23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 14 AĞUSTOS 2012 SALI 6 HABERLER Meclis Başkanı genel kurul için çağrı yaptı. AKP’li Hüseyin Çelik’in sözleri tepki çekti Kaç Mehmet ölürse toplanır BDP’DEN TEPKİ: KABUL EDİLEMEZ ? Demirtaş’tan komisyon önerisi DİYARBAKIR/ANKARA (Cumhuriyet) CHP ‘li Hüseyin Aygün’ün terör örgütü PKK tarafından kaçırılmasına yaptıkları yazılı açıklamayla sert tepki gösteren BDP eşbaşkanları Selahattin Demirtaş ve Gültan Kışanak, Aygün’ün kaçırılmasını kabul edilemez bulduklarını, zaman geçirilmeksizin derhal serbest bırakılmasını beklediklerini bildirdi. Demirtaş ve Kışanak, Aygün’ün serbest bırakılması için her türlü desteği vermeye hazır olduklarını ifade etti. Açıklamalarında şu ifadeleri kullandı: “Her şeyden önce böylesi bir eylemi kabul edilemez buluyor, tasvip etmediğimizi belirtiyoruz. Sayın Aygün’ün zaman geçirilmeksizin derhal serbest bırakılmasını bekliyoruz. Yaşanan olaydan dolayı Sayın Aygün’ün ailesi başta olmak üzere Cumhuriyet Halk Partisi’ne geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Meclis’teki milletvekillerinin tamamının dahi alıkonulmasının insani açıdan hükümetin umurunda olmadığının farkındayız. Nitekim dünden bu yana hükümet partisinden yapılan açıklamaları ibretle izlemekteyiz. Alıkonulan kaymakam, asker, polis için umursamaz, gayri ciddi, gayri insani tutum takınan hükümetin, Sayın Aygün için de aynı ciddiyetsizlikle hareket edeceğinden kuşkumuz yoktur. En nihayetinde hükümetin siyasi açıdan yıpranmaması her şeyden ve herkesten daha önemli ve değerlidir.” ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP’li Hüseyin Aygün’ün terör örgütü tarafından kaçırılmasının ardından CHP’nin daha önce “artan terör olayları ve Suriye’deki gelişmeleri” görüşmek için yaptığı çağrı üzerine TBMM bugün saat 15.00’te toplanacak. AKP ve MHP görüşmeye katılmama tavrını kaçırma eyleminin ardından da sürdürürken genel kurul öncesinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bugün saat 13.30’da yapılacak olağanüstü grup toplantısında önemli mesajlar verecek. AKP ve MHP katılmama tavrı nedeniyle TBMM Genel Kurulu, toplantı yeter sayısına ulaşılamadığı için açılıp kapanacak. CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce yaptığı açıklamada, AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in “Birkaç Mehmet şehit oldu diye TBMM toplanmaz” ile Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Böyle şeyleri bekliyorduk” yönündeki ifadelerine tepki gösterdi. Erdoğan ve Çelik’i şehitlerden özür dilemeye davet ettiklerini belirten İnce, şöyle devam etti: “Soruyoruz; kaç Mehmet ölürse Meclis’i toplarsınız? Şehide ‘kelle’ diyen Başbakan’ın yar dımcısı Çelik, ‘PKK bomba patlattı diye, bir yeri bastı diye, birkaç Mehmet’i şehit etti diye Meclis toplanmaz’ demiş. Habur’da teröriste karşılama töreni düzenleyip devleti teröristin ayağına gönderenlerin, özel temsilcilerini Oslo’da PKK’lilerle görüştürenlerin, Erbil’de, ABD’de teröre çare arayanların Meclis’ten kaçmak için bu sözünü sarf etmeleri, şehitlerimize hangi kafa yapısıyla baktıklarının en açık göstergesidir.” Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, konuya ilişkin “Bu konu Bakanlar Kurulu gündemine gelmedi ama Sayın Çelik’le görüştüm. Hüseyin Bey’in konuşmasının tamamını aldığınız zaman böyle yanlış bir anlam çıkarmak mümkün değildir” dedi. CNN Türk’te soruları yanıtlayan Çelik de söz konusu açıklamasıyla ilgili şöyle konuştu: “Bir Mehmetçiğin hayatını kaybetmesi bizi kahreder. Biz herkese açık çağrıda bulunduk. Sorunu çözecek öneriniz varsa dinlemeye hazırız. Bugün bir olay oldu, Meclis’i topla. Meclis’in toplanacağı gün bellidir.” VURAL: CHP GERİ ALSIN MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da kaçırma olayının hangi amaca hizmet edeceğinin iyi idrak edilmesi ve bu konuda TBMM iradesinin terör örgütü tarafından ipotek altına alınmayacağının gösterilmesi gerektiğini kaydetti. Vural, CHP’nin kaçırma eylemi karşısında dik durup toplantı çağrısını geri alarak bir tepkiyi ortaya koyması gerektiğini ifade etti. AKP’li Çelik’e de tepki gösteren Vural, “Birkaç Mehmet için TBMM toplanamazmış, kıllarına zarar gelse bu Meclis toplanmasını bilir. Haddini bileceksin” dedi. MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman da AKP’li Çelik’in ifadelerinin gaftan öte densizlik ve izansızlık olduğunu belirtti. 2013 İlkbaharına Doğru! CHP Milletvekili Hüseyin Aygün kaçırılıyor! Ergenekon davalarının başarılı tetikçi gazeteciliğinden AKP milletvekilliğine rütbelenen birisi, derin memnuniyetini dile getiriyor! Hüseyin Çelik, AKP propaganda şefi, birkaç Mehmet öldü diye Meclis’i toplayamayız diyor! Ve Başbakan, Kılıçdaroğlu’nu PKK ve BDP ile işbirliği ile suçluyor! Bu nasıl iş! Türkiye parça parça. Vallahi toplayabilene aşkolsun! Giderek imkânsız günlere dörtnala koşuyoruz! ??? Yanı başımız alev alev. İktidar ateşe benzin dökmekle uğraşıyor. Suriye’de 5 bölgeye TSK’yi sokacak, sözde güvenli tampon bölge yaratmak için. İktidar mümkün olduğu kadar çok Suriyelinin savaştan kaçarak Türkiye’ye sığınmasını sağlayacak politikalar izliyor. Ne kadar çok Suriyeli gelirse Ankara’nın da doğrudan müdahalesi için o kadar meşru bir zemin oluşacağı düşüncesiyle! RTE Davutoğlu’nu anlayın: Suriye konusunda zararın bini bir para! 2 milyar dolarlık ticaret sıfırlandı! Üstüne üstlük, savaşın dumanları sardı ortalığı.. İtibar desen yerlerde! İran gündemde! Bu nedenle iktidar mümkünse hemen Esad yıkılsın istiyor, ABD’yi zorluyor; olaya bakın ki Vaşington ise Ankara’ya dizginliyor! Seçimler var, zamana ihtiyaç var! Suriye’de Esad’a karşı El Kaideli kirli bir muhalefet oluştu! İran’da da “Suriye’nin Dostları” toplantısı düzenlendi ve büyük bir katılım oldu! Şam’ın arkasında güçlü bir dünya var! Ankara, savaşçı gazetecilere bu iş oldu havasını basarken, kendi hayalini satıyor! ??? Bu kirli muhalefete verdikleri her türlü destekle Şam’ı yıkamazlarsa, ikinci gündem maddesi sıkıştırıyor: İran ve atom üretimi! Sıkışan öncelikle İsrail tabii ki: İran kesinlikle atom bombasına sahip olmamalı! İran ile İsrail arasında bu konuda yeraltında büyük bir savaş sürüyor! İsrail en iyi bilgisayar kırıcılarını İran’ın nükleer programı üzerinde çalıştırıyor! Geçen yıl Batı’nın “uzmanları”, İran iki yıla kalmaz atom silahını üretebilir, diyordu! Bunun bir yılı gitti! Gerçeğin ne olduğunu hiç bilemeyiz tabii, İran açıklamadıkça! Bir bakmışsınız, ilk nükleer denemesini yaptı! Unutmayın, Başbakan iki yıl önceye kadar, İran’ın atom silahı üretimine doğrudan karşı çıkmıyor, Ortadoğu tüm atom silahlarından arınmalı diyordu, tabii İsrail’i kastederek... Bugün acaba Başbakan ne düşünüyor? İran’daki program gerçekten hızla gelişiyorsa.. eğer Esad da 2013’e iktidar olarak girerse.. 2013’ün Ortadoğu için felaketin felaketi geçme olasılığı giderek güçleniyor demektir! İktidar, Suriye ve Sünni mezhep politikası gibi minicik bir açıdan bakıyor olaya... Oysa fotoğraf büyük. 2013 ilkbaharı, kıyametin kopabileceği bir yıl olabilir! ABDİsrailBatı, bir vuruşta Suriye’de Esad’ı, İran’ı ve Kürdistan kuruluşunu halledebilir! Bunun hangi ve nasıl bir senaryo ile gerçekleşebileceğini düşünmeyin siz! Burada Türkiye okkanın altındadır! İktidar hele! Kördüğüm, Gordiyon, İskender’in kılıcı! Koltuk ve iktidar hesaplarının yapıldığı 2014’ler, 2015’ler görülebilir mi? ??? Başbakan rejimiyönetimini sıkılaştırıyor: Daha büyük yetki, daha çok otorite ve tekleşen rejim! İşi gücü: Kahrolsun gazeteciler, köşe yazarları, CHP, Aleviler ve kendilerini desteklemeyen herkes! Evet, soru açıkta duruyor: Bu iktidar ile iktidara karşı olanlar (muhalefet) arasında ortak ne var veya ortak ne kaldı? Türkiye’den geriye ne kaldı, kalıyor, kalacak? Ve aynı zamanda da iktidardan?! Arınç’tan savunma PKK’nin 11 ay önce kaçırdığı Nadir Özgen’in ailesi yetkililere isyan etti ‘Sesimizi duyan yok’ OZAN YAYMAN ‘Meclis bir heyet oluşturmalı’ Demirtaş, Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada da CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün serbest bırakılması için BDP’nin tek başına girişimde bulunmasının bir sonuç sağlamayacağını belirterek Meclis’te partiler arası bir komisyon oluşturulması ve ortak bir çalışma yürütülmesini önerdi. Hükümetin, Aygün’ün kaçırılması sonrası tavırlarını “utanç verici” bulduklarını belirten Demirtaş, hükümetin Meclis’in olağanüstü toplanmasını engellemesinin de Kürt sorununun konuşulmasını önleme, karartma çabalarından kaynaklandığını söyledi. İZMİR PKK’nin CHP’li Hüseyin Aygün’ü kaçırmasının ardından, gözler terör örgütü tarafından kaçırılan diğer yurttaşlara çevrildi. Bu kişiler arasında yer alan polis memuru Nadir Özgen’den 11 aydır hâlâ haber alınamıyor. 29 yaşındaki polis memuru, 2011 yılının Eylül ayında Van’da kaçırıldı. Olayın meydana geldiği ilk günlerde, Roj TV’den, ailesine ve devlete seslenen Özgen’den bir daha haber alınamadı. Polisin Söke Bağarası’nda yaşayan anne ve babasının endişeli bekleyişi sürüyor. Oğullarından hiçbir haber alamadıklarını söylene Nadir Özgen’in babası Hidayet Özgen, oğullarının kaçırılması ardından bir kez Aydın Valisi’nin kendilerine bilgi verdiğini, onun dışında İlçe Emniyet Müdürü’nün sürekli kendilerini arayarak hal hatır sorduğunu belirterek “Başka da kimse kapımızı çalmıyor. Oğlumuzla ilgili hiçbir bilgi vermiyorlar. Söylesinler oğlumun nerede olduğunu, gidip ben alıp geleceğim” diyor. Polis memuru Nadir Özgen’in anne ve babası, yetkililere ‘Bir şey yapın’ çağrısı yaptı. PKK’LİLERCE KAÇIRILAN ASKERLER REŞAT ÇAN VE HADİ GİZLİ’NİN AİLELERİ: BARIŞ OLSUN Ne arayan var ne soran Hidayet Özgen, oğlu gibi kaçırılan başka gençler olduğuna dikkat çekerek “O çocukların aileleriyle de görüşüyoruz. Bazen Başbakanlık önüne gidelim, acımızı haykıralım belki sesimizi duyarlar diyoruz. Ama sonra, korumaların bizi yaka paça oradan uzaklaştıracaklarını düşünüyoruz ve yerimizde oturuyoruz” diyor. Baba, her telefon çalışında oğullarından bir haber geldiği hissine kapıldıklarını söyleyerek “Ama neredeyse 1 yıl oldu ne arayan var, ne soran ne de oğlumuz ortada. Biz artık ömrümüzün sonuna geldik. Tek bir isteğimiz var oğlumuzun sağ olup olmadığını öğrenmek ve onu yanımızda görmek” dedi. Baba Özgen, “Bütün televizyonlar kaçırılan milletvekilini anlatıyor. Ama benim oğlumdan söz eden yok. Benim oğlum milletvekilinden daha mı az değerli? Biz 11 aydır hiçbir yere sesimizi duyuramıyoruz. Bizim yerimizde sabır taşı olsa çatlardı” dedi. Yüreğimiz yetmiyor artık DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Terör örgütü PKK tarafından 6 Ağustos’ta DiyarbakırBingöl karayolunda kaçırılan üç askerden er Reşat Çeçan’ın annesi Fatma Çeçan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’a seslenerek “Uludere gibi yapmasın. Bir şeyler yapsın. Bu kirli savaşı durdurun. Ben oğlumu sağ salim bayrama kadar istiyorum” dedi. Baba Cemal Çeçan ise “Barıştan başka hiçbir talebimiz yoktur. Yüreğimiz yetmiyor artık” dedi. Er Hadi Gizli’nin annesi Şiha Gizli de “Eğer bir çözüm üretemeyeceklerse bana bir yol göstersinler ben gidip oğlumu getireceğim” dedi. Kaçırılan askerlerden Çeçan ve Gizli’nin aileleri önceki gün MazlumDer Urfa Şubesi’ne başvurarak yardım talebinde bulundu. Resmi makamların kendilerine bilgi vermediğini ifade eden anne Fatma Çeçan, “Bu kutsal günlerde gençlerin kanı akmasın. Asker anaları da gerilla anaları da ağlamasın. Anne aynı anne, yürek aynı yürek. Bu kirli savaşı durdurun” diye konuştu. Oğlu için çok korktuğunu ifade eden Anne Çeçan, “Rica ediyorum yetkililerden, milletvekillerinden, Cumhurbaşkanı’ndan, Başbakan’dan. Hepsine çağrımdır, bir çözüm bulsunlar. Bu barışı gerçekleştirsinler” diye seslendi. TAYYAR VE TÜRKOĞLU AKP’li vekillerden çirkin yorum Yurt Haberleri Servisi AKP Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar ve Dörtyol’daki teşhis skandalıyla gündeme gelen AKP Hatay Milletvekili Hacı Bayram Türkoğlu’nun Hüseyin Aygün’ün terör örgütü PKK tarafından kaçırılmasıyla ilgili Twitter’da yazdıkları büyük tepki topladı. Tayyar’ın, “PKK, CHP’li Aygün’ü misafir etmiş. Muhabbetiniz bol olsun, olsun da millet bu numarayı yemez”, Türkoğlu’nun da “PKK, Aygün yerine Kemal Kılıçdaroğlu’nu kaçırmalıydı” sözleri tepkilere yol açtı. Gelen yoğun tepkliler üzerine Türkoğlu, o Twitter hesabının kendisine ait olmadığını öne sürerek iddiaları Tayyar yalanladı. Tayyar, “Foça’da 6 bin kişi kan kuyruğuna girerken bir milletvekilinin kaçırılması karşısında herkes maça kilitleniyorsa bundan çıkarılacak dersler vardır. Çünkü toplum, PKK sanıklarının hamiliğine soyunan Aygün’ün kaçırılmasını bir BDP’linin kaçırılmaTürkoğlu sı gibi algıladı. Yani inandırıcı bulmadı” ifadelerini kullandı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, Tayyar’ın yorumlarına yönelik değerlendirmesinin sorulması üzerine “Twitter çıktı mertlik bozuldu. Twitter’dan iki satır yazacağına mert olan çıkar ortada söyler bunu, alır cevabını. Paraşütle milletvekili olanların kamuoyu duyarlılıklarını nasıl sömürdükleri ortada. Sayın Tayyar herhalde Ergenekon avukatlığından başka şimdi de komplo teorileri uzmanlığına soyundu. Kendi ayıbıyla baş başa bırakıyoruz” yanıtını verdi. ‘Başbakan Türkiye’ye baksın’ Bir oğlunun yaklaşık 15 yıl önce PKK’nin dağ kadrosuna katıldığını ifade eden baba Cemal Çeçan ise “Bu kan artık akmasın, yeter. Her iki taraf da bizim evladımızdır. Barıştan başka hiçbir talebimiz yoktur. Acımız bu olaylar ile daha da arttı. Başbakan Erdoğan başka ülkelerin işlerine karışacağına kendi ülkesindeki sorunlarla ilgilensin. Yüreğimiz yetmiyor artık. Yaramız bir değil, iki oldu. Barış olsun tüm gençlerimiz dağdan insin” diye konuştu. CHP’nin raporuna göre terör örgütü son 20 yılda 154, son 1 yılda 146 kişiyi alıkoydu KAÇIRILMA ALMAN BASININDA PKK kaçırmaya hız verdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP’nin PKK’nin kaçırma eylemlerine ilişkin hazırladığı raporda, 12 Haziran 2011 seçimlerinin ardından CHP’li Hüseyin Aygün’le birlikte terör örgütünün 146 kişiyi kaçırdığı, 26’sının akıbeti hakkında bilgi bulunmadığına dikkat çekildi. CHP’nin “PKK Tarafından Kaçırılan Vatandaşlar” adlı raporunda, çoğunluğu son 1 yıl içinde kaçırılanlar olmak üzere çok sayıda kamu görevlisi ve vatandaşın hâlâ örgüt tarafından alıkonulduğu ve akıbetlerinin bilinmediğine dikkat çekildi. Kaçırılanların büyük bir bölümünün terör örgütüne eleman temini amacıyla çeşitli vaatlerle kandırılarak ya da tehditle ailelerinden koparılan küçük yaşta çocuklardan oluştuğu vurgulanan raporda, özellikle 12 Haziran 2011 seçimlerinden sonra PKK tarafından kaçırılanların sayısında artış kaydedildiği ifade edildi. Raporda, “Örgüt serbest bırakmadıkça kaçırı ‘Soruna yeni bir boyut kazandırdı’ SÜHEYLA KAPLAN 26 kişiden haber yok ‘Mert olan çıkar ortada söyler’ Raporda, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde kaçırılan 121 kişiden 60’ının son 3 aylık dönemde kaçırıldığı ifade edildi. Kaçırılan kişilerden 90’ının örgüt tarafından serbest bırakıldığı, üçünün kaçarak kurtulduğu, ikisinin de ölü olarak bulunduğu belirtilen raporda, “Örgüt tarafından alıkonulan 26 kişinin akıbetlerinden (yaşayıp yaşamadıkları, nerede tutulduklarından) ise haber alınamamaktadır” denildi. Raporda, bölgede kaçırılanlar hakkında şu bilgilere yer verildi. “Bölgede kaçırılan 121 kişiden 45’i kamu görevlisi, 27’si işçi, 19’u köylü, 10’u sürücü, altısı çocuk, beşi teknisyen, üçü işadamı, ikisi AKP ilçe başkanı, ikisi kimliği bilinmeyen vatandaş ve biri İngiliz turist. Akıbeti bilinmeyen 26 kişinin (altısı asker, biri polis, biri kaymakam adayı olmak üzere) sekizi kamu görevlisi, altısı sürücü, ikisi işçi, beşi çocuk, ikisi kimliği bilinmeyen vatandaş, biri köylü, biri AKP ilçe başkanı, biri işadamından oluşuyor.” lanlar kurtarılamamaktadır” denildi. Raporda, son 1 yıllık dönemde asker, polis, korucu, işçi, öğretmen, kaymakam adayı, siyasetçi olmak üzere her kesimden 145 kişinin kaçırıldığı, 26 kişinin ise akıbetlerinden haber alınamadığı ifade edildi. CHP’li Aygün ile birlikte bu sayı 146’ya çıkarken PKK’nin 19902010 yıl ları arasında 154 kişiyi kaçırmasının olayın ulaştığı boyutlarını gösterdiğine dikkat çekildi Raporda, 11 Kasım 2011’de Kartepe deniz otobüsünün içindeki 24 yolcu ve mürettebatla kaçırılması hariç, kaçırma eylemlerinin Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde gerçekleştiği ifade edildi. HAMBURG CHP’li Hüseyin Aygün’ün PKK tarafından kaçırılması Alman basınında geniş yankı buldu. Haftalık yayımlanan “Der Spiegel” dergisinin internet sitesinde “Kürt militanları milletvekili kaçırdı” başlığıyla yer alan haberde, kaçırma olayı ile Türkiye’deki Kürt sorunun yeni bir boyut kazandığına değinildi. “Kaçırma hükümetin bölgede düzenlediği operasyona duyulan bir kin olabilir” ara başlığıyla verilen haberde Aygün’ün de Kürt kökenli olduğuna dikkat çekildi. Yeşiller Partisi Federal Milletvekili Memet Kılıç, “AKP hükümetinin son yıllarda izlediği yanlış politikalar da bu gerilimin tırmanmasına neden olmuştur” dedi. Kılıç, “Uludere olayının hiçbir istifa olmaksızın hafife alınması, KCK operasyonları gibi torba davalar ile AKP’nin hoşuna gitmeyen tüm Kürtleri terörist ilan edilmesi, hükümetin etnik ve mezhep ayrımcılığı körüklemesi de bu tırmanmalara neden olmuştur” dedi. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear