23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHUR YET 19 EYLÜL 2011 PAZARTES 4 HABERLER Kılıçdaroğlu, Doğan Yurdakul’a eşinin ölüm döşeğindeyken izin verilmemesini eleştirdi ‘Bunun adı zulümdür’ Barış Festivali buluşması İstanbul Haber Servisi Kadıköy’deki Selami Çeşme Özgürlük Parkı’nda Kafkas Dernekleri Federasyonu öncülüğünde İstanbul Kafkas Kültür Derneği, Ermeni Kültür ve Dayanışma Derneği, Laz Kültür Derneği, Mezopotamya Kültür ve Dayanışma Derneği ile Zaza Dil ve Kültür Derneği’nin ortaklaşa düzenlediği “Barış Festivali” gerçekleştirildi. Birçok müzik grubu ve sanatçının sahne aldığı festivale yurttaşlar yoğun ilgi gösterdi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, eşi Güngör Yurdakul’u önceki gün toprağa veren Odatv davasının tutuklu sanığı gazeteciyazar Doğan Yurdakul’a taziye ziyaretinde bulundu. Mahkemeden alınan özel izinle cenaze törenine katılan Doğan Yurdakul’un evine gelen Kılıçdaroğlu’na PM üyesi Veli Özdemir eşlik etti. Yaklaşık 25 dakika süren ziyaretin ardından çıkışta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, Doğan Yurdakul’a başsağlığı dileğinde bulunduğunu kaydetti. Bir insanın eşinin ölüm döşeğindeyken ona izin verilmesi gerektiğinin altını çizen CHP lideri, “Bunu hiçbir kültür, hiçbir din, hiçbir hukuk sistemi reddedemez. Ama kendisine izin verilmedi. Vefat ettikten sonra izin verildi. Bunun adı zulümdür. (Doğan Yurdakul) Zulme boyun eğmiyor, kimseden merhamet dilemedi. Onurlu bir insan. Ama AKP hükümetinin yaptığı zulmü milletin unutmaması lazım” dedi. Doğan Yurdakul’un tutukluların ağır hasta olan yakınlarını ziyaret edebilmelerine yönelik bir yasal düzenleme istediğini ve yasanın adının Güngör Yurdakul’a adanmasını istediğine ilişkin haberlerin anımsatılması üzerine CHP lideri Kılıçdaroğlu, bu konuda partinin hukukçularına gerekli talimatı verdiğini ve çalışmalar yapıldığını, parlaverilmedi. Öldükten sonra izin verildi o da insani koşullarda olmadı. Niçin söylüyorum bunları. Bu zulümdür. Zulüm doğru bir şey değildir. Halkın vicdanını rahatsız eder” karşılığını verdi. Kılıçdaroğlu, Yurdakul’un kendisine son yazdığı kitap olan FransızcaTürkçe sözlüğü hediye ettiğini belirtirken bunu gazetecilere göstererek “Sayın Yurdakul önemli bir suç aletini bana verdi. Son yazdığı kitaptır. Gösteriyorum, belki özel görevli mahkemeler görürler, iddianameye yeni bir sayfa açarlar” dedi. Bilim Sorumluluktur... Kurt Cosswig. Zooloji profesörü. Tıp fakültesinin ilk yılında bu dersimizin hocasıydı. Hitler döneminde üniversitedeki görevlerine son verilen Yahudi profesörlerin arasında Türkiye’ye gelmişti. Fakültenin ilk sınıfında fizikte Prof. Zuber, kimyada Prof. Breusch, botanikte Prof. Heilbronn ile karşılaşmıştık. Derslerini Almanca verir, çevirmen asistanlar Türkçeye çevirirlerdi. III. Reich döneminin ari ırkın saflaştırılması adına yapılan bu işlem, dünya çapında bilim insanlarının Almanya dışına çıkmaları ile sonuçlanmıştı. Bu işlemle gelen başka çok değerli öğretim üyeleri de oldu ve biz hepsinden çok yararlı bir tıp eğitimi gördük. Ama Kurt Cosswig! Bir nedenden dolayı çok daha önemliydi. Kurt Cosswig Yahudi değildi. Ailesinde de Yahudi karışımı yoktu. Karısı da saf ari ırkındandı. Görevden atılma yasası ile hiçbir sorunları yoktu. Ama bu dürüst karakterli bilim insanı, Yahudi meslektaşlarına yapılan haksızlığı protesto etmek için ülkesinden ayrılmıştı. Görevinden, evinden, kürsüsünden, vatanından ayrılmıştı. Sahip olduğu her şeyi terk etmiş, vatanında yapılanları protesto etmek için her şeyini feda edebilmişti. Bu durumu çok sonraları öğrendim. Kurt Cosswig’i hayranlıkla anıyorum. Şimdi yaşamıyor. Bandırma Kuş Cenneti’ni bulan da odur. Bilimin namusu işte budur. Einstein da atom bombasına bu nedenle karşı çıkmıştı. Oppenheimer bu nedenle hidrojen bombasının başına geçmeyi reddetmişti. Bilim namustur. Bütün baskı rejimlerinde bilim baskı altına alınmaya çalışılır. Çünkü, bilim özgürdür. Bilim emir almaz. Bir rejimin niteliğini anlamak istiyor musunuz? Bilimle ilişkisine bakacaksınız. Bilim özgürse orada özgürlük vardır. Bilime baskı yapılıyorsa orası baskı rejimidir. Bilimin özgür olması dogmanın gücünü azaltır. Dogmanın özgür bilime tahammülü yoktur. Kopernik astronomisiyle engizisyonun çatışmasıdır bu. Galile bu nedenle engizisyonda yargılanmıştır. Kutsal İncil Güneş’in Dünya’nın çevresinde döndüğünü söylemiştir. Oysa, Kopernik ve Galile, Dünya’nın Güneş’in çevresinde döndüğünü söylemişlerdir. Galile yargılanmış, yazdıklarını inkâr etmesi istenmiştir. Galile bu kararı kabul ederek yaşamını ev hapsine döndürmüştür. Tarih boyunca bilim ve dinsel dogma çatışmıştır. Bugün de Amerika’da evrim kuramı ile yaradılış öyküsü çatışmaktadır. Günümüzün inanılan hurafeleri din dogmalarının bile çok dışına çıkmıştır. Dogma, değişmeyen, soru sorulmayan, tartışma kabul etmeyen kurallardır. Din kaynaklı, gelenek kaynaklı, herhangi bir inanç kaynaklı olabilir. Bilim bile yukardaki özellikleri taşırsa dogma olabilir, tarihte örnekleri görülmüştür. Bilim, değişebilen, soruya her zaman açık, tartışmaya açık, kanıta, araştırmaya, incelemeye dayalı bilgi çerçeveleridir. Nitelikleri bakımından çatışmaları kaçınılmazdır. Bu nedenlerle bilim özgürdür ve bağımsızdır. Bilim, niteliği gereği sorumluluktur. Bilim insanı bilmekle kalamaz. Bilim insanı bildiklerini açıklamak sorumluluğunu taşır. Bilim insanı yazarak, konuşarak bildiklerini açıklama sorumluluğunu dünya ile paylaşır. Bilim insanı barıştan yanadır. Bilim insanı özgürlükten yanadır. Bilim insanı bağımsızlıktan yanadır. Bilim insanı uygarlıktan yanadır. Bilim insanı insandan, insan yaşamından yanadır. Albert Einstein, 1931 yılında CalTech’te (California Institut of Technology) bir grup dinleyiciye şunları söyledi: “Zihinlerimizin ürünlerinin insanlık açısından bir bela değil, iyilik olabilmesi için… bizzat insana ve insan kaderine gösterilen ilgi her zaman tüm teknik çabaların başlıca ilgi noktasını oluşturmalı.” Şimdi TÜBA üyelerinin siyasal iktidar tarafından atanması girişimi günümüzde bilim üzerindeki siyasal baskının yeni bir örneğidir. Değerli Doğan Kuban’ın söylediği gibi, “Sorunumuz TÜBA’dan büyüktür.” Bilim insanı olmak sorumluluktur. Bu sorumluluğu taşımayanlar bilim insanı değil, bilginin hamallarıdır. Unutulmasın, sonunda her zaman bilim kazanmıştır. Gül’e tepki Fidan için suç duyurusu Haber Merkezi CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan, ses kayıtları internete düşen, MİT’le PKK arasında Oslo’da yapıldığı öne sürülen görüşme nedeniyle MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve eski MİT Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş hakkında, “devletin ve milletin bölünmez bütünlüğü aleyhinde faaliyette bulunmak, görevi kötüye kullanmak”tan Bolu’da savcılığa suç duyurusunda bulundu. Özcan hukukçu bir milletvekili olarak görüşmenin MİT Kanunu’na aykırı olduğunu tespit ettiğini söyledi. Doğan Yurdakul’un kendisine son yazdığı FransızcaTürkçe sözlüğü hediye ettiğini belirten CHP lideri Kılıçdaroğlu “Önemli bir suç aleti!” dedi. (Fotoğraf: AA ABDURRAHMAN ANTAKYALI) mento açıldığında da yasa önerisi vereceklerini söyledi. ‘Kaçacak insan değil’ Yurdakul’un cenaze törenine tutuklu nakil aracıyla getirilmesini eleştiren Kılıçdaroğlu, “Yani tutuklu aracıyla getirmenin bir mantığı yok ki. Doğan Yurdakul kaçacak bir insan değil. Onu zorla yurtdışına götürseniz zaten gitmez. Ülkesini seven birisi. Kaldı ki bakın Ruhi Su tedavi olmak için yurtdışına gitmek istedi. 12 Eylül yönetimi izin vermedi. Pek çok kişi tedavi olmak istedi, izin verilmedi. Doğan Yurdakul’un eşi ölüm döşeğindeydi. Son kez gidip görmek istiyordu, ona da izin CHP lideri Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün PKKMİT görüşmesine ilişkin açıklamalarıyla ilgili olarak “Bu görüşmenin MİT ile PKK arasında değil, Başbakanlık ile PKK arasında olduğunu Sayın Cumhurbaşkanı’nın bilmesi gerekir. Doğrusu budur. Kamuoyunu kimsenin yanıltmaması gerekir” dedi. Öte yandan Kılıçdaroğlu, Harley Davidson Sahipleri Kulubü’nün gazilere destek amacıyla düzenlediği “Teröre Son” motosiklet turunun startını verdi. Bilkent’teki TSK Rehabilitasyon Merkezi önünden başlayan motosiklet turu Atatürk Bulvarı, Çankaya Caddesi, Tunalı Hilmi Caddesi, Tandoğan, Beşevler ve Çay Yolu istikametinde yapıldı. ‘Liberaliz, sosyalistiz...’ BIRMINGHAM (AA) İngiltere’de Liberal Demokrat Parti’nin yıllık kongresinde, Türkiye oturumu düzenlendi. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “AB önemini korumak istiyorsa, Türkiye’ye ihtiyacı var” dedi. Oturuma katılanların sorularını da yanıtlayan Şimşek, “İngiltere’de partilere bakıldığında, sizce AK Parti hangi partiye daha yakın” sorusuna, “Aile değerleri gibi konularda muhafazakarız, ekonomi, küresel ilişkilere baktığınızda oldukça liberaliz. Gelir dağılımı, yoksulluk gibi konularda ise oldukça sosyalistiz” yanıtını verdi. Rahşan EcevitBülent Ecevit Bilim Kültür ve Sanat Vakfı faaliyete başladı Ecevit, vakfıyla yaşayacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Rahşan EcevitBülent Ecevit Bilim Kültür ve Sanat Vakfı, kurullarını oluşturarak faaliyetine başladı. Vakfın mütevelli heyeti, Rahşan Ecevit’in başkanlığında önce Anıtkabir’i ziyaret ederek Atatürk’ün mozolesine çelenk koydu ve saygı duruşunda bulundu. Anıtkabir’den sonra Bülent Ecevit’in kabrini ziyaret eden heyet, ardından ilk toplantısını yapmak üzere vakıf merkezi olan Rahşan Ecevit’in evine geçti. Vakıf, Rahşan Ecevit’in anlatımıyla, “Bülent Ecevit’in eserlerini, düşüncelerini ve projelerini gerçekleştirmek, ulusal ve uluslararası ölçekte yaymak, kuşaklar boyunca yaşatmak” amacını taşıyor. Müze kurulacak Çeçenler için tören İstanbul Haber Servisi Zeytinburnu’nda uğradıkları silahlı saldırı sonucu hayatlarını kaybeden Çeçenistan uyruklu 3 kişi için Fatih Camisi’nde cenaze töreni düzenlendi. Cenaze namazına, hayatlarını kaybedenlerin aileleri, SP İl Başkanı Selman Esmerer, eski milletvekili Fethullah Erbaş, TrabzonSoçi seferini yapan Avrasya Feribotu’nu 1996 yılında kaçıran grubun lideri Muhammet Emin Tokcan’ın da bulunduğu çok sayıda kişi katıldı. şadamı Murtaza Çelikel, Bülent Ecevit’in vasiyetine sahip çıktı. Vakfın bu doğrultuda bir Ecevit Müzesi kurmak, süreli ve süresiz yayınlar çıkarmak, araştırma projeleri geliştirmek ve desteklemek, seminer ve kongreler düzenlemek, kimsesiz ve yoksul çocuklara eğitim kurumları ve sığınma evleri açmak gibi hedefleri bulunuyor. Ecevit’in yakın dostu işadamı Murtaza Çelikel, ölümünden sonra da vasiyetine sahip çıktı. Kuru cular arasında DSP’nin bir numaralı üyesi ve kurucularından Çelikel de bulunuyor. İsrail’le yaşanan bu gerginlik ortamında, İsrailFilistin barışı için uğraş vermesiyle öne çıkmış olan Musevi işadamı Jak Kamhi de kurucular arasında bulunuyor. 500. Yıl Vakfı Başkanı olan Kamhi, İktisadi Kalkınma Vakfı’nın da başkanlığını yapmıştı. Aralarında yazarımız Ataol Behramoğlu’nun da bulunduğu kurucular listesinde Alpaslan Işıklı, Doğan Hızlan, Emrehan Halıcı, Suna Kan ve Talat Halman gibi isimler de yer alıyor. ABD HEYET NDEN CHP’YE Z YARET ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ABD Büyükelçiliği’nden bir heyet, CHP’yi ziyaret ederek Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap ile görüştü. CHP Genel Merkezi’nden yapılan açıklamada, ABD Büyükelçiliği Siyasi Ataşesi Ashbin Bizanky ve Siyasi İşler Bölümü danışmanlarından Süheyla Tayla’dan oluşan ABD Büyükelçilik heyeti, Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap’ı ziyaret ederek görüş alışverişinde bulunduğu bildirildi. Açıklamada, ABD Büyükelçiliği Siyasi Ataşesi Ashbin Bizanky’nin anayasa değişikliği, yargı bağımsızlığı ve seçim yasalarında yapılması öngörülen değişiklikler dahil olmak üzere güncel gelişmelerle ilgili sorularını, CHP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap’ın yanıtladığı kaydedildi. SALICI L BAŞKANLIĞINI DEVRALDI İstanbul Haber Servisi CHP İl Başkanlığı görevini devralan Oğuz Kaan Salıcı “Hedefimiz, 2014’teki belediye seçimlerinde başarı göstermek. İstanbul’da 200 bine yakın üyemiz var. Bu 200 bin üye çalışırsa biz İstanbul’u da, Türkiye’yi de alırız. Genel Başkanımıza da Başbakanlığı hediye ederiz” dedi. CHP Merkez Yürütme Kurulu tarafından İstanbul İl Başkanlığı’na atanan Oğuz Kaan Salıcı görevi, mart ayından bu yana işbaşında bulunan Bahri Şahin’den dün devraldı. Parti içerisinde yer alan kadınlara ve gençlere ciddi görevler düştüğünü vurgulayan Salıcı, “Geçmişimizle geleceğimizi harmanlayan bir yönetim anlayışı sergileyeceğiz” dedi. Törene CHP’li vekiller Oktay Ekşi, Süleyman Çelebi, Sedef Küçük de katıldı. Üniversitede göçük İstanbul Haber Servisi İstanbul Çekmeköy Nişantepe Mevkiinde ‘özel’ bir üniversiteye ait inşaat alanında çökme meydana geldi. Göçükte enkaz altında kalan 3 işçi yaralı olarak çıkarıldı. Yaralanan işçilerden birinin durumunun ağır olduğu öğrenildi. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear