13 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHUR YET 20 TEMMUZ 2011 ÇARŞAMBA 10 DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr İngiltere, Başbakan’a uzanan telekulak skandalını ortaya çıkaran gazeteci Hoare’ı konuşuyor BULUŞMAYA FARKLI YORUMLAR Gazetecinin sır ölümü Dış Haberler Servisi İngiltere’de Başbakan David Cameron’a kadar uzanan telekulak skandalının ortaya çıkarılmasında önemli rol oynayan ve önceki gün evinde ölü bulunan gazeteci Sean Hoare’ın bir süredir “birilerinin gelip kendisini götürecekleri” kuşkusu içinde olduğu belirtildi. İngiliz The Daily Mail gazetesinde yer alan haberde, yakınları ve komşularının son zamanlarda paranoit belirtiler gösterdiğini ileri sürdükleri 47 yaşındaki Hoare’ın son haftalarını evinde gizlenerek geçirdiği bildirildi. Skandalın ortaya çıkması üzerine sahibi Rupert Murdoch tarafından kapatılan News of the World gazetesinin eski muhabiri olan Hoare, tüm dinlemelerden haberi olduğunu söylediği gazetenin eski editörü ve Muhafazakâr Parti’nin eski medya sorumlusu Andy Coulson’ı skandaldaki rolüne ilişkin yalan söylemekle de suçlamıştı. Hoare’ı 2003 yılında magazin muhabiri olarak işe alan Coulson hakkındaki iddiaları reddetmişti. Sean Hoare, New ews of The World’ün eski muha York Times’a biri Hoare, hayatın geçen hafta yapdan endişe ediyordu. tığı açıklamada, News of the World gazetesinin polis teknolojisini kullanarak dinlemeler yaptığını ve bazı polislerden para karşılığı yardım alındığını ileri sürmüştü. Hoare, aynı iddiaları BBC’ye dile getirmiş, ardından polis tarafından sorgulanmıştı. ABD Kaddafi yönetimi ile görüştü Dış Haberler Servisi Washington yönetimi ile Libya lideri Muammer Kaddafi’nin temsilcileri arasında yüz yüze görüşme yapıldığı açıklandı. İstanbul’da geçen cuma günü düzenlenen, aralarında ABD, Fransa ve Türkiye’nin de yer aldığı Libya toplantısından Kaddafi yönetiminin sona ermesi çağrısının yanı sıra Bingazi merkezli muhalif kanadın ülkenin tek meşru yönetimi olarak tanınmasının hemen sonrasında Washington ile Trablus yönetimi arasında görüşme gerçekleştiği ortaya çıktı. Buluşmayı dün ilk olarak Kaddafi yönetimi duyururken hükümet sözcüsü Musa İbrahim görüşmelerin iki ülke arasındaki ilişkilerin düzeltilmesi amacıyla yapıldığını belirtti. Geçen cumartesi günü Tunus’ta tarafların bir araya geldiğini söyleyen İbrahim görüşmeyi “diyaloğun ilk adımı” olarak değerlendirdi. Başkent Trablus’ta gazetecilere konuşan İbrahim her türlü barış girişimini, Libya’nın geleceğine dışarıdan karar verilmediği sürece desteklediklerini kaydetti ve “Her şeyi görüşürüz, ama barış müzakereleri için önkoşul olmamalı. Bırakın geleceklerine Libyalılar karar versin” dedi. İbrahim’in demecinin ardından ABD’den görüşme haberine doğrulama geldi ancak toplantının içeriği konusunda Kaddafi yönetiminden farklı açıklama yapıldı. ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan bir yetkili, görüşmenin amacının Libya’da ilerleme kaydedilmesinin tek yolunun Kaddafi’nin görevi bırakması olduğu yolunda açık ve kesin bir mesaj vermek olduğunu söyledi. Görüşmenin amacının müzakere olmadığını vurgulayan yetkili, ABD’nin Kaddafi rejimi temsilcileriyle bir daha bir araya gelme planının bulunmadığını da belirtti. Kaddafi’nin temsilcileriyle görüşen ABD heyetinde Yakındoğu konularından sorumlu bakan yardımcısı Jeffrey Feltman ile Libya Büyükelçisi Gene Cretz’in bulunduğu kaydedildi. Geçen hafta, Libya’ya yönelik NATO operasyonunun başlatılmasında ön cephede yer alan Fransa’nın da, Libyalı yetkililerle Tunus’ta görüşme yaptığı basına yansımıştı. Fransa’nın görüşmede Kaddafi’nin sadece görevden ayrılması değil, sürgüne gitmesi önerisini de gündeme getirdiği kaydedilmişti. Bu arada Fransa Savunma Bakanı Gerard Longuet dün yaptığı açıklamada Kaddafi’nin gitmesi için geri sayımın başladığını belirtti. Öte yandan Libya’nın petrol kenti Brega’da Kaddafi yanlılarıyla muhalifler arasında çatışmalar sürüyor. Her iki taraf da kentin kontrolünün kendinde olduğunu savunuyor. Bazı kaynaklar kentteki çatışmalarda geçen haftadan bu yana her iki taraftan en az 40 kişinin öldüğünü duyurdu. medya News Corporation Rupert şirketinin sahibi Murdoch ve oğlu ngiliz Stephenson parlamentosunda sorgulandı. Londra Emniyet Müdürü’nün de ifade verdiği parlamentoya dün gazeteciler akın etti. Uluslararası kredi değerlendirme kurumu Standart and Poor’s’un, Murdoch’a ait şirketin kredi notunu düşürebileceği belirtilirken Papua Yeni Gine Başbakanı da ülkesinde yayımlanan Murdoch’a ait gazetelerden birinin kendisini iktidardan devirmeye çalıştığını iddia etti. (Fotoğraflar: AP) N Murdoch’lara parlamento sorgusu Dış Haberler Servisi İngiltere’de telekulak skandalı nedeniyle büyük tepki toplayan News Corporation şirketinin sahibi Rupert Murdoch ve şirketin Avrupa Yönetim Kurulu Başkanı oğlu James Murdoch dün İngiltere parlamentosunun kültür, medya ve spor komisyonu üyesi milletvekillerince sorgulandı. “Hayatımın en aciz günü” diyerek kurbanlardan özür dileyen Murdoch, ‘Bu fiyaskodan sorumlu musunuz’ sorusuna “Sorumlu değilim. Güvendiğim ya da belki onların güvendiği insanlar sorumlu” dedi. Televizyonlardan canlı yayımlanan toplantıda, bir kişi Murdoch’a ‘saldırı’ girişiminde bulundu. Komisyon üyelerinin Murdoch’lara ve şirketin eski üst düzey yöneticisi Rebekah Brooks’a, kuruma ait News of the World gazetesinin yasadışı telefon dinleyip dinlemediğinden haberleri olup olmadığı, bu yöntemin ne kadar yaygınlıkta kullanıldığı soruları yöneltildi. Rupert Murdoch, “skandalın boyutlarını bilmediğini” ve Amerika’daki yatırımlarına fazla odaklandığı için gazetede yaşananları gözden kaçırdığını savundu. Şirketin üst düzey yödi. Murdoch, “Olanları geri alamayız ve özür dilemek yeterli değil, her şey yoluna sokulmalı” diye konuştu. Murdoch’lar komisyonda ifade verirken, bir protestocunun içinde beyaz köpüğün bulunduğu bir tabakla Rupert Murdoch’a yöneldiği görüldü. Murdoch’un arkasında oturan eşi Wendi Deng, protestocuya tokat atarak müdahale etti ve polis protestocuyu odadan çıkararak gözaltına aldı. Skandaldaki rolleri nedeniyle görevlerinden istifa eden Londra Emniyet Müdürü Sir Paul Stephenson ve Yardımcısı John Yates de dün parlamentonun İçişleri Komisyonu’nda sorgulandı. Üst düzey polislere gazetenin eski muhabir ve editörlerinin bazı polis memurlarına bilgi için para verdiği ve yakın ilişki kurdukları iddiası hakkında sorgulandıkları kaydedildi. Murdoch’un gazetelerinden Wall Street Journal, skandalın patlak vermesinden çok önce “yaşlı” Rupert Murdoch’un şirketinin Üst Yöneticiliği’nden (CEO) ayrılmayı düşündüğünü iddia etti. Murdoch ‘Amacımız mesaj vermekti’ elly’nin ölümünü hatırlattı Yakın çevresine “Hükümetten birileri gelip beni götürecek” dediği belirtilen gazetecinin ölümü, Savunma Bakanlığı danışmanlarından David Kelly’nin ölümünü akla getiriyor. 2003 yılında, ünlü İngiliz yayın kurumu BBC dönemin hükümetinin Irak’ın kitle imha silahlarına ilişkin bilgileri abarttığına işaret eden bir haber yayımlamış, haberin kaynağının kendisi olduğunu açıklayan Kelly de bir süre sonra evinin yakınında ölü bulunmuştu. Kelly’nin ölümü kayıtlara intihar olarak geçmişti. K Murdoch’un sahibi olduğu çok satışlı Sun’ın sitesi dün sanal saldırıya uğradı. Hacker’lar Rupert Murdoch’un öldüğüne ilişkin sahte bir haberi siteye koydu. neticilerinin telekulak skandalından haberdar olduklarına dair bir kanıtın bulunmadığını kaydeden Murdoch, 9 yıl önce öldürülen Milly Dowler’ın cep telefonuna bırakılan sesli mesajların dinlendiğini öğrendikten sonra “utanç, şaşkınlık ve şok” yaşadığını söyle srail ‘Onur’a müdahale etti srail komandoları, ikinci Gazze filosunda yer alan Fransız bandıralı “OnurEl Karame” teknesine, dün operasyon düzenledi. (Fotoğraflar: AFP/AP) Tahran’ın ‘hızlı’ santrifüjleri EKBER KARABAĞ Dış Haberler Servisi İsrail ordusu, ikinci Gazze filosunda yer alan Fransız bandıralı tekneye de uluslararası sularda geçit vermedi. Gazze’ye uygulanan İsrail ablukasını kırmak üzere içinde aktivistler ve yardım malzemelerinin bulunduğu “OnurEl Karame” isimli tekneye İsrail komandoları dün operasyon düzenledi. İsrail donanması Akdeniz’de kuşatılan tekneye önce rotasını değiştirme çağrısı yaparak herhangi bir yardım malzemesinin “karayoluyla, yasal yollardan teslimi için” Aşdod Limanı’na götürülmesi gerektiği mesajını yolladı. Teknenin rotasını değiştirmemesi üzerine İsrail donanmasına bağlı gemiler Gazze’nin 40 mil açıklarında tekneyi kuşattı, ardından da askerler tekneye çıktı. İsrail ordusundan yapılan açıklamada, direnişle karşılaşılmadığı belirtildi. İçinde aktivist ve gazeteciler de olmak üzere 16 kişinin bulunduğu kaydedilen teknenin İsrail’in Aşdod Limanı’na çekildiği bildirildi. Yolcuların Aşdod’da sorgulanacakları ifade edilirken İsrail İçişleri Bakanlığı’nın Nüfus ve Göçmen İdaresi de yaptığı açıklamada, gemideki aktivistlerin İsrail’e giriş yollarının yasal olmadığını belirterek muhtemelen en kısa sürede sınır dışı edileceklerini duyurdu. Açıklamaya göre, aktivistlerden hemen ülkelerine dönmeleri istenecek ya da mahkeme önüne çıkıncaya kadar gözetim merkezinde tutulacaklar. Ynet haber sitesi, mevcut uygulamaya göre aktivistlerin bundan sonra İsrail’e girişinin 10 yıl yasak olduğunu belirtti. Hamas İsrail ordusunun gemiye müdahalesini kınarken Fransa, teknenin kontrolünün ele geçirilmesi dolayısıyla İsrail’in Paris Büyükelçisi’ni Dışişleri Bakanlığı’na çağırdı. Fransa Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Barnard Valero, “Birkaç gündür İsrail yönetimine, Fransız gemisinin, ablukayı delme girişiminde bulunması halinde, sorumlu ve dikkatli davranmaları, Fransız vatandaşlarının bütün haklarına saygı göstererek Fransa’ya geri dönmelerini sağlamaları yolunda çağrı yapıyorduk” dedi. Paris yönetimi, vatandaşlarının Gazze filosuna katılmaması için daha önce uyarıda bulunmuştu. “Onur” haziran sonundan bu yana Gazze’ye yardım götürmeye çalışan İkinci Özgürlük Filosu’ndaki 10 gemiden biri. Yunanistan’daki limanlara demirleyen filoya bağlı gemilerden sadece Fransız bandıralı tekneye denize açılma izni verilmişti. Yunan hükümeti, yasağın eylemcileri korumayı amaçladığını duyurmuştu. İsrail’in Haaretz gazetesi yazarlarından İsrailli Amira Hass’ın da bulunduğu savunulan teknede üç gazetecinin yanı sıra Fransa, Kanada, Yunanistan, Tunus ve İsveç uyruklu aktivistler de yer alıyor. TAHRAN İran nükleer faaliyetlerini daha da hızlandıracağını duyururken Rusya’nın müzakerelere “adım adım ilerleme” formülü ile yeniden başlanması yönündeki önerisini olumlu karşıladı. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ramin Mihmanperest, ülkenin nükleer programı sorununun çözümüne yönelik Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un ABD’de dile getirdiği öneriyi inceleyebileceklerini söyledi. Sözcü, “Planın içeriği henüz elimize ulaşmadı, alır almaz inceleyebiliriz” dedi. Lavrov, ABD’li meslektaşı Hillary Clinton ile geçen hafta Washington’da yaptığı basın toplantısında, Tahran ile nükleer müzakerelere “adım adım ilerleme” formülü ile yeniden başlanmasını önermişti. Lavrov’un planına göre İran’ın attığı her olumlu adıma karşın Birleşmiş Milletler’in Tahran aleyhine uyguladığı yaptırımların bir bölümü silinecek. İranlı sözcü Mihmanperest dün düzenlediği basın toplantısında, ayrıca Türkiye’nin İran ile 5+1 (BM daimi üyeleri artı Almanya) arasında yeni müzakerelere ev sahipliği yapıp yapmayacağı ile ilgili bir soruya, “Bu konuda şimdilik yeni gelişme söz konusu değil” yanıtını verdi. İran’ın nükleer tesislerinde yeni santrifüjler kullanılacağını da açıklayan Mihmanperest, “Ülkenin gelişmesi için barışçıl nükleer alanındaki faaliyetlerimiz yeni nesil santrifüjler tesislere monte edilerek daha hızlı ve kaliteli şekilde devem edecek ” dedi. Tahran geçen ay uranyum zenginleştirme çalışmalarını Natanz tesisinden Kum kenti yakınındaki dağ altında inşa edilen yeni Fordo tesisine aktaracağı bilgisini vermişti. stanbul’da yapılan ve Kaddafi yönetiminin sona ermesi çağrısında bulunulan Libya toplantısı sonrasında Washington ile Trablus yönetimi arasında görüşme gerçekleştiği ortaya çıktı. ALPHA CONDE KURTULDU Gine Devlet Başkanı’na roketli saldırı Dış haberler Servisi Gine Devlet Başkanı Alpha Conde önceki gün konutuna yapılan roketli saldırıdan yara almadan kurtuldu. Korumalarından birinin hayatını kaybettiği saldırıdan sonra devlet radyosundan halka seslenen Conde, takviye güçler gelene kadar korumaların silahlı kişilere karşı kahramanca mücadele ettiğini ifade etti. Halka sakin olmaları çağrısında bulunan Conde, ülkeye değişim getirme sözü verdiğini hatırlatarak halka karşı saldırılarda bulunmaktan kaçınılması çağrısında bulundu. Conde, “Düşmanlarımız her şeyi yapmak için uğraşabilir, ancak onlar Gine halkının yürüyüşünü durduramayacak” diye konuştu. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear