Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
29 ARALIK 2012 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kılıçdaroğlu, Uludere konusunda ‘Genelkurmay bilgi vermiyor’ açıklamalarına tepki gösterdi: 5 illegal örgütlerle işbirliği yapıyor. Bu çok ağır bir suçlamadır... Öğrenci eylemlerini muhabirlik dönemimde çok izledim... 1970 öncesi ve sonrası... Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Turgut Özal, Mesut Yılmaz, Tansu Çiller ve Necmettin Erbakan, rektörlere, dekanlara böylesine ağır bir suçlamada bulunmadı. Üniversiteler bilim yuvasıdır... Elbet orada siyasi görüşü olan, örgütlere sempatisi olan, hatta örgüt içinde yer alan öğrenciler bulunabilir. Bu doğaldır... ??? İktidar yanlısı kimi gazetelerin beşaltı yıl önce adını sanını duymadığımız köşecileri, gazetecileri ODTÜ’den sonra Galatasaray Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi’ndeki öğrenci olaylarını 12 Eylül 1980 darbesi öncesine benzetiyor. Ben bunlara sadece “şapşal” demekle yetiniyorum... Artık “askeri vesayet” dönemi bitmiş, “sivil vesayet” dönemi başlamıştır... Bugün kin, intikam duyguları öne çıkmış, insan sevgisi, gençlere değer vermek bir kenara itilmiştir. 700 üniversite öğrencisi zindandadır... Suçları terör örgütlerine üye olmak, yardım ve yataklık yapmaktır. Poşu takmanın, parasız eğitim istemenin cezası gözaltına alınıp tutuklanmaktır. ??? Ülkemizde çokkültürlülük, inançlar, kimlikler yok sayılıyor, mezhep ayrımcılığı körükleniyor. Sızıntı gazeteciliği yapanlar alkışlanıyor. Özel yetkili savcılara bavul bavul sızıntı belge taşıyanlar korunup kollandığı gibi, el üstünde tutuluyor. Ben de Soner Yalçın gibi düşünüyorum... 13 sanıklı davada salt iki tutuklu kaldı... Yalçın Küçük ve Hanefi Avcı... Ayrıca Hanefi Avcı, Devrimci Karargâh davasında da tutuklu yargılanıyor. Üstelik davanın sanıkları, Hanefi Avcı’yı “İşkenceciyi istemiyoruz” diye duruşma salonuna sokmuyor. Hanefi Avcı’nın yardım ve yataklık ettiği kişi ise tutuksuz yargılanıyor. Güler misin ağlar mısın? Adres hükümet AYŞE SAYIN Utanç Duyuyorum... Bazen o gencecik ölümleri, zindanları, çocuk sanıkları, hukuku, adaleti, eşitliği düşünürüm... Pozantı Cezaevi’nde bir çocuğun başına gelenleri... Hayatların üzerinden silindir gibi geçenleri. Neden, niçin sorularını sorduğunuzda verilen yanıt basittir: “Milletimizin birliği, tümlüğü, terörle mücadele...” Önceki akşam televizyon ekranlarında gazeteci Soner Yalçın, Silivri’den çıkışında oğlu Aren’e sarıldıktan sonra şöyle dedi: “Kokusunu özledim!” O anda yüreğimde kopan fırtına, beni bir başka evrene götürdü sanki... Soner, kin ve intikam duygularının doruğa çıktığı bir dönemde, kimseye kırgın olmadığını anlatırken önemli bir noktanın altını çizdi: “Prof. Dr. Mehmet Haberal, Yalçın Küçük, Fatih Hilmioğlu gibi adlar hâlâ niye tutuklu?” Bu soru karşısında vicdan sahipleri ne düşündü, merak ediyorum. Gazetecinin işi kamuoyunu bilgilendirmektir... Sızıntı gazeteciliğinin geçerli olduğu bu dönemde ya cemaatçi olacaksın ya da iktidar yanlısı... Demokrasimiz ve basın özgürlüğümüz ne yazık ki bu çizgiye gelip yerleşti. ??? İktidar bugün yeni bir yöntemi uyguluyor, öğrenci hareketlerinin arkasında mutlaka bir terör örgütü görüyor. ODTÜ’de meydana gelen olaylarda, Başbakan ve yakın çevresi aynı mantıkla hareket ediyor: “İllegal örgütlerin, onların uzantısı olan birtakım yapılanmaların öğrenci hareketleri üzerinde daha etkili olduğu görülüyor ODTÜ’de. ODTÜ yönetiminin ise adeta bu örgütlerle bağlantılı öğrencilerin esaretine girdiği anlaşılıyor. Burada bir vandalizm var, tepki gösterilmeli...” Bu sözlerden ne anlıyorsunuz? ODTÜ’de yasadışı bir terör örgütü var, başta rektörler, dekanlar olmak üzere öğrencilerin içinde bulunduğu ANKARA CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Uludere olayında hükümetin “Genelkurmay bilgi vermiyor” diyerek “topu taca attığını” belirterek “Genelkurmay ayrı bir devlet mi Allah aşkına, bilgiyi Genelkurmay’dan değil, hükümetten isteyecekler?” görüşünü dile getirdi. Kılıçdaroğlu sanayici, işadamı ve esnafla buluştuğu önceki günkü Malatya programı sırasında bir grup gazeteciyle sohbet ederken, ilginç bir projesini açıkladı. Siyasetteki “üslup” tartışması ve Başbakan Erdoğan’ın sert üslubuna ilişkin değerlendirmesi sorulan Kılıçdaroğlu, “Bu tutumu ? Uludere’deki katliam konusunda AKP’nin Genelkurmay’ı işaret eden açıklamalarına tepki gösteren CHP lideri Kılıçdaroğlu, ‘’Uludere’de yapılan sınır ötesi operasyon mu? Genelkurmay nereye bağlı? Başbakanlık’a... Genelkurmay’dan değil, hükümetten isteyecekler bilgiyi. Yanlış üzerine yorum farklı sonuçlar çıkarıyor. O operasyonu yapma yetkisini TBMM hükümete vermiştir’’ dedi. Başbakan’ın ruh haline bağlıyorum” değerlendirmesi yaptı. “Bu psikolog tanımı mı, gözlem mi?” sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, “Cumartesi günü Türkiye’nin en önemli psikologlarıyla bu konuyu konuşacağım” dedi. CHP liderinin değerlendirmeleri şöyle: Uludere: Uludere’de yanlış şeyi tartışıyoruz? Uludere’de yapılan sınır ötesi operasyon mu? Genelkurmay nereye bağlı? Başbakanlık’a... Genelkurmay’dan değil, hükümetten isteyecekler bilgiyi. Genelkurmay ayrı bir devlet mi Allah aşkına? Başbakanlık’a yazı yazarsınız bilgi istersiniz. Yanlış üzerine yorum farklı sonuçlar çıkarıyor. AKP bunu yapıyor. O operasyonu yapma yetkisini TBMM hükümete vermiştir. 2 pilot yargılanacak, iş bitecek... Bu işin siyasi sorumlusu var. Kendi yurttaşınızı öldürüyorsunuz. Böcek olayı: Erdoğan’ın açıklaması oldu, “Gündemi değiştiremezsem nasıl başbakanlık yapacağım?” diye. Bu kendisinin başbakanlık yapmadığını gösteriyor. Gündemi değiştirme rolünü üstlenen bir “figüran.” Böcek var mı yok mu bilmiyoruz. Ama “Beni dinliyorlar” diyorsa, ciddidir. Ona sormamız gereken şudur; yıl geçti failler nerede? taş olarak bizim iftihar ettiğimiz bir üniversite. Dünya ‘Erdoğan kaç gün okula gitti?’: ODTÜ, yurt nın en önemli 100 üniversitesinden biri. ODTÜ’de Kemal Derviş’i de protesto ettiler. Büyük bir olgunlukla “Dışarı çıkarmayın” dedi, mikrofon da verdiler öğrencilere. Erdoğan’ın bulunduğu yer ile öğrenci eylemi arasında 500 metre var. Öyle gelip taş atmalar falan yok. Siz biber gazıyla, copla giderseniz o öğrenci tepki gösteriyor. Önemli olan o tepkiyi göstermeyecek bir olgunluk göstermek. “Biz öğrenciyken...” diyor ama kendisi o psikolojiyi bilmez. Acaba sormak lazım kaç gün okula devam etti? Devam mecburiyeti bile yoktur okuduğu okulda. Ülkeyi kamplara böldüler şimdi üniversiteleri kamplara bölüyorlar. BAYKAL CİZRE’YE GİTTİ Örneği Mısır! Erdoğan, birçok ülkenin 6 ay gibi bir sürede anayasa yaparken anayasa konusunda deneyimli olan Türkiye gibi bir ülkenin 1 yıldır anayasa yapamadığını söyledi. Sunucunun “Mısır gibi” anımsatmasına destek veren Erdoğan, “Üstelik biz o ülkelere destek veriyoruz. Halimize acıyorum, yazıklar olsun bize ki diyorum” dedi. BAŞBAKAN ERDOĞAN: Elçi ailesine taziye ziyareti DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, KADEP Genel Başkanı ve Diyarbakır Milletvekili Şerafettin Elçi’nin Cizre’deki evine giderek taziye ziyaretinde bulundu. Baykal, eski CHP Genel Sekreteri Mehmet Sevigen ve bazı milletvekilleriyle önceki gün toprağa verilen KADEP Genel Başkanı Şerafettin Elçi’nin ailesine taziye ziyaretinde bulunmak üzeren dün Şırnak’ın Cizre ilçesine gitti. Baykal’ı Cizre girişinde CHP Şırnak İl Başkanı Çınar Ökten karşıladı. Buradan Ulucami’ye geçen Deniz Baykal, Elçi ailesine taziyelerini sundu. Yurttaşlarla tokalaşan Baykal, Şerafettin Elçi’nin ağabeyi Eşref Elçi’ye başsağlığı diledi. Baykal, “Kendisiyle uzunca bir süre bakan olarak kabinede iş yaptık. Bunun ötesinde bir dostluğumuz olmuştu. Çok iyi yetiştirilmiş, değerli, aydın, vicdanlı bir insandı ve demokrasiye inanan bir insandı. Şerafettin Elçi, hayatı boyunca inançları için mücadele etti. İnançlarının bedelini ödedi. Ama bu mücadelesini demokrasi için, insan haklarına saygı anlayışı ve hukuk içinde, hiçbir zaman şiddete, teröre, terör örgütlenmelerine teslim olmadı, kendisini onlara kullandırtmadı” dedi. ‘Ada’ ile görüşme devam ediyor’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan dün akşam yaptığı açıklamalarda, Balyoz ve Ergenekon davalarında yaşanan uzun tutukluluk sürelerinin sona ermesi gerektiğini söyledi. Erdoğan, “Kaçma şüphesi olmayan kişilerin tutukluluklarının sona erdirilmesi gerektiğini daha önce de söyledim. Burada gerçekten canı yanan aileler var. Biz geciken adalet olmasın istiyoruz. Temennim şöyle ya da böyle artık bu davaların neticelendirilmesidir” dedi. Erdoğan ayrıca MİT üzerinden PKK lideri Abdullah Öcalan ile de görüşmelerin sürdüğünü sözlerine ekledi. Erdoğan, TRT 1’de gündemi değerlendirdi. Erdoğan, Öcalan’la görüşüldüğü iddialarına ilişkin olarak “Terörle mücadelede mesafe alma noktasında Ada ile görüşmede, biz asla bir görüşme yapmayız ama görüşme yaptırırız. Kimlerle? İşte bu işlerle görevli olan elemanlarımız vasıtasıyla” diye konuştu. Erdoğan görüşmelerin devam ettiğini de belirterek “Devam ediyor. Çünkü netice almamız lazım. Baktık ki artık ışık yok, orada keseriz” dedi. ODTÜ’de geçen haftaki olaylara da değinen Erdoğan ODTÜ yönetiminin “acziyet” içerisinde olduğunu söyledi. ODTÜ yönetiminin, olay çıkardığı iddia edilen öğrencilere uzaklaştırma cezası verebileceğini anımsatan Erdoğan, bu uygulamanın zamanında türbanlı öğrencilere yapıldığını vurguladı. ‘Kendi teklifimizi getiririz’ ANKARA (Cumhuriyet temsili kabul etBürosu) AKP’nin “başrdoğan, partisinin komisyonda eşit muhalefete “Ank rere endi nitel ak kanlık sistemi” önerisine mesini “feragat” olar adığımızı bir şam muhalefetin karşı çıkması laştığımız yerlerden devam edelim, anla ra up son tekrar dekoy ara ken nedeniyle TBMM Anayasa ğerlendirelim” çağrısı yaptı. ErUzlaşma Komisyonu’nda kidoğan, “Uzlaşma sağlanamazsa litlenen “yeni anayasa” için ne olur” sorusu üzerine daha önönce kurmaylarını toplayan, ce kamuoyuna açıkladıkları, eğer dün de TBMM Başkanı Ceburada uyum sağlayabileceğimil Çiçek’le görüşen Başbamiz bir parti olursa, uzlaşabilekan Tayyip Erdoğan, muhacekleri parti ya da partilerle yollefete rest çekti. Muhalefete larına devam edebileceklerini yeni bir “makul süre” tanıyan kaydetti. Erdoğan, partisinin “C” planını da ilk kez i tasErdoğan, krizin aşılamaması açıklayarak uzlaşılamaması durumunda, 2006’dak irdi. bild ini kler durumunda, uzlaşacakları bir lağı tek başlarına Meclis’e getirebilece partiyle yoluna devam edebilecekleri gibi, daha önce hazırlattıkları anayasa çalışmasını Meclis’e etti. Erdoğan ise muhalefeti anayasa süteklif olarak sunabileceklerini belirterek “C recini tıkamakla suçladı. AKP’nin parlamentoda 325 sandalyeye, 3 muhalefet parplanı”nı da açıklamış oldu. Alınan karar doğrultusunda Çiçek, kri tisinin ise 215 sandalyeye sahip olduğuzin aşılması için devreye girerek siyasi nu belirten Erdoğan, “Onlar 215’e sahip parti liderlerinden randevu istedi. MHP 9 kişiyle temsil ediliyor. Biz ise 325 milGenel Başkanı Devlet Bahçeli, bugün için letvekiliyiz 3 üyeyle temsil ediliyoruz. verirken CHP lideri Kemal Kılıçdaroğ Bu nedir, biz üzüm yiyelim, bizim bağlu’nun ise yılbaşından sonraya randevu cıyla işimiz yok, eşit üye olsun dedik” vermeyi planladığı, BDP’nin ise henüz dedi. Erdoğan, “... Niye yürütmeye bu randevu tarihini kesinleştirmediği bildi kadar takılıyorsunuz. Yargıyı, diğer börildi. Erdoğan dün akşam Çiçek’e randevu lümleri bitirelim. Onu hallettikten sonverdi. Başbakanlık’ta gerçekleştirilen ve ra yürütme ile ilgili noktada mı kaldık, yaklaşık yarım saat süren görüşmenin ar onu müzakere edelim” diye konuştu. Erdından açıklama yapan Çiçek, anayasa sü doğan, cumhurbaşkanını halkın seçmesireciyle ilgili görüş alışverişinde bulun ne ilişkin, “Partili aday sürecinin başduklarını belirtirken kendisinin 2 Ocak’ta laması bir yerde başkanlığı veya yarı komisyonu toplamayı planladığını ifade başkanlığı getiriyor” dedi. in Erdoğan yeni anayasa iç muhalefete rest çekti E ‘C’ planını ilk kez açıkladı TABELA PARTİSİ OLMAKTAN KURTULMA ÇABASI Güneydoğu CHP’den söylem birliği bekliyor TÜREY KÖSE Arınç: Yetki askerdeydi Başbakan Yardımcısı’na göre hükümetin Uludere’deki katliam konusunda tek hatası, ölenlerin katırlara yüklenerek köye getirilmesine seyirci kalması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Şırnak’ın Uludere ilçesinde 34 yurttaşın yaşamını yitirdiği bombalı saldırıya ilişkin değerlendirmede bulunan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “Türkiye buna benzer çok acılar yaşadı, bu son olsun diye ümit ediyorum” dedi. Kanal D televizyonunda yayımlanan, “32. Gün” programında soruları yanıtlayan Arınç, Uludere’nin yıldönümü olduğunun anımsatılarak soruşturmanın uzayıp uzamadığının sorulması üzerine, olayın çok zor, acı ve üzüntü verici bir olay olduğunu söyledi. Emrin kimin tarafından verildiğinin sorulması üzerine Arınç, “Benim bildiğim kadarıyla bu konudaki yetki tamamen askeri organlarındır. Komuta merkezinindir, neresiyse orası” yanıtını verdi. Ölenlerin yakınlarının tazminat paralarını almadığını anımsatan Arınç, “Çok asil bir davranış gösteriyorlar, ben onları kutluyorum. Başbakanımızın talimatıyla aslında 30 bin lira civarında olması gereken tazminatı biz 100 binin üzerine çıkardık, bloke ettik, ne zaman isterlerse alabilirler. Onlar adalet istiyor, biz de adalete güveniyoruz. Bir ayıbımız da şu oldu; o parçalanmış insanların cesetlerini o insanların anneleri, babaları katıra yükleyerek köye getirdiler. Keşke orada devletimiz olabilseydi. Ne yapalım ki 30 yıldan beri Türkiye buna benzer çok acılar yaşadı, bu son olsun diye ümit ediyorum” diye konuştu. ‘Böcek’ ‘teftiş’te Daha önce evinin bir alt katında bulunan çalışma ofisinden böcek çıktığını söyleyen Erdoğan, konunun Başbakanlık Teftiş Kurulu’na sevk edildiğini aktardı. Erdoğan, dinlemenin birçok ülkede olduğunu belirterek “En yakınınızdakilerle yaparlar” demesi dikkat çekti. Gülen cemaatiyle aralarında sorun olduğu iddialarına ilişkin de Erdoğan, “Buna gülerim. Medyadan öğreniyoruz ve gülüyoruz. Zaman zaman bazı arkadaşlar da inanmaya başlıyor. Diyoruz aman ha inanmaya başladığınız an kaybederiz” dedi. ŞIRNAK / DİYARBAKIR CHP Güneydoğu’da tabela partisi olmaktan kurtulup var olma mücadelesi veriyor. Bölgede CHP “düşmanlığı” aşılmış, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu sempati ile karşılanıyor, ancak henüz CHP’ye güvenilmiyor. “Yeni bir Kürt politikası, söz ve eylem birliği” bekliyorlar. CHP heyetiyle Uludere ziyareti için gittiğimiz Güneydoğu’da çok yoğun bir program içinde iki gün geçirdik. Mardin, Şırnak, Uludere, Cizre, Diyarbakır’da yurttaşlarla, örgüt yöneticileriyle sohbet ettik. Heyet, “yeni CHP”li genel başkan yardımcıları Sezgin Tanrıkulu ve Gülseren Onanç, İzmir milletvekilleri Alaaddin Yüksel ve Mustafa Moroğlu ile Ankara Milletvekili Levent Gök’ten oluşuyordu. Gök, kendisini “yeni CHP’li” saymıyor, “yeni fikirlere açık CHP’li olduğunu” söylüyor. Şırnak’ta Şehri Nuh Otel’de kaldık. Otelde parti yöneticileri ve Şırnak ve Mardin’deki üniversitelerde okuyan CHP’li gençlerle sohbet ediyoruz. “Yeni CHP” döneminde bir ivme yakalandığını, ancak bunun oya dönüşmesini beklemenin hayal olduğunu ifade ediyorlar. Gençlerden biri “CHP bize bir özür borçlu. Bizi yıllarca yok saydılar” diyor, bir parti yöneticisi de “Güneydoğu CHP’yi unutmadı, asıl CHP yıllarca bu rayı unuttu” diye yakınıyor. Güneydoğu’da CHP’li olmak kolay değil. Batı’da alkışlanan sözler, burada farklı algılanıyor. Parti yöneticileri, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani’yi hedef alan açıklamalarından rahatsız olmuşlar. Grup Başkanvekili Muharrem İnce’nin Barzani’yle ilgili açıklamalarına da çok tepkililer. Bir parti yöneticisi “Muharrem İnce Batı’da çok popüler olabilir, ama buralara gelemez” diyor ve ekliyor: “Deniz Baykal döneminde Güneydoğu yok sayıldı. Kemal Kılıçdaroğlu sevilen biri, iyi niyetli. Ama daha cesur olmalı. Partide söylem birliği yok.” CHP’nin “ulusalcı” kanadında yer alanlar “Ne yaparsak yapalım, Güneydoğu’dan bize oy gelmez” görüşünde. Gülseren Onanç ise buna katılmıyor. Bilgisayarını açıyor, KONDA’nın seçmen profili ve kutuplaşmalarla ilgili yaptığı araştırma sonuçlarını anlatıyor. Onanç, “MHP, AKP’ye yaklaşmış. BDP’den de bize doğru bir yönelme var. Ulusalcı, milliyetçi söylem AKPMHP tabanını yaklaştırmış. CHP, eğer ki özgürlüklerden yana, eşitlikçi, çözümcü bir parti olursa kaybettiği tabanı bulabilir. Bunun için Kürt politikasını yeni bir raporla güncel hale getirmeliyiz. 1989 raporu tamam, ama geride kaldı, birçok şey değişti. Bütüncül bir politikamız olmalı” diyor.