25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
27 MAYIS 2012 PAZAR CUMHURİYET SAYFA dishab@cumhuriyet.com.tr DIŞ HABERLER 13 külarizmin hakkını verelim, sonra postsekülarizmi düşünürüz!’ diyorum. Postsekülarizm (Alman düşünür) Jürgen Habermas’la özdeşleştiriliyor. Fransa’da belki bir anlamı olabilir ama ABD ve dünyanın çoğu yerinde postsekülarizmden söz etmek saçmalıktır!” Cohen daha henüz siyasi sekülarizmi keşfetmeyen İslam ülkelerinde “postsekülarizmden” söz etmenin ayrıca “yeni bir oryantalizm” türü olduğunu da söylüyor. Hula’da katliam iddiası Dış Haberler Servisi Suriye’de Annan planı çerçevesinde geçen ay ilan edilen ateşkese karşın silahlar susmazken muhalefetin yoğun olduğu Humus’tan önceki gün ve dün sivilleri hedef alan kanlı saldırılara ilişkin haberler geldi. Humus ve çevresinde cuma namazı sonrasında düzenlenen protestoların ardından çatışmalar çıktığı belirtilirken muhalifler Hula kasabasında güvenlik güçlerinin ateşinde aralarında çok sayıda çocuğun da olduğu en az 90 kişinin öldüğünü savundu. 200 kişinin de yaralandığını duyuran muhalif Suriye Genel Devrim Konseyi, ordu güçlerinin protestolar üzerine bölgeyi bombaladığını, ardından evlere baskın yaptığını, çok sayıda sivili infaz ettiğini ileri sürdü. Yerel aktivist Ebu Ubeyde, Hula’da önceki gece ordu operasyonlarında elleri bağlı 50 çocuğun öldürüldüğünü iddia etti. Suriye resmi ajansı SANA ölümlerden silahlı terör gruplarını sorumlu tutarken, çatışmalarda her iki taraftan kayıpların olduğunu belirtti. Ayrıca haberde ? Suriye’de şiddet sürüyor. Humus’un Hula kasabası ve diğer bölgelerinde ordu ve muhalif güçler arasında çatışmalar yaşandı. Muhalefet ordu ateşinde aralarında çocukların da olduğu en az 90 kişinin yaşamını yitirdiğini savunurken resmi SANA ajansı saldırılardan El Kaide bağlantılı terör gruplarını sorumlu tuttu. SANA, (REUTERS) Humus yakınlarında iki ailenin silahlı gruplarca katledildiğini duyurdu. lemci heyetinin hareket ettiği açıklandı. Muhalif Suriye İnsan Hakları İzleme Örgütü, BM’ye bir an önce harekete geçme çağrısı yaptı. Fransa Hula’daki katliamı kınadıkları açıklaması yaparken Dışişleri Bakanı Laurent Fabius “Suriye’nin Dostları” grubunun toplanması yönünde girişim başlatacağını bildirdi. Saldırıyı kınayan Dışişleri Bakanlığı, Suriye yönetiminin insanlığa karşı suç işlediğini belirtti. Bakanlıktan yapılan açıklamada “Bir ülkenin resmi güvenlik güçlerinin kendi şehirlerini topa tutması o ülkedeki hükümetin yönetme meşruiyetini tamamen kaybettiğinin en somut kanıtıdır” denildi. Dışişleri, BM Gözlem Misyonu’na, Hula’daki durumu yerinde inceleme aydınlatma çağrısında bulundu. BM Genel Sekreteri Ban Kimun, Annan planının uygulanması konusunda sadece “küçük bir ilerleme” kaydedildiğini bildirdi. BM Güvenlik Konseyi’ne sunduğu raporunda Ban, yabancı ülkelere rejimi ve muhalifleri silahlandırmama çağrısında bulundu. Postsekülarizm Safsatası “Örgütlü dinler artık büyük iş ve ticaret (big business!) demek” diyor Jean Cohen ve ekliyor: “Ellerinde dev holdingler var. Mülk alıp satıyorlar, binalar dikiyor, kalabalık kadrolar çalıştırıyor; hastane, okul, üniversitelere uzanan imparatorluklar kuruyorlar. Sonra ‘din özgürlüklerini’ ileri sürerek, devletin bunları denetlenmesine karşı çıkıyorlar. Din devlet ilişkilerinin düzenlenmesinde yeni kriterlere ihtiyaç var. Demokrasiden söz ediyorsak, özgürlüklerin kıstası cemaat değil ‘birey’ olmalı. Ölçü ‘birey’ olduğu zaman, ‘din özgürlüklerinin’ yanında bireyin tüm diğer özgürlüklerini göz önüne almak zorundayız. Aksi halde ‘din özgürlükleri’ bir iktidar stratejisi için kullanılıyor ve istismar ediliyor. Bu sebeple ben ‘din özgürlüklerinden’ çok ‘bireysel vicdan özgürlüğünü’ kıstas almayı yeğliyorum. Bireysel hakların korunması dini özgürlükler kapsamında olduğu denli siyasi seküler devletin korunması için de gerekli. Devlet ve din arasındaki sınırlar; birey hakları üzerinden korunmalıdır.” Siyaset bilimci Jean Cohen, Türk kamuoyunun aşina olduğu ünlü anayasa uzmanı Andrew Arato’nun eşi. Cohen ve Arato’nun “Sivil Toplum ve Siyaset Kuramı/ Civil Society and Political Theory” isimli birlikte yazdıkları bir de kitabı var. Bilgi Üniversitesi’nin “İstanbul Seminerlerinde” söz alan ünlü akademisyenler arasında yer alan Jean Cohen, ABD örneğinden hareketle dindevlet ilişkilerini masaya yatırdı. Cohen’in en ilgi çekici katkısı bu bağlamda “din özgürlükleri” ile “bireysel vicdan özgürlüğünün” hep aynı yönde gelişmeyen çelişkilerine dikkat çekmesi oldu. “ABD başta olmak üzere, dünyanın her yerinde dinlerin siyasileştiğine ve sekülarizm için bunun bir tehdit oluşturduğuna” işaret eden Cohen; moda deyim “postsekülarizm” için de kısaca “Rica ederim. Ben almayayım!” dedi. Bu tavrın gerekçesini sorduğumda Cohen sözlerine şöyle açıklık getirdi: “Lugatten çıkarılması gereken talihsiz ve yanıltıcı bir kavram postsekülarizm. Kafa karıştırmaktan başka işe yaramıyor. Bu nedenle hep ben ‘Önce demokrasi ve se nayasal teokrasi olmaz mı?’ “İstanbul Seminerleri” konuşmacıları arasında “oryantalizme” damardan prim verenler de oldu aslında. Yale Üniversitesi’nden tanınmış siyaset kuramcısı Joseph LaPalombara örneğin; “İslam ülkeleri için bir ‘anayasal teokrasi modeli’ düşünülemez mi?” sorusunu attı ortaya: “Vaktiyle Batı’da mutlak monarşilerden anayasal monarşilere geçtiğimizde özgürlüklerin gelişmesi bağlamında, bu bir ilerleme olmuştu. İslam ülkeleri için de aynı şekilde demokratik pratikleri geliştiren bir ‘anayasal teokrasi modeli’ düşünülemez mi?” Bu şiarda bir başka değerlendirmeyi gene “İtalyan oryantalist” Massimo Campanini yaptı… Arap Baharı ülkelerinde İslamcı partilerin önlenemez yükselişinden söz ederken; “Bunun Batı için (demokrasi adına) bir sorun teşkil ettiğini düşünmüyorum” diye konuştu Campanini: “Batı, seküler diktatörlerle geçmişte nasıl iyi geçindiyse, İslamcılarla da çıkarlarına hürmet edildiği sürece iyi geçinecektir!” Arap Baharı konusunda; İslamcıların Arap Baharı gündemlerine ilişkin en çarpıcı sözleri “Arap Demokrasi Vakfı’ndan” Vefa B. H. Ömer söyledi. Bir buçuk yıllık “Yasemin Devrimi” deneyimiyle konuşan Tunuslu Vefa Hanım; “İslamcılar demokrasiyi toplumu dönüştürmek için yalnız kendileri namına istiyor” dedi ve ekledi: “Toplumu daha çok İslamileştirmiyorlar. Tunus önceden de Müslümandı. Ancak Tunus’u Vahabi bir toplum haline dönüştürüyorlar. Sorunlara zamanı geriye çeviren çözümler üretiyorlar. Erkeklere iş alanı açmak ve işşsizliğe çare bulmak için örneğin kadınları eve kapatıyorlar. 1967’de yasaklanan çokeşliliğe cevaz veriyorlar. İlericilerle sekülerlerin seslerini kısmak için ellerinden geleni yapıyor, herkesten çok bağırıyorlar!” Nasıl? Size bir yerlerden tanıdık geldi mi? ‘A Humus’ta El Şamuriyeh köyünde silahlı grupların evleri yaktığı, iki aileyi katlettiği belirtildi. Saldırıda çocukların da yaşamını yitirdiği kaydedildi. Haberde, El Kaide ile bağlantılı silahlı grupların önceki gece ordunun bölgeyi bombardımana tuttuğunu iddia etmek için Humus çevresinde sivilleri katlettikleri, evleri havaya uçurup ateşe verdikleri savunuldu. Gerek muhalif kaynaklar gerekse SANA yaşamını yitiren çocukların görüntülerini yayımladı. Katliam iddialarının ardından bölgeye BM göz Dışişleri’nden kınama El Arabiya televizyonunun önceki günkü haberinde silah yüklü bir Rus gemisinin Suriye’ye doğru yol aldığı ve dün itibarıyla Tartus Limanı’na ulaşmasının beklendiği öne sürüldü. AA’nın haberine göre, Suriye’den Türkiye’ye yasadışı yollarla giriş yaptığı iddia edilen İsviçreli bir gazeteci yakalandı. ‘Silah yüklü Rus gemisi’ Fordo’da yüzde 27 zenginleştirme Dış Haberler Servisi Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu nükleer denetçilerinin, İran’ın Fordo nükleer tesisinde yüzde 27 oranında zenginleştirilmiş uranyum izleri bulduğu bildirildi. Açıklama İran ile 5+1 ülkeleri arasında Bağdat’taki görüşmenin ardından geldi. İran daha önce yüzde 20 zenginleştirilmiş uranyum elde ettiğini açıklamıştı. Tahran’dan dün yapılan açıklamalarda teknik hata sonucu oranın yükselmiş olabileceği savunuldu. Vatikan’da köstebek skandalı Papa’nın giyinmesine eşlik ediyor, randevularını belirliyor, görüşmeMİLANO İtalyan gazeteci Gi lerine katılıyor, öğlen yemeğini anluigi Nuzzi’nin “Sua Santità servis ediyor ve Papa’yla birlikte (Hazretleri)” başlıklı kitabında yemek yiyordu. Gabriele’nin Payayımladığı “Vatikanlepa’nın gece odasını aks” diye anılan bazı özel hazırlamak, yurtiçi belgeler ile Papa XVI. Ratve yurtdışı seyahatzinger’e gönderilen meklerde Papa’ya eşlik tupları dışarıya sızdırdığı etmek gibi görevleri iddiasıyla Papa’nın başsede vardı. kreteri Paolo Gabriele tu2009 yılında “Vatituklandı. 2009’dan bu yakan S.P.A”ya imza na Ratzinger’in başsekreatan Gianluigi Nuzterliğini yürüten Gabriele, zi’nin 2012 basımı Vatikan ailesi içinde Pa Gabriele, Papa’nın “Sua Santità” adlı kipa’nın sağ koluydu. Ailetabı, Vatikan’a ait özel sağ koluydu. (AP) siyle birlikte Vatikan sıbelgeler, Papa’ya yanırları içinde ikamet eden, aynı za zılan mektuplar, Vatikan’daki karmanda Vatikan vatandaşı da olan dinaller ile üst düzey memurlar araGabriele, sabah erken saatlerde sındaki yazışmalara yer verdiği geASLI KAYABAL Gazeteci cinayetlerine protesto Honduras’ta önceki gün binlerce kişi, ülkede gazetecilere yönelik baskı ve şiddetin son bulması çağrısıyla meydanlara çıktı. Son 3 yılda ülke genelinde 20 gazetecinin katledildiği belirtiliyor. (AP) rekçesiyle Vatikan tarafından sert şekilde eleştirildi. Nuzzi kitabında, Papa’nın sekreterlerinden Georg Genswenn’e gönderilen mektuplara, Emanuela Orlandi’nin kaçırılmasıyla ilgili gizli yazışmalara da yer verdi. Gabriele’nin yanı sıra başka köstebeklerin de olacağına vurgu yapan Vatikan yönetimi soruşturmanın çok boyutlu sürdürüldüğünü açıkladı. ‘Ben almayayım!’ ‘Bizi Vahabileştiriyorlar…’ atikan’ın bankasında zorunlu istifa Öte yandan yakın geçmiste kara para akladığı gerekçesiyle hakkında soruşturma başlatılan Vatikan’ın bankası IOR’nin yöneticisi ekonomist Ettore Gotti Tedeschi’nin de görevinden istifa etmek zorunda bırakıldığı ifade edildi. V C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear