22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
21 TEMMUZ 2011 PERŞEMBE CUMHUR YET SAYFA EKONOMİ ABD’de bütçe için yeni adım ABD’de bütçe ve borçlanma limiti sorununa çözüm bulma çabaları vaktin giderek daralması nedeniyle hız kazanırken her iki partiden senatörlerin oluşturduğu bir grup, kongrede yaşanan çıkmazı gidermeye katkı sağlayabilecek yeni bir bütçe planı önerisi sundu. “Altılı çete” adı verilen bir grup senatörün hazırladığı planı inceleyen kongre liderleri, planın çözüm getirip getirmeyeceğine karar verecek. Bütçe tartışmalarındaki tıkanıklığı giderecek umut ışığının doğması ve iyi gelen bilançolar borsaları coşturdu. 9 Times gazetesi IMF’nin uyarısına ilişkin ‘Kriz fokurdamaya başladı’ değerlendirmesini yaptı Bedeli halk ödeyecek Ekonomi Servisi Tüm dünyayı etkisi altına alan 2008 küresel krizinde olduğu gibi yaklaşmakta olan ikinci dalgada da faturanın yine sıradan halka kesileceği ve yaklaşmakta olan durgunlukta yine halkın büyük bedeller ödeyeceğine dikkat çekildi. İngiliz Times gazetesi, “Doğru kararlar alınmazsa insanlar işlerini kaybedecek, tasarruflar, emeklilik fonları eriyecek, sıradan insanlar büyük bedeller ödeyecek” uyarısını yaptı. Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) “Avrupa’nın borç krizinin dünyaya maliyeti büyük olur” uyarısına geniş yer ayıran Times gazetesi, telekulak skandalının gölgesinde kalan mali kriz riski konusunda uyardı. Gazete “Dikkatler, anlaşılır bir şe Yeni Medya Düzeni Geçen hafta, tam da Avrupa Komisyonu İnsan Hakları Komiseri Hammerberg’in özellikle medya üzerindeki baskılara geniş yer ayırdığı raporunun yayımladığı sıralarda, medyadan iki ismin açıklamalarını okudum. Biri, Cumhuriyet Kitap Eki’nde Oray Eğin’le yapılan söyleşi. İkincisi de NTV’den ayrılan Banu Güven’in Başbakan’a yazdığı mektup. Aslında her iki gazeteci de Hammerberg’in raporunda dile getirdiği eleştiri ve kaygıları dile getiriyordu. Uzun süredir muhalif yazılarıyla tanınan ve “Medya İmha Planı” adlı kitabında da medyadaki değişimi anlatan Oray Eğin, seçim sonrası artık tutumunu değiştirdiğini, huzurunun kalmadığını, yaşamını daha çok yurtdışında sürdürmeyi seçtiğini, çünkü başına bir şey gelmesinden aşırı endişelendiğini anlatıyordu söyleşisinde... Konuk seçimi ya da programına çıkanların sözleri nedeniyle yönetimin programına son verdiği öne sürülen Banu Güven de Başbakan’a bir mektup yazmıştı. Bu mektupta Güven, medyanın sansür baskısı altında olduğunu, iktidarla ilgili en küçük eleştiri sayılacak sözlerin bile tedirginlik yarattığını söylüyor ve Başbakan’dan bu durumu düzeltmesi için bir anlamda “yardım” istiyordu. Bu sözleri bu iki meslektaşımızdan duymasak da bilmediğimiz şey değil. Komiserin bunları yazması da yeni değil. Gazeteler ve televizyonlara, ciddi programları bile artık kimlerin yaptığına, kimlerin konuk olarak çıkartıldığına, muhalif taraf diye çağırılanların bile sunucular tarafından telaşla nasıl yönlendirilmeye çalışıldığına bakanlar zaten durumu açıkça görebilirler. 12 Eylül dönemi dışında medyanın bugünkü kadar munis, anlayışlı, dikkatli, özenli ve hatta bir bölümünün iktidarın danışmanı gibi çalıştığı bir zaman hatırlamıyorum. 12 Eylül döneminde en azından bu kadar gönüllü danışman yoktu. İnsanlar bazı şeyleri söyleyemese bile en azından susmayı biliyorlardı. Buna rağmen ne sansür ne otosansür yetmiyor. Gazeteciler, programcılar taraf değillerse bitaraf olacaklarını anlamış durumdalar. Hapse girmekten veya haklarında dava açılmasından korkmasalar bile en azından işten atılırız korkusu içindeler. İnsan Hakları Komiseri, medyayla ilgili baskıları anlatırken bir yandan da patronların başka sektörlerdeki işleri nedeniyle basındaki konumlarını iktidara göre düzenlediklerini, aksi halde zarar gördüklerini söylüyor. Kendi düşüncelerini ve icraatlarını savunanların gazeteleri, televizyonları yanında; mankenlerin, şarkıcıların, gurmelerin köşe yazdığı, geri kalan sayfaların da reklam ve “neşeli konular”la doldurulduğu bir medyaya hangi iktidar karşı çıkar sizce? IMF’nin ‘borç krizinin maliyeti büyük olur’ uyarısına geniş yer veren Times gazetesi, ‘Doğru kararlar alınmazsa insanlar işlerini kaybedecek, tasarruflar, emeklilik fonları eriyecek, sıradan insanlar büyük bedeller ödeyecek’ uyarısı yaptı. kilde, parlamento oturumuna yönelmişken, herkesin hayatını etkileyecek bir başka kriz fokurdamaya başladı” yorumunu yaptı. “Sorunun çözümü için bir sihirli formül yok, ayrıntılar da çok teknik. Ama yeni bir mali krizin sonuçları Avrupa vatandaşları için teknik olmayacak. Eğer doğru kararlar alınmazsa insanlar işlerini kaybedecek, tasarruflar, emeklilik fonları eriyecek, kredi temerrüdüne dayalı takas sözleşmesi ya da Avrupa Mali İstikrar Paktı kavramlarını hayatları boyunca Sözler yeterli değil Piyasaların, Yunanistan’daki krizin İspanya ve İtalya’ya yayılmasını önleyecek adımları atmakta ayak direyen Avrupalı liderlere karşı sabrının taşmakta olduğunu kaydeden Times, yaklaşmakta olan krize ilişkin şu uyarıda bulundu: Moody’s’ten ABD’ye uyarı Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, ABD’de borç tavanının artırılmasını sağlayarak temerrüdün önüne geçilmesi için hazırlanan plana rağmen, ülkenin kredi notu görünümünde olumsuz değişimler olabileceğini açıkladı. Kuruluş, Senatör Mitch McConnell tarafından sunulan yedek planın, ABD’nin AAA olan notunun indirilmesinin önüne geçerek yatırımcıyı rahatlattığını ancak planın açıkları aşağı çekmeyeceğini ifade etti. duymamış olan sıradan insanlar büyük bedeller ödeyecek. Bazı politikacılar, alınacak önlemlerin Avrupa Birliği için sonuçlarından kaygılı, özellikle de para birliğinin dağılmasından. Ancak ekonomik sonuçlar ikinci mali krizde bankacıların değil, siyasetçilerin nefret edilen kişiler olacağı anlamına gelecek. Üç yıl önce Lehman Brothers’ın çöküşü felakete yol açan bir domino etkisi yaratmıştı. Yarın toplanacak Avrupalı liderler, ülkelerini benzer tehlikelerden korumak istiyorlarsa sözlerin yeterli olmadığını anlamaları gerek. Şimdi eylem zamanı.” Krizin yaygınlaşması halinde benzer tabloların yaşanmasından endişe ediliyor. IMF: Çözüm gecikirse kriz küreselleşir Fon, Avro Bölgesi liderlerini ellerini çabuk tutmaları konusunda uyararak, aksi takdirde küresel etkilerin yaşanacağını savundu. IMF’nin hazırladığı rapora göre en çok etkilenecek ülkelerden biri de Türkiye. PARİS (Reuters) Uluslararası Para Fonu (IMF) Avrupa’daki borç krizinin hızla çözümlenmediği takdirde önemli küresel etkilere neden olabileceğini belirterek, Avro bölgesi liderlerinin üye ülkeler için oluşturulan kurtarma fonu ile bankaların sermaye durumlarını güçlendirmeleri gerektiğini vurguladı. Avrupa’daki borç krizinin yayılma riskinin irdelendiği bir rapor hazırlayan IMF, Avro bölgesi bankalarından gelecek etkilerin en güçlü hissedilebileceği ülkeleri İngiltere, Macaristan, Rusya, Türkiye, Brezilya ve ABD olarak sıraladı. IMF’nin Avrupa bölümüne bağlı Avro Bölgesi Politikaları biriminin başında bulunan Luc Everaert, “Ülkelerin borç krizine getirilecek çözümün gecikmesinin maliyeti, sadece Avro bölgesi için değil, küresel ekonomi için de yüksek olacak” dedi. IMF, halen 440 milyar Avro’luk borç verme kapasitesi bulunan EFSF’nin (Avrupa Finansal İstikrar Fonu) büyüklüğünün artırılması ve ikincil piyasada ülke tahvili satın almasına izin verilmesini önerirken, EFSF’nin halen tartışılmakta olan olası borç geri alımında da rol almasının sağlanması gerektiğini savunuyor. Öte yandan, Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, Avro bölgesindeki durumun çok ciddi olduğunu ve bunun küresel ekonomiye yansıyabileceğini, ancak çözümün hâlâ mümkün olduğunu söyledi. Barroso, “Hiç kimse yanılgıya düşmesin, durum çok ciddi. Çözüm gerektiriyor, aksi takdirde olumsuz sonuçlar Avrupa’da ve her yerde hissedilir” dedi. Bankalar vergi alınmasına karşı Avro bölgesi bankalarından iki kaynak, Avro Bölgesi’nde Yunanistan’a yapılacak yeni mali yardıma kaynak sağlamak için bankalara vergi getirilmesi halinde, Yunanistan ile ilgisi olmayan bankaların haksız şekilde cezalandırılacağını ve bu bankaların dava açabileceğini söyledi. ‘AVRUPA’NIN YÜKÜNÜ B Z KALDIRAMAYIZ’ Ekonomi Servisi Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreou, bugün Brüksel’de toplanan Avro bölgesi liderler zirvesinin, Avrupa’nın nereye gideceği konusunda “ya batış ya çıkış” anı olabileceğini ifade ederek “Piyasalar da benim söylediğimi söylüyor. Biz yapabileceğimizi yaptık. Yunanistan Avrupa’nın tüm yükünü ve diğer sorunlarını kaldırabilecek durumda değil” dedi. Papandreou, borç krizinin talya ve spanya’ya yayılması halinde Yunanistan’ın kendi iç sorunlarını çözemeyeceğini belirterek ortak para birimine sahip Avro bölgesinde üstesinden gelinmesi gereken belli sistemik konular olduğuna işaret etti. ‘AB kararlığını göstersin’ Fransa Maliye Bakanı Francois Baroin, Avrupa’nın Yunanistan’ın borç krizinin yayılması karşısında kararlı olacağı konusunda güçlü mesajlar göndermesi gerektiğini belirtti. Baroin, zirvede, Yunanistan’a yapılacak daha fazla desteğin zemininin hazırlanması gerektiğini ifade etti. Baroin, zirvenin borçları daha katlanılabilir hale getirecek yeni paketin oluşturulacağı önemli adımların atılmasına imkân verecek en yüksek karar verici seviye olduğunu belirtti. rlanda’nın sorunu belirsizlik İrlanda hükümeti, ekonomik toparlanmaya ilişkin olumlu adımlar attıklarını öne sürse de ülkedeki şirketler sürecin belirsizliğinden yakınıyor. “KBC Bank Ireland/Chartered Accountants Ireland Business Sentiment” anketine göre, İrlanda’nın önde gelen şirketlerinde yönetici pozisyonunda bulunan 321 mali müşavirin yüzde 55’i, son aylardaki durumu dikkate alarak gelecek iki yılda ekonominin toparlanmasını beklemiyor. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear