23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
15 TEMMUZ 2014 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 13 Suriyelilere saldırı ADANA (DHA) Adana’da esnaf ile Suriyeli sığınmacılar arasında “işyeri açıp ticaret yapma” konusundaki tartışma, şiddete dönüştü. Elleri satırlı, yüzleri maskeli kimliği belirsiz kişiler, Suriyeli sığınmacıların işyerlerini basıp camlarını kırdı, ürünlerini tahrip etti. Olay merkez Seyhan ilçesinde saat 17.00 sıralarında meydana geldi. İddiaya göre, iç savaşın yaşandığı Suriye’den kaçıp Adana’ya gelen sığınmacılar, Mirzaçelebi Mahallesi’nde çok sayıda işyerini kiralayıp ticaret yapmaya başladı. Adanalı esnafla aralarında zaman zaman dil problemi yaşayan Suriyeliler, önceki gün bazı vatandaşların yolunu kesip “Burayı ya siz terk edeceksiniz ya da biz. Bizim gitmeye niyetimiz yok” diyerek tehdit etti. Kendi aralarında konuşan Adanalı esnaf, olayı büyütmeden çözmenin yollarını ararken, dün akşam saatlerinde ellerinde satır ve sopa bulunan, yüzleri maskeli yaklaşık 10 kişilik grup ortaya çıktı. Satır ve sopalarla Suriyelilere ait işyerlerinin camlarını kıran maskeli saldırganlar, içeride bulunan ürünleri tahrip edip malzemeleri de dağıttı. Suriyeli esnaf da saldırganlara karşılık vermek isteyince, kısa süreli arbede yaşandı. Saldırganlar daha sonra ara sokaklara kaçarak, izlerini kaybettirdi. Olaylar, bölgeye sevk edilen polis ekiplerinin müdahalesiyle büyümeden yatıştırıldı. Suriyelilerin kendilerini tehdit ettiğini ileri süren Mirzaçelebi Mahallesi sakinleri, “Dağdan geldiler, bizi kovmaya çalışıyorlar. ‘Buradan ya siz gideceksiniz ya da biz. Bizim gitmeye niyetimiz yok. Buraları terk edeceksiniz’ diyerek tehdit ediyorlar. O kadar cesaretleri vardı, topraklarını niye terk edip kaçtılar?” diye tepki gösterdi. Can güvenliklerinin olmadığını ileri süren esnaf, korunma istedi. Polis olayla ilgili soruşturma başlattı. Deutschland Über Alles* Türkiye’nin büyüyen sorunu Irkçı söylem ve eylemlerle yüz yüze, farklı illerde yaşamını sürdürmeye çalışan Suriyelilerin sayısı 1 milyonu kamp dışında olmak üzere 1 milyon 250 bin MAHKEMEDEN TUHAF GEREKÇE: MELTEM YILMAZ Adana’da kâğıt toplayarak yaşamını sürdürmeye çalışan Suriyeliler, artan ırkçı söylem ve eylemlerden dolayı korku içinde. Resmi verilere göre Türkiye’de kamp dışında 1 milyon, kamplarda ise 250 bin Suriyeli yaşıyor. Adana’nın Yurt Mahallesi’nde, eskiden dershane olarak kullanılan 2 katlı bir apartman şimdi Suriyeli ailelere tahsis edilmiş durumda. Toplam 35 kişinin yaşadığı bu binada elektrik ve sıcak su yok, Kaşın gözün benziyor MAHMUT ORAL DİYARBAKIR Türkiye’nin en genç belediye başkanı olan, BDP’li Lice Belediye Başkanı Rezan Zuğurli’ye, gösterilere katılıp PKK adına suç işlediği gerekçesiyle 4 yıl 2 ay hapis cezası veren mahkeme gerekçeli kararını açıkladı. Gerekçeli kararda, polise taş atan grupta bulunan kişinin kaş, göz ile burun ve dudak arasındaki boşluktan Başkan Zuğurli’ye benzediği savunuldu. Kararda, bazı eylemlerde kadınların yöresel kıyafet giymesinin de örgütsel eylem olduğu ileri sürüldü. Zuğurli hakkında, 3 ayrı gösteriye katıldığı gerekçesiyle 2 yıl önce “Terör örgütü üyesi olmak” suçundan dava açıldı. Mahkeme, 7 Mayıs’taki duruşmada Zuğurli’yi “örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” gerekçesiyle 4 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırdı. Kararda, bilirkişi raporuna dikkat çekilerek taş atan gruptaki kişinin Zuğurli ile benzerliğine işaret edildi. ancak onlar yine de kalacak bir yerleri olduğu için memnunlar. Suriyeli terzi Besse Henem (29), “Mümkün olduğunca Suriyeli olduğumu belli etmemeye çalışıyorum. Bakkalda, berberde bir işim olduğunda, sırada ben olsam da yerimi Türklere veriyorum. Çünkü yaşadığım yerden gönderilmekten korkuyorum” diyor. Halep’teki evleri bombalanan bu insanlar, Adana’da yaşadıkları mahallenin sakinleri tarafından misafirperverlikle karşılanmış. Komşular ellerinden geldiğince maddi manevi yardımda bulunuyor ancak tabii ki taşıma suyla değirmen dönmüyor. Yurt Mahallesi’ndeki binada kalan ailelerin erkekleri ve gençleri günlük 1520 lira karşılığında kâğıt toplayıcılığı yapıyor. Oysa onların her biri ülkelerinde meslek sahibi insanlarmış: Şoför, terzi, tesisatçı… 32 yaşındaki Abdo Yadi, “Suriye’de iyi bir şofördüm, burda ise kâğıt topluyorum. Yabancı olduğumuz için çok ucuza çalışıyoruz. Hiçbirimiz Ucuz emek kaynağı hakkımızı alamıyoruz. Ailemizi geçindirmekte zorlanıyoruz. Yine de sesimizi çıkaramıyoruz, ters tepki almaktan kokuyoruz” diyor. Hesen Hasan (31) ise ülkesinde su tesisatçısıymış, oradaki maaşının 1000 lira civarında olduğunu söylüyor. O da burada kâğıt toplayarak hayatını kazanmaya çalışsa da, şartlar düzelir düzelmez ülkesine dönmek istediğini anlatıyor. Sonra biraz düşünüp, “aslında” diyor, “şartlar böyle olmasaydı geri dönmek istemezdik”. Futbol merakım, şimdiye dek hep göz ucuyla seyrettiğim önemli uluslararası karşılaşmalarla sınırlıdır. Ama bu defa Almanya’nın, hem de Brezilya gibi bir efsane takımı…. üstelik evinde (71) un ufak etmesiyle “Acaba yeni bir durum mu var? Neler oluyor?” diyerek sahici bir merakla TV karşısına geçtim. Merakımın diğer nedeni de, yaz başında Almanya seyahatinde gördüğüm “yepyeni bir yükseliş” ve yeni bir “liderlik ruhu”nun sahaya nasıl yansıyacağı idi… Futboldan çaktığımı iddia edemem ama, Almanya’da elle tutulurcasına somut ve yoğun, giderek yükselen bir duygu olan bu yeniden “dünya liderliğine yükselme ihtirası”nın… Rio’da birebir karşılığını bulduğunu söyliyebilirim. Aklımda kalan birkaç görüntü var… İlki “kader golünü” atan 22 yaşındaki Alman futbolcu Mario Götze’nin yüzündeki şaşkınlık ifadesi. “İnanamıyorum Tanrım, bu gol benden mi çıktı? Bunca istenen, beklenilen, hedeflenen golü ben atmış olabilir miyim?” kertesinde bir gençlik, saflık ve duruluk… karesiydi… İkincisi, tribünde yan yana maçı izleyen Şansölye Merkel ile cumhurbaşkanı Gauck’un sınırsız coşkusu, 75’lik Gauck’un, kendinden 15 yaş daha genç Merkel’den de atik tetik davranarak… kalkıp havalara uçması oldu… Üçüncüsü, Rio’ya gecenin çöktüğü saatlerde dünyanın tek hâkimi gibi duran, Corcovado Tepesi üstündeki görkemli, dev “İsa heykeli”ne ışıklarla yansıtılan Alman milli bayrağının sarı, kırmızı, siyah renkleriydi…. Dördüncüsü, “kupa”nın en iyi oyuncusu olarak ödüllendirilen “THY reklamcısı” Messi’nin gözlerindeki melankoli, düş kırıklığı, her şey, herkesten kopmuş görüntüsü oldu. Öyle ki kupanın en iyi oyuncusuna verilen “altın top/altın eldiven” ödüllerini alırken, Messi sanki oradan başka her yerde olmak ister gibiydi… BDP’li Ayhan’ın iddiası FOTOĞRAF: NECATİ SAVAŞ Şanlıurfa IŞİD’in karargâhı ŞANLIURFA (DHA) HDP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Ayhan, IŞİD militanlarının Şanlıurfa’yı karargâh olarak kullandığını, AKP hükümetinin de buna göz yumduğunu savundu. Türkiye sınırındaki Suriye’nin Kobani ilçesinde PYD ile IŞİD militanları arasında başlayan çatışmaların ardından HDP’liler tarafından 6 gün önce sınır hattında çadır nöbeti başlatıldı. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde bulunan birçok ilden otobüslerle gelen HDP ve BDP’liler, dönüşümlü olarak Kobani’ye destek vermek amacıyla çadır nöbetine katılıyor. PKK ve Öcalan posterlerinin asıldığı çadırlarda kalanlar sık sık yüksek tepelere çıkarak dumanların yükseldiği çatışma bölgesini izliyor. Kurulan çadırı dün ziyaret eden HDP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Ayhan, IŞİD mensuplarının Şanlıurfa’yı karargâh olarak kullandığını öne sürerek “IŞİD çeteleri tarafından Kobani halkına yönelik büyük vahşetler ve katliamlar gerçekleştirilmektedir. IŞİD, başta Türkiye Ortadoğu’daki belli güçler tarafından desteklenmektedir. Şanlıurfa bu desteğin en yoğunca yaşandığı yöreden biridir. IŞİD mensupları Şanlıurfa’da cirit atmaktadırlar. Hastanelerden tutun, mühimmat götürme, geçiş güzergâhı kullanmaya kadar birçok alanda Şanlıurfa’yı adeta bir karargâh olarak kullanmaktadırlar. Bu da AKP hükümetinin sorumluluğunda ve gözleri önünde yapılan olaylardır” dedi. Sınırın karşısında çatışan IŞİD militanları tarafından nöbet çadırlarına yönelik ateş açıldığını, sınır hattına ise bir top mermisinin düştüğünü belirten Ayhan, angajman kurallarının yerine getirilerek karşılık verilmesi gerektiğini söyledi. Cumhurbaşkanlığı adaylığına destek için dün Şanlıurfa’ya gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın mitingine de değinen HDP’li İbrahim Ayhan, “Hangi yüzle Şanlıurfalılardan ve Kürt halkından destek istiyor. Kürt halkını kırdırtıyor, Kürt halkını soykırıma tabi tutan güçleri destekliyor. Diğer taraftan Kürt halkından oy istiyor. Bu açıkça iki yüzlülüktür” dedi. BOMBA VE SİLAH SALDIRISI AKP’li başkan yara almadı Irak krizi görüşüldü DİYARBAKIR (Cumuhuriyet) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ziyaretinin ardından ilçeye dönen AKP’li Ceylanpınar Belediye Başkanı Menderes Atilla’nın aracının yakınlarında bombalı saldırı düzenlenip ardından uzun namlulu silahlarla ateş açıldı. Şoförü ve korumasının hafif yaralandığı saldırıdan yara almadan kurtulan Başkan Atilla, PKK’den şüphelendiğini söyledi. Saldırıdan 2 dakika önce içerisinde 40 polisin bulunduğu minibüsün aynı güzergâhtan geçtiği ifade edildi. Atilla’nın içinde olduğu otomobil seyir halindeyken, karayolu üzerindeki bomba yüklü bir otomobilde patlama meydana geldi. Ardından başka bir otomobilden uzun namlulu silahlarla ateş açan saldırganlar olay yerinden kaçtı. Olay yerinde ise 2 resmi araç, otomobil ile işyerlerinde hasar oluştu. Olayla ilgili polis, dün sabah saatlerinde O.F. ve H.D. isimli iki kişiyi gözaltına aldı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesud Barzani, Ankara’ya gelerek Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Tayyip Erdoğan ile görüştü. Barzani ve heyeti Esenboğa Havalimanı’nda Dışişleri Bakanlığı yetkilileri karşıladı. Barzani ilk olarak Çankaya Köşkü’nde Gül ile görüştü. Basına kapalı olarak gerçekleşen ve Davutoğlu’nun da yer aldığı görüşmede, Irak’ta yaşanan siyasi kriz tartışıldı. Barzani daha sonra Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile de görüştü. Erdoğan ile Barzani’nin Resmi Konut’taki görüşmesinde, Irak’ta istikrar ve güvenliğin yeniden tesisi için “yeni bir siyasi başlangıca ihtiyaç olduğu” vurgulandı. Bu çerçevede, Irak’ta genel seçimlerin tamamlanmasının ardından, beklenen değişimin gerçekleşmesi için siyasi sürecin hızla işletilmesinin önemine işaret edildiği öğrenildi. Öte yandan, Iraklı Kürt Petrol Bakanı Rebar Muhammad’in “Ziyaretin arkasındaki amaç, Türkiye üzerinden satılan Kürt petrolüne ait gelirlere ilişkin banka hesabı” dedi. Londra’da faaliyet gösteren International Business Times (IB Times) sitesi, Kürt heyetinin Ankara ziyaretine ilişkin haberinde “Kürt Bölgesel Hükümetinden Bakanlar, petrol ihracatına ilişkin bir mutabakata varmayı umdukları Türkiye’ye vardılar” diye yazdı. Haberde ziyaretin Kürt Yönetimi ile Bağdat merkezi hükümeti arasındaki bağları daha da gereceği ileri sürüldü. Haberde “İhraç edilen Kürt özerk bölgesinin petrolü için devlete ait Halkbank’daki bir hesaba 93 milyon dolar yatırdı” iddası yer alırken şu açıklamaya yer verildi: “Ziyaretin arkasındaki amaç, Türkiye üzerinden satılan Kürt petrolü gelirlerine ait banka hesabı ve hesabın Kürt Bölgesine transferi ile ilgilidir” denildi. O anda aklıma 1990’da İtalya’da izlediğim ArjantinBatı Almanya finali geldi. 90 kupasını da gene Almanya kazanınca, dönemin rakipsiz, yıldız Arjantin oyuncusu Maradona gözyaşlarını tutamamış, ödül töreninde ağlamıştı. Maradona ile sık sık karşılaştırılan ancak Maradona’nın karizması, kararlılığından yoksun olan Messi, bu defa ağlamadı ama eşekten düşmüş karpuz misali dağıldı. Arjantin’le final, Almanlara “uğurlu” geliyor belli ki…. Ama bu lafın gelişi. Almanlar işi hiç şansa, uğura bırakmamışlar… Maç bitince teknik direktör Joachim Löw ilk açıklamasında “Bu kupa (bir önceki teknik adam) Klinsmann’la başlayan on yıllık çalışmanın sonucudur!” dedi. Çeyrek asırdır beklenen “zaferi” tek başına yüklenmek yerine, eskiden yamaklığını yaptığı ustası Jürgen Klinsmann’la paylaştı. Bu harikulade “beraber başarıya koşmak ve takım olmak duygusu” da bende çok güçlü etki yaratan diğer silinmez izlenim oldu. Herkesin “Alman mucizesinin” vazgeçilmez anahtarı olarak gördüğü Klinsmann da beri taraftan, bu üstün başarıyı tekeline almadı: “Mülkiyet duygusu içinde olmam söz konusu değildir” dedi ve ekledi: “Ama evet milliler adına gurur duyuyorum!” “Bu durumlarda derhal egosu şişen ve havaya giren kendi insan malzememizden ne kadar farklılar…” diye düşünmeden edemedim haliyle… ama bu ayrı yazı konusu… Almanya’nın şampiyonluğuna dönecek olursak; Klinsmann’ın en son 90’da dünya kupası kazanan Alman takımını temelden dönüştürdüğü, Löw’ün de “usta”sının yöntemleriyle takımı zafere hazırladığı söyleniyor: Yogasından, diyetine dek takımın her türlü eğitimi, kondisyonu ile yakından ilgilenen Klinsmann anladığım kadar… takımı 1) Gençleştirmiş. Bugün 36’sında olan Klose gibi “duayenler” yanında takımı gençlere de açmış; 2) “Aryan” kadroyu, “mülti külti” yapmış! Özil başta olmak üzere, milli takımın Gana kökenli Boateng, Tunus kökenli Khedira gibi futbolculara kapı aralaması “Klinsmann devrimi” ile mümkün olmuş…. “Almanların DNA’sındaki” plan, örgüt ve köklü stratejiler içeren bu Klinsmann metotları yanında, “2014 zaferinin” arkasında tabii “yeni Almanya’nın” damgası var. Almanya’nın çeyrek asır önceki son dünya kupası zaferi aslında sadece “Batı Almanya’nın” zaferiydi. Rio’da önceki gece kazanılan kupa “Birleşmiş Almanya”nın ilk zaferi! “Simge futbolcu” Götze, son “Batı Alman” zaferinden ve Almanya’ların da birleşmesinden sonra 92’de doğmuş! Güney Amerika’da yalnız Almanya’ya değil Avrupa takımlarına “ilk kez dünya kupası” kazandıran Götze’nin tarihi golü, sadece futbol değil… her alanda artık Eski Kıta’nın liderliğine soyunan ülkesinin gözle görülür simgesi olmaya aday. *Her şeyin, herkesin üstünde Almanya ‘On yıllık çalışma sonucu’ Mucizenin sırrı ‘takım ruhu’ ‘CEZAEVİNE GİREBİLİR’ RAPORU İkiz annesine kötü haber İSTANBUL (DHA) Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 2 yıl 1 ay hapis cezası Yargıtay tarafından onanan Mülkiye Demir Kılınç’ın sağlık sorunlarının cezaevinde yatmasına engel olmadığına dair rapor hazırladı. Son sözü ise savcılık, Adli Tıp Kurumu’ndan gelecek rapora göre verecek. Terör örgütüne yardım ettiği gerekçesiyle aldığı 2 yıl 1 ay hapis cezası Yargıtay tarafından onanan ikiz bebek annesi Kılınç, hapis cezasının infazının ertelenmesi için savcılığa başvurmuştu. Kılınç, “panik atak” hastalığını ve yüzde 43 bedensel engelini gerekçe gösterdi. Hazırlanan raporda, “panik atak”, “görme bozukluğu” ve “kalça çıkığı” gibi hastalıkların olduğu, ancak Kılınç’ın cezaevinde yatmasına engel olmadığı ifade edildi. Öte yandan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, gazetecilerin konuyla ilgili soruları üzerine, şunları söyledi: “3 bakanın parayla alakalı tahsilat için geldiği yönünde bir haber duyuyorum. Bunun doğru olmadığını söylemem lazım... İlk tankerin parası henüz gelmedi. Petrolün sahibi Irak, ihale eden ve satan, sevkiyatını yapan Irak. İsrail’e mi, başkasına mı satıyor biz o kısmına girmiyoruz. Ama İsrail’e satmadıklarını söylediler.” Paylaşım konusunda da Yıldız, “BM kararlarına uyuluyor. Kuveyt’teki savaş tazminatı yüzde 5’lik pay ayrılıyor. Geriye kalan kısmın, Iraklı kardeşlerimizin kararı doğrultusunda, yüzde 83’ünün Bağdat’a, yüzde 17’sinin Kuzey Irak’a aktarılması gerekiyor.” Yıldız: Para henüz gelmedi DNA ve Birleşmiş Almanya! ‘AKP de sorumlu’ ANKARA / İSTANBUL (Cumhuriyet) İsrail’in Filistin’de yaptığı kanlı operasyonları protesto etmek amacıyla İsrail Büyükelçiliği önünde toplanan Halkevleri, hem elçilik duvarlarına hem de polise yumurta attı. Halkevleri yöneticilerinden Dilşat Aktaş, AKP iktidarının Filistin’de yaşananlara sessiz kalmakla birlikte İsrail ile ilişkilerini geliştirdiğine dikkat çekti. Aktaş, AKP hükümetini katliamların arkasındaki güçlerle işbirliği yapmakla suçladı. Daha sonra Halkevleri üyeleri yumurtaları İsrail Büyükelçiliği’ne doğru attı. Elçiliğe yaklaştırmadığı için hedefini bulmayan yumurtalar bir süre sonra polislere yöneldi. Polis, müdahalede bulunmadı. Halkevleri üyeleri polislerin önüne kanı temsilen kırmızı boya döktü. İşçi Partisi İstanbul İl Örgütü de Gazze saldırısını, İstiklal Caddesi’nde yürüyüşle protesto etti. Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear