14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHUR YET 1 EYLÜL 2011 PERŞEMBE kultur@cumhuriyet.com.tr 14 KÜLTÜR ‘Sherlock Holmes’un Serüvenleri’nin ekitabı ilk kez ses efektli olarak piyasaya çıktı Kültür Servisi Yayın dünyasında ekitapların hızla gelişip çoğalması karşısında basılı kitapların geleceği tartışıladursun, İngiltere’de ilk kez ses efektleri de içeren bir “geliştirilmiş” ekitap piyasaya sürüldü. İngiliz yazar Arthur Conan Doyle’un (18591930) yarattığı ve İngiliz edebiyatının en canlı karakterlerinden biri sayılan dedektif Sherlock Holmes’un serüvenleri, bu kez ses efektleri içeren bir ekitap olarak yayımlandı. Okurlar, Sherlock Holmes’un serüvenlerini okurken ekitabın içinden yükselen çığlık ve fırtına seslerini, gökgürültülerini, köpek havlamalarını, çakıllı bir yolda yürüyenlerin çıkardığı çıtırtıları da işitebiliyorlar. Ses bantlı ekitaplar şimdilik yalnızca tablet bilgisayarlarda kullanılabiliyor. Okuyucu, okumaya ara vermek istediğinde, ekrana dokunarak ses bandını kaldığı yerde durdurabiliyor. Yakında, Charlotte Bronte’nin “Jane Eyre” romanı ve William Shakespeare’in “Romeo ve Juliet”inin de ses efektli ekitaplarının da piyasaya çıkacağı belir tiliyor. Şimdilerde, özellikle edebiyat dünyasında, ses efektli ekitabın edebiyaArtık Sherlock tın ruhuna aykırı Holmes’un maceralarını olup olmadığı, okurken, kulağınıza, edebiyatın doğasına bir müdahaçığlıklar ve fırtına sesleri, le olup olmadığı köpek havlamaları gelecek. tartışılıyor. Semih Gümüş, “Bunları Piposu, tipik elbisesi ve kasgerekli görüyorum, kimse ketiyle kendine korkmasın, basılı kitap özgü bir dedektif tümüyle ölmez” derken, tipi oluşturan Metin Celal de ses efektli eSherlock Holmes, bugüne dek kitabın hoş bir fantezi sayısız sinema olarak görülebileceğini filmi ve televizsöyledi. yon dizisinin de kahramanı olmuştu. Holmes’un iyi kalpli ama saf arkadaşı Dr. Watson ve baş düşmanı Profesör Moriarty’nin de yer aldığı Sherlock Holmes öyküleri, polisiyenin en özgün örneklerinden birini oluşturmuştu. Conan Doyle’un, başta “Baskerviller’in Köpeği” olmak üzere pek çok Sherlock Holmes kitabı Türkçeye de çevrilmişti. var, daha sonra başka teknikler bu kez kitabı ekitap olmaktan da çıkaracak. Bunların tümünü olağan, dahası, gerekli görüyorum. Demek ki basılı kitap yayıncılığı yanı sıra yeni bir yayıncılık mecraı bulmuş durumdayız, ondan kaçmak yerine, onu etkin biçimde kullanmak zorundayız. Bu durum aynı zamanda ticari olanakları da genişletmiş olacak. Basılı kitap bütün bütüne ölmez, bundan kimse korkmasın. Tersine, yayıncılık dünyası, bugüne dek bilmediği yeni bir yayıncılık alanı bulmuş durumdadır; sorun, bu yeni alanın etkin biçimde nasıl kullanılacağını düşünmektir.” Susurluk’ta ‘barışı kışkırtacaklar’ Kültür Servisi Nâzım Oyuncuları, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde saat 21.00’de Susurluk Meydanı’nda olacak. Yönetmenliğini Orhan Aydın’ın yaptığı “barış…barış...barış” adlı şiirlerşarkılar ve görsellerden oluşan gösteride Nâzım Hikmet,Yannis Ritsos, Ahmed Arif şiirlerini Gülsen Tuncer, Metin Coşkun, Levent Ülgen, Mert Fırat, Ayşegül Alpak ve Orhan Aydın yorumlayacak. Emin İgüs ve Grup Gündoğarken de barış şarkılarıyla şiirlere eşlik edecek. Susurluk Belediyesi’nin düzenlediği etkinlik “barışın kışkırtılması için sanatsal bir çaba” olarak tanımlanıyor. etin Celal (Yazar ve Türkiye Yayıncılar Birliği Genel Başkanı) “Sherlock Holmes’un Serüvenleri’nin ses efektli olarak üretilmiş olması ekitabın alıştığımız okuma biçimlerinin çok ötesinde ve yepyeni okuma biçimleri getireceğinin göstergesi. Kâğıda basılı kitabı tarayıp gri ekranda okutmak tabii önemliydi ama sadece ilk adımdı. Kuşkusuz yayıncılar dijital dünyanın olanaklarından çok daha fazla yararlanarak yepyeni yapılarda, görsel ve işitsel açıdan yoğun kitaplar üretecekler. Özellikle çocuklara ve eğitime yönelik kitapların animasyon, ses, müzik gibi unsurlardan yararlanarak okurla çok daha etkileşimli yöntemlerle hazırlanacağını öngörebiliriz. Okur kitap ilişkisi açısından bakıldığında ‘ses efektli ekitap’ hoş bir fantezi olarak değerlendirilebilir. Gerçek edebiyat okuru metinle arasına herhangi bir şey sokulmasını istemez. Onunla bire bir ilişki kurmak ister. Bunun en ideal biçimi de yüzyıllardır kullanılan kitap formudur. Bunun kâğıt üzerinde ya da ekranda görünmesi farkı bile klasik okur için yeterince endişe vericiyken ‘ses efektli ekitap’ gibi gelişmelerin hoş karşılanmayacağını söyleyebilirim. Ama yeniliğe daha çok açık olan çocuklar ve gençler bu tip kitaplara ilgi gösterebilir.” M Orhan Pamuk’tan yeni kitap Kültür Servisi Orhan Pamuk’un yeni kitabı “Saf ve Düşünceli Romancı” bu hafta sonundan itibaren satışa sunulacak. İletişim Yayınları’ndan çıkacak kitap Pamuk’un Harvard Üniversitesi’nde, Norton Konferansları’nda roman sanatı üzerine verdiği ders notlarını içeriyor. ‘Kadın figürleri’ Berlin ve Paris’te Kültür Servisi Heykeltraş Emel Vardar çalışmalarını eylülde Berlin, ekimde de Paris’te sergileyecek. Sanatçının, bronz, cam ve çelik malzemelerden tasarladığı kadın figürlerinden oluşan heykel sergisi, 8 11 Eylül tarihlerinde Berliner Liste 2011 Sanat Fuarı’nda; 22 23 Ekim tarihlerinde ise Paris Carrousel du Louvre Art Shopping Sanat Fuarı’nda yer alacak. Semih Gümüş (Edebiyat eleştirmeni) “Dijital yayıncılığın keşfedildiği yerde kalmayacağı kuşkusuzdur. Dijital olanakların sınırları öylesine geniş ki, bu olanakları yayıncılığın da kullanmaması düşünülemez. Ekitabın aldığı ilk biçimlerin basılı kitabın geleceğini nasıl etkileyeceği düşünülürken neredeyse yaptığımız tartışmalar eskimek üzere. Şimdi ses efektleri de olan ekitaplar var, yarın görüntülü olacak, ki o şimdiden K A M İ L M A S A R A C I Ç İ Z İ K K Ü L T Ü R V YANA YAKINLARINDA DEV AMF T YATRO BULUNDU Colosseum’la boy ölçüşebilir ktidar hırsının sınırı var mı? 68. Venedik Film Festivali dün gece George Clooney’in politik sinema örneği ‘The Ides of March’ ile açıldı masında gerçekleşiyor. Tema, sinemada VeneVENEDİK Büyük dik... Önce, Francesco bir festivali yönetmek inPasinetti’nin (19111949) ce politika işidir. Beceri “Venedik’in Güvercinve kurnazlık gerektirir ve leri, 1942” adlı 12 dakiİtalya gibi ülkelerde bakalık belgeselini izliyoğımsız kalmak zaten olaruz. Üçüncü boyut filmin naksızdır; sanat çizgisinden ödün ver ruhuna işlemiş, zamana meydan okuyor. meden olmaz. Marco Müller de 8 yılVe dün gece, La Mostra’nın açılışındır süren başarılı yöneticiliğini, bu den da izlenen “The Ides of March” (Margelere bir oranda iyi ayak uydurarak, ara tın Ortası) tüm ikircilikleri silip süpüyollar bularak çözüm üretmesine borç rüyor. Kamera gerisi ve önündeki lu sayılabilir. George Clooney, içtenlikli ve soluklu 30 Ağustos, La Mostra için bir tür geniş kitle sinemasının dayanılmaz güısınma günüydü. İtalyan basını nere cünü gündeme getiriyor. ABD’de, Dedeyse tam takım gelmişti bile. Haberi mokrat Parti’nin ön seçime katılan iki önceden ülke dışına pek duyurulmayan başkan adayının acımasız iktidar kavilk ön açılış, festivalin iç dekoru yeni gasını izliyoruz. Kendine özgü kuralları lenen tarihi salonu Sala Grande’de ya bulunan, ikiyüzlülüğün ve manipülasyon girişimlerinin bini bir para olan ön seçim kampanyalarının mutfağına davetliyiz. Demokrat aday adayının söylevlerini yazan hırslı genç adamın kaleme aldığı, “Ben ne Hıristiyanım, ne Müslüman, ne de Yahudi; Tanrı’ya karşı da değilim; tapındığım tek şey ABD Anayasası’dır...” sözleriyle başlayan filmin serAltın Aslan adayı gilediği demokrasi ve inpılıyordu: Ezio Greggio sanlık komedyasının özefilminde iktidar imzalı “Box Office 3D” ti niteliğindeki bir cümleyi hırsının sınırlarını adlı 3 boyutlu bir İtalyan daha not edelim: “Başkan güldürüsü çıkıverdi karşısorgulayan Clooney, olduğunda ülkeyi savamıza. Son yıllarda yaşanan kameranın gerisinde şa sokabilir, ekonomisi3D salgınına karşıt bir film ni yerle bir edebilirsin, de önünde de yapılmak istense, daha iyiama stajyer bir kızı bebaşarılı. Sinemanın ceremezsin!..” si kuşkusuz kotarılamazdı. Bir İtalyan eleştirmen, bu İktidar hırsının sınırlaincelikli bir anlatı filmi festivalin ana salorını sorgulayan Clooney, sanatı olduğunu nunda ön açılış diye gösanlatım cilvelerine de biunutmuyor. terilmesini, “Berluscoçimsel cambazlıklara da ni’nin yapım şirketlerini girmiyor. Konusuyla, işhoşnut etmek için verilen lediği temalarla ve seyircisine düşünbir ödün” olarak niteliyor. dürdükleriyle önemli olan sinemanın, İkinci ön açılış kentin göbeğinde, her şeyden önce incelikli bir anlatı saturistler dışındaki gerçek Venedik ya natı olduğunu unutmuyor. Clooney için şamının sere serpe soluk aldığı San Pao farklı bir Altın Aslan kategorisi yaratlo Meydanı’na kurulan açıkhava sine mak gerekecek galiba... MEHMET BASUTÇU Kültür Servisi Viyana yakınlarında yapılan arkeolojik kazılarda, gladyatörlerin eğitilmesinde kullanılan dev bir amfitiyatronun kalıntılarının bulunduğu bildirildi. The Observer gazetesinin haberine göre, Viyana kentinin doğusunda gerçekleştirilen kazılarda elde edilen buluntular, arkeologlar tarafından “olağanüstü bir keşif” olarak nitelendi. Viyana dolaylarındaki dev amfitiyatronun, yer radarlarıyla yapılan ölçümlere göre, Roma’daki Colosseum ve Ludus Magnus ile boy ölçüşebilecek boyutlarda olduğu ileri sürüldü. Viyana ile Bratislava kentleri arasında yer alan Carnuntum arkeolojik parkının yetkilileri tarafından yapılan açıklamada konuyla ilgili ayrıntılı bilgi verilmediği belirtildi. Ludus Magnus, Eski Roma’da gladyatör dövüşlerinin yapıldığı en büyük arena olarak biliniyor. Yine gladyatör dövüşlerinin düzenlendiği Colosseum ise, Roma imparatorluğunda yapılmış en büyük amfitiyatro olarak biliniyor. ÇANAKKALE (AA) Çanakkale Gökçeada’da süren arkeolojik kazılarda, adada yaşamın 8 bin 500 yıl öncesine kadar uzandığının kanıtlandığı bildirildi. Gökçeada’nın Uğurlu Köyü zeytinlik mevkisindeki kazıları yürüten Trakya Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Burçin Erdoğu, bölgenin Doğu Ege adalarında bilinen en erken yerleşim yeri olduğunu söyledi. Erdoğu, araştırma sonuçlarının Avrupa tarihinin yeniden yazılmasına neden olacak derecede önem taşıdığını belirterek “Neolitik Çağ’a tarihlendirilen taş temelli bir bina kalıntısı, ilk tarımcı köy topluluklarının Anadolu’dan Avrupa’ya yayılımıyla ilgili görüşleri değiştirebilecek. Binanın içinde bulunan çanak ve çömleklerle diğer buluntular, Batı Anadolu ile benzerlik taşırken adanın kendine özgü bir kültürünün de olduğuna işaret ediyor” dedi. ‘The Ides of March’ Gökçeada’da 8 bin 500 yıllık yaşam C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear