23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHUR YET 18 MART 2011 CUMA 16 EKONOMİ Sorun işsizlik değil, mesleksizlik Banka ve repo faiz gelirine beyan yok eçen hafta kira gelirlerinin vergilendirilmesini anlatmıştık, bu yazıda ise mart ayı sona ermeden menkul sermaye iratlarının vergilendirilmesini masaya yatıracağız. Bu tanıma mevduat faizi, repo, tahvilHazine bonosu faizi, kâr payı gibi alanlar giriyor. Ancak konu biraz karışık olduğu için teknik detaya çok girmeden herkesin anlayabileceği temel uygulamaları aktaracağım. İşte ana başlıklarla 2010 yılında bazı menkul sermaye iratlarından elde ettiğimiz kazançların vergilendirilmesine ilişkin işleyişler. G Mevduat faizi ve repo kazançlarının vergilendirilmesi Gelir Vergisi Kanunu’nun geçici 67. maddesine göre vergi kesintisine tabi tutulan mevduat faizleri, katılım bankalarınca kâr ve zarara katılma hesabı karşılığında ödenen kâr payları, repo kazançları için beyanname verilmesi söz konusu olmayacak. Ayrıca aynı kanunun 86. maddesi hükmü gereğince, tüzelkişiliği haiz emekli sandıkları, yardım sandıkları ile emeklilik ve sigorta şirketleri tarafından yapılan ödemeler için beyanname verilmeyecek. edilenlere yüzde 93.4 oranında indirim uygulandıktan sonra kalan tutar 22.000 TL’yi aşıyorsa beyan şart. Beyanname verme sınırı olan 22.000 TL’nin hesabında, indirim oranı uygulanabilecek menkul sermaye iradı tutarı, indirim oranı uygulandıktan sonra kalan kısım itibarıyla dikkate alınacak. Bu durumda, başkaca beyanı gereken gelirlerin bulunmaması halinde, indirim oranı uygulamasından yararlanabilecek menkul sermaye iradından, gayri safi tutarları toplamı 333.333,33 TL’yi aşmayan tutarlar için yıllık beyanname verilmeyecek. 1 Ocak 2006 tarihinden sonra ihraç edilenler ise tutarı ne olursa olsun beyan edilmeyecek. payına bile vergi çıkmıyor 2003 ve sonraki yıllara ilişkin kârların dağıtımından elde edilen kâr paylarının yarısı gelir vergisinden istisna olup, kalan yarısı 22.000 TL’yi aşarsa beyan edilecek. Beyanname üzerinde hesaplanan vergiden kâr dağıtan kurum bünyesinde yapılan yüzde 15 oranındaki stopajın tamamı mahsup edilecek. Mahsuptan sonra kalan tutar olursa bu tutar, kâr payını beyan eden mükellefe ret ve iade olunacak. Bu durumda artan oranlı gelir vergisi tarifesi, istisna uygulaması ve dağıtım aşamasında yapılan kesintinin tamamının mahsup edileceği göz önünde bulundurulursa 2010 yılı içinde elde edilip beyana konu edilen 239.200 TL’ye kadar kâr payları için beyanname verilmesi durumunda stopaj iadesi doğuyor. 1998 ve önceki yıllara ait kârların dağıtımı sonucunda elde edilen kâr paylarının tutarı ne olursa olsun beyana dahil edilmeyecek. 1999 – 2002 yılları kârlarının dağıtımı için getirilen sistem ise tam bir matematik formülünü ifade etmekte. Buna göre, elde edilen kâr paylarının net tutarına elde edilen kâr payının 1/9’u eklendikten sonra bulunan tutarın yarısı vergiye tabi gelir olarak dikkate alınacak. Beyan edilen tutarın 1/5’lik kısmı hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilecek. Gördüğünüz gibi durum biraz karmaşık. Geçen haftaki yazımın sonundaki dileğimi tekrarlamaktan başka bir çarem yok. “Herkes için anlaşılır, basit ve kolay bir vergi sistemini” bu ülke insanları gerçekten hak ediyor. 239.200 TL’yi bulan kâr ürkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), KOSGEB ve İstanbul Ticaret Odası (İTO) işbirliğiyle İTO Meclis Salonu’nda düzenlenen 7. KOBİ Zirvesi’nde bu yıl da küçük ve orta boy işletmelerin ara eleman ihtiyaçları, yüksek katma değerli üretim zorlukları ve finansal sorunları gündemi oluşturdu. KOBİ’lerin her ekonominin bel kemiğini oluşturduğunu ve refahın tabana yayılmasında en önemli araç olduğunu belirten İTO Başkanı Murat Yalçıntaş, KOBİ’lerin sorunlarının çözümünde eğitimin önemine işaret etti. Yalçıntaş, şöyle konuştu. “Eğitime, özellikle mesleki eğitime daha fazla ağırlık vermemiz lazım ve bunu yaparken, özel sektörü, devleti ve üniversiteyi bir araya getirmeliyiz. Türkiye’deki istihdam sorununun adı işsizlik değil, mesleksizliktir. Bu konuda atılacak adımlar KOBİ’lerin ara eleman ihtiyacını çözecek ve yüksek katma değerli mal üretmenin yolunu açacaktır.” Hızlı değişimle birlikte iş yapma biçimlerinin de değiştiğini ve KOBİ’lerin ayakta kalmaları için tek yolun değişen şartlara uyum göstermekten geçtiğini, KOBİ’lerin en zayıf noktalarından birinin, sonraki nesillere devir konusunda yaşandığını söyleyen Yalçıntaş, bunun da ancak kurumsallaşmayla sağlanabileceğini ifade etti. Türkiye Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler, T Serbest Meslek Mensupları ve Yöneticiler Vakfı (TOSYÖV) Başkanı Yalçın Sönmez de, Türkiye’de ilk adımı atılmış olsa bile KOBİ borsasının oluşamadığını belirterek, “Bu demektir ki, değişim, mali piyasalarda da bir değişimi zorunlu kılmaktadır” dedi. KOBİ’lerin yeni pazarlarda etkinlik kazanmasının önemine işaret eden Sönmez, 2010 yılında bunun mümkün olduğunun görüldüğünü, 7. KOB Zirvesi’nin açılışında konuşan TO Başkanı Murat Yalçıntaş istihdam sorununun mesleki eğitime yönelerek aşılabileceğini söyledi. klasik pazarlara ihracat yüzde 1012 artarken, alternatif yeni pazarlara ihracatın yüzde 30 ila 300 arasında artış gösterdiğini ifade etti. Avrasya pazarları, Çin, Hindistan, Ortadoğu, Afrika ve Güney Afrika gibi pazarları ‘fırsat kapısı’ olarak niteleyen Sönmez, “Türkiye, KOBİ’lere odaklanmış bir politika ile bu yeni fırsat kapısından girerek, hem Avrasya’da yüksek teknolojiyle üretimin cazibe merkezi olur, hem de bölgesel ekonomik güç haline gelir” dedi. Küresel rekabetin KOBİ’ler arasında gerçekleştiğini, girişimcilik, yenilikçilik, esneklik gibi rekabetçi özelliklerin KOBİ’lerde yoğunlaştığını, bu nedenle bütün ülkelerin teşvik ve destek politikalarını KOBİ’lere yönelttiğini, krizin başında kamu desteklerini KOBİ’lere yoğunlaştıran Almanya’nın, krizden ilk çıkan AB ülkesi olduğunu anlatan Sönmez, Türkiye’nin de bu nedenle KOBİ’leri için yeni bir strateji oluşturması ve yeni bir KOBİ politikası oluşturması gerektiğinin altını çizdi. Kriz sonrasında kredi piyasası genişlerken KOBİ’lerin payının da yüzde 5’lerden yüzde 20’lerin üzerine çıktığını ifade eden Sönmez, yine de halen kısa ve orta vadeli kredi yapısının KOBİ’lere uygun olmadığını, KOBİ’ler lehine gelişmelerin büyük bölümünün Marmara ve Ege’de yoğunlaştığını söyledi. Sönmez, “Türkiye’de ilk adımı atılmış olsa bile KOBİ borsasının oluşamadığını da eklemeliyiz. Bu demektir ki, değişim, mali piyasalarda da bir değişimi zorunlu kılmaktadır” diye konuştu. Bölgesel kalkınma ajanslarının hızla özerkleştirilmesi ve bölgedeki bütün KOBİ faaliyetlerinin kalkınma ajanslarının çatısı altında toplanması gerektiğini belirten Sönmez, böylece bölgenin kalkınmasının yerel kaynaklara dayanacağını ve KOBİ temelli bir stratejiye oturacağını, bölgesel planlamanın öne çıkacağını, KOBİ’lerin yerel kaynaklara kolay erişeceklerini kaydetti. 1.090 TL’yi aşan offshore geliri beyana tabi Kıyı bankacılığından (offshore bankacılık) elde edilen faiz gelirleri ile paramızı borç olarak vermemiz sonucunda elde ettiğimiz alacak faizleri 1.090 TL’nin üzerinde ise beyana konu olacak. Bu rakam bir istisna değil beyan haddidir, yani bu tutar aşılırsa elde edilen gelirin tamamı beyan edilir. Mobilya üreticisi KOB ’ler tasarım laboratuvarı istiyor kdeniz Ağaç Mamulleri ve Orman Ürünleri İhracatçılar Birliği Başkanı Bülent Aymen, sektör ihracatında gelişme potansiyeli taşıyan mobilyada, KOBİ’lere destek vermek amacıyla “tasarım laboratuvarları” kurulmasını önerdi. Aymen, Türkiye’nin geçen yıl gerçekleştirdiği 113.6 milyar dolarlık ihracatında, ağaç ve orman ürünleri sektörünün payının 3 milyar dolara ulaştığını, bunun 1.3 milyar dolarının kâğıtkarton ürünleri olduğunu, bunu sırasıyla mobilya ve ahşap mamulleri ihracatının izlediğini belirtti. Her alanda önem kazanan tasarımın, sektör ihracatında gelişme potansiyeli taşıyan mobilyada da önemli bir faktör olarak öne çıktığını vurgulayan Aymen, şunları söyledi. “Büyük firmaların tasarım ekipleri bulunuyor. Ancak KOBİ’ler bu konuda biraz geri kaldı. Daha çok çekyat ve oturma grupları TOSYÖV, TOBB ve KOSGEB’in bir araya gelerek oluşturduğu geleneksel KOBİ Zirvesi’nin yedincisi, 1617 Mart tarihinde İstanbul Ticaret Odası salonlarında yapıldı. “KOBİ’ler için Rekabetçi Stratejiler ve Uluslararası İşbirliği İmkânları” temalı zirvenin açılış konuşmacıları olan Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, DEİK Başkanı Rona Yırcalı ve TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi Başbakan’ın Rusya gezisine nedeniyle son anda katılamadılar... TOSYÖV’de sekiz yıl başkanlık yapan ve bu sürede beş kez zirve düzenleyen biri olarak bu tür programlarda yer alan muhterem zevatın son dakika katılamama mazeretlerini bildirir telgraflarının okunmasına çok tanık oldum. Bu nedenle de bu toplantıda da olanları hiç yadırgamıyorum. TOSYÖV Başkanı Yalçın Sönmez’i başarılı organizasyonu nedeniyle kutlamak istiyorum... Konular ve konuşmacılar iyi seçilmiş. Katılımcıların ilgisi bu nedenle çok yoğundu... Katılımcıların profilini de burada söylemekte yarar var, KOBİ sahipleri, yöneticileri, meslek kuruluşlarının yöneticileri, üniversitelerimizden gelen akademisyenler, uzmanlar... Zirve tam anlamıyla hedef kitlesiyle buluşmuş... Bir başka dikkat çeken hususta Anadolu’dan katılımın bir YILMADI, MKÂNSIZI BAŞARDI... Denizli ve Stockholm Sanayi Odaları işbirliğiyle geçen yıl gerçekleştirilen “Kadın Girişimci Eğitim Kursu”nu tamamlayan ve projesi birinci seçilen Neşe Ataş, yamaç paraşütü eğitimi vermek üzere kendi işini kurdu. “Kadın Girişimciliğini Geliştirmek için Denizli ve Stockholm Odaları İşbirliği AB Hibe Projesi” kursiyerlerinden Neşe Ataş, çalıştığı firmadan ayrıldıktan sonra kendi işini kurmaya karar verdiğini, bu fırsatı girişimcilik kursuna katılarak yakaladığını belirtti. Türk ve İsveçli uzmanlar tarafından verilen kursun tamamlanmasının ardından yamaç paraşütü eğitimi vermek üzere hazırladığı projenin birinci seçildiğini anlatan Ataş, maddi destek konusunda girişimlerde bulunurken, imdadına Denizli Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın yetiştiğini, oradan aldığı 15 bin lira destekle gerekli ekipmanları temin ederek 26 Ocak’ta işyerini kurduğunu söyledi. Yurtdışı olanaklarını araştırırken, Avusturya’da yerleşik yamaç paraşütü üretimi yapan “Tem5” firmasıyla temas kurduğunu ifade etti. (DENİZLİ: AA) A Devlet tahvili ve Hazine bonosu faizlerinin beyanı Beyan için öncelikle bu tahvil veya bonoların ihraç tarihlerine bakılacak. Çünkü Gelir Vergisi Kanunu’nun geçici 67. maddesi 1 Ocak 2006 tarihinden sonra ihraç edilen devlet tahvili ve Hazine bonoları için ayrı bir vergileme sistemi tanımlıyor. Ayrıca aynı kanunun 86. maddesinde hüküm altına alınan beyan haddini de unutmamak gerekiyor. Buna göre: 1 Ocak 2006 tarihinden önce ihraç Parttime çalışana yeni imkânlar Ö zellikle son yıllarda öğrenci, ev kadını gibi kesimlerin tercih ettiği parttime çalışma ile ilgili torba kanunda önemli düzenlemeler yapıldı. Parttime çalışanlar, çalıştıkları aylarda eksik ödenen prim sürelerini, isteğe bağlı sigortalı olarak 30 güne tamamlayabilecekler. Bu süreler de artık 4/a yani SSK kapsamında geçen sigortalılık süresi olarak değerlendirilecek. Yine, 6111 Sayılı Kanun hükümlerinin yürürlüğe girdiği tarihten sonraki sürelere ilişkin olmak üzere, 4857 Sayılı Kanun’a göre parttime çalışan sigortalıların, kısmi süreli çalıştıkları aylara ait eksik süreleri borçlanma hakkı olacak. Bu kapsamda borçlanılacak sürelere ilişkin genel sağlık sigortası primlerinin ödenmiş olması halinde, borçlanma tutarı yüzde 20 oranı üzerinden hesaplanacak ve SSK kapsamında kabul edilecek. Parttime çalışanlar 1 Ocak 2012 tarihine kadar genel sağlık sigortası kapsamında zorunlu sigortalı olmayacaklar. Parttime çalışanlardan ay içindeki eksik günleri için isteğe bağlı sigortalı olanlar, işsizlik sigortasına tabi olabilecekler. Bunun karşılığında ise yüzde 1 sigortalı ve yüzde 2 işveren payı olmak üzere toplam yüzde 3 oranında işsizlik sigortası primini kendileri ödeyecekler. gibi basit ürünler ihraç eden KOBİ’ler, İtalya ve Fransa’nın ürünlerini taklit ediyor. Sektörde artık kendi marka ve mağazalarımız var. Bu yüzden taklitçiliği bırakmalı, güçlü mobilya üreticileri ile uluslararası alanda rekabet edebilmek için özgün tasarımlara yönelmeliyiz.” Rekabetin her geçen gün arttığı dünyada, özellikle pilot bölgelerde devlet desteği ile kurulacak laboratuvarlarla KOBİ’lerin iç ve dış pazardaki payını artırabileceklerini ifade eden Aymen, şöyle devam etti. “ArGe çalışmalarına hız vermemiz gerekiyor. İhracatta önemli paya sahip KOBİ’ler tasarım olanağına sahip değil. Onun için mobilyanın önemli olduğu merkezlerde devlet desteği ile kurulacak tasarım laboratuvarlarıyla yeni ürün gamları ve modeller üretilerek KOBİ’lere sunulursa hem ülke ihracatına hem de sektöre hareket gelecektir.” KOB Zirvesinin Ardından... hayli çok olması... Konuşmacıların ve katılımcıların dile getirdiklerine kısaca olsa da değinmekte yarar görüyorum... TOSYÖV Başkanı Yalçın Sönmez konuşmasında Türkiye’de KOBİ’lerin gündemini artık; “Girişimcilik, ArGe, İnovasyon, Küresel Rekabetçilik, Avrupa KOBİ’leriyle Yarışmak, Ortadoğu, Avrasya, Asya, Afrika hatta Güney Amerika Pazarlarına Girmek ve Tutunmak” gibi konuların belirlediğini, KOBİ’leri dünya ekonomisindeki değişimin bir parçası yapmayı amaçladıklarını, 7. KOBİ Zirvesi’nin KOBİ’ler için stratejik özellikte bir yol haritası oluşturacağını, bunu da kamuoyuna bir sonuç bildirgesiyle açıklayacaklarını dile getirdi. TOBB Başkan Yardımcısı ve İstanbul Ticaret Odası Başkanı Dr. Murat Yalçıntaş, “Zaman çok hızlı değişiyor. Zamanla mantıklar ve iş yapma biçimleri de değişiyor. KOBİ’lerin ayakta kalmasının tek yolu değişen şartlara uyum göstermesidir. KOBİ değişen şartlara ancak kurumsallaşma ile uyum sağlar. Türk Ticaret Kanunu’nun çıkarılmasını önemsiyoruz. KOBİ’lerin gelişiminde meslek eğitimi çok önemli. Özel sektör, devlet ve bilim dünyası bir araya gelerek meslek eğitim programları yürütmesi gerekiyor. Türkiye’nin kalkınma vizyonu 2023’e ulaşmanın tek yolu KOBİ’leri güçlendirmek ve kurumsallaştırmadan geçer” sözleri konuşmasının özetini oluşturdu. KOSGEB Başkanı Mustafa Kaplan ise, konuşmasında özetle KOBİ politikalarının, yapılan KOBİ Zirveleri’nden alınan ilhamla oluştuğunu vurguladı. Kaplan, “KOSGEB kanununda yapılan değişiklikle, hizmet ve ticaret sektörlerindeki KOBİ’lerin de KOSGEB tarafından desteklenmesinin yolu açılmıştır. Bakanlar Kurulu kararının 18 Eylül 2009 tarihinde yayımlanmasıyla birlikte, KOSGEB’in yeni hedef kitlesinin belirlenmesiyle ilgili yasal ÖLÜM AYLIĞI Ç N YURTDIŞI BORÇLANMA HAKKI Babam 1974 yılında Almanya’ya gitti, 10 yıl çalıştıktan sonra bütün haklarını alarak yurda döndü. 5 yıl önce vefat etti, Türkiye’de hiçbir sosyal güvencesi yoktu. Annem, babamdan dolayı ölüm aylığı alabilmek için yurtdışı borçlanması yapabilir mi? Gülcan Özdemir Anneniz babanıza ait günlerle ilgili olarak yurtdışı borçlanması yapabilir. En az beş yılı (1800 gün) borçlanmanız gereklidir. C MY B C MY B Sorularınız için malicozum ism mmo.org.tr adresine mail atabilirsiniz. Tüm sorular eposta ile tek tek cevaplanacaktır. süreç tamamlanmıştır. Bu tarihe kadar KOSGEB’in hedef kitlesi 400 bine yakın imalat sanayii KOBİ’si iken, yaklaşık 8 katlık bir genişlemeyle bu rakam 3.4 milyon KOBİ’ye çıkmıştır. Kanun değişikliğinden önce KOSGEB Veri Tabanına kayıtlı KOBİ sayısı 120.000 civarında iken, bugün bu rakam 480.000’i geçmiştir. 33 ilde faaliyet gösteren KOSGEB Hizmet Merkezi sayımızı geçen yıl itibarıyla 49 ile çıkardık ve 81 ilde yapılanmasına ilişkin kararı da aldık. 15 Haziran 2010 tarihinde yürürlüğe giren KOSGEB Destek Programları Yönetmeliği kapsamında; KOBİ’lere, girişimcilere, KOBİ’lere yönelik projeleri olan meslek kuruluşlarına ve işletici kuruluşlara yönelik 6 adet destek programı hazırlanmış ve uygulamaya başlanmıştır. 2004 yılında yüzde 45 düzeyinde olan KOBİ kredileri payının bugünlerde yüzde 24’lere yaklaşmasına KOSGEB bu çabasıyla büyük katkı sağlamıştır. Önümüzdeki günlerde finansmana erişim aracı olarak girişim sermayesi fonları ve melek yatırımcı (angel investor) sisteminin yapılandırılmasına yönelik çalışmalar yapacağız” dedi. Oturumlarda konuşulanları ve siyasi parti temsilcilerinin konuşmalarını ve partilerinin KOBİ’lere bakışlarını, zirve sonuç bildirgesini ve çıkarılacak yol haritasını gelecek yazımda dile getireceğim...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear