14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
30 EYLÜL 2011 CUMA CUMHUR YET SAYFA HABERLER 7 Olay sonrası cep telefonu sinyalleriyle oluşturulan harita validen bile gizlendi Haritayı polis sakladı Fotoğraf: OZAN YAYMAN) Bir Bilen Varsa Söylesin Sağlık Bakanımız bir hekim. Mesleğini pratisyen olarak sürdürmemiş. Doğup büyüdüğü şehirde çocuk hastalıkları uzmanlık diplomasını da aldığı Erzurum Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirmiş. Lisansüstü eğitim de yapmış. Daha sonra da politikaya girerek Erzurum’dan milletvekili seçilmiş. Erdoğan hükümetlerinin en başarılı bakanları arasında. Başarısının önde gelen nedenleri arasında, kamu hastanelerini tek çatı altında toplamak gibi, bir bilim ve deneyim savurganlığını önlemek de var. Ama anlamakta zorluk çektiğim yanı, Prof. Dr. Akdağ’ın üniversite hastanelerinde görev yapan profesör unvanlı hekimlerin ücretli hasta muayene etmelerine engel olan inatçı tutumunu sürdürmesidir. Bakan Akdağ, sadece tıp fakültelerinin hastanelerinde değil, kamuda görevli hekimlerin özel hastanelerde hasta muayene etmelerine de yasak getirtmiş. Bu yasakların sürdürülmesinde öylesine kararlı ki, bu nedenle sözü edilen özel hastanelerden yasağı dinlemeyenler çıkarsa, onların iki uyarıdan sonra kapatılmaları yoluna gidilebilecek. Allah’tan, yürürlükteki mevzuata göre hekimlerin mesleklerini yapmaktan engellenmesine Tabip Odaları karar verebiliyor da yönetmeliği yapan Bakanlık yasağa uymayan hekimler için böylesine acımasız bir yaptırımı uygulamaya kalkışmayı göze almıyor. Sağlık Bakanı’na soracak olursanız, yasağı getiren nedeni “hekimlerin tam gün görev yapması gibi, hastanelere başvuranların sabahtan akşama kadar aradığı tabibi bulmasını sağlamak” türünden bir yanıtla anlatacaktır. Ve bu tür bir açıklama, özellikle sağlığın sosyalizasyonunu savunanların da hastaların da hoşuna gidecek bir yanıt olarak gelecektir. Oysa fakültelerin ya da öteki kamu hastanelerinin çalıştırdığı hekimlerimiz; özellikle de bilimsel kariyer yaparak doçent, profesör gibi unvanlara hak kazananlara, muayenehane açmadıkları için sadece kamuda çalışan meslektaşlarından farklı parasal bir statü tanıyor mu ki, Akdağ, sadece meslektaşlarının değil, hastaların da ellerini kollarını bağlama yoluna gidebiliyor! Sayın Bakan’a göre, üniversite ya da öteki kamu hastanelerinde çalışan Türk hekimlere tedavi olamayan hastaların gam çekmelerine de gerek kalmaması için Bakanlık özel ambulans uçaklarla onları yurtdışında tedavi ettirmeyi de üstlenebilecekmiş! Hekim Bakan, ambulans uçak ve dışarıda tedavi giderini göze kolayca alıyor. Ama yine de burada sadece hastanede çalışmayı kabul edecek meslektaşlarına doyurucu bir tazminat verilmesini aklından geçirmiyor! Dün bir gazetede, Bakanlığın bu yasağı nedeni ile İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi’nde haftada ortalama 700 olan ameliyat sayısının 380’e gerilediği yazılıyordu. Bir başka gazetemiz de Sağlık Bakanımızın gözüne sokar gibi, Antalya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde Cihan Topal adında çift kolu da kopmuş bir hastaya her fonksiyonu yapan iki kolun başarıyla takıldığını duyuruyordu. Operasyonu yapan operatörümüzün adı, Recep Bey duymasın ama, Doçent Dr. Ömer Özkan. Bu hekimimiz de, yeni yönetmeliğe göre ya doçentlik maaşına talim edecek ya da üniversiteye veda! İyi de tam gün uygulaması hiç mi olmamalı? “Özellikle hekimi yeterli olmayan bölgelerimize öncelik tanınarak elbette uygulanmalı” diyor eski Sağlık bakanlarından dostum Dr. Mete Tan. Ve kendi bakanlığı zamanında ilk kez bu yöntemi de uygulamak için ülkenin 6 bölgeye ayrıldığını ve bazı bölgelerde çalışacak olanlara dört ya da beş kat farklı ücret ödendiğini anımsatıyor. Bir başka dostum Prof. Dr. Nadir Kaya da ülkenin herhangi bir kentinde, tam gün hastanede görev yapmayı kabul edecek olanlara, öteki hekimlerden farklı katsayılar uygulanacak olursa sorunun kolay çözüleceği düşüncesinde. Sağlık Bakanı topu hekimlere değil, Maliye Bakanı’na paslamalıdır. 4 kişi gözaltında ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) BBP’nin eski Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile beş kişinin yaşamını kaybettiği helikopter kazasına ilişkin geçen dönem kurulan TBMM Araştırma Komisyonu Başkanı AKP’li Veysi Kaynak, polisi suçlayarak “Biz her şeyi jandarmaya yöneltiyoruz ama... Olay sonrası cep telefonu sinyallerinden alınan bilgilerle enkaz yerinin belirlendiği bir harita oluşturuldu. Ancak Kahramanmaraş Emniyet Müdürlüğü bu haritayı sakladı, validen bile sakladı” dedi. Kaynak, Sivil Havacılık’ın da “ELT cihazının olmadığını raporlarında belirtmeme kusuru işlediğini” söyledi. Kaynak, “Harita yarım saatte üretiliyor, hemen Jandarma ve Emniyet’e veriliyor. Ancak Emniyet Müdürlüğü bu haritanın kendilerine geldiğini validen bile saklıyor” dedi. Kaynak, “Haritayı polis saklıyor o zaman” sözlerine, “Tabii canım” karşılığını verdi. Haritanın Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’ndaki (TİB) jandarma görevlisi tarafından Kahramanmaraş jandarmasına, oradan da Emniyet’e ulaştırıldığını anlatan Kaynak, “Kahramanmaraş Emniyeti bu haritayı uzun süre inkâr etti, biz Emniyet Genel Müdürlüğü’ne çok ağır bir yazı yazarak bu bilgiye ulaştık” dedi. Kaynak, raporlarında, haritanın dönemin Kahramanmaraş İl Jandarma Komutan Yardımcısı Albay Hamza Tiryaki’ye verildiğini, onun da haritayı bölge komutanına arz ettiğini belirttiklerini söyledi. Kaynak, ELT cihazının kim tarafından, neden sökülmüş olabileceğine ilişkin bir bilgiye ulaşmadıklarını söylerken belgelere Yazıcıoğlu ailesinin avukatından ulaştıklarını bildirdi. ‘Köylüler bulmuş gibi gösterdiler’ ‘ELT cihazı yoktu’ Yıldırım’a Emniyet Müdürlüğü sakladı ‘Sivil Havacılık görmezden geldi’ “Enkazı ilk bulanın kim olduğunun” sorulması üzerine Veysi Kaynak, enkazın fotoğraflarını Sivil Havacılık’ın çektiğini belirtti. Kaynak, “Sivil Havacılık, enkaz yerine ilk gittiğinde fotoğraflarını çekiyor ve cihazın yerinde olduğunu görüyor. Ancak ikinci gidişlerinde cihazın yerinde olmadığını tespit ediyorlar. Sivil Havacılık’ın buradaki kusuru, kaza kırım raporunda ELT cihazının yerinde olmadığını hiç vurgulamıyor, görmezden geliyor, raporunda buna değinmiyor” dedi. Veysi Kaynak, enkazı ilk bulan 14 köylünün savcılıktaki ifadelerinin çok dikkatini çektiğini belirtirken, “Köylüler, ‘akşam biz eski muhtar Yıl’ maz Tilki’nin evinde toplandık, harita üzerinde inceleme yaptık, şurada olabileceğini tahmin ettik ve doğrudan oraya gittik ve bulduk’ diyorlar. Böyle bir haritanın, eski muhtarın evinde bulunması benim kanaatimce mümkün değil” dedi. Kaynak, “O zaman birileri enkazı buldu ama köylüler bulmuş gibi mi gösterdi?” sorusuna “Evet evet” yanıtını verdi. veda İZMİR / HAKKÂRİ (Cumhuriyet) Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde, PKK’lilerin açtığı ateş sonucu yaşamını yitiren, dört aylık çocuk babası Kimyager Engin Yıldırım’ın cenazesi, İzmir’de Buca Cemevi’nden kaldırılarak toprağa verildi. Yıldırım’n ölümüyle ilgili Yüksekova’da 4 kişi gözaltına alındı. Kaymakam Aziz Özeren, zanlıların otomobille kaçmaya çalışırken gözaltına alındığı bildirdi. Zanlıların emniyetteki sorgularının sürdüğü belirtildi. Amca Kemal Yıldırım, yeğeninin sevgi dolu bir insan olduğunu ve onun izinden giderek alçaklıklara fırsat vermemek için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi. Kaza Kırım Heyeti Başkanı’nın ifadesi, savcılığın ELT cihazının kayıp olduğunu 2 yıldır bildiğini ortaya koydu Şırnak’ta 3 asker yaralı ŞIRNAK (Cumhuriyet) Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesi yakınlarında İkinci Mevkii’nde dün gece PKK’li teröristler bölgeden geçen güvenlik güçlerine uzun namlulu silahlarla ateş açtı. Açılan ilk ateşte ilk bilgilere göre 3 asker yaralandı. Diğer askerlerin karşılık vermesiyle çatışma çıktı. Bölgeye askerler sevk edilerek teröristler yoğun ateş altına alındı. Dağlık alana kaçmaya çalışan teröristlerle güvenlik güçleri arasındaki çatışmalar geç saatlere kadar devam etti. Kayıp cihazı ilk gün bildirdik LHAN TAŞCI PKK’lilere hapis cezası MAHMUT ORAL DİYARBAKIR Terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’ın çağrısı üzerine Kuzey Irak’tan gelen 34 PKK’liden 17’si, Öcalan’ın koşullarının kötüleştirildiği iddiasıyla yaptıkları basın açıklaması nedeniyle 1’er yıl, 8’er ay hapis cezasına çarptırıldı. Savcı, sanıkların “Terör örgütünün propagandasını” yapmak suçundan 7.5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarını istedi. Ancak mahkeme 17 sanığı 1 yıl 8 ay hapse mahkum etti. ANKARA Eski BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu’nun yaşamını yitirdiği helikopter kazasıyla ilgili soruşturma kapsamında gözaltına alınanlardan Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü Kaza Kırım Komisyonu Başkanı Feridun Sener, savcılıktaki ilk ifadesinde, “ARGUS 5000” isimli aletin kayıp olduğunu kazanın ertesi günü soruşturmayı yürüten Kahramanmaraş Savcılığı’na telefonla ilettiğini söyledi. Sener, cihazın olay yerinde bulunmadığına ilişkin tutanak tutulmama gerekçesinin kar altında kalmış olabileceği düşüncesinden kaynaklandığını anlattı. Sener, kazanın ardından olay yerine gittiklerini, hareketlerinden önce hava koşullarının yine bozulacağı, bu nedenle bir saat kalabileceklerinin söylendiğini belirterek “Enkazdan herhangi bir malzemenin kayıp olacağına dair bir kanaatimiz yoktu. Zira orası, jandarma ve diğer kolluk kuvvetlerince de korunuyordu. Zor hareket edilen bir ortamda 1.5 metre kar içinde kokpit paneli taşımamız da imkânsızdı” dedi. ‘Sonuç değişmezdi’ Kaza kırım komisyonu başkanı Feridun Sener, kaybolan cihaz ele geçirilmiş olsaydı da “pilotaj hatası” olarak sonuçlandırılan raporun değişmeyeceğini vurgulayarak, “Kayıp cihaz sonucu etkileyecek cinste değildi” dedi. CHP’li üyeden uyarı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Araştırma Komisyonu’nun CHP’li üyesi Malik Ecder Özdemir “ELT cihazının sökülmüş olmasının Cumhurbaşkanı Gül tarafından bir yurtdışı seyahatinde yeni bir şeymiş gibi söylenmesinin dikkatle izlenmesi gerekiyor. Suçlu Jandarma’ymış gibi gösteriliyor. ş, özel yetkili mahkemeye havale ediliyor. Savcının da yeni bir Ergenekon yaratmak gibi düşüncesi var” dedi. Savcıya telefonla bilgi 31 Mart 2009 tarihinde yeniden olay yerine gittiklerinde 29 Mart’ta fotoğrafla tespit ettikleri Argus 5000 cihazının yerinde olmadığını saptadıklarını söyleyen Sener, ilk aşamada konuyu soruşturmayı yürüten Kahramanmaraş Savcılığı’na ilettiklerini söylerken, ifadesini alan savcıya “Ben de telefonla tarafınıza da bilgi vermiştim” dedi. Gözaltı sayısı 16 SELAHATT N GÖKATALAY ZTO Başkanı Demirtaş: ş istedik müfettiş geldi İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, hükümetin İzmir için gündeme getirdiği 35 projenin yaşama geçirilmesi sırasında İzmirli firmalara iş verilmesini teklif ettiklerini ancak bunun üzerine odaya müfettiş gönderildiğini bildirdi. İZTO Meslek Komisyonları Toplantısı’nda konuşan Demirtaş, “Bu yazıda yapılacak projeler kapsamında İzmirli firmalara iş verilmesini talep ettik, fakat bir süre sonra bir müfettiş odamıza gelerek böyle bir yazıyı yazamayacağımızı ve tekrar bir düzeltme yazısı yazıp, ilgili yerlere gönderilmesini istedi. Fakat biz bu talebi yerine getirmedik. Çünkü İzmirli firmaların bu projelerde bir şekilde yer alması gerektiğine inanıyoruz” dedi. MALATYA Eski BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki 5 kişinin yaşamını yitirdiği helikopter kazasıyla ilgili Malatya Cumhuriyet Savcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan 16 kişi Malatya’ya getirildi. Önceki gün 11’i muvazzaf asker, toplam 16 kişi gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınanlar arasında kaza sonrası cihazları söktüğü iddia edilen 2 askeri personelin de bulunduğu öğrenildi. Gözaltına alınanlardan sorgusu tamamlanan 9 kişi dün Malatya Adliyesi’ne sevk edildi. Bunlardan 6’sı muvazzaf subay. Adliyeye sevk edilenlerin ifadelerinin alınmasına Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Şeref Gürkan tarafından başlandı. Gözaltındaki diğer muvazzaf askerin Malatya Merkez Komutanlığı’nda, sivillerin ise Malatya Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’ndeki sorgularının sürdüğü bildirildi. Halen sorguları süren 7 kişinin işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edileceği ifade edildi. RTL’den suç duyurusu BERLİN (AA) Alman özel televizyon kanalı RTL, Köln’deki binasını işgal eden PKK terör örgütü yandaşları hakkında suç duyurusunda bulundu. Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle de olayı kınayarak düşünce özgürlüğüne olan bu saldırının kabul edilemeyeceğini ve PKK’nin Almanya ve AB tarafından terör örgütü olarak nitelendirildiğini belirtmişti. MEB, PKK’nin 12 öğretmeni kaçırmasını kınadı, CHP’li Köktürk ise soru önergesi verdi: Memurlar için uzlaşma yok ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, dün memur konfederasyonlarıyla memurların toplusözleşme hakkını kullanabilmeleri için yapılacak yasal düzenlemeleri görüşmek üzere bir araya geldi. Toplantıda, toplusözleşmenin yapısına ilişkin uzlaşmaya varılmazken bir sonraki toplantının 4 Ekim günü yapılması kararlaştırıldı. Rahat olun, diyorsunuz da ne önlem aldınız? ANKARA/DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Terör örgütünün son bir hafta içerisinde 12 öğretmeni kaçırmasına tepki yağdı. Türkiye KamuSen Genel Başkanı İsmail Koncuk, hükümetin derhal terör örgütüne karşı en sert tutumu almasını isterken Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) da terör örgütünün öğretmen kaçırma eylemlerini kınamakla yetindi. Türkiye KamuSen üyeleri terör örgütünün son bir haftada 12 öğretmeni kaçırmasını dün Kızılay’da protesto etti. Eğitimİş tarafından bugün Türkiye genelinde düzenlenecek eylemde ise öğretmenler siyah kurdele takarak terör örgütünün öğretmen kaçırma eylemlerini protesto edecek. MEB’den yapılan yazılı açıklamada ise terörün kaynağı, niteliği, hedefi ve ideolojisi ne olursa olsun büyük bir insanlık suçu olduğu belirtildi. Açıklamada, “Değerli öğretmenlerimize uzanan terör eylemlerini nefretle kınıyoruz” denildi. CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, kaçırılan öğretmenleri TBMM gündemine taşıdı. Köktürk, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in 26 Eylül 2011 tarihinde öğretmenlere “Bütün öğretmenlerimiz kendilerinden emin bir şekilde görevlerini yapmaya devam etsinler ve bu tip hadiselerden etkilenmesinler” diye seslendiğini anımsatarak “Almış olduğunuz tedbirleri kamuoyuyla paylaşmayı düşünüyor musunuz” diye sordu. DEM RTAŞ: B Z M DE EL M Z KOLUMUZ BAĞLI BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, PKK’nin kaçırdığı öğretmenler için “serbest bırakılmaları yönünde çağrı yapmak” dışında yapabilecekleri bir şey olmadığını belirtti. Demirtaş, “BDP olarak katkı sunabileceğimiz bir şey olursa tabii ki destekleriz. Bizim de bu konuda elimiz kolumuz bağlı” dedi. Rusya Akdeniz’e gemi gönderiyor Haber Merkezi Rusya elindeki tek uçak gemisi olan Amiral Kuznetsov’un öncülüğündeki Kuzey Filosu’nu, önümüzdeki aylarda Akdeniz’e göndereceği bildirildi. Rusya Ana Donanma Üssü’nde görevli bir yetkilinin ItarTass ajansına verdiği bilgiye göre, Amiral Kuznetsov 13 Kasım’da Barents Denizi’ne açılacak. Kuznetsov, 19 Kasım’da ise üç aylık Akdeniz ve Kuzeydoğu Atlantik seferine çıkacak. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear