23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 30 TEMMUZ 2014 ÇARŞAMBA 8 HABERLER GÜNDEM n Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Atayün, suça karışan MİT mensupları hakkında Erdoğan’a brifing verdiğini iddia etti ‘Başbakan biliyordu’ Kışlada şüpheli ölüm CANAN COŞKUN ŞIRNAK (DHA) Uludere ilçesine bağlı Bağlıca köyündeki Şırnak 48. Hudut Tugay Komutanlığı 5. Hudut Tabur Komutanlığı’nda vatani görevini yapan 21 yaşındaki Piyade Er Emin Daşçı, iddiaya göre nöbet sırasında arkadaşına ait silahın kazayla ateş alması sonucu yaralandı. Şırnak Asker Hastanesi’ne kaldırılan Emin Daşçı, yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Daşçı’nın cenazesi, Diyarbakır Adli Tıp Kurumu’ndaki otopsinin ardından, toprağa verilmek üzere memleketi Uşak’ın Karahallı ilçesine bağlı Kavaklı köyüne gönderildi. Olayla ilgili askeri savcılık tarafından soruşturma başlatıldı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün çeşitli birimlerine “casusluk ve usulsüz dinleme” iddialarıyla yapılan, ancak cemaate yakın isimleri hedef aldığı savunulan operasyon kapsamında gözaltına alınan eski İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün, mahkeme sorgusunda kritik konulara ilişkin açıklamalar yaptı. Atayün, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, eski İl Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ile birlikte Başbakan Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmede KCK operasyonları kapsamında suça karıştığı tespit edilen MİT mensupları hakkında brifing verdiğini açıkladı. Atayün mahkeme sorgusunda 7 Şubat’ta MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın şüpheli sıfatıyla ifadeye çağrılmasıyla ilgili sorulara yanıt verdi. Atayün, görev yaptığı dönem zarfında terörle mücadele şube müdürlüğünün tüm çalışmalarından üstlerinin haberi olduğunu ifade etti. Atayün, “Cumhuriyet savcılığı ve kanunla teşekkül etmiş mahkemelerin yetki ve görevli hâkimlerinin vermiş olduğu kararları uygulamışımdır” dedi. Atayün, Ergenekon ve PKKKCK operasyonları hakkında İl Emniyet Müdürü Çapkın’a bazen kendisinin haber verdiğini, bazen de il emniyet müdür yardımcısı vasıtası ile haber verildiğini söyledi. Atayün, PKKKCK operasyonları ve Fidan’ın KCK operasyonu kapsamında şüpheli olarak ifadeye çağrıldığı 7 Şubat krizinde suça karışan MİT görevlilerinin yapmış oldukları operasyon kapsamında tespit MAHKEME SORGUSUNUN 3. GÜNÜNDE HÂKİM ÇİÇEK İFADE ALMAYACAĞINI, DOSYA ÜZERİNDEN KARAR VERECEĞİNİ AÇIKLADI Sorgu krizi Eski İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün. Başbakan’a arz edildi edilen ihmallerin Erdoğan’a Çapkın tarafından arz edildiğini kaydetti. Görev döneminde yapılan bütün operasyonlarla ilgili bilgilendirme notlarının Çapkın’a verildiğini vurgulayan Atayün, “O da bu notları Başbakan’a arz ederdi. Başbakanımızdan gelen perspektife göre çalışmalarımız savcılık talimatları ve mahkeme kararlarına göre yönetilirdi” dedi. Atayün, Sabiha Gökçen Havalimanı’nda eski TEM’den sorumlu İl Emniyet Müdür Yardımcısı Oktay Bulduk, dönemin İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Erol Demirhan’ın olduğu ortamda İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı’nın, Çapkın’a İran’ın Türkiye’de yürüt tüğü illegal faaliyetlerin hassas olarak takip etmeleri konusundaki talimatlarını ilettiğini ifade etti. Atayün, kamuoyunda 7 Şubat MİT krizi olarak adlandırılan ve PKKKCK’ye karşı yapılan operasyonlarda suça karıştığı tespit edilen MİT mensupları ve operasyon kapsamında elde edilen tüm dokümanların Fatih’teki Tevfik Erciyes Polis Karakolu’nda Çapkın tarafından Erdoğan’a iletildiğini açıkladı. Atayün, Çapkın’ın daha sonra Demirhan ile birlikte oturdukları sırada dosyayı Erdoğan’a verdiğini söylediğini kaydetti. Atayün, aynı gün yani 8 Şubat 2012 gecesi 01.30’da TEM görevinden alındığını kaydetti. Fotoğraf: AA/Elif Öztürk Bakan hasta yakınıyla tartıştı İstanbul Haber Servisi Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarında yaralanarak Mısır’da tedavisi yapılan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla Türkiye’ye getirilen Abdulrauf Gazi Muhammed isimli Filistinli yaralıyı, Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde ziyaret etti. Basına kapalı gerçekleşen ziyaretin ardından gazetecilere açıklama yapan Müezzinoğlu, yaralananların tedavi için Türkiye’ye getirilmesinde Gazze’den çıkış sorunu yaşandığını belirtti. Daha sonra acil servisteki hastaları da ziyaret eden Müezzinoğlu, Neriman Işıklı isimli hasta yakını ile tartıştı. Işıklı, silahla yaralanan oğluna hiçbir tedavinin yapılmadığını söyledi. Bakan Müezzinoğlu, “Doktorluğu sen yapacaksan olmaz. Acilde doktorlarımız burada” dedi. Işıklı’nın, “Hastanede doktor yok” sözleri üzerine Müezzinoğlu, “Buradaki bu arkadaşlar nedir? Acil ekibi var ve gerekli müdahaleler yapılıyor” diye konuştu. Tanrıkulu, Dink cinayetinin aktörlerini Erdoğan’ın bildiğini belirtti ‘Şahsi değil siyasi’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Hrant Dink cinayetinin şahsi değil, organize ve siyasi bir cinayet olduğunu belirterek “Başbakan Tayyip Erdoğan da bu organizasyonda yer alan aktörleri bilmektedir” dedi. Tanrıkulu, yaptığı yazılı açıklamada, Erdoğan’ın, Dink cinayetiyle ilgili açıkmalarına tepki gösterdi. Erdoğan’ın, Dink cinayetinin, “kişiselleştirilmiş bir dava olduğunu” söylediğini anımsatan Tanrıkulu, cinayetin, Dink’in yazılarını, düşüncelerini kabullenmeyenler tarafından işlendiğini ileri sürmenin sorumluları korumak anlamına geldiğine işaret etti. Tanrıkulu, şunları dile getirdi: “Dink cinayeti tüm dünyada yankı bulmuş en sarsıcı siyasi cinayetlerden biridir. Dink cinayetinde farklı kesimlerin parmağı olduğu, sorumluların ve ihmalkârların bizzat AKP iktidarı tarafından korunup ödüllendirildiği açıktır. Erdoğan’ın Dink cinayetini kişisel husumete indirgeme çabası kasıtlıdır.” Erdoğan’ın bazı Emniyet mensuplarına yönelik operasyon sürecinde böyle bir açıklama yapmasının arkasında nasıl bir telaş yattığını soran Tanrıkulu, “Bu soruların yanıtları er veya geç ortaya çıkacak” dedi. AKP’Lİ AYKAN Sanatçıları hedef gösterdi AHMET ŞEFİK CHP’li Tanrıkulu TRABZON Eski Trabzon Belediye Başkanı ve eski AKP Milletvekili olan Başbakanlık Kamu Etik Kurulu üyesi Asım Aykan, Facebook hesabında Gezi Direnişi’ne destek veren sanatçılar Tarık Akan, Müjdat Gezen, Edip Akbayram, Mehmet Ali Alabora, Meltem Cumbul, Erdal Beşikçioğlu, Hazal Kaya, Levent Kırca, Halit Ergenç, Kenan İmirzalioğlu, Kıvanç Tatlıtuğ, Sertab Erener, Volkan Konak, Okan Bayülgen, Melek Baykal ve Pınar Altuğ’un fotoğraflarını paylaşarak “Üç ağaç için ülkeyi ateşe vermekten çekinmeyenler, Gazzeli fidanlar katledilirken sesiniz neden çıkmıyor” diye yazdı. Aykan’ın sanatçıları hedef göstermesi üzerine takipçileri, söz konusu sanatçılara ağır hakaretler ve küfürler yağdırdı. Aykan, bazı takipçilerinden gelen tepkilere karşın paylaşımını kaldırmadı, küfür ve hakaret içeren mesajları da silmedi. İstanbul Haber Servisi İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde görevli 114 polise “casusluk ve usulsüz dinleme” iddialarıyla yapılan operasyon kapsamında gözaltına alınarak mahkeme sorgusu yapılan 49 polisin İstanbul Adalet Sarayı’ndaki 3. gününe sorgu krizi damgasını vurdu. Sorguya zamanında girmediği iddia edilen avukatların süreci uzattığı iddia edildi. Hâkim İslam Çiçek’in sorgu işlemini hızlandırmak için müvekkillerinin Emniyet sorgusunu okumak istememesi üzerine avukatlar sorguyu terk etti. Öte yandan mahkeme aldığı ara kararla 49 şüpheliden 32’sinin savunmasının alındığını, geriye 17 şüphelinin kaldığını açıkladı. Kararında, sağlıklı ve güvenli sorgu ortamının kalmadığını belirten Hâkim Çiçek, geri kalan şüphelilerin dinlenilmeyerek dosya üzerinden karar verilmesine hükmetti. Dosyanın kapsamlı oluşu gözetilerek kararın tüm şüpheli ve avukatlarının yüzlerine adliyenin en geniş duruşma salonunda verilmesine karar verdi. Sorguyu terk eden avukatlar Adalet Sarayı önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamayı yapan avukat Kamil Ata şunları söyledi: “Talimatla kurulmuş mahkeme tarafından tüm taleplerimiz reddediliyor. HSYK’ye şikâyet dilekçelerimizi verdik. Bir hâkimle bu iş yürümüyor. 8 gündür hiç hâkim önüne çıkmamış 20 tane insan var. Bu insanlar hakkında ara karar verilsin istiyoruz. Fakat verilmiyor. ‘Hepsine bir karar vereceğiz’ deniliyor. Bunun kanunda yeri yok, usulde yeri yok. Biz bu hâkimin tarafsız olmadığını düşünüyoruz.” Ata, hâkim Çiçek’in müvekkillere, “Kısa kes. Bitireceğim. Bir saat içinde topla” dediğini iddia ederek “Bütün suçlamayı bir saat içinde bitiremezsiniz” dedi. Mahkemenin müvekkillerinin 8 gün önceki Emniyet ifadelerinin okunması istemini reddettiğini anlatan Ata, “İfadeyi ‘ben okumayacağım’ dedi. Bunun hak ihlali olduğunu söylememiz üzerine de ‘Eğer siz devam etmezseniz, biz barodan avukat çağıracağız’ dedi” diye konuştu. Mahkemenin kararını saat 21.00’de açıklayacağını duyurmasına karşın kararın açıklanması gecikti. Bekleyiş sırasında mahkeme salonu önünde ve adliye koridorlarına yerleştirilen çok sayıda polis ile avukatlar arasında zaman zaman gergin anlar yaşandı. Avukatlar mahkeme salonu önünde kendilerini görüntüleyen polislere ‘fişlendikleri’ iddiasıyla tepki gösterdi. Gazeteciler kararın açıklanacağı kattan uzaklaştırılmak istendi. Gelişmeleri adliyede takip eden CHP Milletvekili Mahmut Tanal da bekleyişi sırasında polis tarafından darp edildiğini belirtti. ve farklı üsluplarda devam ediyor. Muhalefet partilerinin uzlaşma adayı Prof. Ekmeleddin İhsanoğlu başlangıçta takındığı sakin ve uzlaşmacı tutumunu devam ettiriyor. Erdoğan’ın İhsanoğlu’nun sinirlerini bozmayı başaramaması, kendisi açısından seçimin ilk olumsuzluklarından biri olarak değerlendirilebilir. İktidar koalisyonunun adayı Erdoğan ise cumhurbaşkanı adayları arasından sürdürülebilir bir düşman bulamadı. Paralel operasyonunun bu nedenle başlamış olabileceğini, böylece Erdoğan’a seçim meydanlarında karşıtlık üretme ortamının hazırlanmış olduğunu söylersek abartma sayılmaz. Her türlü spekülasyonun olasılık dahilinde görüldüğü böyle bir ortamda Erdoğan da muhalefet partilerinden “düşman” bulamayınca böyle bir yöntemi neden benimsemiş olmasın. Zira Erdoğan temmuz başından beri Prof. İhsanoğlu’nun yanı sıra HDP’nin adayı Selahattin Demirtaş’a da polemiğe açık sözler söylüyor. Ama aldığı karşılıklar istediği gibi olmayınca seçim ortamı yeterince gerilmiyor. HHH Demirtaş’ın sadece Güneydoğu’dan değil Batı illerinden de oy alma olasılığının bulunduğunu daha önce de vurgulamıştık. Bugün Demirtaş faktörünü ayrıca sütuna yatıralım. Önce şu noktanın altını çizelim; yakın siyasi tarihimizde ilk kez oy ağırlığı Güneydoğu’dan olan Kürt seçmenlere hitap eden bir parti, hakkında kapatma davası olmaksızın kimlik değiştirdi. BDP’liler yatay bir geçişle HDP’li oldu. Bunda temel amaç, bir bölge partisi olma imajından çıkıp tüm Türkiye’ye hitap etmekti. Bunu tüm sağduyulu siyasetçilerin ve toplumsal kesimlerin çok olumlu bulması ve desteklemesi gerekir. Tabii içeriğinin sağlıklı doldurulması koşuluyla. Batılı seçmenin önyargıyla baktığı bir partinin tüm Türkiye’ye hitap etme kaygısı taşıması çok değerlidir, Türkiye’nin bütünlüğü bakımından önemlidir. HDP’nin derinliklerinde; “Güneydoğu bizim olsun, Türkiye hepimizin olsun” hedefi bulunabilir. Ancak bütün Türkiye’yle tanıştıkça daha çok ortak paydaya yönelme olasılıklarını da küçümsememek gerekir. Demirtaş’ın yerleştirdiği üslup ve söylem de yapıcı bir içerik taşıyor. Tüm bunlar birleştiğinde HDP’nin açılımının deyim yerindeyse Hakkâri Diyarbakır Partisi olmayıp tüm Türkiye’den oy alabileceği görülüyor. HHH HDP oyları hangi kesimlerden alabilir? Kamuoyundaki baskın eğilim, CHP’ye kızgın olan sol ve sosyalist seçmenin Demirtaş’a oy verebileceği yönünde. Ancak bunun yanında Demirtaş, AKP’ye giden Kürt oylarının da hatırı sayılır bir bölümünü kendi hanesine yazdırabilir. 2008 yılına dek AKP’nin ikinci adamı konumunda olan Dengir Mir Mehmet Fırat’ın partisinden istifa edip Demirtaş lehine çalışacağını ilan etmesi bu göstergelerden biri. AKP’nin Güneydoğu illerinde HDP ile yarışacak düzeyde güçlü olduğu dikkate alınırsa Demirtaş’ın göstereceği performans seçim sonuçlarında belirleyici olabilir. Demirtaş’ın yüzde 10’a yakın oy alması Erdoğan ve İhsanoğlu’nu 40’lı rakamlarda tutabilir. Seçim ikinci tura kalabilir. Demirtaş’a giden oylar ikinci turda nereye yönelir? Bunu önümüzdeki günlerde ayrıca irdeleyeceğiz ama şimdilik soruya soruyla karşılık verelim: Bugüne kadar AKP ile 3 genel seçim, 3 yerel seçim, 2 referandum yapıldı; Kürtler AKP iktidarı döneminde 9. kez kandırılmaya hazır mı? Milli Eğitim Bakanlığı’ndan Kuran kursu için okulu bırakanlara sınavsız liseye geçiş kıyağı Hafız ol yerin hazır! SİNAN TARTANOĞLU 1 PKK’li teslim oldu HAKKÂRİ (DHA) PKK’nin Kuzey Irak’taki kamplarından kaçan 1 PKK’li önceki akşam Hakkâri’nin Çukurca ilçesinde 2. Hudut Tugay Komutanlığı’na bağlı Çığlı Piyade Hudut Tabur Komutanlığı’na teslim oldu. Silahsız ve teçhizatsız olarak teslim olan PKK’linin ifadesi alındı. ANKARA Tüm lise türlerine girişte sınav şartı getiren Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Kuran kursuna gitmek için “okulu bırakan” ve bu yüzden Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sınavı’na (TEOG) da girmeyen öğrencilere kıyak yaptı. Daha önce hafızlık eğitimi almak için Kuran kursuna gitmek isteyen öğrencilere ortaokula bir yıl geç kayıt yapma imkânı veren bakanlık, bu öğrenciler için bu kez de sınav muafiyeti getirdi. Yani okulu Kuran kursu için bırakan öğrenciler, sınava girmeden imam hatip lisesine kayıt yaptırabilecek. Bu öğrenciler için her Anadolu imam hatip lisesinde kontenjan ayrılacak. Bu öğrencilerin devlet parasız yatılı pansiyon hizmetlerinden ve böylece yurt olanağından da yararlanmaları sağlanacak. Bakanlık ayrıca 7 ilde 9 Anadolu imam hatip lisesini de “mezunlarının ilahiyat alanında daha başarılı olmalarını” sağlayacak “hafızlık liselerine” dönüştürdü. 9 hafızlık okulu MEB’in Kuran kurslarında verilen hafızlık eğitimi almak isteyen öğrencilere tanıdığı imkânlar giderek genişliyor. Daha önce imam hatip ortaokullarına kayıt yaptıran öğrencilerin, Kuran kurslarında verilen hafızlık eğitimini almaları du rumunda okula bir yıl geç başlayabilmelerine olanak sağlanmıştı. Bakanlık daha sonra “hafızlık eğitimine özel”, proje imam hatip liseleri kurdu. 3’ü İstanbul’da olmak üzere 7 ilde 9 Anadolu imam hatip lisesinin eğitim öğretim programı hafızlık eğitimine özel olarak geliştirildi. İlköğretim okulu 8. sınıfı bitiren ve hafızlık eğitimi almak için Kuran kursuna kayıt yaptıran öğrencilerden hafızlığını bitiren öğrenciler için hafızların okutulduğu İstanbul Bahçelievler Abdurrahman Gürses, Antalya Kepez Mahmut Celalettin Ökten, Trabzon Maçka Mehmet Rüştü Aşıkkutlu, Urfa Suruç, İstanbul Kadıköy Erkek, Ordu Ün ye Yüceler, Denizli Cedide Abalıoğlu, Ankara Tevfik İleri ve İstanbul Anadolu imam hatip liselerine başarı ve kontenjan durumuna göre kaydedilmeleri kararlaştırıldı. Bu okullara alınacak öğrenciler için sadece Kuran kurslarında hafızlık eğitimi almaları gerekmeyecek. Hafızlık eğitimini Kuran kursları dışında kendi kendilerine tamamlamaları da yeterli olacak. Okullara kız öğrenciler kaydedilmeyecek. Hafızlık eğitimi alan öğrencilerin “kendileri için özel hazırlanmış” Anadolu imam hatip liselerine kayıt olmaları için il milli eğitim müdürlüğüne veya okula değil, ikamet ettikleri il ve ilçe müftülüklerine başvurmaları gerekecek. IŞİD yanlıları piknik yaptı İstanbul Haber Servisi IŞİD’e yakınlığıyla bilinen takvahaber.net İstanbul’da yaptıkları bayram etkinliğinin videosunu yayımladı. Videoda “İstanbullu Müslümanlar 2014/1435 Ramazan Bayramı namazını düzenlenen bir organizasyonla hep birlikte eda etme imkânı buldular” denildi. Kılınan bayram namazının ardından vaizin cihat çağrısı yaptığı görüldü. Vaizin “Bizi hakkıyla cihat yolunda savaşlardan eylesin. Allah’ım cihat eden ve sabreden mücahitlere yardım et, onları zafere ulaştır. Onların atışlarını isabete ulaştır. Din itaattir. Çocuğun ebeveynine, kadının kocaya, erkeğin emirine, emirin resule, resulün da Allah’a itaatidir. Eğer bu emir komuta zinciri bozulursa yeryüzü fesada uğrar” sözleri dikkat çekti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear