25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET kultur@cumhuriyet.com.tr 26 OCAK 2013 CUMARTESİ 14 KÜLTÜR DOĞUMUNUN 111’İNCİ, ÖLÜMÜNÜN 50’İNCİ YILINDA Fazıl Say’dan yeni albüm Avni Arbaş’tan Nâzım portreleri u Nâzım’ın 1961’deki Paris ziyareti sırasında Avni Arbaş’ın yaptığı karakalem portreleri içeren defter 1000 adet ve numaralı olarak basıldı. 2013’ün Nâzım 50., Arbaş’ın da 10. ölüm yıldönümü olması, defterin basımına özel bir anlam kattı. Kültür Servisi Avni Arbaş’ın, Nâzım Hikmet’in 1961’de Paris’i ziyareti sırasında yapmış olduğu karakalem portreleri içeren defteri, Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı’nca tıpkıbasım olarak yayımlandı. Vakıf arşivinde korunan defterin aslı Arbaş tarafından vakfa bağışlanmıştı. 17 Nisan 1961 tarihli defterdeki desenler, daha önce bir dosya içinde sınırlı sayıda basılmış ve tükenmişti. Bu kez, 15 Ocak Nâzım Hikmet’in doğumunun 111., 3 Haziran ise ölümünün 50. yılı olması nedeniyle, içinde bulunduğumuz 2013 yılında yine sınırlı sayıda (1000 adet) ve numaralı olarak basılan “Nâzım Hikmet İstanbul Senfonisi ve Hezarfen Kültür Servisi Piyanist, besteci Fazıl Say’ın 2009’da bestelediği İstanbul Senfonisi bir albüm olarak yayımlandı. Albüm, A.K. Müzik tarafından CD+DVD ve uzunçalar (plak) formatlarında ve ayrıca dijital olarak dinleyiciye sunuluyor. Al bümde yer alan diğer eser ise Hezarfen Ney Konçertosu. Say, dört bölümden oluşan konçertoda Hezarfen Ahmed Çelebi’nin uçmaya karar verdiği sabahtan, Cezayir sürgününe kadar süren kısa yaşamöyküsünü anlatıyor. Albümün CD+DVD formatında ayrıca İstanbul Senfonisi konser görüntü kaydı ile her iki eser hakkında birer belgesel bulunuyor. Burcu Karadağ’ın ney, Hakan Güngör’ün kanun ve Aykut Köselerli’nin kudüm, bendir ve darbuka ile solist olarak yer aldığı İstanbul Senfonisi, Fazıl Say’ın ilk senfonisi olma özelliğini taşıyor. Desenleri”, Nâzım sevdalılarına bir armağan olarak hazırlandı. Özel bir anlam 2013’ün Avni Arbaş’ın ölümünün 10. yılı olması da defterin tıpkıbasımının yayımlanmasına özel bir anlam kazandırdı. Arbaş, Nâzım Hikmet Vakfı’nın kuruluş sürecinde yer almış ve danışma kurulu üyesi olmuştu. Babası bir Kuvayı Milliye subayı olan ve çocukluğu Anadolu’da geçen Arbaş, o yılların da etkisiyle Kuvayı Milliye atlarının resimlerini yapmış; Nâzım Hikmet de bunu 1958’de Çekoslovakya’da yazdığı “Avni’nin Atları” adlı şiirinde dile getirmişti: “Bu atlar Avni’nin atları / Kuvayi Milliye atları / kara yamçı altında ak sağrı dolgun / titrer burun kanatları, / bu atlar Avni’nin atları... // Bana Avni’nin atlarına / binmek nasip olmasa gerek / ama Memet binecek, / gelecek düşmanla topuz topuza! / Gülüm, Kuvayi Milliye atları / gözüm, Kuvayi Milliyet atları, / memleketi satanları bağlasınlar, / kuyruğunuza...” ‘Alnımın Çizgilerindesin Memleketim’ Kültür Servisi Nâzım Hikmet’in doğumunun 111. yıldönümü çerçevesinde “Alnımın Çizgilerindesin Memleketim” adlı Nâzım’ın yolculuk fotoğrafları sergisi açılacak. Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık’ın düzenlediği sergi 30 Ocak28 Şubat tarihlerinde ziyaret edilebilecek. Küratörlüğünü Nâzım Hikmet üzerine çalışmalarıyla tanınan M. Melih Güneş’in üstlendiği sergi, Nâzım Hikmet’in 19511963 yılları arasındaki fotoğraflarını kapsıyor. Sergide Nâzım Hikmet’in yurtdışı ağırlıklı fotoğraflarıyla birlikte, Türkiye dışında basılan bazı kitapları, plakları, ses bantları, M. Melih Güneş’in hazırladığı “Bir Yitik Miras Nâzım Hikmet” başlıklı bir video çalışması ve bazı fotoğrafların orijinalleri de yer alıyor. Sergide, ayrıca, Halet Çambel Arşivi’nde korunan ve Nâzım’ın henüz 53 günlük bir bebekken çekildiği bir fotoğrafı da yer alıyor. Serginin amacı ise Nâzım Hikmet’in eserlerini bir katalogda toplamak ve daha sonra kurulabilecek bir Nâzım Hikmet müzesi için kaynak oluşturmak. Hiroşimalı çocuklar Sergi kapsamında düzenlenecek atölyelerde, Hiroşimalı çocukların, Nâzım Hikmet’in ölümünden sonra yaptıkları “turna kuşu” da yapılacak. Bin tane yapıldığında dileğin gerçekleştiğine inanılan, barışın ve silahsızlanmanın simgesi turna kuşu, sergiyi ziyaret eden çocuklar tarafından gerçekleştirilecek. Çocukların kâğıttan yaptığı turna kuşu, yine sergi salonunda bulunan Hacer Sayman’ın tasarımı dilek ağacına asılacak. Bu bin turna kuşu, bir Nâzım Hikmet müzesinin kurulması durumunda ise ağacıyla birlikte bu müzeye armağan edilecek. Eski Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Raik Alnıaçık: Kimin malını kime satıyorlar? u Alnıaçık, “Bir ülkede tiyatro salonları satılıyor, kapatılıyorsa, o ülkenin uygarlığı geriye gidiyor demektir” dedi SELDA GÜNEYSU Muray,’büyük aşkı’ Kahlo ile. 12. !f İstanbul Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali Açılış ‘Kutsal Motorlar’la Yolda ‘Bir Fotoğrafçının Portresi’ Nickolas Muray, kariyerinin 100. yılında Pera Müzesi’ne konuk oluyor Kültür Servisi Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi, portre ve moda fotoğrafçısı Macar asıllı Amerikalı Nickolas Muray’ın 162 yapıtından oluşan sergisine ev sahipliği yapıyor. “Nickolas Muray: Bir Fotoğrafçının Portresi” adlı sergide, Lucky Strike, Coca Cola, General Foods gibi markalara ait ilk renkli reklam kampanyası fotoğrafı ve John Crawford, Marlene Dietrich, Douglas Fairbanks Jr., Greta Garbo, Jean Harlow, Marilyn Monroe, Elizabeth Taylor, Claude Monet ve Frida Kahlo’nun da aralarında bulunduğu dönemin efsanevi yıldızlarının portreleri yer alıyor. Sergide, çalkantılı aşk yaşamıyla da bilinen Muray’ın “büyük aşkı” Frida Kahlo’nun 42 fotoğrafı yer alıyor. Film ve fotoğraf müzesi George Eastman House ve Nickolas Muray Fotoğraf Arşivleri işbirliğiyle Muray’ın kariyerinin 100. yılında hazırlanan ve retrospektif bir düzenle ele alınan serginin küratörü ise Salomon Grimberg. Pera Müzesi, ayrıca, Ürdün Ulusal Güzel Sanatlar Galerisi’nden seçilen, Akdeniz kıyısındaki Arap ülkelerinden farklı kuşaklardaki 44 sanatçının 52 yapıtının yer aldığı “Çöl ve Deniz Arasında: Ürdün Ulusal Güzel Sanatlar Galerisi’nden Bir Seçki” sergisine de ev sahipliği yapıyor. Her iki sergi de 21 Nisan’a kadar izlenebilecek. (Müze her cuma günü 18.0022.00 saatleri arasında ücretsiz gezilebiliyor.) Kültür Servisi Yenilikçi ve ses getiren filmleriyle kendi takipçilerini yaratan, 12. !f İstanbul Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali’nin programı önceki gün yapılan basın toplantısıyla açıklandı. Arjantin’den Brezilya’ya, Danimarka’dan Fransa’ya, dünyanın dört bir yanından 84 filmin gösterileceği !f İstanbul, 1424 Şubat arasında İstanbul’da, 28 Şubat’ta Ankara ve İzmir’de konaklayacak. !f İstanbul açılışını 13 Şubat’ta yılın en çok beklenen filmlerinden Leos Carax’ın “Kutsal Motorlar”la yapacak. Carax, Berlin’de Alfred Bauer Ödülü’nü kazanan “Tabu”nun yönetmeni Miguel Gomes, “Motosiklet Günlükleri” filmlerinin yanı sıra festivalde de gösterilecek “Yolda”nın senaristi Jose Rivera, “Nobody Walks”la festivale katılan genç bağımsız yönetmen Ry Russo Young filmlerin gösterimleri için İstanbul’a geliyor. !f İstanbul’un en çok ilgi gören bölümlerinden “Hit Filmler” bu yıl “Galalar” adını alıyor. Galalar bölümünde yılın en çok beklenen filmleri arasında Reha Erdem’in “Jîn”, Wal ter Salles’in beat kuşağının öncüsü Jack Kerouac’ın aynı adlı kült romanından uyarladığı “Yolda”, Michael Winterbottom’ın “Hergün” de yer alıyor. Festivalde, kült olmaya aday fantastikleri ve gerilimleri bir araya getiren “Karanlık & Köşeli”, hayata yön veren dürtülerden beslenen, sıra dışı ve dönüştürücü filmlerin gösterileceği “Sev&Değiştir”, festivalin klasikleşen bölümü “Gökkuşağı”, müziğin tüm yansımalarını bir araya toplayan “!f Müzik” ve Türkiye sinemasının son bir yılının mercek altına alındığı ve alternatif sesleri bir araya getiren “Ev” bölümlerindeki filmler de dikkat çekiyor. Festivalin uluslararası yarışması “Keş!f”te 9 film jürinin önüne çıkacak ve yılın en ilham verici yönetmeni aranacak. !f İstanbul’un Sundance Enstitüsü’yle ortaklaşa yürüttüğü Sundance Lab’e seçilen senaryoların destekleneceği !f İstanbul’daki gösterimler bu yıl Cinemaximum sinemalarında gerçekleşecek. Geçen yıl olduğu gibi festivalin önemli duraklarından SALT Beyoğlu, Açık Sinema, ücretsiz etkinliklere ev sahipliği yapacak. Festival kapsamında gelenekselleşen !f partileri de festivalcilerin katılımını bekliyor. ANKARA Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), Türk Kızılayı, THY ve Atatürk Orman Çiftliği’nin (AOÇ) iştiraki olan Emek İnşaat AŞ’nin Devlet Tiyatroları’nın (DT) kullanımında bulunan Akün ve Şinasi sahnelerinin satışı için ihaleye çıkmasıRaik Alnıaçık na bir tepki de eski DT Genel Müdürü Prof. Raik Alnıaçık’tan geldi. Şinasi Sahnesi’nin 1986’da, kendi genel müdürlüğü döneminde DT bünyesine kazandırıldığını kaydeden Alnıaçık, “Bir ülkenin tiyatrosu ne kadar fazlaysa o ülke o kadar uygar demektir. Anlamıyorum, kimin malını kime satıyorlar? Gerçi bu ülkede aydınları, generalleri hapse atıyorlar; iki sahne satmışlar çok mu?” dedi. Ankara’da tarihi öneme sahip iki tiyatro sahnesi Akün ve Şinasi’nin satışa çıkarılmasıyla ilgili olarak Cumhuriyet’e açıklama yapan Alnıaçık, 198688 yılları arasında DT Genel Müdürü olarak görev yaptığını belirterek “Şinasi Sahnesi çok önemli bir sahnedir. DT olarak o sahnenin her tuğlasında, her karesinde bin bir emeğimiz var. Her iki sahnenin bulunduğu alan da Ankara’nın en gözde yeri. Böyle bir şey düşünülebilir mi? Gerçi bu ülkede generalleri, aydınları hapse atıyorlar; iki sahneyi satmışlar. ERA Mimarlık 40 yaşında Bir vizyonun peşinde 40 yıl Kültür Servisi Ertun Hızıroğlu’nun kurucusu olduğu ERA Mimarlık 40. yılını bir sergiyle kutluyor. “Bir Vizyonun Peşinde: ERA Mimarlık’ın 40 Yılı” sergisi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Tophanei Amire Tek Kubbe Salonu’nda 31 Ocak tarihine kadar gezilebilecek. Sergide, araların da, Shenyang Starmall Plaza, inşaat aşamasındaki Ayazağa Kültür Merkezi, Garanti Bankası Teknoloji Kampusu gibi ERA Mimarlık’ın bugüne kadar gerçekleştirdiği projeler ve Türkiye mimarlık ortamının değişimi yansıtılıyor. Serginin küratörlüğünü Hülya Ertaş ve Kuyaş Örs, tasarım yönetimi ve proje koordinasyonunu Emre Çıkınoğlu, sergileme tasarımını ise Akın Nalça üstleniyor. Pınar Selek unutulmadı Basın toplantısında, önceki gün hakkında müebbet hapis cezası kararı verilen Pınar Selek’le ilgili festival yönetmenlerinden Serra Ciliv şunları söyledi: “Pınar Selek bugüne kadar yazdığı ve anlattığı hikâyelerle hepimizin kalbini yumuşatabilmiş birisi. Ve biz, bir film festivali olarak yapılabilecek en önemli şeyin insanların hikâyelerini dinleyebilmek ve anlayabilmek olduğuna inanıyoruz. Pınar’ın yanındayız.”
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear