25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 15 EKİM 2013 SALI 12 Genel Başkanı’na “zavallısın, ahlaksızsın, cahilsin” diye hakaret etti. Hafta sonunda da bir konuşmasında “başörtüsü” dediği “türbanı” savunurken karşı çıkanlara da “Bunlar başındaki örtü ile uğraşacak kadar cahiller, zavallılar…” dedi. Bilirsiniz! Söz söyleme teknikleri arasında “önce ayna önünde konuşma” önerisi yapılır. Böylece insanın kendi yüz hatlarını görüp hatalarını düzeltmesi öngörülür. Anlaşılan “cahiller, zavallılar” derken herhalde ayna önünde yaptığı konuşma provasını kamuoyu önünde de yineledi… Aynadan hareketle Nev York Times Gazetesi yazarı Michael Rubin’in Ergenekon ve Balyoz davaları ile bağlantılı son yazısından “autogolpe (sivil iktidarın darbesi)” konulu yazısından bir alıntıya yer verelim: “Eğer Erdoğan gerçek darbe liderini görmek istiyorsa aynaya baksın… 21 yıl önce de benzerini Peru’da Alberto Fujimori yapmış, sonrasında Japonya’ya kaçmıştı. Erdoğan’ın ise sürgün yaşamı yeri olarak Suudi Arabistan’ı seçeceğine iddiaya da girebilirim. Ne var ki Fujimori sonradan tutuklanıp geri gönderilerek hapse girmişti. Erdoğan’ın siyasal yaşamı da açıklanamayan zenginlik, iktidar istismarı ve yakınlarını kayırma gibi Fujimori modasına uygun olarak sona erebilir.” DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr ‘Allah Müslümanlarındır’ Dış Haberler Servisi Malezya’da, gayrimüslimlerin “Allah” kelimesini kullanması mahkeme kararıyla yasaklandı. bir parçası değildir. Bu Alt mahkemenin 2009’da kelimenin Hıristiyanlar aldığı bir kararı değerlenditarafından kullanılması ren temyiz mahkemesi, Altoplumda anlaşmazlığa lah kelimesini sadece Müsneden olacaktır” dedi. lümanların kullanabileceğiemyize ne, aksi takdirde kamu düzegidecekler ninin bozulabileceğine karar verdi. Malaycaya ArapThe Herald gazetesi çadan giren Allah kelimeeditörü rahip Lawrence si Malezya’da bütün inanç Andrew ise kararın hayal Karar öncesinde Müslüman gruplar Katolik kırıklığı yarattığını söygrupları tarafından kullanılıyor. Malezyalı Hıristiyanlar yüzyıl gazetesine yönelik protesto düzenledi. (AFP) leyerek temyize başvuralardır Allah kelimesini kullandıklacaklarını duyurdu. Gazezete lehine karar vermiş, ardından çırını, yasağın inanç hürriyetinin ihla kan olaylarda onlarca kilise ve ca teyi destekleyenler, Malayca İncillerde Allah kelimesinin Hıristiyanli anlamına geldiğini savunuyorlar. mi saldırıya uğrayarak yakılmıştı. Tartışma, Malezya hükümetinin, Daha sonra hükümetin başvuru ların Tanrısı anlamında kullanıldığıKatolik gazetesi “The Herald”ın su üzerine alt mahkemenin kararı nı, Malezya 1963’te federal bir devMalay dilindeki edisyonunda Allah nı değerlendiren temyiz mahkeme let olarak kurulmadan önce de bukelimesini kullanmaması yönündeki sinin başkanı Muhammed Apandi nun böyle olduğunu savunuyorlar. Gazetenin destekçileri, Ortadoğu açıklamasıyla başlamış, bunun üzeri Ali dün yaptığı açıklamada, “Allah ne gazete mahkemeye başvurmuştu. kelimesinin kullanılması Hıristi ve Endonezya’da Allah kelimesinin Alt mahkeme Aralık 2009’da ga yanlık inancının olmazsa olmaz hem Hıristiyanlar hem Müslümanlar Ayna Dile Gelse! “Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nı”, “Yeni Osmanlı Cumhuriyeti Anayasası’na” henüz dönüştüremeyen Başbakan ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşmalarında ya bilinçaltını boşaltıyor ya da hatiplik için aynaya bakarak konuşma deneyiminden yararlanıyor. Tayyip “Artık bu ülkede ulusalcı mulusalcı diye bir şey yok, bu ülkede artık millet gerçeği var” diyor. Türk Dil Kurumu’nun Türkçe sözcüğünde “milletin” karşısında “ulus”, “ulus” sözcüğüne baktığınızda da “millet” çıkar. Biri Türkçe biri Arapça… Türkiye’nin resmi dili Türkçeyi yok etme çabasının basit bir örneği! Türkiye’de “ulusalcı” var, “mulusalcı” yok, ama “masalcı” var! Dünya, bağımsızlık savaşı ve devrimleri ile Türkiye Cumhuriyeti’ni “tek ulus” doğrultusunda kurma başarısını gösteren Mustafa Kemal Atatürk’ün “ulusalcılığının” 20. yüzyılın simgesi olduğunu, sömürge ülkelerinin bağımsızlıklarını elde etmelerine örnek oluşturduğunu kabul eder. Mayıs ayında kalktı CHP Malezya’da mahkeme kararıyla gayrimüslimlerin ‘Allah’ kelimesini kullanmasına yasak getirildi T tarafından kullanıldığını, Malaycaya birçok yabancı kelime girdiğini, Allah’ın da bunlardan biri olduğunu ifade ediyorlar. Bazı Müslüman gruplar ise Hıristiyanların Allah kelimesini, Müslümanların Hıristiyanlığa geçmesini teşvik etmek amacıyla kullanabileceğini öne sürüyorlar. Hükümetin avukatı Zainul Rical Ebu Bakar da Allah’ın Malayca bir kelime olmadığını, Hıristiyanlar Malayca bir kelime kullanmak istiyorlarsa Allah yerine “Tuhan” demeleri gerektiğini söyledi. Malezya’da Malay Müslümanlar nüfusun üçte ikisini oluşturuyor. Başbakan Necip Abdülrezzak önderliğindeki Ulusal Cephe koalisyonu geçen mayıs ayında yapılan seçimleri kazanmış, ancak yarım yüzyılı aşan iktidar döneminin en kötü sonucunu almıştı. Örtüsüz Utanç! Düşünebiliyor musunuz? kabul ettirmeye çalışıyor.” Amerika’nın ünlü TV Bir ülkede “Kültür ve Turizm sunucusu Jay Leno bir Bakanlığı”, “Milli Eğitim “tveet’inde” şöyle diyor: Bakanlığı” yapmış, başında “Türk hükümeti bir televizyon “Doçent Dr.” unvanı da olan programı sunucusunun bir siyasa adamı çıkıyor şöyle kovulmasını emretti, çünkü diyor: çatalını çok fazla gösteriyordu. “Bir kanaldaki, yarışma İyi haber: Kızı Foks Nevs işe programında sunucu öyle almış!” Programı NBC’de bir kıyafet gitmiş ki olmaz bu yayımlanan yani. Kimseye Leno, bu karıştığımız iletisiyle yok ama çok gerek Türkiye aşırı. Dünyada gündemine da kabul gönderme edilemez!” yapıyor, Kim bu? gerek yayın AKP Sözcüsü siyasasıyla Hüseyin ABD’de sıkça Çelik! eleştirilen Foks Sonrasında Neye bakıyor Nevs ile alay hanım sunucu ediyor. çıkardaş Bırakın karşıt yayınları, TV’den “yolcu” ediliyor! AKP’nin Avrupa Birliği (AB) TV’nin çıkardaş gazetesinin Bakanı ve Başmüzakereci o sabahki 1. sayfasının ana Egemen Bağış bile şöyle başlığında torbadan çıkan diyebiliyor: “türban” hakkında şu başlık “Sayın Genel Başkan yer alıyor: “Örtülü utanç tarihe Yardımcımızın şahsi karıştı!” düşüncesini paylaşması belki İki gün sonra aynı gazete zamanlama başlığa bu kez Tayyip’in olarak yanlış “Devlet oldu. Çünkü yaşam tarzı kanalın aldığı dayatamaz!” kararın onun sözlerini başlığa sözüyle alınmış çıkarıyor… gibi bir intiba Sonrasında çıktı ki kanal açıklamalar yaptı. bırakın Bu kendi performansıyla ilgili Türkiye’yi, dünya Çelik bir şey. Ama şöyle bir dönüp sayesinde Türkiye ile alay baktığımızda gerçekten de ediyor. Bazı örnekler: zamanlaması da İngiliz Times tavrı da belki şık gazetesi: “Türk olmadı diyebiliriz. kadın sunucu Çünkü Türkiye’nin dekoltesi yüzünden imajı, ben devamlı kovuldu. Olay, onu denetlemek hükümetin ve gözetlemek tutucu yollarla durumundayım, ülkeyi yeniden Amerika’da, biçimlendirdiğini Avrupa’da, birçok söyleyen laik yerde bu konu Türklerin korkularını haber oldu ve tırmandırdı. Dionysos’a torba Türkiye’de sanki Gözde Kansu bir yasakçı zihniyet olayı hükümetin varmış gibi. Ama Başbakan’ın kamuda türban yasağını yaptığı açıklama bu kadar kaldırdığı hafta yaşandı…” haber olmadı. ABD Bloomberg: “Türkler Asıl altını çizmemiz gereken, göğüs dekoltesine göz Türkiye’de kimsenin yaşam açtırmıyor. Kamuda başörtüsü tarzına, kılığına kıyafetine, yasağını kaldıran Türk yediğine içtiğine, okuduğu hükümeti, bir sunucunun kitaba, kiminle dostluk göğüs dekoltesi yüzünden yapacağına karışılmayacak. Bu işinden olmasına yol açtı. Bu yasayla güvence altına alınıyor. hükümete liberal mi demeli, Diğeri bir yorumdur ama İslamcı ya da kısıtlayıcı mı?” yaşam tarzına karışmayı suç ABD Huffington Post: kabul eden bir kanun geliyor.” “Sunucu Gözde Kansu, AKP’li AKP Milletvekili Nimet Baş, Çelik’in elbisesine getirdiği Çelik’in sunucuya tepkisi eleştiriden sonra yapımcı hakkında “Bu siyasetin konusu şirket tarafından işine son değil” demekle yetindi. verildi.” AKP’nin 64 kurucusundan İsrail Jerusalem Post: biri olan Fatma Bostan “İslami Ak Parti, 2002 Ünsal da “Herkes istediği gibi genel seçimlerinde iktidara geldiğinden bu yana Türkiye’yi giyinebilmeli. ‘Kadın başörtülü olmasın’a nasıl itiraz ediyorsak İslamlaştırmak için yavaş ‘Şöyle olmasın’, ‘Böyle yavaş çalışıyor. Ancak parti şu anda iktidarda daha sağlam ve olmasın’a da itiraz etmeliyiz” dedi… görüşlerini halk üzerinde zorla Aşırı milliyetçi Ruslar terör estirdi SURİYE DEVLET BAŞKANI ESAD ‘Kimyasal silah İsrail’e kozdu’ Dış Haberler Servisi Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, bugüne kadar kimyasal silahları İsrail’e karşı koz olarak tuttuklarını söyledi. Esad, “Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’ne giden Nobel Barış Ödülü bana verilmeliydi” diyerek yaptığı şakayla da dikkat çekti. Başkent Şam’daki başkanlık sarayında misafirlerine hitap eden Esad, ellerindeki kimyasal silahların imhasının ülkesi için moral ve siyasi açıdan kayıp olduğunu savunarak “Suriye 2003’ten beri bölgedeki ülkelerde bulunan kitle imha silahlarının imha edilmesini istedi. Bizdeki kimyasal silahlar İsrail’in nükleer silahlarına karşı bir kozdu” diye konuştu. Lübnan Hizbullahı’nın gazetesi El Ekber’in haberine göre Esad, 1997’den beri kimyasal silah üretimine son verdiklerini, bu silahların caydırıcı etkisini kaybettiğini söyleyerek, geçmişte sadece İsrail’in nükleer silaha başvurması halinde kimyasal silah kullanmayı düşündüklerini, bugünse ABD’nin saldırı tehdidini bertaraf etmek amacıyla kimyasal silahların teslimini kabul ettilerini belirtti. Esad, İsrail’in bölgede gerginlik arttığı zaman vatandaşlarına gaz maskesi dağıttığını, bu nedenle kimyasal silahların kendileri için moral artırıcı bir etkisi olduğunu da savundu. İsrail ile savaş ihtimaline de değinen Esad, “Biliyorum ki İsrail’in uriye’nin İdlib kentinde hava dün patlayan bombalı üsleri araç, aralarında bir çocuni kon ğun da olduğu 20 kişinin vansi ölümüne yol açtı. (AFP) yonel füzelerle vurmak büyük tahribat ve etkisizleştirme için yeterli olacaktır, çünkü İsrail’in gücü hava kuvvetlerine dayanıyor” diye konuştu. Esad, Nobel Barış Ödülü’nün Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’ne verilmesiyle ilgili olarak da “Ödül bana verilmeliydi” diyerek şaka yaptı. B ir Rus gencin, Müslüman bir göçmen tarafından öldürüldüğü iddiaları üzerine aşırı milliyetçi Ruslar ve semt halkının bir bölümü, göçmenlerin çalıştığı sebze hallerine saldırdı. Polis, olayları yatıştırmak için kimlik kontrolü bahanesiyle 1200 göçmeni gözaltına aldı. (Fotoğraflar: AFP / AP) Dış Haberler Servisi Moskova’da bir Rus’un Kafkas kökenli bir Müslüman göçmen tarafından öldürüldüğü iddiaları, Rusya’nın başkentinde son yılların en büyük etnik kökenli olaylarına neden oldu. Polis, protestoların yayılmasını önlemek için yaptığı baskınlarla 1200 göçmeni gözaltına aldı, yetkililer de yüzlerce göçmenin yasadışı olarak çalıştırıldığı sebze hallerine müdahale sözü verdi. Moskova’nın güneyindeki Biryulyova semtinde, 25 yaşındaki Yegor Şiçerbakov’un ölümünü protesto için cumartesi günü yapılan barışçı eylemler, bazı protestocuların “Rusya Ruslarındır” sloganlarıyla pazar günü göçmenin saklandığını düşündükleri sebze hallerine saldırması üzerine kısa sürede polisle çatışmaya dönüştü, arabalar devrildi, dükkânların camları indirildi. Normalde terör saldırılarında başvurulan “volkan operasyonu” çerçevesinde yüzlerce takviye gücün gönderildiği semtte pazar akşamı 394 kişi gözaltına alındı. RIA Novosti haber ajansı, 72 kişinin dosyasının mahkemeye sevk edileceğini, diğerlerinin serbest bırakılacağını bildirdi. Moskova polisi dün de işlenen suçlarla bağlantılı olarak kimlik kontrolü bahanesiyle, öfkeyi de yatıştırmak için halden 1200 kişiyi topladı. Şiçerbakov, Biryulyova semtinde perşembe gecesi kız arkadaşıyla birlikte gittiği bilardo kulübünün önünde öldürülmüştü. Medya, güvenlik kameralarına yansıyan görüntülerde katilin “Slava benzemediğini”, Kuzey Kafkasya kökenli olduğunu duyurdu. Katilin kurbanın kız arkadaşına hakaret etmesi üzerine iki erkek arasında kavga çıktığı belirtiliyor. Kurbanın arkadaşları daha sonra, şüphelinin fotoğrafını sosyal medyada paylaştı. Moskova Belediye Başkanı Sergey Sobyanin’in kazandığı geçen eylüldeki seçimlerin en önemli konusu göçtü. ‘Slava benzemiyor’ ‘Kadınlar çocuklarını n Dış Haberler Servisi Hindistan’da bir Hindu tapınağında önceki gün meydana gelen faciada ezilerek ya da boğularak ölenlerin sayısı en az 115’e çıkarken, aynı yerde 7 yıl önce yine çok sayıda kişinin izdihamda öldüğünü hatırlatan hacılar, yeterli önlem alınmadığı için yetkililere ateş püskürüyor. Yaralanan 100’ü aşkın kişiden 10’unun durumunun ağır olduğu belirtiliyor. İzdiham sırasında tapınak içinde ve civarında 400 bin hacının bulunduğu kaydedildi. Aynı yerde 7 yıl önce, 50’den fazla kişi nehri geçmeye çalışırken çıkan izdihamda ölmüştü. Olayın ardından yetkililer tapınak yoluna köprü inşa etti. Polisin cop kullanmasına tepki gösteren bir hacı, kadınların kurtarma umuduyla çocuklarını köprüden aşağı attıklarını, ancak hızla akan nehrin çocukları alıp götürdüğünü anlattı. S köprüden attı‘ Gazze’den İsrail’e tünel ‘Cenevre için tarih belirlensin’ Tahran’ın ‘kırmızı çizgileri’ Kutlarım Kurban Bayramı’nızı kutlar, sağlıklı, mutlu, demokratik bir Türkiye’de yaşanmasını dilerim… nDış Haberler Servisi İran’ın nükleer programı konusundaki görüşmeler bugün Cenevre’de başlarken Tahran yönetimi, toplantı öncesinde “kırmızı çizgilerini” açıkladı. İran, zenginleştirilmiş uranyum stoklarını 3. bir ülkeye göndermeyi kabul etmeyeceklerini, sadece zenginleştirilmiş uranyumun miktarı ve zenginleştirme düzeyiyle ilgili görüşmeler yapacaklarını, uranyum zenginleştirme hakkından da vazgeçmeyeceklerini duyurdu. ortaya çıkarmasının ardından, Gazze Şeridi’ne inşaat malzemeleri akışını durdurdu. Ordu, “Hamas’ın saldırı için kullanabileceği” “terör tünelinin” 1.7 km uzunluğunda ve 18 metre derinlikte olduğunu söyledi. İsrail geçen ay 2007’den beri ilk kez geçen ay Gazze Şeridi’ne özel sektör tarafından kullanılmak üzere çimento ve çelik girişine izin vermişti. Tünelde 500 ton çimento ve beton kullanıldığı bildirildi. İsrail askeri Gilad Şalit, Filistinli militanlar tarafından 2006’da, Gazze’ye yine bir tünel aracılığıyla kaçırılmıştı. Gazze’deki Filistin hükümeti Başbakanı İsmail Haniye’nin siyasi danışmanı Yusuf Rızka ise, İsrailGazze sınırında bulunan tünel hakkında bilgisi olmadığını belirtti. (Fotoğraf: REUTERS) İsrail ordusu, Gazze’den İsrail’e giden bir tüneli Şam yönetiminin imzalamayı daha önce kabul ettiği kimyasal silahların yasaklanması anlaşması ise dün Suriye tarafından yürürlüğe sokuldu. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry de Suriye’deki krizle ilgili olarak toplanması planlanan 2. Cenevre konferansı için acilen tarih belirlenmesi gerektiğini söyledi. Suriye’de bir geçiş hükümetinin tek çıkış yolu olduğunu belirten Kerry, 2. Cenevre konferansının çok kısa bir sürede toplanması için çalıştıklarını bildirdi. İdlib’de önceki gün de 6 Kızılhaç ve bir Suriye Kızılayı çalışanının, kimliği belirsiz silahlı kişilerce kaçırıldığı öğrenildi. Kızılhaç kaçırılanların derhal serbest bırakılması çağrısında bulundu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear