Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
18ŞUBAT2011 CUMA HABERLER DUZ YAZI ORHAN BİRGİT CUMHURİYET SAYFA Odatv bashmnda gözaltına alınan Yalçın, Terkoğlu ve Pehlivan 'ın tutuklanmalan istendi, Bozhırt serbest bımhldı 'Neden bu haberleri yaptınız' \\ :i Gazeteci Soner Yalçın adliyeye gelişi sırasında gazetecilere el salladı. Yalçın ifade için beklerken avukatından günlük gazeteleri isteyerek okııdıı. (Fotoğraf: AA) İstanbul Haber Servisi Ergenekon soruşturması kapsammda gözaltına alınan Odatv'nin sahibi gazeteci Soner Yalçın, yazar ve editörleri Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Ayhan Bozkurt, dün gün boyu özel yetkili cumhuriyet savcısına ifade verdi. Gazetecilerden Yalçm, Pehlivan ile Terkoğlu tutuklanmak üzere İstanbul Nöbetçi 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sevk edildi. Bozkurt ise savcılıktaki ifadesinin ardmdan serbest bırakıldı. Gazeteci Yalçm, Terkoğlu, Pehlivan ve Bozkurt, emniyetteki işlemlerinin ardmdan dün Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne sevk edildi. "Ergenekon üyesi oldukları, lıalkı kin ve düşmanlığa tahrik ettikleri" iddiasıyla gözaltına alman gazeteciler, saat 09.20 sıralarmda, adliyeye getirildi. Protokol kapısmdan binaya alman gazeteciler, sağlık kontrollerinin ardmdan soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz'ün bulunduğu kata çıkarıldı. Öz, emniyette susma hakkmı kullanan 4 gazeteciden Bozkurt ve Pehlivan'm ifadesini aldı. Barış Terkoğlu ise Cumhuriyet Savcısı Süleyman Pehlivan'a ifade verdi. Lafla Peynir Gemisi Yürümüyor AKP iktidan yedinci yılını tamamlarken dışımızdaki dünyanın çeşitli saygın basın örgütlerinden koro halinde "Türkiye'de basın özgürlüğünün tehlikede olduğunu" söyleyen şikâyetler yükseliyor. Anlaşılan son Odatv araması, sanki bir süreden beri dolmakta olan bardağa son cjamla olarak düşmüş ve bizim Gazetecilere Özgürlük Platformu, Basın Konseyi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti gibi meslek örgütlerimizin bir an önce ortak eyleme geçmelerinin zorunluluğu dışımızdaki kurumlara da yansımış. Terörle Mücadele Yasası gereğince oluşturulmuş olan özel yetkili savcılar, daha önce basın kuruluşlarının yetkisinde olan çalışmalara da el koyarak gazetecileri, halkı birbirine düşman etme suçlarımn şüphelileri kapsamına almakta sakınca görmeyen bir tutum izlemeye başladılar. Odatv sahibi ile bu medya kuruluşunda çalışan üç meslektaşımız hakkında başlatılan soruşturma kapsammda, adı geçen kurumun aranmasının bir hukuk ihlali olduğunu ısrarla söyleyen Avukat Turgut Kazan, Yüksek Kurul üyesi bulunduğu Basın Konseyi'nin önceki günkü toplantısında kaygılarının nedenlerini anlattı. Aynı saatlerde bilgisayarlara dünyanın en saygın basın örgütlerinden biri olarak kabul edilen CPJ'nin (Gazetecileri Koruma Komitesi) açıklaması düşmüştü. Kuruluşun direktörü Joeî Simon, Türkiye'nin basın örgütleri konusunda ciddi adımlar atması gerektiğini söylüyordu. Simon'un "Türk basınının şu anda içerisinde bulunduğu zor durumu biliyoruz. Açıkçası bu durumdan endişe ediyoruz" sözleri, iktidar büyüklerini elbette kızdıracaktır. 60 yıldır sürekli yazan ve bugüne kadar hiçbir yazısı nedeni ile ceza almayan; ülkenin yaşayan en eski gazetecisi olarak, iktidar büyüklerinin dışımızdan gelen uyarılara kulak vermelerinin herkes için hayırlı olduğunu unutmamalarını isterim. CPJ, "Cumhurbaşkanı ve hükümet yetkililerinin basın özgürlükleri konusunda çok önemli ve özgürlükleri destekleyen söylemlerde bulunduklarını, ancak bu konuda yapılan bu konuşmaları destekleyen hareketlerin bir an önce gerçekleşmesini beklediklerini" söylerken o görüşün gerekçesini de çok açık bir şekilde iletiyor. Bu saygın basın örgütünün yetkililerinin "Türkiye'de gazetecilerin haklarında dava açılmasından korkuyoruz. Tutuklamaları ve medya kurumlarına karşı yapılan baskınları ve son gelişmeleri endişe içinde izliyoruz" açıklamasını okurken kendimi bir zaman tünelinde 1957 ile 6O'lı yıllar arasındaymışım gibi hissediyorum. CPJ gibi medyanın en saygın uluslararası bir örgütünden bizim iktidar büyüklerine bir açıklamayolu ile gelen bu uyarı, "Sözleriniz iyi ve doyurucudur. Ama ya gazetecilere karşı yaptıklarınız?" diye özetlenebilir. Bu özetin bizim sokakjargonumuzdaki çevirisi, boş söz karın doyurmaz, olarak yapılıyor. Ben bu yazıyı yazarken Odatv'de çalışan meslektaşlar, henüz cumhuriyet savcısı ve yargıç önüne çıkmış değillerdi. Bir açıklama: Basın Konseyi Başkanı seçildikten sonra iki yıldır üyesi bulunduğum DSP Parti Meclisi'nden ayrılmamın doğru olacağını düşündüm ve bu düşüncemi eyleme dönüştürdüm. Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@ekolay.net İftar yemeği haberi soruldu Gazetecilere sitede yayımlanan Ergenekon soruşturmasma ve davasma bakan hâkim ve savcılann 2008'de İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü'nün iftar yemeğinde çekilen fotoğraflar ve haberler soruldu. Haberde, İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili, cumhuriyet savcılan, ağır ceza mahkemeleri başkan ve üyeleri ile terörle mücadeleden sorumlu emniyet müdür yardımcısı ve istihbarat şube müdürünün isim ve fotoğraflan yer alıyordu. Gazetecilere, eski Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'e 30 yıllık iktidan bıraktıran ayaklanmaya ilişkin haberleri de sorulurken Terkoğlu ve Pehlivan'm telefonda "Mısır'daki bu olaylar Türkiye'ye de sıçrar mı?" şeklindeki konuşmaları da suç delili olarak yorumlandı. Gazetecilere bu konuşmada ne demek istedikleri de soruldu. İkinci Ergenekon davasmm tutuklu sanığı Mehmet Ali Çelebi'nin gözaltmda, telefonuna yanlışlıkla Hizbuttahrir üyesi olduğu iddia edilen Mahmut Oğuz Kazancı'nın rehber bilgilerinin yüklendiği ortaya çıkmıştı. Gazetecilere, bu haberin Odatv'de yayımlanmasıyla ilgili de sorular yöneltildi. Gazetecilere telefon tapelerinde "Tutanaklar karıştı, yükleme yok, yanlış haber yapnıa" denildiği ammsatılarak, "Sizi yanlış haber yapmayın diye uyarıyorlar. Siz buna rağnıen neden bu haberi yaptınız?" diye sorulduğu belirtildi. Savcılar gazetecilere "Ulusal Medya 2010" isimli belgeye ilişkin sorular da yönetildi. Savcıdaki ifadesinin ardmdan serbest kalan Ayhan Bozkurt, yorgun olduğunu konuşmak istemediğini söyledi. ÜmraniyeZir Vadisi bagLantısı İkinci Ergenekon davasmda sanık Dönmez, polisin Ümraniye'de bulunan mühimnıatm bir bölümünü Zir Vadisi, Sapanca ve Poyrazköy'deki aramalarda çıkmış gibi tutanaklara geçirdiğini iddia etti BALBAY'D AN SİYASETE YEŞİL IŞIK uruşmaya ara verildiği sırada basm mensupları, Mustafa Balbay'a seslenerek "12 Haziran genel seçimlerinde bağımsız aday olup olmayacağını" sordu. "Siyasal bir saldırı olduğuna göre siyasal bir karşılık gerekir" diyen Balbay, dışarıda haklarmda bir iddia atıldığmda buna ancak 3 günde yanıt verebildiklerini söyledi. Balbay, "Yaşamım gazeteci olarak ve siyasal mücadele ile geçti" dedi ve siyasetin içinde yer alan Namık Kemal, Falih Rıfkı Atay gibi HATİCE TUNCER İkinci Ergenekon davasmda Tutuklu sanık Mustafa Dönmez, polis tarafmdan aynı mühimmatm Zir Vadisi, Sapanca, Poyrazköy'deki aramalarda çıkmış gibi tutanaklara kaydedildiğini savundu. Dönmez, Ümraniye'de bulunan ve imha edildiği açıklanan 18 bombanm imha edilmediğini ve Zir Vadisi arama tutanaklarma yazıldığma dikkat çekti. Savunmasım tamamladıktan sonra çapraz sorguya geçildiğinde savcılara cevap vermeyeceğini açıklayan Dönmez daha sonra avukat Celal Ülgen'in, Zir Vadisi'nde, Sapanca'da yapılan aramalar ve gömülü bulunduğu iddia edi D şüyor. Bizim gibi düşünmeyip eleştirenler de var. Aynı düşünenler de var. Biz bunu bir sığınma, dokunulmazlık elde etmek olarak görmüyoruz. Bu davayı unutturmayacağız. Sevenlerimizin de bunu böyle algılamasını istiyoruz. Parti konusunda bir şey demek için erken." len mühimmat ile krokiler hakkmdaki soruları yamtladı. Dönmez, "Şerefim üzerine yemin ederim ki bu mühimmat ile uzaktan yakından bir ilgim yok. Benim tarafımdan gömülmüş olsa parmak izlerim olurdu. Mühimmatın üzerindeki parmak ve avuç izleri konusunda hâlâ bir araştırma yapılmadı ama benim olmadığı ortaya çıktı. Emniyetin aramaya katılan polislerin parmak izleriyle karşılaştırması 10 dakika sürer" dedi. Dönmez, Ergenekon soruşturmalarmın başlamasma neden olan Ümraniye'de 12 Haziran 2007 tarihinde bulunan 27 el bombasmdan 18'inin imha edildiğinin söylendiğini anımsatarak, "İmha edildiği söylenen 18 el bombası imha edilmedi. Bunları benden çıktığı iddia edilen mühimmat a eklediler. Umraniye ve Zir Vadisi'nde bulunan el bombaları nitelik ve nicelik olarak ayndır. Bu mühimmat 1955 yapımıdır, atılsa da patlamaz" diye konuştu. Dönmez, Ülgen'in sorularım yanıtlarken "Polis, Zir Vadisi'nde bulunan aydınlatma mühimmatının kabının Sapanca'da bulunduğunu iddia etti. Yalan. Sapanca'da bulduklarını söyledikleri gaz maskesi kabıdır. Bunlar benim değil ama raporu da yalan yazıp iftira atıyorlar. Bilirkişi hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep ediyorum" dedi. 'Bütün tekliflere açığız' Tuncay Özkan da sorular üzerine, Balbay'm sözlerine katıldığını "ben" dediklerinin "biz" olarak algılanabileceğini söyledi. Özkan "Benim zaten bir siyasi partim var, politik olarak varım. Bu saldırılara cevap verebilmek için çıkmak isterim. Milletvekili adayıyım ama seçim süreci henüz başlamadı. 3 yıldır buradayım. Herkesin teklifini değerlendireceğiz. Bizi sevenlerin düşüncelerini değerlendireceğiz. Bir politik duruşla karşı karşıyayız. Buradan bir politik duruşla çıkacağız" diye konuştu. Yaptırdığı ankette katılanlarm yüzde 62'sinin Ergenekon davalarmı, AKP'nin muhaliflerini susturma operasyonu olarak gördüğünü ifade eden Özkan "Bu rakam geçen yıl yüzde 42 idi" dedi. "DSP'nin adayhk teklifini kabul eder misiniz" sorusu üzerine Özkan " Herkese açığım" dedi. Balbay ise "Bütün teklifleri düşünüyoruz. Bizim için saygıdeğer bir öneridir. CHP, DSP tüm tekliflere açığız" diye konuştu. yazarları örnek gösterdi. "90'h ve 2000'li yıllarda iki kez aday olma teklifi aldığını ancak açıklamadığını" belirten Balbay, "O zamanlar Cumhuriyet gazetesinin Ankara temsilcisi olarak uygun görmemiştim. Ama beni siyaset kazanına attılar, o kazanda kaynarım. Bugüne kadar yaşamımı gazeteci olarak geçirdim. Bundan sonraki yaşamımı siyasetçi olarak sürdürmem gerektiğine inandım. Yerine göre mücadele siyasal zemine taşınabilir. O sürece geçtik ama kalemimi bırakmadan, teslim olmadan. Bu kazan beni siyasete itti" diye konuştu. 12 Haziran seçimlerinin sürecini belirleyen seçim yasal süreci henüz başlamadığım ve seçim sürecinin 90 gün olduğunu anlatan Balbay şöyle devam etti: "Biz hukuk dışı hiçbir şey yapmıyoruz. Şu anda metrekareye 50 aday dü GÖP Dönem Sözcüsü Atilla Sertel, Basın Konseyi Başkanı Orhan Birgit, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreter Yardımcısı Zafer Atay ve Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Ercan Ipekçi dün Silivri Cezaevi'nde görülen 2. Ergenekon duruşmasının ardmdan Taksim'deki Odatv binasına gelerek gazeteciler Soner Yalçın, Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu ve Ayhan Bozkurt'un gözaltına alınmasına ilişkin basın toplantısı düzenledi. (Fotoğraf: ALİ AÇAR) ŞIRNAK'TA TARTIŞMALITALİM 'Baskın basın özgürlüğüne' İstanbul Haber Servisi İzmir Gazeteciler Cemiyet Başkanı ve Gazeteciler Özgürlük Platformu (GÖP) Dönem Sözcüsü Atilla Sertel, gazetecilere yönelik baskı ve susturma döneminin Odatv'ye yapılan baskınla birlikte açıktan yapıldığını belirterek, "Buradaki baskın Odatv'ye değil basın özgürlüğünedir, demokrasiyedir. Baskınla birlikte asıl amaçlanan Türkiye'de sayıları az da kalsa muhalefet yapmaya çalışan birkaç yayın organına yönelik tehdit ve şantajdır" dedi. Sertel, Ergenekon sürecinde birçok gazetecinin bilgi ve belge bulundurduğu için tutuklandığını söyledi. Sertel, "Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan içeriden feryat ederek hâlâ suçlarımn ne olduğunu bilmiyorlar. Ergenekon terör örgütü adı altında yaratılan ve gerçeklerin ne olduğu belli olmadan bu arkadaşlarımızın hukuk adına içerde tutulması toplum nezdinde de artık sorgulanıyor" dedi. Gözaltılara ve baskınlara karşı tüm basının duyarlı olmasını isteyen Sertel, "Bugün bu arkadaşlarımıza yapılan baskı yarın sizin de kapınızı çalabilir. Yarın bizimde kapımıza bir şekilde dayanmamaları için gereken hassasiyeti göstermek zorundayız" dedi. Sertel, "Bazı gazeteciler televizyonlara çıkarak kendi iddianameleri ile kendi mahkemelerini kurup cezayı kesiyorlar. Eğer kalem kıracaklarsa gazeteciliği bırakıp hukukun içine girsinler. Gazeteciler objektif olmak zorundadır" diye konuştu. Daha sonra meslek örgütü temsilcileri Soner Yalçın ve diğer gazetecilere destek vermek amacıyla Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne gitti. Yüzbaşıya soruşturma ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Şırnak'ta askeri hedef tahtasma koyarak ateş eden yüzbaşı hakkında Genelkurmay Başkanlığı'mn gerekli inceleme ve soruşturmayı başlattığım açıkladı. Bakan Vecdi Gönül, gazetecilerin, Şırnak'ta atış talimi sırasmda çekilen görüntüleri sorması üzerine, "Olay doğruysa fevkalade üzüntülü. Üzüntü verici. Olmaması gereken çok yanlış, müessif bir olay. Genelkurmay gerekli incelemeyi ve soruşturmayı inceletmiş bulunuyor" dedi. Gönül, "Genelkurmay'la bu konuda bir görüşme yapıp yapmadığı" sorusuna "Bizim iç meselemiz" karşılığım verdi. BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan ise düzenlediği basm toplantısında, görüntüleri kamuoyuna yansıyan, Yüzbaşı Metin Gürcan'm görüntülerinden arkası dönük halde bacak arasmdan da ateş ettiğinin görüldüğünü söyledi. Kaplan, "Tarihte bir benzeri 'Giyom Tell' vakası olarak bilinen bu uygulamaların yanı sıra son zamanlarda kışlalarda asker ölümlerinin arttığını, eğitim zayiatı veya intihar olarak kamuoyuna yansıdığı görülmektedir" dedi. Kaplan, Genelkurmay ve MSB'den açıklama istedi. Genelkurmay Başkanlığı da "Yapılan araştırma sonucu, olayın Şırnak/Akçay'da konuşlu 6'ncı Motorize Piyade Tugayı'nın Seslice'deki üs bölgesinde meydana geldiği tespit edilmiştir. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin atış yönergelerinde bu şekilde bir atış eğitimi yer almamaktadır. Ancak 'güven atışı' olarak adlandırılan bir atış şekli, önceki yıllarda bizzat adı geçen personelin de katıldığı bir gösteride, TSK Özel Kuvvetler personeli tarafından icra edilmiş ve televizyonlarda da gösterilmiştir. Anılan subay hakkında gerekli işlem başlatılmıştır" açıklamasını yaptı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nin (AYİM), iki general ve bir amiralin "bir üst rütbeye terfi ettirilmeme işleminin iptali" istemini yerinde bulduğu kararı hakkında Başbakanlık, İçişleri ve Milli Savunma bakanlıklarının düzeltme talebi AYİM Daireler Kurulu'nda bugün görüşülecek. Tümgeneral Gürbüz Kaya, Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu ile Jandarma Tümgeneral Halil Helvacıoğlu, "Yüksek Askeri Şura'nın 14 Ağustos 2010 tarihlerinde yaptığı toplantıda alınan terfi kararının kendileri yönünden uygulanmaması işleminin iptali" istemiyle dava açmışlardı. AYİM'de oybirliğiyle işlemin iptaline karar verilmişti. AYİM düzeltme istemini görüşecek ninıanra , . . . BALYOZ DAVASINDA TUTUKLAMA KARARINA İTİRAZ EDİLDİ İstanbul Haber Servisi "İrtica ile Mücadele Eylem Planı" davası kapsa• mmda hakkında kırmızı bülten ile • arama emri çıkarılan firari sanık Bedrettin Dalan'm "yurda dönmesi durumunİstanbul Haber Servisi Balyoz davası saşmdan beri duruşmalara katddıklanna dikkat çeda tutuknıkları eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral ken avukatlar, Gölcük'te bulunan belgelerin, dalanmayacaÇetin Doğan, emekli Tuğgeneral Süha Tan ha önce dava dosyasma konulan belgelerle neğına ilişkin 4 satırla 163 kişiyi tutuklacblar' yeri, Genelkurmay Muhabere ve Elektronik Bilgi Sistemleri Başkanı Koramiral Kadir Sağdıç ve Tuğamiral Fatih Ilgar, tutuklama kararına itiraz etti. Avukatlar Celal Ülgen ve Hüseyin Ersöz, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ne dilekçe vererek tutuklama kararının geri alınmasını istedi. Karar geri alınmazsa, itirazlarımn bir üst mahkeme olan İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesini talep ettiler. Sanıklann kaçma şüphesinin olmadığına, davanın baredeyse bire bir aynı olduğunu vurguladı. Mahkemenin 163 kişinin tutuklama ve yakalanması kararmda dört satırlık bir gerekçe yazdığını vurgulayan avukatlar, "Bu 4 satırda 55 sözcük bulunmaktadır. Yani gerekçede tutuklama ya da yakalama kararı verilen her 3 sanığa bir sözcük bile düşmemektedir. Bu durum kimin hangi gerekçe ile tutuklandığını, mahkeme başkan ve üyelerinin dahi bilmediği gerçeği ile karşı karşıya olduğumuz izlenimi vermektedir" dedi. gUVcnCC ICIİCİJİIİC i d , güvence belmahkeme gesi" talebi tarafından reddedildi. Mahkeme yurtdışma kaçak durumda olması ve suçun mahiyeti gerekçesiyle talebi reddederken Dalan'ın avukatı Celal Ülgen, bu "güvence" talebini yineleyeceklerini açıkladı. o C M B