23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 18 MAYIS 2012 CUMA 8 İstanbul Y Edirne Y Kocaeli Y Çanakkale Y İzmir Y Manisa Y Denizli Y Zonguldak Y Sinop PB Samsun B Trabzon Y Giresun Y Ankara Y 22 20 25 18 22 22 22 22 21 24 26 25 26 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y PB Y Y PB PB Y PB PB PB B B B 26 24 22 20 30 29 29 32 27 26 23 20 20 Oslo Y Helsinki B Stockholm B Londra Y AmsterdamY Brüksel Y Paris Y Bonn Y Münih Y Berlin PB Budapeşte B Madrid Y Viyana B HABERLER 15 12 16 16 15 16 18 21 19 18 19 27 18 Belgrad PB 18 Sofya Y 16 Roma B 21 Atina Y 20 Zürih Y 21 Moskova PB 23 Aşkabat A 31 Taşkent Y 30 Baku Y 26 Bişkek Y 28 Tiflis Y 28 Kahire A 32 Şam B 32 Ülke genelinin parçalı ve yer yer çok bulutlu, Marmara, Ege, Batı Akdeniz, İç Anadolu’nun kuzeybatısı, Doğu Karadeniz kıyıları, Doğu Anadolu’nun batısının aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Hava sıcaklığı: Yağış alan yerlerde yağış anında 2 ila 4 derece azalacak, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacak. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 18 Mayıs GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada Türkçesi, beti benzi atmış, müthiş sinirlenmiş! Oysa Başbakan’ın: Derbiden sonra çıkan olayları biber gazı ile önlemeyen polisin, tribündeki binlerce çoluk çocuk, kadın, erkek izleyici üzerine gereksiz yere yoğun biber gazı sıktığını görüyor, basında okuyor, lakin ne hikmetse nevri dönmüyor. Araçlarını deviren üç buçuk çapulcuyu engelleyemeyen, üstelik polisi ak pak gösteren Emniyet kameralarından polisin aczini izliyor; nedense nevri dönmüyor. Başbakan’ın: Çıkan olaylara ağır biçimde yüklendiği konuşmasını Trabzon’da yaptığı gün, yaklaşık aynı saatlerde; uzakta değil, Trabzon’a 75 km bir saatlik mesafedeki doğduğu il Rize’de… …Çaykur Rizespor ile Akhisar Belediyespor arasındaki maçı ev sahibinin 21 yitirmesinden sonraki… …Saracoğlu Stadı’na benzer olayları, sahaya inen taraftarların polisle çatışmasını, tribünlerdeki küfürleri, sahaya koltukların atılmasını görüyor ama nevri dönmüyor. ??? Başbakan’ın: Aylarca önce BDP’nin ABD’yi ısrarla suçlamasından sonra; bu kez 34 kişinin öldüğü, Uludere’deki sınırdan geçmeye çalışan insanlara kanlı saldırıyla ilgili bilginin Amerikan Predatorlarından geldiği; ama vur emrinin Ankara’dan verildiğini ABD basını Savunma Bakanlığı yetkililerine dayanarak açıklıyor; aylardır sorumluyu bilmesine karşın nevri bir türlü dönmüyor. Başbakan’ın: Uzun süredir, tutuklu vekillerin tahliyelerini sağlamak amacıyla yasama organında öne sürülen yasal olanaklara yine karşı çıkmasından, tahliye olanaklarına kapıyı kapatmasından sonra, gazetelerdeki olumsuz davranışını eleştiren yazıları, haberleri görüyor, nevri dönmüyor. ??? Başbakan’ın: Artvin’de tapulu arazisi üzerine Sıtkı Kahvecioğlu’nun 4 milyon lira sarf ederek 22 metre boyunda yaptırdığı dev Atatürk heykelinin tamamlandığını işitince beti benzi atıyor. Adını, eserlerini, yarattığı Cumhuriyeti, Meclis’i unutturmaya çalıştığı Atatürk’ün dev heykelinin açılış törenine davet edildiğini işitince nevri dönüyor ve… …kendi dışında herkese, her şeye özellikle heykellere nevri dönen Başbakan’ın, Artvin’deki dev Atatürk heykeline ucube deyip demeyeceği, özel, tapulu arazide yükselen heykeli yıktırmak için çareler arayıp aramadığı soruları dünden itibaren gündeme giriyor. ??? Ama Başbakan: Onun konuşmalarını ve davranışlarını TV’de izledikçe, örneğin basit bir hesapla seçmenin yüzde 50’sinin en az yüzde 30’unun hemen her gün nevrinin döndüğünü bilmiyor! Başbakan: Yüzünü görmemek, sesini ve konuşmalarını duymamak için nevri dönen pek çok kişinin TV’leri kapadığını da bilmiyor! ??? Uzun lafın kısası, bu millet, bu halk: Osmanlı’yı, hilafeti kapı dışarı eden, laik cumhuriyeti kuran Atatürk’ün adını ne zaman, hangi vesile duysa… …RTE’nin nevrinin döndüğünü biliyor! Uluslarası Basın Enstitüsü’nün (IPI) Türkiye ulusal komitesi işlevini de yürüten Basın Enstitüsü Derneği’nin Başkanı Kadri Gürsel ve yönetim kurulu üyeleri Ferai Tınç, Prof. Haluk Şahin ve Emre Kızılkaya ile birlikte önceki gün Adalet Bakanı Sadullah Ergin’i ziyaret ederek basın özgürlüğü konusundaki görüş ve beklentilerimizi ilettik. işlemez Basınsız demokrasi Basın özgürlüğünü sınırlandıran ve gazetecilerin tutuklanmasına neden olan basın, ceza ve terörle mücadele yasalarında gerekli değişiklikler yapılarak şiddeti övme ve nefret suçları dışında her türlü düşüncenin ifade edilmesine olanak sağlanması ve tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması gerektiğini vurguladık. Tutuklu gazeteciler terörle suçlanmasına rağmen, davalarda gazetecilik faaliyetlerine odaklandığına dikkatini çektiğimiz Ergin’e, “Basının sağlıklı çalışamadığı bir ülkede demokrasi de sağlıklı işleyemez. Hükümet iradesini gösterererek gerekli yasal adımların atılmasını bekliyoruz” mesajı ilettik. Adalet Bakanı olarak önceliğinin “Türkiye’de demokrasi ve özgürlükleri evrensel standartlara taşımak” olduğunu belirten Ergin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı uygulamaları ortadan kaldırmak amacıyla “dördüncü yargı reformu paketi taslağını” hazırladıklarını ve gelecek hafta Bakanlar Kurulu’na sunacaklarını açıkladı. Yeni paketin ayrıntılarına girmeyen Ergin, “Tünelin ucunda ışık göründü” sözleriyle yapılacak yasal değişiklikler arasında gazete Özgürlük İçin Basına ‘ÇekiDüzen’ Koşulu cileri olumlu etkileyecek maddelerin bulunacağının işaretini verdi. Hükümetin şartı: Oto kontrol Basın özgürlüğü alanında hükümet olarak üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmelerini beklediğimiz Ergin ise karşımıza tartışılacak bir “beklentiyle” (yoksa ‘koşul’ mu demeliyiz?) çıktı: “Basın özgürlüğünün standartlarını sadece siyaset kurumu ile elde etmek imkânsız. Basın meslek örgütleri de bir araya gelip etik kuralları ihlal eden gazetecilere yaptırım uygulamalı. Özgürlüklerin sınırlarını genişletecek düzenlemeleri Bakanlar Kurulu’na götürdüğümde, kabinedeki arkadaşlar ‘İyi ama bizim basından çektiklerimiz ne olacak? Doğru olmayan haberler yazıyorlar sonra da ne cevap hakkı kulandırıyorlar ne de tekzip yayınlıyorlar’ diyerek direniyorlar. Ben bu itirazlara yanıt vermekte zorlanıyorum. Basın meslek örgütlerinin kendi oto kontrol mekanizmalarını kurmaları siyasetin de yargının da işini kolaylaştıracak.” cilerin listesini vermeyen Ergin, bakanlığının bu konuda hiç liste yayınlamadığını belirtti. Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın tespit ettiği yüzü aşkın isim konusunda ise Ergin, “Eğer konu sadece yazdığınız yazılar olsa buna hep birlikte çözüm bulalım. Ama öyle değil. Bu listelerdeki isimlerin bir bölümü gazetecilik faaliyetinden içeride değil. Gazete çalışanı olup gazeteci dğeil çaycı, temizlikçi, dağıtıcı olanlar var. Polise mukavemet eden, silah dayayanlar var” diye konuştu. Ergin’e göre tutklu gazeteciler konusunda olduğu gibi birçok sorun “doğru zeminlerde tartışılmıyor.” Puşi taktığı için 11 yıl hapse mahkum olan Cihan Kırmızıgül davasını şöyle örnek gösteriyor bu düşüncesine: “Sanki bir ‘puşi’ taktığı için bu cezayı almış gibi bir algı var. Ama dosyada, yüzünü kapamış gençlerin mala, cana zarar veren sokak eylemlerinden bahsediliyor. Devletin bu tür saldırıları önleme, can ve mal güvenliğini sağlama yükümlülüğü var. Bu tip saldırılarda yanarak ölen annelerimizi, çocuklarımızı unutmayalım.” KOMİSYON DEMİREL’E GİDECEK Darbeler sorulacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) “Darbe komisyonu” olarak adlandırılan TBMM Muhtıraları Araştırma Komisyonu Başkanı AKP İstanbul Milletvekili Nimet Baş, “1971 Muhtırası ve 12 Eylül darbe döneminin başbakanı, 28 Şubat sürecinin cumhurbaşkanı” olarak 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’den, bilgisine başvurmak amacıyla randevu isteneceğini söyledi. TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu’nda dinlenecek isimler önümüzdeki hafta netleşecek. Komisyon üyelerinden gelen öneriler arasında 9. Cumhurbaşkanı Demirel, eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’la eski Genelkurmay başkanlarının isimleri yer aldı. Baş isimleri alt komisyonların belirleyeceğini, ancak 12 Mart ve 12 Eylül dönemlerinin başbakanı, 28 Şubat sürecinin de cumhurbaşkanı olan Demirel’in bilgisine başvurulmamasının söz konusu olamayacağını söyledi. Sadece ‘puşi’ değilmiş! u sefer ‘çaycı’ ve ‘temizlikçi’ olduk Görüşmede cezaevindeki tutuklu gazetecilerin sayısı da gündeme geldi. Bize tutuklu gazete B ‘Tünelin ucundaki ışık’ Balbay’a Teşekkür Cumhuriyet, Sadullah Ergin’in Silivri’ye götürdüğü gazeteci heyetinde yer alırken, orada yıllarca ikamete mecbur kılınan tutukluların çektiklerini de yansıtabilen tek gazete oldu. Bakan Ergin’in çizdiği pembe tablonun gerçek yüzünü aynı gün okurlarımıza aktarabilmek için, yazarımız Mustafa Balbay ile olağanüstü çaba gösterdik. Bu sayede ertesi gün sadece Cumhuriyet “Bir de yatana sor” manşetiyle Silivri ziyaretini geniş ve karşılaştırmalı olarak vermeyi başardı. Duruşma salonunda, jandarmaların omuzlarının ardından cezaevinin gerçek koşullarını aktaran Balbay’dan bize dün bir mesaj geldi. Mektubunda “Ziyareti diğerlerinden farklı değerlendirdiğin için teşekkür ederim. Bu sayede sadece Cumhuriyet’in konuyu işleyişi ötekilerden farklı oldu” diyor. O zor koşullar altında dahi haberciliğimize destek olduğunuz için okurlarımız adına asıl biz size teşekkür ederiz. HP: Somut sonuç çıkmaz Ergin’in ardından CHP’nin tutuklu gazetecilerin davalarını aktif biçimde takip eden iki milletvekili Umut Oran ve Melda Onur ile bir araya geldik. Ergin’in “tünelin ucunda ışık” benzetmesine karşı, CHP’li Oran, “Üçüncü ve dördüncü paketi AKP kendi mutfaginda, bize danışmadan tek basina pisiriyor. Bunlardan basin ozgurlugu acisindan somut sonuc alinacagini sanmiyoruz” diye konustu. C Genelkurmay Başkanlığı ‘Paşa’ başlıklı yazısı nedeniyle ‘gizli’ ibareli suç duyurusunda bulundu Bekir Coşkun’a soruşturma ‘POZİTİF GÜNDEM’ BAKAN BAĞIŞ VE AVRUPA KOMİSYONU ÜYESİ FÜLE TARAFINDAN BAŞLATILDI Füle, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüştü. Erdoğan kabulde, Avrupa’nın halihazırda yaşadığı krizi bir fırsata dönüştürmeyi başarmasını umut ettiğini AB’nin bunu başarabilmesi için, kendi içine kapanma yerine, genişleme vizyonunu korumasının önemli olduğunu vurguladı. (Fotoğraf: AAYASİN BÜLBÜL) KILIÇDAROĞLU’NU ZİYARET ETTİ CHP, Füle’ye Coşkun’u anlattı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Avrupa Komisyonu Komşuluk Politikası ve Genişlemeden Sorumlu üyesi Stefan Füle’nin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu ziyareti sırasında tutuklu milletvekilleri, yeni anayasa çalışmaları ve yazarımız Bekir Coşkun’a yönelik baskılar gündeme geldi. CHP lideri Kılıçdaroğlu ile Füle’nin görüşmesine CHP Genel Başkan Yardımcıları Faruk Loğoğlu ve Sezgin Tanrıkulu ile CHP milletvekilleri Osman Korutürk, Umut Oran, Aylin Nazlıaka ve Aykan Erdemir de katıldı. Kılıçdaroğlu’nun görüşmede tutuklu milletvekilleri, gazetecilere dönük baskılar ve erkler ayrımı konusunda görüşlerini aktardığı bildirildi. Görüşmede, “Füle’nin tutuklu vekiller konusunu önemsediklerini, bunu çok ciddi bir sorun olarak gördüklerini söylediği” öğrenildi. Ziyaret sırasında Umut Oran’ın İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal ve yazarımız Bekir Coşkun’un başına gelenleri anlattığı öğrenildi. Edinilen bilgiye göre Oran, “Bekir Coşkun’un yazısında da herhangi bir hakaret bulunmadığı gibi, Silahlı Kuvvetler’in doğrudan herhangi bir şekilde ismi de geçmemektedir. Makale eski bir hikâyenin uyarlaması olup bu derece ağır bir tepkinin verilmesi, eleştiriye tahammülsüzlüğün açık göstergesidir” dedi. Gündem zorunlu din dersinin kaldırılması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye’nin AB sürecine yeni bir ivme kazandırmayı amaçlayan “Pozitif Gündem”, AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ile Avrupa Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füle tarafından resmen başlatıldı. Füle, çalışma grubunun bundan sonraki toplantısında zorunlu din derslerinin kaldırılması konusunu ele alacaklarını söyledi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bağış, “Bir yandan bu fasılların açılması, bizim de takdir ettiğimiz şekilde Konsey tarafından diğer fasılların önünde bir öneme sahip olmuşken Türkiye’nin bu konuda yapması gerekenlerinin ilan edilmemiş olması, zaten bu eleştirilerin haksızlığını ortaya koymaktadır” dedi. 23. ve 24. fasıllara ilişkin farklı bir yaklaşımın sergileneceğine dikkat çeken Füle, Türkiye’de yeni bir anayasanın yapılmasını çok önemli gördüklerini belirterek bu konudaki beklentilerin karşılanacağı umudunu da dile getirdi. Füle, “Pozitif Gündem dediğimiz zaman, asıl amaç güvenirliği ve inandırıcılığı geri getirmek. Türkiye’deki halkın desteğini ve AB’de halkın desteğini yitirdik. Bu nedenle iki üç yıldır hiçbir fasıl açamadık” dedi. Füle’nin TBMM’de milletvekilleriyle yaptığı görüşmede de ilginç diyaloglar yaşandı. AKP’li vekillerin görüşmede “AKP sayesinde Türkiye en iyi, en modern, en çağdaş hukuk sistemine sahip. Tüm reformları yaptık. Avrupa bizden örnek almalı” sözlerine CHP’li Umut Oran ise uzun tutukluluk sürelerini örnek göstererek tepki gösterdi. Füle de “Daha yeni Adalet Bakanınız ile görüşmeden çıktım. 3. ve 4. yargı paketlerinin beklentilerimizi karşılamasını bekliyoruz” diyerek tablonun hiç de AKP’lilerin anlattığı gibi olmadığını ortaya koydu. AKP: Yargıda bizi örnek alın ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İstanbul yayımladığı gün 3 Mayıs’ta Coşkun hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı, Genelkurmay Baş Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurukanlığı’nın suç duyurusu üzerine “Paşa...” sunda bulunduğu ortaya çıktı. Suç duyurusunu başlıklı yazısı nedeniyle gazetemiz yazarı Be Genelkurmay adına Adli Müşavir Vekili Hâkim kir Coşkun hakkında “kamu görevlisine gö Yarbay Muharrem Köse yaptı. “Gizli” ibarevinden dolayı hakaret” iddiasıyla soruşturma resini taşıyan suç duyurusu dilekçesinde, Coşbaşlattı. Genelkurmay’ın, “gizli” ibaresini ta kun’un yazısına yer verilerek şunlar kaydedilşıyan dilekçesinde, “Söz konusu makalenin ge di: “Anılan makalede köpeğin isminin ‘Paşa’ neral rütbesindeki muvazzaf TSK persone olarak gösterilmesi ve ‘tasma’ kavramını linin şeref ve haysiyetini rencide etmek ifade etmek için ‘omzunda parlayan şey’ tamaksadıyla kaleme aldığını göstermektedir” birinin kullanılması, söz konusu makalenin denildi. Bekir Coşkun, dün Ankara Adliyesi’ne general rütbesindeki muvazzaf TSK personelinin şeref ve haysiyetini rencide etmek giderek kısa bir ifade verdi. Gazetemiz yazarı Coşkun’un 29 Nisan’da maksadıyla kaleme aldığını göstermektedir. Aynı makalede idari ve yazdığı “Paşa” başlıklı yaaskeri hiyerarşi içinde görev zısından 3 gün sonra 1 Mayapan general rütbesindeki yıs’ta Başbakan Tayyip TSK personelinin hiyerarşiErdoğan , Genelkurmay ye bağlı olarak görev yapBaşkanı Orgeneral Necdet maları, köpeğin sahibine Özel ile 3 saatlik bir zirve İstanbul Basın Savcısı Nurten bağlı olması gibi gösterilegerçekleştirdi. GenelkurAltınok, Ankara Başsavcılığı’na tarek aşağılayıcı bir durum may Başkanlığı, 3 Mayıs limat yazısı göndererek Coşkun’un olduğunun vurgulanmak günü ise isim vermeden ifadesinin “şüpheli” sıfatıyla alınmasını istendiği anlaşılmaktaCoşkun ve İstanbul Baistedi. Coşkun, dün Ankara Adliyesi’ne ro Başkanı Ümit Ko giderek savcı Ahmet Cemal Gürgen’e kı dır. Hiyerarşiye bağlı görev yapan general rütcasakal’ı hedef alan sa bir ifade verdi. Coşkun, “Suçlamaları sert bir bildiri yayım kabul etmiyorum. Ben Cumhuriyet gazete besindeki muvazzaf ladı. Bildiride, özetle sinde köşe yazarı olarak görev yapmakta TSK personelinin, saşöyle denildi: “..Bazı yım. Hiçbir kişi ve kuruluşa hakaret kas hibine bağlı bir köpeğe yazar, konuşmacı ve tım yoktur. Suçlamalara konu evrakların benzer şekilde özlerini meslek kuruluşu tem bir sureti tarafıma verildiği takdirde ya kaybettiklerinin ima edilzılı savunma hazırlayıp sunmak istimesi dolayısıyla söz kosilcilerinin; basın ve yorum” dedi. Coşkun, asıl savunnusu makalenin ilgili (b) ifade özgürlüğünü ismasını yazılı olarak savcılığa suKanun’un (Türk Ceza Katismar ederek başta ebenacak. Dava açılırsa Bekir nunu) 125’in maddesinde düdi Başkomutanımız Gazi Coşkun 2 yıla kadar hazenlenen kamu görevlisine görMustafa Kemal Atatürk olpis istemiyle yargıevinden dolayı hakaret suçuna mak üzere tarihe mal olmuş lanacak. vücut verdiği düşünülmektedir. Soasker kişilerin de şerefle taşınuç olarak ilgi (b) Kanun’un 125’inci dıkları askeri unvanlarını bile seviyesizce alay konusu yapmaları, astlıküst maddesindeki suça vücut verdiği değerlenlük münasebetlerini ve dünyanın en disip dirilen ilgi (a) makale, sorumlular hakkında linli ordusu olarak gösterilen ordumuzda di gerekli yasal işlemlerin başlatılması maksasiplin anlayışını zedelemeye yönelik söz ve tıyla EK’te gönderilmektedir.” CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Twitter’dan yazılarla Türk Silahlı Kuvvetleri’ni ve onun değerli mensuplarını tahrik etmeye ça yaptığı açıklamada, “Başbakan’ın hedef gösterdiği Sevgili Bekir Coşkun’a Genelkurmay lışmaları, talihsizliktir.” Başbakan Erdoğan ise 8 Mayıs’ta İtalya dö suç duyurusunda bulundu ve savcılık sonüşü Coşkun’u hedef aldı. Coşkun’a “Bu zat ruşturma açtı. Bu antidemokratik ortaklığa ne yazık ki, bütün kaleminden hep pislik tarih gereken yanıtı verecektir. Çünkü tarih; akan bir zat olduğu için bu tür şeyleri hep aydınları hep haklı çıkarmıştır. Kendi aydıyapıyor” dedi. Erdoğan askerlere de “dava nı, gazetecisi ve sanatçısıyla kavga eden, tehdit eden, onu yargılayan hiç kimse ve hiçaçın” çağrısında bulundu. Genelkurmay Başkanlığı’nın ise bildiriyi bir düzen ayakta kalmamıştır” dedi. COŞKUN: SUÇLAMALARI KABUL ETMİYORUM C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear