23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
7 NİSAN 2012 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER BDP’li Hasip Kaplan, Uludere olayıyla ilgili Genelkurmay’ın gönderdiği ‘bilgi notu’na adeta isyan etti 9 ‘Bir acizlik vesikası’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, Uludere’de 34 sivilin katledildiği bombalama olayıyla ilgili TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na, mahkemenin “gizlilik” kararını gerekçe göstererek, “rapor” yerine “bilgi notu” gönderen Genelkurmay Başkanlığı’na sert tepki gösterdi. Meclis’te basın toplantısı düzenleyen Kaplan, Genelkurmay’ın gönderdiği “bilgi notu”nu, “acizlik vesikası, skandal belge” olarak nitelendirerek, raporun hiçbir bilgi içermediğine dikkat çekti. Kaplan, “Hükümet nezdinde tevil yollu ikrarın belgesidir. Milli istihbaratın zaafının belgesidir” dedi. 12 Eylül davasında sanıkların tutuklu olmamasını eleştiren Kaplan, “Dünyanın hiçbir yerinde darbecilerin tutuksuz olduğu bir dava görülmemiştir. Darbeci generallerin olmadığı bir yargılama nasıl başlayabilir?” görüşünü dile getirdi. Hasip Kaplan, KCK iddianamesine de dikkat çekerek, yargının “si SAVCILIK VE MECLİS KOMİSYONU’NUN YETKİ TARTIŞMASI AYŞE SAYIN Kim Haklı, Kim Haksız Yıllar önce bir davada tanıklık yapmak için ilk kez mahkeme salonuna girmiştim. Daha içeri girer girmez mübaşirden “elini cebinden çıkar” diye bir fırça yemiştim. Mahkeme başkanının sorusuna cevap vermeye kalkıştığımda ise bu kez lafı uzattığım için azar işittim. Tanık olarak böyle bir haldeysem sanıkların hali ne olur diye o an düşünmüştüm. Adalet böyle bir şey miydi? Kendisine belli bir yetki verilmiş kişilerin sizi azarlayabildiği, susturabildiği, konuşturabildiği bir tür askeri ortam mıydı mahkemeler? Yoksa kişilerin kendilerini en net biçimde ifade edebildiği, savunabildiği, böylelikle söz konusu uzlaşmazlığın çözüme kavuşturulabileceği yerler miydi? ??? Türkiye’de insanların birbirini “seni mahkemelerde süründürürüm” diye tehdit ettiğini çok duymuşsunuzdur. Sahiden de mahkeme, bir hakkın arandığı yer olmaktan çok yalnızca bir cezalandırma yeri gibi görülüyor. Nereden gelirse gelsin, hangi kökenden veya sınıftan olursa olsun yurttaşların kendisini güvende hissettiği bir yer olması gereken mahkeme, güven duyulmayan bir yere dönüşürse o toplum adil bir yönetime sahip değil demektir. Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın geçen günlerde, kuvvetler ayrılığı ilkesini vurgulayarak, yargının siyasetin baskısına boyun eğmeyeceğini söylemesi sanırım bu algıya karşı söylenmiş bir sözdür... Çünkü iktidarlar size baskı uygulayabilir, onun emrindekiler kendi adamlarını size karşı kayırabilir. Toplumlar bütün bunlara boyun eğebilir. Ama haksızlığa uğradıklarında gittikleri son yer olan mahkemede de bu algıya sahip olurlarsa o toplumun düzeni bozulmuş demektir. ??? Yargının siyasallaşması, aslında yargının yalnızca iktidardakilerden emir alması demek değil. Türkiye’de yargı geçmişte de siyasi kararlar vermedi mi? Bir siyasi partinin gazete haberleriyle, internete konmuş duyumlarla kapatılma iddianamesi yazmakla, her muhalifi bir örgüte bağlayıp bütün suçları onlara yamamak arasında fazla fark yok. Yassıada Mahkemesi de, 12 Eylül mahkemeleri de mahkemeydi. Savunmalar yapılıyor, avukatlar bulunuyordu. Ama bu davaların hiçbiri genel kabul görmedi. Türkiye’yi büyük bir çıkmaza ve aslında darbeye götürdüğü iddia olunan siyasiler daha sonra yeniden işbaşına geldiler, seçime girdiler, seçildiler, ülkeyi yeniden yönettiler. Yargı kararları böyle olunca, kişisel mali suçlardan yargılananlar bile kendilerine bir komplo kurulduğunu söyleyerek daha sonraki hayatlarına muteber işadamı olarak devam edebildiler. Bugün ister 12 Eylül’ü yargılayın, ister KCK örgütlenmesini, insanların kafasında soru işareti ve kuşku varsa sonuçlar yalnızca bir dönemin siyasi yapısını sürdürmeye yarar. Yani haklıyla haksızı birbirinden ayırmamızı sağlamaz. Kısacası, 30 yıl önce birilerini yargılayanlar 30 yıl sonra başkaları tarafından yargılanır ama toplum genel olarak hukukun üstünlüğü kavramına ve tarafsız yargıya inanmaz. ANKARA TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün, 34 sivilin yaşamını yitirdiği bombalama olayıyla ilgili Genelkurmay’dan bilgi ve belge istedikleri komisyona “gizlilik kararı”nı anımsatan Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı’nın Meclis’in “denetim” yetkisine müdahale edemeyeceğini belirterek “Eğer böyle yaparsa, savcılık tüm sorumluluğu üstlenir, bu da büyük bir risktir” yanıtını verdi. Genelkurmay’ın savcılığın “gizlilik” kararının arkasına sığınarak komisyona bilgi ve belge göndermemesiyle ilgili tartışma büyüyor. Uludere soyasetin kuşatması altında değil, emri altında olduğunu” ifade etti. Gelinen noktada BDP’yi kapatma çabalarının sürdüğünü belirten Kaplan, zaten 7 bin üyelerinin tutuklu olduğunu ve partinin fiilen kapatma noktasına geldiğini kaydetti. Kaplan, şu görüşlere yer verdi: ruşturmasını yürüten Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı “Dosyada gizlilik kararı var. Bu nedenle, bizim bilgimiz dışında hiç kimse bilgi ve belge veremez” açıklaması yaptı. Üstün, komisyonun kendi yasasından kaynaklanan yetkileri kullandığını belirterek “İnceleme yetkimiz olduğu gibi özel yetkili cumhuriyet başsavcılığının soruşturma yetkisi mevcut. Bu yetkiler paralel yetkilerdir. Farklı erklerin yetkileridir. Onlarınki yargı, bizimki yasama içerisinde denetim yetkisidir” dedi. Komisyon olarak çalışmalarına “kararlılıkla” devam edeceklerini belirten Üstün, Genelkurmay’a yeniden yazı yazıp yazmamaya önümüzdeki günlerde karar vereceklerini belirtti. Sav cılığın, komisyonun ancak kendilerinden “bilgi, belge talep edeceği” yönündeki değerlendirmesine de dikkat çeken Üstün, “Elbette talep edebiliriz, bizim önyargımız yok” dedi. Genelkurmay’ın “gizlilik kararı” nedeniyle temkinli davranmasını anlayışla karşıladığını çünkü savcılığın yaptırımları olduğunu belirten Üstün ancak bu tavra katılmadığını belirterek “İşin bütün sorumluluğu savcılığın omuzlarına biner. Öyle bir risk var. Olayın aydınlatılması için kamuoyunun beklentileri var. Kanun bize yetki veriyor. ‘Gizlilik’ gerekçesiyle kurumların iç denetimleri ortadan kaldırılamaz. Bütün sorumluluk savcılık makamında kalır ki bu da risktir” diye konuştu. ceğini ifade eden Kaplan, “Anayasa Mahkemesi’nin son kararına göre; kapatma açtılar, velev ki bir ay kala biz partiyi kapattık, onlara kapatma fırsatı tanımadık, ne yapacaklar? Hiçbir şey yapamazlar. Biz de ustalaştık Sayın Başbakan” görüşünü dile getirdi. “Çok açık söylüyoruz; hiçbir zulüm, baskı, haksızlık, halkın inandığı, zamanı gelmiş fikirlerin önünde duramaz. Türkiye, partiler mezarlığı oldu ama bu son perdedir. Parti kapatmalarla ilgili bizim de ve hükümetin oynadığı son perdedir. Ya demokrasi vardır ya yoktur. ‘12 Eylül darbecilerini yargılıyorum’ diye şişinen sayın Başbakan’a soruyorum; 12 Eylül hukukuna dayanarak hâlâ parti kapatmaya çalışıyorsun.” Meclis’e “bağımsız” girdiklerini, yine bağımsız kalmaları durumunda milletvekilliklerinin düşürülemeye Denetimli serbestlikle çocuk sahibi kadınlara 2 yıl, ağır hastalara 3 yıl esnekliği getirildi CHP’Lİ LOĞOĞLU: Hükümlülere iyi haber ? Denetimli Serbestlik Yasası’nda yapılan değişiklikle, hükümlülere lehinde uygulamalar artacak. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen Denetimli Serbestlik Yasası’nda yapılan değişiklikle düzenlemeden yararlanacak hükümlülerin kapsamı genişletildi. Yapılan değişiklikle koşulları taşımaları durumunda 06 yaş grubunda çocuğu bulunan kadın hükümlülerin 2 yıl; ağır hastalık, sakatlık ve kocama gibi sorunları bulunan hükümlülerin ise 3 yıl önce cezaevi dışında cezalarını tamamlamalarına olanak verilecek. TBMM Genel Kurulu’nda önceki gün kabul edilen Denetimli Serbestlik Yasası’nda kadın ve ağır hasta olan hükümlülerin daha önce cezaevinden çıkmalarını sağlayacak düzenleme yapıldı. Tasarıyla cezaevinde cezasının son 6 ayını kesintisiz olarak geçiren, koşullu salıverilmesine bir yıl ve daha az süre kalan iyi halli hükümlülerin, cezalarının kalan kısmını cezaevi dışında geçirebilmeleri düzenleniyor. Açık cezaevlerinde bulunan yaklaşık 15 bin hükümlünün yararlanmasının öngörüldüğü düzenlemeye göre, uygulamadan yararlanan hükümlülerin kamuya yararlı bir işte ücretsiz olarak çalıştırılması, bir konut veya bölgede denetim ve gözetim altında bulundurulması, belirlenen yer veya bölgelere gitmemesi, belirlenen programlara katılması gibi yükümlülüklere tabi tutulmasına Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından karar verilecek. AKP’nin dış politikasında ilke yok TBMM (AA) CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, “AKP, ilkesiz, çelişki ve sapmalarla dolu bir dış politika izlemektedir” iddiasında bulundu. Loğoğlu, dün CHP İstanbul Milletvekili Osman Korutürk ile parlamentoda düzenlendiği basın toplantısında, “AKP dış politikasının, Türkiye’yi sadece yalnızlığa değil en önemli komşular olan İran, Irak ve Suriye ile tırmanan ve sonu belirsizlikle dolu bir gerginliğe sürüklediğini” söyledi. “AKP, herkese akıl ve ders verme saplantısından vazgeçmeli” ifadesini kullanan Loğoğlu, şöyle devam etti: “Gidişat yanlıştır ve tehlikelidir. Çünkü dış politika hatalarının maliyeti tüm ulusumuzu ilgilendirir ve bu maliyetler ağır, kalıcı olur. Özellikle, bölgemizde İsrail’in İran’a olası bir saldırısından söz edildiği bu günlerde, Türkiye’nin sükunet ve istikrar yönünde yatıştırıcı politikalar izlemesi gerekmektedir. Ulusal güvenliğimiz ve çıkarlarımıza uyumlu, bağımsız, dengeli ve sonuç alıcı bir dış politikaya ihtiyaç vardır. AKP, ilkesiz, çelişki ve sapmalarla dolu bir dış politika izlemektedir.” Şehit annesi: Bugün düğünümüz var ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu)Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinde çıkan çatışmada şehit düşen Jandarma Üsteğmen Ahmet Ozan Şarlak’ın cenazesi Antalya’nın Manavgat ilçesinde toprağa verildi. Şehit annesi Gülderen Şarlak, “Bugün düğünümüz var. Hepiniz hoş geldiniz. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a sesleniyorum. Anayasayı değiştirmeye kimsenin gücü yetmez. Şemdinli Yeşilköy’ün tapusunu istiyorum. Bu vatanı kimseye böldürmem” dedi. Şehidin cenazesini Külliye Camisi’nde yaklaşık 20 bin kişi karşıladı. Acılı şehit annesi Gülderen Şarlak, “Oğlumun kanı yerde kalmasın. Gerekirse ben kendim gider o köpeklerden oğlumun intikamını alırım” dedi. Şehit Şarlak’ın cenazesi askerler tarafından omuzlara alınarak Hisar Mezarlığı’nda defnedildi. ‘Diktatörlük arıyorsan kendine bak’ ? DİYARBAKIR (Cumhuriyet) BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Kürt sorununun çözümünde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın müzakere niyetinin olmadığını söyledi. Demirtaş “Sorunun çözümüne katkı sunmamız isteniyorsa Başbakan Erdoğan’ın bizimle ilgili dilini, bakışını değiştirmesi lazım. Sen demokrasi arıyorsan bize, diktatörlük arıyorsan kendine bakacaksın” dedi. Marmara Grubu Vakfı Başkanı Dr. Suver, 15. Avrasya Zirvesi’nin ipuçlarını verdi ‘Biz terörist tanımıyoruz’ ? DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) BDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, Bitlis ve Siirt’te çıkan çatışmalarda öldürülen 2 PKK’li terörist için okunan mevlide katıldı. Aydoğan, “Biz terör ve terörist diye bir kavram tanımıyoruz. Bu ülkede Kürt halkının özgürlük mücadelesini yürüten örgüt var ve onun adı PKK’dir. Bunlar kabul edilmedikçe bu ülkede bir çözümden asla ve asla söz edilemez” dedi. adınlara 2 yıl, hastalara 3 yıl esnekliği TBMM Genel Kurulu’nda önceki gün kabul edilen önergeyle yapılan değişiklikle 06 yaş arasında çocuğu bulunan kadın hükümlülerden koşullu salıverilme süresine 2 yıl kalan iyi halli hükümlülerin de cezalarını cezaevi dışında geçirebilmelerine ilişkin yeni bir hüküm eklendi. Öte yandan ağır hastalık, sakatlık veya kocama hali nedeniyle hayatlarını tek başına idame ettiremeyen ve bunu Adli Tıp raporuyla belgeleyen hükümlülerin ise şartlı tahliyelerine 3 yıl kalan hükümlüler de yararlanabilecek. Söz konusu değişikliğin gerekçesinde uluslararası sözleşmelerde yer alan çocuk hakları ve çocuk haklarına ilişkin evrensel ilkelerde çocuğun menfaatının gözetilmesinin düzenlediği belirtilerek, 06 yaş grubunda çocuğu olan açık cezaevlerindeki kadın hükümlülerin cezasının bitmesine 2 yıl varken şartları taşıması durumunda tahliye edilmesi gerektiği belirtildi. K ‘Renkli bir zirve yapacağız’ LEYLA TAVŞANOĞLU Marmara Grubu Vakfı’nın düzenlediği geniş katılımlı, Uluslararası Avrasya Ekonomik Zirveleri 15 yıldır istikrar bozmadan sürüyor. 10, 11, 12 Nisan tarihleri arasında, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde yapılacak bu yılki 15. Avrasya Zirvesi ilginç ve önemli konuklar ağırlayacak. Zirve sırasında bazı ilkler yaşanacak. Marmara Grubu Vakfı’nın Başkanı Dr. Akkan Suver’le bu yılki sürprizleri, ne gibi etkinlikler yapılacağını konuşuyoruz: 15. Avrasya Ekonomik Zirvesi’nde neler yapılacağını anlatır mısınız? A.S. Bu yılki 15. Avrasya Ekonomik Zirvesi’nde renkli olaylar yaşayacağız. Bunlardan birisi Azerbaycan’ın iki hediyesinde şekilleniyor. Azerbaycan Cumhurbaşkanı’nın Siyasi İşler Yardımcısı Ali Hasanov’la gazeteci Halit Niyazov kalın bir kitap hazırladıklarını, 15. Avrasya Ekonomi Zirvesi’ni bu kitapta anlattıklarını ve bunu da zirve sırasında bizimle paylaşıp dağıtacaklarını Uluslararası Avrasya Ekonomik Zirvesi 10, 11, 12 Nisan tarihleri arasında, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde yapılacak. öğrendik. İkinci olarak, yine Azerbaycan, 2011 Eurovision Şarkı Yarışması’nı kazanan Nigar Jamal’la Eldar Gasimov’u zirvenin gala gecesine gönderecek. Bu da Azerbaycan tarafından Avrasya Ekonomi Zirveleri’ne gösterilen hassasiyetin ayrı bir örneği. Peki, Azerbaycan’dan resmi katılım nasıl olacak? A.S. Zirveye dört bakanla katılıyorlar. Diaspora Bakanı Nazım İbrahimov, Olağanüstü Haller Bakanı Kemalettin Heyderov, Sanayi ve Ticaret Bakanı Natık Aliyev ve Eğitim Bakanı Misir Mardanov. Zirve çerçevesinde 11 Nisan ak şamı Türkiye Jokey Kulübü Avrasya Ekonomi Zirveleri Kupası Koşusu adlı etkinliği gerçekleştirecek. Bu yıl bir ilk daha var. 12 Nisan’da İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş ve arkadaşlarının bir arada yaptıkları organizasyona katılacak ve zirvemizi İzmir’e taşıyacağız. İzmir Swissotel’de (Büyük Efes) konuk konuşmacı olarak Yunanistan’ın eski dışişleri bakanı ve şu anda muhalefet partisi başkanı Dora Bakoyannis’i dinleyeceğiz. Daha sonra Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in moderatörlüğünde konuk eski cumhurbaşkanlarının katılacağı “Açlık, İşsizlik ve Yoksulluk” oturumunu gerçekleştireceğiz. Akşam da İzmir Ticaret Odası’nın ev sahipliğinde İzmir Hilton Otel’de TRT’nin düzenleyeceği Türk sanat ve halk müziği konseriyle zirvemizi noktalayacağız. Bu yılki zirveye Balkanlar ağırlığını koydu. Önemli bir başka husus Çin’in bu yıl ilk kez, Meclis Başkanı başkanlığında 21 kişilik bir heyetle katılacak olması. Bunların yanı sıra BosnaHersek iki başbakanıyla birlikte ve yedi bakanla zirvede yer alacak. Bunlar zirvenin renkli yanları. Bana göre önemli bir tarafı daha var. Nedir o önemli husus? A.S. Kültürler ve Dinler Arası Diyalog ve İşbirliği konulu toplantımızda bu yıl da Hıristiyanlık, Müslümanlık, Museviliğin yanı sıra Budizmin temsilcisini de ağırlayacağız. Dalay Lama’nın altında olan Kamba Lama sıfatlı, mesleği hekimlik olan bir din adamı da Budizm inancını anlatmak üzere aramızda bulunacak. Vatikan da bir ilki gerçekleştirerek ve Vatikan Devleti Adalet Müsteşarı bir hanımla toplantımıza katılacak. PKK’ye hava destekli operasyon ? SİİRT (Cumhuriyet) Siirt’in Eruh ilçesindeki Şeyhömer Dağı ile Görendoruk bölgesinde tespit edilen iki ayrı PKK’li grubu etkisiz hale getirmek için hava destekli operasyon düzenlendi. Kobra helikopterler de PKK’lilerin bulunduğu alanları bombalayıp yoğun ateş altına aldı. CHP: Viranşehir araştırılsın ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP, Şanlıurfa’nın Viranşehir ilçesinde, bir inşaat kazısı sırasında çıkan insan kemiklerinin kime ait olduğunun tespiti için Meclis Araştırması açılmasını istedi. CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal ve arkadaşlarının imzasıyla sunulan dilekçede, “toplu mezar ve gözaltında kayıp niteliği taşıma” ihtimaline dikkat çekildi. Arınç hakkında suç duyurusu ? BURSA (Cumhuriyet) DP Osmangazi İlçe Başkanı İsmet Koyuncu, Bursa’da yerel Olay gazetesi yazarlarından Ahmet Emin Yılmaz’ı yazdığı bir yorum nedeniyle “Bana çakılmaz arkadaş, ayağını denk al” diyerek tehdit ettiği gerekçesiyle Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç hakkında suç duyurusunda bulundu. Bir grup partiliyle adliyeye gelen Koyuncu, savcılığa dilekçesini verdi. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear