23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
21 HAZİRAN 2014 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER CHP’Lİ ÖZKES 17 ARALIK SONRASI RÜŞVET VE YOLSUZLUKLA İLGİLİ AYET VE HADİSLERİN SANSÜRLENMESİNİ MECLİS’E TAŞIDI 9 AKP’NİN FEZLEKE KORKUSU ‘Hırsızlık günah’ demek de yasaklandı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP İstanbul Milletvekili İhsan Özkes, 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonu sonrası daha önce planlanmış olmasına rağmen, rüşvet ve yolsuzlukla ilgili bazı ayet ve hadislerin yer aldığı hutbelerin sansürlendiğini belirterek, Meclis Araştırması istedi. Özkes, TBMM Başkanlığı’na “din sömürüsünün nasıl, kimler tarafından yapıldığının araştırılması” için verdiği araştırma önergesinde, “din sömürüsünün uygulayıcılarının araştırılmasını” istedi. Özkes, önergesinde, 17 ve 25 Aralık 2013 tarihlerinde başlatılan rüşvet ve yolsuzluk operasyonlarının ardından toplumun dini duygularının sömürüldüğünü ve İslam dininin rüşvet ve yolsuzluk ile ilgili emirlerinin “adeta sansüre uğratıldığını” kaydetti. Özkes, “Rüşvet ve yolsuzluk operasyonlarından sonra, daha önce planlanmış olmasına rağmen, rüşvet ve yolsuzlukla ilgili bazı ayet ve hadislerin yer aldığı hutbelerin okunmasından vazgeçilmiştir. Rüşvet ve yolsuzluk operasyonları sonrası ayet ve hadislerin nasıl sansürlendiğinin ortaya çıkartılması ve gerekçede yazılanların belirlenmesi, din sömürüsünün ve uygulayıcılarının araştırılması amacıyla anayasanın 98. ve içtüzüğün 104. ve 105. maddeleri gereğince bir Meclis araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz” dedi. Meclis araştırma önergesinin gerekçesinde ise “İstanbul Müftülüğü’nün internet sitesinde 20 Aralık 2013 Cuma günü okunacak hutbe konusunun ‘rüşvet’ olarak belirlendiği halde, 17 Aralık 2013 Salı günü rüşvet ve yolsuzluklar operasyonu ardından din görevlilerine perşembe akşamı SMS gönderilerek, 20 Aralık Cuma günü okunacak olan ‘rüşvet’ konulu hutbenin yerine ‘Kuran’ı anlamak’ konulu hutbenin okunması istenmiştir” denildi. Soruşturma komisyonu kurulamıyor u Rüşvet iddiaları nedeniyle dört bakan hakkında kurulması gereken soruşturma komisyonu AKP’nin üye vermemesi nedeniyle kurulamadı. Bakanlar hakkındaki fezlekelerin köşk seçiminde gündeme gelmesini istemeyen AKP’lilerin engellemesi Arınç’ın bile tepkisini çekmişti. EMİNE KAPLAN ANKARA AKP’nin 4 eski bakan hakkında rüşvet iddialarıyla ilgili olarak kendi eliyle kurduğu soruşturma komisyonunun çalışmaları eğer üye krizi aşılabilirse sonbahara kaldı. Kendi üyelerini bildirmeyen, muhalefetin bildirdiği üyelere de itiraz eden AKP yönetimi, Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde komisyona sunulacak fezlekelerle muhalefetin propaganda yapmasını istemiyor. Bu nedenle komisyonun çalışmalarına başlaması geciktiriliyor. Komisyonun çalışmalarının yeni yasama yılının başlayacağı ekim ayına kalmasına kesin gözüyle bakılırken bu süreçte soruşturma sürecinden de bir karar çıkabileceği belirtiliyor. AKP, 30 Mart seçimlerinden önce muhalefete karşı soruşturma önergesi hamlesi yaparak 4 eski bakanla ilgili verdiği önergeyi, seçimlerden sonra 5 Mayıs’ta TBMM Genel Kurulu’nda kabul ederek komisyon kurdu. Ancak aradan 1.5 ay geçmesine karşın AKP yönetimi, komisyon üyelerini TBMM Başkanlığı’na bildirmedi. Bu süreçte muhalefetin bildirdiği isimlere de itiraz etti. TBMM Başkanlığı, muhalefetin bildirdiği isimlerden bazılarını konuyla ilgili olarak yargı bildiren konuşmalar yaptıkları gerekçesiyle iade ederken AKP Grubu’na da isimleri bildirmesi için yazı gönderdi. CHP, başkanlığın iade ettiği 9 isimden yalnızca bir ismi değiştirerek listeyi yeniden TBMM Başkanlığı’na sundu. AKP grup yöneticileri, komisyonun kurulmasını içtüzüğe aykırı isimler bildirerek muhalefetin engellediğini savunuyor. Ancak AKP kulislerinde, komisyonun özellikle Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde kurulmasının partiye zarar vereceğine dikkat çekiliyor. Komisyonun resmen çalışmalara başlamasıyla birlikte TBMM Başkanlığı’na 4 eski bakanla ilgili savcılıktan gelen fezleke ve ekleri üyelere sunulacak. AKP yönetimi, Cumhurbaşkanlığı sürecinde fezleke ve eklerindeki bilgi ve belgelerin muhalefet tarafından karşı propaganda malzemesi olarak kullanılacağı kaygısı yaşıyor. Bu nedenle kendi üyelerini bildirmeyerek komisyon kurulmasını engelliyor. Üye krizinin aşılamaması nedeniyle komisyonun yeni yasama yılına kaldığına kesin gözüyle bakılıyor. AKP’nin üyelerini önümüzdeki günlerde bildirmesi durumunda bile araya yaz tatilinin girmesi nedeniyle komisyonun çalışması beklenmiyor. Üye krizinin aşılamaması durumunda ne olacağı konusunda ise bir netlik bulunmuyor. AKP’nin muhalefetin bildirdiği isimlere sürekli itiraz yolunu kullanarak kendi üyelerini bildirmemesi durumunda komisyonun askıda kalabileceğine dikkat çekiliyor. Yeni yasama yılına kadar da yargıdan 17 Aralık soruşturmasıyla ilgili takipsizlik ve kovuşturmaya gerek olmadığı yönünde kararlar çıkabileceği, hükümetin bu nedenle komisyonu geciktirdiği değerlendirmesi de yapılıyor. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, AKP’nin üyelerini bildirmemesiyle ilgili olarak iki hafta önce “Eğer bir hafta içinde isim bildirilmezse o zaman bir kasıttan söz edilebilir, o zaman sorumlu Ak Parti Grubu olur” demişti. Arınç, hafta başında yapılan Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında bir gazetecinin “Üzerinden iki hafta geçti ama bildiğimiz kadarıyla bir isim bildirilmedi. Hâlâ aynı düşüncede misiniz, Ak Parti’nin isim bildirmemesini nasıl değerlendirirsiniz?” sorusu üzerine, “Söylediğim sözleri dün gibi hatırlıyorum, bana bunu hatırlatmanıza da gerek yok. Böyle bir durumda ne yapılması gerektiğini muhalefet partileri çok iyi bilirler, sizler de gazeteci olarak yazarsınız, kamuoyu duyarlılığını her gün göz önüne getirirsiniz. Benim kendi grubumla ilgili olarak bundan fazla söyleyebileceğim ne olabilir. Mademki bildirilmemiştir, onlara soracaksınız. Ben artık devrede değilim” demişti. Korumaları gençleri dövdü, emniyette ‘hırsız var demeleri gücüme gitti’ diye kendini savundu Sarraf da gerilmiş! BODRUM (Cumhuriyet) Bodrum’da korumalarınının, “Bu yatı hangi parayla aldın?”, “Hırsız var” diyen gençleri dövdüğü Rıza Sarraf’ın emniyetteki ifadesinde, “Eşimin ve çocuğumun, sanatçı arkadaşlarımın yanında gençlerin sürekli ‘hırsız var’ diye bağırmaları gücüme gitti. Karaya çıkışta onları uyarmak istedim, itişme oldu. Üzgünüm ve şikâyetçi değilim. Bunlara gerek yoktu. Zaten gergin günler yaşıyoruz” dediği ortaya çıktı. İddiaya göre İstanbul Teknik Üniversitesi öğrencileri B.B. ile Y.C., önceki gün Bodrum’da yapRıza Sarraf’ın tıkları tekne turu sırasında Sarraf’ın korumalarının yatını görünce “Bu yatı hangi payaraladığı rayla aldın?” ve “Hırsız var” diye öğrenciler bağırdı. Tur sonunda karaya çıkşikâyetçi olmadı. tıkları sırada da Sarraf’ın kaptanı, şoförü ve koruması olduğunu öne u “Bu yatı hangi parayla aldın?” ve “Hırsız var” diye bağıran gençleri korumalarına dövdüren Rıza Sarraf emniyette verdiği ifadesinde ‘Bağırmaları güceme gitti. Üzgünüm ve şikâyetçi değilim’ dedi. Saldırıya uğrayan gençler de saldırıya ve hakarete uğradıklarını belirttiler ama ‘Olsak ne olacak ki?’ diyerek şikâyetçi olmadılar. sürülen kişilerce dövülen gençler Bodrum Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Taburcu edilen gençler, ilçe emniyet müdürlüğüne giderek ifade verdiler. Sarraf ve adamlarından şikâyetçi olmayan gençlerden B.B ifadesinde, “Doğal olarak herkesin tanıdığı birine en demokratik hakkımız olan tepki gösterme hakkımızı kullandık. Hakaret etmedik, basit birkaç soru sorduk. Bize hakaret ettiler. Tehdit ettiler. Ardından tekneden indiğimizde saldırıya uğradık. Emniyette birbirimizden özür diledik. Şikâyetçi olmaktan vazgeçtik. Zaten, olsak ne olacak ki?” şeklinde konuştu. Öğrenciler, tekne turun çıktıkları 4 arkadaşıyla birlikte daha sonra ilçeden ayrıldılar. Sarraf ve çalışanları da olayın ardından ilçe emniyet müdürlüğünde ifade verdi. Sarraf’ın ifadesinde, “Tatil için gözden uzak bir koya gittik, ancak yanımıza gelen teknedeki gençler bizi tanıyınca yüzerken, laf atmaya başladılar. Eşimin ve çocuğumun, sanatçı arkadaşlarımın yanında gençlerin sürekli ‘Hırsız var’ diye bağırmaları gücüme gitti. Karaya çıkış ta onları uyarmak istedim, itişme oldu. Üzgünüm ve şikâyetçi değilim. Bunlara gerek yoktu. Zaten gergin günler yaşıyoruz” dediği belirtildi. Sarraf’ın teknesi de dün ilçeden ayrıldı. Sarraf, Emniyet’ten ayrıldıktan sonra “60. Years” isimli lüks yatıyla Gökova’ya açıldı. Eşi ve iki arkadaşının bulunduğu yat, kara ulaşımının olmadığı bir yerde demirlerken Sarraf yaklaşık bir saat boyunca ada çevresinde tüplü dalış yaptı. Bu arada CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Rıza Sarraf’ın korumalarının üniversite öğrencilerini dövmesi konusunda TBMM Başkanlığı’na, İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın yanıtlaması isteğiyle soru önergesi verdi. Önce ifade sonra dalış ANTALYA BAYINDIR Şişe toplayan çocuk da Gezi sanığı u 17 yaşındaki evsiz E.K. Gezi Direnişi sırasında satmak için topladığı şişelerle molotof yapacağı iddiasıyla yargılanıyor. Duruşmada gözaltına alındığı günü anlatan E.K., “Onlar halk için bağırıyordu, ben de kızlar için bağırıyordum. Gezi’yi nezarethanede öğendim” dedi. ANTALYA (DHA) Antalya’da Gezi direnişi sırasında bira şişesi toplayan E.K. (17) hakkında “bira şişelerinden molotofkokteyli hazırlanacaktı” denilerek 3 yıla kadar hapsi istenmiyle dava açıldı. “Gezi direnişinin ne olduğunu gözaltında öğrendim” diyen E.K. adliyede kameraları görünce, 15 yıldır görmediği ve soyadını bile bilmediği annesi Şengül’e “Anna bana ulaş. Bana sahip çıkmasan bile en azından sesini duyalım” diyerek seslendi. Gezi direnişi sırasında Cumhuriyet Meydanı’ndaki eylemlerde, alandaki bira şişelerini satmak için toplayan evsiz E.K., polis tarafından gözaltına alındı. Tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan E.K hakkında “bira şişelerinden molotofkokteyli hazırlanacaktı” gerekçesiyle “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama”, “görevi yaptırmamak için direnme”, “kamu malına zarar vermek” suçlarından 3’er yıl kadar hapis istemiyle dava açıldı. E.K, Gezi’de hak larında dava açılan 45 çocuktan 13’ü ile birlikte dün 3. Çocuk Mahkemesi’nde hâkim karşısına çıktı. Sokakta yattığını, kâğıt ve şişe toplayarak geçindiğini belirten E.K, direniş sırasında Cumhuriyet Meydanı’na şişe toplamak için gittiğini Gezi direnişinin ne için yapıldığını gözaltına alındıktan sonra öğrendiğini anlattı. E.K, “İnsanlar, o meydanda hep toplanıyor. Taksim’de 35 ağaç kesilmiş. Onlar halk için bağırıyordu, ben de kızlar için bağırıyordum. Ben ‘Bir sevgilim olsun’ diye bağırıyordum. Hakkımız değil mi? Elin küpelilerinin 10 manitası var, benim bir tane bile yok. ‘Bir kız da bizim olsa kötü mü olurdu’ diye bağırdım, protesto ettim” dedi. Adliye çıkışında gazetecilerin soruları üzerine, anne ve babasının 2 yaşında ayrıldığını anlatan E.K, “Anne zıpkın gibi delikanlı bir oğlun var. Bana sahip çıkmasan bile en azından sesini duyalım. Biz yetinmesini bilen insanız. Annemin adı Şengül, soyadını bilmiyorum. Kilis’te yaşıyor. Anne bana ulaş” diye seslendi. Avukatı Hakan Evcin ise E.K.’nın 157 sayfalık iddianameye yanlışlıkla girmiş birisi olduğunu belirtti. AKP gitti dava geldi EMRE DÖKER Bir bez parçasına 98 yıl hapis isteyen yargının başarısı! Kırmızı fularlı kız dağa gitti BÜLENT ECEVİT ANTALYA Gezi Direnişi’nde Antalya’daki eylemlerde taktığı kırmızı fular, “sosyalizmin simgesi” olarak kabul edilerek tutuklanan, 98 yıla kadar hapisle yargılandığı davada 4 ay tutuklu kalan Ayşe Deniz Karacagil (20), PKK’ye katıldı. Yurtdışında yayımlanan Yeni Özgür Politika gazetesi dünkü sayısında, Karacagil’in PKK’ye katıldığına yer verdi. Karacagil’in PKK’ye katılma fikrine cezaevinde karar verdiği belirtilen haberde, Karacagil’in dağdaki isminin de “Destan Yörük” olduğu ifade edildi. Gazete haberde, Karacagil’in “Aslında birçok merak ve arayışım cezaevinde biçime kavuştu ve gerillaya duyduğum ilgi daha da büyüdü. Katılım kararım da burada netleşti” sözlerine de yer verdi. Ayşe Deniz Karacagil’in annesi Nuray Erçağan kızıyla en son 21 Mayıs’ta görüştüğünü belirterek, “Doğum günümde beni arayarak ‘Annecim seni çok seviyorum, ben özgürlük sanatçısıyım. Üzülme’ dedi. Sanki bana veda eder gibiydi. O görüşmeden sonra bir şeyler hissettim ama doğrusunu yanlışını yargılayacak kişi ben değilim” diye konuştu. Kızının küçüklüğünden itibaren özgürlük ve adalet mücadelesi için eylemlere katıldığını belirten anne, “Türkiye benim evladımı kaybetti. İnsanlar artık adaletin kalmadığı bu ülkede kendi adaletini kendileri yaratmak istiyor. Kızımın hayatından, yaşayacağı zorluklardan kuşku duysam da Ali İsmail Korkmaz’ın sadece yürüyüş hakkını kullandığı için devlet eliyle öldürüldüğü bir ülkede Deniz her nerede olursa olsun onun için korkarım” dedi. Karacagil’in avukatı Hakan Evcin ise “Bu kız, ülkeyi terk ettiyse hakkında 98 yıl hapis isteyen cumhuriyet savcısına, kırmızı fuları sosyalizmin simgesi olarak gören ve onu cezaevine gönderen hâkime sormak lazım” ifadelerini kullandı. Evcin, müvekkili Ayşe’nin tutuklu olduğu dönemde PKK’lilerle aynı koğuşta kaldığını belirtti. İZMİR Gezi Direnişi sırasında İzmir Bayındır’da gerçekleştirilen yürüyüşe katılanlardan 92’si hakkında, olayın üzerinden 1 yıl geçtikten sonra açılan davanın görülmesine dün başlandı. Dava açılanlar arasında 2 çocuğun da olduğu ortaya çıktı. 21 Ekim’e ertelenen duruşmayı, CHP İzmir milletvekili ve gazetemiz yazarı Mustafa Balbay da izledi. 4 Haziran 2013 tarihinde gerçekleştirilen yürüyüşe yaklaşık 500 kişi katılmıştı. Ancak yerel seçimlerde belediye yönetiminin AKP’den CHP’ye geçmesinin ardından, yürüyüşe katılanlardan 92’si hakkında, toplantı ve gösteri yürüyüş yasasına muhalefet suçlamasıyla dava açılmıştı. Dün hâkim karşısına çıkanlar arasında CHP’den Bayındır Belediye Başkanlığı’na seçilen Ufuk Sesli ve eşi Nuray Sesli’nin yanı sıra, EğitimSen üyesi 11 öğretmen, CHP Bayındır İlçe Başkanı  Ali Fuat Özuslu da yer aldı. Ayrıca yürüyüşte bulunan 2 çocuk hakkında da dava açıldığı ortaya çıktı. Duruşma, o gün görevli polislerin dinlenmesi için 21 Ekim’e ertelendi. Öte yandan duruşma öncesinde ilçede yüzlerce kişinin katılımıyla protesto yürüyüşü gerçekleştirildi. Arınç bile isyan etti DAĞDAN GELİP TESLİM OLDU ‘Anne beni bul’ ‘Karar motive edici olmuş’ Nabi Avcı, mezuniyet töreninde Gezi Direnişi’ne değindiği için disiplin cezası alan Önder hakkında garip bir açıklama yaptı İstanbul Haber Servisi Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, İzmit’te mezuniyet töreninde yaptığı konuşma nedeniyle okul birinciliği elinden alınan öğrenciye ilişkin, kararın öğrenciyi motive ettiğini savundu. Bakan Avcı, Haliç Kongre Merkezi’nde bir üniversitenin mezuniyet törenine katıldı. Gezi Parkı direnişine değindiği için disiplin kuruluna sevk edilerek okul birinciliği elinden alınan Işıtan Önder ile ilgili konuşan Avcı, “Öğrenci okul disiplin kurulunun verdiği karara itiraz edebilir, etmelidir. Fakat anladığım kadarıyla öğrenci ve aile bu yola gitmemiş. Yani, itiraz etmemişler. Hemen konuyu medyayla paylaşmışlar. İş biraz medyatik bir şeye dönüşmüş. Benim gördüğüm kadarıyla çocuk korktuğumuz gibi bu olaydan ötürü çok fazla etkilenmemiş gibi görünüyor. Tam tersine daha da motive olduğunu, üniversite sınavlarına daha iyi hazırlanacağını, psikoloji bölümünü de birincilikle kazanıp birincilikle bitireceğini... Yani, bu kararın olumsuz etkisinin korktuğumuz ölçüde olmadığını görüyorum oradan. Dolayısıyla burada ceza verenler bir anlamda mükafatlandırmışlar gibi” diye konuştu. Ailesine geri döndü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) PKK üyeleri tarafından Mart ayında kırsala götürülmek üzere Adana’dan Şırnak’a getirilen 1999 doğumlu bir çocuğun, Diyarbakır’da güvenlik güçlerine teslim olduğu bildirildi. Mart ayında terör örgütünce kırsal alana götürülmek üzere 8 kişiyle Adana’dan Şırnak’a getirildiği yönünde bilgi bulunan Y.A, Diyarbakır’da güvenlik güçlerine teslim oldu. Y.A, Çocuk Şube Müdürlüğünde alınan ifadesinde, “20 Haziran’da örgüt mensupları tarafından gözleri bağlı bir şekilde, pikap tarzı bir araçla Şırnak il merkezine bırakıldığı, buradan da kendi imkanlarıyla Diyarbakır otogarına geldiği” yönünde beyanda bulunduğu belirtildi. Y.A’nın annesinin 27 Mayıs’ta Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı binasının önünde “Çocukları kırsala kaçırılan aileler” tarafından başlatılan oturma eylemine katıldığı öğrenildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear