Catalog

27 MAYIS 2012 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Bayram Oteli’nde ölen gazetecilerin avukatı, sorumluluğu bulunan diğer yetkililerin de açıklanmasını istedi 3 oluşan bir grup denizcinin uzaylılara karşı savaşını anlatan bir aksiyon filmi. Bizim tarihimiz açısından da simgesel önemi var: Filmde kullanılan savaş gemisi, İkinci Dünya Savaşı’nın bitiminden sonra, Türkiye’nin Batı ittifakına katılmasını ve ABD ile olan yakınlaşmasını simgeleyen Missouri zırhlısı. 5 Nisan 1946 tarihinde, Büyükelçi Münir Ertegün’ün cenazesini Türkiye’ye getirmişti. Dönem Sovyet isteklerine karşı Türkiye’nin direndiği ve Batı’dan destek beklediği bir dönemdi ve bu ziyaret yeni kurulan dünyada Türkiye’nin yerini belirlemesi bakımından çok önemliydi. Film aslında tam bir propaganda: Genç ve gazi deniz kuvvetleri mensuplarının uzaylılara karşı kahramanlıklarını anlatıyor. Filmden sonra düşündüm: Onlar deniz kuvvetleri mensuplarını nasıl yüceltiyor, biz kendimizinkilere nasıl davranıyoruz! ??? Dün Yalçın Doğan, Hürriyet’te ilginç bir yazı yazdı: Yazının “ABD Büyükelçisi’ne yanlış bilgi” başlığı taşıyan bölümü şöyle: “Kendinden emin. ABD’nin Ankara Büyükelçisi Ricciardone sakin bir sesle edindiği bilgiyi aktarıyor: ‘Tutuklu milletvekillerinin yakında serbest bırakılacağını tahmin ediyorum, iktidar bize söz verdi’. Ricciardone geçenlerde CHP’lilerle sohbet ediyor. Konu bir ara tutuklu milletvekillerine geliyor. Ricciardone tutuklu milletvekillerinin serbest bırakılması için AKP’nin gerekli yasal girişimleri yapacağından hemen hiç kuşku duymuyor. Demek, Amerika bu yönde bastırıyor ancak, aradan geçen zamanda sular tersine akıyor. İktidar verdiği sözü tutmuyor, beklentiler boşa çıkıyor.” ??? Uludere faciasına, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in Hava Kuvvetleri’ni sorumlu tutan ve ölenlere ilişkin suçlayıcı sözlerine, bu sözlerin tepkilerine hiç girmeyeyim; bu olay başlı başına ayrı bir yazı konusu… Elbette davalardaki usul ve savunma hakkı tartışmaları ve delillerin sahihliği konuları da öyle. ??? Karışık günler yaşıyoruz… Olaylar karışık… Düşünceler karışık… Duygular karışık… Allah herkese akıl fikir, içeridekilere ve yakınlarına da sabırlar versin! Not: Bugün Ataşehir’de Birinci Kitap Günleri Şenliği’nde, Palladium’da 1416 arası kitap imzalayacağım. Öz ailesinin mutlu günü Gazetemiz Yazıişleri Müdürü Güray Öz’ün oğlu Sinan Öz, hayatını Cansu Karadağ (Öz) ile birleştirdi. Ankara Hilton Oteli’ndeki nikâh törenine Öz ve Karadağ ailelerinin yanı sıra, çiftin arkadaşları ve Cumhuriyet çalışanları katıldı. Çankaya Belediye Başkan Yardımcısı Buğra Gökçe’nin kıydığı nikâhta genç çiftin şahitliklerini gazetemiz yazarı Bekir Coşkun ile Özge Altun, Sema Karamanoğlu ve Tülin Gezeker yaptı. Coşkun genç çifte evlenme cüzdanlarını, “En az ömür boyu mutluluklar dilerim. Üç çocuk, beş çocuk... Bunları geçin! Bakabileceğiniz, sevebileceğiniz kadar, çağdaş, medeni, ülkesini, vatanını, bayrağını seven çocuklar yetiştirmenizi dilerim” temennisiyle verdi. Çifte ömür boyu mutluluklar diliyoruz. Bilirkişi ’ eksik biliyor Otel sahibi ile sınırlanmasın nin yargılanmaması anlamına gelebilecek her türlü yaklaşımın adaletsizlikle malul olduğunu düşünüyoruz. Özellikle bilirkişi raporunda da işaret ettiği gibi sadece bu soruşturmayı Van Bayram Oteli’nin sahibi ile sınırlı tutmanın toplumdaki adalet duygusunu sarsacağını ve adil bir yargılama olmayacağını düşünüyoruz” dedi. Henüz iddianamenin bile hazırlanmadığını anımsatan Ocak, şunları söyledi: “Bugüne kadar herhangi bir kişinin ifadesine de başvurulmuş değil, bir tutuklama da yok. Bizim derdimiz bu iddianamenin hak ettiği biçimde hazırlanarak, sadece ihalenin otel müdürlerine çıkarılması değil, kamu görevlilerinin de yerine getirmedikleri yükümlülüklerinden dolayı o soruşturmada şüpheli sıfatıyla yer almasını istiyoruz.” Sinem Emir ise “Otelin mühürlenmemesi, kilitlenmemesinde, gerekli denetimi yapmayan tedbiri almayan kamu kurum ve kuruluşları, Valilik ve Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), bunun asli muhatabıdır.” ‘ Silivri Üzerine Dağınık Notlar Sonunda bu da oldu: Savunma hakkı konusundaki tartışmalarda Silivri’deki mahkemeyle İstanbul Barosu karşı karşıya geldi; baro yönetim kuruluna soruşturma açıldı. ??? Silivri’nin arkasında kim var sorusuna zaman zaman çeşitli komplo teorileriyle yanıt aranıyor. Bir ara Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt arasında olduğu öne sürülen “Dolmabahçe mutabakatı” konuşuluyordu. Bu buluşmada neler olduğunu iki taraf da bir sır olarak saklıyor. Dolayısıyla gerçeği bilmek olanaklı değil. Bir başka komplo teorisi, bütün operasyonların arkasında Gülen Cemaati’nin olduğu biçiminde yaygınlaşmıştı. (Son günlerde Fenerbahçe operasyonu dolayısıyla bu iddia yeniden tazelendi.) Sonradan bir gün, cemaate yakın bütün çevrelerden bu operasyonların arkasında ABD’nin olduğuna ilişkin bir yorum dalgası geldi. Bir pazartesi günü bütün gazete ve televizyonlarda başlayan bu yorum dalgası bir süre sonra hızını kaybetti… ABD’li yetkililer Türkiye’nin içişlerine karışmadıklarını belirttiler. Oldukça eski ama çok kullanılan bir komplo teorisi de Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki NATO’cu subayların, Avrasyacı subayları tasfiye ettiği biçiminde formüle edildi. Elbette bu komplo teorilerinin hangisinin doğru ya da yanlış olduğunu, ya da içlerinde bazı gerçekleri barındırıp barındırmadıklarını kestirmek çok olanaklı değil. Herkes kendi meşrebine göre bazılarını benimsiyor… Ama hukuk trajedileri, günleri, ayları, yılları aşan tutukluluk süreleri devam ediyor! ??? Hep merak etmişimdir: Bugün geçmişin hesabını soranlar, gelecekte de bugünün hesabının sorulacağını hiç düşünmezler mi? ??? Sinemalarda “Battleship” (Savaş Gemisi) adlı bir film oynuyor. Hem gençlerden hem de gazilerden İstanbul Haber Servisi Van’da meydana gelen ikinci depremde DHA Van Bürosu muhabiri Sebahattin Yılmaz ile DHA Diyarbakır Bürosu muhabiri Cem Emir’in de aralarında olduğu 25 kişinin yaşamını yitirdiği Bayram Oteli’yle ilgili bilirkişi raporu ortaya çıktı. Yılmaz ile Emir’in avukatları ve yakınları bilirkişi raporunda tek sorumlunun Bayram Oteli sahibi olarak gösterildiğine dikkat çekerek 7.2’lik birinci depremden sonra otelin hasar tespitini yapmayıp, mühürlemeyen Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ve valilik yetkililerinden hesap sorulmasını istedi. Cem Emir ve Selahattin Yılmaz ile Erol Özer’ın avukatları Alp Tekin Ocak, Erbay Yücak ile Nermin Kaplan ve Cem’in kardeşi Sinem Emir ile babası Mehmet Emir, 7 ay önce yaşanan Van depremi faciası ile ilgili İstanbul Tabip Odası’nda bir basın toplantısı düzenledi. Avukat Erbay Yücak soruşturmanın yalnızca Bayram Oteli sahibi ile sınırlı kalması ihtimali gördüklerini belirterek, “Raporun altında, ‘hasar tespiti yapmayan ilgili birimlerdir’ diyor, ama hasar tespiti yapmayan birimleri yazmıyor. Bunu savcılık tespit edecek diyor. Savcıların bilirkişi raporunu yorumlamasında, konuyu otel sahibi ile sınırlayan eğilim gördük” diye konuştu. Toplantıda konuşan Alp Tekin Ocak da bilirkişi raporunda hasar tespit çalışmasının yapılmadığının belirtildiğini ifade ederek “Birinci derecede sorumlu olan kamu kurum ve görevlileri ‘Dostoyevski evlenmeseydi İstanbul’a gelecekti’ ? Haber Merkezi Rus Edebiyatı Buluşmaları’nın 2.’sini gerçekleştiren Türk Rus Kültür Vakfı, buluşmayı bu kez Dostoyevski’ye ithaf etti. Vakıf Başkanı Prof. İgor Volgin, “İkinci eşi evlenme teklifini kabul etmeseydi, Dostoyevski ya kumarbazlığa devam edecekti ya da İstanbul’a gelecekti” dedi. Piyanist Prof. Yuriy Rozum ise etkinlikte bir konser verdi. Öğrenci çırak elini makineye kaptırdı ? İstanbul Haber Servisi Sultangazi 50. Yıl Mahallesi B Caddesi’nde bulunan bir kebapçıda çalışan 50. Yıl İlköğretim Okulu 8. sınıf öğrencisi 14 yaşındaki Burak Çavdar, elini kıyma makinesine kaptırdı. Burak Çavdar’ın elinin bileğinden kesildiği ve işyeri hakkında davacı olacağı öğrenildi. Üstünden minibüs geçti, umursanmadı ? İstanbul Haber Servisi Beyoğlu’nda trafik ışıklarında kâğıt mendil satan kadının yanındaki çocuklarından biri, yeşil ışığın yanmasıyla hareket eden minibüsün altında kaldı. Geçtiğimiz salı yaşanan olayın güvenlik kamerası kayıtlarında annenin çığlıklarına rağmen arkadan gelen araçların sürücülerinin yollarına devam etmesi dikkat çekiyor. Küçük çocuk, kazayı ufak sıyrıklarla atlatırken, minibüsün şoförü ifadesinin ardından serbest bırakıldı. C MY B C MY B