23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 11 HAZİRAN 2014 ÇARŞAMBA 4 HABERLER Kılıçdaroğlu, bayrak indirilmesi olayıyla ilgili Erdoğan’a sert ifadelerle yüklendi ‘O bayrağı sen indirdin’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bayrak indirme konusunda askeri suçlayan Başbakan Tayyip Erdoğan’a “O bayrağı oradan sen indirdin, sen” diye yüklendi. Kılıçdaroğlu’nun konuşması özetle şöyle: 52 cuma geçti: 11 Haziran, bir yalanın yıldönümü. 11 Haziran’da Başbakanlık koltuğunda oturan zat şöyle bir konuşma yapıyordu TBMM’de: “Dolmabahçe Camii’nde içki içildi, bunun görüntülerini cuma günü göstereceğiz.” 52 cuma geçti, ortada bir şey yok. Başbakanlık koltuğunda oturan zat yalan söyledi mi? Yalan söyleyenden başbakan olur mu? Vallahi de billahi de olmaz. Bu yalanı niye söylüyor? İç çatışma çıksın diye ama bu ülkenin irfanı var. Başbakan ağlıyor: “CHP ne yapıyor” diye soruyorlar. 89 raporundan bugüne kadar bu sorunu çözmek için tutarlı politikaları oluşturan parti biziz. Bir metin hazırladım ve 6 Haziran 2012’de AKP’nin kapısını çaldım. “Geçmişteki bütün hatalarına karşı AKP’ye yeni bir kredi açıyoruz” dedim. “Sen nereye kredi vereceksin? Sen krediye muhtaçsın” dedi. Biz katkıda bulunmak istedik ama o bunları reddetti. Masanın bir ucunda Abdullah Öcalan, öbür ucunda kim oturu ‘TÜBİTAK’A ÖYLE MÜDÜR GETİRİRSEN BÖYLE RAPOR VERİR’ Kılıçdaroğlu, 17 Aralık günü Başbakan Erdoğan ile oğlu Bilal ve kızı Sümeyye arasında geçen konuşmalarla ilgili “montaj” diyen TÜBİTAK raporunu değerlendirirken şu ifadeleri kullandı: “TÜBİTAK’a hayvanat bahçesinden müdür atandı. Ülkenin en saygın kurumlarından birisi ve onların öncülüğünde rapor hazırlandı. 17 Aralık’tan sonra Erdoğan’ın konuşmaları hece hece montajlanmış. Böyle teknoloji dünyada yok. Ama kim bulduysa güzel bulmuş. ‘Montaj’ diyor ‘düzmece’ diyor. TÜBİTAK’ta bunun altına imza atan adamlarda acaba ahlak, vicdan, iman var mı, Müslümanlık var mı, kul hakkına saygı var mı? Türkiye’nin en saygın kuruluşlarından yor? Recep Tayyip Erdoğan. Ne konuştuklarını kimse bilmiyor. Süreç iyi gidiyor, diyorlardı. Bu süreç iyi gidiyorsa bu insanlar niye dağa gidiyorlar? Şimdi analar Diyarbakır’da feryat ediyorlar. Peki, bu ülkenin başbakanı ne yapıyor? Ağlıyor, ey BDP’liler gidin dağdan alın gelin. Demirtaş birisine hayvanat bahçesinden müdür getirirseniz size böyle rapor getirir. Bu rapor Erdoğan’ı aklamaz.” Işık: Sadece 2 yıl... Kılıçdaroğlu’na yanıt veren Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, TÜBİTAK raporunu yazanın hayvanat bahçesi müdürü olmadığını belirtti. Işık, raporu yazanların “ODTÜ’den, Hacettepe’den mezun olmuş ABD ve İngiltere’de doktorolarını yapmış 3 bilim insanı” olduğunu söyledi. Hayvanat bahçesi müdürü konusunu araştırdıklarını dile getiren Işık, bu kişinin 30 yıllık meslek yaşamında 2 yıl Hayvanat Bahçesi Şube Müdürü olarak çalıştığını belirlediklerini aktardı. da güzel bir cevap verdi. “Çocukları ben getireceksem in Başbakanlık’tan.” Başbakanlık makamı şikâyet makamı değildir. Havuz medyası: Havuz medyasına bunlar servis edildi. Bunlardan birisi “Alo Süleyman iki milyon gönder de işçilerin paralarını ödeyeceğim” diyordu. Sü leyman dediği de evinde ayakkabı kutularından milyon dolar çıkan, bankanın genel müdürü. Ziraat Bankası’na yönetim kurulu üyesi olarak atandı. Bence Recep Tayyip Erdoğan’a çok iyi danışman olur. Devlet nasıl soyulur, bunların hepsini birbirlerine anlatsınlar. Bir gazeteciyle yapılan bir görüşme vardı, Bakaramakara vesaire diye. Gazeteci arkadaş çıktı özür diledi. Şimdi o konuşmanın da montaj olduğunu iddia ediyorlar. Adam “Ben konuştum” diyor, “hayır sen konuşmadın montaj” diyorlar. Hepsi seyrediyor: Bir askeri birlik düşünün. Tel örgüler var, atlıyorsun, bayrak direğine çıkıyorsun, bayrağı indiriyorsun, alıyorsun dışarı geliyorsun. Başbakan ses çıkarmıyor, Cumhurbaşkanı ses çıkarmıyor. Bayrak bir ülkenin onurudur, namusudur. Bayrak inecek, bunların hepsi seyredecek. Grup toplantısında celallenmiş. Bayrak nasıl inermiş, asker hesabını verecekmiş. O bayrağı oradan sen indirdin, sen. Bunu ben söylemiyorum. Bunu Bülent Arınç söylüyor. Arınç “Cüret eden insana herhalde cezası o anda verilebilirdi eğer sabır olmasaydı. Eğer hükümetin siyasi iradesine bağlılık olmasaydı” diyor. “Siyasi iradedir” diyor. Talimatı verdik, o bayrak indi, asker seyretti, çünkü biz söyledik... Dünyanın V. Köşesi (II) Pazartesi yazımda “Dünyanın V. Köşesi” olarak nitelediğim İslamcıcihatçı terörist hareket, ABD ve AB dış politikasının önemli konularından birini oluşturuyor. Geçen günlerde bir intihar saldırısındaki teröristin ABD vatandaşı oluğunun anlaşılmasından, Belçika’da bir sinagoga yönelik, bir Fransız vatandaşı tarafından gerçekleştirildiği anlaşılan silahlı saldırıdan sonra tartışmalar yoğunlaştı. Pazartesi yazımda değindiğim Rand Corporation raporu; Al Monitor’un El Safir gazetesinden aktardığı Gilles de Kerchove söyleşisi, Mustafa Tlili’nin, The New York Times’da yayımlanan denemesi, Batı’nın nihayet durumu kavramaya, siyasal İslamın ılımlı ve radikal kanatları arasında bir ayrım yapmaktan vazgeçmeye başladığını düşündürüyor. Belçika’da sinagoga saldıran Fransız vatandaşı Suriye’de eğitim görmüş. Avrupa Birliği’nin Terörizmle Mücadele örgütünün yetkililerinin Türkiye’ye verdikleri 5 bin kişilik liste, AB ülkelerinden yaklaşık 450 potansiyel teröristin yanı sıra, Suriye’ye gitmiş olan 700 Fransız, 300 Alman vatandaşının isimlerini de içeriyormuş (Financial Times 06/06). Avrupalı uzmanlar bu İslamcı teröristlerin ülkelerine döndüklerinde büyük sorunlar yaratmalarından korkuyorlar. Avrupa Birliği Terörizme Karşı Mücadele Koordinatörü Gilles de Kerchove, Al Safir gazetesiyle yaptığı söyleşide “Bunlar silah kullanmayı, bomba yapmayı öğreniyorlar... Deneyimli savaşçılar gençlere örnek oluyor, heveslendiriyor”... “Bunlar Avrupa ülkelerine dönünce örgütlenme faaliyetleri, terörist eylemler düzenletebilirler” diyor. Haksız değil, ne de olsa AB “darülharp”... Suriye’ye gidenlerin arasında, 30 Kanada, 100 ABD vatandaşı olduğu da tahmin ediliyor. Belçika’daki saldırıyı düzenleyen de Suriye’ye İngiltere, Ürdün ve Türkiye üzerinden girmiş. Financial Times’ın aktardığına göre AB Terörizmle Mücadele görevlileri, “bu konunun AB ve Türkiye arasındaki sorunların başında geldiğini”, “Tüm yolların Türkiye Dışişleri Bakanlığı’na çıktığını” söylüyorlarmış. Gerek Amerikan vatandaşı intihar eylemcisinin, gerekse de sinagoga saldıran Fransız vatandaşının Suriye’de IŞİD (Irak Şam İslam Devleti) olarak bilinen cihatçıterörist grubun üyesi olması, dikkatleri El Kaide, El Nusra gibi örgütlerin yanı sıra özellikle IŞİD üzerinde yoğunlaştırmaya başladı. Batı istihbarat çevrelerindeki genel algı, Suriye ve Irak’ta aynı anda etkinlik gösteren IŞİD’in etkisi ve gücünün, El Kaide’nin etkisini ve gücünü aştığı yönünde. IŞİD’in geçen hafta Irak’ta gerçekleştirdiği Şiilere yönelik saldırılarda yaklaşık 200 kişi öldü. Geçen hafta IŞİD kısa bir süre için Anbar bölgesindeki üniversiteye saldırdı, üç güvenlik görevlisini öldürdü, yüzlerce öğrenciyi tutsak aldı (Middle East online, 07/06). Yine geçen hafta IŞİD tişörtlü birinin, İstanbul’da elinde bıçakla sağa sola saldırmasına polisin adeta seyirci kalmış olması da ilginçti. Rand Corporation’un raporu, Obama, siyasal İslamın “ılımlı” kanadıyla ilişkiye geçme stratejisini benimsediğinden bu yana cihatçı terörist sayısının ve eylemlerinin katlanarak arttığını ortaya koyuyor. Bu koşullarda, “ılımlı İslam”la işbirliği politikasının sorgulanması da çok doğal. Tlili’nin yazısı, bu sorgulamanın iyi bir örneği. Tlili, Obama’yı siyasal İslamın ılımı kesimiyle ilişki kurmaya ikna eden raporu hazırlayan ekibin içindeymiş. NYT’deki yazısında Tlili, Obama’nın Kahire konuşmasında ileri sürdüğü, şiddet yerine rıza, uzlaşma ve pazarlıkla yönetmek, azınlık haklarını kabul etmek, halkın çıkarlarını partinin çıkarlarının önüne koymak gibi, demokrasi kriterlerinin, Mısır’da Mursi, Tunus’ta Ennahta tarafından nasıl tamamen ihlal edildiğini anlatıyor (Tlili, AKP deneyimini unutmuşa benziyor). Seçilmiş olmanın demokrasi anlamına gelmediğini vurguluyor. Tlili, “ılımlı İslam” söyleminin aslında radikal projeyi yaşama geçirmek için kullanıldığının anlaşıldığını savunuyor. Tlili, Obama yönetimi bundan sonra Müslüman dünyadaki seküler demokratik partileri güçlendirmek için çabalamalıdır, “toplumsal adalet için, ‘ılımlı’ ya da cihatçı İslamcılığa kapıları kapatmalıdır” diyor. Ne diyelim? Haydi hayırlısı... ‘Tüm yollar...’ Başbakan Erdoğan bayrağın indirilmesiyle ilgili çelişkili açıklamalar yaptı ‘Asker sorumlu’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, Diyarbakır’da 2. Hava Kuvvet Komutanlığı Garnizonu’ndaki bayrağı indiren kişiye “çözüm sürecini sekteye uğratılmaması” gerekçesiyle müdahale edilmemesini sert şekilde eleştirirken “O garnizonun içine girip de bayrağı indireni orada her halükârda ne ise alacaksın, indireceksin, gereğini yapacaksın, yapmıyorsan sorumlusun. Herhalde ben Ankara’dan gelip de oradaki bayrağı indireni oradan indirmeyeceğim. Askerin, polisin burada bahanesi olamaz” dedi. “Piyon” olarak nitelendirdiği bayrağı indiren kişinin ölmesi için oraya gönderildiğini belirten Erdoğan, “Vurulsaydı Doğu ve Güneydoğu karıştırılacaktı. Vurulmadı, şimdi Kuzey, Güney ve Batı karıştırılmaya çalışılıyor” diye konuştu. Erdoğan, silahların gölgesinde siyasete devam edecekse HDP’yi muhatap olmaktan çıkaracaklarını söyledi. Başbakan Erdoğan, partisinin grup toplantısında özetle şu görüşleri dile getirdi: İndirmiyorsan sorumlusun: Gezi olayları ve darbe girişimleri başarısız oldu, şimdi terör sorunu üzerinden yeni bir senaryoyu devreye alma hazırlığı içindeler. Doğu ve Güneydoğu’da bazı il ve ilçelerde sergilenen şımarıklık, artık sınırları zorlar noktaya geldi. Çıkacak birisi garnizonun duvarlarını aşacak, ondan sonra Türk bayrağını indirecek, o Türk bayrağını indirirken orada olan görevliler seyredecek. Neymiş ‘çözüm sürecini sekteye uğratmayalım.’ Ne demek ya? O garnizonun içinde girip de bayrağı indireni orada her halükârda ne ise alacaksın, indireceksin, gereğini yapacaksın, yapmıyorsan sorumlusun. Haddini bildirecek: Gelip yolları kesen, bu eşkıyalara, bu teröristlere orada jandarması da polisi de haddini bildirecek. Durum ne olursa olsun. Eğer sen bunları görevli olarak yapamıyorsan, orada onlara da biz bütün gerek teftiş gerek onlarla ilgili yapılması gereken uygulamayı yaparız. Bunları tekrar gözden geçireceğiz. Piyondan başka bir şey değil: Türkiye Cumhuriyeti bayrağına bu saldırıyı yapan hain, alçak, arkadan seyreden alçaklar, aslında onları oraya gönderen efendileri tarafından ölmeye gönderilmiş bir piyondan başka bir şey değildir. Silahlı efendileri için o piyonun canı, kanı, anne babasının acısının zerre kadar değeri yok. Asker istismarın önünü açtı: Oradaki görevli askeri personel de gerekli tedbiri almayıp, bayrağın indirilmesine engel olmayarak bir başka istismarın önünü açtı. Sadece onlar değil, burada başka istismar çeteleri de var. Bu terörist tel örgüyü aşarak garnizonun içine giriyor, bu alçakça eylemi gerçekleştiriyor. Bu konudaki gerekli araştırma, soruşturma yapılacak, ihmali olanlardan hesap sorulacak. İki tanesinin görev yerleri değiştirildi. Bazı zanlılar gözaltına alındı. Kamu görevlileri hakkında da idari soruşturmalar açıldı. Vurulsaydı tahrik edeceklerdi: Eğer o maşa o sırada vurulursa, terör örgütü ve HDP onun üzerinden kitleleri tahrik edecekti ama bu alçakça eylemi gerçekleştirildiğinde de MHP, CHP, paralel basın, malum medya tarafından bayrağın indirilmesi bir fırsat olarak kullanılacaktı. O hain etkisiz hale getirilmedi. Ama beklendiği gibi bayrağımıza karşı yapılan saldırı, bir nefret ve ırkçılık vasıtası olarak kullanılmaya başlandı... O hain vurulsaydı Doğu ve Güneydoğu karıştırılacaktı. Vurulmadı. Şimdi Kuzey, Güney, Batı karıştırılmaya, tahrik edilmeye, istismar edilmeye başlandı. Deyim yerindeyse adeta bıçak sırtında gidiyoruz. Kaos ve kriz baronları pusuda beklediği, tökezlememiz için ellerini ovuşturdukları son derece hassas bir zeminde yürüyoruz. En iyi Kürt, ölü Kürt: Bu ülke 30 yıldır sadece terörle mücadele etmiyor, terörü bir geçim kapısı haline getirmiş, yoksul çocukların ölümünü kendisine bir rant haline getirmiş kan baronlarıyla da mücadele ediyor. İnanın bunlar için en iyi Kürt ölü Kürt, en iyi Alevi ölü Alevi’dir. Vatanına ihanet eden ve mütedeyyin maskesi takan örgütlerin dizinin dibine çökerler ama gerçek mütedeyyinden korkar, onu yok etmek için her şeyi yaparlar. MHP grubu Türk bayraklarıyla donatıldı (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) Bahçeli: Alnından Biri ‘Ilımlı İslam’ mı dedi? vurmak hak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Lice’de Türk bayrağının indirilmesine, “Diyarbakır’da görev yapan 2. Hava Kuvvet Komutanı ve Genelkurmay Başkanı istifa edecek kadar erdemli ve onurlu olmayı deneyecekler midir? Bayrak direğine tırmanacak kadar cüretkâr bir sefili alnından vurmak haktır, helaldir” tepkisini gösterdi. Bahçeli’nin konuştuğu kürsüye Türk bayrağı asılırken milletvekillerinin de Bahçeli’yi sıralarında Türk bayrakları ile dinledikleri görüldü. MHP grup toplantısının gündemi Lice’deki Türk bayrağını indirme olayı oldu. Çözüm sürecinde tek kazananın PKK olduğunu söyleyen Bahçeli, “1725 Erdoğan soruyorum sana, ‘Asker, komutan bedel ödeyecek’ diyorsun da asıl bedel ödemesi gerekenin sen olduğunu niçin itiraf etmiyor, edemiyorsun? Yoksa oturduğun yerden sinsi sinsi gülümseyerek, ‘Hadi çocuklar, hadi evlatlarım, biraz daha gayret edin, nasıl olsa finale yaklaşıyoruz’ diyerek bayraksızlara, vatansızlara, millet nedir bilmeyen alçaklara sevgi ve sempati mi gösteriyorsun?” dedi. İndirilenin “sancak” olduğunu söyleyen Bahçeli, “Ve sancak düşerse vatan düşecektir. Bu oluyorken, 2. Hava Kuvvet Komutanlığı’nda hiç mi duyarlı, helal lokma yemiş, kalbi vatan ve bayrak sevgisiyle çarpan bir asker çıkıp da şerefsize gününü gösterememiştir? Türk bayrağını dahi korumaktan aciz bu komutanlık personeli, o esnada nerededir?” dedi. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’i de eleştiren Bahçeli, “Hadi müzakereci başbakanı geçtik diyelim; Genelkurmay Başkanlığı karargâhında terör örgütü mensuplarının ölüm haberlerini yayımlamakla meşgul omzu yıldızdan görülmeyen zevat acaba bu gelişmelerden hiç mi vicdan azabı duymamaktadır? Diyarbakır’da görev yapan 2. Hava Kuvvet Komutanı ile Genelkurmay Başkanı, istifa edecek kadar erdemli ve onurlu olmayı deneyecekler midir?” ifadelerini kullandı. Bahçeli, Öcalan için “Mesajları bizim düşüncemizdir” diyen Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay için de “Hükümetteki PKK’lilerden birisi olan bu şahıs; Kandil’e sığınmalı, kaybettiği gerçek hüviyetini orada bulmalıdır” ifadelerini kullandı. HDP’nin grup toplantısını yaptığı Lice’de, Öcalan posterleri ve PKK flamaları açıldı. (AA) ‘Provokasyon’ Bayrağın indirilmesine tepki gösteren HDP Eşbaşkanı Tuncel, yapılan protestoların linç girişimlerine dönüştüğünü kaydetti MAHMUT ORAL ‘İstifa edecekler mi?’ Tuncel, Lice’de karakol protestosu için yol kapatan 2 kişinin öldürülmesinin ardından Diyarbakır 2. Hava Kuvvetleri KomutanlıDİYARBAKIR Lice’deki karakol proğı binası önünden Türk bayrağının indiriltestolarında 2 kişinin öldüğü olayların armesini “provokasyon” olarak nitelendirdından HDP, grup toplantısını dün Lice’nin di. Tuncel, “İnsanlarımız burada cenaÇelikan köyü Köprübaşı mevkiinde yaptı. zelerinin acısını yaşarken, gerçekleşen Aralarında HDP Eşbaşkanları Sebahat bayrak indirme olayı bir provokasyonTuncel, Ertuğrul Kürkçü, milletvekilledur. Biz hep söyledik. Hiçbir halkın deri Altan Tan, Nursel Aydoğan, Erol Dora, ğerlerine saygısızlık etmeyiz. Ama Kürt Hasip Kaplan ve Ayla Akat Ata ile bağımhalkının değerlerine de saygı beklesız milletvekili Aysel Tuğluk’un da bulunriz. Barış için büyük irade gerekir. Baduğu grup, BDP il binası önünde toplanarışı öncelikle ruhumuzda, düşüncemizrak BDP otobüsüyle yola çıktı. HDP’lilerin de kabul etmek gerekir. Barışacaksak bulunduğu otobüsün önü Lice yakınlarınsavaşın kaynağı ortadaki Fisova mevkiindan kalkmalı. Birinci de yol kontrolü yapan derecede sorumlu hüyüzleri kapalı bir grup kümettir” diye konuştu. PKK’li tarafından kesilTuncel, Türk bayrağının di. Yüzleri kapalı gençindirilmesinin ardından lerden biri otobüse biyapılan gösterilerin linç nerek bir süre Sabagirişimlerine dönüşmehat Tuncel ile konuştu. ye başladığını ifade etDaha sonra HDP’liler ti. HDP Eşbaşkanı ErLice’de karakol protuğrul Kürkçü ise “Bu testolarının ilk başladısüreçte nehir akmağı yer olan Çelikan köya başlamıştır. Neyü Köprübaşı mevkiine hirleri geriye akıtmak gitti. Burada otobüsda imkânsızdır. Sayın ten inen partililer, günÖcalan’ın açmış oldulerdir eylem yapanlarca karşılandı. Araziye HDP’lilerin bulunduğu otobüs yol ğu ilerleme yolunda PKK flamaları asılması kontrolü yapan PKK’liler tarafın tüm Türkiye yürümelidir” dedi. dikkat çekti. Sabahat dan kesildi. (Fotoğraf: DHA) 28 Şubat’ta üniversiteden atılanlar Türbanlılar da KPSS’ye girecek EMİNE KAPLAN ANKARA AKP yönetimi, 28 Şubat sürecinde türban yasağı nedeniyle üniversiteden atılanlardan aftan yararlanıp okullarını bitirenlere KPSS’ye girmeden memur olabilmelerine ilişkin önergeden vazgeçti. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın önergeye vize vermediği, parti içinde de böyle bir düzenlemenin eşitlik ilkesine aykırı olacağı eleştirilerinin yapıldığı öğrenildi. AKP grup yöneticilerinin, dün partinin grup toplantısı sonrasında Başbakan Tayyip Erdoğan’la yaptıkları toplantıda Erdoğan’ın önergeye vize vermediği ve “Herkes gibi onlar da sınava girsinler” dediği öğrenildi. Bunun üzerine yasa değişikliğinden vazgeçildi. Bakanlardan tepki Bozdağ: Bayrağa uzanan el kırılmalı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Diyarbakır’ın Lice ilçesinde Türk bayrağının indirilmesine hükümet kanadından tepki geldi. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ olayı “alçakça bir saldırı” olarak nitelendirirken “Türk bayrağına uzanan el, kim olursa olsun, o el kırılmalı” dedi. Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler ise olayla ilgili sosyal medyaya tepki gösterdi. İşler sosyal medyadaki yorumlara ilişkin “Bu olay yaşandı, hükümet zor duruma düştü ‘Oh biz de sevinelim’, bunu anlatmaya çalışıyorlar. Hükümete nasıl zarar verebiliriz diye düşünüyorlar” dedi. Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ise kalekol yapımlarının devam edeceğini açıkladı. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfü Elvan da bayrağı indiren çocuğa, bunu yaptıranların kimlerse en ağır şekilde cezalandırılması gerektiğini ifade etti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear