Catalog

16 EYLÜL 2012 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER İplerin kopma noktasına geldiği Irak ile ilişkilerin düzeltilmesi için çaba harcanıyor 5 katilleri “ulusalcı oldu”, daha düne dek Başbakan Erdoğan’ın peşinde dolaşıp yüz bulamadıkları için. Üstelik köşe yazarı... Ciğeri beş para etmez bir aşağılık, tüm rezilliğini, kepazeliğini “ben Atatürkçüyüm” diyerek örtmeye çalışırken, ona köşe verenler şöyle bir düşünsün, “Biz ne yapıyoruz, bu adam kim, yoksa bir istihbarat elemanı mı” diye, uzun uzun... Böyle bir Türkiye’de yaşıyoruz dostlar... Eski faşolarla birlikte hem solculuk hem de ulusalcılık yapanlara sözüm. Onlar kendilerini bilirler! Bu gerçekleri açığa çıkardıkça saldırırlar insana... Gün gelir anlayıp başlarını duvara vururlar: “Biz ne yaptık yahu, adam istihbarat elemanıymış!” Günler, haftalar, aylar, yıllar geçip gidiyor... Neredeyse 100 yaşına girecek olan Kenan Evren sözde yargılanıyor Tahsin Şahinkaya’yla... Bu bir kandırmaca! Savcı Doğan Öz’ü kim öldürttü? Kontrgerilla... Emir komuta zinciri... Ya Abdi İpekçi’yi, Çetin Emeç’i, Uğur Mumcu’yu, Musa Anter’i? Aynı zincirin halkalarında bulunanlar... Hrant Dink’i de onlar öldürttü, Necip Hablemitoğlu’nu da... ??? Bir kuş olsam, bir bulut, bir sevda... Dağların yamacında, gökle buluşan mavi bir deniz. 100 yaşındaki Berfo Ana ve Kenan Evren... Berfo Ana oğlunu arıyor 32 yıldan beri... Erdal Eren yaşasaydı kaç yaşında olacaktı, hiç düşündünüz mü? Hiç düşündünüz mü Oktay Rifat’ın şu dizeleri neyi çağrıştırır onun adını hiç mi hiç duymayıp “Kim o?” deyip soranlara: “Sayısız gitmiştiniz ne yazık Evvel zaman içinde gibiydiniz Uzandım yerden usulca aldım gökyüzünü Siz atmıştınız” Şiirin adı “Evvel Zaman İçinde”... Ben de şimdiki zamanın içindeyim... Bir bulut olsam, bir kuş, bir sevda... Beni biraz olsun anlıyor musunuz? Türkiye formül arıyor BAHADIR SELİM DİLEK Evvel Zaman İçinde... Dağların yamacında, mavi deniz gökle buluşurken, bir kuş olsam, bir bulut, bir sevda... Düşler kursam! Çocuklara masallar anlatsam, yaşama ve mutluluğa dair. Silahlar bir sussa, aydınlık sarsa her yanımızı. O mavi deniz, gök, dağların doruğunda olanlar konuşsa! Siyasetçiler akan kan üzerinden siyaset yapmasa, “kana kan intikam” duyguları yükselmese, sabah sabah kapılar çalınmasa, “evladınız şehit düştü, ne mutlu size” demese kimse, ciğerinizi yakmasa... Kıvılcımlara, bir kaynaşmaya dönmese hayat, düşmanlıklar bitse şafak sökmeden... Gün ağarsa! Pırıl pırıl bir güne gülümseyerek baksa insanlar. Bir çocuk yüreğinin ağır ağır atışını dinlediğimiz günler gelse, yıldızlar şarkılar söylese bize. Ah bir sevsek, sevilsek... Eylül yağmurlarında ıslansak. Hüzünlerimiz çoğalmasa, sevinçleri örtsek üstümüze bir çarşaf gibi. Emeğin örgütlü gücünü yaratabilsek! Nedense utanmıyoruz bu ölümlerden, akan kandan... Terörün ne olduğunu bilmiyoruz, Türk’üyle, Kürt’üyle hep birlikte bir güç olup el ele tutuşup haykırmıyoruz: “Terör bir insanlık suçudur!” Yaşamın bir yerine düşmeli yolumuz... Dönüp bakmalıyız geriye, o güzelim gülüşleri yakalamalıyız. Aşkın heyecanını, sevginin yağmurunu düşünmeliyiz. ??? O delikanlıların, genç kızların, binlerce ananın, babanın acısının hesabını sormalıyız. 100 yaşına mum değil kandil diken o zorbadan... 12 Eylül’ü unutturdular masallar anlatarak... Kahramanmaraş’ı, Sivas’ı, Balgat’ı, Bahçelievler’i, İzmir İnciraltı Öğrenci Yurtları katliamını... Eskinin faşoları, eli kanlı ANKARA Son dönemde iplerin neredeyse kopma noktasına geldiği Türkiye Irak ilişkilerinin “tamir edilmesi” için formül aranıyor. Dışişleri Bakanı Ahmet Davtuoğlu’nun Kerkük’e yaptığı ziyaretin ardından gerilen ilişkiler sonrasında Bağdat’tan gelen olumlu mesajlar Ankara’yı harekete geçirdi. İlişkilerin yeniden eski iyi haline gelmesi için Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu Iraklı mevkidaşını “siyasi istişarelerde bulunmak” üzere Türkiye’ye davet etti. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgilere göre, bir süredir Türkiye ile Irak arasında gergin olan ilişkilerin daha fazla gerginleşmemesi konusunda mesaj alışverişi başladı. Bunun üzerine önce Irak Dışişleri Bakanlığı Türkiye’nin Bağdat Büyükelçisi Yu ? Dışişleri Bakanı Ahmet Davtuoğlu’nun Kerkük’e yaptığı ziyaretin ardından gerilen ilişkiler sonrasında Bağdat’tan gelen olumlu mesajlar Ankara’yı harekete geçirdi. Müsteşar Feridun Sinirlioğlu Iraklı mevkidaşını “siyasi istişarelerde bulunmak” üzere Türkiye’ye davet etti. nus Demirer’i davet ederek başta Davutoğlu’nun Kerkük ziyareti olmak üzere iki ülke arasındaki sorunlar konusunda değerlendirme yaptı ve Türkiye’yle ilişkilerin düzeltilmesini istediklerini mesajını verdi. Bunun üzerine Müsteşar Sinirlioğlu Irak’ın Ankara Büyükelçisi Abdul Amir Kamil Tabikh’i Dışişleri Bakanlığı’na davet ederek bir görüşme yaptı. Diplomatik kaynakların verdiği bilgiye göre görüşmede Sinirlioğlu, “Biz Türkiye ile Irak ilişkilerinin eski iyi günlerine dönmesini istiyoruz. Sizin de bu niyetinizin ve arzunuzun olduğunu biliyoruz” görüşünü iletti ve iki ülke arasındaki sorunları görüşmek üzere siyasi istişare mekanizması çerçevesinde Iraklı mevkidaşını Türkiye’ye davet etti. Dışişleri Bakanlığı bu görüşmenin kamuoyu ile paylaşılmaması kararını aldı, ancak Iraklılar Türk büyükelçisi ile yaptığı görüşmeyi kamuoyu ile paylaşınca Türkiye de açıklama yaparak gelişmeyi paylaşmak durumunda kaldı. Görüşmeyi değerlendiren diplomatik kaynaklar, Türkiye’nin “pozitif gündem” çerçevesinde ilişkilere yaklaştığını temasların da bu çerçevede yapılacağını dile getirdiler. Irak Dışişleri Bakanlığı’nın bu daveti kabul edip etmediği, etmesi durumunda görüşmelerin ne zaman yapılacağı ise henüz netlik kazanmadı. İki ülke ilişkileri, Başbakan Nuri el Maliki’nin Türkiye’yi Irak’ın içişlerine karışmakla suçlaması nedeniyle gerilmiş, Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun Kerkük ziyareti ile bu gerginlik üst noktaya tırmanmıştı. Son olarak Türkiye’de bulunan Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık el Haşimi hakkında idam kararının verilmesi ve Haşimi’nin iade edilmeyeceğinin açıklanması ile birlikte sıkıntı daha da artmıştı. Ardından da Irak, ülkede bundan sonra iş yapacak Türk işadamları için yaptırım uygulama kararı almıştı. Irak Ticaret Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, Türk şirketlerinin ruhsatlarının “düzenleme ve denetim yapılması için ikinci bir emre kadar durdurduğu” belirtilmişti. MHP’li Öztürk ARINÇ’TAN TÜSİAD’A TEPKİ ‘Zaten artık herkes yatıyor’ ? Yeni anayasada ev kadınlarına sosyal güvence tartışılırken MHP’li Öztürk “Zaten artık kimse çalışmıyor. Kadına da maaş bağlanırsa gerisini siz düşünün” dedi. AYŞE SAYIN ‘28 Şubat’ın hesabını versinler’ BURSA (AA) Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “TÜSİAD gerçekten bir halkın temsilcisi olduğunu ifade ediyorsa 28 Şubat’taki kötü rolünün hesabını herkesin verdiği gibi vermeli” dedi. AKP Osmangazi İlçe Danışma Meclisi Toplantısı’na katılan Arınç şu anda mücadele ettikleri tek olumsuzluğun terör olduğunu vurguladı. Arınç, “Örgüt son deminde, son çırpınışlarını yaşıyor. Gönderdiği eşkıya ölmek için geliyor. Onlar eşkıya, biz eşkıya değiliz, devletiz. Devlet terörle mücadelesini hukuk çerçevesinde yapar” diye konuştu. CHP Genel Başkanı Kemal Klılıçdaroğlu’nun, Afyonkarahisar’daki patlamayla ilgili sözlerine de değinen Arınç, “Ana muhalefet partisi lideri nasıl olur da bu kadar sorumsuzca laflar sarf edebilir?” dedi. Arınç, TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner’in demokrasilerde halkın sessiz kalmayacağı şeklindeki açıklamalarına ilişkin ise şunları söyledi: “Hanımefendi buyuruyorlar ki; Afyon’un, Uludere’nin gerçeğini öğrenmek istiyoruz. Bunlarda öğrenmediğimiz bir şey kaldı mı? Meşru hükümetleri devirebilmek için 5’li çetenin içinde yer alanlar bugün halk adına konuşmaya nasıl cüret edebiliyorlar.” Bosna’ya ‘AB’ mesajı Bosna’ya resmi ziyarette bulunan Başbakan Tayyip Erdoğan, “Bir Avrupa ülkesi olan Bosna Hersek’in hâlâ AB’ye davet edilmemesi üzücüdür. Ama size şu müjdeyi verebilirim. İnanıyorum ki Bosna Hersek, Türkiye’den önce AB’ye girer” dedi. Erdoğan ve Bosna Hersek Bakanlar Kurulu Başkanı Vyekoslav Bevanda, parlamento binasında yaptıkları görüşmenin ardından açıklamalarda bulundu. Bosna’nın NATO’ya üye olması yönünde mesaj veren Erdoğan, AB’ye üyelik temennisinde de bulundu. Erdoğan daha sonra Bosna Hersek Üçlü Devlet Başkanları Konseyi Başkanı Bakır İzzetbegoviç ile Bosna Hersek’in ilk cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç’in mezarını ziyaret etti. Eşi Emine Erdoğan’ın da eşlik ettiği ziyarette Erdoğan İzzetbegoviç’in mezarına çiçek bıraktı. Erdoğan daha sonra eşi ile şehitliği gezdi. Bosna Üniversitesi’nde de bir konuşma yapan Erdoğan’ın temaslarında Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, bakanlar Ahmet Davutoğlu, Zafer Çağlayan, Taner Yıldız, AKP TBMM Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş ve AKP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik de yer aldı. (Fotoğraf: AA: KAYHAN ÖZER) ANKARA TBMM Anayasa Uzlaşma Alt Komisyonu’nda “Ev kadınına sosyal güvence”, kadının “eve mahkum edilerek, sosyal yaşamdan dışlanması” endişesine takılınca, formül üst komisyona bırakıldı. TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu içinde “ekonomik ve sosyal haklar” bölümüyle ilgili oluşturulan alt komisyon “Sosyal güvenlik hakkı” ve “Çevre hakkı” maddelerinin yazımını BDP ve CHP’nin bazı itirazlarının “üst komisyona” bırakılması koşuluyla tamamladı. BDP, ev kadınlarının en “ağır işçiler” olduğuna dikkat çekip “sosyal güvence” sağlanmasını önerdi. erkes kahvede’ MHP’li komisyon üyesi Oktay Öztürk ise, AKP’nin en önemli “seçim silahı” olan “kömür, makarma, bulgur” gibi “ayni yardım” dağıtımlarına dikkat çekerek “Zaten Türkiye’de artık kimse çalışmıyor, herkes yatıyor. AKP 100 lira çocuk yardımı, 50 lira okul yardımı diye para dağıtıyor, alıyor bulguru pirinci, kadın evde oturuyor, adam kahvede oturuyor. İçtiği çayın parasını da verilen paradan karşılıyor. Şimdi ev kadınına da maaş bağlanırsa, gerisini siz düşünün” sözleriyle buna karşı çıktı. Öztürk’ün bu uyarısı komisyonda, “kadına sosyal güvence, kadının tamamen eve kapatılması” endişesi yarattı. CHP’li komisyon üyesi Süheyl Batum, “300500 lira maaş alan kadın, ‘ne diye çalışayım, evde otururum’ diyebilir, kocası da otur evde diyebilir” dedi. ‘H C MY B C MY B