Catalog

CMYB C M Y B 14 AĞUSTOS 2009 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Açıl Babam Açıl!.. İki yıl önce “demokratik açılım”dan söz edi- yorlardı.Televizyon ekranlarında yine yalakalar baş- köşeye oturmuş, demokrasi ve özgürlük üzerine ahkâm kesiyorlardı. Her konuda bilgi ve birikim sahibi olduklarına kendilerini inandırmış yalakalar, AKP iktidarı- nı demokrasinin ve özgürlüklerin simgesi olarak görüp çığlık atıyorlardı: “Sıkmabaşa özgürlük!” Tarikat şeyhlerinin televizyonlarında her biri prog- ram yapıyordu. Kimisi sözde eski solcu, kimisi eski faşistti... Emekçiden yana değil, sermayeden yanaydılar. Yeni dünya düzenini savunuyorlardı. Yıllar ön- ce ABD Irak’ı işgal edip, kadınları çocukları öl- dürürken yine ekranlardaydı onlar. ABD’nin Irak’a demokrasi getireceğini anlatı- yorlardı sabah akşam! Türkiye’yi de Irak’a çekmek istiyorlardı... Yıllar yılları kovaladı. Bu kez “Alevi açılımı” çıktı ortaya... Sıvas’ta Madımak’ı ateşe verenlerle birlikte, “Ale- vi açılımı”ndan söz etmeye başladılar. Yemekler yenildi, konuşmalar yapıldı. Açıldıkça açıldılar... Madımak’ı müze bile yapmayan düşüncenin, ne demokrasiyle ne de Kürt sorununun çözü- müyle uzaktan yakından ilişkisi yoktu. Faili meçhul cinayetleri, devlet içindeki örgüt- lü silahlı gücü ortaya çıkarma gibi bir dertleri yok- tu. Yargıyı siyasallaştırıp, savcıları ve yargıçları is- tedikleri gibi kullanmaktı dertleri. Musa Anter cinayetini, Uğur Mumcu suikas- tını aydınlatmak, tetikçilerin arkasındaki büyük pat- ronu bulmak... Akıllarının uçlarından bile geçmiyordu... Akıllarından geçen, Atatürk Cumhuriyeti’ni ta- rihin çöplüğüne atmak... Zaten açık açık söylüyorlar: “Seksen yıllık köhnemiş sistem yıkılacaktır!” Siyasal İslamı yaşam biçimine dönüştürmek için ellerinden geleni yapıyorlar... Yalakalar ise ayakta alkış tutuyorlar, laik de- mokratik cumhuriyetin temeli oyulurken. Yalakalığın sonu yok! Ne zaman “açılım” dese birileri, hep birlikte açıl- maya başlıyorlar. Kimisi dik açılımdan, kimisi yatay açılımdan ya- na. Maksat açılım olsun... 1934 yılında Avrupa’nın hangi ülkesinde ka- dınlara seçme ve seçilme hakkı verildi? Anımsamıyorlar! Çağdaşlığın adımlarından biriydi 1934’te Tür- kiye’de kadına seçme ve seçilme hakkı verilme- si. Ege ve Akdeniz’in koylarında “İslami koşul- lara uygun” beş yıldızlı oteller... Kadınlar ayrı ha- vuzda, erkekler ayrı havuzda... Müşterileri ise Suudiler ve Türkler... İranlı turistler ise plajlarda Ruslarla, Almanlar- la, İngilizlerle... İranlı kadınlar Türkiye’ye gelince açılıp saçılı- yorlar. Türkiye’nin dört bir yanında çocuklar kaçak Ku- ran kurslarında şu yaz sıcaklarında... Diyarbakır’da 5 bin tablacı çocuk sokaklarda... Açlık ve yoksulluk kol geziyor Güneydoğu’da... Kıyı kasabalarında garsonluk yapan gençler Di- yarbakır, Mardin ve Batmanlı. Ege’de ve Akdeniz’de tarlalarda Güneydo- ğu’dan gelen ırgatlar çalışıyor. Karacabey’den Gediz Ovası’na değin çoluk ço- cuk çadırlarda yaşıyorlar. Sarı saçlı mavi gözlü, kara kaşlı kara gözlü ço- cuklar sessizliğin sesi oluyorlar. Bir kıyı kasabasında sabahın mavi ışığı altında yazıyorum yazımı... Binlerce yıllık tarihin ve kültürün izlerini taşıyan coğrafyada yaşamın serin sularına gömülüyorum. Birileri şu “açılımı” anlatmalı bana... Laikliğin temelleri üzerinde yükselen demok- rasiyi, özgürlükleri konuşmalıyız. Umudu, sevinci! Lisede sınıf arkadaşım, tiyatro ve sinema sa- natçısı Aykut Oray’ı da yitirdik... Gülümseyen yüzüyle iki yıl önce Didim şenlik- lerinde birlikteydik Aykut’la. Yıllar hızla geçiyor artık... Bunca acılar, bunca yıkımlar... Savrulmuş yaşamlar, hüzünler, çığlıklar... Ya- şamımızı delip geçen dipsiz avuntular... Açılın bakalım açılabildiğiniz kadar! Bu kirli oyun nereye kadar sürecek? hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 Erdoğan’a kritik soru ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP İstanbul Milletvekili Süleyman Yağõz, Başbakan Erdoğan’õn yanõtlamasõ istemiyle Meclis’e sunduğu soru önergesinde ekonomik krizin yurttaşlarõ yoğun olarak etkilediğini belirtti. Yağõz, “Ekonomik krizi derin etkileriyle yaşayan, bu yüzden iflas ve intihar noktasõna gelen vatandaşlarõmõz için de açõlõmõnõz olacak mõ” diye sordu. ‘Yol haritasını Başbakan açıklayacak’ BURSA (Cumhuriyet) - Bursada gazetecilerin gündeme ilişkin sorularõnõ yanõtlayan Devlet Bakanõ Faruk Çelik, İçişleri Bakanõ Beşir Atalay’õn siyasi parti ve sivil toplum örgütleriyle yaptõğõ görüşmeleri hatõrlatarak, “Bu görüşmeler sonucunda yol haritasõ bizzat Başbakan tarafõndan açõklanacak. Türkiye’nin kangren olmuş sorunlarõndan biri. ‘İçinde, dõşõnda ne var’ şeklinde sõradan bir olaymõş gibi bu meseleyi konuşmayõ doğru bulmuyoruz” dedi. Tigran’ın mezarına toprak DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Diyarbakõr Büyükşehir Belediye Başkanõ Osman Baydemir, Yunanistan’da yaşamõnõ yitiren Kürt müziğinin duayeni Ermeni kökenli sanatçõ Aram Tigran’õn mezarõna Diyarbakõr’dan toprak götürdü. Diyarbakõr Ermeni Mezarlõğõ’nda düzenlenen temsili cenaze töreninin ardõndan mezardan alõnan toprakla Tigran’õn toprağa verileceği Belçika’nõn başkenti Brüksel’e hareket eden DTP’li Baydemir, “Sembolik de olsa vasiyetini ettiği toprağõ cuma günü onun kabrine götüreceğiz. Ayõp bizim değil, bu kararõ verenlerindir” dedi. Kürtçe bilen polis alınacak DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Diyarbakõr Emniyet Müdürü Mustafa Sağlam, Toplum Destekli Polis Projesi kapsamõnda bölgenin dilini bilen polis alacaklarõnõ belirtti. Sağlam, “Amacõm polis vatandaş ilişkilerini çok daha iyiye götürerek suçu aşağõya çekmek. Toplum destekli polisler halkõmõzõn çok içinde olacak. Belki yörenin dilini de bilen arkadaşlarõmõzla da takviye edeceğiz. Suçlarõn yüzde 92’si asayiş suçlarõndan oluşuyor. Dünyanõn hiçbir döneminde, hiçbir yerde sõfõr suç olmamõştõr. Ama ne kadar aşağõ çeksek o kadar iyidir” dedi. Arõnç’tan sonra Erdoğan da Kürt açõlõmõ yerine demokratik açõlõm sözünü tercih etti AçõlõmvarKürtyokAKP sözcüleri kamuoyuna Kürt açõlõmõ olarak yansõtõlan girişimi artõk demokratik açõlõm olarak tanõmlamaya başladõ. Erdoğan, dün yaptõğõ konuşmada Türkiye’deki bütün etnik kimlikleri saymaya özen gösterirken devletin zirvesinde gerilim istemediklerini belirtti. ÖMER ŞAN ARTVİN/RİZE - Başbakan Recep Tay- yip Erdoğan, küresel ekonomik krizin etkisini azalttõğõnõ, Türkiye’nin krizi en az zararla atlat- tõğõnõ savundu. Milli Eğitim Bakanõ Nimet Çubukçu ve Ta- rõm ve Köyişleri Bakanõ Mehdi Eker ile birlikte Artvin’in Arhavi ilçesi- ni ziyaret eden Erdoğan, CHP’li Belediye Başka- nõ Coşkun Hekimoğlu ile görüştü ve yurttaşla- ra seslendi. Ardõndan Rize’nin Fõndõklõ ilçesine geçen Erdoğan, Halk Eğitim Merkezi’nin açõlõşõnõ yaptõ. Küresel ekonomik krizin etkilerinin azal- maya başladõğõnõ savu- nan Erdoğan, Türki- ye’nin krizi en az zarar- la atlattõğõnõ ileri sürdü. AKP hükümetinin Kürt açõlõmõ çalõşmalarõ- na da değinen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdür- dü: “Devletin zirvesin- de bizler bugüne ka- dar gerilim istemedik, istemiyoruz. İşte bak şu anda bir demokratik açılım sürecini başlattık ve bunu hızla devam et- tiriyoruz. Çünkü be- nim ülkemde Türk, Kürt, Laz, Abhaz, Gür- cü bu ayrım olmaya- cak. Batı ne ise Doğu da o. Kuzey ne ise Güney de o.” Çevreciler gözaltına alındı Erdoğan’õn Fõndõklõ İl- çe Halk Eğitim binasõnõn açõlõşõnõ yaptõğõ sõrada tören alanõnõn arka tara- fõnda toplanan, Derelerin Kardeşliği Platformu ile Fõndõklõ Derelerini Ko- ruma Platformu üyesi bir grup çevreci, hidro- elektrik santrallarõnõ pro- testo etmek amacõyla “HES’lere Hayır, Eko Turizme Evet” yazõlõ bir pankart açtõ. Eylem- cilerden Fõndõklõ Dere- lerini Koruma Platformu Başkanõ Hüseyin Acar ile platform üyesi Avni Ertaş gözaltõna alõndõ. Fõndõklõ Emniyet Mü- dürlüğü’ne götürülen Acar ile Ertaş ifadeleri alõndõktan sonra serbest bõrakõldõ. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, başbakanlığa ait otobüsle bazı açılışlar yapmak üzere Artvin’in Arhavi ilçesine geldi. Kendisini karşılayan halkoyunları ekibi ile bir süre horon oynayan Erdoğan’a Devlet Bakanı Hayati Yazıcı da eşlik etti. (Fotoğraf: AA) Genç: Bu halk şaşırdı TunceliBağõmsõzMilletvekili,‘‘Türkiye’debugünne Erdoğan,neGül ne de Şahin bulunduklarõ makama gelecek insanlar değildi’’ dedi TUNCELİ (Cumhuriyet) - Ba- ğõmsõz Tunceli Milletvekili Kamer Genç, “Türkiye’nin başına bir AKP hükümeti geldi, Türkiye’yi çok büyük sıkıntılara soktu. Şim- di burada dua ediyoruz ki bun- lar bir an önce gitsin. Türki- ye’de bugün ne Tayip Erdoğan, ne Abdullah Gül ne de Mehmet Ali Şahin bulundukları makama ge- lecek insanlar değildi. Ama ne- dense bu halk şaşırdı” diye ko- nuştu. Tunceli’nin Nazimiye ilçesinde düzenlenen “5. Düzgün Baba An- ma Etkinlikleri”ne katõlan ba- ğõmsõz Tunceli Milletvekili Genç, mum yakõp dilekte bulunduktan sonra gazetecilere açõklama yaptõ. Mum yakarken AKP’nin ikti- dardan gitmesi için dilek tuttuğunu ve dua ettiğini ifade eden Genç, ül- kenin çok büyük sõkõntõlar içerisinde olduğunu söyledi. AKP’nin Türkiye’yi çok büyük sõkõntõlara soktuğunu belirten Genç sözlerini şöyle sürdürdü: “Şimdi burada dua ediyoruz ki bunlar bir an önce gitsin. Hiç olmazsa bu memleketimiz yine eski huzuru- na kavuşsun. Türkiye’de bugün ne Tayip Erdoğan, ne Abdullah Gül ne de Mehmet Ali Şahin bu- lundukları makama gelecek in- sanlar değildi. Ama nedense bu halk şaşırdı. Şu an Düzgün Ba- ba’ya dua ediyorum ki bundan sonra bu halka şaşırtıcı istikamet göstermesin.” ‘Git Tayyip versin’ Genç’in yanõna gelen bir genç kõz ise Zonguldak’ta üniversitede oku- duğunu ifade ederek “Harç para- sı yatırmam için paraya ihtiyacım var. Bana 350 TL yardımda bu- lunmanızı istiyorum” dedi. Genç ise “Bu çok para, veremem. Bir- çok sayıda öğrenciye burs veri- yorum. Bu kadarını veremem, git Tayyip versin” yanõtõnõ verdi. MHP’NİN YANITI ‘Boyunu aşan sözler sarf etmiş’ ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - MHP Grup Başkanvekili Oktay Vu- ral, dün parlamentoda dü- zenlediği basõn toplantõ- sõnda, MHP lideri Devlet Bahçeli’ye “haddini bil” diye seslenen Başbakan Tayyip Erdoğan’a “Sa- yın Başbakan bizi sus- turamayacaksınız, MHP ve Devlet Bahçeli kâbu- sunuz olmaya devam edecek” karşõlõğõnõ verdi. Vural, “Başbakan Ri- ze’de boyunu aşan sözler sarf etmiş. Sayın Bahçe- li’ye haddini bildirmiş... Sayın Başbakan Allah’a şükür biz haddimizi bi- lenlerdeniz. Asıl haddini aşan sizsiniz. MHP had- dini aşanlara haddini bildirmeye kararlıdır. Bu hesap demokratik yollardan milletimiz ta- rafından sorulacaktır” dedi. Vural, sözlerini şöyle sürdürdü: “Milletin kim- liğiyle oynamayın. Sa- yın Başbakan fitneleri uyandırmayın. Kan- dil’dekilere hürriyet; Ri- ze’de, bir başka yerde işini kaybetmiş olarak derdini anlatmaya çalı- şana tehdit ve baskı... Korumalarla bu milleti susturmaya çalışmak ne- reye kadar? Bölücüler konuşsun, hak arayanlar sussun. Bölücülere açı- lım, millete kapalım.” Oktay Vural, AKP Ka- dõn Kollarõ Başkanlõğõ’nõn önce gazetelere gönderip sonra yayõmlatmaktan vazgeçtiği Kürtçe bildi- riyle ilgili olarak da Siya- si Partiler Yasasõ’nõn “Türkçeden başka dille propaganda yapılamaz” hükmünü anõmsattõ. Vural, “İçine Kürtçe koyunca demokratik oluyor öyle mi? Cumhuriyetin sav- cıları neredesiniz? AKP en büyük milli güvenlik sorunu haline gelmiştir” dedi.