23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
27 KASIM 2013 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA kultur@cumhuriyet.com.tr KÜLTÜR ‘LIEDLER VE OZANLAR’ VE ‘HINDEMITH RAPORLARI’ 17 Tanita Tikaram’dan Türkiye turnesi İki değerli kitap u Gül Sabar “Liedler ve Ozanlar” kitabında Lied kültürü konusundaki eksikleri, kendi kültür birikimiyle birleştirmiş ve 592 sayfalık bir kitap yazmış. “Hindemith Raporları”, bestecinin 50. ölüm yılında Şefik Kahramankaptan tarafından yayına hazırlanmış ve Sevda Cenap And Vakfı tarafından yayımlanmış. Paul Hindemith yaparken nelere dikkat etmeli gibi öğütlerle çalışmasını tamamlamış. Gül Sabar’ın kitabı her şancının elinde olması gereken bir yol haritası. Aynı zamanda radyoda klasik müzik programları hazırlayıp sunanların ve konser programları yazanların da temel başvuru kaynaklarından biri olacak. ‘Hindemith Raporları’ Hindemith Raporları, bestecinin 50. ölüm yılında Şefik Kahramankaptan tarafından yayına hazırlanmış ve Sevda Cenap And Vakfı tarafından yayımlanmış. Çağımızın ünlü Alman bestecisi Paul Hindemith (18951963), ülkemizde yapıtlarıyla pek tanınmaz. 1930’ların ortalarında müzik ve toplum uzmanı olarak Ankara’ya gelerek hazırladığı raporlarla bilinir. 1935/1936/1937 tarihli raporları klasik müzik kültürünün oluşması için toplumumuzun gereksinmelerini içerir. Ankara Devlet Konservatuvarı’nın kuruluşu onun hazırladığı müfredata dayalıdır. Opera ve bale eğitimi ve temsillerinin başlatılıp yerleştirilmesi çabalarına da yön vermiştir. Türkiye Cumhuriyeti tarafından imzalanan bir sözleşmeyle Hindemith’e hazırlatılan bu raporlar Milli Eğitim Bakanlığı yangınında imha olmuş! Neyse ki Almanca orijinalleri Hindemith Enstitüsü arşivlerinde korunmakta. SCA bu kopyaların Elif Damla Yavuz tarafından Almancadan Türkçeye çevrilmesini sağlayarak, yıllardır bölük pörçük bildiğimiz tarihi belgelerin aslını gün yüzüne çıkartmış oldu. Bu raporların araştıırlması ve basılması sürecinde günümüz Türkiye’sinde öne çıkan bürokratik engeller ise hayret verici. Kim bilir, otoritelerimiz neredeyse seksen yıl önce kaleme alınmış kültürel eksiklerimizin hâlâ geçerli olduğunu göstermekten çekinmişler herhalde. Son zamanda elime geçen değerli kitaplar arasından ikisini sizlere tanıtmak istiyorum: Bunlardan birisi Liedler ve Ozanlar başlığını taşıyor. Değerli şan pedagogu Gül Sabar yazmış, PAN Yayıncılık’tan basılmış. Uzun yılların eğitimcisi, Lied kültürü konusundaki eksikleri, kendi kültür birikimiyle birleştirmiş ve 592 sayfalık bir kitap yazmış. Özellikle henüz dil bilmeyen genç şancılarımız için bulunmaz bir el kitabı. Müzik tarihinde neredeyse ne kadar belli başlı lied varsa güzel bir Türkçeyle çevrilmiş, bestelendiği ortam anlatılmış ve lied’in yapısal içeriği incelenmiş. Lied, şiirle müziğin zarif evliliğidir. Mutlaka her opera sanatçısı iyi bir lied müzisyeni değildir. İyi bir lied yorumcusu kısacık bir süreyi içeren şarkısında bağırıp çağırmadan, şiirin özünü müziğin özüyle örtüştürür. Gül Sabar zamandizinsel olarak ilk uygarlıklardan başlamış, her çağın kendine göre şarkı söyleme töresini incelemiş. Dinsel ezgiler kadar dünyasal aşk ezgilerinden yola çıkmış, değişik coğrafyalardaki lied yorumuna değinmiş ve bir lied resital programı ar Gül Sab Sessiz bir devrimci Türkiye’nin diplomalı ilk kadın fotoğrafçısı Yıldız Moran sergisi Pera Müzesi’nde yan Moran’ın, 12 yıllık aktif fotoğraf yaşamını neden bıraktığı hâlâ merak uyandıran kapalı bir kutu olarak nitelendiriliyor. Serginin küratörü Coşar Kulaksız, Moran’ın fotoğraflarındaki zamansızlığı şöyle anlatıyor: “Sergideki fotoğrafların temel ortak noktası, zamandan arındırılmış ve mekânın bastırılmış olmasıdır. Yani, fotoğraflara baktığınızda, zaman artık yoktur, ‘bu fotoğraflar nerede ve ne zaman çekilmiş’ diye sormazsınız. Asıl soru, bu fotoğraflarla ilgili ne hissediyoruz ve ne paylaşıyoruz.” 1950’lerin dünyasında, haber fotoğrafçılığının ön plana çıktığı bir dönemde almış olduğu teknik eğitimin altyapısı ve entelektüel birikimini birleştirerek eserler ortaya koyan Moran, dönemin kare formatının dışına çıkarak, dikdörtgen formatta da çalışmalar sunmuştu. “Yıldız Moran’ın kendi zamaKültür Servisi Türkiye’nin akademik eğitim almış ilk kadın fotoğrafçısı Yıldız Moran’ın (1932 1995) daha önce gün yüzüne çıkmamış eserleri Pera Müzesi’nde izleyenlerle buluşuyor. “Zamanının ötesinde” bir fotoğrafçı olan Moran’ın retrospektif niteliğindeki sergisi 19 Ocak’a kadar açık kalacak. “Yıldız Moran, Zamansız Fotoğraflar” sergisindeki tüm eserler, Moran’ın aile arşivindeki sekiz bin negatif arasından seçilen 84 fotoğraftan oluşuyor. Robert Kolej’in ardından İngiltere’de aldığı eğitimden sonra 22 yaşında Türkiye’ye dönen sanatçı, büyük bir tutkuyla başladığı fotoğraf kariyerini başka bir tutku olan ünlü şair Özdemir Asaf’la evliliğinin ardından sonlandırdı. Anadolu’ya yaptığı gezilerle kalkınma dönemindeki Cumhuriyet Türkiyesi’nin değişik yüzünü kendine özgü bir yaklaşımla ortaya ko Kültür Servisi 1988 yapımı “Ancient Heart” albümüyle dünya çapında bir başarı elde eden İngiliz şarkıcı ve şarkı yazarı Tanita Tikaram, geçen seneki İstanbul konserinin gördüğü ilgi üzerine mini bir turne için Türkiye’de. Tikaram 29 Kasım’da Bursa Fethiye Kültür Merkezi, 30 Kasım’da Manisa Kültür Merkezi, 4 Aralık’ta Ankara Passage ve 5 Aralık’ta İstanbul Kadıköy Sahne’de sevenleriyle buluşacak. Tikaram’a sahnede vokal ve gitarda Bryan Day, saksofon, klarnet ve flütte Martin Charles Winning ve kontrbasta Matthew John Radford eşlik edecek. Dostları Tuncay Kurtiz’i andı Kültür Servisi 27 Eylül’de aramızdan ayrılan, sinema ve tiyatronun usta oyuncusu Tuncel Kurtiz, Beşiktaş Belediyesi tarafından önceki akşam düzenlenen “Ustalara Saygı” toplantısında anıldı. Faruk Şüyün tarafından hazırlanan, Akatlar Kültür Merkezi’ndeki etkinlikte Kurtiz’le farklı dönemlerde yolu kesişen dostları Atilla Dorsay, Melike Demirağ, Nebil Özgentürk, Tarık Akan, Ilgaz ve Yılmaz Atadeniz anılarını paylaştılar. Nebil Özgentürk’ün Kurtiz için hazırladığı “Bir Yudum İnsan” belgeselinden özel kurguladığı bölümün de gösterildiği gecede Özgentürk, “Bu film gösteriyor. Kurtiz’in sadece TV dizilerinden ibaret değilmiş” diyerek, usta sanatçının dizilerde canlandırdığı karakterlerle anılmasından duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Attila Dorsay, onun genç sinemacılara verdiği desteğin altını çizerek; “Eşi benzeri olmayan bir sanatçıydı” dedi. Tarık Akan nasıl yokluklar içinde ama fedakarca filmler çektiklerini anlatırken, “Bu arada çok dost kaybettim” diyerek özlemini ifade etti. USTALARA SAYGI ETKİNLİĞİNİ FARUK ŞÜYÜN HAZIRLIYOR nının ötesinde, farklı yorumlarla basmaya çalıştığı fotoğraflarını gördük. İngiltere’de açmış olduğu sergilerdeki ve basmış olduğu fotoğrafların çoğu dikdörtgen formattadır. O, bizi kendi tekniği ve bakış açısıyla konuya olan samimiyetiyle ve bizle paylaşmaya çalıştığı duyguyla fotoğrafı salt bir tespit olmaktan daha üst bir seviyeye çıkarıp aslında o sahneleri tasvir etmeye çalışıyor.” Anadolu’ya, özellikle insana odaklanan fotoğrafların arasında sanatçının İngiltere, İspanya, Portekiz’e yaptığı seyahatlerde çektiği fotoğraflar da yer alıyor. Suna ve İnan Kıraç Vakfı Kültür ve Sanat İşletmesi Genel Müdürü M. Özalp Birol ise sanatçının kendi ölçüsünü ve sınırlarını yeni arayışlarla sürekli olarak zorladığını belirterek Moran’ı “Cumhuriyet dönemi fotoğrafçılığının sessiz devrimcisi” olarak niteleyebileceğimizi söylüyor. Semiha Es anısına... ULUSLARARASI KADIN FOTOĞRAFÇILAR SEMPOZYUMU YARIN BAŞLIYOR Türkiye’nin ilk kadın gezi ve savaş fotoğrafçısı Semiha Es (19122012) anısına düzenlenen “Semiha Es Uluslararası Kadın Fotoğrafçılar Sempozyumu” yarın Taksim’deki Cezayir Toplantı Salonu’nda başlıyor. Dünyanın önde gelen kadın fotoğrafçılarını İstanbul’da buluşturacak sempozyum 30 Kasım’da son bulacak. Semiha Es belgeselinin gösterimiyle başlayacak sempozyuma paralel olarak “İkinci Göz: Türkiye’den Kadın Fotoğrafçılar” başlıklı fotoğraf sergisi de 29 Kasım’da Yunanistan Başkonsolosluğu’nun İstiklal Caddesi üzerindeki sergi mekânı Sismanoglio Megaro’da ziyarete açılacak. Ahu Antmen ve Laleper Aytek’in küratörlüğünde hazırlanan ve 5 Ocak’ta son bulacak sergide Es’in çeşitli ülkelerde ve dönemlerde çektiği otuza yakın fotoğrafı ve Türkiye’nin yaşayan kadın fotoğrafçılarının yapıtlarından bir seçki sunulacak. Burcu Göknar NİHAT ATEŞ’İN ‘AKLA ÇARPAN’ İSİMLİ ŞİİR KİTABI ÇIKTI Kültür Servisi Nihat Ateş’in şiir kitabı “Akla Çarpan” Yitik Ülke Yayınları’ndan çıktı. İlk şiir kitabı “Dinlenen Cadı”, 1992’de yayımlanan Ateş’in, “Günışığı Şiirleri”, “Odkuyusunda Bir Ayna” ve “Bedensiz Kadınlar” isimli şiir kitapları da bulunuyor. Şiirleri ve eleştirileri Varlık, Gösteri, Edebiyat ve Eleştiri, Evrensel Kültür gibi dergilerde yayımlanan ve Dünya Yazarlar Birliği PEN Türkiye Merkezi 2007 2009 yıllarında Yönetim Kurulu üyesi oldu. Kitabın arka kapağından: “Estetiğin, felsefenin ve bilimin sorduğu sorulara kendi yöntemlerine göre yanıt vermelerini bekleriz, sanattansa böyle bir yanıt ummayız. Belki aradaki tek fark da budur. ‘Akla Çarpan’ çocuk aklından, tanık olduğu tarihten devrime uzanacak bir mücadelenin izlerini sürüyor. Bunu, geleceğe yürüyen insana tanıklık etmeye çalışarak yapıyor şair. Bir aklın alabildiği halleri okuyunca çok şaşıracaksınız. Tarık Günersel’in dediği gibi: ‘Akla Çarpan gönle de çarpıyor...’” Bir aklın halleri
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear