23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 4 EKİM 2013 CUMA 6 HABERLER 900 Kürtçe öğretmeni atama bekliyor MARDİN (Cumhuriyet) Mardin Artuklu Üniversitesi Yaşayan Diller Enstitüsü Kürdoloji Bölümü’nden mezun olan 500, Diyarbakır Dicle ve Bingöl Üniversitesi’nden 300, Muş Alpaslan Üniversitesi’nden 100 olmak üzere toplam 900 Kürtçe öğretmeni, okulların açılmasına karşın atama bekliyor. Kürtçe Öğretmenleri Platformu üyelerinden Abdulhakim Baş, Başbakan Erdoğan’ın Haziran 2012’de Kürtçenin okullarda seçmeli ders olarak okutulacağını açıkladığını belirterek “Fakat sonraki süreçte okulların açılmasıyla birlikte Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu konuda çalışma yapmadığı ortaya çıkmıştır. Kürtçe öğretmenleri olarak bize verilen sözlerin tutulması için açlık grevi dahil her türlü demokratik hakkımızı kullanacağız” dedi. Öğrencilere sert müdahaleye tepki gösteren öğretim üyesine rektörden skandal sözler ‘Polisi eleştirme, dağa git’ SİNAN TARTANOĞLU ANKARA Tunceli Üniversitesi’nin rektörü Prof. Dr. Durmuş Boztuğ, üniversitedeki öğrenci olayları karşısında polisin sert müdahalesini eleştiren öğretim elemanlarına, “Sen polisimize karşı bunları nasıl dersin. Madem polisimize karşı bunları Tunceli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Durmuş Boztuğ söylüyorsun dağa git” dedi. Rektörün tavrını “ya sev ya terk et” anlayışına benzeten Eğitim Sen üniversite temsilciliği, dava açmaya karar verdi. Hükümet, Tunceli’nin adını demokratikleşme paketi kapsamında Dersim olarak değiştirmek için hazırlıklarını sürdürürken üniversitenin adının da Dersim olarak değiştirilmesini isteyen Tunceli Üniversitesi’nin rektöründen skandal bir açıklama geldi. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ODTÜ’de ağaçların kesilmesine karşı çıkan yurttaşlara “Ağaç istiyorsan, ormana git” demesinin ardından benzer bir tavır da rektör Prof. Dr. Durmuş Boztuğ’dan geldi. Üniversitenin Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Alper Güven, daha önce Tunceli Üniversitesi’nde yaşanan öğrenci olaylarında, “erkek polislerin kız öğrencilere şiddet uyguladığını, polisle rin kız öğrencilerin üstlerini elleriyle aradığını” belirterek eleştirmişti. Rektör Boztuğ, Güven’e olan tepkisini aylar sonra, 17 Eylül tarihinde Güven ile birlikte üniversite öğretim üyelerinin de bulunduğu bir toplantıda gösterdi. Polisin müdahalesini savunan Rektör Boztuğ, Yrd. Doç. Dr. Güven’e, “Sen polisimize karşı bunları nasıl dersin. Madem polisimize karşı bunları söylüyorsun dağa git” diye seslendi. Eğitim Sen yetkilileri Boztuğ’un bu sözlerini “ya sev ya terk” anlayışının bir ürünü olarak değerlendirerek aynı zamanda sendika temsilcisi olan Güven’e ve diğer üyelerine üniversite yönetimi tarafından yapılanların “mobbing” olduğunu belirtti. Sendikanın Tunceli Şubesi Başkanı Hasan Ölgün ise Boztuğ’a dava açacaklarını bildirdi. ‘Kürt sorununda Allah’ın doğruları’ Tunceli Üniversitesi Rektörü Durmuş Boztuğ’un, 20 22 Eylül tarihlerinde üniversitede düzenlenen Dersim Sempozyumu’nda da “Kürt sorunu çözülmeden ben bu üniversiteyi geliştiremem. Üniversitemin gelişmesi için bu sorunların bitmesini bekleyemem. Bu sorunların bitmesi için, rektör olarak proje üretmek zorundayım. Bu nedenle ben göreve başladığım ilk günden beri yörenin evrensel ve siyasal sorunlarına çözüm üretmek için evrensel hukuk kuralları dahilinde kendi bildiğim Allah’ın doğrularını söylemekten hiçbir zaman çekinmedim, çekinmem de” açıklamasını yaptığı öğrenildi. ‘Ya sev ya terk et’ mobbingi Avcı: Andımız bir hafta sonra kalkıyor FİGEN ATALAY Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, “Andımız”ın yapılacak yönetmelik değişikliği ile en geç 1 hafta içinde tüm okullardan kaldırılacağını açıkladı. Avcı, “Bazı okulların veli isteğine bağlı olarak ‘Andımız’ı okutmaya devam etmek istemesi’’ ile ilgili bir soru üzerine ‘’Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullarda hangi gün, hangi saatte, hangi etkinliğin yapılacağı eğitimin yapılacağı bellidir. Tüm okullar bakanlığın denetimindedir, farklı uygulama yapılamaz’’ dedi. Milli Eğitim Bakanlığı’nın ev sahipliğinde İstanbul’da düzenlenen OECD Eğitim Bakanları Gayri Resmi Toplantısı dün sona erdi. Bakan Avcı ve OECD Genel Sekreteri Angel Gurria ortak basın toplantısı düzenledi. Bakan Avcı, toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Avcı, “Anadilinde eğitim’in ne zaman başlayacağı, başvuruda bulunan okul olup olmadığı’’na ilişkin bir soru üzerine şunları söyledi: “Farklı dillerde eğitimle ilgili ders programlarının üretimi, ders kitaplarının hazırlanması gibi konular için zamana ihtiyaç var. Önümüzdeki öğretim yılından itibaren olabilir. Bazı yasal düzenlemeler gerekiyor. Anayasanın 42. maddesinde uygun bir düzenleme gerekiyor. Merkezi sınavların anadilinde yapılıp yapılmayacağına daha ileride karar vereceğiz. Önce gerekli yasal düzenlemelerin yapılması lazım. Şimdiye kadar herhangi bir özel okuldan bu konuda başvuru gelmedi.” Avcı, kamu çalışanlarına türban serbestliği getirmesinin okullardaki uygulamasına ilişkin bir soruyu da “Başörtü yönetmelik konusu ve tüm kamu çalışanlarını ilgilendiriyor. Yönetmelik düzenlemesiyle çözülecek’’ diye yanıtladı. Şubatta öğretmen ataması yapılmayacağını vurgulayan Bakan Avcı, öğretmen adaylarının, atama konusunda hükümet, Maliye Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı dışında yapılan açıklamaları dikkate almamaları gerektiği konusunda uyardı. Bu arada Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği Yönetim Kurulu’nca yapılan açıklamada, “Her vatandaşımızın anadilini öğrenmesi için imkân sağlanması gerektiğini savunmaktadır. Ancak, anayasamızın 42. maddesinde ifade bulduğu şekliyle eğitimin resmi dilde olmasını doğru bulmaktadır’’ denildi. TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Kuzu: Özel okulda olur, devlette sakıncalı ‘Anadili, ülkeyi bozar’ Çiçek’e ‘itibar’ yanıtı Ezidiler: Pakette adımız bile geçmedi CİVAN DEĞER CHP: Bu utancı sona erdirin AYŞE SAYIN ANKARA CHP’nin Cezaevlerini İzleme Komisyonu üyesi 3 milletvekili, TBMM’nin yeni yasama yılının başlangıcında milletvekillerine “Meclis’in itibarını zedeleyecek dil ve üsluptan kaçınmaları” uyarısı içeren mektup gönderen TBMM Başkanı Cemil Çiçek’e “Meclis’in itibarını asıl zedeleyen, 7 milletvekili arkadaşımızın demir parmaklıklar arasında tutulmasıdır” yanıtını verdi. CHP Cezaevleri İzleme Komisyonu üyeleri Veli Ağbaba, Özgür Özel ve Nurettin Demir, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’e “cevaben” gönderdikleri mektupta, tutuklu milletvekili “utancı”nın bir an önce sona erdirilmesini istedi. Çiçek’in, TBMM’nin 4. yasama yılı açılışı nedeniyle Genel Kurul’da yaptığı konuşma dinlediklerini ve milletvekillerine hitaben yazdığı mektubu dikkatlice okuduklarını, bunun üzerine mektup yazmaya karar verdiklerini belirten Ağbaba, Özel ve Demir, mek ‘Okulda türban yönetmelikle’ Eğitim resmi dilde olmalı tuplarında özetle şu görüşlere yer verdiler: “Mektubunuzda, milletvekillerinin Meclis’in itibarını zedeleyecek davranış ve hareketlerden kaçınmalarını talep ediyorsunuz. Ancak unutulmaması gerekir ki hem Türkiye’de hem de dünyada Meclis’in itibarını asıl zedeleyen, 7 milletvekili arkadaşımızın demir parmaklıklar arasında tutulmasıdır. Demokrasi tarihimizde her zaman kara bir leke olarak hatırlanacak bu durumun aşılması yönünde ise parti grubumuz tarafından verilen kanun tekliflerinin reddedilmesi Meclisimizin kendi üyelerine karşı açık bir kayıtsızlık içinde olduğunu ve adeta bu durumu yok saydığını düşündürmektedir.” Mektupta, tutuklu milletvekillerinin ve milli iradenin özgürlüğe kavuşmasındaki en büyük sorumluluğun TBMM Başkanı olarak Çiçek’e düştüğüne işaret eden CHP’liler, yeni yasama yılında bu konuda sürdürülen “kayıtsız” tutumun değişmesini temenni ettiklerini belirtti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, özel okullarda anadilinde eğitimin olabileceğini, ancak devlet okullarında anadilinde eğitimin ülkeyi ve huzuru bozacağını söyledi. Kuzu, “Bölünmek iyi bir şeyse bölünelim. ABD’de 72 millet 51 eyalet var. Hepsinde İngilizce eğitim yapılır. Bir tek eyalette İspanyolca eğitim yapıldı; baktı işler kötüye gidiyor, kapattılar” dedi. AKP’li Burhan Kuzu, TRT Türk’te yayınlanan “Görüş Farkı” programında, devlet okullarında anadilinde eğitime karşı çıktı. Kuzu, “Bölünmek iyi bir şeyse bölünelim. Bu ülkede 18 etnik grubun olduğu varsayılır. Bu coğrafyada bu kadar ders kitabı basılacak, bu kadar hoca derslere girecek ve bu memlekette huzur bulacaksınız” dedi. Anadilinde eğitime Belçika örneğini veren Kuzu, şu görüşleri dile getirdi: “Bunun en kötü örneği Belçika. Bir yerde yangın çıkıyor. Bu tarafta itfaiye yok, öbür taraftan istiyorlar. Adam isterken kendi dilini kullanıyor. Diyarbakır’da olan birinin Kürtçe istediğini düşünün. Bu adam kendi dilini konuşuyor ve anlamazlığa vuruyor. 1015 insan cayır cayır yandı. Adamın inadına bakın.” Hükümet sözcülerinin “Anadili ana sütü gibi helal” sözlerine göndermede bulunan Kuzu, “Bir tek Kürt’ün anası yok ki 18 tane etnik grup anasını alıp gelirse ne yapacağız. Ben de anamı getirdim, ben de dilimi istiyorum derse ne yapacağız” dedi. BATMAN Başbakan Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı demokratikleşme paketi Ezidileri de memmun etmedi. Ezidi toplumunun önde gelenlerinden Nedim Erkiş, “Ezidiler olarak ülkemize dönme hazırlığı yaptığımız böylesi önemli bir dönemde büyük heyecanla paketin içeriğini bekliyorduk. Bizim ismimiz geçmedi” diye konuştu. Ezidi şeyhi Hüseyin Ulucan da “Yıllardır zulüm, baskı ve büyük haksızlıklara uğruyoruz. Artık köylerimize geri dönmek istiyoruz ama AKP bu konuda hiçbir adım atmadı. Bizim de isteklerimizi ve görüşlerimizi alabilirlerdi. Artık Ezidileri de tanısınlar. AKP ve devlet yetkilileri ile bölgedeki demokratik çevrelere çağrımızdır; köye dönüşlerimiz ve inancımız konusunda yardımcı olsunlar. Arazilerimiz Beşiri’deki AKP’li yetkililerin elindedir. Bu kadim coğrafyada en eski olan halklardan bir tanesi de biziz.” dedi. Erdoğan ve Gül görüştü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la haftalık olağan görüşmesini yaptı. Erdoğan daha sonra Genelkurmay Başkanı Necdet Özel ile görüştü. Çankaya Köşkü’nde, basına kapalı gerçekleşen haftalık olağan görüşme yaklaşık bir saat sürdü. Bu arada, Başbakan Erdoğan, Gül ile randevusuna 15 dakika erken gelince Gül’ün MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile yaptığı görüşmenin son 10 dakikasına katıldı. Başbakan Erdoğan ise daha sonra Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özel’i kabul etti. Başbakanlık Resmi Konut’ta basına kapalı gerçekleşen görüşme, 1 saat 45 dakika sürdü. ‘1923 devrimleri demokratik usulle değildi’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, demokratikleşme paketine yönelik eleştirilere “1923’te Cumhuriyet kuruldu. O devrimler ve reformlar demokratik usullerle yapılmadı bir kere. Biz demokratik yapıyoruz” karşılığını verdi. Çelik, AKP Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında muhalefet tarafından “Demokratikleşme Paketi”ne getirilen eleştirilere tepki gösterdi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “Bizim önerilerimizin kötü bir kopyası” demesine Çelik, “Ne güzel işte o zaman desteklesene Kılıçdaroğlu. O zaman bu ortak bir payda demektir” karşılığını verdi. Erdoğan’ın danışmanlarından Yiğit Bulut’un “Bu ülkede gerçek bir sosyalist varsa o da Başbakan Erdoğan’dır” sözlerine ise Çelik, “Hazreti Ömer ne kadar sosyalistse Sayın Başbakan da o kadar sosyalisttir” diye yanıt verdi. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ da türban düzenlemesiyle ilgili olarak “Üniforma giyecek olanlar hariç diğerlerine ilişkin bir hürriyet getiriliyor. Bununla ilgili kendi iç düzenlemelerini kurumlar yapacaktır ama bu konudaki yönetmelik değişikliği bu alandaki demokratikleşme adımını çok net bir şekilde çerçevesini çizecek. Kurumların bu demokratikleşme adımının istisnaları ve kapsamı konusunda bir takdir hakkı burada olmayacaktır. Hâkim ve savcı var ama kalemde memurlar var. Onlar hâkim ve savcı sınıfına girmiyor” dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear