26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 2 AĞUSTOS 2009 PAZAR CUMHURİYET SAYFA DİZİ 9 Meşrutiyet Anayasasõyla Şah’õn yetkileri büyük ölçüde azaltõlõyor, demokratik haklar da şeri hükümlerle birlikte anayasaya girmiş oluyordu İran insan haklarõ ile tanõşõyor M eşrutiyet’in ilanõndan birkaç gün sonra yeni sadrazam tarafõndan davet edilen ulema Tahran’a geri döndü. Yeni meclis için Tahran’da bir da- nõşma meclisi oluşturuldu. Bu mecliste ağõrlõklõ olarak ulema ile birlikte tüccar ve esnaf odalarõnõn yöneticileri görev aldõlar. Meclis ilk oturumunu 7 Ekim 1906’ta ger- çekleştirdi. İşe Meşrutiyet Anayasasõnõ ha- zõrlamakla başladõ. Belçika Anayasasõ ör- nek alõnarak hazõrlanan anayasada Şah’õn yetkileri önemli ölçüde azaltõldõ. Şah, yürütmenin başõ ve ordunu komutanõ sõfatõnõ taşõsa da birçok yetkisini meclise kaptõrmõştõ. Çalõşacağõ bakanlarõ artõk mec- lis seçecek, borçlarõ, antlaşmalarõ, tekelleri, ayrõcalõklarõ belirleme yetkisi meclise ait olacaktõ. En önemlisi, o güne kadar devlet gelirlerinin önemli kõsmõnõ saraya, saray muhafõzlarõna ve eşraf lojmanlarõna ayõran Şah, artõk meclisin kendisi için uygun gör- düğü tahsisatla yetinmek zorunda kalacaktõ. Anayasa yurttaşlara da o güne kadar sahip olmadõklarõ haklar getiriyordu. Yaşama, mülkiyet edinme, adil yargõlanma, keyfi tutuklanmama, yasalar önünde eşitlik hakkõ ile toplanma ve örgütlenme özgürlü- ğü yasalarla güvence altõna alõndõ. Ancak Fransõz Aydõnlanma devriminin etkilediği İranlõ aydõnlarõn yasaya koyduklarõ bu te- mel hak ve özgürlükler, meşrutiyet için itti- fak kurduklarõ mollalara verilen ödünlerle dengelendi. Bakanlar Kurulu’nda Şii olma- yanlar görev alamayacak, yargõ yine devlet ve din mahkemeleri olarak iki ayrõ koldan yürüyecek, meclis şeriata aykõrõ yasalar çõ- karamayacak, hükümet din karşõtõ yayõnlarõ ve dernekleri yasaklayabilecek, yasama or- ganõndan çõkacak yasalarõn dine uygunluğu- nu denetleyecek kõdemli din adamlarõndan oluşan Muhafõzlar Konseyi kurulacaktõ. Bu konsey, İmam Mehdi gelene kadar vekâle- ten bu görevi yapacaktõ. İran’õn yeşil, kõrmõ- zõ ve beyaz şeritli bayrağõ da bu anayasa ile belirlendi. İMZA TEHDİTLE GELDİ Şah anayasayõ imzaladõktan beş gün sonra ani bir şekilde öldü. Yerine oğlu Muham- med Ali oturdu. Şah Muhammed Ali, mec- listen de anayasadan da memnun değildi. Tahta çõkõş törenine meclis üyelerini çağõr- madõ, anayasada yer alan kuvvetler ayrõlõğõ prensibine karşõ çõktõ. Ancak halk, anayasa kabul edilmezse eyleme geçeceğini söyle- yince Şah imzalamak zorunda kaldõ. İlk oturumunu 7 Ekim 1907’de yapan yeni Meclis, ulema ile birlikte ağõrlõklõ olarak tüccar ve esnaflardan oluşuyordu. Şah, yürütmenin başõ ve ordunu komutanõ sõfatõnõ taşõsa da birçok yetkisini meclise kaptõrmõştõ. O güne kadar devlet gelirlerinin önemli kõsmõnõ saraya, saray muhafõzlarõna ve eşraf lojmanlarõna ayõran Şah, artõk meclisin kendisi için uygun gördüğü tahsisatla yetinmek zorunda kalacaktõ. Anayayõ imzaladõktan sonra ani bir şekilde ölen Şah’õn yerine geçen oğlu Muhammed Ali, meclisten de anayasadan da hoşnut değildi. Şah’õn darbesi iç savaşa neden oldu Anayasa hazõrlõğõ sõra- sõnda laik aydõnlar ile ulema arasõndaki sõcak iliş- kiler yerini gergin tartõş- malara bõraktõ. Meşrutiyet öncesi başlayan ittifak, ana- yasa tartõşmalarõ sõrasõnda çözüldü. Aydõnlarõn, özel- likle laik eğitim õsrarõ mol- lalarõ rahatsõz ediyordu. Mollalardan bazõlarõ, “Pey- gamberin kanununu atıp yerine kendi kanunlarını koymak istiyorlar” diyerek tepki koyuyordu. Reform- cular arasõndaki ittifakõn çö- züldüğünü gören Şah da mollalarõ laikler aleyhine kõşkõrtõyordu. ŞAH MOLLALARI KIŞKIRTIYOR Şah’õ da anayasaya karşõ direnmesi için kõşkõrtanlar vardõ. İngiltere ve Rusya, milliyetçi reformistlerden rahatsõzdõ. Anayasa konusunda ule- manõn tümüyle bir görüş birliğinden söz edilemez- di. Mirza Muhammed Hü- seyin Naini gibi anayasayõ hararetle savunan da vardõ, Fazlullah Nuri gibi açõktan savaş açanlar da... Fazlullah Nuri’ye göre tek hukuk ila- hi hukuktu ve İslamda ne anayasaya ne de bu anaya- sayõ hazõrlayacak meclise yer yoktur. Nuri’nin asõl tepkisini çeken, kõzlar için getirilen zorunlu eğitim şartõ, gayri- müslimlerin Müslü- manlarla yasalar kar- şõsõnda eşit olmasõ ve düşünce özgürlüğü gibi hükümlerdi. 1907 yõlõnõn son gün- lerinde Top Meyda- nõ’nda anayasa karşõ- tõ büyük bir gösteri düzen- leyen Fazlullah Nuri, yaptõ- ğõ konuşmada reformcularõ “dünyaya fesat tohumu ekmekle” suçluyor, anaya- sanõn İslami hükümlere ay- kõrõ olduğunu savunuyor- du. İngiltere, Avrupa’da gi- derek güçlenen ve dünya paylaşõm savaşõna ortak olan Almanya’ya karşõ önlem olarak diğer sömürgeci ül- kelerle ittifak kurma yoluna gitti. Asya’da en ciddi rakibi Rusya ile yaptõğõ anlaşmada İran pi- lot bölge olarak seçildi. Rus- ya ile 1907’de yapõlan an- laşma uyarõnca İran üç böl- geye ayrõlmõştõ. Kuzey böl- gesi Rusya’ya, güneybatõ bölgesi İngiltere’ye bõrakõl- dõ. Geri kalan bölgeler ta- rafsõz bölge olarak ilan edil- di. Meclisi dağõtõp anayasayõ ra- fa kaldõrmak için fõrsat kol- layan Şah, sõkõyönetim ilan etti. Açõk hava toplantõlarõ- nõ yasaklayõp reformcu ba- zõ milletvekilleri için tutuk- lama kararõ çõkardõ. Kazak askerlerine meclisi topa tut- ma emri verdi. Milletvekillerinden büyük bir kõsmõ kaçmayõ başardõ. Ele geçirilen altõ milletvekili “fesat tohumu ektikleri” gerekçesiyle sarayõn bah- çesinde hapsedildi. Bunlar- dan üçü yargõlanmadan sa- ray bahçesinde idam edildi. Ancak Şah’õn Kazak asker- lerin yardõmõyla yaptõğõ dar- be, bir süre sonra bume- rang gibi dönüp kendisini vuracaktõ. Ülkenin dört bir yanõnda iç savaş patlak ver- mişti. Tahran, Tebriz, Meş- hed, Reşd ve Kafkasya’dan gelen parlamento yanlõlarõ, Şah yanlõlarõyla çatõşõyordu. Şah’a karşõ savaşanlar en- terasan bir kombinasyon oluşturuyordu. İçlerinde Kafkasya’dan gelip kõzõl bayrak altõnda savaşan ko- münistler de vardõ, kendisi- ne “mücahit” ve “fedai” adõnõ veren dini gruplar da. Azõnlõklardan oluşan gö- nüllüler de bu mücadelede reformcularõ yalnõz bõrak- madõ. Bir destek de Ne- cef’teki üç büyük müçte- hitten geldi. Bu üç müçtehit, Şah yanlõsõ Fazlullah Nu- ri’ye karşõ Seyyid Behbe- hani ile Seyyid Tabata- bai’nin yanõnda olduğunu belirtince laik aydõnlarla ulema ittifakõ yeniden ku- rulmuş oldu. İç savaştan parlamento yan- daşlarõ galip çõktõ. 1910 Ha- ziranõ’nda Şah tahttan çeki- lip sürgüne gitmeyi kabul et- ti. Kurucu meclis toplanarak Muhammed Ali Şah’õn yerine on iki ya- şõndaki oğlu Ahmed Şah’õ tahta geçirdi. Ahmet Şah, re- şit olmadõğõ için amcasõ onun naibi olacaktõ. Meclis, darbeye karõşan ve iç savaşa neden olanlarõ yar- gõlamak üzere özel bir mah- keme kurdu. Şah yanlõlarõ ile birlikte anayasanõn ateşli aleyhtarõ Fazlullah Nuri halk önünde idam edildi. İlginç olan, Fazlullah Nuri’nin, bir zamanlar anayasacõlarõ itham ettiği “fesat tohumu ekme” suçlamasõyla ceza- landõrõlmasõydõ. Kurucu meclisin aldõğõ bir önemli karar da seçim sis- teminin daha demokratik bir yapõya kavuşturulma- sõydõ. Yeni seçim sistemiy- le meslek gruplarõ ve soy- lulara ait temsilciliklere son verilirken ülkedeki azõnlõk- larõn birer üyeyle temsili sağlandõ. Sovyet Devrimi ile Rus- ya’nõn İran’dan çekil- mesini fõrsat bilen İngiltere, İran’õn petrol kaynaklarõna el koymak için hazõrladõklarõ anlaşmalõ henüz reşit olan Şah’a kabul ettirdikten son- ra parlamentoda da onay- lanmasõ için en iyi bildikle- ri yönteme, rüşvete başvur- dular. D’Arcy şirketinin im- tiyazõndan yararlanarak An- glo-Persian Petrol Şirketi’ni kurup, petrol çõkarmaya başladõlar. Petrol miktarõ İn- giltere’nin beklentilerinin ötesinde bir miktardõ. İngil- tere Başbakanõ Churcill se- vincini, “en vahşi rüyala- rımızın bile ötesinde, pe- riler ülkesinden gelen mü- kafat” şeklinde dile getir- mişti. Ancak gerek ülke için- deki milliyetçilerin rüşvetle satõn alõnan mebuslar üze- rindeki baskõsõ, gerekse Gi- lan’õ alan Sovyetler Birli- ği’nin Tahran’a yürüme teh- didi İngilizlerin hevesini kursağõnda koydu. Anlaş- mayõ meclisten geçirmek şöyle dursun, askerlerini so- runsuz bir şekilde İran’dan çõkarmanõn derdine düştü. Bu kargaşa ortamõndan ya- rarlanan Kazak birliğinin komutanõ Rıza Han Tah- ran’õ işgal etti ve darbeyle yönetimi ele geçirdi. Baş- bakanlõğa İngiliz muhibbi Seyit Ziya getirilirken Rõza Han da Genelkurmay Baş- kanlõğõ’na atandõ. İngiltere, Rõza Han’a bu süreçte para ve asker yardõmõnda bulun- du. Başbakanlõğa İngiliz yanlõsõ Seyit Ziya’yõ getirdiği için kendisine “İngiltere’nin adamı” gözüyle bakõlsa da Rõza Han, ilk dönemlerinde hem İngiltere’yi hem de Sovyetler Birliği’ni idare etti. İngiltere ile olan anlaş- mayõ yürürlükten kaldõrdõ. Sovyetler Birliği ile yeni bir anlaşma yaptõ. İngiltere, istediği zaman Rõza Han’õ devirebileceğinin hesabõnõ yaparak aleyhleri- ne gibi görünen bazõ geliş- melere sessiz kalmayõ yeğ- ledi. Genelkurmay Başkan- lõğõ, ihtiraslõ bir adam olan Rõza Han’õ kesmiyordu. ŞAH’IN KURNAZLIĞI Seçimlerde laiklerle iş- birliği yapan Rõza Han, mec- listeki konumunu da güç- lendirdi. Mecliste Kaçar Ha- nedanlõğõ’na son verilmesi ve kurucu meclis oluşturu- luncaya kadar Rõza Han’õn ülkeyi yönetmesi yönünde karar alõndõ. Bu karara sa- dece aralarõnda Muham- med Mussadık’õn bulun- duğu beş muhalif karşõ çõk- tõ. Hem Başbakan hem Ge- nelkurmay Başkanlõğõ gör- evini alan Rıza Şah, aslõnda kendi hanedanlõğõnõ kurma arzusundaydõ. İran’õn tek hâkimi olmak için bizim hiç de yabancõsõ olmadõğõmõz bir Şark kurnazlõğõ tasarlayõp sahneye koydu. “Her ne kadar Rıza eğitimsiz ve az tahsilli idiyse de İran tarzı siyaseti çok iyi bili- yordu. Yaptığı darbeden birkaç yıl sonra kendini gücünün zirvesine getire- cek çok iyi planlanmış bir oyun tasarladı. Emekli olup küçük bir köye çekil- di. Güya tefekküre dalıp düşünecekti. Hükümetteki bütün görevlerinden istifa etti. Ayrılmadan önce tek- rar göreve getirilmesi için yoğun isteklerde bulunul- masını tezgâhlamışdı. Rı- za bir müddet reddedi- yormuş gibi davrandı. Fa- kat sonra düşündüğü gibi oldu ve herkesin nefret et- tiği Şah Ahmet geri dönme niyetinde olduğunu açık- ladı. Meclis bu gelişme- den dehşete kapıldı. Ayak- lananlar birleşip Kaçar Hanedanlığı’nın sona er- diğini ilan ettiler ve tavus- kuşu tahtı Rıza’ya teklif et- tiler. O da 25 Nisan 1926’da tahte geçti ve ken- disini Şah Rıza olarak ilan etti. Ailenin ismi olan Pehl- evi’nin yeni hanedan adı olacağını açıkladı.” (Şah’õn Bütün Adamlarõ - Stephen Kinzer) Rõza Şah, İkinci Dünya Savaşõ nedeniyle 1941 İngi- liz-Sovyet işgaline kadar geçen süre içinde İran’õ de- mir yumrukla idare etti. Reformistlerin kurduğu hükümet işbaşõna ge- lince ülkedeki vahim tabloyu gördü. Borç yükü altõndaki hazinenin gelirleri giderlerini kar- şõlayamadõğõ, vergi toplamak için etkin bir teşkilatõn bulunmadõğõ, gümrük ve madenler da- hil gelir getirecek ne varsa yabancõlarõn tekeli- ne verildiği bir enkaz devralmõşlardõ. Sorunlar çözülemeyince parlamento içinde tartõşmalar ve gruplaşmalar artõyordu. Meclis “Demokratlar” ve “Ilımlılar” ola- rak iki gruba ayrõlmõştõ. Demokratlar, toprak reformu, kadõn ve azõn- lõk haklarõnõn iyileştirilmesi, yabancõ devletle- re verilen imtiyazlarõn kaldõrõlmasõ, devlet eliy- le eğitimin yaygõnlaştõrõlmasõ, sanayileşme, merkezi devlet örgütlenmesinin ve düzenli or- dunun kurulmasõnõ yaşama geçirmek için mü- cadele ediyordu. RAHATSIZLIK BAŞLIYOR Çoğunluğunu din adamlarõ, toprak ağalarõ ve aşiret beylerinin oluşturduğu Ilõmlõlar ise dini eğitimin yaygõnlaştõrõlmasõ, özel mülkiyet hak- kõnõn korunmasõ, azõnlõk ve kadõn haklarõnõn sõ- nõrlandõrõlmasõnõ savunuyordu. Meclisin Mor- gan Shuster adõndaki bir Amerikalõ bankeri İran’õn Hazine’sinden sorumlu mevkiye getir- mesi Rusya ve İngiltere’yi kõzdõrmõştõ. Shuster, İran’õn aleyhine olan vergi muafiyetleri ile Rusya ve İngiltere’yle kapalõ kapõlar arkasõnda yapõlan anlaşmalarõ ortaya çõkarmak için kol- larõ sõvadõ. Bu durumdan rahatsõz olan emper- yal iki devlet, Shuster’in görevden alõnmasõ için parlamentoya ültimatom verdi. Rusya bunun- la da yetinmeyip 1911’de İran’a ekser gönder- di. Tebriz’de askerlerine karşõ suikast düzen- lendiği bahanesiyle anayasa devriminde önem- li roller üstlenmiş müçtehitlerin de bulunduğu kõrk üç kişiyi idam ettiler. İmam Rõza türbesini bombalamalarõ sonucu 50 kadar hacõnõn ölümüne yol açtõlar. İran, kendi iç sorunlarõ yetmezmiş gibi bir de dahil olmadõğõ Birinci Dünya Savaşõ’nõn cere- mesini çekmek zorunda kaldõ. İngiltere, Rusya, Almanya ve Osmanlõ’nõn çatõşmalarõna rõzasõ dõ- şõnda ev sahipliği yaptõ. İngiltere, Ruslarla gizlice yaptõğõ anlaşmaya göre tarafsõz bölge- yi ilhak etti. Allah’tan Sovyet Devrimi oldu da hiç olmazsa Rus baskõsõndan kurtulmuş oldu. Yeni kurulan Sovyetler Birliği, İran üzerinde- ki haklarõndan ve alacaklarõndan tümüyle vaz- geçti. Kerbela’daki müçtehitler, Sovyetler’in jestine karşõlõk yayõmladõklarõ fetvada, Bolş- evikleri “İslamın dostları” ilan ederken, İn- gilizleri lanetliyorlardõ. Ulema Bolşevikleri ‘İslam dostu’ ilan etti Rõza Şah diktatörlüğüRõza Şah diktatörlüğüRõza Şah diktatörlüğüRõza Şah diktatörlüğü YARIN: İRAN SOL İLE TANIŞIYOR Rõza Şah diktatörlüğü
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear