25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
27 AĞUSTOS 2013 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Polisin 56 metreden attığı gaz bombası kapsülüyle ağır yaralanan 16 yaşındaki M.A.T, uygulanan şiddeti anlayamadığını söyledi 7 AİLE İTİRAZ EDECEK O doktora ‘Biz de bu soruşturma izni yok ülkede yaşıyoruz’ CAN HACIOĞLU OZAN YAYMAN İZMİR Gezi Parkı protestoları sürecinde İstanbul’da, Grup Yorum’un konserine giden, sonrasında Gezi Parkı’nda dolaşmak isteyen, 16 yaşındaki lise öğrencisi M.A.T, başına atılan gaz bombasının etkisinden hala kurtulabilmiş değil. Genç, başına gaz bombası kapsülü atan polisin görmesi halinde, “Ne halin varsa gör” diyeceğini ve “Senin çocuğun, kardeşin yok mu” diye soracağını vurguluyor. Doğma büyüme İzmirli olan bir ailenin en büyük çocuğu olan M.A.T, sağlığına kavuşması ve ailesinin bu zor süreçte düze çıkması için yaşadığı ilçenin yerel yönetimi, Bayraklı Belediyesi başta olmak üzere çok sayıda kişi de destek oluyor. ‘ÖLDÜRMEK İÇİN HEDEF ALMIŞLAR’ M.A.T’nin, 40 yaşındaki babası Mehmet T, oğlunun hastaneye götürüldüğü sırada nabzının atmadığını, kalbinin durma noktasında olduğunu söyleyerek, “Doktorlar neredeyse ölüyü diriltmişler. Bize yardımda bulunan herkeze minnettarız. Oğlumuzu bize bağışladılar” diyor. Görgü tanıklarının anlatımına göre oğlunun başına 56 metre mesafeden nişan alınarak, gaz bombası kapsülü atıldığını söyleyerek, “Oğlum, tamamen öldürülmek için hedef alınmış. Bombayı atanın kask numarası yok. İstanbul Barosu konuyla yakından ilgileniyor. İstanbul Emniyet Müdürlüğü hakkında suç duyurusunda bulunduk. Süreci takip ediyoruz” diyor. Oğluna ve Gezi Parkı’na çıkmak isteyenlere karşı gösterilen şiddetle ilgili olarak da şunları söylüyor: “Bu tamamen onların acizliğini gösterir. Bir insanı neden öldürmek istersin. Demek ki gücün yok, bitmişsin ki öldürmek istiyorsun. O insana o canı sen vermedin. Allah’ın verdiği canı alacak olan Allah’ın kendisidir.” 22 Kasım 1997 doğumlu olan M.A.T, ölüm döşeğinden kalktıktan sonra evindeki ilk günlerinde, yakınları, arkadaşları ve mahalleli tarafından yalnız bırakılmıyor. Evinde görüştüğümüz M.A.T, yaşamını değiştiren polis şiddetini anlattı. Temmuz ayı başında İstanbul’a, Grup Yorum’un konserine giden Mustafa Ali Tonbul, İstanbul Valiliği’nin, “Gezi Parkı halkın kullanımına açıldı” duyurusu üzerine, oradaki manzarayı izlemek üzere Gezi Parkı’na doğru yöneliyor. Parka gelmezden önce Tarlabaşı’nda polisin müdahalesiyle karşılaşınca, arkadaşlarıyla birlikte atı lan gaz bombalarından kaçmaya başlıyorlar. İstanbul’u bilmeyen ve nereye kaçacağını kestiremeyen M.AT, polis ile dip dibe kalıyor. Polisin sıktığı gaz bombası kapsüllerin dakika gecikseydi...’ ‘İki Yeni parka isim arayışı Gezi önerisi AKP’lileri Haber Merkezi Çanakkale Belediyesi’nin, Kordon Boyu Kentsel Düzenleme Projesi kapsamında ortaya çıkan yeni meydana verilecek isim tartışma konusu oldu. Sahilde yer alan Mülkiyeti İl Özel İdaresi’ne ait olan büfe ve kafeteryaların yakınındaki Anafartalar Oteli’nin de yıkılmasıyla ortaya çıkan alanın birleştirilip kente büyük bir meydan kazandırılmasına karar verildi. Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası’nda (ÇTSO) kentin yatırımlarının konuşulduğu toplantıda ise, yeni meydana isim konusu AKP’li Çanakkale Milletvekili Mehmet Daniş ile CHP Çanakkale Milletvekili Serdar Soydan’ı karşı karşıya getirdi. CHP’lilerin yeni meydana ‘Gezi Parkı’ adının verilmesini gündeme getirmesine tepki gösteren AKP’li Daniş, “Şimdi basından okuyoruz, belediye meclisinde bu yere isim planlanıyor. ‘Gezi Parkı, olsun’ deniyor. Çanakkale’nin hiçbir değeri yok, hiçbir markası yok. Yani hepimizi kuşatacak bir isim olamaz mı? O zaman ben de buna itiraz ederim. Ben de bundan incinirim” dedi. den ilki yerden sekerek başına geliyor ve orada yere yığılıyor. Ardından 56 metrelik mesafeden, polis başına gaz bombası kapsülünü atıyor. Arkadaşları tarafından hemen taksiye bindirilerek Taksim İlkyardım Hastanesi’ne kaldırılıyor. 23 günü yoğun bakımda olmak üzere 40 günlük süreyi bu hastanede geçiriyor. Beyin kanaması teşhisiyle tedaviye alınan 16 yaşındaki genç, doktorların yoğun çabasıyla yeniden hayata döndürülüyor. Doktorların deyimiyle, “Hastaneye getirilmekte 2 dakika daha geç kalsaydı şu an hayatta olmayacaktı”. 3 gün önce İstanbul’dan İzmir Bayraklı Doğanlar’daki evine gelen M.A.T, yaşadıklarının hiçbirini hatırlamadığını söylüyor. Sadece, konserden çıktıklarını ve arkadaşlarıyla birlikte Gezi Parkı’nda olan bitene bakmak için o yöne gittiklerini hatırladığını aktararak, “Bu ülkenin insanıyız. Başka bir ülkede yaşamıyoruz. Bizlere gösterilen bu şiddeti anlayabilmiş değilim” diyor. Halen Gümüşpala Ticaret Meslek Lisesi’nde okuyor. Önümüzdeki öğretim sezonunda 10. sınıfa gidecek. Üniversitenin tarih bölümünde eğitim almak istediğini aktarıyor. Kendisine gaz bombasını 56 metreden atan polisin karşısına çıkması durumunda, ona ne söyleyeceğinin sorulması üzerine, “Ne diyeyim ki, ne haliniz varsa görün derim. Kaldı ki, nerede çıkacak karşıma?” diyor. M.A.T, “Bana o bombayı atanın acaba çocuğu, kardeşi yok mu? Böyle bir şey bir yakınının başına gelse ne düşünür? Çok merak ediyorum” diyor. Bu sırada aynı evde yaşadığı babaannesi Ülfet T, söz alıyor ve “Ben o bombayı atanın yüzüne tükürürüm. Utanması, sıkılması olup olmadığını sorarım. Ne demek 16 yaşında çocuğun üzerine, kafasına nişan alarak 5 metreden bomba atmak. Onun çoluğu çocuğu olup olmadığını sorarım” diyor. M.A.T, sağlığına kavuştuktan sonra her türlü demokratik hak arayışının içinde yer alacağını da söyleyerek, “Ama İstanbul’da gitmem. İzmir’deki demokratik eylemlere katılırım” yönünde görüş belirtiyor. Aynı evde yaşadıkları dedesi Mustafa T, de olan bitene öfkeli. Dede, “Bizler ailecek Ali’nin daha saçının telini çekmedik. Yazık değil mi bu çocuğun gençliğine? Başbakan, Mısır’da ölenler için hüngür hüngür ağlıyor. Peki bizim ülkemizde Gezi Parkı protestoları sırasında ölenler için, ölümcül durumda yaralananlar için ne yapıyor? Bu nasıl anlayıştır? Ben Menderes dönemini, Demirel dönemini, 12 Eylül dönemini de gördüm, ama böyle zalimlik görmedim” diyor. ESKİŞEHİR Eskişehir’de polislerin de aralarında bulunduğu eli sopalı bir grup tarafından dövülen ve geçirdiği beyin kanaması sonucu yaşamını yitiren 19 yaşındaki Ali İsmail Korkmaz’ı “bir şeyin yok” diyerek eve gönderen doktor Hasan Gülcü ve aynı hastanede görevli polis memuru Vedat Esen hakkında Tepebaşı Kaymakamlığı soruşturma izni vermedi. Gezi Direnişi sırasında Eskişehir’de 2 Haziran’da polislerin de aralarında bulunduğu eli sopalı bir grup tarafından dövülen 19 yaşındaki Ali İsmail Korkmaz, saldırının ardından Yunus Emre Devlet Hastanesi acil servisine başvurmuş, doktor Hasan Gülcü tarafından yapılan muayane ve tomografi çekilmesinin ardından kas gevşetici ilaç verilip, “bir şeyin yok” denilerek eve gönderilmiş ancak ertesi günü geçirdiği beyin kanamasının ardından 38 günlük yaşam savaşını 10 Temmuz’da kaybetmişti. Korkmaz ailesinin suç duyurusu üzerine doktor Hasan Gülcü ile aynı hastanede görevli polis Vedat Esen hakkında soruşturma başlatılırken, Tepebaşı Kaymakamlığı doktor Gülcü ve polis memuru Esen hakkında soruşturma izni vermedi. 10. sınıfa gidecek ‘incitti’ Kaçakçı sayısı artıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genelkurmay Başkanlığı, Suriye sınırında önceki gece harekete geçen yaklaşık 4 bin kişilik kaçakçı grubunun güvenlik birimlerinin 9 saat süren çabası sonucu püskürtüldüğünü bildirdi. Genelkurmay’dan yapılan açıklamaya göre, TürkiyeSuriye sınırının Hatay kesiminin, Narlıca Oğulpınar Hudut Karakolu sorumluluk bölgesinde, motorlu devriye timi tarafından yaklaşık 200250 araç, 3 bin kişilik kaçakçı yaya şahıs ile Oğulpınar Hudut Karakolu’nun diğer kalan tüm cephesi boyunca toplamda 300350 atlı şahıs tespit edildi. Kaçakçılar güvenlik güçlerinin uyarılarına taşla karşılık verdi. Güvenlik güçleri tarafından havaya ve kontrollü bir şekilde, kaçakçı şahıs ve araçların yakın bölgelerine ateş edildi. Grubun bulunduğu bölgeye göz yaşartıcı bomba da atılarak kaçakçılık girişimleri engellendi. Mazot olduğu değerlendirilen 3 bin 780 litre akaryakıtın imha edildiği belirtildi. Bunun üzerine söz alan CHP’li Soydan ise, “Eğer bundan inciniyorsanız o zaman İstanbul’daki Yavuz Selim Köprüsü’ne de bir isim bulmak lazım. Halkın kabullenebileceği, hiç kimsenin incinmeyeceği bir isim bulmak lazım. Biz, incinmeyeceğiz. İncinme konusunu kendimize göre değil topluma göre değerlendireceğiz” diye konuştu. Selim Köprüsü’ne de başka isim bulalım’ ‘Yavuz Suriye’den patlayıcı Kaçırılan pilotlar için ve silah yağıyor Lübnan’la diplomasi KİLİS (Cumhuriyet) Kilis’in Öncüpınar Sınır Kapısı’ndan Türkiye’ye geçmek isteyen Suriye uyruklu M.J. (41) yönetimindeki plakası bilinmeyen hafif ticari araç durduruldu. Yapılan aramada, 1 tabanca ve 15 fişek ile 177 kilo patlayıcı madde ele geçirildi. M.J. ve araçta bulunan S.H (35) gözaltına alındı. Öncüpınar’dan, Türkiye’ye geçmek isteyen Suriyeli H.D. (20) ile 19 yaşındaki Y.B’nin içinde bulunduğu otomobilde ise tabanca, Kalaşnikof tüfek, 37 fişek ve menşei belirsiz savunma tipi el bombası ele geçirildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, Lübnan’da kaçırılan ve 16 gündür rehin tutulan 2 Türk pilotu için Lübnan Başbakanı Necib Mikati ile telefon görüşmesi yaptı.İki liderin görüşmesinde Lübnan’da kaçırılan ve 16 gündür rehin tutulan 2 Türk pilotunu kurtarmaya yönelik çabalara da değinildi. Bu çabalardan dolayı Mikati’ye teşekkür eden Erdoğan’ın, pilotların en kısa sürede salimen özgürlüklerine kavuşmalarının Türkiye için büyük önem taşıdığını vurguladı. Karara tepki gösteren Korkmaz’ın ağabeyi avukat Gürkan Korkmaz, “Kardeşim saldırıya uğradıktan sonra arkadaşları tarafından sokakta yaralı halde bulunmuş. Öğrencisi olduğu için ilk önce Anadolu Üniversitesi Mavi Hastane’ye götürülmüş. Buradaki acil servis hem yetersizlik hem de olayın adli vaka olması nedeniyle kardeşimi hemen yakındaki Eskişehir Yunus Emre Devlet Hastanesi’ne ambulansla göndermiş. Anadolu Üniversitesi Mavi Hastane’nin ‘Adli vakadır’ diye gönderdiği kardeşimin Yunus Emre Devlet Hastanesi’nde polisler tarafından ifadesi bile alınmamış, ilgili polis merkezine kendi imkânlarıyla gitmesi istenmiş. Adli vakaya hastanedeki polislerin el koyması, ifadeyi alması gerekirdi. Hastanede görevli polisler bu nedenle görevi ihmalde bulunmuşlardır” diye konuştu. Acil serviste görevli doktor Hasan Gülcü’nün de Ali İsmail’i müşahade altına almayarak görevini ihmal ettiğini vurgulayan Korkmaz, “Biz, hem doktor hem de hastanede görevli polisler için görevi ihmal suçundan cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunmuştuk. Bu kişilerin memur olmaları nedeniyle kaymakamlık soruşturma izni vermedi. Eskişehir Bölge İdare Mahkemesi’ne başvurarak karara itiraz edeceğiz” dedi. Eskişehir Baro Başkanı avukat Rıza Öztekin de kararın yargıdan döneceğine inandıklarını belirterek “Sayın savcı itiraz etmiş. Davanın avukatları da itiraz edecek. Baro olarak biz de gerekli itirazlarımızı yasal süre içinde yapacağız” dedi. Görevi ihmal ettiler Ali İsmail’in ölümünün ardından bir açıklama yapan Yunus Emre Devlet Hastanesi ise, Ali İsmail Korkmaz’ın 3.5 saat gözlem altında tutulduktan sonra yürüyerek taburcu edildiğini belirterek “Ali İsmail Korkmaz tedavinin hiçbir aşamasında Coumadin kullandığına dair bilgi vermemiş olup Coumadin kullanımı rutin tahlillerde de belirlenebilen bir durum değildir” demişti. ‘yürüyerek taburcu oldu’ demişti Hastane T.C. BODRUM 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ KAMULAŞTIRMA İLANI KAMULAŞTIRILAN TAŞINMAZIN BULUNDUĞU İL/İLÇE : MUĞLA/BODRUM MEVKİİ: YAKA KÖYÜ / GÜCER MEVKİİ PAFTA NO: N18C17C4 ADA NO: 104 PARSEL NO: 9 VASFI: TARLA YÜZÖLÇÜMÜ: 4.242,69 m2 MALİKLERİ: FAHRİYE CANBAKAN, HATİCE AKBULUT, NAKİYE AKSUNGUR, SEHER GÖRGÜLÜ KAMULAŞTIRMAYI YAPAN İDARE: T.C. ENERJİ PİYASASI DÜZENLEME KURUMU(EPDK) KAMULAŞTIRMANIN VE BELGELERİN ÖZETİ: T.C. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu vekili Av. Bilal Güzel tarafından Fahriye Canbakan, Hatice Akbulut, Nakiye Aksungur, Seher Görgülü aleyhine Muğla ili, Bodrum ilçesi, Yaka köyü, Gücer mevkii, N18C17C4 pafta no, 104 ada, 9 parsel sayılı taşınmazın 4.242,69 m2 büyüklüğündeki içerisinde tarla vasıflı taşınmazın 1.547,74 m2’lik kısmında irtifak hakkı için 4650 sayılı yasayla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesi gereğince kamulaştırma bedelinin mahkemece tespiti ve taşınmaz malın Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. (TEDAŞ) adına tescili talep edilmiş olmakla; belirtilen taşınmaza ilişkin olarak; 1 Aydem Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin talebi üzerine Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun 07/06/2012 tarih ve 387310 sayılı kararıyla kamulaştırma kararı alındığı, söz konusu 4.242,69 m2 büyüklüğündeki içerisinde tarla vasıflı taşınmazın 1.547,74 m2’lik kısmında irtifak hakkı için kamu yararı kararı gereğince Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. (TEDAŞ) adına tescilinin talep edildiği, 2 Tebligat tarihinden itibaren 30 gün içerisinde kamulaştırma işlemine idari yargıda iptal veya adli yargıda maddi hatalara karşı düzeltim davası açabilecekleri hususunun ihtarına, 3 Açılacak davalarda husumetin T.C. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na yöneltileceği, 4 30 gün içerisinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal davası açanların, dava açtıklarını ve yürütmenin durdurulması kararı aldıklarını belgelendirmedikleri takdirde, kamulaştırma işleminin kesinleşeceği ve mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedeli üzerinden taşınmaz malın Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. (TEDAŞ) adına tescil edileceği, 5 Mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedelinin hak sahibi adma Vakıfbank Bodrum Şubesi’ne yatırılacağı, 6 Konuya ve taşınmaz malın değerine ilişkin tüm savunma ve delilleri, tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde mahkemeye yazılı olarak bildirmeleri gerektiğinin ihtarına, Kamulaştırmayı yapan davacı idare, malikleriyle cinsi ve niteliği yukarıda yazılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili için davacı idare tarafından mahkememizin 2013/299 Esas sayısında dava açılmıştır. 2942 Sayılı Kamulaştırma Yasası’nın 10. maddesinin 4. bendi uyarınca ilan olunur. Sayı: 2013/299 Esas VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI Baromuzun 13454 sicil sayısında kayıtlı AVUKAT AYTUN BASRİ GÖKTAN vefat etmiştir. Bir çocuk daha okusun diye... 21. YÜZYIL EĞİTİM VE KÜLTÜR VAKFI (YEKÜV) Tel : 0212.274 15 02213 74 02 Fax : 0212.275 52 44 www.yekuv.org yekuv@yekuv.org Vakıflar Bankası: Osmanbey Şubesi00158007287986476 Cenazesi defnedilen aziz meslektaşımıza Tanrı’dan rahmet, kederli ailesine, yakınlarına ve Baromuz mensuplarına başsağlığı dileriz. İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 51557)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear