02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
5 ŞUBAT 2013 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Sağ gözünü kaybetti 7 Didem Tuncay’dan kötü haber ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Nurullah Zengin, ABD Büyükelçiliği’ne yapılan canlı bomba saldırısında yaralanan gazeteci Didem Tuncay’ın sağlık durumuyla ilgili olarak “Yoğun bakımdan çıkarıldı. Kulak zarında yırtılma tespit edildi. Sağ gözü görme fonksiyonunu kaybetti. Gözü için de tıbbi müdahale planlıyoruz” açıklamasını yaptı. Zengin, gazeteci Didem Tuncay’ın sağlık durumu ile ilgili açıklamalarda bulundu. Zengin, Tuncay’ın sağ gözünde görme fonksiyonları açısından kalıcı bir hasarın oluştuğunu belirtti. Bu arada, ABD Büyükelçiliği çalışanları, 1 Şubat’taki terör saldırısı nedeniyle yaşamını yitiren güvelik görevlisi Mustafa Akarsu için bir dakikalık saygı duruşunda bulunurken, büyükelçilik dün sabah itibarıyla normal çalışma düzenine döndü. ABD Büyükelçisi Francis Ricciardone de bir mesaj yayımlayıp Mustafa Akarsu’nun onuruna, ABD elçiliği ve Türkiye’deki diğer konsolosluklarındaki bayrakların, 6 Şubat Çarşamba günbatımına kadar yarıya indirilmesi talimatını verdiğini belirtti. Gaziemir’deki çevre skandalında ikinci perde: Gazeteciye ölüm tehdidi İstanbul Haber Servisi Aydınlık gazetesi yazarı Eren Erdem “milliyetciler.com” isimli internet sitesinde yayınlanan haberle hedef gösterildiğini belirtti. Sitedeki habere ilişkin açıklama yapan Erdem, “Uzun bir süredir, kan kokan, katliamcı başlıklarla; insanların yaşama hakkını elinden almayı vatanseverlik olarak tanımlayan bir internet sitesinde, tarafıma yönelik çok sayıda haber yapılmıştır. Haberlerde PKK ile ilişkilendirilerek katliam çağrısı yapılmıştır. Yine Malatya’da yaşadığı iddia edilen Ermeni bir aşirete mensup olduğum, dilimin kesileceği, haddimin bildirileceği türünden birtakım ifadeler yer almıştır. Malatyalı olduğum doğrudur. Özellikle de ismi zikredilen Ermeni aşiretin varlığından bihaberim. Lakin Ermeni olmanın, öldürülme nedeni olduğunu yeni öğreniyorum. Jeton, öldürüldükten sonra düşmemelidir. Yargının bu hareketsizliğine anlam vermem mümkün değildir” dedi. Radyoaktif kirlilik MAHMUT LICALI toprakla örtüldü ANKARA Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’nun (TAEK) talimatıyla İzmir Gaziemir’de yaşanan çevre skandalında radyoaktivite tespit edilen bölgelerin üzerine 10 bin 200 ton toprak döküldü. Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) Başkanı Baran Bozoğlu, kirliliğin üzerini toprakla örtmenin bilimsel olmadığını belirterek, “Yeraltı sularına, bitki örtüsüne ve civarda yaşayan insanlara etkisi sürecektir. Bu yöntem kirliliği yalnızca göz önünden kaldırır” diye konuştu. İzmir Gaziemir’de kurşun üreten bir fabrikanın neden olduğu radyoaktif kirliliğin ortaya çıkmasıyla yaşanan çevre skandalı TAEK’nin kirliliği ortadan kaldırmak için uyguladığı yöntemle yeni bir boyut kazandı. Skandalın ortaya çıkmasının ardından söz konusu fabrikanın radyoaktivite tespit edilen bölgelerdeki atıklarının radyasyon geçirmeyen depolara konulması gerekirken, bu bölgelerin üzerine tonlarca toprak döküldü. Gaziemir’deki çevre sorunuyla ilgili MHP İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu’nun soru önergesini yanıtlayan Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın verdiği bilgiler TAEK’nin uygulamalarını gösterdi. lerin üzerine, İzmir Valiliği bünyesinde oluşturulan çalışma grubu kontrolünde, söz konusu firma tarafından TAEK’nin talimatı doğrultusunda 10 bin 200 ton toprak döküldü. Herhangi bir şekilde yok edilemeyen radyoaktif atıkların radyasyonu geçirmeyen depolarda tutulması gerekirken; TAEK talimatıyla kirliliğin üzeri toprakla kapandı. tur. Bu nedenle bu atıklar depolanma yöntemiyle tutulmalı” dedi. TAEK’nin bu tutumunun geçmişte Çernobil faciasının ardından bir bakanın “radyasyonlu çay içmesine” benzediğini söyleyen Bozoğlu, şunları dile getirdi: “TAEK kirliliğin üzerini 10 bin 200 ton toprakla örtmüş. Sorunun görünümü kaldırılmış ve etrafa yayılmadığı iddia ediliyor. Kuşlarla, böceklerle, hayvanlarla, yeraltı sularıyla, yağmurla ve karla; doğal olaylarla bu kirliliğin yayılması ihtimal dahilindedir. Burada sorulması gereken hangi bilimsel verilere, hangi uluslararası standarda göre buradaki radyoaktif atık üzerine 10 bin 200 ton toprak dökülmüştür? Bunun bilimsel temeli nedir? Bu bilim dışı bir uygulamadır. Kirliliğin halının altına süpürülmesidir.” bilimsel ‘Hangi kritere göre yapıldı’ çark etti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Malatya’da önceki gün yaptığı konuşmada “Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin ilelebet ve ebedi başkanıdır” diyen AKP Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, dün “Ebedi şef, milli şef” gibi kavramların uzak durduğu, mücadele ettiği kavramlar olduğunu savundu. Yaptığı konuşmanın esas anlamından koparılarak farklı yansıtıldığını belirten Soylu, “Ebedi şef demek temel hak ve hürriyetlere aykırıdır. Ebedi şeflik dün de anlamsızdı bugün de anlamsızdır. Bizim gibi demokrasi mücadelesi yapan insanlar, ebedi şef demekten korkarlar ama ebedi sevgi demekten korkmazlar” dedi. Türkiye’de başkanlık sisteminin kişiselleştirilmesinin yanlışlığı olduğunu kaydeden Soylu, konuşmasında, “Özal’ın ve Menderes’in milletin gönlünün lideri olduğunu, Erdoğan’ın da cumhurbaşkanı olması halinde toplam 10 yıllık süre içerisinde cumhurbaşkanı olacağını ve milletin gönlünde olduğunu anlattığını” belirtti. AKP’li Soylu Elçilikte saygı duruşu ‘ N ük le e r a t ı k t e si s in d e d ep ol a nm al ı ’ ÇMO Başkanı Baran Bozoğlu, TAEK’nin tutumunun kabul edilebilir olmadığını belirterek, “Radyoaktif atığın depolanmasına dair yöntem bellidir. Kurşun ve radyoaktif atığı geçirmeyecek, doğaya yansıtmayacak yöntemler kullanılmalı. TAEK’nin yaptığı, var olan kirliliği göz önünden kaldırmaktır” dedi. Radyoaktif atığın üzerine toprak dökülmesinin kirliliğin etkisini azaltmayacağına dikkat çeken Bozoğlu, “Yeraltı sularına, bitki örtüsüne ve civarda yaşayan insanlara etkisi sürecektir. Radyoaktif atıkların etkisi 100 yıllarca sürer. Bu atıklar yüksek oranda kirlilik yaratan atıklardır ve bunların bertaraf yöntemi yokGreenpeace Akdeniz İklim ve Enerji Kampanyası Sorumlusu Cenk Levi de radyoaktif maddelerin bertaraf edilme yönteminin açık olduğunu belirterek, “Bu da üzerine toprak serpmek değil, radyoaktif maddelerin kirlenmiş topraktan toplanıp, kontrollü bir şekilde nükleer atık işleme tesislerine depolanmasıdır” değerlendirmesini yaptı. Levi, radyoaktif maddelerin üzerine toprak dökülmesi uygulamasının kirlilik etkisini azaltıcı bir etkisi olmadığını ifade etti. Paris Caddesi’ni sormuş Saldırıya ilişkin yürütülen soruşturmada ise eylemi gerçekleştiren DHKPC militanı Ecevit Şanlı’nın yakınlarının ifadesi alındı. Büyükelçilik yetkilileri de soruşturmanın yürütüldüğü Ankara Adliyesi’ne gelerek Başsavcıvekili Nuri Yiğit ile görüştü. Mobese ve işyeri kamera görüntülerinin incelenmesinden Şanlı’nın şu ana kadar 8 farklı noktada çekilmiş görüntüsüne ulaşıldı. Buna göre Şanlı, başkentin ana arteri olan Atatürk Bulvarı’ndan yürüyerek Kuğulu Park’a geldi. Esnafa ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’nin de bulunduğu Paris Caddesi’nin yerini soran Şanlı, Macaristan ve Sırbistan büyükelçiliklerinin arasında bulunan merdivenlerden yukarı çıkarak elçiliğin bulunduğu Paris Caddesi’ne ulaştı. Şanlı, caddeden aşağı doğru yürüyerek saldırıyı gerçekleştirdiği noktaya ulaştı. Radyoaktif kirliliğin üzerine toprak döküldü Kirliliğin tespit edilmesinin ardından Aslan Avcı Döküm AŞ adlı şirkete 2008 yılında 321 bin TL tutarında ceza kesilmesine karşın, 2010 yılında yapılan incelemede tesiste radyoaktif kaynağın varlığını sürdürdüğü, insan ve çevre sağlığını tehdit ettiği, nereden geldiğinin belirlenemediği ve sürekliliğini koruyan bir radyoaktif kirlenmenin olduğu tespit edildi. Buna karşın 2 yıl boyunca kirliliğin ortadan kaldırılmasına yönelik hiçbir adım atılmadı. Skandalın kamuoyuna yansımasının ardından Aralık 2012’de tesisin bulunduğu yer tel çitlerle çevrildi ve TAEK’nin öncülüğünde birtakım tedbirler alındı. Bu kapsamda, tesiste radyoaktivite tespit edilen bölge BDP’li tutuklu vekil babasını uğurlayamadı MARDİN (Cumhuriyet) KCK ana davasından tutuklu bulunan BDP Şırnak Milletvekili Selma Irmak’a kolon kanseri tedavisi gören babası Yusuf Irmak’ın vefatı üzerine Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi’nden 2 gün izin verildi. Mardin’in Kızıltepe ilçesindeki baba evine giden Irmak’a çok sayıda jandarma da eşlik etti. Ancak, askerin elindeki resmi evrakta defin işlemlerinin yapılacağı mezarlığın ismi geçmediği için Irmak’ın mezarlığa gitmesine izin verilmedi. Adalet Bakanlığı ile yapılan telefon görüşmesinde Irmak’a sözlü olarak izin verilmesine karşın Adalet Bakanlığı’ndan aynı iznin askere fakslanması beklendi. Saat 12.00’ye kadar beklenen faks askerin eline ulaşamayınca Irmak’ın isteği üzerine cenaze daha fazla bekletilmedi. Irmak, cenaze yola çıkmadan önce babasının tabutuna sarılarak vedalaştı. Çalan telefonu kurtardı Elinde bir zarfla elçilik binasına gelen Ecevit Şanlı’nın postaların da kabul edildiği 2. girişin camına vurup elindeki zarfı göstererek kapının açılmasını istediği, kapıyı açan güvenlik görevlisi Mustafa Akarsu’nun müdahalesine fırsat vermeden üzerindeki düzeneği patlattığı belirtiliyor. Akarsu’nun yanında bulunan başka bir güvenlik görevlisinin ise çalan telefona bakmak için güçlendirilmiş camın arka bölümüne geçtiği, saldırıdan bu şekilde kurtulduğu kaydediliyor. Öte yandan Adli Tıp’ın ilk değerlendirmelerine göre, Ecevit Şanlı’nın kanında uyuşturucu kalıntısına rastlanmadı. ‘Silah çeksem İngiltere her yerde bu Türk’ü arıyor Dış Haberler Servisi İngiltere’de ağır suçlardan aranan 17 yabancı arasında Serhat Aslan isimli bir Türk de bulunuyor. İngiltere’de yayımlanan Independent gazetesinin haberine göre, 26 yaşındaki Aslan cinayet suçlamasıyla aranıyor ve Türkiye tarafından isteniyor. Aslan’ın, 25 Eylül 2004’te Yeşilköy’deki bir kafede kız arkadaşı ile birlikte otururken 19 yaşındaki Burak Şengöçer’i öldürdükten sonra İngiltere’ye kaçtığı öne sürülmüştü. Habere göre Aslan’ın, 2009’da yaşadığı bildirilen Kuzey Londra’daki Stoke Newington Mahallesi ve Waltham Forest’taki Chingford Mahallesi’yle bağlantısı bulunuyor. Randevusu yok diye muayene edilmedi Haber Merkezi Sakarya’da 31 Ocak’ta evinde kanepe kaldırırken belinde büyük bir ağrı oluşan Adapazarı Atatürk Anadolu Lisesi’nde Matematik Öğretmeni Yavuz Yılmaz, Sakarya Araştırma Hastanesi Acil Servisi’ne kaldırıldı. Beyin Cerrahi Servisi’ne gönderilen Yılmaz’ın, iddiaya göre serviste randevusu olmadığı için muayenesi yapılamadı. Yılmaz, yanında ablası olduğu halde yere yatıp acılar içinde beklerken, tüm ısrarlara rağmen muayene edilmeyince özel hastaneye götürüldü. Öğretmenin durumunu, bir yurttaş cep telefonu kamerasıyla görüntüledi. Görüntülerde öğretmenin yerde yatması, ablasının gözyaşları ve yurttaşların tepkileri yer aldı. İddialarla ilgili inceleme başlatıldı. vururdum’ ANKARA (ANKA) BDP’nin Şanlıurfa’nın Viranşehir ilçesinde düzenlediği etkinlikte polise silah çektiği iddia edien BDP Milletvekili İbrahim Binici, iddiaları yalanladı. Binici, “Silaha yeltenmedim. Öyle bir görüntü de yok. Ancak silaha yeltenseydim, çıkarır hedefi de gözetler, gözünün ortasına da çakardım” dedi. Ortada hiçbir olay yokken polisin kalabalığa gaz bombaları ve tazyikli suyla saldırdığını anlatan Binici, “Ondan yarım saat sonra da Sayın Eşbaşkanım ile beraber çıktık, Sayın Pervin Buldan ile çıktık. Görüşmeye giderken, üzerimize gaz bombaları atıldı. Benim orada refleksim oldu, doğrudur. Silah çekmedim. Çektiğim takdirde de hedef gözeterek atarım. Kendimizi müdafaa etmek zorundayım” dedi. Serhat Aslan T.C. AKYAZI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI DSİ Genel Müdürlüğü tarafından davalı Taşyatak Köyü Tüzel Kişiliği aleyhine açılan kamulaştırma (bedel tespiti ve tescil) davasında; Akyazı Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/37 esas sayılı dava dosyası ile davacı DSİ Genel Müdürlüğü, davalı Taşyatak Köyü Tüzel Kişiliği aleyhine kamulaştırılmasına karar verilen Sakarya ili, Akyazı ilçesi, Taşyatak Köyü, 156 ada, 1 parsel sayılı taşınmazın tamamı, DSİ tarafından kamulaştırılmasına karar verilmiş olmakla, ilan tarihinden itibaren 30 gün içerisinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda DSİ’ye karşı iptal veya adli yargıda maddi hatalara karşı düzeltim davası açılabileceği, ilan tarihinden itibaren 30 gün içinde idari yargıda kamulaştırma işlemine karşı dava açıldığı ve yürütmenin durdurulması kararı alındığı belgelenmediği takdirde kamulaştırma işlemlerinin kesinleşeceği ve mahkememizce tespit edilecek kamulaştırma bedeli üzerinden taşınmaz malın kamulaştırma yapan idare adına tescil edileceği, mahkememizce tespit edilecek kamulaştırma bedelinin hak sahipleri adına TC Ziraat Bankası Akyazı Şubesi’ne yatırılacağı, konuya ve taşınmaz malın değerine ilişkin tüm savunma ve delillerin ilan tarihinden itibaren 10 gün içinde mahkememize yazılı olarak bildirilmesi gerektiği ilan olunur. 21/01/2013 “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 6245) T.C. ANKARA ASLİYE 20. HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO: 2012/641 İLANEN TEBLİĞ YAPILACAK DAVALILAR: 1 ÖrBul Yemek Gıd. Mad. ve Yemek Hiz. Ltd. Şti Yeşiltepe Mah. Yavuz Selim Bulvarı No: 133, Kat: 1 Trabzon 2 Kıroğlu Yemek Gıd. Mad. Ve Yemek Hiz. Ltd. Şti Kalkınma Mah Akif Saruhan Cad. Eğitim Sok. No: 4 Trabzon Davacı Sağlık Bakanlığı vekili “Sağlık Bakanlığı ile davalı firmalar arasında İstanbul Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi yemek işlerinin ihale yoluyla yapılması konusunda sözleşme imzalandığını, davalı firma işçilerinden Sakine Çiçeksayır ve Nuran Ak vekili tarafından Bakanlık aleyhine haksız fesih nedeniyle tazminat davası açıldığını ve Kartal 1. İş Mahkemesi’nin 2007/301 ve 2007/305 sayılı dosyaları ile davaların kısmen kabulüne karar verildiğini, davalılara Sağlık Bakanlığı tarafından 21.648,30 TL para ödendiğini, bu miktarda hazine zararı oluştuğunu belirterek” 21.648,30 TL’lik rücuen alacak talebi ile mahkememizin yukarıda esas numarası yazılı olan dosyasında 23/11/2012 tarihinde alacak davası açmıştır. Yukarıda ad ve adresi yazılı davalı şirketlere dava dilekçesi tebliğ edilememiş, yapılan tüm araştırmalarda da adresleri tespit edilemediğinden dava dilekçesi ve duruşma gününün ilanen tebliğine karar verilmiştir. Yukarıdaki ilanın tebliğinden itibaren 7 gün sonra tarafınıza tebliğ edilmiş sayılacağı, tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde cevap vermeniz, varsa bu süre içerisinde ilk itirazlarınızı sunmanız, cevap vermediğiniz takdirde ilk itirazları ileri süremeyeceğiniz ve dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaları inkâr etmiş sayılacağınız İhtar Olunur. HMK. 122,127,128 “davalının HMK’nin 129/2 maddesinin yollamasıyla, 121 ve devamı maddeleri gereğince dava ile ilgili elinde bulunan belgelerin aslını ya da onaylı örneklerini mahkemeye vermesi, başka yerlerden getirilecek belge ve dosyalar için bulunabilmesini sağlayıcı açıklama yapmasının ve yapmadığı takdirde delil ibraz etmekten vazgeçmiş sayılacağının ihtarına.” Bildirilecek olan ön inceleme duruşmasında mahkememizde bizzat hazır bulunmanız veya kendinizi bir vekil ile temsil ettirmeniz hususu ilanen tebliğ olunur. 23/01/2013 “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 6261)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear