23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 12 MART 2014 ÇARŞAMBA 4 HABERLER Gülen’e yüklenmeyi sürdüren Erdoğan ‘Âlimin şantajla, tehditle ne işi olur’ dedi ‘Maskesini düşürdük’ BİTLİS (Cumhuriyet) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Bitlis mitinginde Saidi Nursi’den söz etti, Fethullah Gülen cemaatine ise sert sözlerle yüklendi. Erdoğan, “Türkiye’ye yönelik saldırılar nedeniyle Pensilvanya’daki zatın maskesini düşürmeye başladık. İnsanların mahrem telefon görüşmelerini dinleyeceksin, kaydedeceksin, iftira, şantaj için kullanacaksın, insanların yatak odalarını gözetleyecek, şantaj yapacaksın, ondan sonra da ‘ben âlimim’ diyeceksin. Tarihte kendi ülkesine ihanet eden, fitne çıkaran âlim gördünüz mü? Gerçek cemaatlerin işte bu yanlış yollarla aralarına mesafe koymaları tarihi sorumluluktur” dedi. Bitlis Gök Meydanı’nda düzenlenen mitingde konuşan Erdoğan, sözlerine Bitlisli olan Saidi Nursi’yi anarak başladı. Alandakilerin, “Dik dur eğilme bu millet seninle” şeklinde slogan atması üzerine Erdoğan, “Biz sadece Allah’ın huzurunda rükuda eğiliriz. Başka bir güç bizi eğdiremez. Ondan hiç endişeniz olmasın, dik duracağız dikleşmeyeceğiz” yanıtını verdi. Erdoğan, Bitlis’te 5 siyasi partinin seçim ittifakı yapmasını “40 çürük yumurtadan bir sağlam yumurta olmaz” sözleriyle değerlendirdi. Yolsuzluk operasyonu ile ardından çıkan ses kayıtlarıyla ilgili konuşan Erdoğan, “Son günlerde hükümetimize, Türkiye’ye yönelik saldırılar nedeniyle Pensilvanya’daki zatın maskesini düşürmeye başladık. Şimdi birileri çıkıyor ‘Başbakan ilme ve âlimlere ağır sözler söylüyor’ diyorlar. Hem holding patronu olacaksın hem büyük paraları idare edeceksin hem ülkende fitne, kaos çıkarmak için gayret edeceksin hem de âlimim diyeceksin. Soruyorum Âllahaşkına, âlimin bu işlerle ne alakası var ya? Tehditlerle, şantajlarla iş göreceksin, hak yiyeceksin, zulmedeceksin, ananaslarla tespihlerle iş göreceksin, hem de âlimim diyeceksin” dedi. Gülen cemaatine seslenen Erdoğan, “Ey Pensilvanya’nın peşine takılan ‘Aranıza mesafe koyun’ kardeşlerim. Başınızı iki elinizin arasına alın ve düşünün Saidi Nursi ne diyor? Baki hakikatler, öyle gelip geçici şeylerin üzerine bina edilmez. Ananasla, tehditle, şantajla, usulsüzlükle baki hakikatlere ulaşılamayacağını görmelerini istiyorum” dedi. Diğer cemaetlere de seslenen Erdoğan, “Kendisini hizmete, ilme, talebe yetiştirmeye adamış gerçek cemaatlerin işte bu yanlış yollarla aralarına mesafe koymaları tarihi bir sorumluluktur. Derdi yardımlaşma olan, mazlumlara yardım olan samimi yapıların işte bu holdinge dönüşmüş, kirli işler yapanlarla aralarına mesafe koymaları insani ve vicdani bir sorumluluktur” dedi. Yine Bir Şey mi Olacak? Aralık ayında, mali piyasa analistlerinin bloglarında, ABD borsasının 1929’daki ani çöküşünü, günümüzdeki borsa grafiğiyle karşılaştıran ilginç bir grafik dolaşıyor, yeni bir borsa balonu oluştuğundan söz ediliyordu. Bu yıl 26 Ocak’tan bu yana dünyanın çeşitli yerlerinde toplam 10 üst düzey bankacı şüpheli koşullar altında öldü. Borsa grafiklerinin gelecek konusunda bilgi verme kapasitesi son derece sınırlıdır. Bir yorumcunun işaret ettiği gibi önemli olan bu grafiğin kendisi değil, elden ele dolaşıyor olması. Belli ki bu grafik yaygın bir algıya, korkuya tercüman oluyor. Ölümlere gelince (daha fazla araştırmak isteyenler için aktarıyorum): William Broeksmit (58) Deutsche Bank üst düzey müdürlerindendi, 26 Ocak’ta Londra’da evinde ölü bulundu. Aynı gün, Swiss Re.AG iletişim müdürü Tim Dickerson, Londra’da ölü bulundu, ölüm koşulları açıklanmadı. Tata Motor’un en başarılı müdürlerindendi; Karl Slym (51), mesleğinin zirvesinde 27 Ocak’ta Bangkok’ta otelin 4. katında ölü bulundu. Gabriel Magee (39) JP Morgan çalışanlarındandı, 27 Ocak’ta JP Morgan’ın Londra binasının damından düştü. Russel Investments’ın başekonomisti Mike Dueker (51) Washington’da Takomo Köprüsü’nün yakınında ölü bulundu. American Title Services’in kurucusu Richard Talley (57) kendini çivi tabancasıyla göğsünden 8 kez vurarak(!) intihar etmiş. Ryan Henry Crane (37), bir başka JP Morgan müdürü, intihar etmiş; ölümüyle ilgili başka bir açıklama yok. Li Junjie de (33) JP Morgan’da çalışan bir bankacıydı, 17 Şubat günü JP Morgan’ın Hong Kong binasının damından düştü. James Stuart Jr, National Bank of Commerce’in CEO’luğunu yapmış, 2000’den bu yana kendi özel yatırım şirketini işletiyormuş, Arizona’da ünlü bir bankacıymış; 19 Şubat’ta aniden ölmüş. Ölümünün biçimi açıklanmadı. Ailesi intihar diyor. Son olarak, Bitcoin (sanal para) işiyle uğraşan bir yatırım şirketinin CEO’su Autumn Ratke (28), 28 Şubat’ta Singapur’daki apartmanında ölü bulundu. Toparlarsak, yaklaşık bir ayda, üçü JP Morgan çalışanı olmak üzere, mesleğinin zirvesindeki, bazıları 40 yaşından genç, on uluslararası bankacı, “garip” koşullar altında ölmüş. Bankacı intiharlarına, genelde borsa krizinin en sarsıcı noktasında rastlanıyor. Bu nokta 20082009 arasındaydı. Şimdi medyanın yarattığı havaya bakılırsa, kriz geride kalıyor. Ancak birkaç ay önce FT mali piyasalar editörü Gillian Tett’in, bankalar krizden ders almadı, reformlar yapılamadı, aslında durum eskisinden daha riskli, bu kez MB’lerin elinde kullanılmadık bir silah da yok saptamasını aktarmıştım. Halen birçok banka ve yatırım şirketi soruşturma altında. Ev piyasası finansmanı alanında çalışan haber sitesi Housing Wire’den Terry Gerrison, intihar listesindeki ilk dört ismin soruşturma altındaki kuruluşlarda çalıştığına dikkat çekiyor. Libor (Londra bankalar arası günlük faiz oranı) skandalının sarsıntısı geçmeden, döviz piyasaları manipülasyonu skandalı patlak verdi. Financial Times, günlük cirosu 5.2 trilyon dolara ulaşan döviz piyasasında fiyat manipülasyonunun Libor skandalını çok aştığını, ABD’den Asya’ya 15 uluslararası bankanın soruşturma altına alındığını yazıyor. (09/03/2014) Ölenlere dönersek; hemen hepsi döviz ve türev piyasalarında çalışıyor; çoğu intihara benzemiyor. Mali piyasalarda yolsuzluk diz boyu, Infowars.com’da Michael Syder, “Kesin olan şu ki ölü bankacı konuşamaz” diyor. Uluslararası jeopolitikteki belirsizlik, kriz noktalarını anımsattıktan sonra, Soros’un, “S&P 500” endeksinin çökmesi senaryosunun yaptığı yatırımı ikiye katlayarak 1.3 milyar dolara çıkardığını ekliyor. Bu bankacılar, belki de bir şey bildikleri için tasfiye ediliyorlar. Belki, batık kontratlardan, soruşturmalardan bunalarak intihar ediyorlar. Belki de bu ölümler madendeki kanaryaların ölümleri gibi, mali piyasalarda havanın çok zehirlendiğini gösteriyor. Yeni bir patlama mı geliyor? Bahçeli’den ‘Erdoğan dizisi’ yorumu: ‘Tape’si Kanuni’den CHP lideri yerel seçim çalışmaları kapsamında dün Çorum ve Amasya’da halka seslendi. daha çok izleniyor SAVAŞ KALKAN TOKAT MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “17 Aralık Türkiye için unutulmayacak bir gündür. Ayakkabı kutusundan 4.5 milyon dolar çıkıyor. Kaç numara ayakkabı giyiyor bunlar” diye sordu. Tokat Cumhuriyet Meydanı’nda halka seslenen Bahçeli 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonundan bu yana 232 hâkim ve savcının görev yerinin değiştiğini ifade ederek “Bu sürecin içerisinde yargı da Recep Tayyip Erdoğan’ın denetimine girmiştir. Kuvvetler ayrılığına hükmetmek demektir. Güç alanı genişletme arzusunu taşımaktadır. Kendi medyasını oluşturuyor. Tarafsız medyayı baskı altına almak istemektedir. ‘Ben Türkiye ve dünyayı yönetirim’ diyor. Recep Tayyip Erdoğan, bu gücün verdiği imkânlardan şaşırmış ve şımarmıştır. Bir de ‘Alo Fatih’ çıktı. Medyayı denetim altına almak için bir Alo yeter” dedi. 76 milyon yurttaştan 44 milyonunun yoksul, 13 milyonunun aç olduğunu vurgulayan Bahçeli, “Şimdi bir dizi başladı. Tapelerde Recep Tayyip Erdoğan var. Bu dizi, Kanuni Sultan Süleyman’dan bile çok izleniyor. Oğlunun adı ‘Bilal oğlan’, ‘Gemicik’ var, villa var, para var, elli tane korumayla gidiyor. Bu Bilal ile Tokat’taki Bilal eşit midir? 17 Aralık 2013 unutulmayacak bir gündür. AKP denen parti için yüz karasıdır. Milletimiz için kara gündür. Aman Yarabbi. Hiç alışık olmadığımız görüntülerle karşılaşıyoruz. Eskiden ayakkabı alındığında baş ucumuza koyardık. Ayakkabı kutusu farklı bir hal almış. İçinde 4.5 milyon dolar çıkıyor. Kaç numara ayakkabı giyiyor bunlar” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, Erdoğan için kampanya başlatacağını söyledi ‘Kaç liraya gözün doyuyorsa açıkla’ AYSE SAYIN/ MEHMET MENEKŞE SEYFETTİN METE ÇORUM/ AMASYA Gezi Direnişi sırasında ekmek almaya giderken polisler tarafından biber gazı kapsülüyle başından vurulan ve 269 günlük yaşam mücadelesini kaybeden 14 yaşındaki Berkin Elvan’ı anan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Acaba bu başçalan ailesine telefon edip başsağlığı diler mi, emin olun dilemez. O çocuk 15 yaşındaydı, ekmek almak için sokağa çıkmıştı ama hayatına son verdiler” dedi. Yolsuzluk ve rüşvet iddialarına değinen Kılıçdaroğlu, “Ne yaparlarsa yapsınlar bu yolsuzluk yapanlardan hesabını soracağım, gün gelecek görecesiniz hepsini Yüce Divan’a göndereceğim” ifadesini kullandı. Çorum Abide Kavşağı’nda düzenlenen mitingde konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, en büyük güvencesinin halk olduğunu, kimliği, inancı ne olursa olsun halktan yana olan bütün Türkiye’yi kucakladığını belirtti. Dünyanın en pahalı mazotunun litresi 5 liradan Türkiye’de satıldığını, hayvancılığın öldüğünü, saman ithal edildiğini anımsatan Kılıçdaroğlu, “Bunlar devleti soymak için yönetiyorlar. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemek için yönetiyorlar. ‘Önce hizmet’ diyor. Sen kendine, ailene hizmeti yaptın bakanlar da çocuklarına hizmeti yaptılar” dedi. “Yalancıdan, hırsızdan başbakan olmaz” diyen Kılıçdaroğlu, “Yolsuzluğun boyutu 85 milyar Avro. Eğer aile sigortası olsaydı, 85 milyar Avro’yla 30 yıl para öderdi 30 yıl. Atanamayan öğretmen kalmazdı, 25 yıl maaş öderdi. İşsizlere asgari ücret üzerinden 25 yıl para ödenirdi. Şimdi kalkmış din, iman edebiyatı yapıyor. Hâlâ kalkmış milletin önüne çıkıyor, oy istiyor. Merak ediyorum bu adamın ar damarı var mı yok mu diye? İnsan utanır, yanlış bir şey yaptığı zaman. Ama bunlar utanmıyorlar bile” diye konuştu. Hakkındaki yolsuzluk ve rüşvet davaları nedeniyle Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan AKP’li Çorum Belediye Başkanı Muzaffer Külcü’ye atıfta bulunan Kılıçdaroğlu, “Sizin bir belediye başkanınız var, hâlâ koltuğunda oturan. Adının ‘Betoncu Muzaffer’ olduğunu söylediler bana. Beton almadan kimse iş yapamıyormuş belediyede. Betoncu Muzaffer’e hesabını soracak mısınız sandıkta? Söz mü?” dedi. Daha sonra Amasya’ya giden Kılıçdaroğlu, Yavuz Selim Meydanı’nda yaptığı konuşmada 17 Aralık yolsuzluk iddiaları nedeniyle Başbakan Erdoğan’ın kendisine dava açtığını anımsatarak, “Bu başçalan saat 08.00’de oğlunu arıyor, ‘Evdeki paraları sıfırlayın’ diyor. Ben bunları söyledim diye hakkımda dava açmış. Sanıyor ki ben ondan korkacağım. Sen kimsin, ben senden korkayım ya? Kul hakkı yiyenden, haramzadeden, tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyenden korkulur mu, ben de korkmam, hesabını soracağım” dedi. Adı şaibeye bulaşmış, adı hırsıza çıkmış bir kişinin başbakanlık koltuğunda oturamayacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, “İstifa etmesi lazım. Ayrılması lazım. Ne diyor büyük ozan, ‘Çekildik izzet ü ikbal ile babı hükumetten’ Çekil kardeşim. Kaç liraya gözün doyuyorsa açıkla, emin olun dünya çapında kampanya başlatacağım, parayı sana vereceğim, milletin yakasından düş” ifadelerini kullandı. Madendeki kanarya mı? HDP’ye yönelik saldırıları eleştirdi Demirtaş: Alayınızı sandığa gömeceğiz MAHMUT ORAL ‘Milletin yakasından düş!’ DİYARBAKIR BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, HDP’ye yönelik saldırılar ve Fethiye’deki saldırının ardından yerel yöneticilerin emriyle HDP’nin tabelasının indirilmesini eleştirdi. Demirtaş, “Eğer o belediye başkanı, kaymakam, Emniyet amiri AKP’nin tabelasını indirmiş olsaydı, bugün nerelere sürgün olurlardı Allah bilir” dedi. Iğdır’dan karayolu ile 500 araçlık konvoy eşliğinde Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesine giden Demirtaş, BDP binası önünde toplanan yaklaşık 5 bin kişiye hitap etti. Fethiye’deki saldırının ardından yerel yö neticilerin emriyle HDP’nin tabelasının indirilmesine tepki gösteren Demirtaş, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde böylesi saldırılar olmadığına dikkat çekti. Demirtaş, “Ben günlerdir serhatta dolaşıyorum. Her yerde CHP, MHP, AKP’nin bayraklarını görüyorum. Bizim halkımız niye saldırmıyor? Çünkü kafamız özgürlükçü. Dikkat edin Tekirdağ, Urla, Fethiye’de saldırılar olurken Başbakan ve muhalefet bu olaylara değinmiyor. Seçime 19 gün kaldı. Sizin alayınızı buradaki sandıklara gömmezsek bizim adımız Barış ve Demokrasi Partisi değil” diye konuştu. Oran’a göre Ankara CHP’nin ‘İstanbul’da nefesimiz enselerinde’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, “Son anketlerde AKP’nin oyu yüzde 36, CHP’nin yüzde 30’un üzerinde, MHP’nin oyu da 1520 bandında gözüküyor. Şu anda Ankara’yı almış görünüyoruz, İstanbul’da ise nefesimiz AKP’nin ensesinde” dedi. TBMM’de düzenlediği basın toplantısında CHP’nin yaptığı son ankete ilişkin bilgiler veren Oran, “Türkiye genelinde, AKP ile CHP 30’larda buluşacak” dedi. Anket sonuçlarını Erdoğan’ın da bildiğini söyleyen Oran, “Erdoğan artık yüzde 50’yi hedef koymuyor. Hatta daha sonra hedefi yüzde 38 olarak göstermişti. Onu da telaffuz etmiyor. Ne diyor? Hedef birinci parti olmak çünkü oyları 38’in altına doğru inişte” dedi. Öte yandan Oran, sosyal medyaya yansıyan son dinleme kayıtlarında eski AB Bakın Egemen Bağış ile “Alo Fatih” olarak bilinen Ciner Medya yöneticisi Fatih Saraç arasında geçen konuşmada kendisine hakaret edilmesi iddiaları üzerine de yazılı açıklama yaptı. Oran, Bağış için suç duyurusunda bulunup tazminat davası açacağın belirtti. ‘Katiller korundu’ BİNGÖL (Cumhuriyet) Partisinin il başkanlığında basın toplantısı düzenleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, tutukluluk süresinin 5 yılla sınırlandırılması ve tahliyelerle ilgili, “İnsanların gerekli bir mahkumiyet kararı olmadan 5 yıl gibi bir süreyle tutuklu kalmaları kabul edilir bir şey değildir. Danıştay cinayeti, Hrant Dink cinayeti, Malatya’daki Zirve Yayınevi’nde gerçekleşen cinayetler gibi kamuoyunun vicdanını zedeleyen somut olaylar vardır. Burada sorun süre değil. Burada sorun katilleri koruyan, onlara hoşgörü gösteren idari ve yargı zihniyetidir” dedi. Zirve katliamı davasına kendisinin de avukat olarak katıldığını ifade eden Tanrıkulu, “Bu kadar açık ve net olan bir cinayetin 7 yıl sürmesi kabul edilebilir mi? İçişleri Bakanlığı delileri gizledi, mahkemeye geç gönderdi, mahkeme 10 kez değişti, savcılar değişti. Dolayısıyla etkin bir yargılama yapılamadı ve sanıklar korundu. Bu yargı zihniyeti katilleri, faili meçhul cinayetlerin sanıklarını koruyan hoşgörü zihniyetidir” diye konuştu. Polis müdürlerinin görev yeri değişti ADANA (Cumhuriyet) Türkiye’yi sarsan 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından Emniyet’te görevden almalar sürüyor. Adana Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan’ın yerine geçen ocak ayında Adana Emniyet Müdürlüğü’ne atanan Cengiz Zeybek’in göreve başlamasından 10 gün sonra 4 emniyet müdür yardımcısı ile birçok şube müdürünün görev yeri değiştirilmişti. Adana İl Emniyet Müdürlüğü’nde önceki gece 15 şube müdürünün yeri tekrar değiştirildi. AKP’LİLER GAZETEYİ BASTI MEHMET ALİ SOLAK HATAY AKP’li oldukları belirtilen 2030 kişilik grup, AKP’nin Hatay Büyükşehir belediye başkan adayı Sadullah Ergin ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ı eleştiren bir manşetle çıkan yerel Onuncu Köy gazetesini basarak gazetelere el koydu, dağıtımını engelledi. Gazetenin sahibi Halit Basık,“AKP’li gençler, dizgi yapan çocuklara ‘Siz kim oluyorsunuz da Başbakan ve bakanımız aleyhinde haber yapıyorsunuz’ diyerek, gazeteleri alıp gitmişler. Bu çirkin tutum karşısında, savcılığa suç duyurusunda bulundum. Aleyhte haber yapmanın karşılığı bu olmamalı. Eşkıya dünyaya hükümdar olmaz” dedi. Onuncu Köy gazetesi önceki gün gazeteci Fatih Ertürk’ün açıklamalarının yer aldığı “Sadullah Ergin’e bir çift sözüm var” manşetiyle çıkmış, sürmanşetine de Erdoğan’ın Eskişehir mitinginde yaptığı “Çocuklarıma helal lokma yerdirmedim” gafını taşımıştı. Gazeteci Fatih Ertürk, Ergin ve Başbakan arasında geçen bir telefon konuşmasında Ergin’in, hâkimin Alevi olduğu olduğunu söylemesini eleştirmiş, yazısında “Ergin bu sözleriyle ve bu tavırlarıyla Hatay’ın birliğine ve bütünlüğüne yakışan bir aday görüntüsü çizmemektedir. Umarım Hatay halkı gereken yanıtı sandıkta verecektir” ifadelerini kullanmıştı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear