22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 29 MAYIS 2014 PERŞEMBE 4 HABERLER ‘Vur Abalıya!..’ AB ülkelerinde yapılan Avrupa Parlamentosu seçimleri, birçok açıdan tehlike çanlarını çaldıran sonuçlar verdi. Seçmenlerin yüzde 57’si sandık başına gitmedi. Oysa Lizbon Anlaşması gereğince AP (Avrupa Parlamentosu) Avrupa Komisyonu Başkanı’nı da seçecektir. AP seçimleri İngiltere ile Fransa’da, sistemin işleyişini etkileyecek sonuçlar verdi. İngiltere’de Birleşik Krallık Bağımsız Partisi (UKIP), alışılagelmiş Muhafazakâr Parti İşçi Partisi ikili sistemi arasında gedik açıp, ikisinden birinin birinci sırayı almasını önlemiştir. UKIP’nin lideri olan Nigel Farage’ın “Ya AB değişecek ya da İngiltere oradan çekilecek” sözlerini, “Nasıl olsa çoğunluğu yok, bir şey olmaz” diye geçiştirmek mümkün değil. Başbakan David Cameron da İngiltere’nin AB üyeliğini halkoylamasına götüreceğini açıklamış bulunuyor. Öte yandan, yukarıda da belirtildiği üzere, İngiltere’deki iki parti sistemi yeni bir ortağın devreye girmesiyle bozulmuş, UKIP’nin lideri Nigel Farage’ın deyimiyle artık kümese tilki girmiş bulunuyor. HHH Son AP seçimleri ile siyasi sistemi allak bullak olan ülkelerden biri de Fransa. Fransa’da seçimin büyük galibi Marine Le Pen liderliğindeki Ulusal Cephe. İktidardaki sosyalistlerin yüzde 13 ile son yılların en büyük bozgununa uğradıkları seçimlerden, Ulusal Cephe, oyların yüzde 25’ini alarak birinci parti olarak çıktı. Doğrusu, Marine Le Pen’in yükselişi beklenmeyen bir şey değildi, ama yükselişin bu boyutlara varması yine de sürpriz olmuştur. İşin ilginci, Fransa’da sistemden umudunu kesenlerin, François Hollande fiyaskosunun da etkisiyle artık Ulusal Cephe’yi bir sığınak olarak görmeye başlamalarıdır. Ulusal Cephe Fransız siyasi yaşamının önde gelen aktörlerinden olmasına karşın şimdiye dek hep marjinal olarak görülmüş ve “sistemin legal kuruluşları!” tarafından kenarda tutulmuştur. Bu ülkede ilk kez görülen bir olgu değil bu durum. Daha önce de II. Dünya Savaşı ertesinde, yüzde 25’ler dolayındaki oyuyla hep birinci parti olan Fransız Komünist Partisi (FKP) sürekli sistemin partileri tarafından saf dışı tutularak etkisizleştirilmişti. HHH 2002 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Marine Le Pen’in babası Jean Le Pen’in, sosyalist Jospin’i geçerek ikinci tura kalması üzerine aynı dışlama mekanizması çalıştırılmış ve seçmen masif biçimde Chirac’a yönelerek ona bir Cumhurbaşkanlığı seçiminde erişilebilmiş en büyük çoğunluğu (yüzde 80) sağlamıştı. Ama artık Ulusal Cephe karşısında bu dışlama stratejisi işlemeyecek, bu parti sistemin bir parçası haline gelmiş gibi görünmektedir. Gerçi bu konuda Ulusal Cephe’nin savlarının, Nicolas Sarkozy tarafından benimsenip iktidara taşındığı söylenebilir, ama yine de Sarkozy’nin tabanının merkez sağda olması bir ölçüde fren işlevi görmekteydi. Bu kez birinci parti konumuna yükselmiş UC’nin dışlanması mümkün görünmemektedir. Marine Le Pen’in, Avrupa ile Fransa’nın yüz yüze olduğu sorunlar konusunda ırkçılık ve yabancı düşmanlığından başka bir reçetesi yok. Nitekim yine öyle olmuş ve Marine Le Pen seçimin hemen ertesinde üç talepten biri olarak, Türkiye’nin AB üyeliğinin veto edilmesini ileri sürmüştür. Sanki Türkiye’nin AB üyeliği söz konusuymuş gibi!.. Herkes Türkiye’ye “Sizi AB’ye almayacağız!” diyor. Şimdi sonuç vermeyeceği baştan belli sürecin veto edilmesinin gerçek anlamı ise Marine Le Pen’in “hayır” dışında söyleyecek bir sözü olmamasındandır. Marine Le Pen’in, Türkiye’nin üyeliğine karşıtlığı, Ankara’nın Avrupa’nın geleneksel değerleriyle bağdaşmayan tutumu değildir. Zaten Marine Hanım’ın, bu konuda söyleyecek fazla bir sözü de olamaz. Çünkü kendi ırkçı görüşleri de Avrupa’nın geleneksel değerleri olarak gösterilen ilkelerle bağdaşmamaktadır. Yoksa son seçim sonuçları muvacehesinde bağdaşıyor mu? Her yol ona çıkıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP, Başbakan 17 ve 25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu kapsamında ortaya çıkan ses kayıtları ve belgelerde yer alan iddiaları gerekçe göstererek Başbakan Tayyip Erdoğan hakkında, nüfuz ticareti, haksız mal edinme, mal kaçırma ve gizleme, suçluyu kayırma, görevi kötüye kullandığı ve yargı görevi yapanı etkilediği gerekçesiyle Meclis soruşturması önergesi verdi. Önergede, 26 Nisan 2012’de Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yöneticisi olduğu TÜRGEV’e 99 milyon 999 bin 990 dolarlık “bağış”ta bulunan Royal Protokol adlı şirketin, İranlı işadamı Rıza Sarraf’a ait olduğu iddiası dikkat çekti. Önergede ayrıca Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’a “paraları sıfırla talimatı” verdiği iddia edilen tapelere de yer verilerek TBMM kayıtlarına girmesi sağlandı. CHP Grup Başkanvekilleri Akif Hamzaçebi ve Engin Altay imzasıyla TBMM Başkanlığı’na sunulan 14 sayfalık soruşturma önergesinin en önemli dayanağını ise 17 ve 25 Aralık operasyonları sonrasında 4 eski bakanla ilgili Meclis Soruşturma Komisyonu kurulması oluşturdu. Önergede Rıza Sarraf’ın kuryesi tarafından Başbakan Erdoğan’ın çocuklarının CHP’ye göre, ‘TÜRGEV’e 99 milyon doları gönderen Royal Protocol Rıza Sarraf’a ait’ HDP ÖNERGESİNİ GERİ ÇEKTİ HDP, Soma faciasının ardından Başbakan Erdoğan hakkında verdiği gensoruyu Meclis TV’nin canlı yayın yapmadığı 30 Mayıs tarihinde görüşülecek olması ve aynı tarihte daha önceden planlanmış Ağrı mitingi olduğu gerekçesiyle geri çekti. HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, grup yönetiminin TBMM Başkanlığı’yla görüşerek Meclis TV’nin canlı yayın yaptığı gün görüşülmesinin sağlanması durumunda gensoru önergesini tekrar verebileceklerini belirtti. Erdoğan’ın Soma konusunda aklanmasına fırsat vermek istemediklerini belirten Baluken, “Grup yönetimi TBMM Başkanlığı’yla görüşür, görüşmeler canlı yayınlanırsa tekrar gensoru verebiliriz” dedi. yöneticisi oldukları TURGEVe para götürüldüğü, Zafer Çağlayan’ın da telefonla para nakline aracılık ettiğine ilişkin görüntü ve telefon kayıtlarının basında yer aldığı belirtilen önergede ayrıca Royal Protokol adlı bir yurtdışı firmadan yine TURGEV’e 99 milyon 999 bin 90 doların “bağış adı altında gönderildiği” vurgulanarak, şu önemli iddiaya yer verildi: “Keza Royal Protocol adlı bir yurtdışı firmadan, bu vakfa yapılan bağış hem miktar ve hem de gönderen açısından dikkat çekicidir. Zira 26 Nisan 2012 günü 99.999.990 dolar parayı bağış adı altında gönderen firma, Rıza Sarraf’a aittir. Bu noktadan bakıldığında, Rıza Sarraf ile ilişkisi nedeniyle hakkında Meclis soruşturması açılan eski Bakan M. Zafer Çağlayan ile Başbakan arasında bir fark bulunmamaktadır.” 4 eski bakan hakkında Meclis soruşturması açıldığına işaret edilen önergede, “Hakkında en az bakanlar kadar ciddi iddialar olan Başbakan Erdoğan ile ilgili olarak herhangi bir suç ihbarı (fezleke) TBMM’ye ulaşmamıştır. Erdoğan hakkındaki iddialar ‘bir suç izleniminin’ de ötesinde ciddi bulguları içerdiğinden bu önergenin düzenlenmesi gerekli görülmüştür” görüşüne yer verildi. Önergede, 25 Şubat 2014 günü elektronik ortama Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen telefon görüşmelerinin düştüğü belirtilen önergede tape kayıtları da tam metin olarak önergede yer aldı. Önergede, tüm kanıtlarla birlikte değerlendirildiğinde “sıfırlanmak” istenen paranın Erdoğan’ın mal bildirimlerinde yer almadığı ve bu paraların “yasadışı yollardan elde edildiği” sonucunun kendiliğinden ortaya çıktığı iddiasına yer verildi. Önergede Erdoğan’ın görevi sırasında ve görevinden dolayı işlediği fiilleri, görevi kötüye kullanma, kamu görevlisinin suçu bildirmemesi, yargı görevini yapanı etkilemeye teşebbüs, suçluyu kayırma, nüfuz ticareti, haksız mal edinme, mal kaçırma ve gizleme suçlarına uygun düştüğü için anayasanın 100. maddesi uyarınca Meclis soruşturması açılması istendi. ERDOĞAN’DAN YENİ PENSİLVANYA İDDİASI: Başkanlarla buluştu CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir İl Başkanı Ali Engin ve 22 ilçe belediye başkanı ile bir araya geldi. Toplantıda yerel seçim sonuçları ve cumhurbaşkanlığı seçimi değerlendirildi. Bize film hazırlıyor AĞRI (Cumhuriyet) Seçimlerin 1 Haziran’da yenileceği Ağrı’da miting yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Fethullah Gülen cemaatini hedef alarak “Pensilvanya benimle ilgili güzel bir film hazırlıyormuş, ailemle ilgili. Fakat bu tuzakların hiçbiri tutmuyor, tutmayacak” dedi. AKP’nin Cumhurbaşkanı adayını haziran ayı içinde açıklayacaklarını belirten Erdoğan, “İsmimizi, adayımızı açıklayacağız” dedi. Erdoğan, eşi Emine ile birlikte partisinin Ağrı mitingine katıldı. Çok sıkı güvenlik önlemlerinin alındığı ve keskin nişancıların önemli noktalara yerleştirildiği mitingde Erdoğan, Ağrı’da oyların 15 kez sayıldığı iddialarını reddederek, BDP’yi meydanları terörize etmekle suçladı. CHP ve MHP’ye yüklenen Erdoğan, “CHP’ye bakıyorsunuz yerinde sayıyor. Pensilvanya ile işbirliği yaptı, onun faturasını ödüyor. MHP’ye bakıyorsunuz AKP karşısında genel başkan, emekli siyasetçileri ziyarete başladılar. Neymiş çatı kuruyorlarmış. O çatı 30 Mart’ta uçtu gitti. Bunların oturdukları binanın damı yok damı. İnşallah haziran ayı içinde ismimizi, adayımızı açıklayacağız. Halkımın isteği doğrultusunda kararımızı vereceğiz” diye konuştu. Fethullah Gülen cemaatine eleştirilerini sürdüren Erdoğan, “Pensilvanya benimle ilgili, ailemle ilgili güzel bir film hazırlıyormuş. Bu film için bana uygun bir artist bulamamışlar, çocuğuma benzer bir artist bulamamışlar. Halbuki Hollywood’a falan gitmelerine gerek yok. Kendi içlerinde bunu başaracak artistler var. Fakat bu tuzakların hiçbiri tutmuyor, tutmayacak dedi. Erdoğan mitinge katılanlara poşu, Emine Erdoğan ise kırmızı karanfil dağıttı. BDP’li 100 kişi, Başbakan Erdoğan’ın Ağrı mitingi nedeniyle yolların kapanmasına tepki gösterdi. Miting alanı dışından Başbakan Erdoğan’a “yuh” çeken BDP’lilere çevik kuvvet polisleri müdahale etti. BDP’nin Ağrı Belediyesi başkan adayı Sırrı Sakık da Erdoğan’ın mitingini seçim bürosundan izledi. BDP’nin Twitter hesabından Sakık’ın Erdoğan’ı izlerken bir fotoğrafı paylaşıldı ve “Başbakan, Ağrı Dağı gibi heybetli ve sağlam duruşlu Sırrı Sakık’ın karşısında çaresiz bir yenilgiye hazırlanıyor” mesajına yer verildi. Erdoğan’ın Ağrı mitinginde dile getirdiği “Pensilvanya benimle ilgili bir film hazırlıyormuş” iddiasına, Fethullah Gülen’in avukatı Nurullah Albayrak, “Fethullah Gülen Hocaefendi ya da sevenleri tarafından Başbakan ya da ailesi hakkında hazırlanan ya da hazırlanması düşünülen bir film projesi olmadığı” yanıtını verdi. Albayrak yaptığı açıklamada, “Başbakan’a bilgi veren servisler tarafından ya şaka yapılmakta ya da Başbakan yanıltılmaktadır” dedi. umurumda değil! HAKAN DİRİK İZMİR CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kendisi hakkında Meclis’e gönderilen ikinci fezlekeye ilişkin “17 Aralık ve 25 Aralık süreci Cumhuriyet tarihin en önemli iki dönüm noktasıdır. Bir hükümetin devleti nasıl soyduğuna tanık olduk. Benimle ilgili fezlekeler hiç umurumda değil. Ben özellikle istirham ediyorum Cemil Çiçek’ten, benim dokunulmazlığımı hemen kaldırsınlar. Ben dokunulmazlığın arkasına saklanan birisi değilim. Bağımsız mahkemelerin karşısında çıkmak benim için onurdur, şereftir. En azından bu yapılırsa bazılarının hırsızlığını ispat etme şansına kavuşacağım” dedi. Partisinin İzmir’deki belediye başkanlarıyla bir araya gelen Kılıçdaroğlu, kendi aralarında Cumhurbaşkanlığı seçimini de konuştuklarını, yarın randevu verdiği MHP lideri Devlet Bahçeli’nin de ne söyleyeceğini merak ettiğini kaydetti. Gazetecilerin soruları üzerine PKK’nin kaçırdığı çocuklara ilişkin Başbakan Tayyip Erdoğan’ın terör örgütünden yardım isteyen tavrını eleştiren Kılıçdaroğlu, “Nasıl bir başbakan ki, yasadışı bir örgütten yardım istiyor? Eğer siz bir yasadışı örgütün yardımına muhtaç hale gelmişseniz ve bunu dillendiriyorsanız o Başbakanlık koltuğunda oturamazsınız” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, İzmir Valisi Mustafa Toprak’ın İl Özel İdaresi mallarını, belediyeler yerine Hazine’ye vermesine ilişkin soruya da şu yanıtı verdi: “O İzmir’in valisi değil. Çok özür dilerim devletin de valisi değil, AKP’nin valisidir. AKP’nin valisi alınan talimatlara göre hareket ediyor. İl Genel Meclisi’ne ait olan malların belediyeler devredilmesi lazım ama vermiyor, niçin? Burada CHP’li belediyeler olduğu için. Belediye başkanları hukuki yollara başvuracaklar haklarını arayacaklar.” Kılıçdaroğlu, 1 Haziran’da yerel seçimlerin yeniden yapılacağı Aydın’ın Buharkent ilçesinde miting düzenledi. Kılıçdaroğlu, iktidarın 12 yıldır pek çok vaatte bulunduğunu, şimdi de “Şunu, bunu yapacağız, gerçekleştireceğiz” dediğini belirterek “Buharkentli düşünsün ve ‘yapacaksan 12 yıldır niye yapmadın’ sorusunu sorsun kendine” dedi. Mitingin ardından yurttaşlarla sohbet eden Kılıçdaroğlu, “Cumhurbaşkanı adayı kendisi meydanlara çıkmalı, biz değil. Cumhurbaşkanı bulunduğu yer itibarıyla tarafsız olmak, bütün yurttaşları kucaklamak durumundadır. Bir partiye karşı aday çıkarmak doğru değil” dedi. ‘Fezlekeler hiç Seçim mitingi Cemaat yalanladı TBMM’den kiliseye erişim engeli l Mikrofon açık kalınca ‘imar planları’ ortaya çıktı l Bilal Erdoğan’ı protesto eden gence tehdit iddiası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kullanıcıların erişimine hukuki olarak bir kısıtlaması olmayan Diyarbakır Protestan Kilisesi’ne TBMM internet ağı üzerinden erişim “pornografi” gerekçesiyle engellendi. TBMM’nin engeline tepki gösteren CHP Milletvekili Aykan Erdemir, daha önce de TİB listesinde “yasaklı siteler” içinde bulunmayan Kaos GL ve Lambdaistanbul’un web sitelerine erişimin engellendiğine dikkat çekerek “Protestan kilisesine erişimin ‘pornografi’ gerekçesiyle engellenmesi yalnızca inanç özgürlüğü engelleyen bir uygulama değil, aynı zamanda da azınlıklara yönelik ötekileştirme ve tahkir süreçlerinin bir parçasıdır” dedi. Bilal’in tekkesine iki havuz geliyor Okmeydanı’ndaki Okçular Tekkesi’nde düzenlenen 2’nci Fetih Kupası’nın basın toplantısına katılan, Okçular Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Haydar Ali Yıldız ile vakfın mütevelli üyesi Necmettin Bilal Erdoğan, vakfı tanıtan film sırasında önlerindeki kayıt cihazları ve mikrofonları unutunca ortaya ilginç diyaloglar çıktı. Yıldız, yurtdışından getirdikleri okçuluk hocasının “kondisyon olmazsa olmaz” dediğini Bilal Erdoğan’a aktardı. Bilal Erdoğan ise havuz yapılmasının öneminden bahsetti. İkili arasındaki konuşma özetle şöyle geçti: Erdoğan: Tekke kültürüyle ilgili bir şeyin olması çok uyuyor buraya. Çünkü hakikaten konsept çok iyi. Burası okçuluk kulübü gibi ama tekke. Yıldız: Kondisyonsuz olmaz yani. Erdoğan: Bir de havuz önemli ama yakında havuz var. Yıldız: Burada olacak. İki tane yapacağız. Bay, bayan. Bakalım şu dönüşümden de birkaç bir şey kalırsa bize. Erdoğan: Projede var değil mi? Yıldız: Olmasa bile bir iki yer, bina olarak aldık mı yeterli bize. Altını istediğimiz gibi yaparız. Altı havuz olur. Üstü kondisyon yeri. Erdoğan: Havuz yapılır belki. Aile boyu dokunulmazlık İstanbul Haber Servisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan, Süleymaniye Cami’nin önünde İstanbul Üniversitesi’nde (İÜ) öğrenci olan bir kişi tarafından protesto edildi. Öğrencinin, Bilal Erdoğan’ın korumaları tarafından gözaltına alınmak istendiği belirtildi. Sosyal medya üzerinden Türkiye Gençlik Birliği (TGB) tarafından yayımlanan videonun, önceki gün Süleymaniye Camii’nde çekildiği belirlendi. Videoda İÜ öğrencisi olduğu belirtilen bir gencin Bilal Erdoğan’a, madencilerin hesabının sorulacağını söylediği, ardından etrafının bir anda korumaları tarafından çevrildiği görüldü. Korumaların “Neyin hesabını soracaksın” diye bağırdığı belirlenen videoda restoranın sahibinin ise ‘burada yemek yiyorsun, niye yapıyorsun’ dediği dikkat çekti. Videoda Bilal Erdoğan’ın korumaları tarafından öğrencilerin kimliğinin alındığı ve ekip çağrılması istendi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Video paylaşım sitesi YouTube’a erişim engelinin kaldırılması için Anayasa Mahkemesi’ne yapılan bireysel başvurularda karar bugün verilecek. Anayasa Mahkemesi daha önce Twitter yasağını kaldırmıştı. Yüksek Mahkeme, CHP Milletvekili Mehmet Haberal’ın yurtdışı yasağının kaldırılması ile ilgili yaptığı başvuruyu ise reddetti. Mahkeme, söz konusu yasağın daha önce İstanbul’daki mahkeme tarafından kaldırıldığına dikkat çekti. YouTube kararı bugün Bilal Erdoğan dün, Okmeydanı’ndaki Okçular Tekkesi’nde düzenlenen 2. Fetih Kupası’nın açılışına katıldı. Erdoğan, “Ya Hak” diyerek atış yaptı. (Fotoğraf:AA)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear