25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
24 MAYIS 2012 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA ekonomi@cumhuriyet.com.tr EKONOMİ 11 Ray devletten, işletme şirketten ? Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nca hazırlanan taslağa göre; şirketler ulusal demiryolu altyapı ağı üzerinde işletmecilik yapabilecek. TCDD ise demiryolu altyapısını yenilemek, genişletmek, bakım ve onarımını yapmakla sorumlu olacak. Demiryolu tren işletmecisi olarak hizmet vermek üzere TÜRKTREN AŞ Genel Müdürlüğü adıyla demiryolu taşımacılık şirketi kurulacak. MUSTAFA ÇAKIR Medyatik Gerçek Toplumları güdülemede günümüzde silahtan daha etkili güç haline gelmiş medya gücünün olumsuz kullanılmasında varılan boyutları, ölçünün endazesinin kaçmış olması hallerini, uluslararası gazetecilik örgütleri çok çarpıcı örneklerle, vurgulamalarla anlatabilmek için çırpınıp durmaktalar. Medyatik güdüleme gücü, insanların haklarını kullanabilmesiyle ters orantılı işliyor. Türkiye’nin sandık demokrasisinde kusursuz, ekonomik gelişmişlikte parlak görüntüsüne karşın, gerçek demokrasi, insan hakları, hukuk devleti, sosyal haklar, yaşam haklarının her alanında, gelişmişlik ölçümlemelerinde en gerilerde olması gerçeği işte bu çelişki ile ancak açıklanabiliyor. Uzatmadan bir kez daha gazetemizden arkadaşımız Balbay simge, Silivri tutuklularını duruşmada olsun görmek üzere önceki gün yargılamaya izliyordum ki bir kez daha tanık olduğum gerçekler ile medyada habercilik adına yaratılan tersine gerçeklik karşısında hâlâ şaşırabildiğime şaştım. Siz de çok bilinçli, kararlı satır aralarından gerçekleri öğrenebilmek adına sorgulama yapamadan genel haber ve yorumlar paketine kulak kabarttıysanız, bilinç altınıza kazınan tablo, Başbakan Ecevit’e hastalığı sırasında Haberal’ın kendisi olmasa da tedavinin uygulandığı hastanesinde, görevinden uzaklaştırma amaçlı bir şeyler yapıldığı olasılığı üzerinedir. İtiraf ediyorum o tarihlerde TGS, gazetecilerin iş güvencesi hakları adına sürekli Ankara’da, Meclis’te, siyasi çevrelerde dolanırken en çok gazeteci arkadaşlarımdan bu türden yazılmış senaryolar, duyumlar bile almıştım. Ecevit’in ABD’nin Irak işgaline karşı durduğu için başta, pek çok nedenle iktidar erkinden uzaklaştırılmak istendiği tartışılmazdı. Derviş önderliğinde alternatif sosyal demokrat parti üretme senaryoları bir örnek. Refah içinden gökten zembille inercesine AKP’nin kuruluş senaryolarına da aynı eksende ayrıntılı tanıklık ettik. Sonrası malum ekonomik krizin vurduğu üç koalisyon ortağı partinin seçim hezimeti, AKP’nin, Erdoğan’ın daha yasaklı iken parlayan iktidar yıldızı... ??? Buradan Ecevit’in Ergenekon senaryolu, ilaçla hasta yapıldığı, uyutulduğu imajı, yargılama, iddianame, suçlama konusu yapılabilmesi, çok çok başka trajik, bir o kadar kirli oyun. Malum tanığın dünya çapında bilim insanını zan altında bırakan, duyumlar, yorumlar ekseninde kalan şüpheleri, suçlamaları medyanın ana haberlerinde. Şans bu ya... Ben de savunma avukatlarının soru sorma sürecini izliyorum. Belge, somut bilgiye dayalı tek bir bilgi yok. Dahası sadece Başkent değil, daha sonraki GATA raporları, evde güvenilir doktorlar eliyle yapılmış tedavilerde en küçük bir çelişki yok. Özetle Ecevit ileri bir Parkinson hastalığı yanında, yaşlılık, kemik yapısı bağlantılı kırılmalar yaşıyor. Evde de birkaç kez düşüyor. Babamdan biliyorum, belde, omurilik üzerinde kendiliğinden oluşan kırık öylesine acı veriyordu ki bir onkolog dostumun tavsiyesi ile ek olarak morfin bandı kullanmak zorunda kalmıştık. Tabii sürekli uyuyordu. Sonra doktora danışarak banttan kurtulduk. Onların halkın anlayacağı dille anlattıklarına göre doğal ameliyat denilen olay yaşanıyor, kırık yeri oturmuş tablo aynen kalarak hücrelerin sarması ile onarılıyor, acı hafifliyordu. Babam da aylar sonrasından bugüne uyutulmadan, korse ile yaşamını sürdürebiliyor, yürüyebiliyor. Şimdi bu türden, daha ağır bir tabloda, Ecevit’e Başkent hastanesinde yapılmış tedavi, kanıtsız, nasıl suçlama konusu yapılabilir? İzansız, insafsız bir biçimde, mahkemeye de sunulan tüm bilimsel bulgular aksini ortaya koyarken kamuoyu önünde, medyatik güdüleme ile “Haberal, Ergenekon suçlusu, gizli terör örgütü üyesi olarak Ecevit’i iktidardan uzaklaştırmıştı” imajı verilerek toplum karşısında suçlu gösterilebilir? Duruşmada söz alan Haberal’ın avukatları, tanığa somut belge sunması istemini içeren sorular yöneltiyor. Yanıt alamayınca da benzer amaçlı sorular yöneltiyorlar. Yargıç benzer sorular sorulmasına izin vermiyor ancak avukatların tanığın ya yanıt vermek ya da tanıklıktan vazgeçmek durumunda olduğu uyarılarına, “Bunları savunmanızda söylersiniz” diyerek işlem yapmıyorlar. Biraz olsun insan hakları, demokrasi, hukuk devleti düzeni duyarlılığı olanlara, gidip Silivri’de duruşma izlemeleri uyarım, çağrımı bıkmadan usanmadan yinelemek istiyorum. Anlatarak anlaşılmıyor. Madyeda her şey tersyüz edilip yandaş ağırlıklı medyanın özel gerçekleri “medyatik gerçeklikler“ yaratılıyor. Türkiye fena halde hukuk devleti düzeni kriterlerini yitiriyor. ANKARA Hükümet, demiryollarını şirketlere açıyor. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından hazırlanan, “Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında Yasa Taslağı”na göre, hedeflenen düzenlemeler özetle şöyle: ? Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren 6 ay içerisinde demiryolu altyapısı üzerinde ticari esaslara göre yük ve yolcu taşımacılığı ile bunların tamamlayıcısı hizmetleri yapmakla görevli olmak üzere TÜRKTREN AŞ kurulacak. Bir yıl içerisinde TCDD’nin cer, yük ve yolcu taşımalarıyla ilgili hizmetlerini yürüten personel ile ihtiyaç duyulan diğer personel ile bu hizmetlerde kullanılan çeken ve çekilen araçlar ve bunlarla ilgili her türlü diğer araç, gereç ve cihazlar hak, alacak, borç ve yükümlülükleriyle bedelsiz olarak ve devam etmekte olan davaların ilgili olanlarıyla birlikte TÜRKTREN AŞ’ye devredilecek. ? TÜRKTREN AŞ’nin 5 yıl süreyle yatırım programlarında yer alan yatırımlarının finansmanı, işletme bütçesinde yer alan finansman açıkları, fiili finansman açığı ile işletme bütçesinde öngörülen arasındaki fark, sermayesine mahsuben Hazine tarafından karşılanacak. ? Kamu tüzel kişileri ve şirketler, kendilerine ait demiryolu altyapısı inşa etmek; kendilerine ve/veya başka şirketlere ait demiryolu altyapısı üzerinde demiryolu altyapı işletmecisi olmak; ulusal demiryolu altyapı ağındaki de miryolu tren işletmecisi olmak üzere Bakanlıkça yetkilendirilebilecek. ? TCDD ulusal demiryolu altyapı ağı içinde yer alan devletin tasarrufundaki demiryolu altyapısının kendisine devredileni üzerinde demiryolu altyapı işletmecisi olarak görevlendirilecek. Demiryolu altyapısını iyileştirecek, yenileyecek, bakım ve onarımını yapacak. Yüksek hızlı tren taşımacılığı için demiryolu altyapısını yapacak. Trafiği düzenleyecek. Gar, istasyon, lojistik ve yük merkezleri ile benzeri tesislerin demiryolu trafiğiyle ilgili olmayan alanlarını tekel olmamak üzere işletecek, işlettirecek. ? Hazine’ye ait olup TCDD’nin herhangi bir şekilde kullanımına bırakılan veya TCDD tarafından fiilen kullanılan taşınmazlardan; Hazine’nin özel mülkiyetinde olanlar, üzerindeki yapı ve tesisler ile birlikte, emlak vergisi asgari beyan değeri üzerinden ödenmemiş sermayesine mahsuben TCDD adına tescil edilecek. Devletin hüküm ve tasarrufunda olup özel mevzuatı gereğince Hazine adına tapuya tescili mümkün olmayan yerler, üzerindeki yapı ve l e n o s Pe r ile ğe birlikte tesisler i l i l taşınmazlara k eme ilişkin listelerin TCDD ta k e c e l i ed k i v teş rafından Maliye Bakanlığı’na verilmesinden sonraki altı ay içerisinde Maliye Bakanlığı’nca TCDD adına bedelsiz olarak tahsis edilecek. ? Kamu hizmeti yükümlülükleri, bakanlık ile demiryolu tren işletmecileri arasında yapılan sözleşmeye dayanılarak yerine getirilecek. ? TCDD ve teşekküllerde yasanın yürürlüğe girdiği tarihte emeklilik hakkını elde eden memur ve sözleşmeli personelden altı ay içinde emeklilik isteğinde bulunanların emeklilik ikramiyeleri yüzde 30 fazlasıyla ödenecek. İthal buzlu çaya gümrükte vergi yok MAHMUT LICALI Üreticinin kota ve fiyat isyanı R ANKARA Türkiye’de yerli çay üretiminin korunması için ithal çaya uygulanan yüzde 145 oranındaki gümrük vergisi, ithal edilen “buzlu çay”ın “su pozisyonunda” tanımlanması nedeniyle uygulanmıyor. Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı buzlu çay ile çayın farklı pozisyonlar altında sınıflandırıldığını belirterek su pozisyonunda bulunan buzlu çay için gümrük vergisi oranının “sıfır” olduğunu bildirdi. MHP İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak, çayın başta Rize olmak üzere Türkiye’nin Doğu Karadeniz Bölgesi’nde bir milyondan fazla vatandaşın geçiminin doğrudan bağlı olduğu alternatifsiz bir milli ürün olduğunu belirterek buzlu çay ithalatını verdiği soru önergesiyle TBMM gündemine taşımıştı. Gümrük ve Ticaret Bakanı Yazıcı, yanıtında, “buzlu çay isimli eşyanın Türk gümrük tarife cetvelinde ilave şeker ya da diğer tatlandırıcı maddeler katılmış, lezzetlendirilmiş alkolsüz içecekler kapsamında tanımlanan su” pozisyonunda bulunduğunu belirtti. Su pozisyonu altında sınıflandırılan ürün için gümrük vergi oranlarının belirlendiği listeye göre gümrük vergi oranının yüzde sıfır olduğunu belirtti. Yazıcı, çay pozisyonunda yer alan ürünlere uygulanan gümrük vergisi oranının ise yüzde 145 olduğunu belirtti. İthal buzlu çay ile ithal çay ürünlerinin farklı tarife pozisyonları altında sınıflandırıldığını kaydeden Yazıcı, “İki farklı eşyaya, farklı gümrük vergisi oranlarının uygulanması mevzuat gereğidir” dedi. ize’de Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın açıkladığı 1.22 TL’lik yaş çay fiyatına ve kota uygulamasına tepki gösteren çay üreticileri, Karadeniz Sahil Yolu’nu Balıkçılar köyü mevkiinde çift yönlü trafiğe kapattı. Çayları yere döken üreticiler, yolda oturma eylemi yaptı. Bir ara yolu tek şeritten açan ve yolda kalan ambulanslara yol veren vatandaşlar bu sırada geçmeye çalışan diğer araç sürücülerinin önüne atladı. Üreticiler “Çaylarımızı satamıyoruz. Kimse bizimle ilgilenmiyor. Özel sektör taban fiyatın altında çay alıyor” diyerek tepkilerini dile getirdi. Jandarma ekipleriyle üreticiler arasında arbede yaşandı. İl Jandarma Alay Komutanı Albay Turhan Talu’nun talimatı ile askerler yoldaki çayları ayakları ile kenara savurdu. Üreticiler de yaka paça yoldan kaldırıldı. Yol yaklaşık 1.5 saat sonra ulaşıma açıldı. (ÖMER ŞAN) Çay buzlu olmazsa vergi var Babacan: Komşu, Avro’dan çıkarsa bu bizi de olumsuz etkiler ? Yunanistan’a destek verilmesi gerektiğini tekrarlayan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, gelişmelerle ilgili bir “B Planı”nın konuşulmasının bile çok riskli olacağını söyledi. Ekonomi Servisi Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Yunanistan’ın Avro bölgesinden çıkmasının Türkiye’yi de olumsuz etkileyebileceğini ancak bu etkinin sınırlı olacağını belirtti. Dönem başkanlığı Türkiye’ye geçen Uluslararası İktisadi Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) toplantılarına başkanlık yapmak için Paris’te bulunan Babacan, toplantı öncesi CNBCe ve Bloomberg’in Yunanistan’ın Avro’dan çıkmasının Türkiye’yi nasıl etkileyeceği ve bu konuda bir B planının bulunup bulunmadığı yolundaki sorularını yanıtlarken şunları söyledi: “Bir şirket artık iflasa hazırlanıyor diye konuşulmaya başlandığında, bünyesi çok sağlam olsa da iflas eder. Bir B planı ya da bunun hazırlıkları yapılmaya başlandığı anda kreditörler kendilerini geri çekerler. Baştan beri söylediğimiz gibi Yunanistan’ın, bazı zor ama gerekli tedbirleri alması gerekiyor. Öte yandan Yunanistan’ın Avro bölgesinden çıkarılması çok ciddi sosyal dengesizliklere sebep olur. Bunun dünya için maliyetinin 1 trilyon Avro olacağından bahsediliyor. Bunlar çok çok riskli konular, son derece tehlikeli alanlar. Yunanistan’ın toplam borcu nedir? Avrupa ekonomisinin yüzde 2’si kadar küçük bir ekonomiden bahsediyoruz. Yunanistan’a destek verilmesi gerektiğini düşünüyoruz.” Babacan, iki gün sürecek OECD toplantılarını açış konuşmasında da küresel krizin, istihdama yaptığı darbeye işaret ederek, “Kriz öncesi istihdam rakamlarına dönebilmek için 2015 yılına kadar her yıl 21 milyon kişiye iş imkânı yaratılması gerekiyor” dedi. 90 bin kişiye daha iş verecekler Ekonomi Servisi Türkiye’de 150 şirketin 500’e yakın markasının üye olduğu Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) iddialı hedefler açıkladı. Buna göre; 2014’e kadar yurtiçinde 20 bin, yurtdışında 1500 yeni mağaza açılacak. 10 milyar dolar ek ciro artışıyla 40 milyar dolar ciroya ulaşılacak ve 90 bin yeni istihdam ile 700 bin metrekare yeni satış alanı oluşturulacak. Yeni yönetim kurulu üyelerinin katılımıyla düzenlenen toplantıda konuşan BMD Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Yılmaz, yeni projelerini ve hedeflerini şöyle aktardı: ? Nisan 2012 yılı itibarıyla, 50 bin mağaza, 220 bin kişi istihdam, 3 milyon metrekare satış alanı ve 30 milyar dolar ciroya ulaştık. ? BMD’nin marka odaklı geliştirdiği ekosistem, ekonominin diğer aktörlerini de çekim alanına aldı, bu kapsamda Eximbank “Marka Kredisi” başlattı. ? Kira, ciro ve performans endeksi ile AVM’lerin verimliliği ve kiraların ciroya oranı konularında “reytingleri” ölçülecek. TZOB, AB projesine ortak Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB), AB destekli sulama boruları projesinin uluslararası ortaklarından biri olduğunu duyurdu. TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar, projeye, AB’ye aday ülkelerden de tarım sektöründe temsil gücüne sahip ortaklar belirlenmesi çerçevesinde davet edildiklerini ve kabul ettiklerini belirtti. Ülker Smartt’tan çevreye destek (1. Sıra) Mete Sönmez, Ayşen Zamanpur, Mehmet Ziylan, Yılmaz Yılmaz, Sedef Orman, Vahap Küçük, Jaklin Güner, (2. Sıra) Namık Ziyal, Sinan Öncel, Hüseyin Doğan, Burak Çelet, İmam Altınbaş, (3. Sıra) Ahmet Çoşkun, Önder Öztarhan, Ahmet Said Kavurmacı, İsmail Kutlu, Nejdet Ayaydın BMD’nin yönetiminde yer alıyor. ? Nielsen ile yürütülen endeks çalışmasına markalar yoğun ilgi gösterdi, ilk sonuçlar Temmuz 2012’de açıklanacak. ? 2023’e giden süreçte ‘Made in Tur key’den Turkish Brands’e’ dönüşüm başladı. Markalı ekonomiye geçişle yaratılacak ek katma değer 2030 yılında milli geliri 2.75 trilyon dolara çıkaracak. Ülker Smartt, yeni nesillere yenilenebilir kaynakların önemini aktarmak ve doğanın nasıl korunabileceği konusunda bilgi vermek üzere “Küçük Şeyler Doğayı Yeniler Projesi”ne destek veriyor. 7 yıldır sürdürülen proje; 2011’den itibaren yenilenen formatı ile Milli Eğitim Bakanlığı, Boğaziçi Üniversitesi ve Tetra Pak’ın işbirliğiyle gerçekleştiriliyor. Çevre eğitimi, Ülker Smartt’ın da katkılarıyla nisanhaziranda 10 okulda, 3 bin öğrenci ve 6 bin ebeveyne ulaşmış olacak. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear