23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHUR YET 31 MAYIS 2011 SALI 2 Seçimlerde yüzde 10 barajını geçemeyen partilerin milyonlarca oyu nereye gidiyor? Çöplüklere!.. Sen, gitmiş oyunu Adalet Partisi’ne, Demokratik Sol Parti’ye, Demokrat Parti’ye, İşçi Partisi’ne, Saadet Partisi’ne, bilmem hangi partiye, yok daha başka partiye vermişsin!.. Toplamı milyonlar milyonlar... Ama, hepsi çöplüklere!.. Bu gerçeği çok yaşadık, bir türlü bıkmadık! Şu yüzde on seçim barajı kaldırılmadan, iki, üç ya da dört parti dışındakilere TBMM’de yer yok! Bu gidişle de hiçbir zaman olmayacak!.. Yeni kurulan Demokrat Parti Başkanı bağırıyor, güzel sözler söylüyor, umut veriyor, seçmenden oy istiyor... Ecevit’ten hatıra DSP’nin başkanı da adaylarını sunmuş, o da oy istiyor. Öteki partiler de!.. Ama bu partilerin başkanları, üyeleri, seçmenleri biliyorlar ki, 12 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Adaleti, Danıştay’ı, Yargıtay’ı, Yargıçlar Kurulu, emniyeti, jandarması, hatta askeri... 12 Haziran’dan bir gün sonra yeniden iktidara geldi mi, Atatürk Cumhuriyeti’nin yaşamasına paydos!.. Ya ABD’nin uydusu olacağız ya da ılımlı bir İslam topluluğu!.. O da yine yabancı güçlerin doğrultusunda... Sönmeyen Sözler… aka, anlatımın en tatlısı, en ilgi çekeni, en etkili olanıdır. Barış ortamı sağlar, düşünce özgürlüğünün kapısını açar. Küçükle büyüğü eşit kılar; aradaki uçurumu dümdüz eder. Karadenizli seksenlik Temel Amca’yı yaşıtı bir bayanla evlendirirler. Üç beş gün sonra torunu gelir, Temel Amca’ya takılır: “Dedecuğum, çocuk mocuk yok midur?” Temel Amca şöyle yanıt verir: “Verdunuz baa bi kocakari. Tarihi eser, dokanamayirum oa!” Buradaki inceliğe, içtenliğe bakar mısınız? Bazı yörelerde dede ile torunun değil konuşması, dedenin gölgesi bile soğuk rüzgârlar estirir. Kimi parti başkanlarının meydanlarda, televizyonlarda sözleriyle savaş çıkardıkları gibi! Oysa, sözün şekerlisi sunulsa, almam diyen mi olur? Sönmemiş, sıcak sözler insanı nasıl da ısıtıyor. Sıkıntılar, bir an Ş Nusret Ertürk lık da olsa atılıyor. İki insan arasında en kısa iletişim gülümsemeyle sağlanırmış. İngilizlerin bir atasözü şöyle der: “Benim üç doktorum var; doktor neşe, doktor sessizlik, doktor perhiz.” Neşenin şahdamarı şakaya bağlı değil midir? Emekli ilköğretim müfettişi Nafiz Arıkan, Trabzon Beşikdüzü doğumludur. Öğretmenlik diplomasını Beşikdüzü Köy Enstitüsü’nden alır. İlkokul öğretmeni iken gönlünü öğretmen Sebahat Hanım’a kaptırır. Evlenirler. Az zaman sonra Sebahat Hanım rahatsızlanır. Nafiz Bey, kayınvalidesine gider: “Bana, hastalukli kariyi niye verdunuz?’ diye diklenir. Kayınvalidesinin yanıtı şu olur: “Uşağum, ben saa kizumi verurken sağlam idi!” İnsanın gülmediği günler, boşa geçmiş sayılırmış. Tüm ters gidişlere karşın, inadına gülümsemeli… Milyonlarca Oy Çöplüklere Gitmesin! Haziran oylamasında yüzde on çizgisinin gerisinde kalacaklar... Yüzde üç, dört, beş oranında oy alsalar da, hepsi boşa gidecek! Doğru çöplüklere!.. “Bile bile lades” denir buna! Önceden yenik düşeceğini bilmek... Oysa 12 Haziran seçimi önemli bir dönüm yeri... Dokuz yıldır iktidardaki “tek adam” yönetimindeki AKP’yi halkımızın oylarıyla alt etmek gerekiyor. Öyle bir iktidar partisi ki, her şey elinde, Dayaklık Vatandaş... Anladığım kadarıyla miting meydanında Başbakan’ın yanına sokulup ondan iş istemeye kalktı... Çok güzel dövdüler... O “Üzerimde bomba var sandılar” diyorsa da yanılıyor. Çünkü üzerinde bomba olmadığını biliyorlardı, bu da bomba etkili... Niye “İşsizlik patladı” diyorlar?.. Maazallah... Ayrıca “Daha ağzımı açar açmaz o saniye dayak başladı” diyor, kusuru kabahatinden büyük... Karşısına geçip de ağzını açan hani kimse var mı?.. Demek ki açmayacaksın... Ağız açmak iyi bir şey olsa televizyonda karşısına dizilen bizim arkadaşlar açar... Üstelik açılan ağızla ne diyeceksin: “İşsizim...” Yani böyle diyeni niye dövmesinler... Adam “İşsizlik bizde az” diyor, dönüyor “İşsizliği çözdük” diye ekliyor, arkasından tam “İşsizlik yok” dediğinde... Sen “İşsizim...” diye bağır... Dahası “bomba” da yok zaten... Adam böbürlenerek “kefenle yola çıktık” diyor... “Üstümüzde beyaz gömlek” diyor...“Tankla, topla gelsinler” diyor... Sen kalk küçük kâğıtla git üzerine.... Sinirden gitse, ne şehittir ne gazi... Dayaklık vatandaş “Beni belki on polis dövdü” diyor ayrıca... Az... Hiçbir zaman yeterli değil... ÖSYM mağdurları ağızlarını açtıklarında, onların karşısına “beş bin ile on bin karşı görüşlü genç” göndermeye kalkmıştı, onları pataklatmak üzere... “Parasız eğitim istiyoruz” diye ağzını açan çocukları ise altışardan otuz polis dövdü sabah akşam... Artı; 7’şer yıl hapis... Ama asıl: Müstahak... Demek ki başka türlü anlaşılmıyor... İlla gidip miting meydanında dayak yedikten sonra fark ediliyor başa gelen... Zaten dayaklık vatandaş polise “Böyle olacağı hiç aklıma gelmemişti” dedi ya... Tamam işte... “Hayaldi, gerçek oldu...” İyisi mi CHP’yi olanca gücümüzle desteklemek gerekiyor. Bu arada, bağımsız Güçbirliği adaylarını da... Meclis’e Kemalist devrime bağlı, CHP’yi, MHP’yi ve bağımsız güçbirliğini sokabilmek tek amaç!.. Bu yüzden de üç beş, bin ya da milyon oy alıp da, yüzde onun altında kalacak partilerin liderlerini uyarmak istiyorum! Seçimden çekilin, aklınız varsa, milleti seviyorsanız, CHP’yi, MHP’yi, bağımsız Güçbirliği adaylarını destekleyin! C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear