Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
C İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ORHAN ERİNÇ Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), İbrahim Yıl Ankara Temsilcisi: Utku Çakırözer Ahmet RaGenel Yayın Yönetmeni: İBRAHİM YILDIZ l Yazıiş l İstihbarat: Cengiz Yıldırım dız (Başkan Yardımcısı), Cüneyt Arcayürek, Ali Sir sim Sok. No: 14 Çankaya 06550 Ankara Tel: leri Müdürleri: Murat Ataş l Ayşe Yıldırım Başlangıç l Ekonomi: Hasan Eriş (0312) 4423050 Faks: (0312) 4423010 l İzmir l Dış Haberler: Özgür Ulusoy men, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, Emre Kon Temsilcisi: Serdar Kızık, H. Ziya Blv. 1352 S. l Aykut Küçükkaya (Yazıişleri Müdür Yrd.Sorumlu l Kültür: Celâl Üster gar, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. 2/3 Tel: (0232) 4411220, Faks: (0232) 4418745 Müdür) l Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara l Spor: Arif Kızılyalın Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 14 KASIM 2013 eposta@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt İstanbul Dağıtım: YAYSAT Doğan Medya Tesisleri Hoşdere 34850 Esenyurt İstanbul l Mali İşler: Bülent Yener l Satış: Tunca Çinkaya l Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden lGenel Müdür Yardımcısı: Nazende Körükçü Tel: (0212) 251 98 74 75 /251 98 81 82 Faks: (0212) 251 98 68 Rezervasyon: (0212) 343 72 74 Faks: 212 343 72 53 l Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İmsak: 5.13 Güneş: 6.43 Öğle: 11.56 İkindi: 14.30 Akşam: 16.56 Yatsı: 18.18 FatİH tERİM, F.BaHÇELİ taRaFtaRLaRIn DERBİDE ‘İMPaRatOR’ DİYE BaĞIRMaLaRI HaKKInDa KOnUŞtU ‘O tezahürata şaşırdım’ Spor Servisi A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Fatih Terim, Ay Yıldızlıların Kuzey İrlanda ve Belarus’la oynayacağı hazırlık maçları öncesinde gelecek adına çarpıcı açıklamalarda bulundu. G.Saray yönetiminin sözleşmesini feshettiği günden itibaren ulusal takımla sözleşme imzalayıp imzalamayacağı merak edilen Terim, “Milli takımda gerçek anlamda Fatih Terim dönemi bugün başlıyor diyebiliriz” ifadesini kullandı. Deneyimli teknik adam, geçen hafta Şükrü Saracoğlu Stadı’nda oynanan F.Bahçe G.Saray derbisinde Sarı Lacivertli taraftarların “İmparator Fatih Terim” ve “Fatih’i satanı biz de satarız” şeklinde tezahürat yapmalarıyla ilgili olarak “Şartlar ne olursa olsun, herkesin her şeyi takip ettiği konular bunlar. Ülke değişiyor, insanlar doğru bildiği şeyi konuşuyor. Nasıl olursa olsun herkes için değişik ve enteresan bir şey. Duyduğumda şaşırdım. Ben artık kendimin ülkenin her tarafında, herkes için ayrı bir yere konduğunu düşünüyorum” yorumunda bulundu. İşte Terim’in CNN Türk’e yaptığı çarpıcı açıklamalar: l Milli takımda gerçek anlamda Fatih Terim dönemi bugün başlıyor diyebiliriz. Artık hep beraber Türk futboluna bir yön vermek gerekiyor. Heyecan verici bir milli takım süreci başlayacak Allah izin verirse... 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası’nın tadı hâlâ damağımızda. 2016’da da aynı şeyleri yaşamak istiyoruz o niyetteyiz. Biz bu dünyada 7.’likleri de gördük. Oralara layığız. Yavaş yavaş da oralara geri gideceğiz. l Bu gelişimde kimse beni milli takım teknik direktörü olarak görmesin. Türk futbolunun önemli yerlere taşınması için TFF ile birlikte çok başka şeyleri de bir araya getirecek bir insan olarak görülsün. Farklı projelerimiz var. Daha büyük bir resim, çerçeve var. Güzel şeyler olacak. Yeniden yapılanma lafını kullanmıyorum. Dizayn edelim dedik. Yeni bir şey kuralım istedik. Ben ülkeyle her şeyi paylaşan biriyim. Doğru bildiğimi de söylemeye çalışırım. l Milli takım kadrosu esnektir. Çağırdığımız birçok arkadaşımız var. Kendileriyle ilk defa görüştüm. Biz bu formaya layık gördük onları. Bundan sonra bu formayı almak onların elinde. Bize çağırttırsınlar kendilerini. Kimilerine göre yanlış olabilir, eksik olabilir. Milli takım herkesin takımı olduğuna göre herkesi dahil etmeye çalışıyoruz. l Bazı arkadaşlarımızı Milli Takıma özellikle çağırmadım. Selçuk İnan bizim için çok önemli bir oyuncudur. Benim için de milli takım için de önemlidir. Çok var almadığım. Arda, Burak ve Gökhan’ı da almayacaktım. Arda mesela az oynayacak. Sakatlığı var zaten. Bazı takımlarla konuşup oyuncuları almadık Nuri gibi. Selçuk da biraz dinlensin istedim. Başka bir şey olamaz. Ben geldiğim günden itibaren burada da (milli takım) orada da (Galatasaray) Selçuk hep oynuyor. l Ülke son Fenerbahçe Stadı’ndaki Hollanda maçında bir tek kötü söz söylemeden milli takımına sahip çıkacağını gösterdi. Öne geçseydik o gün seyirci maçı oyuncularla beraber alırdı. Milli maçlar kulüpler üstü bir ortamda seyredilmeli. Hepimizin bir kulübü var. Aidiyet duygusu önemlidir ama hepimizin esas sahip olduğu bir takım var o da Türk Milli Takımı. O oyuncu niye alındı, bu niye gol attı çağdışı bir şey. Hele hele milli duygularımızın bir araya geldiği günlerde savaş olabilir, önemli günler olabilir. Bu bizim örfümüzde, aile terbiyemizde var. Sahaya geldiğimizde milli takıma sahip çıkacağız. Milli takımın seyircisi olmalı. Hepimizin kırmızı beyaz tişörtü olmalı ve maça onla gitmeli. Bu olgu milli takım oyuncuları için çok önemli. Yoksa kulüp yarışmalarının altında kalırsa milli takım sıradan olur. l Bana ‘İmparator Fatih Terim’ diye bağırılınca daha büyük işler yapmanın sorumluluğunu hissediyorum. G.Saray seyircisiyle özel bir bağım var. Ama ülkedeki insanlarla her gün beraberim. Biz hep beraber çok şey başardık. Bugün herkesin hakkı vardır başarılarda. Ön planda ben görünsem de Türkiye’deki tüm seyircileri bir tarafa atamayız. Kiminin duası, kiminin tezahüratı bunlar çok önemli. Yarıfinal, finalden döndük. İlk kez Avrupa Şampiyonası’na gitmişiz. Arkadaşlar bir dönem kimi yensek daha önce 40 sene yenemediğimiz takımlardı. ÜNAL AYSAL’DAN F.BAHÇE’YE GÖNDERME HASAN DAĞDEMİR Şampiyonlar Ligi’nde Kopenhag, ardından Süper Lig’de F.Bahçe karşısında mağlup olan ve Fatih Terim ile yolların ayrılmasıyla sıkıntılı günler yaşayan Galatasaray’da Başkan Ünal Aysal, camia içinde yapılan eleştirilere yanıt verdi. Sarı Kırmızılı kulübün dün Galatasaray Lisesi’nde gerçekleştirilen Divan Kurulu’nda konuşan Aysal, özellikle ezeli rakipleri Fenerbahçe’ye göndermede bulundu. Aysal, “Sportif başarılarımız kişilere odaklı değildir” sözüyle de Fatih Terim’e mesaj yolladı. İşte Aysal’ın konuşması: lYaptığım bir açıklamada, Galatasaray markası Atatürk’ten sonra İstanbul gibi önemli bir marka dedim ancak Atatürk çocuğu olarak Atatürk’ü hiçbir şeyin altına koymadım. l Galatasaray’da bir misyonu gerçekleştirmek için göreve geldim. Bunlara ulaşmak için hiç kimseye taviz vermeden, netice odaklı çalışacağımı söyledim. O günlerde içinde bulunduğumuz koşulları göz önünde bulundurarak sportif başarının önemini söyledim ve bu yönde tedbirler aldım. l Son 2 haftada iki önemli oyuncumuzun (Sneijder Muslera) sakatlığı sonrası Şampiyonlar Ligi maçı ve derbiyi kaybettik. Bu maçların dışında başka birçok sportif başarılara imza attık. Bu ekip başarısıydı. Bunlar ne benim ne de başka birinin tek başına yakalayacağı çapta ve boyutta değildi. 2011 öncesi yaşananlardan sonra kıskandıran başarıya ulaştık. l 19. şampiyonluğumuz sonrası genelde rakip kulüplerin tellallığını yapan bazı kesimlerin hedefi olduk. Yapamayacağımız hiçbir sözü vermedik. Kimse kusura bakmasın, bu kıskançlığı daha da ileri noktaya gitmesi onlar açısından kaçınılmaz. Kimileri Galatasaray kompleksiyle yaşıyor. Hele Şükrü Saracoğlu’ndaki son görüntüler bazı kulüplerin Galatasaray kompleksiyle yaşadıklarını, Galatasaray düşmanlığıyla beslendiklerini açıkça ortaya koydu. Ancak Galatasaray’ı her bakımdan sağlıklı yapıya kavuşturmak için mücadele verdiğimizi bir kez daha düşünmenizi rica ediyorum. Mayıs ayında ne kadar güçlü olduğumuzu göreceksiniz. Kimse kusura bakmasın. Bu kıskançlığın kasım ayında yaşanan sevinçlerin mayıs ayında nasıl düş kırıklığına dönüştüğünü geçmişe bakanlar gayet iyi bir şekilde görebilir. l Aleyhimize kurulmuş ve kurulmakta olan tuzaklara dikkat etmenizi rica ediyorum. Hedef gösteren, yöneticilerimizi taraftarlara hedef gösterenler hemen her karar öncesi harekete geçenler, aleyhimize karar veren kurullar bunlardan birkaçı. Biz bu sorunlara yabancı değiliz. Etkileniriz ancak doğduğumuz günden beri iç ve dış düşmanla savaşmışız. Yaşanan sorunlara yabancı değiliz, asla olumsuz etkilenmeyiz. l Hiçbir zaman bir takdir ve iltifat beklemedik. Hiçbir başarıyı üzerimize mal etmedik. Her şeye rağmen gayretlerimizden asla taviz vermeyeceğiz. Sportif başarılarımız kişilere odaklı değildir. l Sporun doğasında kaybetmek yoksa kazanmak da yoktur. Ancak girdiğimiz her müsabakada hem camianın hem de bu ülkenin gururu olmaya devam edeceğiz. Galatasaray’ın en büyük gücü beraberlik ve dayanışmadan kaynaklanıyor. HaYRİ KOZaK’tan YÖnEtİME ELEŞtİRİ lG.Saray Kulübü Divan Kurulu Üyesi Hayrettin Kozak, Sarı Kırmızılı yönetime mali ve idari konularda eleştirilerde bulundu. Kozak, “Mali rapora göre kulüp yılın ilk 9 ayında 129 milyon lira zarar etti. Toplam borç da 500 milyon lira seviyesinin üzerine çıkarak Adnan Polat’ın başkanlığı dönemine denk hale geldi. Temlik ve teminatlar aynen duruyor. Mali açıdan bir gelişme görünmüyor. Sistemin başındaki CEO arkadaşımız Lutfi Arıboğan, futbolla ilgilenmek üzere Florya’ya gidiyor. Futbol geçmişi ise yok. Arıboğan, Türkiye’nin ve G.Saray’ın en yüksek gelirli çalışanı. Benim üst düzey yöneticim Florya’da oturup futbola nezaret edecek kişi değildir” dedi. GÖRÜŞ / ERtan KILCIGİL İlhan Cavcav, F.Bahçe başkanını eleştirdi, Sarı Lacivertlileri ihraç edeceğini söyledi 12 Eylül’e Devam! 2547 sayılı YÖK Yasası 12 Eylül 1980 cuntasının eseridir. 6 Kasım 1981 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan bu yasanın o zamanlar ilgili 5i maddesine göre de üniversite öğrencilerine “öğrenim süresi boyunca zorunlu seçmeli” olarak güzel sanatlar (resimmüzik) ve beden eğitimi dersleri konulmuştu. Amaç, gençleri sözüm ona kötü alışkanlıklardan kurtarmak ve sağlıklı yapmaktı. Oysa hem de “kızlı erkekli” (!) haftalık bir saatlik derslerle ne bu amaç gerçekleşebilirdi ne de uygulanabilirdi. O zamanlar toplam on yedi fakülte ve yüksekokulu olan Ankara Üniversitesi’nde yaklaşık yirmi beş bin civarında olan öğrencilere üç spor salonunda ders yaptırmaya mahkum edilmiştik. Amaç aslında tüm gençleri sözde “depolitize” etmekti. Hoş haftada bir saatlik derslerle değil ama zaten cunta başka yasalarla amacına ulaşıyordu. 12 Eylül cuntası; miting alanı gibi olan spor salonunda beden eğitimi dersinin yapılamayacağını bile düşünememişti. Çözümü teori dersi yapalım diye bulduk. Beden eğitimini anfilerde yapmaya başladık. Bu teori dersler yüzünden “ders notları ideolojik ve yaşayan Türkçe konuşulmuyor” gerekçesiyle (ne demekse) üniversiteden atıldım, mahkeme kararıyla tekrar üniversiteme geri döndüm. 1991’de yasada değişiklik yapıldı, “öğrenim süresi boyunca zorunlu seçmeli” olan bu dersler, “bir yıl zorunlu seçmeli”ye döndü. Bu da çözüm olmadı. Daha sonra “zorunlu olmayan seçmeli”ye döndürülünce ders seçen öğrenci kalmadı, spor salonları spor yapılabilecek kişi sayısına kavuştu. Golfçü Tiger Woods İstanbul’a geldi, trafiği felç etti. Çünkü Boğaziçi Köprüsü tek yönlü kapatıldı ve üstünden on atış yaptı. Yüz milyon dolar yıllık geliri varmış. En “tap”mış. Baktım bizim medya da o’na tapmış. Üstü açık iki otobüs dolusu basın mensubu vuruş fotoğrafı çekmek için konuşlanmışlar. Vatandaş yoğun trafiğe isyan etmiş. Bazı kanallar da bu vuruşları canlı yayınlamışlar. Amaç; Türkiye’yi tanıtmak ve golf sporunu yaygınlaştırmakmış. Sporun ve branşlarının yaygınlaşması yalnızca kapitalizmin dünya çapında yayılmasına indirgenmese de kapitalizmle bağlantılı olduğu da dışlanamaz. Çünkü spor kulüpleri veya taraftar dernekleri, profesyonel sporcular, spor malzemeleri yapan ticari şirketler, imalatçılar, sporcular, destekçiler, spor medyası, reklamcılar, sponsorlar, çeşitli acentalar ve hükümetler; sporun maddi olarak ayakta tutulmasına ve sömürülmesine derinden bulaşmışlardır. Yaşamın “kirli gerçeklerini” örtmek isteyen yöneticilerin sundukları pastadır. En kötü tanıtımıyla zirve yapan ve hafızalardan silinmeyen “Gezi” olaylarıyla dünyaya tanınmayı sözde kabul etmeyip gerekli hassasiyeti eylemcilere gösteremeyen yöneticiler, Woods’la Türkiye’yi tanıtacaklarını zannetmişlerdir. Golf pahalı bir spordur. Tesisin en fazla olduğu Antalya’ya tatil için bile gidemeyenler, golf için gidebilirler mi? Tenis önceden pahalı bir spordu. Çünkü kort sayısı azdı, üyelik aidatı çoktu. Ne zaman sitelerin içine kortlar yapılmaya başlandı, tenis sporuna yönelim de arttı. Bir yeşil alan düşmanlığıdır gidiyor. Nerde bir boş arazi var, hemen AVM yapılıyor. Golf için arazi ve yeşil alan nerde bulunacak? Yazar kadrosu, ekibi ve teknik malzemeleri olmadan bir gazete veya televizyon kanalı kurmaya kalkışmak neyse, salonu olmadan beden eğitimi dersi yaptırmayla; tesisi, eğiticisi ve malzemeleri olmayan bir spor branşına da koş gel demek aynıdır. Buz pisti olmadan patenci yetiştirmenin olası olmadığını bir türlü anlayamadık, öğrenemedik ama çözüm buluruz, gelenlere golf yaptıramazsak teorisini veririz olur biter (!). Kulüplerin ‘Yıldırım’ kavgası! Spor Servisi Süper Lig Kulüpler Birliği, dün İlhan Cavcav başkanlığında ‘Kulüpler Yasası’ ve ‘ebilet’ uygulamasının son durumunu görüşmek üzere toplandı. 3 saati aşkın bir süre yapılan toplantıda Kulüpler Yasası hakkındaki çalışmada, 6222 sayılı Sporda Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun çıkmasında etkili olan eski TFF yöneticisi Yunus Egemenoğlu’nun görev alacağı açıklandı. Kulüplerin bünyesinde bulunan bazı hukukçu yöneticilerin, oluşturulacak 6 kişilik heyetle Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü yetkililerinin de katılımıyla bir çalışma hazırlayacağı belirtildi. Kulüpler Birliği toplantısına F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım katılmazken Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu ise sadece 30 dakika görüşmede yer aldı. Kulüpler Birliği Başkanı İlhan Cavcav, toplantı sonrası Aziz Yıldırım’ı eleştirerek “Bugün F.Bahçe demek Türkiye’de çok fazla taraftarı olan ve nezih insanların oluşturduğu bir topluluktur. Aziz Yıldırım cürmü kadar yer yakar. Buraya katılmamakla, ‘Bir daha Kulüpler Birliği’ne gelmeyeceğim’ demekle olmaz. Kulüpler Birliği’ne gelmeyen adam, ben 1 hafta hastanede yattım. Sen bir Aziz Yıldırım olarak telefon et. Ben konuşursam neler olur ama benimle birlikte mezara gider. F.Bahçe Kulübü bir daha toplantıya katılmazsa Kulüpler Birliği’nden ihraç edilmesi için karar aldıracağım” dedi. Doğan Koloğlu yaşamını yitirdi Spor Servisi Türk spor basınının duayen isimlerinden, gazeteci, yazar ve spor adamı Doğan Koloğlu (86) yaşama veda etti. Uzun süredir alzheimer tedavisi gören Koloğlu Dragos’ta kaldığı bakımevinde hayata gözlerini yumdu. Kurucusu olduğu Türkiye Spor Yazarları Derneği’nin (TSYD) 198184 yılları arasında Genel Başkanlığı’nı yapan Koloğlu, Galatasaray Kulübü ve Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) üyesiydi. Akşam, Hürriyet, Sabah, Vatan ve Milliyet gazetelerinde çalışıp spor servisi şefliği ile yazıişleri müdürlüğü görevlerini üstlenen Koloğlu, gazeteci Sina Koloğlu’nun da babasıydı. Çok sayıda mesleki ödülü bulunan Doğan Koloğlu, devrimci görüşü nedeniyle defalarca gözaltına alınmış, sorumlu yazıişleri müdürlüğü sürecinde Çetin Altan’ın bir yazısı yüzünden 1970’li yıllarda hapis yatmıştı. Eski Hakkâri Valisi ve Libya Başbakan’ı Sadullah Koloğlu’nun oğlu olan Doğan Koloğlu, 1940’lı yıllarda Galatasaray’da futbol oynamış ve ulusal takıma kadar yükselmişti. Almanca, İngilizce, Fransızca ve Arapça bilen Koloğlu Sarı Kırmızılı ekipte teknik direktörlük yapmış, ‘hücum futbolu’ kavramını ortaya atmıştı. Koloğlu’nun 2010 yılında bazı yazıları da Cumhuriyet gazetesinde yayımlanmıştı. Koloğlu’nun cenazesi yarın Zincirlikuyu Camisi’nde cuma namazına müteakip kılınacak cenaze namazı sonrası Zincirlikuyu Mezarlığı’nda defnedilecek. F.Bahçe rekor peşinde ÖZEN: BILIC’E teslim oldum Spor Servisi Beşiktaş Kulübü Futbol Genel Direktörü Önder Özen, teknik direktör Slaven Bilic’e sonuna kadar güvendiğini belirterek, “Bilic’e teknik ve taktik olarak tamamen teslim olmuş durumdayım. İnanıyorum, güveniyorum. Maç da kaybeder, kupa da kaybeder, sezon da kaybettirebilir ama ben sonuna kadar güveniyorum. İyi ve doğru bir teknik adam olduğunu biliyorum. Her beraberlikte bir kriz olduğunu düşünmeme gerek yok. Udinese bu sene bizim de talip olduğumuz Isaac Success’i aldı. Biz çok küçük bir farkla kaçırdık. 1,5 ay bu oyuncunun üzerinde çalıştık. Nijerya’daki bir gönüllü izleyici tarafından bilgi verilmişti. İstanbul’un Avrupa yakasında, Beşiktaş’a altyapı görevi yapabilecek bir kulübün tesislerini gezdik ve işbirliği konusunda prensip anlaşması yaptık. Çünkü İstanbul’da Avrupa yakasında Galatasaray, Anadolu yakasında da Fenerbahçe bütün depoyu kullanıyor” dedi. Beşiktaş, bugün eski teknik direktörü Lucescu’nun çalıştırdığı Ukrayna’nın Shakhtar Donetsk takımıyla hazırlık maçı yapacak. Atatürk Olimpiyat Stadı’daki karşılaşma 19.30’da başlayacak. Fenerbahçe’de milli maç arasında sakat futbolcuların tedavisi için yoğun çaba sarf ediliyor. Galatasaray maçında sakatlanarak oyundan çıkan Kuyt’ın, Medikal Park Antalyaspor karşılaşmasına yetiştirilebileceği öğrenildi. Oyuna sakat sakat devam eden Volkan Demirel’in ise riske edilmeyerek Beşiktaş derbisine saklanacağı gelen haberler arasında... VOLKAN DERBİYE YETİŞECEK Spor Servisi Galatasaray galibiyeti sonrası zirve yarışında önemli avantaj elde eden Fenerbahçe’de hedef ilk yarıyı kayıpsız bitirerek kendi rekorunu geliştirmek. Derbi zaferiyle Spor Toto Süper Lig’de farklı liderliğini sürdüren Sarı Lacivertlilerde hedef ilkyarıda önündeki 6 maçı da kazanarak zirvede yanlız kalmak. Teknik Direktör Ersun Yanal’ın öğrencilerinin sezona şok Torku Konyaspor mağlubiyetiyle başlamalarına rağmen sadece Trabzonspor beraberliği dışında hiç puan kaybetmemeleri camiada şampiyonluk hesaplarının yapılmaya başlamasına sebep oldu. Son olarak ezeli rakibini kendi sahasında 20 ile geçen ve yenilmezlik serisini 15. yıla taşıyan Sarı Lacivertliler, puan farkını da 9’a çıkararak önemli bir avantaj elde etti. Bu hafta Medical Park Antalyaspor’a konuk olacak Fenerbahçe’de, daha sonra kendi sahasında ağırlayacağı Beşiktaş maçından da galibiyetle ayrılarak zirvenin tek hâkimi olmak hedefleniyor. Kalan altı maçı kazanmaları halinde 46 puan toplayarak 2005 06 sezonunda 14 galibiyet, 3 beraberlikle 45 puan toplayan Daum’lu Fenerbahçe’ye ait en fazla puan toplama rekorunu da kıracak olan Ersun Yanal’ın öğrencileri bu rekoru da geliştirmiş olacaklar.