Catalog

9 MART 2014 PAZAR CUMHURİYET kultur@cumhuriyet.com.tr SAYFA 1962’de yeni “Bond” olan Sean Connery’nin bilardo oynarken çekilmiş fotoğrafı. KÜLTÜR 19 vakalar abartılıyor. Başka bir şey değil”. (Bir başka toplantıda.) “Yatıyorsunuz kalkıyorsunuz Uludere diyorsunuz. Her kürtaj bir Uludere’dir diyorum.” “En az üç çocuk. Bazıları, ‘İki tane yeter’ diyor. Sakın ha bu oyuna gelmeyin. Bu da bir tuzaktır. Bu tuzağı hep beraber bozacağız… Doğum kontrolleri yaptılar bu ülkede. Bu milleti kısırlaştırmak istediler. Çünkü bu milletin nüfusu azaltılmak isteniyor. İstediler ki bu millet ihtiyarlasın, yaşlansın. Aynen bizi de Batı’nın şu andaki durumuna düşürmek istediler. O oyuna gelmeyeceğiz.” “Yapabileceğin kadar değil, bakabileceğin kadar, diyor. Böyle saçmalık olur mu? Zaten ülkemizde öyle tipler var ki onlarda zaten evlenmek, şubu derdi zaten yok. Onlar ayrı bir şey. Biz kalkıp onların yaşamına karışamayız, o ayrı bir mesele. Temenni ederiz ki onlar da evlensin.” “Yıllarca bu ülkede doğum kontrolünü teşvik ettiler. CHP şimdi aynı şeyi yapıyor. Çünkü bunların tarihi böyle. CHP zihniyeti budur.” “Sezaryen bu milletin nüfusunu engelleme operasyonundan başka bir şey değil. Niye iki çocuktan fazla olmasın. Sezaryenle olursa ikiden fazla olmaz. Bazı terbiyeden muaf tipler bu işlerle niye uğraşıyor diyor. Ben bu ülkede her meselenin sorumlusuyum.” Yerseniz! Bir alıntı da Simone de Beauvoir’dan: “Ana karnındaki yumurtayla ilgilenen toplum, doğan çocukların yüzüne bile bakmaz!” Teresa Salgueiro konseri Kimi Kime Yedirtmeyiz?.. Korsana Kültür Servisi Dünyanın en büyük fotoğraf ajansı Getty Images, korsana karşı mücadele edebilmek amacıyla arşivindeki 35 milyon fotoğrafın kullanımını serbest bıraktı. Aralarında Marilyn Monroe ve Barack Obama’nın ünlü karelerinin de bulunduğu milyonlarca fotoğraf, bloglar ve sosyal medya sitelerinde ücret ödenmeden kullanılabilecek. Bu kararın, ajansın arşivindeki binlerce fotoğrafın kaynak gösterilmeden kulla yenik düştü Getty Images fotoğraf ajansı 35 milyon karenin kullanımını serbest bıraktı nıldığının fark edilmesi üzerine alındığı belirtildi. Ajansın bu kararı bazı çevrelerde, korsana yenik düşüldüğü biçiminde yorumlandı. Kullanıcılar, spor karşılaşmaları, moda defileleri, Oscar törenleri vb. gibi olaylardan çekilmiş karelerden ücret ödemeden yararlanabilecekler. Ancak, 11 Eylül saldırıları ve 1989’da Pekin’in Tienanmen Meydanı’ndaki protesto eylemleri vb. gibi özel haber fotoğraflarının ücretsiz kullanımı mümkün olmayacak. Portekiz esintileri Kültür Servisi İş Sanat’ın dünya müziği kuşağı bu ay, Lizbon Hikâyesi filminden tanıdığımız Teresa Salgueiro’yu ağırlıyor. Konser, İş Sanat’ta 20 Mart Perşembe akşamı yapılacak. Sanatçı, İş Sanat sahnesinde söz ve besteleri tamamen kendisine ait son albümü O Mistério’dan da parçalar seslendirecek. Portekiz halk müziği türü fado geleneğinden ilham alan Salgueiro, müziğinde aynı zamanda opera, blues, tango tınılarını da barındırıyor. ru olarak yer alan Şenol Kara’nın yer aldığı “Asrı Saadete Özlem” adlı oyunlarının yönetmeninin de Kenan Korkmaz olduğuna dikkat çekilerek, bu oyunların da “hukuki olmayan şekilde devletten aynı sezon içinde iki kez yardım yapıldığı” vurgulandı. Dilekçede aynı şekilde Anagür STİ ve “Yaslıada” adlı oyuna da “hukuki olmayan şekilde yardım yapıldığı” belirtildi. Kare Tiyaro’nun suç duyurusu dilekçesinde ayrıca “bütçe olanaklarının yeterli olmadığı iddiasıyla birçok tiyatro grubunun yardım kapsamından çıkarıldığına” vurgu yapılarak, usulsüzlükleri görmezden gelen kamu görevlileri hakkında “görevi ihmal suçu”, özel kişiler için de “dolandırıcılık” suçundan işlem yapılması talep edildi. İş Sanat’ta Kare Tiyatro’dan bakanlığa suç duyurusu SELDA GÜNEYSU ANKARA Gezi eylemlerine katıldıkları gerekçesiyle bu yıl Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan ödenek alamayan tiyatrolar peyderpey bakanlığa suç duyurusunda bulunuyor. Bu tiyatrolardan olan Kare Tiyatro; Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’ne bir dilekçeyle, 20132014 sezonunda, bazı özel tiyatroların farklı isimler altında birden fazla yardım aldığı gerekçesiyle, söz konusu tiyatrolar hakkında işlem yapılması için suç duyurusunda bulundu. Dilekçede adı geçen tiyatrolardan biri ise Oyuncu Tayfası. u Bazı özel tiyatroların farklı isimler altında birden fazla yardım aldığı gerekçesiyle, söz konusu tiyatrolar hakkında işlem yapılması talep ediliyor. Kare Tiyatro’nun bakanlığa verdiği suç duyurusunda, “Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’nce devlet yardımı yapılan bazı tiyatro gruplarının usulsüzlükleri hakkında hukuki işlem yapılmasını” talep etti. Bazı özel tiyatro unvanı ile bazı yönetmenlerin 20132014 sanat sezonunda bakanlık tarafından tiyatrolara verilen yardımları birden fazla kez alabilmek için farklı ya da tüzel kişi unvanları ile başvuru yaptıkları belirtilen dilekçede, bu tiyatro gruplarının başvurularının tamamı için devlet yardımı aldıklarının tespit edildiği kaydedildi. Dilekçede, bu tiyatro gruplarından birinin Oyuncu Tayfası adlı grup olduğu belirtilerek grup hakkında “Oyuncu Tayfası adlı grup, değerlendirme komisyonu tarafından kayırılmış ve kamu zarara uğratılmıştır” denildi. Dilekçede ayrıca özel tiyatrolar listesinin ilk sırasında yer alan ve Abdullah Korkmaz’ın başvurusuyla “Barla’da Diriliş” adlı oyun ile amatör tiyatrolar listesinin 64. sırasında yer alan ve başvu Bu milleti YouTube’a, Facebook’a yedirtmeyiz! Gerekirse kapatırız! Aman Tanrım! Tehdide bakar mısınız! Terminolojiye, sözcük seçimine bakar mısınız! Şaka gibi! Kötü sahnelenmiş bir vodvil oyunu! Nayııır! Nolamaaaaz! Neden böyle bir feveran etme? Tek nedeni var: Bilmeyen yok: Her gün yenisi çıkan ses bantlarının yayılmasını önlemek. Ses bantlarını yasaklamak... Boşuna bir çaba. YouTube’u, Facebook’u yasaklasalar bile, bu ses bantlarının yayılmasını, dağılmasını önleyemezler. Bu konuda sosyal medyada yeterince düşünce üretiliyor, ben “Bu milleti”, kimlere, nelere, hangi zihniyet “yedirtmeye”; kimi, kime yedirtip yedirtemeyeceğimize kafayı takmış durumdayım... Dün 8 Mart’tı. İşte son yıllarda bizlere kimler neler “yedirtmeye” çalıştı... Buyrun bir avuç “inci”... Yerseniz! “Baştan söyleyeyim. Ben kadın erkek eşitliğine inanmıyorum!” (Kadın örgütleri temsilcileri toplantısında.) “Kadınerkek zaten eşitiz. Niye kota istiyorsun, sen de çalış, sen de ol. Kota var diye sen Raunda mı olmak istiyorsun? Buyur Raunda ol”. (Ka.Der Başkanı’nın Ruanda da bile kota var demesi üzerine...) “Kadına şiddet de aslında eksiliyor. Ama geçmişte tabii bunların medya takibi filan yoktu ama şimdi görünürlülüğü arttı.” “Şimdi Eski Bando ‘Renkli Şeyler’ (Z Yapım) Eski Bando’nun vücut dili “dirsek masada, el yanakta”. Eh, insan böyle oturursa diğer elinde sigara, önünde de kadeh kaçınılmaz oluyor. Bu kadar efkâr olur da şarkı olmaz mı? Ayak bastıkları yer alternatif müzikle Türkçe sözlü popun kavşak noktası. Topluluğun ilk albümünde geleneksel halk müziği havaları eşliğinde reggae, ska ve pop çemberinde dönen 10 orijinal şarkı var. Çılgınlar gibi dans ederken hüzünlenmenin mümkün olduğunu öğretiyor bize bu şarkılar. Düğün ve cenazenin o kadar da birbirine uzak olmadığını fısıldıyor. Kurucu üyeler gitarcışarkıcı (aynı zamanda söz ve müzik sahibi) Güney Marlen (Çelik) ve şarkıcı Eda Baba, çekirdek kadro ise altı kişi. Hepsi dobra çocuklar; o kadar da duygusal ve Rengârengiz. Net konuşuyor, lafı dolandırmıyor; kendilerini basitçe ifade ediyorlar. En büyük dertleri sevmek ve sevilmek, yani insanlığın en eski sorunu. Her ne kadar eski şarkıları yorumlayarak doğmuş olsalar da altı yılın ardından artık kendi şarkılarıyla ayakta duruyorlar. “Renkli Şeyler” albümü, Eski Bando’nun kısa zamanda iyi mesafe aldığını; nostaljik Türkçe pop parçalarını kavırlayan bir bar ekibinden, hatırlı bir ilk albüm yapan özgün beste topluluğuna dönüştüğünü gösteriyor. Nükleer Başlıklı Kız “Gönüllü Köle” (DMC) Üç yılı aşkın bir zaman geçti, Nükleer Başlıklı Kız’ın ilk albümünün üzerinden. O günden bugüne değişmeyen tek şey Nükleer Başlıklı Kız’ın şarkıcı Billur Yapıcı’nın sesi üzerine kurulu bir topluluk oluşu. Topluluğa rengini çalan, karakterini veren şey bu. Bunun dışında ikinci albüm “Gönüllü Köle” ilkinden oldukça farklı bir çalışma. Arada geçen zaman zarfında hızla büyümüş ikili, hayatın ağırlığı altında direnç kazanmış, çekilen acılarla pişmiş, olgunlaşmış. Hayatı anlamaya çalışırken feleğin çemberine manidar bakışlar fırlatmış. Beth Gibbons ve Şebnem Ferah kenara çekilmiş, Grace Slick ipleri eline almış. Güneşin bizi ısıtmadığı mevsimlere has şarkıların ana teması hüzün ve yalnızlık. Memleket Ankara, ancak erken yaşta terki diyar eylemiş solist Billur ve gitarcı Tansel Turna. Besteler ikiliye ait; yapımcıları Volkan Yırtıcı, basçıları Koray Ergünay, davulcuları ise Kuzey Yılmaz. Allah için güzel şarkılar var bu CD’nin içinde; hiç öyle Okan Bayülgen’in çektiği fotoğrafların arkasına sığınarak haber konusu olmak ya da ünlü birileriyle düet yaparak tanıtım yapmaya ihtiyaç duymayacak kadar güzel. Ey Nükleer Başlıklı Kız, muhtaç olduğun kudret, albümünün içindeki asil şarkılarda mevcuttur. muratbeser@muratbeser.com Tiyatro Karnaval’da ‘Tuzak’ var! Kültür Servisi Tiyatro Karnaval, “Tuzak” adlı yeni oyununun ilk gösterimini yaptı. Oyunda, Levent Sülün, Hande Dane, Taner Ergör, İ.Can Varlı, Yelda Serbes, Umut Akbıyık ve Mert Marankoz rol alıyor. Oyun, 14 Mart Cuma günü 20.30’da ve 28 Mart Cuma günü 20.30’da Tiyatro Karnaval’da sahnelenecek. Levent’in Lezzet Bahçesi “Gizli Cennetiyiz” 7XUL]P%DNDQOÖâÖ%HOJHOL 6ÖQÖI5HVWRUDQ okurlarına im %10 indir AlkollüAlkolsüz içecek çesitleri 0(+0(76$ã75(6725$1 2&$.%$ä, %\NGHUH&DG(PODN%DQN%ORNODUÖ&%ORN$OWÖ.DQ\RQ$90.DUåÖVÖ /(9(17ã67$1%8/ 7HOZZZPHKPHWVDLWFRP