25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
24 MAYIS 2012 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 13 de sorumlu tarafından beyan edilmesine engel değildir.” Yine aynı tebliğin “1.3. İndirim” başlıklı bölümünde ise kısmi tevkifata tabi işlemlerde, işlem bedeli üzerinden hesaplanan KDV’nin; Satıcı tarafından beyan edilecek kısmının, takvim yılı aşılmamak şartıyla işleme ait fatura veya benzeri belgenin defterlere kaydedildiği döneme ilişkin olarak verilmesi gereken, Sorumlu sıfatıyla beyan edilen kısmının ise 2 No’lu KDV beyannamesinin verildiği ay içinde verilmesi gereken, 1 No’lu KDV beyannamesinde indirim konusu yapılacağı belirtilmiş. Daha sonra verilen örnekle de bu işlemlerin ne şekilde yaolay bakımından özellikli bir durum söz konusu ol pılacağı açıklanmaya çalışılmış. mayıp, bu işlemlere ilişkin KDV’nin beyan döneÖzetle; mayıs ayında alınan hizmetin faturası mi KDV Kanunu’nun 10’uncu maddesine göre tes ağustos ayında gelirse, KDV tevkifatı mayıs ayına ilişpit edilecektir. kin 2 numaralı KDV ile beyan edilecek ve mayıs ayıBu kapsamda, işleme ait fatura veya benzeri bel na ilişkin 1 numaralı KDV beyannamesi ile indirilege izleyen ay içinde düzenlense dahi sorumlu sıfa cek. Satıcı tarafından tevkif edilmeyen KDV ise matıyla beyan, işlemin vuku bulduğu dönemin beyan sü yıs ayında beyan edilse dahi bu tutarın indirimi ağusresi içinde yapılacaktır. Kısmi tevkifat uygulamasın tos ayında yapılacak. Yani, aynı faturanın KDV’sida satıcının mükellef sıfatıyla 1 No’lu KDV Beyan nin bir kısmı mayıs ayında, bir kısmı ise ağustos evkifatın Yapılacağı Dönem Sorunu namesi ile beyan edeceği kısım da aynı dönemde be ayında indirilebilmekte. Anlaşılıyor ki bu durum, tevkifat yapan bütün işKDV’de vergi, genel anlamda, malın teslimi ve yan edilecektir. Hizmet işlemlerinde, hizmetin ayın sonunda ta letmeler açısından ve hatta gelir idaresi açısından ya hizmetin yapılması ile doğmakta. Malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya mamlanması halinde de fatura izleyen ayda düzen sorun teşkil edecek. Bu tutarların takibinin ve kontbenzeri belge düzenlenmesi halinde de KDV’nin doğ lense dahi bu şekilde işlem yapılacaktır. İşlem be rolünün yapılması başlı başına bir sorun oluştuduğu kabul edilir. KDV beyanı da verginin doğduğu delinin ödenmemesi, işleme ait faturanın süresinde racak. Bu nedenle uygulamanın fatura ile paralel düzenlenmemesi, alıcıya geç gelmesi veya hiç gel gitmesi sağlanmalı. vergilendirme dönemi içinde yapılır. memesi tevkifatın yapılıp yukarıda belirtilen süre içinBu kapsamda bir diğer sorun ise mayıs ayından KDV tevkifatı da fatura ile önce alınan, ancak tevkifat yaparalel yürür. Fatura üzerinde pılmamış işlemlerde ortaya çıtevkifat yapılmakta, faturanın kacak. düzenlendiği vergilendirme Örneğin, şubat ayı içinde alıdöneminde, alıcılar 2 numaralı SSK emeklisiyim ve 76 yaşındayım. Ölen babamın Emeknan bir hizmetin, faturası gelKDV beyannamesi ile yaptıkli Sandığı’ndan aylık bağlandı. Annem de vefat etti. İstiklal Samemiş ve KDV tevkifatı ilgili ları tevkifatı beyan eder ve 1 vaşı gazisi babamın ‘gazi maaşı’nı alma hakkım var mı? Güdönemde yapılmamış ise ve bu numaralı KDV beyannamesi ile ler Korman hizmetin faturası mayıs ayından aynı vergilendirme döneminMilli mücadeleye katılan, kendilerine İstiklal Madalyası ve Sorularınız için sonra gelmişse ve 117 numaralı de indirim konusu olur. ? rilen Türk vatandaşlarına, hayatta bulundukları sürece vata malicozum ismm tebliğ ile tevkifat oranı değişAncak 117 seri numaralı adresini hizmet tertibinden 5750 gösterge rakamı ile her yıl Bütçe mo.org.tr mişse tevkifat ne şekilde yapıne mail atabilirtebliğ ile tevkifat uygulaması ile Kanunu ile tespit edilen memur maaş katsasayısı ile çarpıl siniz. Tüm solacaktır? Bu konuya ilişkin herfatura arasındaki bağlantının masıyla bulunacak miktarda aylık bağlanır. Hak sahibinin ölü rular eposta hangi bir açıklama bulunmakesildiği görülüyor. Anılan tebmü halinde bu aylık, dul eşe yüzde 75 oranında verilir. Dul eş ile tek tek makta. liğin “1.2. Beyan” bölümünde, tekrar evlenirse kesilir. İstiklal Madalyası verilmiş bulunan Türk c e v a p l a Sonuçta; bu konunun açıkkonuya ilişkin olarak aşağıdaki nacaktır. vatandaşlarının çocuklarına gazilik nedeniyle aylık bağlanmaz. lanması ve ebeyan sisteminde açıklamalar var: gerekli düzenlemelerin acilen “Tevkifat kapsamındaki işyapılması gerekiyor. lemlerde vergiyi doğuran Daha önce sizlerle paylaşmıştık. 117 seri numaralı Katma Değer Vergisi Genel Tebliği ile tüm KDV mükelleflerine yeni bir misyon yükleniyor. Artık, Türkiye genelinde sayıları 2 milyon 300 bin kişiye yaklaşan tüm KDV mükellefleri, yapmış oldukları birçok hizmet alımında vergi dairesi gibi çalışacaklar. Aldıkları hizmetlerin KDV’lerini kesecek ve vergi dairesine yatıracaklar. Tebliğ hükmü 1 Mayıs 2012 tarihinden itibaren uygulanmaya başlandı. Ama pek çok sorunla birlikte… Sorun olduğu çok açık. Çünkü 117 numaralı tebliğin Resmi Gazete’de yayımından tam 32 gün sonra bu tebliğde değişiklik yapan 118 numaralı tebliğ yayımlandı. Gelir İdaresi’nin amacı tevkifat yani kesinti uygulamasını tek tebliğ ile düzenlemekti. Nitekim, 117 numaralı tebliğ ile 37 adet genel tebliğin KDV tevkifatına ilişkin bölümleri yürürlükten kaldırılmıştı. Ama tek tebliğin mümkün olmadığı ortaya çıktı. 118 numaralı tebliğ ile ilk yama yapıldı. Daha pek çok sorun var. Bu da demek oluyor ki daha pek çok yama yapılacak. Gelin bu sorunları kısaca ortaya koyalım ve “117”yi anlamaya çalışalım… İzinden Geç Döneni Hangi Tehlike Bekliyor? Yaz aylarının milyonlarca çalışan için en önemli yanlarından biri kuşkusuz izinlerle ilgilidir. Konunun hem işveren hem de işçiyi ilgilendiren “incelikli” tarafı çok. Özellikle izinden geç dönme konusunda yaşanan sıkıntılar dikkat çekiyor. Yasaya göre; yılık ücretli iznini kullanan işçinin izin bitiminde işbaşı yapması gerekiyor. Yıllık ücretli izinden geç dönen işçilerin, kabul edilebilir bir mazereti olmaması veya bunu belgeleyememesi halinde devamsız sayılarak gerekli kanuni işlem yapılabilir. Buna göre; işçinin devamsızlık halinin bir işgünü olması halinde, sadece o günün ücreti ile hafta tatili ücretinin kesilmesi gerekir. Fakat devamsızlık halinin 2 iş günü veya daha fazla olması halinde 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II(g) bendi uyarınca, olayın öğrenildiği tarihten sonra 6 işgünü içinde işçinin, tazminatsız olarak iş sözleşmesi sona erdirilebilir. Görüleceği üzere izin konusu son derece hayati bir konu. Özellikle tazminatsız işten çıkarılmamak için yıllık izinden süresinde dönmek, hem işveren hem de işçi açısından dikkat edilecek en önemli nokta. Vergide Tebliğ ve Yama Zorunluluğu!.. (I) Bir Masal Gibi... Uzun, uykusuz ve ölesiye yorgun günlerdi... Kısacık bir zaman dilimine üç ayrı ülke, beş ayrı şehir sığdırıp, üzerine yurtiçinde soluk soluğa yetiştiğim dört kenti eklerseniz, yukarıdaki sözcüklerin içeriğini daha iyi kavrayabilirsiniz sanırım... Ama bir masal gibiydi!.. Maraton Fransa ile başladı.. Rhone bölgesi Atatürkçü Düşünce Derneği’nin (ADD) davetlisi olarak Macon kentinde düzenlenen konferansta konu, hemen her gittiğim yerdeki başlıkla aynıydı: “Türkiye Nereye Gidiyor?” Uzun yıllardır Fransa’da yaşayan ancak Türkiye ile ilişkilerini bir an dahi kesintiye uğratmayan, yürekleri ülkeleri için çarpan Türkler, büyük bir kaygı ve endişeyle gidişatı izliyorlardı. Üstelik ülkede olan biteni, karşıdevrimin rejimi dönüştürmeye yönelik faaliyetlerini içerde yaşayanlardan çok daha iyi görüyor, duyumsuyorlardı... Sordukları sorular, ortaya koydukları çözüm önerileri de daha gerçekçiydi doğal olarak!.. 19 Mayıs’ın kutlanmasına karşı çıkarılan engellere ise çok öfkelilerdi. Yapılması gereken, bu büyük bayramın gençlerin öncülüğünde halk tarafından kutlanmasıydı. Ve Fransa’daki yurtseverler bu uğurda maddi manevi her türlü desteği vereceklerini ilan ediyorlardı. Hem Macon’da hem Paris’te slogan haline gelen haykırış buydu... Nitekim tam da öyle oldu!.. ??? Bir hafta kadar sonra bu kez Belçika’nın başkenti Brüksel’deydim.. Tabii, hafta içi önce Ankara’ya uçup bir panele katılmak kaydıyla!.. Brüksel’deki ünlü Türk mahallesinin merkezinde yer alan ADD’nin kendi salonunda düzenlediği konferansın iki sürprizi vardı; öncelikle benim yapacağım konuşmayla birlikte Belçika Türk Gençlik Birliği’nin kuruluşu açıklandı. Kızlı erkekli, her biri en az üç dil bilen pırıl pırıl gençler tam takım salondaydı. Ve konferans tam da TrabzonsporFenerbahçe, GalatasarayBeşiktaş maçlarıyla aynı saate konmuştu. İtiraf etmem gerekirse “yandık” diye düşündüm. Ama korktuğumun aksine salon tıklım tıklımdı!.. O akşam Türkiye’nin karşı karşıya olduğu tehlikelerin yanı sıra 19 Mayıs bayramının nasıl kutlanacağı da konuşuldu... Emekçiler, yurtseverler özellikle gençlerin bayrama nasıl hazırlandığıyla ilgili detayları büyük bir coşkuyla dinlediler. ADD Belçika Başkanı ve katılımcıların gençlere verdiği destek görülmeye değerdi... Ertesi sabah vakit geçirmeden Türkiye’ye döndüm ve bu kez ver elini İzmir... Büyük bayrama yalnızca on gün kalmıştı ve bu ülkenin aydınlık insanları kutlamaya hazırlanıyorlardı.. Hele Atatürk anıtlarına çelenk koymak için 48 saat önceden valilik ve kaymakamlıklardan izin alınması kararı ve devletin kutlamalardan neredeyse tamamen vazgeçmesi yurtseverleri iyice kamçılamıştı... Bu bayram, büyük devrimciye yaraşır bir şekilde KUTLANACAKTI, o kadar! ??? İşte tam bu tartışmaların orta yerinde Londra’ya uçtum.. İngiltere ADD’nin gençlerinin düzenlediği “19 Mayıs Balosu”nun onur konuğu olarak 17 Mayıs gecesi 400’e yakın davetliye önceden planlamadığım, o an içimden gelen epey duygusal bir konuşma yaptım. Sanırım yurdundan binlerce kilometre uzaktaki gençlerin olağanüstü enerjisi ve ışıltısı, ADD’li gençlerin CHP’li ve TGB’li gençlerle sıcak birlikteliği çok etkilemişti beni. Ama yalnızca gençler değil, her yaştan Türklerin o geceki pırıltısı görülmeye değerdi. Beni davet etme inceliğini gösteren ADD İngiltere Başkanı Jale Özer’e kocaman bir teşekkür borçluyum... Ve büyük güne yetiştim!.. İstiklal Caddesi’nde TGB’li gençlerin düzenlediği, yüz binlerce her yaştan gencin adeta sel olup aktığı o büyük yürüyüşe katıldım. Türkiye’nin her yanında aydınlık milyonlar, kırmızıbeyaz meydanlarda kurtuluş ve kuruluşu kutluyordu. Ertesi sabah Can Ataklı ile o müthiş bayramı konuşarak İzmir’e uçtuk, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı sevgili Atilla Sertel ile buluştuk ve o akşam Selçuk ilçesinin muhteşem insanlarıyla kucaklaştık. Aslında ne kadar detaylı da anlatsam yetmez... Gerçekten büyülü bir masal gibiydi... T ÇOCUKLAR BABANIN GAZİ MAAŞINI ALABİLİR Mİ? Halkın İradesi 19 Mayıs Yasağını Aştı PERİHAN ERGUN KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr 93 yıl önce Mustafa Kemal’in Samsun’da Anadolu’ya ayak bastığı gün, tüm ulusal bayramlarımızın önemlisi ve önderi sayılan kutsallıktadır. Çünkü Ulu Önderimiz Atatürk’ün Osmanlı’nın emperyallere teslimiyetçi tutumuyla düşman işgallerine boyun eğmesinin tepkisiyle planladığı Kurtuluş ve devamında Cumhuriyetin kuruluş tasarımları en önemli istemiydi. Bu da ancak Anadolu’ya geçmekle sağlanabilirdi. İngilizlerin Osmanlı’yı haritadan silme istemine boyun eğen Vahdettin’in, gene onların yakındığı Doğu Karadeniz çevresindeki halk kalkışmalarını bastırması görevini 9. Ordu Müfettişi olarak Mustafa Kemal’e vermesi onun için en büyük fırsattı. 15 Mayıs 1919’da Yunan askerlerinin İzmir’e çıkışının ertesi günü İstanbul’dan Bandırma Vapuru’yla Karadeniz’in dayanılması güç dalgalarıyla üç gün savaşarak 19 Mayıs 1919 günü Samsun’a ulaştı. “İlk Adım” olarak kabul edilen bu kutsal gün, kendimi bildim bileli Gençlik ve Spor Bayramı olarak her ilin stadyum veya meydanında kutlanagelmiştir. Buna karşın AKP iktidarınca Meclis’e bile getirilmeden zafer ve devrim günlerinin kutlanmalarının tümden yasaklamasını halkımız tanımadı. Ulusalcı kuruluşlarla birlikte il ve ilçelerde bu kararı geçersiz sayarak cadde ve sokaklarında Atatürk devrimciliğinin pankartları ve sloganlarıyla davul zurna eşliğinde kutlama yürüyüşleri yaptı. ??? İstanbul özelinde öğleden önce Şişli Belediyesi’nin katkılarıyla Atatürk’ün Müze Evi önünde toplanan halkımız Mecidiyeköy’e doğru yürüyüşe geçti. Sırasıyla Ümraniye’de ve daha birçok ilçede de coşkulu yürüyüşlerle kutlamalar düzenlendi. Bunların en yoğun ve büyüğü TGB’nin (Türkiye Gençlik Birliği) takdire değer öncülüğünde Beyoğlu’nun Tünel Meydanı’nda toplanılarak İstiklal Caddesi’nden Taksim’e ve Gümüşsuyu’ndan Dolmabahçe Meydanı’na inen yüz binlerin yürüyüşüydü. Buna sağlık engelime karşın, kısa süreli de olsa, ben de katıldım. Yürüyüş sırasında gene TGB’nin hazırladığı görkemli posterlerin ilki Galatasaray Lisesi’nin karşı binasından (eski PTT’nin olduğu yer) sarkıtılan büyütülmüş, renkli Deniz Gezmiş resminin coşturduğu alkış ve sloganlar adeta yeri göğü çınlattı. Hemen kısa süre sonra Uğur Mumcu’nun, devamında Menemen’de yobazların katlettikleri öğretmen Yedek Subay Kubilay’la sonunda da Atatürk’ün devasa portrelerinin binalardan sarkıtılması yürüyüşe tarif edilemez bir coşku kattı. Bu noktada yürüyüşten ayrılarak Halep Pasajı’nın merdivenine oturup 7’den 70’e halkımın bayram coşkusunu izledim. Bu etkinliğin devamını Dolmabahçe’ye kadar yürüyen ve gene TGB’nin o gece düzenlediği Küçükçiftlik Parkı’ndaki müzik şölenine de katılan oğlumla gelinimden, gece yarılarına kadar heyecanlı coşkunun sürdürüldüğünü de çok büyük mutlulukla öğrendim. Bir diğer övünç ve mutluluğum da bu bayram coşkusunda kötüleyici ve kınanası bir olayın oluşmayışıydı. ??? Günün sonunda ekranlardan izleyebildiğim kadarıyla ülkemizin dört bir köşesinde halkımızın Kurtuluş’a borçluluk ve bağlılıkla 19 Mayıs’ı coşkuyla anmalarıydı. Oysa; bazen halkın tüm baskıları sineye çekip sessiz kalmalarını kabulleniş sayarak kaygı duyuyoruz. Gerçekte ülkemizin tarihsel akışı içinde faşizan yönetimlere onların hiç de kayıtsız kalmadıkları her zaman gözlenegelmiştir. Türk ulusu çok sabırlı olmakla birlikte zamanı ve yeri geldiğinde gerekeni, gözünü budaktan sakınmadan yapar ve gene yapacaktır... ??? İşte 2012’nin 19 Mayıs kutlamalarını, hatta Kurtuluş’u simgeleyen, abidelerimize çelenk konmasını bile yasaklayıp mülki izne bağlayan zihniyete de karşı çıktı. Tüm baskı ve sindirmeleri yere çalıp övüncü olan Ulu Önderimiz Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkışını büyük bir coşkuyla kutladı. Yasakçılara “Bizleri tanıyın(!)” dedi. ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com BULMACA SOLDAN SAĞA: SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 HARBİ SEMİH POROY HAYAT EPİK TİYATROSU MUSTAFA BİLGİN hetiyatrosu@mynet.com 1/ Över gibi görü 1 nüp yerme, yeriyormuş görünüp 2 övme sanatı. 2/ 3 Buhar banyosu... 4 İyi bakım ve ilaç 5 tedavisi. 3/ Balık yumurtasıyla ya 6 pılan bir tür me 7 ze... Bir soru sözü. 8 4/ Köpek... Makinelerde devingen 9 bölümleri içine alan par 1 2 3 4 5 6 7 8 9 ça. 5/ Tavlada “üç” sa 1 K İ S A R N A A yısı... Yüz metre kare 2 A L A Z A M İ L tutarında yüzey ölçüsü 3 R A K F R İ S A birimi. 6/ Hollanda’nın 4A H I R E L T İ ikinci büyük kenti. 7/ 5K İ N A Y E İ M Kabadayı... ABD’de, 6 O I A L E M plajlarıyla ünlü bir kent. 8/ “Soğuk ay öptü beyaz 7 C E M E K M A T T I P R E ensesini / Sardı her uz 8 A R 9 K R İ M İ N A L vunu bir sızı” (Y. K. Beyatlı)... Takımlar grubu, küme. 9/ Atlas Okyanusu’nda, Portekiz’e ait takımada... Tiyatroda sahne. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Benzetmeyi oluşturan benzeyen ve benzetilenden birinin söylenmemesi ile yapılan söz sanatı. 2/ Bir zaman birimi... İşyeri. 3/ Bir sonuca ulaşılana değin yapılan aynı eylem... Çabuk yazmaya elverişli bir yazı yöntemi. 4/ İyilik, ihsan... Krom elementinin simgesi. 5/ Bir zekâ oyunu... Halk dilinde babanın kız kardeşine verilen ad. 6/ Bir bilgisayar oyunu. 7/ Bir renk... Kervanın en sonundaki deveye takılan büyük çan. 8/ Pişmiş toprak ya da çimentodan yapılmış kalın su borusu... “Tanrı kabul etsin” anlamında kullanılan söz. 9/ Bir nota... Spor karşılaşmalarında seyircileri coşturan kimse. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear