28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Ş ah, 1963 ile 1970’lerin ortalarõna kadar ülkeyi dünyanõn en zengin ve kalkõnmõş beş ülkesinden biri yapma iddiasõyla kalkõnma hamlesine gi- rişti. Planlama ve Bütçe Teşkilatõ’nõn ha- zõrladõğõ beş yõllõk kalkõnma planlarõ çer- çevesinde demir-çelik tesisleri, petrol ra- finerileri, otoyollar, demiryollarõ, baraj- lar kuruluyor, devlet bankalarõ aracõlõğõy- la verilen düşük faizli kredilerle özel sektör yatõrõm için teşvik ediliyordu. Es- ki toprak ağalarõ bu dönemin hõzla geli- şen kapitalistlerine dönüşmüştü. Sosyal politikalar da devreye sokul- muş, okuma-yazma, aile planlamasõ, okul öncesi eğitim ve sosyal güvenliğin yaygõnlaştõrõlmasõnda önemli mesafeler kaydedilmişti. 1967’de yapõlan değişik- liklerle kadõn haklarõnda iyileştirmeler yapõldõ. Çokeşlilik, çocuklarõn velayetini alma, boşanmanõn zorlaştõrõlmasõ, kadõn- larõn evlenme yaşõnõn 15’e çõkarõlmasõ gibi reformlar da toplumdaki hõzlõ deği- şimin önemli unsurlarõndan biri oldu. UÇURUM ARTTI, YOKSUL HALK SOKAĞA DÖKÜLDÜ Ancak bütün bu gelişmeler halkõn yaşa- mõna çok az yansõyordu. Dünya petrol krizlerinin yaşandõğõ bu dönemde fiyatõ artan petrolün en önemli üreticilerinden biri olan İran’da yarattõğõ katma değer, çeşitli yöntemlerle bir avuç kapitaliste aktarõlõyordu. Bu kesimin yatõrõmlardan elde ettikleri gelir de, lüks tüketim malla- rõna, gösterişli konutlara, son model ara- balara, Avrupa seyahatlerine harcanõyor- du. Bunun karşõsõnda köylerde kendileri- ne yetecek kadar toprağõ olmayan kõr yoksullarõ umutla akõn akõn kentlere gö- çüyor, büyük kentlerin dõş mahallelerinde gecekondu bölgeleri alabildiğine genişli- yordu. Hiçbir kalifikasyonu olmayan bu kesim çok düşük ücretler karşõlõğõnda ço- ğunlukla inşaat ve hizmet sektöründe va- sõfsõz işçi olarak iş bulabiliyordu. Petrol rafinerileri ve diğer sanayi tesislerinde çalõşan işçiler ise sendikalar ve siyasi partiler üzerindeki ağõr baskõ nedeniyle üretimden gelen güçlerini eskisi gibi sõk- lõkla kullanamõyordu. Bazarar esnafõ da temel tüketim ve gõda maddelerindeki it- halat serbestisi ve ileri teknolojiye sahip sanayinin daha düşük maliyetle üretim yapmasõ nedeniyle sõkõntõ içindeydi. Tüm bu sõkõntõlara 1971’de başlayan durgun- luk da eklenince orta ve alt gelir gruplarõ- nõn yaşamõ daha da çekilmez oldu. Planlama ve Bütçe Teşkilatõ’nõn hazõr- ladõğõ bir rapora göre, kentli nüfusun en zengin yüzde 20’sinin gelirden aldõğõ pay, 1973-1975 arasõnda yüzde 63’e yük- selmiş. Toplumdaki sõnõfsal uçurumun en belirgin olduğu yer başkent Tahran’dõ. Tahran’õn kuzeyinde saraylar, villalar, konaklarda yaşayan bir avuç zengin, gü- neyinde ise her türlü altyapõ hizmetlerin- den mahrum gecekondu mahalleleri. Pet- rol gelirlerindeki artõşõn kendilerine yan- sõmadõğõnõ gören yoksul halk, içinde bi- riktirdiği hõncõ 1970’lerin ikinci yarõsõn- dan itibaren sokağa dökülerek boşaltma yolunu seçti. CAMİLERE YÖNELDİLER Siyasal partilerin, sivil toplum örgütle- rinin, sendikalarõn Şah’õn baskõcõ politi- kalarõ nedeniyle toplumun sorunlarõna yeterince sahip çõkamayõşõ, camileri kent yoksullarõnõn tek sõğõnağõ yaptõ. Sünni- likten farklõ olarak camiler, Şiiler için her türlü sorunun dile getirildiği, toplum- sal muhalefetin örgütlendiği mekânlar- dõr. Şii müçtehitlerin tavsiyeleri, görüşle- ri ve yorumlarõnõn sadece dini konularla sõnõrlõ olmamasõ da halkõn dini refleksle- rinin güçlenmesine yol açtõ. CMYB C M Y B 7 AĞUSTOS 2009 CUMA CUMHURİYET SAYFA DİZİ 9 Şah yönetiminin baskõcõ politikalarõ ve yoksulluk İran halkõnõ sokaklara döktü. Humeyni’nin yolu açõldõ İslam Cumhuriyeti kuruluyor M usaddık döneminde uygulamaya ko- nan, olaylar yatõşõncaya kadar Şah’õn yurtdõşõna gitme fikri bir kez daha ya- şama geçirildi. Bir süre sonra ülkesine geri dön- me umuduyla Ocak 1979’da İran’õ terk eden Şah, bu kez ebedi bir yolculuğa çõktõğõnõn far- kõnda değildi. Humeyni Paris’te yaptõğõ açõklamada, 26 Ocak 1979’da İran’a döneceğini söyledi. O gün ülke- nin dört bir yanõndan on binlerce kişi Tahran’a akmaya başladõ. Hükümet havalimanlarõnõ ka- pattõ. Askeri birlikler havalimanlarõna giden yol- lara barikatlar kurarken havalimanlarõ kuşatõldõ. Artõk ülkede ciddiye alõnacak bir yönetim kal- madõğõnõ düşünen ordu mensuplarõ da parçalan- dõ. Askerlerden bazõlarõ üniformayla göstericile- re katõldõ. Şah’a bağlõ olanlarla göstericiler Tah- ran sokaklarõnda üç gün boyunca çatõştõlar. Baş- bakan Bahtiyar, artõk atacak kurşunu kalmadõğõ- nõ anladõ ve havalimanlarõndaki ablukayõ kaldõr- dõ. Humeyni 1 Şubat 1979 günü Air France ha- vayollarõna ait bir uçakla Tahran Havalimanõ’na indi. Ülkesine General De Gaule gibi dönen Hu- meyni, iki milyona ulaşan bir kalabalõk tarafõn- dan karşõlandõ. Havalimanõndan helikopterle Be- heşt-i Zahra Mezarlõğõ’na götürülen Humeyni, hükümeti yasadõşõ ilan etti ve devrim hükümetini yakõnda atayacağõnõ açõkladõ. 5 Şubat 1979 günü geçici Devrim Hüküme- ti’nin başbakanlõğõna Mehdi Bazergan, Humey- ni tarafõndan atandõ. Ancak Şah’õn atadõğõ Şah- pur Bahtiyar hükümeti henüz iş başõndaydõ. Tah- ran’da iki hükümet birden görev yapõyordu. Şah- pur Bahtiyar, uyulmamasõna karşõn yeniden so- kağa çõkma yasağõ ilan etti. Humeyni’yi destek- leyenlerin safõna katõldõğõnõ açõklayan Duşantepe Hava Üssü’ne karşõ saldõrõ emri verdi. Şah-õ Ca- vidan birlikleri saldõrõyõ başlattõ. Humeyni yanlõ- larõna göre, saldõrõnõn asõl amacõnõn Tahran’da bir okula yerleşen İmam Humeyni’yi ve devrim liderlerini öldürmekti. Halk, Humeyni’nin sokağa çõkma yasağõna uyulmamasõ yönündeki çağrõsõ üzerine sokaklara dökülmüştü. Ordu içinde Humeyni saflarõna ka- tõlan birlikler halka silah dağõtmaya ve birlikte barikatlar kurmaya başladõ. İki gün süren çatõş- malarõn ardõndan ordu yönetimi tarafsõzlõğõnõ ilan etti. Tahran’da hükümete ait stratejik bina- lar, SAVAK merkezi, radyo ve televizyon binasõ ile askeri kõşlalar göstericiler tarafõndan işgal edilince Şah’õn Tahran’õ düşmüş oldu. Böylece İran’da iki bin beş yüz yõllõk monarşi ve 53 yõllõk Pehlevi hanedanlõğõ sona ermiş oldu. T oplumdaki gerilim aydõn, esnaf ve ulema sõnõfõnõn hõzla radi- kalleşmesine yol açtõ. Artõk si- lahlõ mücadeleye başvurmak gerekti- ğini dillendirenlerin sayõsõ artmõştõ. Bu dönemde legal siyasi yapõlarõn içindeki bazõ gruplarõn koparak şidde- ti mücadele yolu olarak seçen illegal örgütlenmeye gitmelerini görüyoruz. Önce sosyalist solda Tudeh ile eski Milli Cephe’nin eski gençlik kollarõ Halkõn Fedaileri örgütünü kurdu. İran İslam Devrimi’nin gerçek ideoloğu olarak görülen Ali Şeriati’nin sempa- tizanlarõ da Halkõn Mücahitleri adlõ bir gerilla örgütü kurdular. Halkõn Mücahitleri ve Halkõn Fe- daileri ufak çapta olsa da bazõ sui- kast, bombalama ve adam kaçõrma gi- bi eylemleri gerçekleştirdiler. Şah’a bağlõ gizli polis teşkilatõ SAVAK’õn da boş durmayõp bazõ muhalifleri orta- dan kaldõrdõğõ kulaktan kulağa fõsõlda- nõyordu. Önce Merdüm Partisi lideri- nin şüpheli bir trafik kazasõnda ölme- si, ardõndan 1977 yõlõ Ekim ayõnda Humeyni’nin sürgündeki oğlu Seyit Mustafa Humeyni’nin Necef’te öldü- rülmesi, şüpheleri SAVAK’õn üzerinde yoğunlaştõrõyordu. Toplumsal tepkiler arttõkça Şah’õn iç politikasõ da sertle- şiyordu. Şah’õn kurdurduğu Diriliş Partisi, günümüz Türkiye’sindeki AKP’nin izlediği yöntemleri izlemeye başladõ. Sendikalar, meslek odalarõ, sivil toplum örgütleri, esnaf loncalarõ ve kamu kurumlarõnõ baskõ, tehdit ve rüşvetle ele geçirmesi, muhaliflerin zorla partiye üye olmaya, hükümeti öven dilekçelere imza atmaya ve Şah’õ destekleyen yürüyüşlere katõlmaya zorlanmasõ halkõ Şah yönetimine karşõ kõşkõrtmaktan başka bir işe yaramadõ. 1 978 yõlõnõn Ocak ayõna rastlayan muharrem ayõnõn kutsal 10. gü- nünde, Kerbela’da katledilen İmam Hüseyin’i anmak için Tahran halkõ Humeyni tarafõndan sokakta gös- teri yapmaya çağrõldõ. Hükümet tarafõn- dan sokağa çõkma yasağõ ilan edildi ve yasağa rağmen sokağa çõkacak olanla- rõn üzerine askerlerin ateş açacağõ du- yuruldu. Ancak o gün, Ayetullah Tele- gani, Mehdi Bazergan ve Milli Cep- he’nin lideri Dr. Kerim Sencabi’nin önderliğinde bir milyonu aşan kalabalõk Tahran sokaklarõnda gösteri yaptõ. Aynõ ay içerisinde hükümet yanlõsõ “İttihad” gazetesinde yayõmlanan başyazõda Hu- meyni’nin gençliğinde şarap içen ho- varda biri olduğu ve aslõnda İranlõ da olmadõğõ öne sürüldü. Gazetenin özür dilemesi, Humeyni’nin sürgünden gel- mesine izin verilmesi, siyasi mahkûm- larõn serbest bõrakõlmasõ ve kapatõlan Fevziye medresesinin yeniden açõlmasõ istemiyle Kum kentindeki medrese öğ- rencileri sokaklara döküldü. Esnafa ke- penk kapattõrõp karakola doğru yürüyü- şe geçtiler. Polisin ateş açmasõ sonucu hükümete göre 2, medreseye göre 70 öğrenci öldü. Bir müddet sonra bu kez Kum kentindeki ölümlerin kõrkõncõ gü- nü nedeniyle 28 Şubat 1978’de ülkenin dört büyük kentinde halk sokaklara dö- küldü. Tebriz’de güvenlik güçlerinin saldõrõsõ üzerine halktan ölenler oldu. ŞAH ÇEVİK KUVVETİN BAŞINDA Bu kez Tebriz’de ölenleri anmak için çeşitli kentlerde gösteriler düzenlendi. Şah, yurtdõşõ gezilerini iptal etti ve çe- vik kuvvetin başõna bizzat kendisi geçti. Olaylar dinmek bilmiyordu. Bu kez ma- yõs ayõnda polis Kum kentinde Ayetul- lah Şeriatmedari’nin evine girerek ona sõğõnan iki öğrenciyi öldürdü. Kõrk gün süren gösterilerde onlarca kişi öldü. 1978 yõlõ ağustosunda petrol rafineri- lerinin bulunduğu Abadan’daki Reks Sinemasõ kundaklandõ. Sinemanõn kapõ- larõ kilitli olduğu için dõşarõ çõkamayan 347 kişi yanarak can verdi. Kundakla- ma olayõnõn çağdaş yaşama karşõ olan radikal İslamcõlar tarafõndan yapõldõğõ açõklandõ. Ancak halk arasõnda sinema- nõn Şah’õn ajanlarõ tarafõndan yakõldõğõ öne sürüldü. Şah, halkõn öfkesini yatõş- tõrmak için hükümeti görevden aldõ. Yeni atanan hükümetin başbakanõ, “Humeyni’nin İran’a dönmesine izin vereceğiz” açõklamasõyla sempati top- lamaya çalõştõ. Gözler Humeyni’ye çev- rilmişti. Ancak bir gün sonra Humeyni, “Bizim mücadelemiz İran’a dönmek için değil Şah rejiminin yıkılması ve İslam Cumhuriyeti’nin kurulması içindir. Şah rejimi yıkılıncaya kadar mücadelemiz sürecektir” açõklamasõnõ yapõnca sokak gösterileri artarak sürdü. Şah dõşarõ, Humeyni içeri YARIN: HUMEYNİ ANAYASASI Ramazan ayı boyunca düzenlenen gösterilerde ve ölenleri anmak için 7 Eylül’de düzenlenen yürüyüşte göstericiler, kendilerini kuşatan askerlere çiçekler uzatarak, “İran or- dusu Amerika’nõn değil bizim ordumuz”, “Humeyni önderimiz, askerler kardeşimiz”, “Biz size çiçek atõyoruz siz bize mermi mi atacaksõnõz” sloganları eşliğinde yürüdüler. Bu yürüyüşten bir gün sonra sokağa çıkma yasağı ve sıkıyönetim ilan edildi. An- cak sokağa çıkma yasağına uyulmuyor, gecekondu mahallele- rinden Jale Meydanı’na doğru on binler akıyordu. Tarihe “Ka- ra Cuma” olarak geçen o günkü gösteride askerlerin “dağõlõn” uyarısına aldırmayan kalabalığın üzerine rasgele ateş açılması sonucu Avrupa basınına göre 4 bin kişi ölmüştü. “Kara Cuma”nın etkisiyle ülke çapında iş bırakma, boykot ve kepenk indirme eylemleri başladı. Bu kez iş bırakma eylemi- ne bakanlıklar ve onlara bağlı kamu kuruluşlarında çalışanlar da katılmıştı. Sıkıyönetimin ilan edildiği gün Irak yönetimi de Humeyni’den Irak topraklarını terk etmesini istedi. Humeyni, Paris’e uçtu. Şah köşeye sıkışmıştı. Yeniden hükümet değişik- liğine gitti. Bu kez hükümeti kurdurmak için muhaliflerle ken- disi arasında iletişim kurabilecek ılımlı bir isim arayışına ko- yuldu. Laik muhaliflerin örgütlü olduğu Milli Cephe’nin yö- neticilerinden Şahpur Bahtiyar’ı ikna ederek hükümeti kurma- sı için görevlendirdi. Milli Cephe, Şah’ın hükümeti kurma önerisini kabul eden Şahpur Bahtiyar’ı partiden ihraç etti. Humeyni, Bahtiyar hükümetini gayrimeşru ilan etti. Bahti- yar, göstericilere bir iyi niyet gösterisi olarak üniversiteleri aça- cağını, basın üzerindeki yasakları kaldıracağını açıkladı. Üni- versitelerin açıldığı ilk gün kitlesel gösteriler yeniden başladı. Muhalefet en büyük hamlesini 11 Aralık 1978’de yaptı. İki mil- yonu aşkın kişi Aşura günü Şahyad Meydanı’nda toplandı. Bu gösteriyi yöneten ulema, Humeyni’nin geri dönmesi, yoksullu- ğun ortadan kaldırılması, emperyalistlerin ülkeden kovulması gerektiğini belirterek İslam Cumhuriyeti kurulması gerçekle- şinceye kadar eylemlerin süreceğini açıkladı. H U M E Y N İ N E C E F ’ T E N S Ü R Ü L Ü Y O R İLLEGAL ÖRGÜTLERE KAYIŞ İran halkõ yine sokaklarda Humeyni, 1 Şubat 1979 günü Air Fran- ce havayollarına ait bir uçakla Tahran Havalimanı’na indi. Humeyni yanlıları şah rejiminin yıkılıp İslam Cumhuriyeti’nin kurulması için eylemler yaptılar.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear