13 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
7 MART 2012 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA kultur@cumhuriyet.com.tr KÜLTÜR BARIŞ PERKER’İN SAKSOFON KONÇERTOSU DİNLEYİCİYİ SÜRÜKLEYEN BİR YAPIT 17 FAZIL SAY’IN YENİ ESERİ HEZARFEN NEY KONÇERTOSU ‘Kayıp’ roman gün ışığında Jose Saramago’nun 1953’te yayınevine verdiği roman 59 yıl sonra yayımlandı ? Nobel Ödüllü yazarın Salazar diktatörlüğü döneminde yayımlanamayan ‘Claraboya’ adlı romanı Türkiye’de Kırmızı Kedi Yayınevi’nden çıkacak. Kültür Servisi 1998 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Jose Saramago’nun 1953’te Portekiz’deki bir yayınevinde “kaybolan” “Claraboya” (“çatı penceresi”, “aydınlık penceresi” anlamına geliyor) adlı romanı ilk kez geçenlerde yayımlandı. Saramago, 45 yıl önce, henüz 31 yaşında tanınmamış bir yazarken Portekiz’deki bir yayınevine verdiği bu romandan bir daha haber alamamıştı. Kısa bir süre önce Portekiz, İspanya ve Latin Amerika’da yayımlanan romanın İngiltere’de Random House, Türkiye’de de Kırmızı Kedi Yayınevi tarafından yayımlanacağı öğrenildi. Saramago’nun 1982’de yayımlanan “Baltasar ile Blimunda” adlı romanıyla tanınmasının ardından, Portekizli yayıncı yazarla bağlantı kurarak, “Claraboya” adlı romanının elyazmasını bir taşınma sırasında bulduklarını ve yayımlamak istediklerini bildirmiş, ancak Saramago bu öneriyi geri çevirmişti. İki yıl önce yaşamını yitiren Saramago’nun eşi Pilar del Rio, “Claraboya”nın yayımlanması dolayısıyla Madrid’de düzenlediği basın toplantısında, Saramago’nun o günlerde bu olaya çok üzüldüğünü ve kendini gazeteciliğe vererek 20 yıla yakın bir süre hiç roman yazmadığını belirtti. Del Rio, eşinin bu romanın kendisi hayattayken yayımlanmasını istemediğini vurguladı. Lizbon’daki bir apartmanın sakinlerinin anlatıldığı “Claraboya”da toplumun ortadireği olan ailede tecavüz ve lezbiyen ilişkiler gibi konuların işlendiğini belirten Del Rio, “Portekiz toplumu 1950’li yıllarda bunu kaldırabilir miydi? Sanmıyorum. Bence, yayınevi kitabı daha iyi bir dönemde yayımlamak üzere elinde tutmuştu, o sıralar hiç kimse Salazar diktatörlüğünün uzun ömürlü olacağını sanmıyordu” dedi. Heyecanlı bir öykü... arış Perker’in saksofon konçertosu sonuna dek heyecanı koruyan, dinleyiciyi sürükleyen bir yapıt Barış Perker’i daha Mimar Sinan Konservatuvarı’nda öğrenciyken duymuştum. Kompozisyonda Hasan Uçarsu’nun, piyanoda Metin Ülkü’nün sınıfından mezun oldu. 2003’te Johns Hopkins Üniversitesi’nin Peabody Konservatuvarı’na kabul edildi. Ve 2011 Mayıs ayında Peabody Institute’den kompozisyon doktorasını aldı. Onun ilk dinlediğim yapıtı, 2006 Nejat Eczacıbaşı Yarışması’nda ikincilik kazanan “Kırmızı Gölgenin Sesi” idi. Caz’ı da içeren bir film müziği karakterinde, güçlü sonoritesiyle gösterişliydi. Arpist Şirin Pancaroğlu’nun albümünde yer alan “Yedi Resimle İstanbul”, bestecilik dilinin adım adım geliştiğini gösteriyordu. Son yapıtı olan alto saksofon konçertosu önceki hafta İDSO eşliğinde seslendirildi. Ne yazık ki hava koşulları nice dinleyici gibi benim de yolumu kesti. Merakla beklediğim bu konseri ancak kayıttan dinleyebildim. Ünlü sanatçıların emin ellerinde bir seslendiri: Amerikalı şef Dorian Wilson ve saksofoncu Kenneth Radnofsky. Yapıt, besteleme sürecinde Barış ile işbirliği yapan Radnofsky’ye adanmış. İDSO’nun eşliği de TRT’nin kaydı da oldukça özenli. Dinlerken Respighi’nin kırsallığı, Villa Lobos’un kıvraklığı, Ferit Tüzün’ün coşkusu ve Saygun’dan esinlenmeler dikkatimi çekti. İzlenimci buğular, çevik adımlar, vurmalılarla solo sak Dünya prömiyeri yapıldı Kültür Servisi Dünyaca ünlü besteci ve piyanist Fazıl Say’ın yeni eseri “Hezarfen Ney Konçertosu”nun dünya prömiyeri, Almanya’nın Mannheim kentinde yapıldı. Fazıl Say’a neyzen Burcu Karadağ, şef Dan Ettinger yönetimindeki Mannheim Orkestrası’nın eşlik ettiği konser, çok sayıda Türk ve Alman vatandaşı tarafından izlendi. “Hezarfen Ney Konçertosu”nda, Galata Kulesi’nden Üsküdar’a kadar kendi kanatlarıyla uçan Hezarfen Ahmet Çelebi’nin hikâyesi anlatılıyor. Konçerto, “İstanbul 1632 Baharı”, “Galata Kulesi”, “Uçuş” ve “Cezayir Sürgünü” başlıklı dört bölümden oluşuyor. B sofonun dengeli yürüyüşü, son bölümdeki aksak ritimler yapıta özellik kazandırıyor. Alto saksofon bir bakıyorsunuz kaval yalınlığında, bir bakıyorsunuz ney gizeminde ya da özündeki caz müziği karakterinde. Yapıt daha ilk cümlesinden sonunu merak ettiren bir öykü gibi. Barış, 1980’de İstanbul’da pek çok kişinin müzisyen olduğu bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiş. Anne ve babası İDSO’nun kemancılarından SevilSaim Perker. Halen Harvard’da hukuk masterini tamamlayan ve aynı zamanda piyanist olan eşi Selen’le Cambridge’de yaşıyor; tonmaysterlik yaparak, ders vererek geçimini sağlıyor ve kendisine yağmur gibi yağan beste siparişlerini gün yüzüne çıkarmaya uğraşıyor. Nusret Kayar’ı yitirdik Geçen hafta ülkemizin değerli bir müzikçisini yitirdik: Çellist Nusret Kayar (1918) solist, orkestracı ve öğretmen olarak çok değerli hizmetler vermişti. Son yetiştirdiği öğrencilerden birisi Efe Baltacıgil’di. 1990’da onunla bir televizyon konuşması yapmıştık. Taa Riyaseti Cumhur’un kuruluşundan anlatmaya başlamıştı: “Zeki Üngör’ün orkestrasından binbaşı, asteğmen gibi üyeler vardı. Muzıkaı Hümayun’dan Riyaseti Cumhur kuruldu. Eskiden Muzıkaı Hü mayun’da Saray’a çalardınız, şimdi halka çalacaksınız, denmişti. Atatürk de, parasız konserler vereceksiniz, dedi. Konserlerimizde kordiplomatikler ön sıralarda yer alırdı. Geri kalanlar öğretmenler, öğrenci velileri ve dinleyiciler. Konserler için gazetelere ilanlar verilirdi. Atatürk, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nı bilhassa gelip dinlerdi, halka neler çalıyorlar diye. Habersiz geldiği de olurdu. Sık sık Köşk’e çağırır, nasıl program yapılıyor, yeni Türk eserleri var mı, onları çalıyorlar mı, halk müziğimiz nasıl çoksesli oluyor, diye bilgi almak üzere öğrencileri de orkestra üyelerini de toplardı. İlk kurulduğumuz yıllarda Anadolu’nun diğer kentlerinde de programlar yapıyorduk. Otobüslere binip, yılın bir ayı, salon olan yerlerde 6080 kişilik kadromuzla çalıyorduk. Bugün dünyaca ünlü olmuş pek çok solistimizin ilk sahneye çıktığını, onların ilk heyecanını da anımsıyordu Nusret Kayar. Suna Kan, Ayla Erduran ve küçücük İdil Biret: “Hemen hepsinin ilk solistliğinde ben de aynı sahnede çalıyordum. İdil’in aynı eseri ezbere olarak bir başka tonalitede çalma yeteneğini hiç unutmam.” Onca yıl ardından hâlâ sahnede bir heyecan duyar mısınız sorumu, “Heyecansız sanat olmaz” diye yanıtlamıştı. 1990’lı yıllarda müzik dünyamızın en önemli eksiğinin oda müziği toplulukları olduğunu söylüyordu. “Orkestraların içinden eleman seçilmeli, konservatuvarlarda oda müziği için öğrenci yetiştirilmeli” diyordu. OPUSAMADEUS ODA MÜZİĞİ FESTİVALİ Süreyya ve Fulya’da oda müziği şöleni Kültür Servisi Sürekli bir festival olmayı hedefleyen, Mehmet Mesci ve Artisan tarafından düzenlenen “OPUSAMADEUS Oda Müziği Festivali”nin ilki bugün başlıyor. 29 Mart’a kadar sürecek olan festivalde Türkiye’nin ve Avrupa’nın başarılı müzisyenleri, Corelli, Vivaldi, Bach, Mozart, Beethoven, Haydn, Schubert, Schumann, Brahms, Liszt, Rahmaninov, Stravinsky gibi klasik müziğin önemli bestecilerinin eserlerini seslendirecek. Kadıköy Süreyya Operası ve Beşiktaş Fulya Sanat’ta gerçekleşecek festivalin bugün Süreyya Operası’nda yapılacak açılış konserinde Marta Gulyas (piyano) ve Birsen Ulucan (piyano), “İki Piyano Resitali” ile sahnede olacak. Festival; 11 Mart’ta Süreyya Operası’nda Bülent Evcil (flüt), Gökhan Aybulus (piyano) “FlütPiyano Resitali”, 18 Mart’ta Fulya Sanat’ta Özgür Aydın (piyano), Özcan Ulucan (keman), Ozan Tunca (viyolonsel) “Trio Konseri”, 21 Mart’ta Süreyya Operası’nda Judit Rajk (mezzosopranao), Gabor Csonka (keman), Geza Hargitai (fagot), Gyula Mohacs (keman) “Budapeşte Corelli Consort Oda Müziği Konseri”, 25 Mart’ta Fulya Sanat’ta Emre Elivar (piyano), Tuncay Yılmaz (keman), Gustav Rivinius (viyolonsel) “Arkas Trio Oda Müziği Konseri” ile devam edecek. Festival, 29 Mart’ta Fulya Sanat’taki Tuluğ Tırpan (piyano), Nusret İspir (klarnet), Ulrich Mertin (viyola), Ellen Jewett (keman) Oda Müziği Konseri ile sona erecek. (www.odamuzigifestivali.com) Haydar Ergülen’den sinema yazıları ? Kültür Servisi Haydar Ergülen, bu kez sinema yazılarıyla okurun karşısında. Ferfir Yayınları’ndan çıkan “Sonradan Görme” adlı kitapta Ergülen, aralarında Türkan Şoray, Yılmaz Güney’in bulunduğu oyuncular, Tayfun Pirselimoğlu, Nuri Bilge Ceylan’ın bulunduğu yönetmenler, “Güneşli Pazartesiler”, “Bekleme Odası”nın olduğu filmler üzerine düşüncelerini kaleme alıyor. Roger Waters açıklamalarını yumuşattı ? Kültür Servisi Roger Waters, Falkland Adaları ile ilgili yaptığı açıklamaları yumuşattı. Daha önce katıldığı Şili Kanalı’nda “Falkland Adaları’nın Arjantin’e ait olduğunu” söyleyen Waters, sosyal paylaşım sitesi Facebook’tan yaptığı açıklamada, “Tam olarak öyle söylemediğini” belirtti. ‘My Brightest Diamond’ Salon’da ? Kültür Servisi Sahnesinde başarılı müzisyenleri ağırlamaya devam eden Salon, 6 Nisan Cuma günü saat 22.30’da, besteci Shara Worden’ın opera ve kabare öğeleri içeren, indierock’ı teatral ve kendine has tarzıyla bir araya getiren projesi ‘My Brightest Diamond’ı ağırlayacak. Worden, şarkılarında İngiliz müzik grubu Antony and the Johnsons ve Amerikalı besteci Nina Nastasia’dan esinlenmesiyle de tanınıyor. Atilla Dorsay, ‘Kuşbakışı Sinema Tarihi’ni anlatıyor ? Kültür Servisi Sinema yazarı Atilla Dorsay, Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi’nin (SSM) düzenlediği “Yetişkin Eğitimleri” kapsamında verilecek seminerde, sinema tarihini anlatacak. 14 Mart’ta başlayacak seminerler, 6 hafta boyunca çarşamba günleri gerçekleştirilecek. (0 212) 277 22 00) ‘Yüzyıllık Yalnızlık’ ekitapta ? Kültür Servisi Kolombiyalı yazar Gabriel Garcia Marquez’in 85’inci doğum günü “sanal” ortamda kutlanıyor. Yazarın ünlü “Yüzyıllık Yalnızlık” romanı, ekitap olarak okuyucularla buluşuyor. Dünya çapında 30 milyon kopya satan “Yüzyıllık Yalnızlık”ın ekitaba aktarılmasıyla, Garcia Marquez’in Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanmasının 30’uncu yılına da atıfta bulunuluyor. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear