14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 27 KASIM 2012 SALI 12 HABERLER Baleyi ‘belden aşağı’ olarak niteleyen Başbakan, heykeller ve tiyatrolardan sonra dizilere de el attı ayarı’, dizilere uyarı, edebiyata ‘muzır neşriyat muamelesi’, İnsanlık Anıtı’nın ‘ucubeleştirilerek’ yıkılması, Emek Sineması’nın kapatılması, Paul Auster ve Naipaul’a karşı başlatılan kampanyalar ve daha nicesi... Son olarak Muhteşem Yüzyıl’a el atan AKP’nin, 10 yıllık iktidarında kültür sanat dünyasına müdahalesinin haritasını çıkardık. MELTEM YILMAZ AYŞEGÜL ÖZBEK K amu tiyatrolarının özelleştirilmesi, sinemaya ‘aile Çamlıca Kamu tiyatrolarının özelleştirilmesi, festivalde içki yasağı, İnsanlık Anıtı’nın ‘ucubeleştirilmesi’ derken Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Türkiye televizyonlarının en çok izlenen, Ortadoğu, Balkanlar ve Türki cumhuriyetlerde de ilgiyle takip edilen dizisi “Muhteşem Yüzyıl”a da uzandı. Başbakan’ın, Kütahya’daki havalimanı açılışında “belgesel” olarak nitelendirdiği kurmaca dizi hakkında dediklerine bir bakalım: “Bizim öyle bir ecdadımız yok. Biz öyle bir Kanuni tanımadık. Biz öyle bir Sultan Süleyman tanımadık. Onun ömrünün 30 yılı at sırtında geçti. Sarayda o gördüğünüz dizilerdeki gibi geçmedi. Bunu çok iyi bilmemiz, anlamamız lazım. Ben o dizilerin yönetmenlerini de o televizyonların sahiplerini de milletimin huzurunda kınıyorum. Bu konuda da ilgilileri uyarmamıza rağmen yargının da gerekli kararı vermesini bekliyoruz. Böyle bir anlayış olamaz. Bu milletin değerleriyle oynayanlara milletçe gereken dersin, cevabın hukuk içinde verilmesi gerekir.” Erdoğan teyen topluluğu güvenlik ekibi güçlükle engellemişti. 2009’dan başlayarak Sel Yayıncılık ve Ayrıntı Yayınları’nın yetişkinler için çıkardığı bazı kitaplar hakkında “Çocukları Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu”nun raporlarına dayanılarak dava açılmış; kitaplardan birinin çevirmeni Funda Uncu, Emniyet’te “Sen manken misin böyle kitaplar yazıyorsun!”, “Sen pornocu musun!” biçiminde sözlü tacize uğramıştı. İstanbul’un en eski sinemalarından Emek, 2010’da tadilat gerekçesiyle kapatılmış; 2 yıl süren eylemlerde, Emek Sineması’nı da içine alan Cercle d’Orient yapısının alışveriş merkezine dönüştürülecek olması günlerce protesto edilmişti. 2010’da İstanbul’da düzenlenen Avrupa Yazarlar Parlamentosu’na Onur Konuğu olarak davet edilen 2001 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi V.S. Naipaul, kendisine yöneltilen asılsız suçlamalar ve tepkiler yüzünden Türkiye’ye gelmekten vazgeçmişti. Bugün “Muhteşem Yüzyıl” dizisine, adli makamlara “ihbar edecek” kadar tepki gösteren Başbakan Erdoğan, o günlerde sanat, edebiyat ve kültür dünyasına karşı girişilen bu müdahalelere en küçük bir tepki göstermemişti. Ama, bale sanatını “belden aşağı” diye niteleyen bir başbakandan böyle bir tepki beklemenin gereği yoktu belki de. ‘Cahil adam’ Auster! 2012’nin Ocak ayında, yapıtları ülkemizde de yayımlanan ABD’li yazar Paul Auster, Türkiye’deki yazarlar ve gazetecilerin düşünceleri nedeniyle tutuklanmalarını gerekçe göstererek Türkiye’ye gelmek istemediğini söylemiş; Başbakan Erdoğan da Auster’ı “cahil adam” olarak nitelendirmişti. Auster’ın Başbakan’a yanıtı ise tüm dünya basınında yer almıştı: “Uluslararası PEN tarafından elde edilen son rakamlara göre, Türkiye’de 100’e yakın yazar tutuklu, Ragıp Zarakolu gibi davaları dünyanın dört bir yanındaki PEN merkezlerince yakından takip edilen bağımsız yayıncılardan bahsetmiyorum bile. Ülkem Birleşik Devletler ve Türkiye’niz de dahil, tüm ülkeler kusurludur ve hepsi on binlerce sorunla boğuşur Sayın Başbakan.” ‘Bale belden aşağı’ Böylece Türkiye’de yaratılan baskı ortamına bir yenisi, hem de dizi başladıktan iki yıl sonra, bir havalimanı açılışında eklenmiş oldu. 10 yıllık AKP iktidarında kültür sanat dünyasında benzeri söylemler ile yaratılan atmosfere, hatta daha da öncesine uzandık. 1994’te İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Erdoğan, atv’de Cansu Akbel’in sunduğu programda, kendi kızlarının bale yapmasını düşünmediğini söyleyerek “Kızlarımın hamdolsun o tür idealleri, düşünceleri söz konusu değil” demişti. Erdoğan’ın Akbel’in “Ben bir balerin olarak buraya gelseydim, benim elimi sıkarken yine bir sıkıntı duyar mıydınız” sorusuna yanıtı ise şöyle olmuştu: “Yok, benim size ilk tavsiyem, bence bu mesleği bırakın, demek olurdu. Çünkü bir balerinin neler yaptığı, neler ortaya koyduğu ve nereye hitap ettiği ortada... Çok açık ve net söylüyorum, bu noktada duyarlılığını belden aşağı indirmeyeceği her şeyde varım. Ama indirecek olanın karşısındayım. Çünkü şu anda kültür emperyalizminin en önemli dallarından biri, insanı belden aşağısıyla meşgul etmek.” Turistler neden camileri ziyaret eder? Biz neden yurtdışına gittiğimizde manastırları, katedralleri, kiliseleri gezeriz? Herhalde farklı dinlerin nasıl ibadet ettiğini anlamak için değil... Bu eserler dünya mirasının en önemli mimari yapıtları olduğu için... Çoğu zaman yüzyıllar öncesinden kalan yapılar bizi etkiler, ama birçok kentte de belki aynı örnekler olmasa da onları izleyen, aynı geleneği farklı bir bakışla geliştiren yapılar vardır. ??? İstanbul dünyanın en güzel kentlerinden biri... Olağanüstü bir doğal ortamın üstüne kurulmuş olması bir yana, binlerce yıllık geçmişiyle eşsiz bir kent. Tarihi dokuyu yeterince koruyabildik mi diye sorarsanız, hayır, koruyamadık. Ama yine de bütün bu göçe, bütün bu kalabalığa, bütün bu hoyratlığa rağmen kendi tarihsel yapısını bir biçimde koruyabilen bir kentte yaşıyoruz. Kimi gelir sahilleri doldurur, kimi gelir tüneller açar, kimi gelir yeşil alanlara siteler diker... Bir yandan yönetimler, öte yandan kentin sakinleri çılgın bir rant kavgası içinde kenti kemirir dururlar yıllardır. Sivil toplum örgütleri, koruma kurulları davalar açar, yıkım kararları alınır, ama yine de inşaatlar bitmek bilmez. Belediyeler çoğu zaman bu kararlara rağmen bildiklerini okur. ??? Yıllardır yazar dururum, örneğin Boğaz’ın tepelerine evler, siteler mi yapılacak, en azından belli projeler önerilemez mi diye... Herkesin aklına estiği gibi, kiminin uzay aracına, kiminin Kazıklı Voyvoda şatosuna, kiminin Finlandiya evlerine benzer binalar yapmasını engellemek de mi mümkün değil? Bu kadar üniversiteye bu bölümleri neden açtık? Bunca yıl buralarda neden insan yetiştirdik? Çamlıca’ya cami projesi tartışmalarını izlerken de aynı şeyleri düşündüm. Eğer bir cami yapılacaksa da tarihe geçecek, yeni Türkiye’nin özelliklerini de taşıyacak özel bir yapı inşa edelim... Her yerden görünmesi değil, göründüğü yerden bize hem geçmişi, hem bugünü yaşatan estetik bir yapı oluşturalım... Devlet müdahalesi Öte yandan, içinde bulunduğumuz yıl, özelleştirileceğini duyurduğu Şehir ve Devlet tiyatrolarına bizzat müdahale ederek “Devlet eliyle tiyatro yapılmaz!” diyen, İstanbul Şehir Tiyatroları Yönetmeliği’nin değiştirilmesi sonucunda yönetime AKP bürokratlarının girmesine yol açan Erdoğan, devlet eliyle sinemaya “aile ayarı” çekilmesi, “Behzat Ç.” dizisine bizzat yardımcısı Bülent Arınç tarafından tehdit yöneltilmesi karşısında bir kez daha tepkisiz kalıyordu. ‘Evren için de yasa çıkarsana’ ? YALOVA (Cumhuriyet) Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, eski Yalova milletvekili Yaşar Okuyan, 12 Eylül darbesini yapan Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’nın yataklarında ifade vermesini eleştirerek “Adam yatağından alay ederek ifade veriyor. Aynı gün aynı yaştaki TEMA Vakfı Kurucusu Hayrettin Karaca, İzmir Dikili’de, Türkiye’nin geleceğine sahip çıktığı için saatlerce mahkeme kapısında ifade vermek için bekliyor. MİT için bir gecede özel yasa çıkardın. Haydi Evren ve Şahinkaya içinde bir yasa çıkar ve yüreğin yetiyorsa idam et” dedi. Üniversiteye müdahale Geçen temmuzda Bilgi Üniversitesi Yerleşkesi’ndeki santralistanbul’da 11. kez gerçekleştirilen “One Love Festival”e alkol yasağı damgasını vurmuş; Başbakan Erdoğan da alkol yasağı uygulamasının kendi talimatı olduğunu açıkça belirtmekten çekinmemişti: “Böyle bir şey nasıl olur? Öğrenci oraya gelip alkolü alıp kafayı mı bulacak, ilim alıp kendini mi bulacak?” Erdoğan’ın en yeni, ama herhalde son olmayan müdahalesi ise “Muhteşem Yüzyıl” dizisine oldu. Dizinin senaristi Meral Okay yaşamını yitirdiğinde, Yeni Akit gazetesi “O kadın öldü!” başlığını atmıştı. Başbakan, Kanuni Sultan Süleyman’ın, çıktığı seferlerden Hürrem Sultan’a yazdığı aşk şiirlerini okudu mu acaba? Okusa, korkarız, o şiirlerin de yasaklanmasını isteyebilir... ‘Heykel yıktıran ilk başbakan’ Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Kars ziyaretinde “ucube” olarak nitelendirdiği Mehmet Aksoy’a ait “İnsanlık Anıtı” heykelinin yıkılmasına karar verildi. Ardından Mehmet Aksoy, anıtı yıkma kararı alan Kars Belediyesi’ne dava açtı. Kars Belediye Meclisi tarafından 4 ret oyuna karşılık 19 evet oyu ile kaldırılmasına karar verilen “İnsanlık Anıtı”, ihaleyi alan firma tarafından parçalara bölünerek yıkıldı. Bu olay, Taliban’ın Afganistan’da Buda heykelini havaya uçurmasını akla getirirken, Erdoğan da belki de “heykel yıktıran ilk başbakan” olarak tarihe geçiyordu. ‘Bari genelkurmay başkanı yap’ ? EDİRNE (Cumhuriyet) CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Ergenekon davasında terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’ın gizli tanık olduğu iddialarını anımsatarak AKP’ye sert çıktı. İnce, “Türkiye’nin karanlık bir döneme gittiğini herkes görüyor. PKK’li bir terörist gizli tanık, eski Genelkurmay Başkanı hapishanede tutuklu. Yetmez Habur’da karşılamalar, bari Abdullah Öcalan’ı da Genelkurmay Başkanı yapsınlar” dedi. ‘Her İHO’da 95 öğrenci var’ ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitim Bakanlığı, “İHO’ların yüzde 75’i boş kaldı” haberimizle ilgili açıklama yaptı. Yapılan açıklamada, “26 Kasım itibarıyla İHO’ların birinci sınıflarındaki öğrenci sayımız 100 bin 71’dir. İmam hatip lisesi bünyesinde ve bağımsız İHO sayısı 1054’tür. Okul başına düşen öğrenci sayımız 95 olmaktadır. Bu, sadece birinci sınıflardaki ortalama öğrenci sayısını göstermektedir. Yani okullar boş değildir” ifadeleri kullanıldı. Konser alanı basıldı 2009 Temmuz’unda dünyaca ünlü piyanist İdil Biret’in Topkapı Sarayı’nda verdiği konser sırasında gerilim yaşanmış; konser alanının dışında toplanan Alperen Ocakları üyesi 100 kişilik bir topluluk, bir şarap firmasının sponsorluğunu yaptığı konsere saldırmış, slogan ve tekbirlerle içeriye girmek is ACI KAYBIMIZ BAŞSAĞLIĞI Vakfımızın Yürütme Kurulu Üyesi Sayın MERDAN ASLAN’ın sevgili kızkardeşi VEFAT Sevgili eşim, canım annemiz BAĞIŞLARINIZLA MUTLUYUZ Prof. Dr. Bülent Tanör anılıyor ? İstanbul Haber Servisi İnsan hakları ve anayasa hukuku konusunda önemli çalışmalara imza atan Prof. Dr. Bülent Tanör aramızdan ayrılışının 10. yıldönümünde anılıyor. Tanör’ün anısına yarın Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi tarafından üniversitenin Aydın Doğan Salonu’nda “Türkiye’nin Temel Anayasal Sorunları” başlıklı bir sempozyum gerçekleştirilecek. Saat 09.45’te üniversitenin Ortaköy’deki kampusunda başlayacak sempozyum 16.00’ya kadar 2 oturum olarak gerçekleştirilecek. Yıllardır Odamızda bizimle çalışan fedakâr, cefakâr, altın kalpli arkadaşımız Şeyda Işık vefat etmiştir. Cenazesi, 27 Kasım 2012 Salı (bugün) saat 10.30’da HKMO Genel Merkezi önündeki tören sonrası Karşıyaka Mezarlığı’nda ikindi namazını müteakip defnedilecektir. Dostlarının, sevenlerinin hepimizin başı sağ olsun. Işıklar içinde yat Şeyda. HKMO Genel Merkezi Yönetim Kurulu MAİDE TOPOYAN’ı 26 Kasım 2012 Pazartesi günü kaybettik. Cenazesi 27 Kasım 2012 Salı (bugün) öğle namazını takiben Selamiçeşme Camii’nden alınıp Topkapı Eski Kozlu Aile Kabristanı’na defnedilecektir. Bağışlarınız için tüm bankalardan HESAP NO: 0660 MELAHAT ASLAN yaşamını yitirmiştir. Eş, dost ve akrabaları ile 68’liler topluluğuna başsağlığı ve sabır diler, acılarını paylaşırız. Gül’den muharrem iftarı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, muharrem ayı dolayısıyla iftar yemeği verdi. Çankaya Köşkü’ndeki yemeğe, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Dünya Ehli Beyt Vakfı Başkanı Fermani Altun, Alevi Vakıfları Federasyonu Genel Başkanı Doğan Bermek’in de aralarında bulunduğu dernek yöneticileri katıldı. İftar mönüsü Alevi ve Caferilerin hassasiyetlerine göre hazırlandı. Topoyan Ailesi Çelenk göndermek isteyenlerin Türk Eğitim Vakfı’na bağış yapmaları rica olunur. www.losev.org.tr 0 312 4470660 0 212 2686868 68’LİLER BİRLİĞİ VAKFI YÖNETİM KURULU
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear