26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 15 TEMMUZ 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 Uzmanlardan üniversite adaylarõna uyarõ: Hiç istemediğiniz bir programõ asla tercih listenize yazmayõn Şimdi doğru tercih zamanõFİGEN ATALAY ÖSS sonuçlarõnõn açõklanmasõnõn ardõn- dan üniversite adaylarõ aldõklarõ puana ve istedikleri alanlara göre en doğru tercih lis- tesini oluşturma heyecanõ içindeler. Uzman- lar, adaylarõn, hiç istemedikleri, yerleştiril- seler de okuyamayacaklarõ bir yükseköğre- tim programõnõ tercih listelerine asla yaz- mamalarõ gerektiğini vurguluyorlar. Tüm Özel Öğretim Kurumlarõ Derneği (TÖDER) uzmanlarõ, tercih listesi hazõrla- yacak adaylara şu uyarõlarda bulundular: 2009-ÖSS tercihlerinde en önemli nok- talar: 1- 2009-ÖSS’de yapõlan baraj puanlarõ düşürme tadilatõ ve kontenjan artõşlarõ ter- cihlerde temel belirleyici etken olacaktõr. Ortak alan geçişleri daha fazla olmuş ve adaylarõn her puan türünde puanlarõ hesap- landõğõ için ÖSYM bu yõl 2009-ÖSS kon- tenjanlar kõlavuzuna geçen yõl bölümlere son giren aday sayõsõnõ koyarak adaylara yol göstermeyi amaçlamõştõr. 2- 2009-ÖSS’ye 2008-ÖSS’den daha az aday başvurmuş ve sõnava girmiştir. Ancak baraj puanlarõn düşürülmesi dolayõsõyla ter- cih yapacak aday sayõsõ daha fazla olacaktõr. 3- 2009-ÖSS tercihlerinde adaylar tercih- lerini kendi başarõ sõralarõ ile kõlavuzdaki 0.8 ek puanlõ yerleştirme sõralarõnõ karşõlaş- tõrarak yapmalõdõrlar. 4- Adaylarõn ÖSS–1. bölüm puanlarõ (SAY–1, EA–1, SÖZ–1) Puanlarõ daha yük- sek olabilir. Dolayõsõyla adaylar bu puanla- rõnõ kullanmak isteyebilirler. Ancak unutul- mamalõdõr ki bu bölümde hem kontenjan azdõr. Hem de aday sayõsõ daha fazladõr. 6- Adaylar kendi alanlarõna göre hangi yükseköğretim programõnõ seçebileceklerini iyi bilmelidirler. Adaylar karnelerinde he- saplanan yerleştirme puanlarõndan hangileri- ni tercihte kullanabileceklerini bilmelidirler. 7- Adaylara altõ adet ham puan (SAY–1, SAY–2, EA–1, EA–2, SÖZ–1, SÖZ–2) gir- mişse Dil ve buna bağlõ olarak yerleştirme işleminde kullanabilecekleri AOBP katkõlõ Y-ÖSS puanlarõ hesaplanmõştõr. Sõnav so- nuç karnelerinde bu puanlar ve bu puanlarõn sõralamalarõ ve yüzdelik dilimleri yer ala- caktõr. Aday bu karneleri mutlaka bir uzma- na yorumlatmalõdõrlar. 8- Meslek liseleri öğrencileri birinci bö- lüm puanlarõnõn ek puanlõ olarak hesaplan- mõş puanlarõnõ yerleştirmede kullanacaklar- dõr. 9- Sõnavsõz geçişe başvuran adaylar ÖSS’ye girmişlerse hem ÖSS puanlarõnõ hem de sõnavsõz geçiş hakkõnõ beraber kul- lanabilirler. 10. Vakõf üniversitelerinin yerleştirme ba- şarõ sõralarõ ölçü olarak kullanõlamaz. Vakõf üniversitesi tercih edecek adaylarõn mutlaka üniversiteyi görmeleri gerekmektedir.  2009 ÖSYS sonuç belgesinde yer alacak ÖSS puanlarõ 145.000’õn altõnda olan adaylarõn tercih hakkõ bulunmadõ- ğõndan bu adaylar tercih formlarõnõ dol- durmayacaklardõr. Ancak; bu puanlardan 145.000 – 164.999 arasõnda puan alan adaylar yalnõz açõköğretim programlarõ, önlisans programlarõnõ (meslek liseleri öncelikli olmak üzere) tercih edebilirler. SAY-1, EA-1 ve SÖZ-1 puanlarõndan en az 165.000 ve daha fazla puan alan adaylar ise açõköğretim programlarõnõn yanõnda, tablolarda belirtilen lisans prog- ramlarõnõ (yüksekokullara) ve meslek li- selerine hak tanõnmõş lisans programla- rõnõ tercih yapabileceklerdir. SAY-2, EA-2, SÖZ-2 ve DİL puanõnda 165.000 ve daha fazla puan alan adaylar ise lisans programlarõnõ tercih etme hakkõna sa- hiptirler.  Adaylar tercih yapma haklarõ bu- lunan tablolardan toplam 24’ü geçmemek üzere istedikleri sayõda tercih yapabile- ceklerdir.  Tercih alanlarõnõn tamamõnõn dol- durulmasõ zorunlu değildir. Örneğin, bir aday tercih formunda yalnõzca dört programõ göstermek istiyorsa ve bun- lardan herhangi birine giremediği tak- dirde başka bir yerde okumak istemi- yorsa, sadece bu dört programõn kodla- rõnõ, tercih formundaki birinci sõra nu- maralõ yerden başlayarak tercih sõrasõna göre yazmalõ ve kodlamalõdõr.  Tablo-3B’de ve Tablo-4’te (2009- ÖSYS Yükseköğretim Programlarõ ve Kontenjanlarõ Kõlavuzu) 2008-ÖSYS sonuçlarõna göre, yükseköğretim prog- ramlarõnõn ilgili başarõ sõralamasõnda o bölüme en son ilgili puan türünde kaçõncõ öğrencinin yerleştiği yer alacaktõr. Bu sõ- ralamalar ilgili yükseköğretim prog- ramlarõnõn ne kadar çok istendiğini gös- terir. Tercihlerinizi yaparken bu sõrala- malarla kendi sõralamanõzõ göz önünde tutmanõz yararõnõza olabilir.  Taban puanlar, her yõl ÖSS’nin Tür- kiye soru çözüm ortalamalarõ ve standart sapmalarõ değiştiği için kesinlikle 2009- ÖSS’yi yansõtmamakta, sadece fikir ver- me amacõnõ taşõmaktadõr.  Aday tercih listesini oluştururken ilk 3-5 tercihini kendi sõralamasõndan daha küçük sõralamaya sahip yükseköğretim programlarõ arasõndan yapabilir.  Aday ilk 3-5 tercihi dõşõndaki ter- cihlerini ise kendi sõralamasõnõ göz önün- de bulundurarak dengeli bir dağõlõm içerisinde yapmalõdõr.  Meslek lisesinde okuyan ya da me- zun olan öğrencilerin de kendi alanlarõ ile ilgili lisans tercihlerinde ek puan olarak hesaplanmõş puanõ göz önünde bulun- durmalarõ doğru olacaktõr.  Adaylarõn tercihlerini yaparken göz önünde tutmalarõ gereken en önemli noktalardan biri kendi alanõnda uygun bir programõ tercih ettiğinde ağõrlõklõ orta- öğretim başarõ puanõnõn 0.8 kendi alanõ dõşõndaki bir programõ tercih ettiğinde 0.3 katsayõsõyla çarpõlacağõdõr.  Adaylar, tercih listelerine yazdõklarõ yükseköğretim programlarõnõn, 2009– ÖSYS Yükseköğretim Programlarõ ve Kontenjanlarõ Kõlavuzu’ndaki özel ko- şullar ve açõklamalar bölümündeki bil- gilerine dikkat etmelidirler. Çünkü du- rumlarõ, belirtilen koşullara uymayan adaylar yükseköğretim programõna yer- leştirilecek puanõ alsa bile tercihi geçer- siz sayõlacağõndan ÖSYM tarafõndan yerleştirilemez. Adaylar tek puan türünden tercih ya- pabileceği gibi farklõ puan türlerinden de karõşõk tercih yapabilirler.  Tercih listesinin tümünün doldu- rulmasõ zorunlu değildir. Adaylar, hiç is- temedikleri, yerleştirilseler de okuya- mayacaklarõ bir yükseköğretim progra- mõnõ tercih listelerine asla yazmamalõ- dõrlar. Çünkü merkezi sistemle bir yük- seköğretim programõna yerleştirilen (AÖF hariç) adaylar ertesi yõl yeniden sõ- nava girdiklerinde AOBP çarpõm katsa- yõsõ düşeceğinden önemli bir puan kay- bõ olacaktõr. Bu da adayõn istediği yük- seköğretim programõnõ kazanmasõnõ güç- leştirir.  ÖSYM yerleştirmede adaylarõn ter- cihlerinin sõralamasõnõ değil, her adayõn bireysel başarõsõnõ göz önüne almaktadõr. Aynõ yükseköğretim programõnõ tercih eden iki adaydan Y–ÖSS sõrasõ yüksek olanõ, tercih sõralanmasõndaki yerine ba- kõlmaksõzõn öncelikle yerleştirilir. Bun- dan dolayõ bir yükseköğretim programõnõ son sõralardaki tercihlerde göstermenin yerleşme şansõnõ azaltacağõ veya üst sõ- ralardaki tercihlerde göstermenin yer- leşme şansõnõ arttõracağõ düşüncesi doğ- ru değildir.  Aday için, ne olursa olsun bir yük- seköğretim programõna kaydolmak önemliyse, sonlardaki birkaç tercihini kendi sõralamasõnõn çok altõnda başarõya sahip programlardan yazabilir. TERCİH LİSTESİNİ HAZIRLARKEN ? Adaylarõn tercih listelerini son olarak şu açõlardan bir kez daha kontrol etmelerinde fayda var. 1- Hangi tablolardan tercih yapabileceğinizi göz önünde tuttunuz mu? 2- Listenizdeki programlarõn giriş için aradõklarõ bütün özel koşullarõ taşõyor musunuz? 3- Listenizdeki programlarla mezuniyet alanınız aynı mı? Farklı ise tercih sıraları doğru mu? 4- Listenizdeki programlarõn sõrasõ gerçekten istek sõranõza uygun mu? 5- Listenizdeki programların kodlarını kontrol ettiniz mi? Son kontroller nasõl yapõlmalõ? ÖSS’yi kazanamadı intiharetti ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Adana’nõn Ceyhan ilçesinde üçüncü kez girdiği ÖSS’de hedefine ulaşamayan genç intihar etti. Alõnan bilgiye göre A.Y. (20), Cumhuriyet Mahallesi’ndeki evinde dün sabah yalnõz iken Adana Trafik Şube Müdürlüğü’nde görev yapan babasõnõn evde bõraktõğõ beylik tabancasõyla kafasõna bir el ateş etti. Silah sesini duyan komşularõnõn haber vermesi üzerine olay yerine gelen polis, eve girdiğinde A.Y’yi ağõr yaralõ halde buldu. A.Y. ambulansla Ceyhan Devlet Hastanesi’ne kaldõrõlõrken yolda yaşamõnõ yitirdi. Gencin cesedi otopsi yapõlmak üzere Adana Adli Tõp Kurumu’na gönderilirken olayla ilgili soruşturma başlatõldõğõ belirtildi. A.Y’nin bu yõl üçüncü kez ÖSS’ye girdiği ve düşük puan alõnca bunalõma girdiği öğrenildi. 3. DENEMESİNDE DE HEDEFE ULAŞAMADI Münevver Karabulut cinayetiyle ilgili medyanõn yaptõğõ yayõn ağõr biçimde eleştiriliyor Aile olumsuz etkileniyor İstanbul Haber Servisi - Eti- ler’de bir çöp konteynerinde cesedi bulunan Münevver Karabulut (18) cinayeti ile ilgili olarak son 4 ayda yazõlõ ve görsel basõnda sõklõk- la yer alan haberlerin, Karabulut ai- lesi ve toplumumuzun üzerinde olumsuz etkilerinin olacağõ belirtil- di. Uzmanlar, Karabulut cinayetinin magazinel hale getirildiğine dikkat çekerek “Yapılan haberlerde ci- nayetin işlendiği testere, katil zanlısı olarak aranan C.G. ile Münevver’in samimi fotoğrafları, internet yazışmaları gibi mater- yallerin sık sık medyada yer al- ması şiddeti kanıksayan ve birbi- rine güvenmeyen nesillerin oluş- masına neden oluyor” görüşünde birleştiler. Münevver Karabulut’un babasõ Süreyya Karabulut, cinayetin ar- dõndan kullanõldõğõ belirtilen teste- re, bavul gibi araçlarõn basõnda yer almasõnõn ailesini yaraladõğõnõ be- lirterek “Son olarak Adli Tıp Ku- rumu’nun verdiği rapor ile spermlerin başka bir cesetten bu- laştığının açıklanması bizi daha da çok yaraladı. Yaramıza sürek- li tuz basılıyor” dedi. Baba Karabulut, zor bir süreçten geçtiklerini, acõlarõnõn büyük oldu- ğunu vurgulayarak “Basın kamuo- yuna haber verirken, haberleri- nin içini gerçekten doldurmalıdır. Sorun magazinleştirilmemelidir, bilgi kirliliği var, bu bize daha da çok rahatsızlık verir” açõklamasõ- nõ yaptõ. Adli Tõp Kurumu hakkõnda bu hafta içinde dava açacağõnõ anõmsa- tan baba Karabulut, şunlarõ anlattõ: “Evladımın katili belli ve halen yakalanamadı. Size soruyorum, otopsi sırasında evladımın iç ça- maşırına nasıl sperm bulaştı, bu nasıl oluyor? Halk bana ‘Senin kõzõnõn iç çamaşõrõnda sperm var- mõş, ne işi var o çocuğun evinde’ diye soruyor. Tüm bu yaşanan- larla ilgili Adli Tıp Kurumu’ndan davacı olacağım. Ben evladımı kaybetmişim, acım büyük.” Türkiye Psikiyatri Derneği Baş- kanõ Dr. Şeref Özer, cinayetin ar- dõndan olayõn tekrar tekrar yazõlõ ve görsel basõnda yer almasõnõn ka- bul edilemez olduğunu belirtti. Özer, “Birincisi olay çok fazla öne çıkarılıyor. Bu da cinayeti işleyen kişilere benzeyenlere olumsuz yol gösterici olabiliyor. İkincisi ise film, dizi gibi senaryo haline geti- rilen olay magazinleştiriliyor, in- sanların bu gibi olaylara duyar- sızlaşmasına ve şiddeti kanıksa- masına neden olmalarına yol açı- yor” dedi. Özer, katil zanlõsõnõn halen yaka- lanamamasõnõn da toplumda resmi kurumlara olan güveni sarstõğõna, “yapanın yanına kâr kalıyor” zih- niyetinin yerleştiğine vurgu yaptõ. İstanbul Üniversitesi Adli Psiki- yatri Bilim Dalõ Başkanõ Prof. Dr. Tamer Şuer, bu tür haberlerin veri- lişi sõrasõnda basõna büyük rol düş- tüğünü vurguladõ. Şuer, “Olayın bu kadar basının gündeminde yer al- ması enteresan. Bu gibi olayların sıklıkla gösterilmesi, kişilerin geçmişleri, anıları farklı olduğu için her birey üzerinde farklı etki bırakır” dedi. Cinayet magazinleştirildi Erzurum Atatürk Üniversitesi İle- tişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüseyin Köse şu görüşleri dile getirdi: “Fotoğraflarda medya tarafın- dan mükemmel bir hayat sunulu- yor, asıl olan tüyler ürpertici yö- nü yok sayılıyor. Yeterli kamuo- yu oluşturulmuyor, mağdur olan arka planda tutuluyor. Bu da ka- mu vicdanını tetiklemiyor. Katil sempatik, yaşam dolu, kıza asla zarar vermeyecek bir tipte sunu- luyor. Olay, zengin çocuk, fakir kız üzerine kurulmuş. Cinayete alt kesimden zayıf tepkiler geli- yor, ekonomik durum olayı ört- bas ettirmeye yetiyor. Aynı şey türbanlı bir kızın başına gelmiş olsaydı sivil toplum örgütleri aya- ğa kalkmaz mıydı? Kızın yaşam tarzının veriliş şeklinden dolayı kıza acıyamıyoruz. Olay canlan- dırılmadı bile. Eylem ve failin su- numu arasında uçurum söz konu- su.” Reyting kaygısı İstanbul Üniversitesi İletişim Fa- kültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ar- zu Kihtir, Karabulut cinayetinin sansasyonel hale getirilmek istendi- ğini vurgulayarak, “Olay çözülme- den bu kadar çok şey bu kadar etraflıca söylenmemeli, bunun al- tında reyting kaygısı olabilir” di- ye konuştu. Sosyolog Sevi Yüzbaşıoğlu Ha- cıhanefioğlu ise Karabulut cinayeti ile toplumun şiddeti kanõksar hale geldiğini “artık kimsenin bu tür olayları garipsemediğini” ifade et- ti. Acı tazeleniyor Sosyoloji Derneği Başkanõ Prof. Dr. Birsen Gökçe de şunlarõ söyledi: “Olayın basına bu şekilde yansı- ması öncelikle kurbanın ailesine saygısızlıktır. Bizim kültürümüzde acıyı hafiflettirmek vardır. Ailenin acısı taze tutulmakta ve her haber- de acı tazelenmektedir. Özellikle olayın adli tıpla ilgili boyutunda ya- zılı ve görsel basında yapılan haber- ler, hem aileyi hem toplumu etkile- mektedir. Haberlerin çarpıcı ayrın- tılarla verilmesi toplumda dehşet yaratmakta, gençler de bundan olumsuz etkilenmektedir. Ataerkil yapıya bağlı olarak ‘erkek evlat her şeyi yapar, eder’ yaklaşımının ön plana çıktığı gözlenmektedir.” İstanbul Haber Servisi - Çocuklar için Adalet Çağrõcõlarõ, Terörle Mücadele Kanunu (TMK) nedeniyle Türkiye ge- nelinde 2 yõldõr cezaevinde bulunan yaş- larõ 12-18 arasõnda değişen yaklaşõk 3 bin çocuğun yetişkin statüsünde yargõlan- masõnõ eleştirdiler. TMK mağduru ço- cuklara terör suçlusu gözüyle değil “su- ça sürüklenen çocuk” gözüyle bakõl- masõnõ isteyen çağrõcõlar “Münevver Karabulut cinayeti ve Deniz Seki’nin tutukluğu her gün gazetelerde yer alırken TMK mağduru çocuklar ko- nusunda medya neden suskun kalı- yor?” dediler. Çocuklar için Adalet Çağrõcõlarõ, dün Taksim Hill Otel’de TMK mağduru ço- cuklarõn sorunlarõna dikkat çekmek için basõn toplantõsõ düzenledi. Hazõrlanan ortak açõklamayõ sanatçõ Derya Alabora ve Nedim Saban oku- du. Açõklamada, TMK mağduru çocuk- larõn tutukevlerine konulduğunda peda- gojik destek alamadõklarõna ve öğre- nimlerini bõrakmak zorunda kaldõklarõ- na dikkat çekildi. Çocuklarõn yetişkinlerle aynõ koğuş- larda tutulduklarõ, aileleriyle görüşme- lerinin engellendiği belirtilen açõklama- da, TMK mağdurlarõnõn çocuk gibi de- ğil yetişkin gibi sorgulanmalarõ, yõllarca süren duruşmalara hep kelepçeli getiri- lip götürülmeleri eleştirildi. Açõklamaya şöyle devam edildi: “Türkiye’de ortada olan TMK mağ- duru çocuklar sorununun genel ve her ırkı, dini, milliyeti, sınıfı, ideolojiyi kap- sayan bir çocuk sorunu olduğu gözden kaçırılıyor. Türkiye toplumu bugün Kürt çocuklarının başına gelen bu sorunun farkına varmadıkça ve dev- let de gereken yasal düzenlemelere git- medikçe, yarın her inançtan, etnik kökenden, sınıftan, ideolojiden ana-ba- baların çocuklarının başına da bu ge- lebilir. Sorunun çözümü şu basit ger- çeğin herkes tarafından kabul edil- mesinden geçmektedir: ‘Çocuk nerede yaşõyor ve kimin ço- cuğu olursa olsun çocuktur; Doğu’da da çocuktur, Batõ’da da çocuktur. Bu yüz- den de çocuk gibi yaşamak, çocuk gibi muamele görmek hakkõdõr.’ Suçlu çocuk değil, suça sürüklenen çocuk vardır.” Yetişkin gibi yargılanıyorlar 3 BİN ÇOCUK TMK NEDENİYLE MAĞDUR DURUMDA Taksim Hill Otel’de TMK mağduru ço- cukların so- runlarına dik- kat çekmek için yapılan basın toplantı- sında hazırla- nan ortak açıklamayı sa- natçı Derya Alabora ve Nedim Saban okudu. Uzmanlar, Münevver Karabulut cinayetinin magazinel hale getirildiğine dikkat çekerek, cinayetin ardõndan kullanõldõğõ belirtilen testere, bavul gibi araçlarõn basõnda yer almasõnõn kurbanõn ailesini yaraladõğõnõ ifade ettiler.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear