26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
22 MART 2012 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA DÜNYA SU GÜNÜ 9 Gıda talebi suyu tüketiyor Artan nüfus, gelecek 50 yıl içerisinde gıda ihtiyacını iki katına çıkaracak. Gıda üretiminin arttırılması ise daha fazla su tüketilmesi anlamına geliyor Su, dünyanın her karesinde İstanbul Haber Servisi Pompa sistemleri markalarından WILO, 22 Mart Dünya Su Günü’nün önemini vurgulamak ve farkındalığı tüm ülkede arttırmak için “Su, Dünyanın Her Karesinde” konulu fotoğraf yarışması düzenliyor. Yarışmaya katılım için son başvuru tarihi 24 Eylül. Yarışma profesyonel ve amatör tüm fotoğrafseverlerin katılımına açık. Türk Fotoğraf Sanatı Federasyonu onaylı ve İstanbul Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği’nin desteklediği yarışmanın seçici kurulu İFSAK Yönetim Kurulu Başkanı Tanju Akleman, AFIAP unvanlı fotoğraf sanatçısı Ali Balkı, AFIAP unvanlı fotoğraf sanatçısı Cengiz Karlıova, İFSAK Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve AFIAP unvanlı fotoğraf sanatçısı Serkan Turaç ve WILO Pompa Sistemleri AŞ Pazarlama Müdürü Melis Akçin’den oluşacak. Yarışmayı kazananlar 1 Ekim 2012’de açıklanacak. Yarışmada birinciye 3 bin, ikinciye 2 bin, üçüncüye 1000 lira ödül verilecek. ÖZLEM GÜVEMLİ Bu Davalar Gizli mi? Yıllara yayılan davalar, soruşturmalar, bir biçimde açılmış davalara bağlanarak süreç boyunca devam eden tutuklamalar... Türkiye yıllardır Ergenekon, Balyoz, Andıç gibi davaları tartışıyor. Bu davaların çoğu ile ilgili soruşturma süreçleri bile gazetelere yansıdı. Hatta delil mi, değil mi belli olmayan belgeler bile önce gazetelerde yayımlandı. Davalara konu olan kişilerle ilgili her türlü suçlama gazetelerde, televizyonlarda yapıldı. Onlar da kendilerini savunabildikleri ölçüde savunmaya çalıştı. Bu davalarla ilgili pek çok kitap yazıldı. Pek çok internet sitesi kuruldu. Deliller bu sitelerde, kitaplarda, gazete ve televizyonlarda açıklıkla, ayrıntılarıyla ele alındı, tartışıldı. Hâlâ da bu süreç devam ediyor. Bununla da kalmıyor, pek çok insanın kafasında bu davalarla ilgili çok değişik komplo teorileri ve nereden duyulduğu belli olmayan dedikodular, şaibeler var. ??? Ama belki bunların hepsinden önemli olan da, bu davalarla başlayan sürecin, yargıya, hukuk devletine olan güveni açık biçimde tartışılır hale getirmiş olması. Bu tartışma yalnızca burada, taraflar arasında geçmiyor. Uluslararası kamuoyunda, medyada, uluslararası hukuk kuruluşlarında da devam ediyor. Çünkü zaten insan hakları ihlalleri açısından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi sicili en bozuk ülkelerden biriyiz. Bu konuda kamuoyu da ikiye bölünmüş ve kafası karışmış durumda. Bu davalara, bırakın medyayı, Başbakan’dan muhalefet liderlerine kadar bütün parlamento da katılıyor ve tartışma orada da sürüyor. Davalar, ülkenin en önemli güvenlik kurumlarından, üniversiteye, sendikalara, hukukçulara, yazarlara, gazetecilere, sivil toplum kuruluşu temsilcilerine dek uzanıyor. Davalara konu olan isimler kamuoyunda daha önce bu türden herhangi bir faaliyetiyle tanınmış isimler değil. Aksine çoğu, kamuoyunda, katılsanız da katılmasanız da, düşüncelerini açıkça dile getiren ve arkasında duran saygın isimler olarak görülüyor. ??? Bu davalarda, ordunun da içinde bulunduğu pek çok isim, ülkenin yakın geçmişini yönlendirmek üzere bir terör örgütü kurmakla ve kaos ortamı yaratmakla suçlanıyor. Davalarla ilgili kamuoyuna yansıyan haberler üzerine davalar açılmış olsa da böylesine büyük davaların gizlice sürdürülmesi hiçbir ülkede mümkün olamadığı gibi bizde de olmuyor. O halde, merak ettiğim konu şu: Bu davalara neden yayın izni verilmiyor? Sonuçta dava konusu olan kişilerin avukatları veya savunucularıyla, savcıların ve hâkimlerin savunucuları televizyonlarda ellerinde iddianameler ve delil klasörleriyle her şeyi konuşabildiğine göre neden biz gerçek tarafları mahkeme salonunda izleyemiyoruz? Böylece bir ülkenin kaderini belirleyeceği ileri sürülen, bir kısım insana göre temiz toplum için şart olan, başkalarına göreyse tamamen düzmece olan bu davalar hakkında herkes daha doğru bir fikir sahibi olmaz mı? güneyindeki ülkelerde yaşıyor. Birleşmiş Milletler, nüfus artışı ve göçün su kaynakları üzerinde yarattığı giderek artan baskılara dikkat çekmek için 1993 yılında 22 Mart’ı “Dünya Su Günü” ilan etti. Su kaynaklarının karşı karşıya olduğu sorunları gündeme getirmek için farklı temalar çerçevesinde düzenlenen etkinliklerin bu yılki konusu “Su ve Gıda Güvenliği” olarak belirlendi. Dünya nüfusunun yüzde 15’ine denk gelen 854 milyon insan yetersiz beslenme sorunuyla karşı karşıya. Artan nüfus, gelecek 50 yıl içerisinde gıda ihtiyacını iki katına çıkaracak. Gıda üretiminin arttırılması daha fazla su tüketilmesi demek. BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Dünya Su Günü nedeniyle yayımladığı mesajında, “Su kaybı ve suyun yanlış kullanımı, gıda kaybı demektir” uyarısı yaparak gıda üretiminin önemli girdilerinden biri olan suyun kullanımı konusunda insanlığı dikkatli davranmaya davet ediyor. Dünya üzerinde toplam su miktarı 1.4 milyar kilometreküp. Dünyanın dörtte üçünü kaplamasına rağmen gezegen ciddi bir su sıkıntısı ile karşı karşıya. Çünkü toplam su miktarının yüzde 97.5’ini okyanuslar ve denizler yani tuzlu su oluşturuyor. Geri kalan yüzde 2.5’lik miktar ise gün gittikçe yok oluyor. Bu Artık zengin değiliz Türkiye kişi başına yıllık 1652 metreküp su potansiyeline sahip. Türkiye İstatistik Kurumu tahminlerine göre Türkiye nüfusu 2030’da 100 milyona ulaşacak ve su potansiyeli kişi başına yıllık 1120 metreküpe düşecek. “Falkenmark İndeksi”ne göre kişi başına yılda 1700 metreküp eşik değer. Bu değerin altına düşüldüğünde su sıkıntısı yaşanmaya başlıyor. Rekabet baskıyı arttırıyor Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) Türkiye Genel Müdürü Tolga Baştak tüm canlıların yaşamını sürdürmek için muhtaç olduğu suyun hiçbir şekilde ikame edilemeyen sınırlı bir kaynak olduğuna dikkat çekerek farklı sektörlerde artan su rekabetinin kaynaklar üzerindeki baskıyı arttırdığını vurguladı. Artan nüfusa ve büyüyen ekonomilere yeterli miktarda su temini giderek zorlaştığının altını çizen Baştak, “Bölgeler arası su talebini dengelemek için günümüzde giderek daha fazla su çok daha uzun mesafeler katederek bir nehir havzasından diğerine taşınıyor. Bu baskı ise gün geçtikçe sulak alanlardaki biyolojik çeşitliliğin felaket boyutundaki kaybına neden olmakla kalmıyor, aynı zamanda çok önemli sosyal maliyetleri de beraberinde getiriyor” dedi. Havzalar arası su transferini eleştiren Baştak, şu değerlendirmeyi yaptı: “Transfer, tıpkı 1900’lerin ikinci yarısına damgasını vuran baraj inşaatları gibi ekonomiyi canlandırmak, yoksulluğa çare bulmak ve artan nüfusu beslemek için gereken su talebini karşılamakta hızlı bir çözüm olarak görülüyor. WWFTürkiye olarak ülkemizde su kaynaklarının yönetimine ilişkin geçmişten bugüne uygulanan geleneksel mühendislik yaklaşımlarının yerine, havza ölçeğinde sosyal ve çevresel etkileri dikkate alan ve iklim değişikliğine bağlı oluşabilecek riskleri ve fırsatları değerlendiren bütüncül yaklaşımların hayata geçirilmesi gerekiyor. Su yönetiminde bu doğrultuda gerçekleştirilecek stratejik değişiklikler, havzalar arası su transferi projelerinin sosyal, ekonomik ve ekolojik maliyetlerinin ve risklerinin gerçek anlamda ortaya konulmasını sağlayacaktır.” zullar, yeraltı suları da hesaba katıldığında suyun yüzde birinden azı insan kullanıma uygun durumda. En büyük tehdit insan Su kaynakları üzerindeki en büyük tehdit insan faaliyetleri. Hızlı nüfus artışı, kırdan kente göç, ülkelerin gıda güvenliklerini sağlama çabası nedeniyle su kaynaklarını aşırı kullanmaları, tarımsal, evsel ve sanayi kaynaklı kirlilik su kaynaklarını yok olma sınırına getiriyor. Küresel iklim değişikliğine bağlı olarak yağış rejimlerinin değiş mesi de insanlığın karşı karşıya kaldığı su sorunlarını arttırıyor. Dünya genelinde hâlâ 800 milyon insan kirli su içiyor. Son yirmi yıl içinde 2 milyar insanın temiz suya erişimi sağlandı. Yeryüzünde 1 milyar insan hâlâ temiz suya erişemiyor. ABD’de kişi başına düşen günlük su miktarı 575 litre iken Avrupa’da bu rakam 200300 litreye kadar iniyor. Kalkınmakta olan ülkelerde ise kişi başına düşen minimum su miktarı olan 20 litreye bile ulaşamıyor. Temiz suya erişimi olmayanların yüzde 40’ı Afrika’da Sahra Çölü’nün Sulak alanlar kurudu Türkiye’de ekonomik ve teknik şartlar göz önüne alındığında kullanılabilir su miktarı yıllık 112 milyar metreküp. Toplam 46 milyar metreküp olan su tüketimi Türkiye’nin toplam su potansiyelinin yüzde 41.1’ine karşılık geliyor. Türkiye’de son 50 yıl içerisinde yaklaşık 1 milyon 300 bin hektar, yani 3 tane Van Gölü’nden daha büyük sulak alan; kurutma, doldurma ve su sistemlerine müdahaleler nedeniyle ekolojik ve ekonomik özelliğini yitirdi. Profilo kadınlara tasarrufu anlatıyor İstanbul Haber Servisi Yenilikçi donanım ve özellikleri ile elektrik ve su tasarrufu sağlayan ürünler sunan Profilo, “Türkiye Enerjisini Topluyor” projesinin ikinci etabını da tamamladı. Profilo projede, 2 yılda yaklaşık 12 bin kadına evlerinde daha fazla enerji ve su tasarrufu elde edebilmenin yollarını anlattı. Profilo Dayanıklı Ev Aletleri, bugüne kadar daha fazla elektrik ve su tasarrufu sağlamak için yürüttüğü çalışmalar sonucu kazandığı çevreci kimliği ile 22 Mart Dünya Su Günü’nü kutluyor. Profilo’nun da bağlı olduğu BSH Grubu mühendisleri 1990 yılından bu yana ev aletlerinin enerji tüketimini azaltma konusunda çeşitli çalışmalar yapıyor. Bu süreçte Profilo çamaşır makinelerinde yüzde 67 su tasarrufu, bulaşık makinelerinde yüzde 57 su tasarrufu sağlandı. Anne üç çocuğuyla yandı ? UŞAK (Cumhuriyet) Uşak’ın Banaz ilçesine bağlı Büyükoturak beldesinde bir evde çıkan yangında, anne ve ikisi zihinsel engelli üç çocuğu yaşamını yitirdi. Yangının çıkış nedeni henüz belirlenemedi. Baba Nurettin Koç’un yangın sırasında, sağlıklı bir ev yapılması konusunda görüşmek üzere Banaz Kaymakamı Muzaffer Şahiner’in yanında olduğu belirtildi. Cesedin başında bileklerini kesti ? ANTALYA (Cumhuriyet) Antalya’da Hasan Karan evlenme teklifini kabul etmeyen sevgilisi Zuhal Yazıcıoğlu’nu boğarak öldürdü. Ardından dirseği, bileği ve boynunu keserek ölmeyi bekledi. 4 saat bekleyen Karan, pişman olup yardım isteyince olay yerine giden ekipler tarafından kurtarıldı. Doğa Koleji Sultanahmet’te kutlayacak İstanbul Haber Servisi Doğa Koleji öğrencileri 22 Mart Dünya Su Günü’nü Sultanahmet Meydan’ında Fatih Belediyesi desteğiyle “Her Dilde Su” isimli bir organizasyon gerçekleştirecek. Organizasyon kapsamında “Karbon Ayak İzi ve Sanal Su” temalı anketlerle bilinçlendirme çalışması yapılacak. Sultanahmet Meydanı’ndaki amfitiyatroda nesli tükenmekte olan hayvanlarla ilgili “Tükeniyorum Farkında mısın?” konulu dramalar, su günü ile ilgili dans gösterisi, koro performansı ve çocukların su temalı yaptıkları resimler sergilenecek. Ayrıca her Doğa Koleji öğrencisi en az üç komşusuna Tohum Kart hediye ederek doğanın yeşermesine katkıda bulunacak. Kızını ve sevgilisini vurdu ? İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir’in Gültepe semtinde Tahsin Y. adlı kişi, kızı Tuğba Y. (24) ile bir süredir arkadaşlık yapan Ali Ülken’e (26) sokak ortasında pompalı tüfekle ateş açtı. Başından yaralanan Ali Ülken olay yerinde öldü, Tuğba Y ise yaralandı. Olayda bir yurttaş da hafif yaralandı. Kaçan Tahsin Y. yakalanarak gözaltına alındı. Öldüresiye döven baba serbest ? TRABZON (Cumhuriyet) Araklı ilçesinde, güvenlik kameraları tarafından kızı Zehra’yı döverken görüntülendikten sonra gözaltına alınan ve çıkarıldığı mahkemece tutuklanan İsmail Eryiğit, avukatının itirazı üzerine tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Eryiğit’in avukatı, küçük Zehra ile annesi ve 6 aylık kız kardeşi hakkındaki koruma kararının kaldırılmasını istedi. Mahkeme, bu istemi reddetti. Brezilyalı turist ölüme uçtu ? Haber Merkezi Muğla’nın Bodrum ilçesine tatile gelen Brezilyalı model Rosalva Pontes’in (35) kullandığı ATV, 20 metre yükseklikten bir iş merkezinin bahçesine düştü. Olay yerinde 10 dakika boyunca kalp masajı yapılan kadın, kaldırıldığı Bodrum Devlet Hastanesi’nde yaşamını yitirdi. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear