25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
15 AĞUSTOS 2011 PAZARTES CUMHUR YET SAYFA kultur@cumhuriyet.com.tr KÜLTÜR Uluslararası Edinburgh Festivali başladı Kültür Servisi İskoçya’nın başkenti Edinburgh’u bir sanat şehrine dönüştüren üç sanat festivalinden biri olan Uluslararası Edinburgh Festivali, geçen cuma Robert Schumann’ın “Cennet ve Peri” (Das paradies und die Peri) oratoryosu ile başladı. Bu yıl teması “Asya” olan festivalin yönetmeni Jonathan Mills, açılış için bu eserin seçilmesinin nedenini, “Avrupa oryantalizminin çok güzel bir örneği” olarak açıkladı. Festivalde sahnelenecek eserler arasında William Shakespeare’in üç yapıtının Asya uyarlamaları da yer alacak. 17 I EST VAL SONUÇLAND 64. LOCARNO F LM F Leoparlar, Arjantin ve Romanya sinemalarının... MEHMET BASUTÇU ‘Kültür Endüstrisi: Üç Yanlış Bir Doğru’ Kültür Servisi Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürü Doç. Dr. Abdurrahman Çelik’in “Kültür Endüstrisi: Üç Yanlış Bir Doğru” adlı kitabı Literatür Yayıncılık tarafından yayınlandı. Abdurrahman Çelik, “Telif Hakları”, “Kültür Politikaları”, “Kültür Endüstrisi Kavramı”, “Devletin Kültür Üretimi”, “Müzik Sektörü”, “Sinema Sektörü”, “Kültür Yatırımları ve Sponsorluk”, “AB Kültür Ekonomisi”, “ABD ve Diğer Ülkeler Kültür Ekonomisi” ve “Fikir Hırsızlığı ‘Korsan’ Ekonomisi” başlıklı bölümlerden oluşan kitabında, dünyada ve Türkiye’de önemi günden güne LOCARNO ‘Altın Leopar’ı kazanan Arjantinli genç kadın yönetmen Milagros Mumenthaler (1977), şaşkınlık içinde, bu ödülü kazanabileceğini hiç düşünmediğini itiraf ediyordu… Haklıydı, çünkü beş yılını alan bir çalışma sonunda gerçekleştirdiği ilk uzun filmi olan “Abrir puertas y ventatas” (Kapı ve Pencereleri Açmak) ile, bu yıl doyurucu bir sinema düzeyi tutturan yarışmalı bölümün zengin yelpazesinde öne çıkması zor sayılabilirdi. Ölen bü yükannelerinin yasını tutan üç kız kardeşin bir yaz boyu süren bu geçiş döneminde kendilerini arayışlarının öyküsü olan, Arjantinİsviçre ortak yapımı bu film, iddiasız ama içtenlikli biçemi, yavaşça nefes alıp veren özenli dili, mesafeli estetik bütünlüğüyle göz dolduruyordu. Ayrıca, kız kardeşlerden birini yorumlayan Maria Canale’nin “En İyi Kadın Oyuncu Leoparı”nı da alması, Mumenthaler’in, Locarno’nun keşfettiği geleceği parlak önemli yönetmenlerden biri olabileceğini haber veriyor. mizansen ve kara mizah türü yaklaşımla, “En İyi Yönetmen Leoparı”nı alması beklenen bir sonuçtu. Beyin kanaması geçiren annesinin hastanedeki yaşamına eğilirken, insanlık komedyasını kendini ciddiye almayan bir dille sergileyen Sitaru’nun baş oyuncusu Bogdan Dumitrache’ye de “En İyi Erken Oyuncu Leoparı” verilmesi, Rumen sinemasının yeniden doğuşunun habercisi sayılabilir. ‘Altın Leopar’ı Arjantinli genç yönetmen Milagros Mumenthaler kazandı. eyirci Ödülü Kanada sinemasının Locarno Festivali’nin başarısındaki en önemli öğe, seyircisinin azalmayan, katıksız ilgisidir. Yıllar boyunca güveni pekişen, alabildiğine sinefil, dikkatli, meraklı, saygılı ve bilinçli bir “popüler” izleyici potansiyeline sahip olmak, kuşkusuz İsviçre’ye özgü bir ayrıcalık. Üstelik, yağmurlu gecelerde bile, 60 TL’yi aşan bilet fiyatlarına karşın Piazza Grande’de film izlemekten kaçınmayan izleyicilerin yaş ortalaması, diğer sinefil festivallerde olduğu gibi yükselmiyor. Sadece festival için Lugano gibi çevre kent ve kasabalardan, hatta komşu ülkelerden kalkıp Locarno’ya gelen bu bilinçli izleyici kitlesinin, Piazza Grande’de gösterilen filmler için verdiği değerlendirmelerle belirlenen “Seyirci Ödülü” de ayrı bir önem taşıyor. Kanadalı yönetmen Philippe Falardeau’nun (1968), kültürel farklılıklar, sığınmacılık, hoşgörüsüzlük gibi önemli güncel temaları duyarlı ve içtenlikli bir yaklaşımla işleyen filmi “Monsieur Lazhar” ile “UBS Seyirci Ödülü”nü kazanması, yönetmenin başarısı kadar, Locarno izleyicisinin sinemasal olgunluğunun da yeni bir kanıtıydı. Yönetici kadrosu da durmadan taze kanla beslenen Locarno Festivali’nin sırtı, bu denli nitelikli ve özverili izleyici potansiyeliyle, kolay kolay yere gelmez... S Japon ustaya Özel Altın Leopar Daha beşinci filmiyle Japon sinemasının ustaları arasına giren Shinji Aoyama’nın (1964), başarılı ve duyarlı bir roman uyarlaması olan “Tokyo Koen” ile, Altın Leopar yerine, kendisi için özel olarak düşünülmüş “Jüri Özel Altın Leoparı”yla ikinci sıraya getirilmesi, festivalin daha yolun başındaki genç değerleri keşfetmeye ve desteklemeye yönelik genel felsefesiyle de örtüşen bir karar olarak değerlendirilmeli. Bir başka güzel sürpriz, Rumen sinemasının, yarışmadaki iki örneğiyle de göz doldurmasıydı. Anna Damian’ın (1962) belgesel ve animasyon türlerinin bileşkesi olan “Crulic” adlı çalışması, grafik düzeydeki çarpıcı yaratıcılığına karşın, sanat sineması çizgisinden ödün vermek istemediği anlaşılan jürinin gözünde herhalde itibar bu‘En yi lamamıştı. Bu duKadın rumda, Adrian SitaOyuncu ru’nun (1971) ikinci Leoparı’ uzun filmi olan ödülünü “Best Intentions”da Maria sergilediği sağlam Canale aldı. artmakta olan kültür endüstrisi kavramını kapsamlı bir şekilde ele alıyor. Almodovar’ın yeni gözdesi Kültür Servisi Pedro Almodovar’ın yeni filmi “The Skin I Live In”in başrol oyuncusu Elena Anaya, yönetmenle çalışmanın büyük sorumluluk getirdiğini açıkladı. Ünlü oyuncu, başrole seçildiğini ilk öğrendiğinde endişelendiğini, çünkü ünlü yönetmenle sorunsuz çalışabilmek için onun aklından geçenleri okumak gerektiğini söyledi. Filmde Anaya, bir plastik cerrahın, üzerinde deneyler yaptığı Vera karakterini canlandırıyor. İkili bundan on yıl önce Oscar Ödüllü “Konuş Onunla” (Talk To Her) filmi için bir araya gelmişti. ORHAN SUDA HAL M SPATAR YAZIŞMALARI YAYIMLANDI Altmış yıllık dostluk Kültür Servisi Türkiye’de solun önde gelen adlarından Orhan Suda ile Halim Spatar’ın yazışmalarından oluşan “Orhan SudaHalim Spatar Mektuplar: Yurtdışındanİstanbul’dan” adlı kitap ile Orhan Suda’nın anılarını içeren “Bir Ömrün Kıyılarında” Literatür Yayıncılık tarafından yayımlandı. Yayıncı, yazar ve çevirmen Suda ile yazar ve çevirmen Spatar’ın yazışmaları, 1983 ile 2003 arasındaki yirmi yıllık dönemi kapsıyor. Spatar ile Suda’nın, 1952’de Harbiye Askeri Cezaevi’nde başlamış olan altmış yıllık dostluklarının belgeleri niteliğindeki mektuplar, günlük yaşamdan sanata, müzikten felsefe ve siyasete uzanan konular bağlamında, bir dönemin Türkiye’den ve yurtdışından görünümünü sunuyor. “Halim hapishanede fesleğen yetiştirendir. Bir doğa tutkunudur. Ağaçları, çiçekleri en iyi bilendir. Üstelik kaleminden kan damlayanlardandır...” diyen Suda, Spatar’la yazışmalarını şöyle niteliyor: “Sayfalar dolusu bu mektuplar, okununca görüleceği gibi, yirmi yıllık bir dönemin güncel hayattan, sanattan, edebiyattan, resimden, müzikten, felsefeden, siyasete kadar uzanan ibret verici bir tablosudur...” Orhan Suda’nın “Bir Ömrün Kıyılarında” adıyla yayımlanan anıları ise, Nemika Tuğcu’nun deyişiyle, “Suda’nın çocukluğundan mahpusluğuna, Suda Yayınları’na, uzun yol arkadaşı, eşi Sevgi Suda’yla Fransa ve İngiltere’de devam eden yaşantılarına uzanıyor”. “Bir Ömrün Kıyılarında”, “Mücadele gücü, yaşama ve özgürlüğe tutkusu, insana sevgisi ve inancı tükenmeyen bir aydının, bir dil işçisinin, gerçek bir vatanseverin, bir müzik tutkununun, doğa âşığının yaşam serüveni”ni anlatıyor. Çeşme’de SELDA GÜNEYSU rüzgârı esti Dünyaca ünlü besteci ve piyanistimiz Fazıl Say’ın Çeşme Kalesi’ndeki konserini 1000 kişi izledi ÇEŞME Dünyaca ünlü besteci ve piyanistimiz Fazıl Say, Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası’yla birlikte Çeşme Kalesi’nde konser verdi. Konseri izlemeye gelen Çeşmeliler, Say’ın seslendirdiği ‘Baladlar’, ‘Nâzım’ ve ‘Kumru’ eserlerini dakikalarca ayakta alkışladı. Orkestrayı yöneten Prof. Dr. Rengim Gökmen, “Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası 1118 yaş arası Türkiye’deki çeşitli konservatuvar öğrencilerinden oluşuyor. Bu çocuk orkestrası sadece Türkiye’mizde değil, dünyamızda da çok önemli yere sahip. Yüce önder Mustafa Kemal Atatürk’ün isteği de bu olsa gerekti” dedi. Konseri gazeteci yazar Hıncal Uluç, orkestra şefi Prof. Erol Erdinç ile birlikte bin kadar Çeşmeli izledi. Konserin ilk yarısında Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası, Şef Rengim Gökmen önderliğinde Gabriel Faure’nin “Pavane Op. 50” adlı eserini seslendirdi. Daha sonra sahneye gelen Say, orkestrayla birlikte Gersh Ekitap hız kesmiyor Kültür Sevisi İngiltere merkezli Nielsen BookScan’den yapılan açıklamaya göre, 2011 yılı içinde ciltli kitapların satışında yüzde 10’luk düşüş yaşandı. Nielsen BookScan’den bir yetkili, “Bu yılın başında, satışlarımızda gözle görünür bir düşüş oldu. Bu düşüşün nedeni ise ekitapların giderek yaygınlaşması” dedi. Amerikan Yayıncılar Birliği’nden geçen günlerde yapılan açıklamaya göre ise ekitap satışlarında bu yıl yüzde 13.6 gibi şiddetli bir büyüme gerçekleşti. win’in “Rhapsody in Blue” eserinden Çaykovsky’nin “İtalyan Kapriçyosu”, Borodin’in “Poloveç Dansları”na kadar birçok sevilen klasik müzik eserini yediden yetmişe tüm müzikseverler ile buluşturdu. Say daha sonra ünlü eserleri “Baladlar”, “Nâzım” ve “Kumru”yu seslendirdi. Konser öncesinde sorularımızı yanıtlayan Şef Gökmen şöyle konuştu: “Müzikle uğraşmak matematiksel bir zekâyı gerektirir. İşte Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası matematiksel zekâya sahip, çok küçük yaşlardan itibaren müzik eğitimi alan çocuklarımızdan oluşuyor. Ancak illa ki bir insanın müzisyen olması gerekmez, müziksever ola bilmek, ülke gelişimi için çok önemlidir. İnsanlarda müzik bilincini ve sevgisini ne kadar çok geliştirirsek, çağdaş Türkiye’nin gelişimi de bir o kadar kolay olacaktır. Müziksever olmak artı bir değerdir.” Gökmen, Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası’nın dünyaca ünlü pek çok sanatçısıyla birlikte sadece Türkiye’de değil yurtdışında da çok sayıda konser verdiğini kaydetti. Konserde, Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası’nın sosyal psikoloğu ve danışmanı gazetemiz yazarı Erdal Atabek’in de müziğin insanın zekâsını ne kadar çok geliştirdiğini anlatan “Müzik Seni Çağırıyor” adlı kitabı, Say’ın CD’leri ile birlikte satışa sunuldu. Çelenk ve mutlu gün bağışlarınız için Tel: 0212 274 15 02 0212 213 74 02 Fax: 275 52 44 www.yekuv.org yekuv@yekuv.org Vakıflar Bankası: Osmanbey Şubesi 00158007287986476 C MY B C MY B 21.YÜZYIL EĞİTİM VE KÜLTÜR VAKFI (YEKÜV)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear