23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA 6 HABERLER CUMHURİYET 7 OCAK 2013 PAZARTESİ AKP’li Elazığ Belediyesi’nde 4 aylığına kiralanan otobüs için 92,6 bin lira ödendi Hurda kâra geçti AYKUT KÜÇÜKKAYA İmralı ve 2023 Hedefi Bekir Bozdağ’ın ve Hüseyin Çelik’in açıklamasını gülümseyerek okudum, ne kadar ucuz ve gerçekle ilintisiz bir politikacı topa girişi, diye söylenerek... Hükümetin İmralı ile görüşmeleri başlatması üzerine, bedeli neyse öderiz, bir siyasi hesabımız, beklentimiz yok, elimizi değil gövdemizi riskin altına koyduk, barışı istiyoruz, gibi sözler ettiler.. Öncelikle: Kürt meselesine, pek çokların tüylerini diken diken eden kavramı kullanayım, “ülke bütünlüğü” yönünde çözüm seçeneklerini ortaya çıkaracak görüşmeler yapılmasına karşı çıkmam. Türkiye’nin bir ana sorunu terör örgütüyle de görüşülür. Bunlar doğal süreçler. Bu köşede “kişisel veya kurumsal yarara” yönelik bir politika izlenmediği için bunu rahatlıkla dile getirebilirim. Dostum Ali Sirmen de aynı doğrultuda yazmış... Ama bu köşe bir “siyasi analiz” yeri öncelikle. Fotoğrafı mümkün olduğunca geniş açıdan görmek, esas işimiz! Bugün bir adım atıldıysa, bunun siyasi yakın gelecekle ilişkisini kurmadan ve siyasi hesapları görmeden değerlendirmek olası değil. Daha doğrusu zırvalık olur! Ama zırvacılar ortalığı toza dumana kattılar, terör estiriyorlar: Tartışma, karşı çıkma, barış düşmanı mısın, savaş yanlıları itiraz eder, Ergenekoncular, milliyetçiler, çözüme karşı olanlar... Hadi canım! ??? RTE’nin siyasi çıkar hesabı olmadığına, çözüm için bedenini ortaya koyduğuna inanmak, siyaset dışıdır ve gerçeklerle bağdaşmaz. RTE bu süreci 2011 seçimleri öncesinde de başlatmıştı. Amaç terörün, terör saldırılarının bittiğine, denetim altına alındığına milleti inandırmaktı. Seçim öncesi birkaç ay susan silahlar, RTE’ye gerekli oy getirisini sağlamıştı. Bugün RTE neden aynı yola girdi? Temel soruya yanıt bulmak için önümüzdeki seçimlere bakmak gereklidir. 2014, yerel seçimler ve cumhurbaşkanlığı seçimleri zamanıdır. Sanırım mart ve haziran. RTE’nin tek önem verdiği, seçimler ve sonuçlarıdır. Oradan destek aldığı sürece, bu ülkede her şeyi yapabileceğine inanan bir politikacıdır. RTE’yi anlamak ve siyaseti izleyebilmek için, bunu aklınızda tutun!.. 2013 tayin edici yıldır. RTE yerel seçimlerde başarı çıtasını en azından korumak ister. Cumhurbaşkanlığı süreci ise karışıktır ve belirsizliklerle doludur, sayalım: Anayasa değişikliği, başkanlık sistemi, Gül ne olacak, RTE adaylığını koyacak mı yoksa tüzük değişecek ve başbakan olarak mı kalmaya karar verecek?.. Yeni anayasayı başkanlık sistemi olmadan kabul etmeye ve bir uzlaşma anayasısına yönelir mi?.. Yoksa başkanlık sistemini içeren kendi anayasasını Meclis’e sunar ve 367 oyçoğunluğunu arar mı?.. Eğer ararsa, kendi anayasasını kabul ettirebilmek için ittifak arayacağı MHP veya Kürtler arasında nasıl ittifaklar gündeme gelir? BDP’nin desteğini alacak bir anayasa değişikliğini mi Meclis’e getirir?.. Veya, Meclis’te kendi anayasasını sadece referanduma götürecek bir destek mi arar?.. O zaman gündeme bir de anayasa referandumu sıkışır mı? Acaba bir evet alma umudu olabilir mi vb. Bugünkü açılımını bütün bunlardan bağımsız düşünmek, siyaset bilimine uymaz. Şunu belirtelim: RTE tam bir yol haritası çizmiş değil, bütün bu olasılıklarla beraber 2014’e doğru harekete geçti! ??? RTE’nin Kürt meselesinde İmralı adımını, bu olasılıklarla birlikte düşünmek zorundayız. Bazı saptamalar yapabiliriz: 1) Bu tür görüşmeler karşılıklı umutlar yaratılmadan yürütülmez. Bu olanak yaratıldı: İmralı, RTE’nin kendilerine ciddi ve yenilikler içeren bir açılım yapacağına inandırıldı. RTE de görüşmeler sürecinde, İmralı’nın uzun vadeli bir ateşkesi sağlayabileceğine. O zaman uygun zemin var demektir. 2) Bu görüşmeler, birkaç ayda bitirilemez. Birkaç yıl sürer. Her virgül, her söz, her karar, her cümle... defalarca görüşülür. Önemli olan, örneğin İmralı için “ilerleme sağlanıyor” inancının yaratılmasıdır. 3) Bu açıdan baktığımızda, görüşme süreci yerel ve cumhurbaşkanlığı seçimleri süresini de kapsar. Hatta yeni anayasa için akla gelebilecek bütün olasılıkları gerçekleştirme süresini. 4) RTE, “bak bu işi çözüyor” görüntüsünü yarattığı sürece, bu işin nemasını yer, rantını devşirir, BDP’yi de biraz etkisizleştirir, Kürtler tarafında da rant sağlar. 5) Bu süreçte gerçekten, Türkiye yararına kabul edilebilecek bir çözüm çıkar mı... Zor gibi, ama çıkarsa ne âlâ.. 6) Bütün bunlar için, RTE politikasına toplumda tam destek sağlanması için, bir kanaat ve medya terörü estirilmesi zorunludur. Erdoğancılar ve “Sonucu ne ve nasıl olursa olsun çözüm” diyen Türk Kürtçüler harekete geçti! 7) RTE’nin amacı, vazgeçilmez bir lider, tam otorite, başkanlık helal olsun, o ne yaparsa doğrudur.. inancını yaratmaktır. Unutmayın: 2023 Cumhuriyetin 100. yılıdır ve siyasi programı buna yöneliktir. Unutmayalım: Hiç kimse için hayat, çizdiği çizgide gitmez! Hele hele bir politikacı için! AKP’li Elazığ Belediye Başkanı M. Süleyman Selmanoğlu ve üst düzey belediye yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 46 şüphelinin yargılandığı yolsuzluk davasına giren son bilirkişi raporunda “ihaleye fesat karıştırma iddiası” çarpıcı bir şekilde detaylarıyla yer aldı. Bilirkişi raporunda “4 aylığına kiralanan hurda bir otobüse araç fiyatının 3 katı kiralama ücretinin ödendiği” belgeler ve ifadelerle anlatılıyor. Bilirkişi heyetinin birer birer sıraladığı usulsüzlükler karşımıza “Türkiye’nin en değerli otobüsünü” çıkarıyor. İşte 70 sayfalık bilirkişi raporunun kanaat ve sonuç bölümünde yer alan otobüs kiralama ihalesiyle ilgili sürecin özeti şöyle: İDDİA 17.10.2008 tarihinde yapılan ihale ile aracın satın alma bedelinin üstünde bir bedelle 120 gün süre için otobüs kiralandığı iddiasıyla ilgili olarak… 120 günlüğüne 92 bin 610 TL: Yalçın Pehlivan’a saati 32 TL, günlüğü 768 TL olmak üzere 120 günlüğüne, toplam 92 bin 610 TL’ye ihale edildiği… Otobüs ihaleye davet tarihinden sonra alınmış: İhaleyi alan Yalçın Pehlivan’ın ihaleye davet tarihi olan 26.09.2008 tarihinden sonra 25 bin TL bedelle 07.10.2008 tarihinde otobüsü satın aldığı (ihaleden 10 gün önce aldığı), DURUŞMADA BELEDİYEYİ KİM TEMSİL EDECEK? Elazığ Belediyesi’ndeki ihaleye fesat karıştırma, görevi kötüye kullanma ve evrakta sahtecilik iddialarıyla ilgili, arasında Selmanoğlu, birim müdürleri ve şirket yöneticilerinin de bulunduğu 46 kişinin yargılanmasına 10 Ocak 2013’teki duruşmayla devam edilecek. Davanın “41 sayfalık iddianamesinde” Elazığ Belediye Başkanı Selmanoğlu, “20052010 yılları arasında ihaleye fesat karıştırmak ve zincirleme görevi kötüye kullanmakla” suçlanıyor. İddianamede, “suçtan zarar gören” bölümünde ise “Elazığ Belediyesi” yazıyor. Dava kapsamında zarar gören konumdaki belediye adına davayı takip edenin olmadığını göz önünde bulunduran Elazığ 1. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, bir önceki duruşmada Selmanoğlu ve idare amirlerinin büyük çoğunluğu sanık olarak yargılandığı için belediye 1. başkanvekiline kurumu temsilen duruşmalara katılma hakkını kullanabilmesi için ihbar mahiyetinde çağrı gönderilmesini kararlaştırmıştı. 10 Ocak’taki duruşmada M. Süleyman belediyeyi kimin temsil edeceği de belli olacak. Selmanoğlu 13.10.2008 tarihinde adına tescil yaptırdığı ve 17.10.2008 tarihinde de ihaleye katıldığı... Diğer devlet kurumlarıyla yapılan kıyasta büyük fark: Elazığ ilinde diğer kamu kuruluşlarının 2008 yılındaki otobüs kiralama ihaleleri incelendiğinde Karayolları Özel İdare Müdürlüğü’nde bir aracın günlüğünün 140 TL’ye, DSİ IX. Bölge Müdürlüğü’nün ise bir günlüğünü 148 TL’ye kiraladıkları, Elazığ Belediye si günlük 100150 fazla km üzerinden kiralamış olsa da bir günlüğü 768 TL gibi bir fiyata kiralama yapılmasının, piyasa fiyatının çok üzerinde bir yaklaşık maliyetle ihaleye çıkılmasından kaynaklandığı... Gidildiği iddia edilen iller: Kiralanan otobüse ait aylık puantajların ve gittiği iddia edilen illerin km mesafelerini yansıtmadığı ve gerçeğe aykırı olarak puantaj düzenlendiği... Şoför otobüsü görmemiş: Konu ile ilgili Elazığ Belediyesi’nde şoför olarak görev yapan Şeref Tokgöz alınan ifadesinde, söz konusu otobüsü hiç görmediğini, aracın nerede çalıştığı, gerçekte çalışıp çalışmadığının belli olmadığı... Usulsüzlükler birer birer sıralanıyor: Yaklaşık maliyetin hatalı düzenlendiği, Kamu İhale Kanunu’nun 21/f maddesine aykırı yapılan ihale ile fazla ödeme yapıldığı, gerçeğe aykırı puantaj ve araç görev emri düzenlenerek kamunun zarara uğratıldığı, araç sahibi Pehlivan’a araç fiyatının üç katı menfaat sağlandığı, aracı ihaleden 10 gün önce almasının yapılan ihalede tespit edilen yaklaşık maliyetten ve araç ihalesinden haberdar olduğunun anlaşıldığının varsayıldığı, söz konusu ihalede belediyenin zarara uğratıldığı ve ihaleye fesat karıştırıldığına dair kuvvetli şüphelerin olduğu... Hurda otobüs şehirler arası gidemez: 1994 model hurda bir otobüsün şehirler arası yolcu taşımasının mümkün olmadığı ve aracın nerede ve kim için çalıştırıldığının belli olmadığı, ihtiyaca göre piyasadan pazarlıkla belli bir süre otobüs kiralamak mümkünken bu yola başvurulmadığı, hurda bir otobüsün şehirler arası kullanılacağı varsayımıyla kiralanmasının gerçeği yansıtmadığı... Zarar 72 bin TL: Özel idare Müdürlüğü’ne göre belediyenin 72 bin 336 TL zarar uğratıldığının değerlendirildiği... BAKANLIĞIN ÇEVRE GÖREVLİSİ TASLAĞI’NA TEPKİ YAĞDI ‘Sınav mühendise hakarettir’ MUSTAFA ÇAKIR ANKARA Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hazırladığı “Çevre Görevlisi ve Çevre Danışmanlık Firmaları Hakkında Yönetmelik Taslağı” çevre mühendislerini ayağa kaldırdı. Taslağa göre, çevre mühendisleri “çevre görevlisi” olabilmek için yeniden sınava girecek. Üniversitelerin başka bölümlerinden mezun olanlar ile bakanlığın çevre mevzuatı birimlerinde çalışmış olanlar da yine “çevre görevlisi” olabilecek. Bakanlığa tepkisini ileten Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO), taslağın mevzuata ve bilimselliğe aykırı olduğunu, çevre mühendislerine haksızlık yapıldığını vurguladı. Bakanlığın hazırladığı taslak görüşe açıldı. Taslağa göre çevre görevlisi olabilmek için çevre mühendisi olmak yeterli sayılmıyor. Çevre mühendisliği bölümlerinden mezun olanların çevre görevlisi olabilmek için bakanlık tarafından yapılacak sınavı kazanmaları gerekiyor. Ayrıca üniversitelerin mühendislik bölümlerinden, fen/fenedebiyat fakültelerinin fizik, kimya, biyokimya, biyoloji bölümlerinden veya veteriner fakültelerinden mezun olanlar da bakanlık tarafından yapılan sınava girerek çevre görevlisi olabilecek. Taslağa göre, 4 yıllık üniversite mezunu olup da bakanlığın merkez ve taşra teşkilatlarında çevre mevzuatı kapsamında 4 yıl çalışmış olanlara, bakanlığın teftiş kurullarında en az 5 defa çevre mezuatı kapsamında teftiş yapmış müfettişlere; çevresel etki değerlendirmesi, çevre yönetimi, izin ve denetim ile ilgili teknik birimlerde şube müdürü, il müdürü, il müdür yardımcısı, daire başkanı ve üstü görevlerde görev yapmış olanlara da, istekleri halinde sınav ve ücret şartı aranmaksızın çevre görevlisi belgesi verilecek. Ayrıca bu kişiler çevre mühendisleri ile aynı haklara sahip olacak. Çevre mühendisleri ise taslağa sert tepki gösterdi. ÇMO, tepkisini bakanlığa ileterek “taslağın çevre mühendisliği mesleğini hiçe saydığı, hakları gasp ettiği, hizmeti niteliksizleştireceği” uyarısında bulundu. ÇMO, “Çevre mühendislerine, açıkça kendi meslek alanlarında bakanlığın tekrar sınav yapmak istemesi, toplumda, üniversitelerin verdikleri çevre mühendisliği eğitiminin dolayısıyla eğitim veren bilim insanlarının yetersiz olduğu kanısını uyandıracaktır ki bu durum üniversitelerimizde verilen çevre mühendisliği eğitimine yapılmış büyük bir haksızlıktır” dedi. Bakırköy Belediyesi, engelli ve kimsesiz çocuklar için düzenlediği kamp sonunda Ataköy Spor ve Yaşam Köyü’nde yeni yıl şenliği düzenledi. Yüzlerce engelli ve kimsesiz çocuk ile ailelerinin katıldığı kamp şenliğinde Bakırköy Belediyesi Zihinsel Engelliler Blues Dans Grubu’nun gösterisi sunuldu, işitme engelliler 10. Yıl Marşı’nı seslendirdi. Şenlikte, usta yönetmen Ülkü Erakalın’ın filmlerinin eşliğinde şarkıları söylendi. Aytaç Naşit Aşkan ve Özgür Akdemir ile KerimSelim Altınok kardeşler yönetimindeki Engelsiz Orkestra’nın, konserleriyle çocuklar aileleriyle birlikte yeni yıla neşe ile girdi. Şenliğe İstanbul milletvekilleri Süleyman Çelebi ve Mevlüt Aslanoğlu, CHP Bakırköy İlçe Başkanı Sait Yücel, CHP Engelliler Kurulu üyesi Hakkı Erman Eranıl da katılarak çocukların neşelerini paylaştı. Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, “Sosyal devlet anlayışımızın gereği de insanımıza özellikle de engelli kardeşlerimize değer vermeye devam edeceğiz” dedi. Yeni yıl çoşkusu ABD ve müttefiklerine Büyük Ortadoğu için yeni düzen önerisi Türkiye’ye de iş düşecek NEW YORK (ANKA) ABD ve müttefiklerinin, “Büyük Ortadoğu” için İsrail, Arap müttefikler, Irak, Türkiye, Pakistan ve İran’ı içeren bir bölgesel güvenlik düzeni geliştirmesi önerildi. Newsweek dergisinde, editör ve yazar David Frum imzası ile yayımlanan bir yorumda, ABD ve müttefiklerinin “Büyük Ortadoğu”için bir bölgesel güvenlik düzeni oluşturmaları istendi. Bush yönetiminin “Büyük Ortadoğu” için geliştirdiği “İleri Özgürlük Stratejisi”nin “bölgede değişim için iddialı ve pragmatik bir program” olarak nitelendiği yorumda Ortadoğu’da sürdürülebilir demokrasinin, eğitim, kadın hakları ve özel sektörün gelişmesini destekleyeceği belirtildi. Yorumda ancak bunun kurumların yanı sıra bölgesel ihtilafların çözümüne de bağlı olduğu savunuldu. Yorumda şöyle denildi: “Böylece, ABD ve müttefikleri daha büyük Ortadoğu için, İsrail, Arap müttefiklerimiz, Irak, Türkiye, Pakistan ve İran’ı kapsayan bir bölgesel güvenlik düzeni geliştirmeli. Bölgesel güvenlik, ABD’nin İran ile diyalog için bir köprü ve İran’ın terörizme desteği ve nükleer program sorunlarının çözümlenmesi için diğer bir araç olabilir.” Yorumda büyük Ortadoğu’da bölgesel güvenlik meselesinin ele alınmasının, ABD’nin, Avrupa ve bölgesel müttefikleri ile yoğun işbirliğini yapmasını gerektireceği de vurgulandı. akanlığın yetkisinde değil’ ÇMO, Çevre, Çevre ve Orman, Çevre ve Şehircilik bakanlıklarında çalışmış kişilerin sonrasında çevre görevlisi olmalarının yanlışlığına da işaret ederek “Daha önce denetledikleri ve idari yaptırım uyguladıkları sanayicilerle, bakanlıktan ayrıldıktan sonra maddi ilişkiler içerisinde olmaları mesleki etiğe aykırı bir durum oluşmasına neden olacağı gibi, aktif görevdeyken yine kimi kurum görevlilerinin daha önce denetlediği çevre danışmanlık firmalarıyla sektörde haksız rekabete sebep olacağı kaçınılmaz bir gerçektir” uyarısında bulundu. Sektörde çalışan çevre mühendislerinin yeniden sınava alınmasının birçok çevre mühendisinin işsiz kalmasına neden olacağını da belirten ÇMO, bakanlığın mühendislik mimarlık hizmetini yerine getirebilecek kişileri belirleme ve sertifika verme yetkisi bulunmadığını, uygulamanın yasaya aykırı olduğunu vurguladı. ÇMO, şunları kaydetti: “Ülkemizde hiçbir meslek dalının uğramadığı bu hakarete maruz kalan çevre mühendisleri derhal yapılan yanlışlıktan dönülmesini beklemektedir.” ‘B Çamurdan tarıma Çamur çürütme ve kurutma olmak üzere iki kısımdan oluşan tesiste 20 ünite yer alıyor. 30 bin metrekarelik alanda kurulan çamur çürütme ve kurutma tesisi devreye girdiğinde, halen Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi sahasında yapılan çamur depolama işlemi sona erdirilecek ve bu alanlar rehabilite edilecek. Çamurda kokuya neden olan organik bileşikler, biyogaza dönüşeceği için koku sorunu olmayacak. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Büyükşehir Belediyesi, arıtmalardan çıkan günlük 800 ton çamuru kurutarak tarım alanlarında kullanılır hale getirecek tesis kuruyor. Çamur çürütme ve kurutma tesisi devreye girdiğinde, halen Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi sahasında yapılan çamur depolama işlemi sona erdirilecek ve bu alanlar rehabilite edilecek. İşlem sırasında biyogaz üretimi gerçekleştirilecek. Belediyeden verilen bilgiye göre, geçen mayıs ayında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun temelini attığı tesisin yüzde 30’u tamamlandı. İZSU yetkilileri, tesisin kurutma ünitesinin bu yaz başında tamamlanarak çalışmaya başlayacağını bildirdi. Yaklaşık 60 milyon liraya mal olacak tesisin çürütücü biriminin ise gelecek yıl ocak ayında tamamlanması planlanıyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear