Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
2 AĞUSTOS 2009 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
DİZİ 9
Meşrutiyet Anayasasõyla Şah’õn yetkileri büyük ölçüde azaltõlõyor, demokratik haklar da şeri hükümlerle birlikte anayasaya girmiş oluyordu
İran insan haklarõ ile tanõşõyor
M
eşrutiyet’in ilanõndan birkaç gün
sonra yeni sadrazam tarafõndan
davet edilen ulema Tahran’a geri
döndü. Yeni meclis için Tahran’da bir da-
nõşma meclisi oluşturuldu. Bu mecliste
ağõrlõklõ olarak ulema ile birlikte tüccar ve
esnaf odalarõnõn yöneticileri görev aldõlar.
Meclis ilk oturumunu 7 Ekim 1906’ta ger-
çekleştirdi. İşe Meşrutiyet Anayasasõnõ ha-
zõrlamakla başladõ. Belçika Anayasasõ ör-
nek alõnarak hazõrlanan anayasada Şah’õn
yetkileri önemli ölçüde azaltõldõ.
Şah, yürütmenin başõ ve ordunu komutanõ
sõfatõnõ taşõsa da birçok yetkisini meclise
kaptõrmõştõ. Çalõşacağõ bakanlarõ artõk mec-
lis seçecek, borçlarõ, antlaşmalarõ, tekelleri,
ayrõcalõklarõ belirleme yetkisi meclise ait
olacaktõ. En önemlisi, o güne kadar devlet
gelirlerinin önemli kõsmõnõ saraya, saray
muhafõzlarõna ve eşraf lojmanlarõna ayõran
Şah, artõk meclisin kendisi için uygun gör-
düğü tahsisatla yetinmek zorunda kalacaktõ.
Anayasa yurttaşlara da o güne kadar sahip
olmadõklarõ haklar getiriyordu.
Yaşama, mülkiyet edinme, adil yargõlanma,
keyfi tutuklanmama, yasalar önünde eşitlik
hakkõ ile toplanma ve örgütlenme özgürlü-
ğü yasalarla güvence altõna alõndõ. Ancak
Fransõz Aydõnlanma devriminin etkilediği
İranlõ aydõnlarõn yasaya koyduklarõ bu te-
mel hak ve özgürlükler, meşrutiyet için itti-
fak kurduklarõ mollalara verilen ödünlerle
dengelendi. Bakanlar Kurulu’nda Şii olma-
yanlar görev alamayacak, yargõ yine devlet
ve din mahkemeleri olarak iki ayrõ koldan
yürüyecek, meclis şeriata aykõrõ yasalar çõ-
karamayacak, hükümet din karşõtõ yayõnlarõ
ve dernekleri yasaklayabilecek, yasama or-
ganõndan çõkacak yasalarõn dine uygunluğu-
nu denetleyecek kõdemli din adamlarõndan
oluşan Muhafõzlar Konseyi kurulacaktõ. Bu
konsey, İmam Mehdi gelene kadar vekâle-
ten bu görevi yapacaktõ. İran’õn yeşil, kõrmõ-
zõ ve beyaz şeritli bayrağõ da bu anayasa ile
belirlendi.
İMZA TEHDİTLE GELDİ
Şah anayasayõ imzaladõktan beş gün sonra
ani bir şekilde öldü. Yerine oğlu Muham-
med Ali oturdu. Şah Muhammed Ali, mec-
listen de anayasadan da memnun değildi.
Tahta çõkõş törenine meclis üyelerini çağõr-
madõ, anayasada yer alan kuvvetler ayrõlõğõ
prensibine karşõ çõktõ. Ancak halk, anayasa
kabul edilmezse eyleme geçeceğini söyle-
yince Şah imzalamak zorunda kaldõ.
İlk oturumunu 7 Ekim 1907’de
yapan yeni Meclis, ulema ile
birlikte ağõrlõklõ olarak tüccar ve
esnaflardan oluşuyordu. Şah,
yürütmenin başõ ve ordunu
komutanõ sõfatõnõ taşõsa da birçok
yetkisini meclise kaptõrmõştõ.
O güne kadar devlet gelirlerinin
önemli kõsmõnõ saraya, saray
muhafõzlarõna ve eşraf lojmanlarõna
ayõran Şah, artõk meclisin kendisi için
uygun gördüğü tahsisatla yetinmek
zorunda kalacaktõ. Anayayõ imzaladõktan
sonra ani bir şekilde ölen Şah’õn yerine
geçen oğlu Muhammed Ali, meclisten
de anayasadan da hoşnut değildi.
Şah’õn darbesi
iç savaşa
neden oldu
Anayasa hazõrlõğõ sõra-
sõnda laik aydõnlar ile
ulema arasõndaki sõcak iliş-
kiler yerini gergin tartõş-
malara bõraktõ. Meşrutiyet
öncesi başlayan ittifak, ana-
yasa tartõşmalarõ sõrasõnda
çözüldü. Aydõnlarõn, özel-
likle laik eğitim õsrarõ mol-
lalarõ rahatsõz ediyordu.
Mollalardan bazõlarõ, “Pey-
gamberin kanununu atıp
yerine kendi kanunlarını
koymak istiyorlar” diyerek
tepki koyuyordu. Reform-
cular arasõndaki ittifakõn çö-
züldüğünü gören Şah da
mollalarõ laikler aleyhine
kõşkõrtõyordu.
ŞAH MOLLALARI
KIŞKIRTIYOR
Şah’õ da anayasaya karşõ
direnmesi için kõşkõrtanlar
vardõ. İngiltere ve Rusya,
milliyetçi reformistlerden
rahatsõzdõ.
Anayasa konusunda ule-
manõn tümüyle bir görüş
birliğinden söz edilemez-
di. Mirza Muhammed Hü-
seyin Naini gibi anayasayõ
hararetle savunan da vardõ,
Fazlullah Nuri gibi açõktan
savaş açanlar da... Fazlullah
Nuri’ye göre tek hukuk ila-
hi hukuktu ve İslamda ne
anayasaya ne de bu anaya-
sayõ hazõrlayacak meclise
yer yoktur. Nuri’nin asõl
tepkisini çeken, kõzlar
için getirilen zorunlu
eğitim şartõ, gayri-
müslimlerin Müslü-
manlarla yasalar kar-
şõsõnda eşit olmasõ ve
düşünce özgürlüğü
gibi hükümlerdi.
1907 yõlõnõn son gün-
lerinde Top Meyda-
nõ’nda anayasa karşõ-
tõ büyük bir gösteri düzen-
leyen Fazlullah Nuri, yaptõ-
ğõ konuşmada reformcularõ
“dünyaya fesat tohumu
ekmekle” suçluyor, anaya-
sanõn İslami hükümlere ay-
kõrõ olduğunu savunuyor-
du. İngiltere, Avrupa’da gi-
derek güçlenen ve dünya
paylaşõm savaşõna ortak olan
Almanya’ya karşõ önlem
olarak diğer sömürgeci ül-
kelerle ittifak kurma
yoluna gitti. Asya’da
en ciddi rakibi Rusya ile
yaptõğõ anlaşmada İran pi-
lot bölge olarak seçildi. Rus-
ya ile 1907’de yapõlan an-
laşma uyarõnca İran üç böl-
geye ayrõlmõştõ. Kuzey böl-
gesi Rusya’ya, güneybatõ
bölgesi İngiltere’ye bõrakõl-
dõ. Geri kalan bölgeler ta-
rafsõz bölge olarak ilan edil-
di.
Meclisi dağõtõp anayasayõ ra-
fa kaldõrmak için fõrsat kol-
layan Şah, sõkõyönetim ilan
etti. Açõk hava toplantõlarõ-
nõ yasaklayõp reformcu ba-
zõ milletvekilleri için tutuk-
lama kararõ çõkardõ. Kazak
askerlerine meclisi topa tut-
ma emri verdi.
Milletvekillerinden büyük
bir kõsmõ kaçmayõ başardõ.
Ele geçirilen altõ milletvekili
“fesat tohumu ektikleri”
gerekçesiyle sarayõn bah-
çesinde hapsedildi. Bunlar-
dan üçü yargõlanmadan sa-
ray bahçesinde idam edildi.
Ancak Şah’õn Kazak asker-
lerin yardõmõyla yaptõğõ dar-
be, bir süre sonra bume-
rang gibi dönüp kendisini
vuracaktõ. Ülkenin dört bir
yanõnda iç savaş patlak ver-
mişti. Tahran, Tebriz, Meş-
hed, Reşd ve Kafkasya’dan
gelen parlamento yanlõlarõ,
Şah yanlõlarõyla çatõşõyordu.
Şah’a karşõ savaşanlar en-
terasan bir kombinasyon
oluşturuyordu. İçlerinde
Kafkasya’dan gelip kõzõl
bayrak altõnda savaşan ko-
münistler de vardõ, kendisi-
ne “mücahit” ve “fedai”
adõnõ veren dini gruplar da.
Azõnlõklardan oluşan gö-
nüllüler de bu mücadelede
reformcularõ yalnõz bõrak-
madõ. Bir destek de Ne-
cef’teki üç büyük müçte-
hitten geldi. Bu üç müçtehit,
Şah yanlõsõ Fazlullah Nu-
ri’ye karşõ Seyyid Behbe-
hani ile Seyyid Tabata-
bai’nin yanõnda olduğunu
belirtince laik aydõnlarla
ulema ittifakõ yeniden ku-
rulmuş oldu.
İç savaştan parlamento yan-
daşlarõ galip çõktõ. 1910 Ha-
ziranõ’nda Şah tahttan çeki-
lip sürgüne gitmeyi kabul et-
ti. Kurucu meclis toplanarak
Muhammed
Ali Şah’õn yerine on iki ya-
şõndaki oğlu Ahmed Şah’õ
tahta geçirdi. Ahmet Şah, re-
şit olmadõğõ için amcasõ
onun naibi olacaktõ.
Meclis, darbeye karõşan ve
iç savaşa neden olanlarõ yar-
gõlamak üzere özel bir mah-
keme kurdu. Şah yanlõlarõ ile
birlikte anayasanõn ateşli
aleyhtarõ Fazlullah Nuri halk
önünde idam edildi. İlginç
olan, Fazlullah Nuri’nin,
bir zamanlar anayasacõlarõ
itham ettiği “fesat tohumu
ekme” suçlamasõyla ceza-
landõrõlmasõydõ.
Kurucu meclisin aldõğõ bir
önemli karar da seçim sis-
teminin daha demokratik
bir yapõya kavuşturulma-
sõydõ. Yeni seçim sistemiy-
le meslek gruplarõ ve soy-
lulara ait temsilciliklere son
verilirken ülkedeki azõnlõk-
larõn birer üyeyle temsili
sağlandõ.
Sovyet Devrimi ile Rus-
ya’nõn İran’dan çekil-
mesini fõrsat bilen İngiltere,
İran’õn petrol kaynaklarõna el
koymak için hazõrladõklarõ
anlaşmalõ henüz reşit olan
Şah’a kabul ettirdikten son-
ra parlamentoda da onay-
lanmasõ için en iyi bildikle-
ri yönteme, rüşvete başvur-
dular. D’Arcy şirketinin im-
tiyazõndan yararlanarak An-
glo-Persian Petrol Şirketi’ni
kurup, petrol çõkarmaya
başladõlar. Petrol miktarõ İn-
giltere’nin beklentilerinin
ötesinde bir miktardõ. İngil-
tere Başbakanõ Churcill se-
vincini, “en vahşi rüyala-
rımızın bile ötesinde, pe-
riler ülkesinden gelen mü-
kafat” şeklinde dile getir-
mişti. Ancak gerek ülke için-
deki milliyetçilerin rüşvetle
satõn alõnan mebuslar üze-
rindeki baskõsõ, gerekse Gi-
lan’õ alan Sovyetler Birli-
ği’nin Tahran’a yürüme teh-
didi İngilizlerin hevesini
kursağõnda koydu. Anlaş-
mayõ meclisten geçirmek
şöyle dursun, askerlerini so-
runsuz bir şekilde İran’dan
çõkarmanõn derdine düştü.
Bu kargaşa ortamõndan ya-
rarlanan Kazak birliğinin
komutanõ Rıza Han Tah-
ran’õ işgal etti ve darbeyle
yönetimi ele geçirdi. Baş-
bakanlõğa İngiliz muhibbi
Seyit Ziya getirilirken Rõza
Han da Genelkurmay Baş-
kanlõğõ’na atandõ. İngiltere,
Rõza Han’a bu süreçte para
ve asker yardõmõnda bulun-
du. Başbakanlõğa İngiliz
yanlõsõ Seyit Ziya’yõ getirdiği
için kendisine “İngiltere’nin
adamı” gözüyle bakõlsa da
Rõza Han, ilk dönemlerinde
hem İngiltere’yi hem de
Sovyetler Birliği’ni idare
etti. İngiltere ile olan anlaş-
mayõ yürürlükten kaldõrdõ.
Sovyetler Birliği ile yeni
bir anlaşma yaptõ.
İngiltere, istediği zaman
Rõza Han’õ devirebileceğinin
hesabõnõ yaparak aleyhleri-
ne gibi görünen bazõ geliş-
melere sessiz kalmayõ yeğ-
ledi. Genelkurmay Başkan-
lõğõ, ihtiraslõ bir adam olan
Rõza Han’õ kesmiyordu.
ŞAH’IN KURNAZLIĞI
Seçimlerde laiklerle iş-
birliği yapan Rõza Han, mec-
listeki konumunu da güç-
lendirdi. Mecliste Kaçar Ha-
nedanlõğõ’na son verilmesi
ve kurucu meclis oluşturu-
luncaya kadar Rõza Han’õn
ülkeyi yönetmesi yönünde
karar alõndõ. Bu karara sa-
dece aralarõnda Muham-
med Mussadık’õn bulun-
duğu beş muhalif karşõ çõk-
tõ. Hem Başbakan hem Ge-
nelkurmay Başkanlõğõ gör-
evini alan Rıza Şah, aslõnda
kendi hanedanlõğõnõ kurma
arzusundaydõ. İran’õn tek
hâkimi olmak için bizim hiç
de yabancõsõ olmadõğõmõz
bir Şark kurnazlõğõ tasarlayõp
sahneye koydu. “Her ne
kadar Rıza eğitimsiz ve
az tahsilli idiyse de İran
tarzı siyaseti çok iyi bili-
yordu. Yaptığı darbeden
birkaç yıl sonra kendini
gücünün zirvesine getire-
cek çok iyi planlanmış bir
oyun tasarladı. Emekli
olup küçük bir köye çekil-
di. Güya tefekküre dalıp
düşünecekti. Hükümetteki
bütün görevlerinden istifa
etti. Ayrılmadan önce tek-
rar göreve getirilmesi için
yoğun isteklerde bulunul-
masını tezgâhlamışdı. Rı-
za bir müddet reddedi-
yormuş gibi davrandı. Fa-
kat sonra düşündüğü gibi
oldu ve herkesin nefret et-
tiği Şah Ahmet geri dönme
niyetinde olduğunu açık-
ladı. Meclis bu gelişme-
den dehşete kapıldı. Ayak-
lananlar birleşip Kaçar
Hanedanlığı’nın sona er-
diğini ilan ettiler ve tavus-
kuşu tahtı Rıza’ya teklif et-
tiler. O da 25 Nisan
1926’da tahte geçti ve ken-
disini Şah Rıza olarak ilan
etti. Ailenin ismi olan Pehl-
evi’nin yeni hanedan adı
olacağını açıkladı.” (Şah’õn
Bütün Adamlarõ - Stephen
Kinzer)
Rõza Şah, İkinci Dünya
Savaşõ nedeniyle 1941 İngi-
liz-Sovyet işgaline kadar
geçen süre içinde İran’õ de-
mir yumrukla idare etti.
Reformistlerin kurduğu hükümet işbaşõna ge-
lince ülkedeki vahim tabloyu gördü. Borç
yükü altõndaki hazinenin gelirleri giderlerini kar-
şõlayamadõğõ, vergi toplamak için etkin bir
teşkilatõn bulunmadõğõ, gümrük ve madenler da-
hil gelir getirecek ne varsa yabancõlarõn tekeli-
ne verildiği bir enkaz devralmõşlardõ. Sorunlar
çözülemeyince parlamento içinde tartõşmalar ve
gruplaşmalar artõyordu.
Meclis “Demokratlar” ve “Ilımlılar” ola-
rak iki gruba ayrõlmõştõ.
Demokratlar, toprak reformu, kadõn ve azõn-
lõk haklarõnõn iyileştirilmesi, yabancõ devletle-
re verilen imtiyazlarõn kaldõrõlmasõ, devlet eliy-
le eğitimin yaygõnlaştõrõlmasõ, sanayileşme,
merkezi devlet örgütlenmesinin ve düzenli or-
dunun kurulmasõnõ yaşama geçirmek için mü-
cadele ediyordu.
RAHATSIZLIK BAŞLIYOR
Çoğunluğunu din adamlarõ, toprak ağalarõ ve
aşiret beylerinin oluşturduğu Ilõmlõlar ise dini
eğitimin yaygõnlaştõrõlmasõ, özel mülkiyet hak-
kõnõn korunmasõ, azõnlõk ve kadõn haklarõnõn sõ-
nõrlandõrõlmasõnõ savunuyordu. Meclisin Mor-
gan Shuster adõndaki bir Amerikalõ bankeri
İran’õn Hazine’sinden sorumlu mevkiye getir-
mesi Rusya ve İngiltere’yi kõzdõrmõştõ. Shuster,
İran’õn aleyhine olan vergi muafiyetleri ile
Rusya ve İngiltere’yle kapalõ kapõlar arkasõnda
yapõlan anlaşmalarõ ortaya çõkarmak için kol-
larõ sõvadõ. Bu durumdan rahatsõz olan emper-
yal iki devlet, Shuster’in görevden alõnmasõ için
parlamentoya ültimatom verdi. Rusya bunun-
la da yetinmeyip 1911’de İran’a ekser gönder-
di. Tebriz’de askerlerine karşõ suikast düzen-
lendiği bahanesiyle anayasa devriminde önem-
li roller üstlenmiş müçtehitlerin de bulunduğu
kõrk üç kişiyi idam ettiler.
İmam Rõza türbesini bombalamalarõ sonucu
50 kadar hacõnõn ölümüne yol açtõlar.
İran, kendi iç sorunlarõ yetmezmiş gibi bir de
dahil olmadõğõ Birinci Dünya Savaşõ’nõn cere-
mesini çekmek zorunda kaldõ. İngiltere, Rusya,
Almanya ve Osmanlõ’nõn çatõşmalarõna rõzasõ dõ-
şõnda ev sahipliği yaptõ. İngiltere, Ruslarla
gizlice yaptõğõ anlaşmaya göre tarafsõz bölge-
yi ilhak etti. Allah’tan Sovyet Devrimi oldu da
hiç olmazsa Rus baskõsõndan kurtulmuş oldu.
Yeni kurulan Sovyetler Birliği, İran üzerinde-
ki haklarõndan ve alacaklarõndan tümüyle vaz-
geçti. Kerbela’daki müçtehitler, Sovyetler’in
jestine karşõlõk yayõmladõklarõ fetvada, Bolş-
evikleri “İslamın dostları” ilan ederken, İn-
gilizleri lanetliyorlardõ.
Ulema Bolşevikleri
‘İslam dostu’ ilan etti
Rõza Şah diktatörlüğüRõza Şah diktatörlüğüRõza Şah diktatörlüğüRõza Şah diktatörlüğü
YARIN:
İRAN SOL İLE TANIŞIYOR
Rõza Şah diktatörlüğü