26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 3 AĞUSTOS 2009 PAZARTESİ 4 HABERLER 2000’Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK G3 Geldi: Yaşasın Teknoloji (mi?)... G3 teknolojisi de geldi, G4’e de hazırlanalım. Artık elinizde bilgisayarınız var, üstelik görüntülü konuşma yapabiliyorsunuz. Her yerde her zaman internete bağlısınız. İletişim artık hem de görüntülü olarak elinizde. Yaşasın teknoloji (mi?) acaba? Yoksa çocuklarımızın aklını çelecek, dikkatini dağıtacak yeni bir araç mı? Çocuklarımız istediği yerde maç seyretme, iste- diği zaman film görme olanağına kavuşunca nasıl ola- cak? Çocuklarımız bu sisteme uyan yeni telefonlar için aileleri zorlamayacak mı? Aileler ne yapacak, nasıl davranacak? Birçok çocuk bu telefonları kullanırken aile kendi çocuğunu bunun dışında tutabilecek mi? Dahası, bu sistemin dışında tutması doğru mu? Çocuklar elbette bu yeni teknolojiye bayılacaklar. İsteyecekler, alacaklar ve kullanacaklar. Akılları fikirleri de orada olacak mı? Elbette. Kullanmada birbirleriyle rekabet edecekler mi? Hiç kuşkusuz. Yeni teknolojilerin hedefi elbette çocuklar ve gençlerdir. Ailelere verilen korku da hazır: Çocuğunun nere- de olduğunu, ne yaptığını göreceksin. Ailelerin bu kaygısı da boşuna değil. Ama çözümü görüntülü telefonlar değil, ayrı ko- nu. Okullar ne yapacak? Öğretmenler çocukların ilgisini, dikkatini derslere nasıl yoğunlaştıracaklar? Sorunun çözümü elbette teknolojinin kullanımın- dadır. Ama daha biz bilgisayar ve internet kullanımının sorunlarını çözemiyoruz. İnternette kimin ne yaptığı belli değil. İnternette kimin kiminle ne yaptığı belli değil. Özgürlükler ancak sorumlulukla ve özdenetimle ya- rarlı oluyor. Başıboş, denetimsiz, belirsiz kullanımlar kötü kullanıma bütünüyle açık. Şimdi bu sonsuz alan, denetimi olmayan bir sis- temle kişinin elinde. Doğruyu yanlıştan ayıramayan çocuğun elinde. Her şeyi merak edip denemeye kalkan gencin elin- de. Uzaktan maceralara hevesli kadınların elinde. “Bakalım karşıma kim çıkar?” erkeklerin elinde. Elbette doğru kullananlar olacaktır. Elbette bu teknoloji onlar için düşünülmektedir. Bilgi akışının yararları saymakla bitmez. Ben 1993 yılında yazılarımı gazeteye özel bir prog- ramla internetten göndermiş bir yazarım. Teknolo- jiyi severim, elbette kullanırım. Ama teknolojinin beni işgal etmesine izin vermem. Böyle yapan çok kişi vardır. Ama çocuklar? Ama gençler? Henüz özdenetimi zayıf dönemlerini yaşıyorlar. G3 teknolojisinin reklamını yapan şirketler kadar bu konular da ele alınmalıdır. Çocuklara konunun her yönü öğretilmelidir. Gençlere doğru seçimler yapmak, doğru kararlar vermek öğretilmelidir. Çocuklarımızın özdenetimi güçlendirilmelidir. Çocuklarımız yararlıyı zararlıdan ayırabilmelidir. O zaman G3 teknolojisinin yararı zararından da- ha çok olacaktır. Ya programlar ne olacak? Çocuklarımızın bilimsel keşiflerden heyecan duy- maları nasıl sağlanacak? Çocuklarımızın dikkatini okul konularına çekmek nasıl başarılacak? Bu sorunlar G3 teknoloji şirketlerini ilgilendirmiyor. Ama bizi ilgilendiriyor? Aileleri ilgilendiriyor. Öğretmenleri ilgilendiriyor. Ya hükümeti? Hükümeti ilgilendiriyor mu? Hayır. Onları yargıyı ele geçirmek ilgilendiriyor. Üni- versiteyi ele geçirmek ilgilendiriyor. Belki G3 tek- nolojisini bu amaçlarla kullanmak ilgilendirebilir. Ah benim memleketim... erdalatak@gmail.com Mardin’in Bilge köyünde 44 kişinin ölümüyle sonuçlanan olayõn nedenleri rapor haline getirildi ‘Bireydeğilaşiretönplanda’TRABZON (AA) - Mardin’in Mazõdağõ ilçesine bağlõ Bilge kö- yünde altõ çocuk, üçü hamile 16 ka- dõn ile 22 erkeğin katledilmesinin ar- dõndan, Hayat Boyu Eğitim Gelişim Derneği’nin (HEGEM) yaptõğõ, Mardin Valiliği’nin de alan çalõş- malarõna destek verdiği çeşitli üni- versitelerden 22 bilim adamõnõn hazõrladõğõ rapor tamamlandõ. Merkezi Trabzon’da bulunan HE- GEM Başkanõ Adem Solak’õn edi- törlüğünü yaptõğõ ve 44 kişinin ölü- müyle sonuçlanan olayõn nedenle- rini araştõrarak, sosyal bilimler pers- pektifinde çözüm önerileri sunma- yõ amaçlayan 123 sayfalõk rapor, Muğla Üniversitesi’nden Prof. Dr. Nurgün Oktik, Gazi Üniversite- si’nden Doç. Dr. Tevfik Erdem ve Aile Araştõrmalarõ Genel Müdürlü- ğü’nden sosyolog Ercan Şen tara- fõndan hazõrlandõ. Raporda, Bilge köyünün sosyal ve ekonomik yapõsõ, daha önce mey- dana gelen olaylar, 44 kişinin öl- dürüldüğü katliam, katliam zanlõ- larõna ait bilgiler ve ifadeleri, kat- liamõn nedenlerinin yanõ sõra eko- nomik ve sosyal bir neden olarak “koruculuk” sistemi ile sosyolojik bir neden olarak “aşiret ve ataer- kil aile” yapõsõ ele alõndõ. Ayrõca in- celeme aşamasõnda bilim adamla- rõnõn katõldõğõ “beyin fırtınaları toplantıları”ndaki görüşlerine yer verilen raporda bölgedeki şiddet olaylarõ ele alõndõ. Raporda, daha ön- ce açõklanan bazõ raporlar ile med- yaya eleştiriler de yöneltildi. Ra- porun son bölümünde ise 22 bilim adamõnõn olaya ilişkin genel de- ğerlendirmeleri ile yapõlmasõ gere- kenler sõralandõ. Bilge köyünde yaşananlarõn ve bi- reyleri şiddete yönlendirenin, için- de bulunduklarõ şiddeti besleyen ve destekleyen yapõ olduğu vurgu- lanan raporda, “Bölgede çok güç- lü bir aşiret geleneği ve bu gelenek içinde hapsedilmiş bir birey pro- fili” olduğuna dikkat çekilirken “bireyin bu güçlü aşiret ve ata- erkil aile içerisinde adeta buhar- laştığı” belirtiliyor. “Körü körüne, mutlak itaatin” olduğu bu duru- mun, iradesini ve gerektiğinde tep- kisini ortaya koyamayan bireyi, “en aşağılık cinayetleri işlemeye yönlendirebildiğinin” anlatõldõğõ raporda, şu görüşlere yer verildi: “Birey adeta büyülenmiş gibi ai- le meclisi veya aşiretler tarafından alınan kararlar doğrultusunda ailesinin en yakın fertlerini gö- zünü kırpmadan öldürebilmek- tedir. Güçlü aile-aşiret yapıları, kendisine itaatkâr hale getirdiği bireyin adeta özgürlüğüne ipotek koymuştur. Bireylerin aşiret ya da ataerkil aileler etrafında bütün- leşmelerine neden olan durum, in- sanların bir haksızlıkla karşı kar- şıya kaldıklarında, haklarını ara- mada devlete başvurma yerine kendi başlarına, kendi güçlerini birleştirerek çözüme ulaşmaya çalışmalarıdır.” Şiddet olgusunun ortaya çõkma- sõnda ve yoğunluk kazanmasõnda bölgesel faktörlerin dõşõnda başka etkenlerin de olduğu vurgulanan ra- porun sonuç bölümünde, Bilge kö- yünde yaşanan olayõn anlõk bir olay olmayõp, birbirine bağlõ olarak ekonomik, sosyal ve politik birçok olayõ içinde barõndõrdõğõna değinildi. Bu olayõn Mardin’e has bir olay ol- mayõp hem Türkiye’de hem de dünyanõn birçok yerinde yaşanmõş ve yaşanabilecek olduğundan söz edilen bu bölümde, şu tespitler ya- põldõ: “Olayın töreyle ilgisi yoktur. Olayı inceleyenlerin çoğunun belirttiği gibi, olayda ekonomik çıkar ve güç çatışması ve sis- temden kaynaklanan bazı so- runlar birbirini tetiklemiştir. Olay tamamen şiddeti içinde ba- rındırmaktadır. Kapalı ve geniş aile görünümündeki failler, ken- di adaletlerini gerçekleştirmiş- lerdir. Şiddet araçlarına sahip ol- mak ya da kolay erişim, şiddet eylemlerini kolaylaştırmakta- dır. Bu olayda erkek failler ko- rucu olup hepsinin silahı vardır. Bu köyde yaşananlar bölge açı- sından bir birikimin patlaması olarak nitelendirilebilir”. Ezilenlerin Sosyalist Platformu (ESP), 19 Aralık 2000’de “Haya- ta Dönüş Operasyonu” sırasın- da, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü olan Hâkimler Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyesi Ali Suat Ertosun’un yargılanması talebiyle protesto gösterisi düzenledi. Galatasaray Meydanı’nda dün bir araya gelen ESP’li aileler adına açıklama yapan İsmet Yurtsever, ‘Hayata Dönüş Ope- rasyonu’nun baş sorumlularından birinin Ertosun olduğunu savunarak “Katliamda 28 devrimci tutsak yaşamını yitirdi. “Ertosun, 29 Temmuz’da yaptığı açıklamada suçlarını itiraf etmiştir. Böy- lesi katliama imza atan Ertosun bugün Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyeliğinde ise Er- genekon sanıklarını, yani katliamların tetikçilerini aklamaya çalışıyor” diye konuştu. ESP’den protesto eylemi SAKIK’A MARDİN SORUSU ‘Ülkede en önemli sorun yoksulluk’ TRABZON (Cum- huriyet) - Terör örgütü PKK’nin üst düzey yö- neticisiyken yakalanan Şemdin Sakık, farklõ- lõklar üzerinden siyaset yapõlmamasõ gerektiği- ni belirterek Türkiye’nin bölünmeyeceğini söyle- di. Sakõk, “Güçlü bir aşiretten, zengin bir ai- leden, mutlu bir or- tamdan gelip örgüte katılan hiç kimseye rastlamadım” dedi. Mardin’in Mazõdağõ il- çesine bağlõ Bilge kö- yünde, 44 kişinin öldü- rüldüğü katliama ilişkin, Hayat Boyu Eğitim Ge- lişim Derneği’nin orga- nizasyonunda bilim in- sanlarõnõn katõlõmõyla ha- zõrlanan rapor kapsa- mõnda, Dernek Başkanõ Adem Solak, Diyarba- kõr E Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu bu- lunan Sakõk ile şiddet olgusu üzerine bir gö- rüşme yaptõ. Solak’õn “İnsan neden şiddete ve teröre eğilim göste- rir” sorusu üzerine Sa- kõk, çoğu Doğulu, Gü- neydoğulu çocuk gibi kendisinin de şiddet gö- rerek büyüdüğünü, ba- basõnõn ikinci eşi olan annesi ve kardeşlerini ortada bõraktõğõnõ belir- terek üvey kardeşi DTP Milletvekili Sırrı Sa- kık’õn ölmesini istediği- ni söyledi. Sakõk, “Bi- rinci ve üçüncü eşi ve onlardan olan üvey kardeşlerim bolluk, re- fah içinde yaşarken biz karnımızı doyurma, kı- şı donmadan geçirebil- me mücadelesi veri- yorduk. Üvey kardeş- lerimin, özellikle Sırrı Sakık’ın günlük ho- vardaca harcamaları bizim terk edilmiş aile olarak aylık geçim büt- çemizden fazlaydı. O günlerin bilinçaltı öf- kesidir ki Sırrı Sakık ile ilgili ne zaman bir TV programına rastlasam bindiği uçağın parça- lanmasını ve onun da yok olmasını hayal ede- rim” diye konuştu. Tür- kiye’de adalet sistemi yüzünden yoksulluğun yõğõnlarõn sorunu oldu- ğunu savunan Sakõk, “Adalet işlemediği sü- rece bu sorun ağırlaşa- caktır, ülkenin bir nu- maralı sorunu haline gelecektir. Mardin ve Adana’da yaşanan kat- liamlara benzer katli- amlar yaşanacaktır” ifadelerini kullandõ. 18 yõlda dağda kaldõ- ğõnõ anlatan Sakõk, aile içi şiddetin bölgede dağa çõkõşõ tetiklediğini be- lirtti. Sakõk, şunlarõ söy- ledi: “Güçlü bir aşiretten, zengin bir aileden, mut- lu bir ortamdan gelip örgüte katılan hiç kim- seye rastlamadım. Ör- güte katılanlar, benim gibi dışlanmış, ailesin- den, çevreden şiddet görmüş insanlardı.” Şiddet sorununun ken- disinin ve çözümünün karmaşõk olduğunu ifade eden Sakõk, “Bir taraf bölünme fobisinden, di- ğer taraf ise bağımsız- lık hayalinden kurtul- malıdır. Bu ülke bölü- nemez. Ülkedeki fark- lılıklar üzerinden siya- set yapılmamalıdır. Türkiye’nin doğusuna düşen ateş, bütün Ana- dolu’ya şu veya bu bo- yutuyla yayıldı. Ve bu ülkenin insanlarının emekleriyle yarattıkla- rı değerleri yakarak kül etti” dedi. Mardin katliamı Mardin’in Mazõdağõ il- çesine bağlõ Bilge köyün- de geçen aylarda yaşanan katliamõn “insanım, di- yen herkeste infial ya- rattığını” söyleyen Sa- kõk, katliama, “yıllardır haksızlığa uğramış ve gerekli yerlere sesini du- yuramamış bir kesimin karar vermiş olabilece- ğini” savundu. Adana’da bir kişinin kendi ailesin- den 3’ü çocuk 8 kişiyi öl- dürdüğü katliamõ da anõm- satan Sakõk, bu olayla il- gili olarak “Hepsi aynı ai- leden olan mağdurlar gibi, katil zanlısı da ay- nı aileden çıktı. Hem de çocuklarını ve kendisini öldürdüğü kadının kar- deşi çıktı. Neden mi? Çünkü babaları mal varlığını birine bırak- mış, diğerine bir şey ver- memiş. Bu ailenin her ferdi, eğer yoksul olsa- lardı birbirine zarar ver- meyi asla düşünmezler- di” diye konuştu. DTP’YE ELEŞTİRİ Öcalan: Açıklayıp çekileceğim Haber Merkezi - İm- ralõ’da ağõrlaştõrõlmõş ömür boyu hapis cezasõ- nõ çeken terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan, 15 Ağustos’ta açõklayacağõ ‘Yol Hari- tası’nõn ardõndan süreç- ten çekileceğini açõkladõ. Avukatlarõ ile geçen cuma günü haftalõk gö- rüşmesini yapan Öca- lan’õn açõklamalarõ terör örgütüne yakõn internet sitelerinde yayõmlandõ. Öcalan, DTP dahil Tür- kiye’deki partilerden hiçbirisinin sorunu tam olarak anlayõp kavraya- madõğõnõ belirtti. Öca- lan, 15 Ağustos’ta açõk- layacağõ ‘Yol harita- sõ’nõn ardõndan, çözü- mün nasõl olacağõna iliş- kin Kürtler, PKK ve DTP’nin kendi kararõnõ vereceğini belirterek, “Dağdaki adam hak- kında karar verecek durumda değilim. Her- kes çözümü bana hava- le etmeye çalışıyor. İşin içinde birçok faktör var. Ben bu faktörlere hâkim değilim. Kaldı ki sosyal olaylar böyle gelişmez, tek kişi üze- rinden yürümez” diye konuştu. Hükümetin, Kürt açõlõmõna sert eleş- tiriler getiren MHP Ge- nel Başkanõ Devlet Bah- çeli’ye de seslenen Öca- lan, “70’lerde solcuları bitirdiniz, şimdi de Kürtleri bitirmeyi dü- şünüyorsunuz. Şunu anlamak gerekiyor. Kürt Türksüz, Türk de Kürtsüz olmaz. Kürt olmadan siz bitersiniz. Kürt olmadan Türk de biter. Siz neden anla- mıyorsunuz” dedi. BAŞBAKAN ERDOĞAN KATILMADI YAŞ üyelerine güvenlik birifingi ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Yüksek Askeri Şûra (YAŞ) top- lantõlarõnda, terfilerin yanõ sõra Türkiye’nin güvenlik konsepti, çev- resinde gelişen olaylar, Türk Silahlõ Kuvvetle- ri’nin (TSK) güvenlik ihtiyaçlarõ karşõsõndaki konuşlanmasõ ve sa- vunma projelerine iliş- kin brifing de yer aldõ. YAŞ’õn ikinci gün çalõşmalarõna Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan’õn katõlmamasõ ne- deniyle toplantõlara Ge- nelkurmay Başkanõ Or- general İlker Başbuğ başkanlõk etti. YAŞ’õn dünkü toplantõlarõ öğle- ne kadar sürdü. Öğlen- den sonra Milli Savun- ma Bakanõ Vecdi Gö- nül, Başbakan Erdoğan ile bir araya geldi. YAŞ üyeleri son toplantõlarõ- nõ bugün yapacak. Top- lantõlarda alõnan karar- lar hakkõnda Cumhur- başkanõ Abdullah Gül, yemekte bilgilendirile- cek. Ertesi gün Gül’ün onaylamasõnõn ardõndan YAŞ kararlarõ kamuo- yuna açõklanacak. YAŞ toplantõlarõnda terfilerin yanõ sõra TSK’nin diğer konula- rõ da ele alõndõ. Bu kap- samda Genelkurmay 2. Başkanõ Orgeneral Ha- san Iğsız ve maiyetince hazõrlanan harbe hazõr- lõk brifingi YAŞ üyele- rine sunuldu. Brifingin, Türkiye’yi ilgilendiren bölgesel gelişmeler, teh- dit ve riskleri içerdiği öğrenildi. Tehdit ve risk algõlamalarõna karşõn TSK’nin konuşlanmasõ, bu kapsamda savunma ihtiyaçlarõ ve savunma projeleri gözden geçiri- lirken gelecek planla- malarõ hakkõnda da de- ğerlendirmeler yapõldõ- ğõ bildirildi. TSK’nin personel, malzeme ve teçhizat durumuna iliş- kin değerlendirmeler ve alõnan kararlar daha sonra hükümet tarafõn- dan Milli Savunma Ba- kanlõğõ aracõlõğõyla uy- gulamaya konuluyor. Mardin’in Mazõdağõ ilçesine bağlõ Bilge köyündeki katliamla ilgili HEGEM tarafõndan hazõrlanan raporda, “bireyin güçlü aşiret ve ataerkil aile içerisinde adeta buharlaştõğõ” belirtiliyor. Raporda, ekonomik ve sosyal bir neden olarak “koruculuk” sistemi ile sosyolojik bir neden olarak “aşiret ve ataerkil aile” yapõsõ ele alõndõ. Şemdin Sakık.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear