25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
3 KASIM 2011 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA kultur@cumhuriyet.com.tr KÜLTÜR 15 DOB’dan Gökmen’le ilgili açıklama ? Kültür Servisi Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü’nden, kurumun genel müdürü Prof. Rengim Gökmen ve Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO) ile ilgili açıklama yapıldı. Açıklamada, kültür ve sanat kurumlarında atama ve/veya görev değişikliklerinin son derece doğal karşılanması gereken süreçler olduğu ve bu sürecin Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın takdirinde olduğu, DOB ve Gökmen’in de konuyla ilgili değerlendirmesinin bu yönde olduğu belirtildi. Açıklamada, “CSO gibi tarihi ve sanatsal değeri yüksek bir kurumda, Prof. Erol Erdinç gibi birikimli ve yetkin bir müzisyenin görev yapmasının kazanç sağlayacağı düşünülmektedir” denildi. İBBŞT Genel Sanat Yönetmeni Ayşenil Şamlıoğlu ve yönetmen Engin Alkan’la yeni sezon üzerine ‘Çağa tanıklık önemli’ ? “Tiyatro o anda göz göze, nefes nefese seyirciyle temas kuran bir sanat dalı. Dolayısıyla çok etkileyici. Önemli olan insanların belleğindeki bilgiyi bir kez daha hatırlatmak. Repertuvar tiyatrosu da içinde bulunduğu coğrafyaya tanıklık etmelidir.” Tiyatro o anda, göz göze, nefes nefese seyirciyle İstanbul Büyükşehir temas kuran bir sanat dalı. Belediyesi Şehir Dolayısıyla çok etkileyici. Tiyatroları (İBBŞT) 16 Önemli olan insanların yeni oyun, çok yönlü bir belleğinde var olan bilgiyi repertuvarla perdelerini bir kez daha hatırlatmak. açtı. Geçen sezon tema Mesela “Rosenbergler olarak ‘İstanbul’a Ölmemeli” iktidar odaklanan kurum, bu yıl ilişkileri üzerine kurulu demokrasi, iktidar, aşk, bir oyun. Kadının insan hakları gibi üzerindeki erkek başlıklar altında pek çok iktidarının yarattığı oyunu repertuvarına acıların anlatıldığı bir ekliyor. başka oyunumuz da Bu yılki oyunlardan “Kargaşa”. bazıları da Devlet İktidar demişken, Ayşenil Tiyatroları ile OYÇED ünlü aktör Kevin Şamlıoğlu (Oyun Yazarları ve Spacey’in rol aldığı ‘III. Çevirmenleri Derneği) gibi Richard’ın İstanbul’daki kurumların da yaklaşımına paralel gösteriminde salon sorununu bir olarak belirlenen “demokrasi” kez daha fark ettik. Yeni sezonda kavramı çerçevesinde. İBBŞT’nin gündeminizde bu sorun var mı? Genel Sanat Yönetmeni Ayşenil İstanbul gibi kalabalık bir Şamlıoğlu, yeni sezon hakkında bilgi metropolde birden fazla büyük salona verirken bir repertuvar tiyatrosu ihtiyacamız var. AKM bir enkaz olduklarının altını çizerek, halinde duruyor, sonuçta bir bina “Repertuvar, içinde bulunduğu ölüme coğrafyaya tanıklık etmelidir” diyor. CEREN ÇIPLAK ‘Müziğin Gündeminde Kadın’ ? Kültür Servisi İstanbul Modern’in “Hayal ve Hakikat Türkiye’den Modern ve Çağdaş Kadın Sanatçılar” sergisi kapsamında düzenlediği söyleşi dizisinin bugünkü başlığı “Müziğin Gündeminde Kadın”. Saat 17.00’de başlayacak söyleşinin konukları ise müzik yazarımız Evin İlyasoğlu moderatörlüğünde ünlü piyanistimiz İdil Biret ve genç besteci Zeynep Gedizlioğlu olacak. (Katılım ve bilgi için: 0 212 334 73 41) Sivri dilli Ermeni oyun yazarı Hagop Baronyan’ın ‘Şark Dişçisi’ Türkiye’de ilk kez sahneleniyor 142 yıl sonra sahnede . yüzyıl Osmanlı mizah yazınının sivri dilli Ermeni yazarı Hagop Baronyan’ın ilk özgün komedisi “Şark Dişçisi” 142 yıl sonra Türkiye’de ilk kez sahnede! Prömiyeri yıllar sonra İstanbul ŞT’de gerçekleştrilen oyun marjinal bir çabayla, önemli bir Ermeni yazarın unutulmuş oyununu oynamak gibi kuru bir amaç gütmüyor. Bu “keşif”, bir çeşit yazar üstünden tozlu raflar arasına terk ettiğimiz kim varsa hepsinden bir özür niyeti de taşıyor. Suriye ve Lübnan’da seyirciyle buluşsa da ülkemizde hiç sahnelenmeyen Baronyan’ın neden unutulmak zorunda kaldığına dair bir soruyu cevaplamanın bu oyunun oynanmasından daha önemli olduğunu söylüyor oyununun yönetmeni Engin Alkan: “Bu bellek kaybına bir neşter vurmalı, yazarlarımızı yeniden keşfetmeli, çeviri ya da yurtdışında seyredip beğendiğimiz oyunları değil, kendi meselelerimizi anlatan oyunları da sahneye taşımalı. Bu oyun da bu yolda atılmış adımlardan bir tanesi.” Charlie Hebdo’nun ofisi kundaklandı ? Kültür Servisi Fransız mizah dergisi Charlie Hebdo’nun Paris’teki ofisi önceki gece kundaklandı. Dergi yöneticilerinin yaptığı açıklamada büronun içine atılan molotofkokteylinin ciddi maddi hasara yol açtığı belirtildi. Dergi Tunus’ta İslamcı partinin seçimleri kazanmasının ardından son sayısında “Şeriat Hebdo” adıyla yayımlanmış ve Hazreti Muhammed’i, misafir editör olarak anmıştı. Kapakta yer alan “Gülmekten ölmezseniz 100 kırbaç” diyen Hazreti Muhammed’i tasvir eden karikatür ile “Helal Aperatif” başlıklı bir köşe yazısı ve “Madam Şeriat” adlı bir kadın ekinin yer alması tepki çekmişti. Öte yandan derginin editörü saldırıdan önce de tehdit edildiklerini belirtti. Derginin internet sitesinin de bilgisayar korsanlarının saldırısıyla çökertildiği açıklandı. Fransa Başbakanı François Fillon saldırıya öfkesini dile getirirken Fransa İmamlar Derneği Başkanı Tarık Ubru da saldırının “kabul edilemez” olduğunu bildirdi. Geçen sezon repertuvarınız Osmanlı dönemine odaklanıyordu, bu yıl ise yabancı yazarların oyunları ağırlıkta. Bu değişimden bahsedelim biraz... Bir kamu kuruluşu olarak amaçlarımızdan biri de yerli oyunları ve yazarlarımızı desteklemek. Geçen sezon İstanbul’un 2010 Avrupa Kültür Başkenti unvanından dolayı ki İstanbul denilince Osmanlı’ya doğru yürümeye başlıyorsunuz ağırlıklı olarak yerli oyunlara destek verdik. Çünkü repertuvar, içinde bulunduğu coğrafyaya, çağa tanıklık etmelidir. Özel bir tiyatro “sadece şunu oynayacağım” deme lüksüne sahiptir, ama bizim repertuvar tiyatrosu olarak böyle bir lüksümüz yok. Bu yıl tiyatroda yılın teması “demokrasi”. İBBŞT’nin repertuvarında demokrasi temasının ağırlığı ne kadar? Çevre coğrafyaya bakınca demokrasi temasının altını çizmekle yükümlü olduğumuzu görüyoruz. Lüks değil, gereklilik 19 ? Engin Alkan, Baronyan’ın neden unutulduğunu sorgulamak gerektiğini söyleyerek “Bu bellek kaybına bir neşter vurmalı, yazarlarımızı yeniden keşfetmeli, kendi meselelerimizi anlatan oyunları da sahneye taşımalı. Bu oyun da bu yolda atılmış adımlardan bir tanesi” diyor. kisinde bir dolantı (entrika) komedyası olan oyun, İstanbul Ermeni cemaatinde, babadan kalma yöntemlerle diş çeken ‘Şark Dişçisi’ ve ondan 13 yaş büyük karısı ile sevgilileri etrafında gelişen, aşk, evlilik, sadakat konuları üzerine kurulu. Alkan, oyunu “Şark Kumpanyası” adı altında gezici bir kumpanya esprisiyle müzikal olarak sahneye taşıyor. Kumpanya; şenlikli bir anlatımla, şarkılar, danslar, akrobasi ve pür neşeyle Baronyan’ın “Şark Dişçisi”ni oynuyor. “Seyirciye, seyredilenin bir oyun olduğunu hatırlatmak, diğer oyunlarımda da öne çıkan bir özellik. Belirsiz bir tarihten gelen bir tiyatro kumpanyasının oynadığı bir oyun ‘Şark Dişçisi’ de. Oyunu, birebir dönemin izlerini taşı Kargaşa Demokrasinin altını çizmek... mahkum edildi. Bir binanın içinde insan yaşamazsa o bina dökülür, AKM de dökülüyor. Bu aşamadan sonra binaya girip tadilat etmekle zaman kaybedileceğine, o bina yıkılmalı, ama yerine yapılacak yapı da dev bir opera binası olmalı! Böylesine bir kentin opera ve balesinin küçücük bir salona tıkılması içimi parça parça yapıyor. Bu büyük bir utanç. fantastik dünyası... Şark kumpanyasının Baronyan “Şark Dişçisi”ni 1869’da, Türk kadın oyuncuların takma Ermeni isimleriyle sahneye çıktıkları, Batılılaşma hareketinin yoğunlaştığı bir dönemde kaleme alıyor. Yazıldığı dönem itibarıyla Moliere ve Goldoni et yan, ama daha fantastik tiyatral kostümler, saçlar, maskelerle bir çeşit karnaval havasına büründürdük. Bir duvarı kaldırıyor, birebir benzetmeci bir oyun yapmıyoruz” diyor Alkan. Peki, hem geleneksel tiyatromuzda, hem Haldun Taner’in yazdığı oyunlarda sıklıkla karşımıza çıkan Ermeni diyalekti bu oyunda karşımıza nasıl çıkıyor? Alkan: “Herkesin farklı farklı melodilerle konuşması bizi çok zedelerdi, o yüzden yardım aldık; ilk olarak tekstimizi Ermenilere, Ermeni amatör oyunculara okuttuk. Sonra da yedi danışman eşliğinde Ermeni diyalektini oturtmaya çalıştık.” Çevirisini Boğos Çalgıcıoğlu’nun, şarkı sözlerini Engin Alkan’ın, koreografisini Selçuk Borak’ın yaptığı oyunda, neredeyse Engin Alkan’ın “İstanbul Efendisi”ndeki aynı oyuncu kadrosu rol alıyor: Selçuk Borak, Çağlar Çorumlu, Sevil Akı, Selin Türkmen, Ümit Daşdöğen, Sevinç Erbulak, Hüseyin Tuncel, Salih Bademci, Emrah Özertem, Tuğrul Arsever, Çiğdem Gürel, Senem Oluz, Özge O’Neill, Yasemin Güvenç, Reyhan Karasu, Murat Üzen, Serkan Bacak, Okan Patırer, Y. Arda Alpkıray. Sahneleme açısından benzerlikler taşıyan “İstanbul Efendisi” ile “Şark Dişçisi”nin yönetmeni Alkan, en önemli farkın koreografi ve müzik kullanımında olduğunu söylüyor: “İstanbul Efendisi’ndeki grotesk çizgimizi daha da geliştirdik, özellikle de sahne plastiğinde. Bu grotesk yapıdan kasıtsa Cirque du Soleil gibi bir yapı kuralı, ilginç olmak değil! Tiyatronunun arkaik kökenlerine doğru bir yolculuk aslında.” Tiyatro Pera Üsküp’te ? Kültür Servisi Tiyatro Pera “Uluslararası Skupi Festivali”ne katılıyor. Onuncu kuruluş yılını kutlayan Tiyatro Pera, Nesrin Kazankaya’nın yazıp yönettiği “QuintetBir Dönüşün Beşlemesi” adlı oyunuyla, Üsküp’te bu yıl beşincisi düzenlenen “Uluslararası Skupi Festivali”ne katılıyor. 410 Kasım 2011 tarihleri arasında gerçekleşecek olan festivalde oyunlar, Makedon Devlet Tiyatrosu’nda sahnelenecek. Türkiye’yi “Tiyatro Pera”nın temsil ettiği festivale, Kosova, İtalya, Slovenya, Sırbistan, Fransa, Polonya, BosnaHersek’ten önemli tiyatro toplulukları katılıyor. İKSV’den tiyatro projelerine davet ? Kültür Servisi İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nca (İKSV) düzenlenen 18. İstanbul Tiyatro Festivali’nin 2012 programında yer almak isteyen yerli projeler için son başvuru tarihi 30 Aralık 2011 olarak belirlendi. Topluluklar, proje dosyalarıyla 30 Aralık Cuma günü saat 18.00’e kadar İstanbul Tiyatro Festivali Merkezi’ne başvurabilir. İstanbul Tiyatro Festivali’ne başvuracak yapımların daha önce İstanbul’da sahnelenmemiş olması gerekiyor. www.iksv.org/tiyatro Kurumun kasım ayı programında üçü yeni 32 oyun yer alıyor Baskıcı bir rejimin kurbanlarından ‘kargaşa’ya... stanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, kasım ayında üçü yeni 32 oyunla seyirci karşısına çıkıyor. Bu ay sahnede, yeni oyunlardan, baskıcı bir rejimin kurbanı, yaralı bir toplumun birbirine hapsolmuş insanlarını anlatan Marco Antonio de la Parra’nın yazdığı Yıldırım Fikret Urağ’ ın yönettiği “ Günlük Müstehcen Sırlar”ın yanı sıra “Mutfak Söyleşileri” de var. İBBŞT Genç Tiyatro’nun bu yeni oyununda beş kadının hikâyesi anlatılıyor. Genç Tiyatro’nun diğer yeni oyunu “Ufak Bir Hata”da ise kendilerini bir İ Zırhlı Kurt yapbozun içinde bulan bir kadın ve bir adama odaklanılıyor. Yeni oyunların yanı sıra kadın üzerindeki erkek iktidarını işleyen, Abdul Mounem Amayri’nin yazıp yönettiği “Kargaşa” da bu ay öne çıkan oyunlardan. “İstanbul Hatırası”, “Şark Dişçisi”, “Kargaşa”, “Lüküs Hayat”, “Binali ile Temir”, “Arzunun Onda Dokuzu”, “Doğum Günü Partisi”, “Kabare”, “Romeo ve Juliet”, “Sevgili Doktor”, “Gönlümdeki Osman Hamdi Bey”, “Toros Canavarı”, “Çığ”, “İntiharın Genel Provası”, “Tarla Kuşuydu Juliet”, “Alemdar”, “Kadınlar. Savaş. Komedi”, “Zırhlı Kurt ”, “Mesut İnsanlar Fotoğrafhanesi”, “Kadın Hayattır Memattır Kadın”, “Dullar” bu ay izlenebilecek oyunlardan. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear