23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA 4 HABERLER CUMHURİYET 30 OCAK 2011 PAZAR DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Kılıçdaroğlu, Hizbullah ile AKP arasındaki bağa ilişkin ses kayıtlarını Erdoğan’a göndereceğini söyledi Taksi Şoförleri Sevgili, Her yerde birbirlerinden değişik, her yerde birbirlerinin aynıdırlar taksi şoförleri, ah taksi şoförleri!.. New York’ta görmüştüm onu, 32 yıl geçmiş aradan... West End’den binmiştim arabasına, Batı yakasından Doğu yakasına gitmek için Central Park’ın içinden geçmiştik. Arabaya bindiğimde radyonun müzik yayını yapan kanalında Brahms çalıyordu. Gülümseyerek sordu: Brahms’ı sever misiniz? Evet, Françoise Sagan’ı da, diye yanıtladım. Daha bir içtenlikle güldü, bas bariton sesli uzun boylu sürücüm. Taksi şoförleri, ah taksi şoförleri!... Paris’te binmiştim arabasına, 45 yıl oluyor. Champs Elysee’den yukarı doğru tırmanadurup laflarken, tansiyonunun yüksekliğinden yakınmıştı. Eyvah demiştim, buranın suları da çok kireçli, tansiyona hiç yaramaz. Su mu, demişti, onu kim içer ki, su kurbağalar içindir mösyö! Daha önce okuduğum bu tümce ilk kez telaffuz ediliyordu anadilinde. Ne olacak, tabii Fransa’dasın oğlum, demiştim kendi kendime. Kırk bir yıl oldu, Hindistan’ın rüzgâr gibi hızlı araba sürerken, kural tanımayan şoförleri ile tanışalı. Bombay’da arabaya bindiğimizde Mehmet Barlas ile, “hadi gidelim” yerine “hadi uçalım” diyorduk gülerek. Şoförlerimiz böyle söylenince kendilerini pilot gibi hissediyorlar mıydı acaba? Roma’da şoförün arabasında direksiyonun sağında radyonun düğmeleri arasından bir tespih sarkıyordu ve çerçeve içinde iki fotoğraf vardı; biri rengi Galatasaray gibi sarı kırmızı olan Roma takımının adını unuttuğum bir futbolcusu, öteki ise Papa’nın sureti. Bizim şoförlerimiz, onlar yerine çocuklarının resimlerini koyarlardı bir zamanlar. Artık o alışkanlık da, kafasını sallayan yapma köpekler, peluş kediler ve işlemeli yastıklar ile boncuklu sallamalar gibi tarihe karıştı. Bizim taksi şoförleri, bir zamanlar memleket sorunlarını en kestirme yoldan çözerlerdi: Sallandıracaksın iki kişiyi... Bak bir daha yaparlar mı!.. Değişime iyi ayak uydurdular. Onlar da idamın kalkması ile birlikte bu çözümü bir yana koydular, birilerini sallandırmak için nefes tüketmeyi bıraktılar. Bizim taksi şoförleri eski alışkanlıklarının birçoğundan vazgeçtiler. Bir zamanlar pazarlıkla belirledikleri fiyatları zaman içinde taksimetreye bağladılar ki, bunun vaktiyle düşlenmesi bile olanaksız, Türkiye’nin gerçekleştirdiği en büyük devrimlerden biri olduğunu ancak yaşayanlar bilirler. Beni yıllarca güldüren, Cihangir dolaylarında turlayan Karadenizli şoför arkadaşımı da artık pek görmez oldum. On yılı aşıyor, bir zamanlar sıkça karşılardık. Bir gün sormuştu: Nerelisun abi?... İstanbulluyum, dedim. Anladuk da nire İstanbullusu, diye üsteledi. İstanbul İstanbullusu, dedim, aklı karıştı. Nasıl oliyii o, diye sordu. Şöyle oluyor ki, ailem üç yüz yıldır burada oturuyormuş, dediğimde yanıtı hemen buldu ve yapıştırdı: Anladum, sen Ermenusun. Taksi şoförleri, ah İstanbul’un oraya sonradan göçmüş bıçkın, bilgiç taksi şoförleri. İki hafta oluyor, havaalanından binmiştim arabasına, içten sevecen bir şofördü; Fındıklı’ya gelip, Cihangir’e doğru tırmanmaya koyulduğumuzda bizim semtin kedilerinden söz ettim. Sordu: Senin de kedin var mı? Var, dedim. Ben, dedi, köpeği severim. Biraz düşündü ve ekledi: Köpek güzeldir, sadıktır, hoştur da, adı kötüdür. Sahi kim koymuş ona köpek adını, daha güzel bir şey bulsaydılar, mesela tavşan deseydiler olmaz mıydı? Taksi şoförleri, ah canım taksi şoförleri!.. asirmen@cumhuriyet.com.tr ‘Mahkeme kararını oku’ KIVANÇ EL/CEMİL CİĞERİM ERDOĞAN ERİŞEN ANTALYA SAMSUN/ORDU CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MustazafDer’in Hizbullah ile organik bağı olduğuna ilişkin Diyarbakır 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararını, “Sayın Başbakan’ın alıp okumasını isterim ve sonra da vekilleri çağırıp Hizbullah’la nasıl ve hangi gerekçeyle işbirliği yaptıklarını sormasını isterim” dedi Kılıçdaroğlu, Hizbullah örgütü ile AKP arasında bağ olduğuna yönelik ses kayıtlarını da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a göndereceğini söyledi. Ordu ve ilçelerine gitmek için Samsun/Çarşamba Havaalanı’na özel uçakla inen Kılıçdaroğlu, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu, “AKP temsilcilerinin ziyaret ettiği MustazafDer’in Hizbullah’la bağlantısına ilişkin yargı kararını nasıl değerlendiriyorsunuz” sorusunu “O yargı kararını Sayın Başbakan’ın okumasını isterim. Sonra da milletvekillerini çağırıp, Hizbullah’la nasıl ve hangi gerekçeyle işbirliği yaptıklarını sormasını isterim. Bu kadar açık” diye yanıt verdi. Kılıçdaroğlu, “Ses kayıtlarını ne yapacaksınız” sorusu üzerine de, “Sayın Başbakan’a göndereceğim” dedi. Ardından partililerle selamlaşan Kılıçdaroğlu, parti otobüsüyle Ordu’ya hareket etti. Kılıçdaroğlu, Karadeniz gezisinin ilk gününde Ordu, Ünye ve Fatsa’da halka seslendi. Ordu Belediye Başkanı Seyit Torun, CHP’ye katıldı. Törenin yapıldığı Kemal Yazıcıoğlu Spor Salonu’nda, Kılıçdaroğlu’nu coşkulu bir kalabalık karşıladı. Salonda bulunan yaklaşık 7 bin kişilik ortam, kurultayı hatırlattı. Salon dışında da binlerce yurttaş barkovizyondan konuşmayı dinledi. Kılıçdaroğlu, 8 yılda AKP’nin Türkiye’yi getirdiği noktanın “korku imparatorluğu” olduğunu ifade etti. Gençlerin “Gençlik seninle gurur duyuyor” diye slogan atması üzerine Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: Bahçeli’den 7K’li tepki ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AKP’nin gerilimden medet umduğunu, her türlü istismarı siyaset adına yapmayı mübah gördüğünü vurgulayarak “Zira yaşadığımız sancılar mutlaka olması gereken toplumsal değişim arzusundan ziyade, kötü bir yönetimin neden olduğu ‘kriz, kargaşa, kaos, korku, kutuplaşma, kavga ve karanlık’tan oluşan 7K’li tahribat zinciridir” dedi. MHP’nin Manavgat’ta düzenlediği ve 44 üniversiteden 567 akademisyenin katıldığı “Akademisyenler Çalıştayı”nın açılışında konuşan Bahçeli, siyasetin çözüm üretmekten uzak, kısır çekişmelere odaklandığını söyledi. Bahçeli, “Özellikle AKP gerilimden medet umuyor. Her türlü istismarı siyaset adına yapmayı mübah görüyor. Milletin sosyolojik süreçlerini altüst eden tahripkâr gafleti, ihanete varan uygulamaları ve geçmişle bağlantılı nefreti bugün karşımızdaki karanlık ve vahim tabloyu çıkarmıştır. Yasama, yürütme, yargı ve bunları icra eden müesseseler arasındaki gerilimler AKP iktidarları döneminde tehlikeli boyutlara ulaşmıştır” diye konuştu. Bahçeli, “Yaşanan sancılar istenilen değişimden öte, kötü yönetimin neden olduğu ‘kriz, kargaşa, kaos, korku, kutuplaşma, kavga ve karanlık’tan oluşan 7K’li tahribat zinciridir. Bu yönetim değişmeden, mevcut iktidar gitmeden, toplumsal beklentilerin cevap bulması, milli vicdanların rahata ermesi mümkün değildir” dedi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na Ordu ve ilçelerinde yurttaşlar büyük ilgi gösterdi. (Fotoğraf: AA) ‘Türkiye, Tunus ve Mısır gibi olabilir’ Kılıçdaroğlu, gazetecilerin “Türkiye, Tunus ve Mısır gibi olur mu?” sorusu üzerine Kılıçdaroğlu “Olabilir, Türkiye ağır bir faşizme doğru ilerliyor” dedi. Kılıçdaroğlu gazetecilerin Erdoğan’ın “Ne zamandan beri eşkıyalık CHP’nin politikası haline geldi?” sözlerinin değerlendirilmesinin istenmesi üzerine “Bu bir Başbakan’a yakışan üslup mudur? Yakışır, Recep Bey’e yakışan üsluptur. Peki ben Recep Bey’in üslubuna düşmeli miyim? Hayır, kendime yakıştıramıyorum. O konuşabilir. Bağırarak, çağırarak da konuşabilir. Ağzından köpük de saçabilir, o beni ilgilendirmez” dedi. “Gençliği baş tacı ediyoruz, sıkılan biber gazını protesto ediyoruz. Gençliğin enerjisini boşaltmak ülke sorunlarına sahip çıkmak için verdiği mücadeleye de sahip çıkıyoruz. Direnmesini bilecek, güçlü olacağız. Sesimiz daha gür çıksın. Bölünmeyeceğiz, AKP bölücü bir partidir. Ne adaleti var ne kalkınması. Adalet de onlar için kalkınma da onlar için, halk için değil.” Kurultayda Erdoğan’ın önüne 41 proje koyduğunu söyleyen CHP lideri, “Çık konuş bakalım. Projeleri önüne koyunca panik başladı. Bu sefer hangi kaynakla yapacaksınız, bu soruyu soran adam başbakan olamaz. Dürüst, namuslu çalışırsanız kaynak vardır” dedi. Kılıçdaroğlu, CHP iktidarında hiç bir çocuğun yatağa aç girmeyeceğini ifade ederek, “Biz devleti de yönettik, bütçe yaptık, devletin bütçesinden sonraki en büyük bütçeyi bu kardeşiniz 7 yıl yönetti. Hesabı biliriz, kitabı biliriz, yoksulluğu bu ülkede tarihe gömme, sosyal devleti egemen kılma bizim namus borcumuz olacak” dedi. AKP binasından alkış Kılıçdaroğlu, Ünye’de kendisini karşılayan kalabalığa, “Bunların iktidarı insanların açlıktan öldüğü iktidardır. Bankalardan para verip yandaşa ‘git televizyon al’ diyeceksin, oğluna gemi alacaksın, onlara kaynak var. Vatandaşa gelince yok. Başbakan gelsin istediği televizyon kanalında ekonomiyi ko nuşalım. Hatta bütün bakanlar kurulu gelsin o olmazsa...” dedi. Kılıçdaroğlu Ünye konuşmasını, meydanda bulunan AKP ilçe başkanlığının balkonundan kendisini dinleyen AKP’lilere selam göndererek tamamladı. Balkondan kendisini alkışlayan AKP’li vatandaşlar oldu. Fındıkla geçimini sağlayan Fatsa halkına hitap eden Kılıçdaroğlu, “Bu iktidardan hortumcular memnun. Bunlar fındık kurdu ... Bu kurdu fındıktan dışarı atacaksınız, ilaçlayacaksınız” diye seslendi. CHP’ye katılan DSP’li Ordu Belediye Başkanı Seyit Torun, Gürgentepe Belediye Başkanı Halis Baykara ve Bolaman beldesi Belediye Başkanı Sabri Serdaroğlu’na parti rozetlerini Kılıçdaroğlu taktı. BAŞ BAKAN E RDOĞAN ‘Eşkıyalık CHP’nin politikası oldu’ Erdoğan, CHP milletvekillerinin “halkı, sokak sokak, mahalle mahalle direnmeye çağrı” bildirisine tepki göstererek “Böyle bir sorumsuzluk olur mu? Böyle bir düşüncesizlik olur mu?” dedi. SERGÜL CANIGÜR ‘Devam ederse, cevabını alacak’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın CHP’ye yönelik eleştirilerine sert yanıt verdi.Tekin, “Başbakan’ın kimyasını fena şekilde bozmuştur. Başbakan’ın şöyle bir üslubu var, ‘Basını susturdum, üniversiteleri susturdum, gençleri susturdum ama bir CHP’yi susturamadım’ diyor. Başbakan bu saldırılarına devam ederse bundan sonra da şiddetli bir şekilde aynı nitelikte cevabını alacaktır” dedi. Büyükerşen’e zeytin dalı İstanbul Haber Servisi DSP Genel Başkanı Masum Türker, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in istifasıyla ilgili, “Sayın Büyükerşen’le hiçbir tartışmamız yok. Belki medya yanlış yapmış olabilir. İstifası da henüz gelmiş değil. Gelip, ‘Söylenenler doğru değil’ derse bizim için bir problem yok” dedi ‘Gazetecilik yiğitlikle eşanlamlı’ KIRKLARELİ (Cumhuriyet) Kırklareli’nin Lüleburgaz ilçesinde haftalık yayımlanan Frekans gazetesince gazeteci Uğur Dündar’a “Yılın Televizyon Haberciliği”, gazeteci Nedim Şener’e ise “Araştırmacı Gazetecilik” ödülü verildi. Dündar, “İlkeli ve dürüst gazetecilik yapmak yiğitlikle eşanlamlı hale geldi” diye konuştu. Şahin: Halk kavga istemiyor BOLU (Cumhuriyet) TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, siyasilere üslup uyarısında bulundu. Şahin, “Türkiye’nin biri iktidar, biri ana muhalefet partisi iki değerli genel başkanının nerede nasıl konuşacakları, hangi üslubu seçecekleri kendi tercihleridir. Ancak şunu söyleyebilirim; halkımız kavga istemiyor” ifadelerini kullandı. BURDUR Başbakan Tayyip Erdoğan, CHP milletvekillerinin “halkı, sokak sokak, mahalle mahalle direnmeye çağrı” bildirisine tepki göstererek “Ne zamandan beri eşkıyalık, anarşi CHP’nin politikası haline geldi?” dedi. Cumhuriyet Meydanı’nda toplu açılış ve TOKİ anahtar teslim törenine katılan Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu Erzurum’daki 25. Uluslararası Üniversiteler Kış Oyunları’na davet ettiğini anımsattı. Erdoğan, “Görmeye göz gerek, hissetmeye yürek gerek. Sevinci, heyecanı paylaşmaya engin bir gönül gerek. Bunlar, hizmeti de, hizmeti takdir etmeyi de beceremezler. Bunların tek yaptığı vardır, o da bozmak. Bunlar ne zaman geldilerse, ne zaman iktidarın bir ucundan tuttularsa bozdular” diye konuştu. CHP’yi “tahrik siyaseti” üretmekle suçlayan Erdoğan, CHP milletvekillerinin “direniş” bil dirisine değindi. Erdoğan şunları söyledi: “Dikkatinizi çekiyorum, halkı, sokak sokak, mahalle mahalle direnmeye çağırıyorlar. Böyle bir sorumsuzluk olur mu? Böyle bir siyasi parti olur mu, bir milletvekili bu kadar sağduyudan uzak olabilir mi? Sokak sokak, mahalle mahalle direnmek ne demek? Eşkıya mısınız siz?” ‘Entelektüeller işi bilmiyor’ Bucak ilçesinde de halka seslenen Erdoğan, “Diyorum ki bazı entelektüeller bu işi bilmiyor. Bu işi halk biliyor, halk. Bunlar, bazı entelektüeller rahatsız oluyor. Niye rahatsız oluyorsunuz, siyasetin dili halkın dilidir, bazı entelektüellerin dili değil” dedi. Yasaklar, yolsuzluk ve yoksulluğa savaş açtıklarını savunan Erdoğan, “Bazılarının rahatsızlığı burada. Çomak soktuk ya. Eşek arısı kovanına çomağı soktuk. Bizim işimiz bal arısı. Ondan rahatsız oluyor” diye konuştu. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear