25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
C İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ORHAN ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni: İBRAHİM YILDIZ Yazıişleri Müdürleri: Güray Öz (Sorumlu) Murat Ataş Miyase İlknur (Ek Yayınlar) Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara İstihbarat: Cengiz Yıldırım Ekonomi: Hasan Eriş Dış Haberler: Özgür Ulusoy Kültür: Celâl Üster Spor: Arif Kızılyalın Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), İbrahim Yıldız (Başkan Yardımcısı), Cüneyt Arcayürek, Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, Emre Kongar, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsilcisi: Utku Çakırözer Ahmet Rasim Sok. No: 14 Çankaya 06550 Ankara Tel: (0312) 4423050 Faks: (0312) 4423010 ? İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık, H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: (0232) 4411220, Faks: (0232) 4418745 ? Antalya Temsilcisi: Ahmet Oruçoğlu Cumhuriyet Meydanı Yıldız Ap. B Blok No: 80/5 Tel: (0242) 2480057 Faks: (0242) 2430509 ? Mali İşler: Bülent Yener ? Satış: Tunca Çinkaya ? Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden ? Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Körükçü Tel: (0212) 251 98 74 75 /251 98 81 82 Faks: (0212)251 98 68 Rezervasyon: (0212) 343 72 74 Faks: 212 343 72 53 İmsak: 4.02 Güneş: 5.50 Öğle: 13.18 İkindi: 17.11 Akşam: 20.33 Yatsı: 22.11 Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt İstanbul Dağıtım: YAYSAT Doğan Medya Tesisleri Hoşdere 34850 Esenyurt İstanbul 29 TEMMUZ 2012 İnadına Heykel! Heykel sempozyumlarını severim. Heykel sanatçılarının, ister ağaç, ister taş ne olursa olsun, ellerindeki ham malzemeyi yontmalarını, malzemeyle birebir mücadele etmelerini, kimi zaman malzemenin suyuna gidip, yollarını değiştirmelerini, kimi zaman inatla malzemeye hâkim olmaya çalışmalarını izlerken, insanlığın büyük macerasını izler gibi olurum. Sonra heykeller ağır ağır kendini belli etmeye başlar, işin en keyifli zamanı gelmiştir: “Sanatçı acaba ne söylemeye çalışıyor?” Artık sizin de sadece seyirci olmanız bitmiş, işin içine balıklama dalma zamanınız gelmiştir. Hayal gücünüz, bilgileriniz, anılarınız devreye girer ve her heykel bir şiir, bir hikâye, bir su olur… Ertuğrul Başkan, İzmit’e bağlı, şimdi belediye olmaktan çıkarılan Değirmendere’nin bana göre hâlâ efsane belediye başkanıdır, o da heykelleri sever. Onun yönetiminde Değirmendere yıllarca onlarca heykel sanatçısını ağırladı. Önceleri heykele yabancı olan Değirmendereliler, “Acaba bunlar ne yapıyor?” diye pek bir yadırgadılar ama bir iki derken, çınarlı meydanı süsleyen heykelleriyle övünmeye başladılar. Bu arada ayakkabı boyacısı Bilal heykele başladı, beş lise öğrencisi de akademi imtihanlarını kazanıp, heykeltıraş olmaya doğru yola çıktılar. Benim heykel tutkumu çok iyi bilen, hem belediye başkanım hem de can dostum Ertuğrul “Seni alıyoruz ve Ankara’ya gidiyoruz, Çankaya Belediyesi’nin bu yıl ikincisini düzenlediği Uluslararası Heykel Sempozyumu’nun kapanışı var” dediğinde, hemen çantamı topladım, hop allahaısmarladık. Çok çöl gördüm, çöl sıcağını iyi bilirim. Ankara cuma günü çöl olmuştu ama kimin umurunda, doğru Kızılay’daki sempozyum alanına, doğru heykellere, tam altı heykel kırmızı kurdelelere sarılmış, az sonra hayata katılmayı bekliyor. İşte muhteşem bir an, heykeller sana neler fısıldıyor, hangi hikâyeleri anlatıyorlar?.. İlk Yunanlı sanatçı Yorgus Kaltsidis’nin kendi çevresinde dönen kürelerinin önüne gidiyorum. Kürelerden yere yakın olanın üstünde eller var, ben heykele bakarken, yanıma, heykel sanatçısı Nusret Suman’ın kızı (bu yıl sempozyum Ankara’daki ünlü Hitit Güneşi heykelini yapan bu değerli sanatçımıza adanmış) Sema Suman Dehmer geliyor. Gözleri ışıl ışıl, “Sabahleyin çok erken fotoğraf çekmek için buradaydım” diyor; “Sokakları temizleyen kadın işçiler, gelip bu heykelin önünde durdular ve küredeki ellere kendi elleri uyacak mı diye küreye çocukça bir heyecanla dokundular.Yorgos dokunulacak bir heykel yapmak istemişti, oldu işte”... Gözucuyla heykele bakıyorum, çevresi kalabalık ama kimse küreye dokunmuyor, belli ki çekiniyorlar, hadi başla Işıl! O da ne, az ilerde bir Anzak heykeli tüm haşmetiyle meydana bakıyor. Uruguaylı Christian Rey, meydana ülkesinde esen rüzgârlardan serin bir esinti getirmiş. Heykel kendisine bakan çocuklara Anzak masalları anlatıyor, Latin Amerika’nın acılı sömürge tarihinden dem vuruyor ve en çok çocuklarla arkadaşlık etmeye çalışıyor, çünkü İspanyollar Latin Amerika’yı sömürgeleri yaparken, oraların ahalisi birer çocuk saflığındaydılar ve savaşmayı hiç bilmezlerdi. “Leylâ’dan gelme faslındayım, mevlayı bulma yollarında...” Heykelin adı Leylâ, Sivaslı Deniz Gül çok hüzünlü bir kadın heykeli yapmış, ikinci adı Leylâ olan heykel sanatçısı bu ülkenin ve dünya kadınlarının acılı tarihini Leylâ’nın narin omuzlarına yüklemiş. Amerikalı sanatçı Carole Turner bana göre tam bir anarşist! Demir parmaklıklar yapmış ve buralara mutlu(!) aileler yerleştirmiş, ne kadar da Türkiyeli bir heykel bu. “Evli, çocuklu ve mutlu(!)” çal kardeşim, çal bu şarkıyı… Dalgalar arasında ilerleyen narin mi narin bir tekne... İnsanlık sanki bir yerlere kaçıyor, bir tufan mı oldu yoksa bir nükleer patlama mı, ama tekne çok zor durumda, sakin bir liman arıyor ya da ben sakin bir liman arıyorum. Bilinmez ki... Nehri Soylu’nun teknesi bu. Evet, meydana bir melek düşmüş, pek bir mutsuz. Gökhan Bakır’ın meleği bu. Belli ki uçamıyor, büzülüp kalmış… Meydandaki heykelleri yeni hikâyelerle baş başa bırakıp, güzel bir sofraya oturuyoruz, yanımda heykel ustası Mehmet Aksoy telefonda Erzincanlı gencecik bir kızla konuşuyor; kızımız heykel öğrencisi, Mehmet Aksoy’un sesini duyduğu için sevincinden ağlıyor. Of ne güzel, müzelerinde 42 uygarlığın en güzel heykellerinin bulunduğu bu ülkede de heykel artık dokunulabilen bir güzellik oluyor, Kars’ta heykel yıkanlara inat! Bu arada Mehmet Aksoy’la hemen oracıkta bir proje geliştiriyoruz, proje ne mi, yerim kalmadı, salıya. Katliamı psikiyatrına çizerek anlatmış BD’nin Denver kentinde “Batman” serisinin son filminin ilk gösterimini (20 Temmuz) basan James Holmes’in (24), 12 kişinin ölümüne, 58 kişinin yaralanmasına yol açtığı katliamın çizimlerini içeren defteri psikiyatrına gönderdiği ortaya çıktı. Colorado Üniversitesi’nde görev yapan psikiyatr Dr. Lynne Fenton’ın, Holmes’i saldırıdan bir hafta önce muayene ettiği belirtildi. ABD basınının Fenton’a ulaşma çabaları ise sonuçsuz kaldı. Colorado Üniversitesi’nin Aurora’da bulunan Anschutz Tıp Kampusu’nda öğrenci akıl sağlığı hizmetleri direktörü olan Fenton’ın 2009 yılından bu yana bu görevde olduğu belirtildi. A Yapay diş kökü üretildi İstanbul Haber Servisi Türkiye’de implant (yapay diş kökü) üretimine başlandı. İstanbul Üniversitesi (İÜ) Diş Hekimliği Fakültesi Diş ve Çene Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Katiboğlu tarafından tasarlanan ve “implant KA” ismiyle Türkiye’de üretimine başlanan implant (yapay diş kökü), eylül ayından itibaren piyasaya sunulacak. Prof. Dr. Bülent Katiboğlu tarafından tasarlanan ve Mode Medical tarafından üretilen “İmplant KA” Gayrettepe Point Otel’de düzenlenen toplantıda, Amerika’dan gelen diş hekimlerine tanıtıldı. Roma dönemine ait olduğu düşünülen lahit bulundu Definecilerin YOZGAT (AA) Yozgat’ta 3 kişinin define aramak için açtıkları 20 metrelik tünelde metan gazı nedeniyle mahsur kalıp, jandarmadan yardım istediği höyükte, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca kazı çalışması başlatıldı. Sorgun ilçesine bağlı Bahadın beldesindeki Zeynel Höyüğü’nde İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü gözetiminde başlatılan kazılarda, Roma dönemine ait olduğu tahmin edilen lahit bulundu. Lahit içinde vazo, çanak, altın yap höyüğünde kazı rak, saç iğnesi, boncuk, kupa ayağı, ayna, diş ve iskelete ulaşıldı. Yozgat Etnografya Müzesi Müdürü Hasan Şenyurt, “Lahit içerisinde vazo, çanak, seramik, saça takıldığını sandığımız altın yaprak ve tel, saç iğnesi, boncuk, kupa ayağı, ayna, diş ve insan iskeleti bulduk. Bulguların milattan önce 30 yıllarına ait olduğunu sanıyoruz. Kazılarda para bulabilirsek, eserlerin ait olduğu dönem daha da netleşir” dedi. FUTBOLDA MISIR’I 10 YENDİK İşitme engellilerde dünya şampiyonuyuz TÜRKİYE: 1 MISIR: 0 STAT: Ostim (Ankara) HAKEMLER: Bülent Yıldırım (7), Cem Satman (7), Erdinç Sezertam (7) TÜRKİYE: Ersin (8), Melih (7), Orhan (8), Selahattin (8), Hakan Erol (9), Yusuf (8), Soner (8) (dk. 82 Ömer Faruk), Mehmet (7), Hüseyin (8), Yavuzhan (8), Tolga (7) MISIR: Saber (7), Mohamed Abouelela (5) (dk. 30 Mohamed Ahmed 5), Tarek (6), Amrou (6), Hatem (6), Mahmoud (7), Shawkat (6) (dk. 43 Omar 7), Mostafa (7), Mohamed Abdelhay (6), Mohamed Helal (6), Hossam (6) GOLLER: Dk. 5 Hakan Erol ANKARA Dünya İşitme Engelliler Futbol Şampiyonası final maçında Türkiye, Mısır’ı 10 yenerek şampiyon oldu. Ay Yıldızlılar, karşılaşma sonrası büyük coşku yaşadı. Maçı Ankara Valisi Alaaddin Yüksel ve AKP Milletvekili Hakan Şükür de izledi. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear