25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
19 MART 2014 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Mahkeme, Abdullah Öcalan’ın şartlı tahliye olasılığı olmaksızın ömür boyu hapis cezası çekmesinin sözleşmenin ihlali olduğuna hükmetti 9 elinden alınıyor olması’ ile sınırlı değil. Asıl mesaj simide uzanan kollarda! Küçük kızın simidini koparan kollardan birinde ‘altın rengi saat’ takılı, bir diğer elde ise ‘gümüş yüzük’. CHP’nin kampanya ekibi, bu imgelerle bir bakana 700 milyon liralık saatin rüşvet olarak verildiği ileri sürülen 17 Aralık yolsuzluk soruşturmasını kafalarda yeniden canlandırmak istiyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını İmralı Cezaevi’nde çeken PKK lideri Abdullah Öcalan’ın başvurusu üzerine “şartlı tahliye olasılığı olmaksızın ömür boyu hapis cezası verilmesinin” Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3. maddesinin ihlali olduğuna karar verdi. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, bu kararın yeniden yargılama anlamına gelmeyeceğini belirterek “Türkiye daha önce bu defteri kapattı. Kararı Büyük Daire’ye de götüreceğiz” dedi. AİHM, İmralı Cezaevi’ndeki mahkum Öcalan’ın avukatlarının 2003, 2004, 2006 ve 2007 yıllarında yaptığı başvurularla ilgili kararını dün verdi. AİHS’nin tutukluluk koşullarıyla ilgili 3. maddesinden yapılan şikâyeti inceleyen AİHM, Öcalan’ın tutukluluk koşulları ile ilgili olarak 17 Kasım 2009 yılına kadar ihlal olduğuna hükmetti. AİHM’nin ilgili dairesi bu konudaki kararını 4’e karşı 3 oyla aldı. Öcalan’ın 17 Kasım 2009 yılından sonra ise tutukluluk koşullarıyla ilgili bir ihlal olmadığına karar veren AİHM, bu konudaki hükmünü ise 6’ya karşı 1 oyla verdi. “İmralı’daki ilk yıllarında sosyal izolasyonda tutulmuş ve serbest bırakılma olanağı olmaksızın müebbet hapis cezasına mahkum edilmiş” olmasını “insanlık dışı muamele” şeklinde değerlendiren AİHM, AİHS’nin şartlı tahliye imkânı olmadan ömür boyu hapis cezası ile ilgili şikâyetten yapılan bu başvuruyu oybirliği ile kabul etti. Mahkeme, Öcalan’ın şartlı tahliye imkânı olmadan ömür boyu hapis cezası almasını, “insanlık dışı ve aşağılayıcı muamele” başlıklı AİHS’nin 3. maddesinin ihlali olarak değerlendirdi. AİHM, AİHS’nin özel ve aile yaşamına saygı ile ilgili 8. maddesi AİHM şartlı tahliye önerdi AİHM, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını İmralı Cezaevi’nde çeken PKK lideri Abdullah Öcalan’ın başvurusu üzerine “şartlı tahliye olasılığı olmaksızın ömür boyu hapis cezası verilmesinin” Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3. maddesinin ihlali olduğuna karar verdi. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, bu kararın yeniden yargılama anlamına gelmeyeceğini belirterek “Türkiye daha önce bu defteri kapattı. Kararı Büyük Daire’ye de götüreceğiz” dedi. AKPCHP Rekabetinde Sıra Televizyon Kliplerinde 2. LOIZIDOU KARARI İlk yol temyiz! DUYGU GÜVENÇ ANKARA AİHM’nin kararının ardından Türkiye, Öcalan’a şartlı tahliye olanağı tanımayacak. Ancak Ankara, tıpkı Loizidou davasında olduğu gibi Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ni ikna edecek adımlar atmak zorunda. AİHM’nin kararının henüz nihaileşmediğine dikkat çeken kaynaklar, 3 ay içerisinde Türkiye Cumhuriyeti’nin veya Öcalan’ın avukatları için Büyük Daire’de kararı temyiz etme hakkı olduğuna işaret etti. Çözüm sürecinde Türkiye’nin böyle bir kararı temyize götürüp götürmeyeceğine ise aslen hükümetin karar vermesi bekleniyor. Karar ile ilgili hükümetin temyiz kararı alması halinde ise buna Adalet Bakanlığı’nın itiraz edeceğine işaret edildi. Karar, Türkiye için tahliyeyi zorunlu kılmıyor. Kararın nihaileşmesinin ardından ise Türkiye’nin, kararda öngörülen eksiklikleri yerine getirmesi bekleniyor. Bu eksikliklerin giderildiğine ise AİHM tarafından değil, Avrupa Konseyi Delegeler Komitesi’nde karar veriliyor. AİHM’de Rumların mülkiyet davası olarak bilinen Loizidou davasında da Türkiye mahkum olmuş, ancak daha sonra KKTC’de kurulan Tazmin Komisyonu ile adım atarak, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin gereklerini yerine getirmişti. Bu çerçevede Türkiye’nin Öcalan ve aynı koşullardaki tutuklular için ‘şartlı tahliye’ imkânları sağlayacak yasal mekanizmaların oluşturması gerekiyor. Türkiye’nin atabileceği adımlardan biri de ‘ömür boyu hapis cezasını’ kaldırmak. ‘Bayrak’ ve ‘Simit’ Seçim kampanyalarında son 10 güne girilirken iktidar partisi AKP ve ana muhalefet partisi CHP, sona sakladıkları televizyon tanıtım filmlerini sahneye çıkarmaya başladı. AKP’nin ‘bayrak’ temalı tanıtım filmi dün akşamdan itibaren televizyon kanallarında yayımlanmaya başladı. AKP filminin konusu, karanlıklar içinde bir el tarafından kesilen bir Türk bayrağının, omuz omuza veren gençler tarafından kurtarılarak yeniden göndere çekilmesi üzerine. Hem Gezi Parkı protestoları hem de 17 Aralık yolsuzluk soruşturmalarını ‘iç ve dış komplolara’ bağlayan Başbakan Erdoğan’ın stratejisi ile uyumlu olan filmin hedef kitlesinde yüzde 1520 civarındaki ‘kararsız merkez oylar’ var. Kanallardan ‘ayakkabı kutusuna’ veto CHP sadece ‘saat’ değil, 17 Aralık yolsuzluk operasyonunda evlerden çıkan içi para dolu ayakkabı kutularını da kampanya malzemesi olarak kullanıyor. Hafta başından itibaren TV ve internette 10’ar saniyelik kısa filmler yayımlanmaya başladı. Öğrenciler, esnaflar, ev kadınları gibi toplumun değişik kesimlerinden insanlar neden CHP’ye oy vereceklerini açıklıyor. Bunlar arasında, emeklileri temsil eden sakallı bir hacı amcanın konuştuğu klibe bazı televizyon kanallarından ‘veto’ geldiğini öğrendik. Nurettin Yıldız isimli emekli yurttaşın “Bu defa CHP’ye oy vereceğim. Ayakkabı kutularında dolar görmek istemiyorum” dediği klip, içinde “ayakkabı kutusu” ifadesi geçtiği için bazı kanallar tarafından iade edilmiş!.. HHH Son 10 günde AKP ülkenin birliğine yönelik tehditlerle mücadaleyi simgeleyen ‘bayrak’ metaforu ile CHP ise iktidarın yolsuzluklarını simgeleyen ‘simit’, ‘saat’ ve ‘ayakkabı kutusu’ simgeleri ile milyonların karşısına çıkıyor. Bakalım hangisi kararsızlar üzerinde daha etkili olacak? Bozdağ: Yeniden yargılama olmaz Kararı değerlendiren Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Bu karar yeniden yargılama anlamına gelmez. Türkiye daha önce bu defteri kapattı. Bu defter kapanmıştır, yeniden açılması söz konusu değildir. Gerekçeli kararı görmedim. Biz bu kararı Büyük Daire’ye taşıyacağız. Türkiye’nin mevzuatını değiştirme gibi düşüncesi yoktur. Bu karar yeni bir düzenlemeyi gerektirmiyor. Yeni bir düzenlemeyi düşünmüyoruz. Öcalan’la ilgili ceza esasında idam cezasıdır. İdam cezasının kaldırılmasının ardından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmiştir. Şartlı salıverme hükmü bizim kanunumuzda yok. Burada yeni bir düzenleme ihtiyacı görmüyoruz” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ise sorular üzerine karar için “Uzmanların detaylı çalışması gerekir. Ondan sonra konuşmak lazım” demekle yetindi. Koldaki ‘altın saatin’ anlamı AKP’nin filmini birkaç gün öne çekmesi üzerine rakibi CHP de sona sakladığı kampanya filmlerini süratle sahaya sürdü. CHP aynı kararsız kitleyi, ‘yolsuzluk’ mesajı ile ikna etme gayretinde. AKP’ninkinden daha kısa olan CHP filminin objesi ise ‘simit’... Gülümseyen küçük bir kız çocuğuna uzanan eller, onun yediği simidin büyük bölümünü koparıp elinden alıyor. CHP’nin mesajı sadece ‘çocuklarımızın ekmeğinin nin Türkiye tarafından ihlal edilmediğine hükmetti. Bu karar, 4’e karşı 3 oyla alındı. Mahkeme yine AİHS’nin “kanunsuz suç olmaz” ilkesi ile ilgili 7. maddesinin ihlal edildiği şikâyetiyle yapılan başvuruyu oybirliği ile reddetti. AİHM, Öcalan’ın avukatlarının talepte bulunmadığı maddi tazminata gerek görmedi. AİHM, bununla birlikte, mahkeme masrafları olarak 25 bin Avro ödenmesine hükmetti. Strasbourg mahkemesi gerekçeli kararında, Avrupa Konseyi bünyesinde faaliyet gösteren İşkence ve Kötü Muameleyi Önleme Komitesi’nin İmralı Adası’na yaptığı ziyaretlere ve daha sonra yayımladığı raporlara dikkat çekerek, tutukluluk koşullarıyla ilgili görülen eksikliklerin daha sonra Türk yetkililer tarafından düzeltildiğine değindi. KCK tutuklularına da tahliye Anayasa Mahkemesi’nin İlker Başbuğ hakkında verdiği ihlal kararı ve tutukluluk sürelerini 5 yıl ile sınırlayan yeni kanun değişikliği sonrasında başta Ergenekon davası olmak üzere birçok davada yıllardır cezaevinde olan isimler tahliye edildi. Tahliye kararı çıkanlar arasında Zirve Yayınevi’nde insanları boğazlarını keserek katleden sanıklar ile Hrant Dink suikastı sanığı Erhan Tuncel gibi isimler var. Hal böyleyken Diyarbakır’da beş yıla yakın bir süredir tutuklu bulunan KCK sanıklarının tahliye talepleri mahkemelerce reddedildi. Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi dünkü görüşmemizde tepkisini şöyle dile getirdi: “KCK davalarında 40’ın üzerinde isim 25 gün sonra içeride beşinci yıllarını dolduracak. Yani kanun gereği, zoraki olarak tahliye olacaklar. Ama ‘Dağa çıkabilirler’ gerekçesiyle bugünden bırakılmıyorlar. Kim bu insanlar? İnsan Hakları Derneği eski Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erbey. Hayatını demokratik siyasete adayan, silahlı alana hiçbir zaman tevessül etmeyen Hatip Dicle. Belediye başkanları, avukatlar, gazeteciler... Hepsi ifade özgürlüğü kapsamında olması gereken açıklamaları nedeniyle içerideler. Hatta hüküm giyseler yatacakları süreden bile daha fazla süredir içerideler. Hüküm giyseler infazı 4 yıl 8 ay tutacak. Ama onlar 4 yıl 11 aydır tutuklu. Bu insanların temel insan hakkı olan özgürlükleri ihlal ediliyor. Malatya’da boğaz kesenler tahliye oldu. Burada basın açıklaması, bildiri okudu ve panel yaptı diye insanlar içeride tutuluyor. Vicdanları yaralayan, toplumu tahrik eden bu büyük hukuksuzluk bir an önce giderilmelidir. Bunu giderme sorumluluğu da hükümete aittir.” Not: Tahir Elçi ile bu görüşmemizden sonra dün akşam İstanbul’daki KCK davasında aralarında avukat ve gazetecilerin de bulunduğu tüm tutuklu sanıklar tahliye edildi. Batman’daki KCK davalarında da 9 sanık tahliye edildi. Bakalım bu kararlar Diyarbakır mahkemelerini etkileyecek mi? ‘ECDADA RAHMET OKUSANA’ YÖK’ten dua talimatı SİNAN TARTANOĞLU Çanakkale Zaferi’nin 99. yıldönümünde törenler yapılırken Erdoğan, ne adını ağzına aldı ne de anıtına çelenk koydu Atatürk’süz anma! OZAN YAYMAN ANKARA YÖK Ulusal Öğrenci Konseyi Başkanlığı’nın 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 99. yıldönümü dolayısıyla tüm üniversite rektörlüklerine genelge göndererek tüm üniversitelerin uygun yerlerinde Kuran ve dua okunmasını istediği ortaya çıktı. Genelgede, üniversite rektörlüklerinden Medeniyet ve Gençlik Spor Derneği ile YÖK ortaklığında düzenlenecek olan “Ecdada Rahmet Okusana” etkinliğine destek verilmesi istendi. YÖK, 179 üniversiteye resmi yazı göndererek Çanakkale Zaferi’nin gençler arasında farkındalığının oluşturulması için 5 milyon öğrencinin yemekhane ve kafeteryalarında “ecdat mönüsü” çıkarılmasını istedi. Dün yemekhanelerde buğday çorbası, hoşaf ve ekmekten oluşan mönü dağıtıldı. YÖK’ten gönderilen yazıda rektörlüklerden, üniversitelerde Kuranıkerim okunması için destek istendi. YÖK’ten gönderilen yazıda, “Medeniyet ve Gençlik Spor Kulübü Derneği (TGenç) ile kurumumuz ortaklığında düzenlenecek olan ‘Ecdada Rahmet Okusana’ etkinliğine kurumunuzca destek verilmesi” ifadeleri kullanıldı. YÖK talimatı uyarınca dün bazı üniversitelerde şehitlerin ruhuna Fatiha okundu. ÇANAKKALE Çanakkale Deniz Zaferi’nin 99. yıldönümü törenlerine katılan Başbakan Tayyip Erdoğan, ne Mustafa Kemal Atatürk’ün adını ağzına aldı ne de Atatürk Anıtı’na çelenk koydu. AKP propagandasına dönüştürülen tören öncesi ve sonrasında 37 kişi gözaltına alındı. Törenler sabah erken saatlerde Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı’na çelenk konulmasıyla başladı. Başbakan Edoğan, buradaki törene katılmadı. Hükümet adına Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Atatürk Anıtı’na çelenk koydu. Ardından Kordon’da düzenlenen teröne geçildi. Erdoğan konuşmasında Çanakkale şehitlerinin unutulmaz olduğunu söyledi. Erdoğan, Mustafa Kemal Atatürk’ün adını ağzına almadan yaptığı “Çanakkale Savaşı” konuşmasında sık sık ülke ekonomisinin artılarından söz etti. Genelkurmay’da hüzünlü tören Genelkurmay Başkanlığı, 18 Mart Şehitler Günü dolayısıyla Genelkurmay Karargâhı’nda, Türkiye’nin dört bir yanından ilk kez asker, polis, öğretmen, korucu ve sivil şehitlerin ailelerinden 45 kişi ağırladı. Genelkurmay İkinci Başkan Orgeneral Yaşar Güler’in ev sahipliği yaptığı etkinlikte uçağının düşmesi sonucu şehit olan Hava Pilot Üsteğmen Mustafa Oğuz Önder’in babası Ömer Önder bir konuşma yaptı. Baba Önder’in oğluna yazdığı “Veda” isimli şiiri aralarında Orgeneral Güler ve eşi Demet Güler’in de bulunduğu topluluğu duygulandırdı. Önder konuşmasının sonunda ayakta alkışlandı. (Fotoğraf: AA) 7 AYDIR GEREKÇELİ KARAR YAZILMADI Resmi geçit törenine de yerel halk değil, kent dışından getirilen AKP yandaşı kitle katıldı. Bu kitle tören boyunca “Recep Tayyip Erdoğan” diye bağırdı. Başbakan’ın tören alanına gelişinde tüm protokol ayağa kalkarken CHP Çanakkale Milletve kili Serdar Soydan koltuğunda oturdu. Törenlerin yapıldığı güne AKP’nin mitingini de koyan Erdoğan, İstanbul, Ankara, Bursa, Balıkesir gibi yerleşimlerden, Çanakkale’ye getirttiği yandaşlarıyla sabah resmi törene, öğleden sonra da partisinin mitin gine katıldı. Resmi tören sırasında Ankara’dan gelen kitle “Dik dur eğilme Ankara seninle” diye bağırdı. Bu haliyle, 18 Mart Şehitleri Anma törenleri, tarihinde ilk kez bir siyasi parti yandaşlarının propagandasına tanıklık etti. Bozdağ’dan Ergenekon hâkimlerine inceleme izni ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi başkan ve üyeleri hakkında “Ergenekon davasının gerekçeli kararını 5 Ağustos’tan bu zamana kadar yazmadıkları” gerekçesiyle inceleme izni verdi. HSYK 3. Dairesi, Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Hasan Hüseyin Özese ve üyeler Sedat Sami Haşıloğlu ile Hüsnü Çalmuk hakkında, “Ergenekon davası gerekçeli kararını hâlâ yazmadıkları” gerekçesiyle oy çokluğuyla inceleme kararı vererek, onay için Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a göndermişti. Bakan Bozdağ, bu hâkimler hakkındaki inceleme kararını onayladı. Müfettişlerin incelemesi sonucu hazırladığı rapor uyarınca HSYK 3. Dairesi, bu hâkimler hakkında soruşturma kararı verirse, onay için Bozdağ’a gönderilecek. Bozdağ’ın onay vermesi durumunda hâkimler hakkındaki soruşturma işlemleri HSYK 2. Dairesi’nce yürütülecek. 15 günlük süre nedeniyle Ergenekon davasında gerekçeli kararı yaklaşık 7 aydır tamamlamayan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin de 21 Mart’a kadar gerekçeli kararı yazması gerekiyor. DIŞİŞLERİ’NDEKİ TÖRENDE ATATÜRK VE SİLAH ARKADAŞLARI UNUTULDU! Orman kebabı eklendi Ancak YÖK’ün “Ecdad Mönüsü” talimatına kendi uymadı. Edinilen bilgiye göre YÖK personeline dün verilen yemek mönüsüne “geçen yıl doyulmadığı” gerekçesiyle orman kebabı ve pilav da eklendi. Duada da yer vermediler İstanbul Haber Servisi 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 99. yıldönümü, İstanbul başta olmak üzere birçok ilde bir dizi etkinlikle kutlandı. Şehitleri Anma Günü nedeniyle Dışişleri Şehitliği’nde düzenlenen törende Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları unutuldu. CHP İstanbul Milletvekili ve emekli Büyükelçi Osman Korutürk, dün Cebeci Asri Mezarlığı’nda, Dışişleri Şehitleri için düzenlenen törende hocanın duası sırasında Atatürk ve silah arkadaşlarına dua gönderilmediğini söyledi. Ergenekon davasında 2 yılı aşkın süredir tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilen eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Twitter hesabından “Çanakkale Zaferi’ni kazananların torunları, düzmece ve kirli oyunlarla Balyoz hükümlüsü olarak cezaevlerinde tutsaktır” mesajını yayınladı. Dinleme savcılarına da inceleme izni Adalet Bakanı Bozdağ, aralarında siyasetçi, işadamı ve gazetecilerin de bulunduğu pek çok kişiyi dinledikleri iddia edilen savcılar Adem Özcan ile Adnan Çimen hakkında da inceleme izni verdi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear