22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 24 TEMMUZ 2013 ÇARŞAMBA 8 HABERLER Tutuklu Gazeteciler Raporu’nu açıklayan Kılıçdaroğlu: 105 yıl geriye gittik Dünyanın en büyük cezaevi: Türkiye 12 Eylül’den PKK gruplar halinde çekiliyor Çözüm süreci kapsamında PKK silahlı güçlerini ülke dışına çekerken Tunceli grubundaki yaklaşık 250 kadar silahlı örgüt mensubundan 7080’inin sınır dışına çıktığı belirtildi. PKK’liler 1517 kişilik gruplar halinde çekilirken iki grup da kısa süre önce yola çıktı. PKK kaynakları 3 grubun daha hazırlık yaptığını, diğerlerinin de 15 Ağustos’a kadar çekilmeyi tamamlayacağını öne sürdü. Tunceli’den son olarak ayrılan 15 kişilik bir PKK’li grubun, Kuzey Irak’a yola çıkmadan önce ormanlıkta meşe ağalarına asılan üzerinde İngilizce ‘Güven’ ve ‘Birlikte’ yazısı bulunan tişörtlere ateş etti. Grubun lideri ‘Şiyar Dersim’ kod adlı PKK’li, “Artık bundan sonra kan ve gözyaşı ile karşılaşılmamasını istiyoruz” dedi. 12 yıldır örgütün dağ kadrosunda yer aldığını söyleyen kadın PKK’li de “Barışa asla kurşun sıkılmaz; bunun bilincindeyiz” dedi. PKK’liler atış taliminin ardından sınır dışına gitmek üzere bölgeden ayrıldı. bile daha vahim Raporda, şu saptama ve değerlendirmelerde bulunuldu: l 12 Eylül 1980 darbesi döneminde 31 gazetecinin tutuklu olduğu Türkiye’de şu an darbe döneminden bile daha vahim bir durum yaşanmaktadır. Bugün uluslararası ortamda Türkiye, dünyanın en büyük gazeteci cezaevi olarak görülmektedir. Son tespitlerimize göre Nisan 2013 tarihi itibarıyla cezaevlerinde gazetecilik faaliyetlerinden dolayı tutuklanmış ve hüküm giymiş gazeteci sayısı 65’tir. Ülkemiz Sınır Tanımayan Gazeteciler Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 2005’te 98. sıradayken 2012 yılında 148. sıraya gerilemiş ve şu an 154. sırada bulunmaktadır. l Adalet mekanizmasındaki bozulma, ifade özgürlüğünün sağlanmasının en temel bileşenlerinden olan özgür basına yönelik baskıyı ve otosansürü tetiklemektedir. Başbakan’ın gazetecilere yönelik söylemleri de bu baskıyı ve otosansürü daha da artırmaktadır. Bugün gazeteciler, Terörle Mücadele Kanunu (TMK) ve Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamında “örgüt” bağlantılı olarak cezaevinde bulunmaktadır. 1 Mayıs, 8 Mart, YÖK, 16 Mart, parasız eğitim protestoları gibi eylemleri takip etmek ve haberini yapmak, ülkenin cumhurbaşkanı, Genelkurmay başkanı ile yapılmış görüşmeler, baskısı yapılmamış kitaplar suç delili sayılmaktadır. l İfade ve düşünce özgürlüğünün anayasa ve yasalar ile korunamadığı bir ülkede gazeteciler, yazarlar ve diğer basın çalışanları mesleklerini yapamadıkları gibi kişi haklarının gasp edilmesi ve en temel hak olan yaşama hakları da ciddi risk altındadır. Bu durumun en açık kanıtı hepsi acımasızca öldürülen Sabahattin Ali, Abdi İpekçi, Turan Dursun, Musa Anter, Metin Göktepe, Ahmet Taner Kışlalı, Çetin Emeç, Uğur Mumcu ve Hrant Dink gibi saygın kişilerdir. Cezaevindeki gazeteciler: Mustafa Balbay’a yöneltilen “hükümeti devirmeye teşebbüs” suçlaması karşılığında ömür boyu ağırlaştırılmış hapis cezası istenmektedir. Balbay, “delil olarak sadece sonradan oluşturulduğu kanıtlanmış gazetecilik notları, yazdığı haber ve köşe yazılarının gösterildiğini” söylemektedir. Aynı suçlamayla tutuklanan gazeteci Tuncay Özkan, cezaevinde tutulma nedeninin, başbakan ile kabinedeki 16 bakan hakkında yolsuzluk haberleri yapmak, Kanal Türk TV’yi kurarak AKP politikalarına karşı muhalif sesleri halka duyurmak olduğunu dile getirmektedir. l Odatv davasında, sanıklara yöneltilen suçlama Ergenekon örgütü doğrultusunda haber, yazı ve kitap yazmaktır. İddianamede 361 kez haber, 280 kez kitap sözcüğü, 26 kez röportaj sözcüğü ve 5 kez makale sözcüğü geçmektedir. l Bugünkü cezaevi koşulları göz önüne alındığında, adeta hastalıkların yaratıcısı olan ciddi durumlar ortaya çıkmaktadır. Cezaevindeki 22 gazetecinin ciddi sağlık sorunları mevcuttur. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Cezaevi Komisyonu’nca hazırlanan “Tutuklu Gazeteciler Raporu”nu açıklarken AKP iktidarında basın özgürlüğü alanında Türkiye’nin 105 yıl geri gittiğini, iktidarın ve polisin beraber denetlediği, medya patronlarının siyasi otoritenin emrine girdiği yeni bir medya sürecinin yaşandığını söyledi. Kılıçdaroğlu, dün düzenlediği basın toplantısında, CHP Cezaevleri İnceleme ve İzleme Komisyonu üyeleri Veli Ağbaba, Özgür Özel ve Nurettin Demir tarafından hazırlanan “Dünyanın En Büyük Tutuklu Cezaevi: Türkiye” başlıklı Tutuklu Gazeteciler Raporu’nu açıkladı. İngilizceye çevrilen rapor, Avrupa Birliği, Avrupa Parlamentosu gibi uluslararası siyasi kurum ve kuruluşların yanı sıra uluslararası basın kuruluşlarına ve uluslararası insan hakları örgütlerine gönderilecek. Gezi Parkı eylemleriyle ilgili olarak Başbakan Tayyip Erdoğan’ın komşusunu komşusuna ihbar ettiren bir noktaya geldiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Hitler’in Almanyası’nda olmayan bir süreci nasıl başlatabiliyor, üstelik ramazan ayında anlamakta zorluk çekiyorum. Elinde silah, belinde el bombası miting yapacaksın, sesini çıkarmayacaksın ama komşu tenceretava çaldı diye her türlü hakkı polis devleti mantığı içinde yerine getirmeye çalışacaksın. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir” dedi. Kılıçdaroğlu, 24 Temmuz Gazeteciler Bayramı’nın, gazeteciliğin en fazla sorgulanması gereken bir süreçte yaşandığını ifade ederek “Sayın Başbakan ülkeyi yarıaçık ce Vali: Dağa Başbakanlık’ta çıkanlar arttı Öcalan zirvesi ve bir televizyonun verildiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, “Bana uygun yayınlar yapın diye, benim istediğim yayınları yapın diye, halk gerçekleri görmesin diye. Böyle bir anlayış olmaz” dedi. (Fotoğraf: DHA) iktidar döneminde kamudan ihale ‘Bonus gazete’ Bu alınca yanında bonus olarak bir gazete zaevine döndürdü, gazeteciler açısından da Türkiye’yi yaşanamaz bir ülke haline getirdi” dedi. Türkiye Gazeteciler Sendikası’na göre Gezi olayları dolayısıyla 27 Mayıs 2013 tarihinden bu yana 59 basın emekçisinin ya işinden olduğunu ya da zorunlu izne ayrıldığını kaydeden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “Yeni bir medya süreciyle karşı karşıyayız, iktidarın ve polisin beraber denetlediği, ağırlık olarak medya patronlarının siyasi otoritenin emrine girdiği, siyasi otoritenin kabul ettiği haberleri yayımlayan, kabul etmediği haberleri sansür ve ya otosansür uygulayan bir süreci yaşıyoruz. 105 yıl geriye gittik. 24 Temmuz 1908’de ilk kez bu ülkede sansür memuru görmeden gazeteler özgürce yayınladı, 24 Temmuz 2013 Türkiye’de gazetecilik mesleğine sansür uygulanıyor.” ‘Yeni medya süreci’ Kılıçdaroğlu, “Bu ülkeye özgürlükler gelinceye kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Düşünebiliyor musunuz, şimdi Sayın Erdoğan ‘devlet üniversitelerine de polis sokacağım’ diyor. Hepinizin önünde, kendisini uyarıyorum, sakın ola ki üniversite öğrencisi ile polisi karşı karşıya getirme. Polis devleti kabul edeceğimiz bir devlet türü değildir” ifadelerini kullandı. “Hükümet yanaşmacılığı yapan medya patronlarına açıkça söylüyorum, gazetenin ve gazetecilerin mutfağını özgür bırakın. Gün gelir bunun hesabını sorarız” diyen Kılıçdaroğlu, medya patronlarına “İktidardan yana oluyorsan gazeteciliği bırak” çağrısı yaptı. ‘MUTFAĞI ÖZGÜR BIRAKIN’ DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Siirt Valisi Ahmet Aydın, yaklaşık 6 aydır devam eden çözüm sürecinde, Siirt’ten PKK’ye katılımda artış olduğunu belirterek “Resmi rakamlar 3540 civarında ama resmi olmayan 100 civarında. Çözüm süreciyle birlikte katılım 2 bin2 bin 500 diyenler de var” dedi. Aydın, gazetecilerin sorularını yanıtlarken “Tam bir rakam belirtemiyorsun. Yüzde 15, 20 diyemiyorsun. Yaklaşık 2025 civarlarında” dedi. Son dönemde çözüm sürecine karşın örgüte katılımın arttığını ifade eden Vali Aydın, “Ciddi bir artış var” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakanlık Merkez Bina’da çözüm sürecine ilişkin kritik bir zirve gerçekleştirildi. Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay başkanlığında Başbakanlık Merkez Bina’da toplantı yapıldı. Çözüm sürecinde gelinen son durumun değerlendirildiği zirveye Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın yanı sıra Bakanlar Muammer Güler, Sadullah Ergin, Ömer Çelik, Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik katıldı. Zirvede, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın BDP heyeti aracılığıyla açıkladığı son taleplerinin ele alındığı öğrenildi. TÜRKİYE’NİN ‘TAPUSU’NUN 90. YILDÖNÜMÜ Çeşitli etkinliklerle 24 Temmuz tutuklu ve kovulan gazetecilerin gölgesinde ‘kutlanacak’ Lozan’a kutlama İZMİR’DE IŞIKLI TÖREN İZMİR (Cumhuriyet Bürosu) Lozan Zaferi’nin 90. yıldönümü, ADD Urla Şubesi öncülüğünde bugün İzmir’de de kutlanacak. İzmir’de yaşamını yitiren Tüm Öğretim Elemanları Derneği (TÜMÖD) Genel Başkanı Prof. Dr. Alpaslan Işıklı’nın da anısına gerçekleştirilecek etkinlikler, saat 11.00’de Kültürpark’taki Lozan Barış Anıtı önünde başlayacak. Daha sonra İsmet İnönü’nün Konak’taki evinde tören yapılacak. ‘Böyle bayram olmaz’ İstanbul Haber Servisi 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı, tutuklu ve işlerine son verilen gazetcilerin gölgesinde “kutlanacak”. Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Ercan Sadık İpekçi, Türkiye cezaevlerinde halen tutuklu ve hükümlü 64 gazeteci bulunduğunu belirterek “Bugün gazetecilerin bayramı değil, devlet yöneticilerinin basın bayramıdır, bu kadar tutuklu ve hükümlü gazeteci varken bayram olması mümkün değildir” dedi. İpekçi, Gezi Parkı eylemleri sırasında 70’den fazla gazetecinin mağdur edilip 50’ye yakın gazetecinin polis tarafından yaralandığına dikkat çekti. 24 Temmuz’un gazetecilerin sansüre direnecekleri gün olacağını belirten İpekçi, sansürün ilk kez kaldırılışının 105’inci yıldönümünde, bugün saat 09.00’da Taksim’deki The Marmara Oteli’nde “2. Gazetecilere Özgürlük Kongresi” toplanacağını belirterek tüm gazetecileri kongreye katılmaya davet etti. Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan İstanbul Haber Servisi Türkiye’nin “tapusu” olarak nitelendirilen Lozan Barış Konferansı ve Antlaşması’nın 90. yıldönümü İstanbul’da bir dizi etkinlikle kutlanıyor. İstanbul’da Lozan’ın 90. yıldönümü için bugün Heybeliada’da İnönü Evi ve Müzesi’nde İnönü Vakfı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Adalar Belediyesi ve Adalar Vakfı ortaklaşa bir toplantı düzenleyecek. İstanbul’daki toplantı, İnönü Vakfı Başkanı Özden Toker, ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Aysel Çelikel, Adalar Belediyesi Başkanı Dr. Mustafa Farsakoğlu, Adalar Vakfı Başkanı Halim Bulutoğlu’nun konuşmalarıyla başlayacak. “90. Yılında Lozan” konulu panelde İsmet İnönü’nün torunu CHP İstanbul Milletvekili Gülsün Bilgehan, İsmet Paşa’yı, eşini ve onların Lozan’la ilgili anılarını paylaşacak. ÇYDD Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Özmen ve ÇYDD Gençlik Birimi öğrencilerinden Hava Alparslan Gezi Parkı’nda yaşanan olaylar ile gençlerin gelece ğin Türkiyesi’yle ilgili beklentilerini değerlendirecek. CHP il örgütü de yıldönümünü bugün saat 10.45’te Maçka Parkı’ndaki İsmet İnönü heykeli önünde gerçekleştirilecek törenle kutlayacak. TGC Basın Özgürlüğü Ödülü İstanbul Haber Servisi Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin (TGC) basın özgürlüğünün önemini vurgulamak amacıyla 1989 yılından bu yana her yıl verdiği Basın Özgürlüğü Ödülleri, bugün The Marmara Taksim Oteli’nde saat 19.00’da düzenlenecek törenle sahiplerini buluyor. Büyük Seçici Kurul’un kişi ve kurum dalında verdiği ödüller şöyle: 2013 Basın Özgürlüğü Ödülü kişi dalında, bir yıldır ulusal ve uluslararası medyada yürüttüğü basın ve ifade özgürlüğü çalışmaları nedeniyle Milliyet gazetesi yazarı Kadri Gürsel’e verildi. Ayrıca cezaevindeki tüm tutuklu gazeteciler adına 7 yıldır cezaevinde tutuk sahiplerini buluyor lu bulunan gazeteci ve radyocu Füsun Erdoğan’a ödül verilmesi kararlaştırıldı. Taksim Gezi Parkı olayları sırasında doğru bilgileri sosyal medyada paylaşan yurttaş gazeteciler ile sahada çalışan, şiddete, tehdide uğrayan, gözaltına alınan, işten atılan tüm muhabirler, foto muhabirleri ve kameramanlar adına İMC Program Editörü Gökhan Biçici ödüle layık görüldü. 2013 Basın Özgürlüğü Ödülü bu yıl kurum dalında bir yıl boyunca yaptıkları başarılı çalışmalar ve özelde Taksim Gezi Parkı olayları sırasında sürdürdüğü objektif yayıncılık anlayışı nedeniyle Doğan Haber Ajansı’na (DHA) verildi. TGF Genel Başkanı ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel de açıklamasında, 60’ın üzerinde gazetecinin tutuklu olduğu Türkiye’nin “dünyanın en büyük gazeteci cezaevi” olarak tescillendiği bir süreçte, basın özgürlüğünden ve bayramdan söz edilemeyeceğini belirterek “Bizler, haberi eğip bükmeden verenlerin, namuslu gazetecilerin ezilmeyeceği, dışlanmayacağı, cezalandırılmayacağı günlere ulaşıncaya kadar ‘sansüre direnmeye’ devam edeceğiz” dedi. Avukat Turgut Kazan ise tenceretavanın bir protesto yöntemi olduğuna değinerek “Tepki göstermek, gösteri yürüyüşü yapmak sırasında nasıl sloganlar atılıyorsa, bu sloganlar nasıl bir sesse, bunu gürültü sayıp nasıl yasaklayamazsan, tencere tava çalmayı da yasaklayamazsın” dedi. ‘Direnmeye devam edeceğiz’ Edip Akbayram’la Lozan coşkusu Lozan kutlamaları kapsamında dün Şişli Belediyesi tarafından düzenlenen konserde Edip Akbayram sahne aldı. Cevahir AVM önünde önceki akşam düzenlenen konsere, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, CHP Ankara Milletvekili Gülsün Bilgehan, İsmet İnönü’nün kızı Özden Toker ve çok sayıda yurttaş katıldı. Edip Akbayram burada yaptığı konuşmada, “Bu antlaşmayı yapan bana göre dünyanın en büyük devrimcisi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşı İsmet İnönü’yü bir kez daha anmanın gururunu yaşıyoruz. Bize bıraktıkları bu Cumhuriyet’i ilelebet koruyacağız” dedi. Konser gece geç saatlere kadar sürdü. ‘Tenceretava yasaklanamaz’
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear