25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 22 OCAK 2014 ÇARŞAMBA 6 HABERLER ADANA JANDARMA KOMUTANI VE ASKERLER İÇİN BÖLGEYE MÜFETTİŞ GÖNDERİLDİ TIR’ı durduran jandarmaya çifte soruşturma ADANA/ANKARA (Cumhuriyet) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın önceki gün Brüksel’e hareketinden önce Esenboğa Havalimanı’nda yaptığı açıklamanın ardından, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Adana’da durdurulan 7 TIR ile ilgili Adana Jandarma Komutanı Hamza Celepoğlu ve askerler hakkında soruşturma açıldığını açıkladı. İçişleri Bakanlığı ve Jandarma Genel Komutanı da iddiaların incelenmesi için bölgeye müfettiş gönderdi. Adana’ya giden 5 kişilik askeri müfettiş grubu ile mülkiye başmüfettişlerinin Adana Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Celepoğlu’nun da aralarında bulunduğu rütbelileri dinleyeceği belirtildi. Askeri müfettişlerin raporları doğrultusunda Celepoğlu ve operasyonda görev yapan jandarma ekibinin görev yerlerinin değiştirilebileceği kaydedildi. TMK 10. maddesiyle görevli cumhuriyet savcısı, silah ve mühimmat taşıdığı ihbarı üzerine TIR’ların durdurulması için sadece jandarma ekibini görevlendirmişti. Erdoğan önceki gün, “Ne yazık ki burada jandarmamız da kullanılmıştır. Tabii burada gerek bu savcıyla ilgili, gerekse jandarmayla ilgili, komuta kademesini kast ediyorum, hepsiyle hukuki süreç başlatılmıştır. Gereği de bunlarla ilgili yapılacaktır. Kendi istihbarat teşkilatını dünyaya bu şekilde lanse eden bir insanın vatanseverliğinden şüphe ediyorum” demişti. dialara ilişkin suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda, Celepoğlu hakkında hiçbir somut delil gösterilmeden mesnetsiz iddialarda bulunulduğu ve yasadışı bir yapılanmanın parçası olarak gösterilmeye çalışıldığı belirtilerek “TSK personeli arasında ciddi ayrışma ve güvensizlik ortamı oluşturulmaya çalışıldığı, bu durumun disiplin anlayışının bozulmasına ve siyasi gruplaşmalara yol açabileceği, ayrıca komutanlara karşı güven hissinin zedelenmesine neden olabileceği değerlendirilmektedir” denildi. Haberlere suç duyurusu Öte yandan Genelkurmay Başkanlığı, Celepoğlu hakkında bazı gazetelerde çıkan id Asker hakkında imzasız, adressiz ya da takma adla yapılan şikâyet işleme konulmayacak İsimsiz ihbara taviz yok ULUDERE KARARINA İTİRAZ BARKIN ŞIK Savcı ilk kez tahliye istedi Mahkeme reddetti ‘Fail hükümet sorumlu Özel’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kuzey Irak sınırında 34 köylünün “terörist” denilerek jetler tarafından bombalanarak öldürülmesine ilişkin Genelkurmay Askeri Savcılığı’nın verdiği takipsizlik kararına karşı Uludereli mağdur aileler, askeri mahkemede itirazda bulundu. “Katliam şüphelilerinin gizlendiği” vurgulanan dilekçede, “asli failin hükümet, birincil derecede sorumlu kişinin de Genelkurmay Başkanı Necdet Özel olduğu” belirtildi. Askeri Savcılığın Necdet Özel’i koruduğu savunulan dilekçede, “Soruşturma failleri ortaya çıkarmak amacıyla değil, aklamak ve gizlemek kastıyla yürütülmüştür” denilerek takipsizliğin kaldırılması istendi. Uludereli aileler adına, BDP Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin arasında bulunduğu 7 avukat tarafından hazırlanan dilekçe, dün Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesi’ne verildi. Genelkurmay Askeri Savcılığı’nın verdiği takipsizlik kararının kaldırılması istenen dilekçede, itirazın değerlendirilmesi için duruşma yapılması talep edildi. Soruşturmanın askeri savcılık tarafından değil TMK’nin 10. maddesiyle görevli savcılık tarafından yürütülmesi gerektiği belirtilen dilekçede, “Gerek iç hukuk gerekse başta Cenevre Sözleşmeleri olmak üzere Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası sözleşmeler kapsamında sivillere karşı işlenen bir suçtur” denildi. ANKARA Hükümet, Genelkurmay başkanı ve kuvvet komutanlarının “görevleriyle ilgili suçlardan dolayı” Yüce Divan’da yargılanmasına ilişkin anayasa değişikliğiyle ilgili uyum yasasını 3 yıl sonra TBMM’ye sevk etti. Tasarıya göre, Genelkurmay başkanı ve kuvvet komutanlarının yargılanması başbakanın iznine tabi olacak. Başbakan kovuşturma yapılmasına izin vermezse bu karar “kesin” olacak. İsimsiz, imzasız, adressiz yahut takma adla yapıldığı anlaşılan ya da belli bir olayı ve nedeni içermeyen, delilleri ve dayanakları gösterilmeyen ihbar ve şikâyetler de işleme konulmayacak. l MİT ve Emniyet mensubu emeklilerine verilen 100 TL makam tazminatı TSK mensuplarına da verilecek. l Genelkurmay Başkanlığı ile kuvvet komutanlıklarının ana karargâhlarında “Silahlı Kuvvetler uzmanı ve uzman yardımcıları” istihdam edilebilecek. l Fiziki yeterlilik sicil notu açısından artık büyük önem taşıyacak. Canikli: Zapturapt AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, Askerlik Kanunu’nda değişiklik tasarısındaki “isimsiz ve imzasız” ihbar mektuplarının işleme konulmayacağına yönelik düzenlemeyle ilgili olarak “Bunun bir zapturapt altına alınması gerekiyor. Bunun kuralı da bu. Eğer gerçekten iddialar doğruysa, muhbirin ya da iddia sahibinin ismini yazması ya da çok somut iddiaların olması gerekir” dedi. “Geriye dönük yürümesi söz konusu olabilir mi? İlker Başbuğ’u etkiler mi” sorusu üzerine Canikli, bunun genel bir hukuk tartışması olduğunu belirterek şu yanıtı verdi: “Tamamen mahkemenin kararıdır. Ama yargılama değişiklikten önceki mevzuat hükümlerine göre başlamış ve yürütülmüşse orada... Bu yeni bir durumdur, bundan sonraki olaylarda uygulanacaktır. Ama ondan önce ‘İzin gerekmiyor ve o çerçevede yargılama başlamışsa, yargılama devam eder’ diye düşünüyorum. Sonuç itibarıyla hukuki bir tartışmadır. Benim şahsi görüşüm. Ona artık hukukçular karar verecek.” gerekiyordu fından gönderilen veya kendilerine gelen posta gönderileri amirlerce denetlenebilecek. Bu düzenleme, “Emniyet ve istihbarat açısından alınacak tedbir” olarak gerekçelendirildi. l Silah altındaki er ve erbaşlar ile askeri öğrenciler tara Generallere 3 yılda terfi l General ve amirallerin rütbe bekleme süreleri 4 yıldan 3 yıla düşürülüyor. Yüksek Askeri Şura, general ve amirallerin 4 yıl olan bekleme süresinin 3 yıla düşmesi nedeniyle kontenjanlarda değişiklik yapabilecek. l Cumhurbaşkanı ve başbakanın imza yükü hafifletiliyor. Eskiden teğmenden orgenerale kadar tüm terfi işlemleri üçlü kararname ile gerçekleşirken artık yalnızca albayların ve generallerin bir üst rütbeye terfisi için üçlü kararname çıkarılacak. l Rütbe bekleme süresinin dolmasına 1 yıl kalan albayların terfi lik nedeniyle TSK’den ayrılacak. l Pilotların mecburi hizmeti, pilotoj eğitimlerinde geçen sürenin 2 katından 3 katına çıkarıldı. l Tutuklu, açıkta, firarda veya izin tecavüzünde olanlar ile hastanede yatanlar hakkında evrak üzerinden ilişik kesilebilecek. Masraflar MSB’den dosyası da Yüksek Askeri Şura’ya girecek. lKuvvet komutanlarının görev süresi eskiden yalnızca 1 yıl uzatılabilirken artık 1’er yıllık sürelerle yaş haddine kadar uzatılabilecek. Bu uygulamanın ilk olarak Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda uygulanabileceği dile getiriliyor. l Meslek hayatı boyunca 3 kez sicil tam notunun yüzde 60’ından daha düşük sicil alanlar yetersiz l Haklarında kamu davası açılanlardan beraat edenlerin avukatlık ücretleri ve diğer mahkeme masrafları Milli Savunma Bakanlığı’nca ödenecek. l Genelkurmay başkanı, kuvvet komutanları ve jandarma genel komutanı, görevleriyle ilgili suçlardan ötürü Yüce Divan’da yargılanacak. Genelkurmay başkanı ve kuvvet komutanları hakkında soruşturma açılmasına başbakan, jandarma genel komutanı hakkında ise içişleri bakanı yetkili olacak. Karar ön inceleme sonucunda verilecek. Hakkında soruşturma açılanlar geçici süreyle görevden uzaklaştırılabilecek. Bu kararlara 10 gün içinde Cumhurbaşkanlığı makamı nezdinde itiraz edilebilecek. Cumhurbaşkanının verdiği olumlu veya olumsuz karar kesin olacak. İsimsiz, imzasız, adressiz yahut takma adla yapıldığı anlaşılan ya da belli bir olayı ve nedeni içermeyen, delilleri ve dayanakları gösterilmeyen ihbar ve şikâyetler de işleme konulmayacak. Başbakan, dava açılmasına izin vermezse bu karar kesin olacak. Kanun yayımlandığı tarihte yürürlüğe girecek. Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un bu düzenlemeden yararlanamayacağı savunuluyor. lKanun tasarısının, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel için Uludere ile ilgili suç duyurusunda bulunulmasının arifesinde gerçekleşmesi dikkat çekti. İstanbul Haber Servisi Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un, tutukluluk halinin devamı kararına yaptığı itirazı değerlendiren İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi Savcısı Zafer Koç, Başbuğ’un tahliyesini istedi. Savcı Koç mütalaasında Ergenekon davasının gerekçeli kararının hâlâ yazılmadığını göz önüne alarak adli kontrol uygulamasıyla Başbuğ’un serbest bırakılmasını istedi. Mahkeme ise Başbuğ’un itirazını reddetti. Ergenekon davasından müebbet hapis cezasına çarptırılan Başbuğ, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 31 Aralık 2013 tarihli tahliye talebine ret kararına itirazını İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne yaptı. Mahkemenin savcısı Koç, itirazın kabul edilmesine ilişkin görüş bildirdi. Savcı Koç’un mütaalasında şu ifadelere yer verdi: “... Gerekçeli kararın henüz oluşturulmadığı, gerekçeli kararın yazımı sonrası da temyiz incelemesinde geçecek süre ile sanığın kişisel özellikleri ve sosyal durumu birlikte değerlendirildiğinde mahkemece sanığın tutukluluk halinin devamına ilişkin kararda görülen amacın CMK 109. maddesinde yazılı görülecek bir veya birden fazla Adli Kontrol uygulaması neticesinde de sağlanabileceği vicdani kanaatine varılmakla, açıklanan nedenlerle adli kontol hükümleri uygulanmak suretiyle itirazın kabulüne karar verilmesi talep ve mütalaa olunur.” İtirazın reddi Bolu Emniyet Müdürü’nden operasyon İlk işi şube müdürlerini İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Başbuğ’un itirazını değerlendirirken savcı Koç’un mütalaasını kabul etmedi. Mahkeme 20 Ocak tarihli kararında, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 31 Aralık 2013 tarihli tahliye talebini ret kararının “usul ve yasaya uygun olduğu”nun anlaşıldığı görüşüne yer vererek Başbuğ’un itirazını oybirliğiyle reddetti. değiştirmek oldu Savcılar ‘olur’ verdi Tezkereye dikkat çekildi Dilekçede, 5 Ekim 2011’de TBMM’nin çıkardığı sınır ötesi operasyon tezkeresine dikkat çekildi. Dilekçede, “Hudut, şümul, miktar ve zamanı belirleyen hükümet olduğuna göre; asli sorumluluk da hükümettedir. Bu nedenle Genelkurmay Başkanlığı’na ve Başbakanlık’a müzekkere yazılarak hükümet tarafından hudut, şümul, miktar ve zamanı belirten yazılı emrin temini ile bu emrin altında imzası bulunan herkesin fail olarak gösterilmesi yasal zorunluluktur” denildi. Kanunsuz emri uygulamakla suçlanan 17 komutanın isimleri tek tek sayılırken, bu kişiler ile uçakları kullanan pilotların, olayın faili olduğu anlatıldı. Askeri savcılığın kararındaki “kaçınılmaz hata” gerekçesine tepki gösterilen kararda, Uludere olayı için “Sivil bir nüfusa karşı kasten saldırı sonucu toplu bir sivil katliamı yaşanmıştır” ifadesi kullanıldı. Çolakkadı’dan veda Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu 1. Dairesi’nin (HSYK) 16 Ocak tarihli adli yargı kararnamesiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan kâğıt üzerinde kurulu olan İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’ne atanan Turan Çolakkadı (sağda), Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde düzenlenen törenle görevini İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na atanan Hadi Salihoğlu’na devretti. Törene başsavcı Vekili Ali Cengiz Hacıosmaoğlu, Basın Sözcüsü Başsavcı Vekili Ateş Hasan Sözen ve genel soruşturma başsavcı vekili Mustafa Emre ile bazı hâkim, savcı ve çok sayıda adliye personeli katıldı. Salihoğlu tarafsızlık sözü verdi. (Fotoğraf: SERKAN YILDIZ) Yurt Haberleri Servisi Türkiye’yi sarsan yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından Emniyet’teki görev değişiklikleri sürüyor. Bolu Emniyet Müdürlüğü görevine atanan Mustafa Kızılkaya, şube müdürlüklerini değiştirdi. 15 gün önce Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi görevine getirilen Zafer Topkaya Eğitim Şube Müdürlüğü görevine, Asayiş Şube Müdürü Faruk Demir ise Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü görevine getirildi. Çocuk Şube Müdürü Tuncay Sancak Asayiş Şube Müdürlüğü’ne, Terörle Mücadele Şube Müdürü Hakan Korkusuz Emniyet Komuta Kontrol Müdürlüğü’ne, Emniyet Ko muta Kontrol Şube Müdürü Ali Sarıkaya Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne, Eğitim Şube Müdürü Memduh Uysal Toplum Destekli Polislik Şube Müdürlüğü’ne, Kaçakçılık Şube Müdür Yardımcısı Cihangir Çiçek ise Çocuk Şube Müdürlüğü’ne getirildi. Elazığ Emniyet Müdürlüğü’nde de görevden almalarla boşalan 14 şube müdürlüğüne atama yapıldı. Öte yandan Ankara’da Beypazarı Emniyet Müdürü Şükrü Yüksel, Ankara Koruma Şube Müdürlüğü’ne atandı. Yüksel’in yerine ise İl Emniyet Müdürlüğü Hukuk İşleri Müdürü Bülent Özdemir getirildi. Haberal’ın yurtdışı yasağına ret İstanbul Haber Servisi CHP Zonguldak Milletvekili Prof.Dr. Mehmet Haberal’ın, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün İtalya gezisine katılacağı gerekçesiye yurtdışına çıkış yasağının kaldırılması talebini, 3 savcının “kabul” yönündeki görüşüne karşın mahkeme reddetti. Mahkeme, yargılama aşamasının tamamlanmış olduğu, daha önce aynı konudaki taleplerin reddedildiği gerekçeleriyle karar verilmesine gerek olmadığına hükmetti. Prof.Dr. Haberal’ın avukatları bu karara da itiraz etti. Haberal, önceki gün İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne dilekçe vererek yurtdışı çıkış yasağının kaldırılmasını istedi. Haberal, dilekçesinde Cumhurbaşkanı Gül’ün 2831 Ocak 2014 tarihleri arasında İtalya’ya yapacağı resmi ziyarette CHP’yi temsil ile görevlendirilmesini gerekçe gösterdi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi savcıları olumlu yönde görüş bildirdi. Ancak Hasan Hüseyin Özese, Hüsnü Çalmuk ve Sedat Sami Haşıloğlu’ndan oluşan mahkeme heyeti yeniden karar alınmasına gerek olmadığına hükmetti. Beypazarı’nda değişim Milyonluk yolsuzluk operasyonu: 31 gözaltı MEHMET MENEKŞE AMASYA Amasya Şeker Fabrikası’na yolsuzluk ve sahtecilik iddiasıyla düzenlenen operasyonda Genel Müdür Selahattin Akbel’in de aralarında bulunduğu 31 kişi gözaltına alındı. Yolsuzluğun boyutunun 12 milyon TL’yi bulduğu belirtildi. Amasya Cumhuriyet Savcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında dün sabah Amasya Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlar Şubesi ekipleri Amasya Şeker Fabrikası’na operasyon düzenledi. Fabrikada arama yapılarak bazı belgeler ve bilgisayarlara el konulurken Genel Müdür Selahattin Akbel, genel müdür yardımcıları, yönetim kurulu üyeleri, kooperatif başkan ve yöneticilerinin de bulunduğu 31 kişi gözaltına alındı. Zanlılar, sağlık kontrolünden geçirildikten sonra Amasya Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Gözaltına alınanların “haksız kazanç, yolsuzluk, şeker fabrikasını ve kooperati fini yönetirken kendi menfaatlarını işleyişe uygun göstermek amacıyla ‘A, B, C’ şeker kotalarını usulün dışında kullanmak, satılan şekerleri sahte belgelerle bölgelere gitmiş gibi göstermek suretiyle sahtecilik ve yolsuzluk” ile suçlandığı, yolsuzluğun boyutunun 12 milyon TL’yi bulduğu belirtildi. MASAK raporlarına göre 2004, 2005, 2008, 2009, 2010, 2011 yıllarında Amasya Şeker Fabrikası toplamda 4 buçuk milyon TL zarar etti. Aynı yıllarda dönemde haksız kazancının ise 1.775.000 lira olduğu iddia ediliyor. 20052010 yılları arası S.S.Amasya Pancar Ekicileri Kooperatifi’nin zararının ise 6.078.434 lira olduğu belirlendi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear