22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
13 EYLÜL 2011 SALI CUMHUR YET SAYFA HABERLER AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’ten Deniz Feneri savunması 5 Kılıçdaroğlu ve CHP üst yönetimi neden yararlanmıyor?” Dedim ya 31 yılda neler yaşadık ve bundan sonra neler yaşayacağız... Rıdvan Budak, Uluslararası Af Örgütü Türkiye uzmanı Andrew Gardner’den alıntı yaparak çok güzel özetlemiş bunu: “...Muhalif sesler yasalar ya da şiddet tehditleriyle, öldürülme, tutuklama korkusu olmadan, düşüncelerini ifade etmekte özgür olmalılar.” Bugün ne denli özgürüz? Odatv davasının iddianamesini okudum ben de bazı gazeteci arkadaşlarım gibi ve hiçbir şey anlamadım... Daha doğrusu iddiaların neredeyse tümünü zaten daha önce gazetelerde çıkan haberlerden biliyorduk, yeni bir şey yoktu! Soner, Nedim, Ahmet, Doğan Yurdakul niçin tutuklu? Silahlı terör örgütü üyesiyse bu arkadaşlar, silahları nerede? Doğan Yurdakul’un eşi kanser, yaşam savaşımı veriyor; göremiyor onu!.. Nerede vicdanın sesi, nerede insanlık? İçim acıdı, yüreğim yandı, gözlerim doldu... Ben bu yüzden soruyorum Kenan Paşa’ya “12 Eylül sabahı ne düşündünüz” diye. 12 Eylül faşizmi bu ülkede emekçileri, aydınları, yazarları, gençleri, bilim insanlarını, solcuları, sosyalistleri, devrimcileri silindir gibi ezip geçti... Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Türk Tarih Kurumu’nu ve Türk Dil Kurumu’nu kapatıp mallarına el koydu. Sözde Atatürkçü darbeci paşalar, her kentte çirkin Atatürk büstleri, heykelleri dikerken, laik demokratik cumhuriyetin altını oyan dincilere dokunmadılar, onların derneklerini, mal varlıklarını ellerinden almayıp işbirliği yaptılar. Irkçı ve faşistti o darbeciler! Ben dün sabah uyandığımda 31 yıllık süreci düşündüm... Odatv iddianamesini bir kez daha okudum... Tutuklu gazetecilerin sayısı 67 mi 70 mi, orası bile belli değildi... Sonra Mustafa Balbay’ın yazısını... Doğan Yurdakul 70 yaşında, silahlı örgüt üyesi; Soner, Nedim, Ahmet gibi... Ellerinde kalem, kâğıt... Basılmış onlarca kitap... Ve basılmamış bir kitap... 31 yıl böyle geçti. Acılarla, hüzünlerle, faili meçhul cinayetlerle... 12 Eylül’ün anayasası bazı değişikliklerle yerli yerinde... Haberiniz var mı, geçen yıl anayasa halkoylamasında “yetmez ama evet” diyen sözde liberaller, candaşlar, yandaşlar? ‘AKP’li tanık bile yok’ Hüseyin Çelik, “Başbakan’ın bütün hayır kurumları ile ilişkisi vardır” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, CHP’nin Başbakan Tayyip Erdoğan ve partisine yönelik Deniz Feneri davasıyla bağlantılı olduğu suçlamalarına, “Deniz Feneri davasında tanık olarak bile herhangi bir AKP’li yönetici yoktur. AKP ile uzaktan yakından ilgisi olmayan bir davadır” diye yanıtladı. Çelik düzenlediği basın toplantısında, Erdoğan’la Kılıçdaroğlu arasındaki sert polemiğe değinirken Deniz Feneri e.V. davasında AKP’nin herhangi bir yöneticisinin tanık sıfatıyla bile işin içerisinde olmadığını söyledi. Çelik, “‘Deniz Feneri yolsuzluğunu yapanların alnı temiz olmaz’ diyen insanlar kendilerini mahkemelerin yerine koyarak kendi attıkları iftiralara kendileri inanarak kendileri çaldıkları karanın rengine bakarak konuşuyorlar ve çok ayıp ediyorlar. Siz mahkeme misiniz kardeşim? Hangi delile dayanarak Sayın Başbakan’la, AKP’lilerle, AKP hükümetiyle ilgili böyle it KIRIKKALE BELED YE BAŞKANI VEL KORKMAZ FADEYE ÇAĞRILDI ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Deniz Feneri e.V. soruşturması için görevlendirilen iki yeni savcı, Kanal 7’deki aramayı önceden şüphelilere haber verdiği belirtilen Kırıkkale Belediye Başkanı Veli Korkmaz’ı “şüpheli” sıfatıyla ifadeye çağırdı. Görevden alınan üç savcının yerine soruşturmaya atanan savcılar Veli Dalgalı ve Hakan Pektaş, dosyada hamlarda bulunuyorsunuz, buna hakkınız var mı? İddia sahibi iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. İddia sahibi iddiasını ispat etmezse iftiracı olur” dedi. Erdoğan’ın hayır işi yapan tüm kurumlarla ilgisi ve ilişkisi olduğunu belirten Çelik, “Bakın, Sayın Başbakan’ın Deniz Feneri ile ilgisi var mı? Başbakan’ın bütün hayır kurumları ile ilişkisi vardır. Başbakan yasalar çerçevesinde tüm STK’lere, derneklere, Türk Eğitim Vakfı’na da önem verir. Ben uçlarda bulunmalarına rağmen defalarca ÇYDD’nin yaptığı yurt açılışlarına katıldım. Bir STK hayırlı işler yapar destek oluruz. Ama yanlış yaparlarsa da ilk somut adımı attı. İki savcı, 16 Ekim 2009’da Kanal 7’de yapılan aramayı iki gün öncesinden şüphelilerden kanalın Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Çelik’e haber vermekle suçlanan Kırıkkale Belediye Başkanı Veli Korkmaz’a ifade çağrısı gönderdi. Korkmaz’ın bu hafta içinde Ankara Adliyesi’ne gelerek şüpheli sıfatıyla ifade vereceği öğrenildi. İfade alma işlemine, savcıların başına atanan aynı zamanda HSYK Yedek Üyesi olan Başsavcıvekili Harun Kodalak’ın da katılacağı belirtildi. Soruşturmada adı “köstebek” olarak geçen dönemin İçişleri Bakanlığı Özel Kalem Müdürü ile bir emniyet müdürünün ise Korkmaz’dan sonra ifadeye çağrılması bekleniyor. subu Mahmut Esat Bozkurt CHP’nin hâlâ vazgeçilmezidir, hâlâ parklara adı verilmektedir” dedi. Çelik, Abdullah Öcalan’ın İmralı’dan nakledileceği haberlerinin sorulması üzerine de, “Boş at dolu gelsin taktiğidir. Böyle bir şey olduğunu zannetmiyorum kesinlikle. Bizim meselemizde ne olması gerektiğine Türkiye karar verir. Cezası kesinleşmiş bulunan Öcalan ile ilgili kararı vermek Sayın Talabani’nin işi değil. Sayın Talabani, Sayın Barzani iyilik yapmak istiyorlarsa Irak’ın topraklarını terör saldırıları için bir üs olarak kullandırmasınlar” dedi. Başka Bir 12 Eylül Sabahı... 31 yıl sonra 12 Eylül sabahı Kenan Evren uyandığında acaba neler düşündü? Ben hüzünlü akşamların ölü anlarını, umudun yok oluşunu, hüznü, acıyı düşündüm... Sanmıyorum Kenan Paşa’nın böyle düşündüğünü. Benim yüreğimi kavrayan yumruk, 31 yıllık bir süreçte yaşadıklarım, yazdıklarımız gözlerimin önünden gelip geçti. 12 Eylül benim içimi acıtır hep! Baskı, kin, nefret! Emekçilerin, aydınların, yazarların, gençlerin işkencelerden geçmesi, yaşamlarının yok oluşu... Diyarbakır, Metris, Mamak, Aydın cezaevleri... Gözaltında kayıplar... 17 yaşındaki Erdal Eren ve diğerleri... TSK’den atılan, yargılanan, ancak yargı tarafından aklandıkları halde bugüne değin hakları geri verilmeyen teğmenler, üsteğmenler... O yıllar hepsi 20’li yaşlardaydı... Şimdilerde 50’li yaşlarda onlar! 12 Eylül 1980 öncesi Türkiye kan gölüydü... Pek çok insanımız öldürüldü... Bahçelievler, Balgat, İzmir İnciraltı katliamları... Kahramanmaraş’ta akan kan... Kanlı 1 Mayıs... Say say bitmez! Nasıl oldu da 12 Eylül 1980 sabahı durdu bu akan kan? Ben dün sabah uyandığımda uzun uzun bunları düşündüm... Erdal Eren’in idam sehpasına giderken yürüyüşünü... O çocuksu gözlerini... Üşütücü bir sonbahar sabahını... Kumların denizin köpüğünü yutuşunu... Nedense Adonis’in çok sevdiğim bir şiirini, hani o New York’taki özgürlük anıtını anlatan şiirini, CIA’nın Türkiye’deki istasyon şeflerini anımsadım: “Newyork, bir kadınbir kadın heykeli. Bir elinde özgürlük dedikleri kâğıt parçasını Tarih dediğimiz kâğıt tomarını tutmaktadır. Adı dünya olan bu çocuğu boğmaktadır öteki eliyle.” DİSK davası geldi aklıma... O gencecik Rıdvan Budak’ın dik duruşunu... Ve dün sabah CHP üyesi, eski DSP milletvekili ve DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak’ın, İstanbul’daki CHP ilçe başkanlarına önerdiği yeni bir yönetim programı öneren bildirgesini okurken kendi kendime sordum: “Rıdvan Budak’ın birikiminden ve deneyiminden Kemal onların yanlışını savunmak durumunda değiliz” diye konuştu. CHP ve MHP’nin Erdoğan’ın Yahudilerden aldığı ödülü iade etmesi çağrısına Çelik, “CHP ve MHP söylemi antisemitist bir söylemdir. Güney Kıbrıs ne kadar yanlış yaparsa yapsın kimse bize kendi ülkemizdeki Rumlara yanlış yaptıramaz. Irkçılara mahsus olan toptan değerlendiren zihniyeti bir tarafa bıraksınlar. O tür açıklamalar karşılıklı nefretleşme doğurur. İsrail politikamızı eleştirenler keşke Ehud Barak kadar bile olumlu konuşabilselerdi” diye tepki gösterdi. CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce’nin, ken disinin 2009 yılında, İsrail mallarının boykot edilmemesine yönelik okullara bir genelge yayımladığı iddiasına karşı da Çelik, “Uluslararası şirketlere yönelik karalama kampanyası var ve ben bunlara okulların, öğrencilerin alet edilmemesi gerektiğini söylüyorum. İsrail’e bugün bile ticaret ambargosu koymuş değiliz, askeri ticareti askıya almış durumdayız” dedi. Kılıçdaroğlu’nun Kuşadası’nda eski Adalet Bakanlarından Mahmut Esat Bozkurt’un heykelinin açılışına katılması ile ilgili polemiğe de gönderme yapan Çelik, “Kimdir Mahmut Esat Bozkurt, Türkiye’deki en ünlü ırkçılardan birisidir. Bu zihniyetin men Öcalan’ın nakli SON PKK SALDIRILARI KONUŞULDU Bahçeli’den ‘bedelli’ye koşullu destek Sürpriz terör zirvesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hakkâri Şemdinli’de önceki gün Emniyet Müdürlüğü ile Jandarma Komutanlığı’na yapılan eşzamanlı saldırının ardından Başbakan Tayyip Erdoğan bir kez daha güvenlik zirvesini topladı. Erdoğan, dün 12.15’te Bakanlar Kurulu’nu topladı. Erdoğan’ın günlük programında toplantının ardından İstanbul’daki Büyükler Dünya Güreş Şampiyonası’nın açılış töreni ve ardından da Mısır’a hareket görünüyordu. Ancak yaklaşık 3.5 saat süren Bakanlar Kurulu’nun ardından Başbakanlık’ta sürpriz bir zirve gerçekleştirildi. Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hayri Kıvrıkoğlu ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Bekir Kalyoncu ile Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin ve Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ı kabul etti. Sürpriz zirvede Hakkâri Şemdinli’deki eşzamanlı saldırının masaya yatırıldığı öğrenildi. Bakanlar Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulunan Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, “Kara harekâtı için geri sayım başladı diyebilir miyiz” sorusu üzerine, “ Zamanı geldiğinde buna Sayın Başbakan ve hükümetimiz karar verdiğinde ilgililere talimat verildiğinde bu gerçekleşir. Şu an söz konusu değil” dedi. Başbakan Tayyip Erdoğan da Mısır’a hareketinden önce yaptığı açıklamada, güvenlik zirvesine de değinerek, “Son güvenlik durumuyla ilgili Şemdinli’deki olayları bir değerlendirme ve bütün bu olaylara yönelik bölücü terör örgütünün attığı, atmakta olduğu olaylar karşısında durumumuzu gözden geçirmeye yönelik bir zirveydi” dedi. Erdoğan, Şemdinli’deki terör örgütünün düzenlediği saldırıyla ilgili de, “Güvenlik güçlerimizin operasyonlarını durdurması temennisini ki bunun tabii hiçbir güçlü bir zemini olamaz, sürdüren bu örgüt kendisi görüldüğü gibi bırakın yaptıkları bu saldırıları, şimdi Şemdinli’deki bir düğün törenine katılmak suretiyle bu düğün töreninden, oradaki güvenlik güçlerimize saldıracak kadar insanlıktan nasibini almamış bir noktadadır. Onun için burada ben, Hakkârili vatandaşlarımın, Kürt kökenli kardeşlerimin, bölücü terör örgütüyle arasına mesafe koyacağına inanıyorum. Fakat güvenlik güçleri kime nerede yapılması gerekirse layık olana operasyon yapacaktır” dedi. ‘TSK’nin de görüşü alınsın’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Yağmur Damlası Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği” tarafından yaptırılacak l Bilge Hatun Erinç Evi’nin temel atma törenine katıldı. Bahçeli, yeniden tartışılan “bedelli ve kısa dönem askerlik” konusunda Türk Silahlı Kuvvetleri’nin görüşü alınması koşuluyla, konunun TBMM’ye getirilmesi durumunda çözüme katkı sunabileceklerini açıkladı. Kendisinin de askerliği “kısa dönem” yaptığını anımsatan Bahçeli, “Zannediyorum bugün TBMM’de de ve bürokraside de bu manada dört aylık kısa dönem askerlikten yararlanan insanlar, ülke yönetiminde bulunuyor. O bakımdan, biz bir zaman kısa dönem yaparken, şimdi uzun dönem askerlikte ısrarcı olmamız, tutarsızlıktır” diye konuştu. sim vermeden Gazze ve Somali’ye yapılan yardımları eleştiren Bahçeli, “Kanayan yarası varken başkalarına merhem olmaya çalışanlar, deyim yerindeyse işgüzar bir zihniyetin çarpık versiyonu olmaktan kurtulamayacaklardır. Sırf şov yapmak veya nam salmak adına yetimimizin, mazlumumuzun, mağdurumuzun, dulumuzun, düşkünümüzün ve kimsesizimizin rızkını küresel projeler kapsamında seferber etmek, hem utanmazlık hem de düşüncesizce yapılan savrukluktur” dedi. Adalet Bakanlığı cezaevlerinin güvenliğinden askeri çekiyor Jandarma yerine gardiyan LHAN TAŞCI ANKARA Cezaevlerinin dış güvenliğinde yer alan jandarma çekilerek yerine hem iç hem de dış güvenlikten sorumlu olacak, “çevik kuvvet” tarzı giyinen ve silahlandırılacak olan gardiyanların görevlendirilmesi için düğmeye basıldı. Adalet Bakanlığı’nın yürüttüğü çalışmanın ilk haline göre gardiyanlar kravat takmayacak, kanvas pantolon, lacoste tişört ve or topedik botla görev yapacaklar. “Yasaklı” oldukları gerekçesiyle cezaevlerine sokulmayan 23 bin kitabın serbest bırakılması için de hazırlıklara başlandı. Bakanlık kaynaklarının verdiği bilgiye göre, cezaevlerinin iç ve dış güvenliği “tek çatı” altında toplanacak. Dış güvenlikte yer alan jandarma ise cezaevlerinden tamamen çekilecek. Yetkililer, bunun gerekçesini “sivilleşme” olarak değerlendiriyor. Çalışmaya göre, otomatik silahlarla donatılacak olan gardiyanlar, öncelikle kravatlarını çıkartacaklar. Buna gerekçe olarak olaylara müdahaleleri sırasında kravatın “boğma ipine” dönüşmesi gösteriliyor. Cezaevlerine girişi “yasaklanan” 23 bin kitap bulunuyor. Bakanlık, bu kitaplarla ilgili yasakların kaldırılarak, serbest hale getirilmesi için çalışma yürütüyor. AYM’de başkanlık yarışı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi, Haşim Kılıç’ın görev süresinin dolması nedeniyle başkanlık için yarın seçim yapacak. Ahmet Akyalçın’dan boşalacak Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanı da aynı gün seçilecek. Kılıç ve Akyalçın, 22 Ekim 2007’de görevlerine seçilmişlerdi. İlgili yasaya göre başkan ve başkanvekilleri, gizli oyla ve üye tam sayısının salt çoğunluğuyla 4 yıl için seçiliyor. Ergin: Adil olmak yetmez ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Adalet Bakanı Sadullah Ergin, yargıya güven duyulması için yalnızca yasaların doğru uygulanmasının yetmeyeceğini belirtirken hâkim ve savcılara “Adil olmak yeterli değil, adil olduğunuzun görülmesi de gerekli” diye seslendi. Güvenlik tedbirlerinin özgürlüklerin önemli ölçüde kısıtlandığı haller olduğunu belirten Ergin, temel haklara olabildiğince az zarar vermenin amaçlandığını vurguladı. 23 bin yasak kitap ‘Kara harekâtı yok’ Bülent Arınç, konunun CHP tarafından istismar edildiğini öne sürdü ‘Gündemimizde bedelli yok’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, CHP’nin bedelli askerlik konusunda TBMM’ye sunduğu kanun teklifini eleştirerek “Bugün için, yarın için hükümetimizin gündeminde bedelli askerlik söz konusu değil” dedi. Bakanlar Kurulu toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Arınç, bedelli askerlik konusunda CHP’nin Meclis’e verdiği teklifin anımsatılması üzerine bu konunun istismar edildiğini söyledi. CHP ve MHP’nin daha önce bedelli askerliğe karşı çıktığını anımsatan Arınç, CHP’nin teklifiyle bedelli as Bedelli askerlik konusunda noktayı koyan Arınç, CHP ve MHP’yi de eleştirdi. Arınç, gelire göre yapılması öngörülen askerliğin uygun olmayacağını ifade etti. Arınç, 12 Eylül’ün yaratıcılarının durumuyla ilgili de “ ş yargıda” yanıtını verdi. kerliğin bedelli olmaktan çıkarak bedelsiz hale geldiğini ve TSK’nin 800 bin mevcudunun 50 bine düştüğünü savundu. Gelire göre yapılması öngörülen bedelli askerliğin uygun olmayacağını dile getiren Arınç, terörle mücadele eden bir ülkede halkın büyük çoğunluğunun da askerlikten para karşılığı muafiyete sıcak bakmayacağını kaydetti. Arınç, hükümetin neyi ne zaman yapacağını kamuoyunda çok fazla tartışılmasına olanak tanımadan mutlaka gerçekleştireceğini de belirterek “Bugün için, yarın için soruyorsanız, hükümetimizin gündeminde bedelli askerlik söz konusu değil” dedi. Kenan Evren’e yargı yolunu açan anayasa değişikliğine rağmen henüz yargılanmadığının anımsatılarak “Bu ülkenin insanları Evren’in ölmeden yargılandığını görecek mi” diye sorulması üzerine Arınç, “Yasal ça lışmaların tamamı yapıldı. İş tamamen yargıdadır” dedi. Arınç, “Evren yargılanmadan ölürse hakkınızı helal eder misiniz” diye sorması üzerine ise, “Önemli olan Türkiye’nin yeni bir Türkiye olması ve yeni Türkiye’de darbecilere yer kesinlikle olmamasıdır” dedi. ‘Çalışma sürüyor’ Arınç, Irak’ta kullanınan Predator adı verilen insansız hava uçaklarının Türkiye’ye verilmesi konusunda ABD’ye bir teklif verildiği yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine, Dışişleri Bakanlığı’nın konu ile ilgili bir çalışması olduğunu söyledi. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear