26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 15 TEMMUZ 2009 ÇARŞAMBA 16 KÜLTÜR DEFNE GÖLGESİ TURGAY FİŞEKÇİ Bozcaada’da Bir Şenlik Bozcaada’da sekiz yıldır, alçakgönüllü ama çok önemli bulduğum bir şenlik yapılıyor. Yazlarını bu adada geçiren gazeteci ve bilim in- sanı Haluk Şahin’in girişimiyle başlayan şenliğin te- melinde, burada yaşayan ya da tatile gelen insan- ların çevrelerindeki tarih ve kültür dokusuyla bu- luşmaları, bilinçlenmeleri amaçlanıyor. Cevat Çapan’ın danışmanlığında her yıl şenliğe günümüz ozanlarından biri çağrılıyor. Bu ozanın şi- irleri yıl içinde okullarda öğrenciler arasında yapılan bir şiir okuma yarışmasına konu oluyor. Ozanın şiirlerini en güzel okuyan üç öğrenci, şen- lik programında yer alan “Ozanın Günü” etkinliğin- de seçtikleri ve derece aldıkları şiirleri okuyorlar. Son- rasında ozan gece boyu şiirlerini okuyor. Böylelik- le şenliğe katılanlar günümüz ozanlarından birini ya- kından tanıma olanağı buluyorlar. Ertesi sabah, şenliğin en heyecanla beklenen et- kinliği başlıyor: Gün doğmadan adanın doğu kıyısında toplananlar, kimi zaman sessizlik içinde, kimi zaman da Haluk Şahin’in açıklamaları eşliğinde gündoğu- munu bekliyorlar. Güneşin ilk ışıkları, Homeros’un deyişiyle “gül par- maklı şafak” karşı kıyıdaki Troya kenti üzerinden gö- rüldüğü anda, İlyada okumaları başlıyor. Şenliğin geç- miş yıllarında İlyada destanı, her yıl kalındığı yerden sürdürülerek baştan sona okundu. Böylelikle dün- yada ilk kez İlyada destanı bir şenlikte tümüyle okun- muş oldu. Son yıllarda artık her katılan beğendiği bir bölümü seçip okuyor. Destan, yalnız Türkçe değil, yeryüzünün değişik yörelerinden gelmiş insanların kendi dillerinde de okunuyor. Aynı gün öğleye doğru, Troya Kazıları Başkan Yar- dımcısı Doç. Dr. Rüstem Aslan, Troya ve antik çağ kültürü üstüne bir konuşma yapıyor. Bu söyleşile- re katılanlar, insanoğlunun günümüzden on bin yıl öncesine dek giden geçmiş serüvenleri, yaşam bi- çimleri üstüne çok ilginç bilgilerle karşılaşıyorlar. Şenlik aynı gece adanın batı kıyısında yakılan şi- ir ateşi çevresinde okunan şiirler ve çalınan müzik- lerle sonlanıyor. İki günlük şenlik içinde ayrıca fotoğraf ve heykel sergileri açılıyor, dinletiler sunuluyor. Bu şenliği, her yaz ülkemizin hemen her köşesinde gerçekleştirilen öteki şenliklerden ayıran, önemli kı- lan yanı ne peki? Başta popüler kültüre, yaygın beğenilere değil, ka- lıcı, evrensel kültüre yaslanması. Ozanın Günü ve Ho- meros okumasıyla, bir yandan şiir sanatının dünüyle bugünü birleşirken, öte yandan da bu buluşmayla insanoğlunun yeryüzü konukluğu boyunca değiş- meyen temel çizgisi ortaya çıkıyor. Günümüzden üç bin yıl önce yaşamış olsa da, insan temel özellikle- riyle aynı insan. Aynı şeylere üzülüp seviniyor, aynı tutkuların peşinde koşuyor, benzer değerleri yü- celtiyor. İnsanları yaşadıkları toprakların geçmişiyle, bu- günüyle, yarınıyla buluşturabilen etkinliklerin her aşa- masında ilk insandan bu yana akıp gelen o “ulu ır- mak”ı görüyoruz. Bu yıl bir dinleti sunan Mutlu Torun’un, açıkla- malarıyla, üç bin yıl önceki seslerin nasıl bugünkü ezgilere dönüştüğünü, Troya savaşında Hektor’un eşine “Düşmana karşı gidiyorum” deyişiyle, Ça- nakkale türküsündeki “Ana ben gidiyom düşmana karşı” deyişinin nasıl aynı kökten geldiğini şaşırarak izledik. Günümüzün sersemlemiş, yaşadığı dünyadan kopmuş, her şeyin anlık olduğunu sanan bireyleri- ne, tam karşıt bir tavırdır burada karşımıza çıkan. Böyle bakınca Halikarnas Balıkçısı, Sabahattin Eyuboğlu kuşağının başlattığı Anadolu hümanizması düşüncesinin Bozcaada’da sürdürüldüğünü söyle- yebiliriz. turgay@fisekci.com kultur@cumhuriyet.com.tr CMYB C M Y B GÖNÜL DÖNMEZ-COLIN PARİS- Ünlü oyuncu Charlotte Ram- pling’in önderliğinde 7. yaşõnõ kutlayan Fes- tival Paris Cinéma, önceki akşam sona erdi. Türk sinemasõnõ özel bir bölümle ağõrlayan fes- tival, İtalyan sinemasõnõn gözdesi Claudia Cardinale, Truffault filmlerinin unutulmaz oyuncusu Jean-Pierre Leaud, Tayvanlõ Tsai Ming-Liang ve Japon kadõn yönetmen Noa- mi Kawase’yi ağõrladõ. Türkiye’den ise Nuri Bilge Ceylan, Yeşim Ustaoğlu, Reha Erdem, Hüseyin Karabey ve Kazım Öz gibi önemli isimler festivalin konu- ğuydu. Festival boyunca Serhan Cakarer (Pandora’nõn Kutusu) ve Sevil Demirci (Yeni Sinemacõlar) gibi yapõmcõlar yeni projeleri için yapõmcõ bulmak amacõyla Paris projesi progra- mõna katõldõlar. Türkiye ve Fransa arasõnda or- tak yapõm olanaklarõ da İstanbul Uluslararasõ Film Festivali yöneticisi Azize Tan’õn yönettiği bir toplantõda tartõşõldõ. Nuri Bilge Ceylan’õn ver- diği ‘master class’, sinema dersinden çok, yö- netmen ve Liberation gazetesinden Marc Semo arasõnda izleyicinin de katõldõğõ bir sohbete dön- üştü. Fransõz gazetecinin Ceylan’õ açõkça sõktõ- ğõ gözlemlenen “Filmleriniz politik midir, de- ğil midir” gibi basmakalõp sorularõndan uzak- laşõp gerçek sinema tartõşõlabildi. Ceylan’õn sinemanõn geleceğini yalnõzca sayõsal (dijital) yapõmlarda görmesi ise birçoklarõnõ şaşõrttõ. Haftanõn bizler için en önemli olayõ, Paris’in görkemli belediye binasõndaki törende sosya- list Belediye Başkanõ Bertrand Delanoe’nõn kentin prestiji yüksek Vermeil madalyasõnõ Nu- ri Bilge Ceylan’a vermesiydi. Konuşmasõna Ceylan’õn sanatçõ olarak kariyerini överek başlayan Delanoe, Ceylan’õ ‘Bir İstanbul ço- cuğu’ olarak tanõmlayõp kentimizi de övdü, Türk-Fransõz ilişkilerine de değinerek sözle- rini “Türkiye’nin yeri bu kıtada bizimledir” diye bitirdi. Madalyayõ alõrken Ceylan’õn “Gençliğimde meteliksizken Paris’e gel- miştim. Parklarda, tren istasyonlarında ya- tıp kalkmıştım. Bugün böyle bir madalya- ya layık görüleceğim aklıma gelmezdi” deyişi duygulandõrdõ. Ceylan salonda bulunan Reha Erdem’i göstererek “Bu madalyayı genç arkadaşlarıma adıyorum” dedi. Festivalin bir başka onur davetlisi ve ilgi gö- ren ismi ‘Klinik İstanbul’da’ gibi filmleri gece yarõsõ sinemasõnda gösterilen Yılmaz Atadeniz idi. Erden Kıral’õn ‘Bereketli Top- raklar Üzerinde’ filminin onarõlmõş kopyasõ ise güncelliğini yitirmeyen bir başyapõttõ. Her yõl bir Türk filmini onarmayõ amaçlayan Fransõz Grou- pama Gan Vakfõ, bu yõl da Lutfi Ö. Akad’õn ‘Vurun Kahpeye’ filmini sinema arşivimize ka- zandõrmõştõ. Festivalin kapanõş filmi Ang Lee’nin ‘Taking Woodstock’ı Woodstock’tan çok, bir karakterin kimlik arayõşõna odaklanarak özgürlükçü yõlla- rõ ve ardõndan eriyip giden masumiyeti hiciv ve duygu karõşõmõ bir dille anla- tan etkili bir yapõttõ. -Kapanõş gecesi açõklanan ödüller ise şöyle paylaşõldõ: ‘Seçici Kurul Ödülü’ George Ovashvili’nin Gürcistan ve Ka- zakistan ortak yapõmõ ‘Nehrin Öbür Kıyısı’ filmine verilir- ken ‘Halk Ödülü’ Şili’den Se- bastian Silva’nõn ‘Hizmetçi’ fil- mine gitti. Öğrencilerden oluşan bir seçici kurulun verdiği ‘Gele- ceğin Ödülü’ ise İran Yeni Dalga sinemasõ öncülerinden ve şimdi- lerde New York’ta sürgünde yaşa- yan Amir Naderi’nin ‘Vegas: Ger- çek Bir Öyküye Dayanarak’ adlõ filminin oldu. Kõsa film dalõnda ise ‘Halk Ödülü’ ABD’den John Goldman’õn ‘Diplo- matlık’ filmine, CineCinema ödülü Fransa’dan Jan Andersen’in ‘Vostok’ filmine, ‘Duygu Ödülü’ de yine Fransa’dan Romain Delange’in ‘Öteki Dünya’ filmine verildi. Yedinci yaşõnõ kutlayan Paris Film Festivali önceki akşam yapõlan törenle sona erdi İdilBiretkonserindetekbirgetirerekafişyakanAlperenOcaklarõmensuplarõşimdidesanatçõdan özür dileyerek, tepkilerinin organizatör firmaya yönelik ve demokratik olduğunu söylüyor İstanbul Haber Servisi - Dünyaca ünlü pi- yanist İdil Biret’in Topkapõ Sarayõ’nda ver- diği konsere şarap içildiği gerekçesiyle sal- dõrõ girişiminde bulunan, tekbir getirerek afiş yakan, namaz kõlan Alperen Ocaklarõ, ka- muoyu tepkisi üzerine geri adõm attõ. Alpe- ren Ocaklarõ yöneticileri Topkapõ Sarayõ’nda ziyaret ettikleri İdil Biret’ten özür diledi. An- cak, tepkilerinin İdil Biret’e değil, organizatör firmanõn şaraplõ tanõtõmõna olduğunu açõk- layarak protestoyu meşru kõlmaya çalõştõlar. Topkapõ Sarayõ Müzesi Başkanõ Prof. İl- ber Ortaylı’nõn odasõnda gerçekleşen bu- luşmaya İdil Biret, eşi Şefik Büyükerşen ile birlikte geldi. Görüşmeye, Alperen Ocakla- rõ Genel Başkanõ Abdullah Gürgür’ün ya- nõ sõra Alperen Ocaklarõ İstanbul İkinci Baş- kanõ Talat Ardıç, il yöneticisi Fatih Yılmaz ve BBP Kâğõthane İlçe Başkanõ Tolga Aral da katõldõ. Buluşmada, Gürgür, Biret’e bir bu- ket çiçek sunarak, özür diledi. Biret de Gür- gür ve beraberindekilere, Fransõz bir yazar ta- rafõndan kaleme alõnan “Dünya Sahnelerinde Bir Türk Piyanisti: İdil Biret” adlõ kitabõ ile bir CD’sini hediye etti. İdil Biret, görüşme- nin ardõndan gazetecilere yapõğõ açõklamada “Benim düşüncemde keşke yoktur, olan ol- muştur. Bana çiçek getirdi Alperen dela- gasyonu, kabul ettim” dedi. Ortaylõ da “Bu işin bu şekilde neticelenmesinden memnunum. Protestonun bir usulü oldu- ğunu söyledik. Biret’e gerekli ihtimam ve saygıyı gösterdiler. Biret konseri her za- man Topkapı Sarayı’nda olur” dedi. Gürgür, konsere protestoyu sert sözlerle eleştiren Kültür Bakanõ Ertuğrul Günay’õ Alperen Ocaklarõ’na davet ederek, “Alperen Ocakları üzerine düşen hassas görevi ye- rine getirdi ve gerginliklerin sona ermesi için adım attı. Kültür Bakanımızı Alperen Ocağı’na davet ediyoruz, kültür seviyesi- ni bizzat görsün” diye konuştu. F ransa’da Türk Mevsimi etkinlikleri kapsamõnda Türk sinemasõna özel bir bölüm ayõran festival, ödül töreniyle sona erdi. Büyük ödül George Ovashvili’nin ‘Nehrin Öbür Kõyõsõ’na gitti. Festivalden akõlda kalanlar arasõnda Nuri Bilge Ceylan’a Vermeil madalyasõnõn verilmesi, sinema üzerine ortak proje arayõşlarõ ve Yõlmaz Atadeniz filmleri de vardõ. Festivalin kapanış filmi Ang Lee’nin ‘Taking Woodstock’ıydı. Festivalin konukları arasında bulunan Nuri Bilge Ceylan’a Vermeil madalyası verildi. Özürlerikabahatlerindenbüyük OTEL ve APARTSIFIR TURUNÇ - - - Tüm Odalarda Çift Çanak_Dijital Receiver_Uydu TV www.diplomathotel.com.tr 252-476 7145 veya 537-825 7979 T.C. ERZURUM 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI 2008-8921 Satõlmasõna karar verilen taşõnmazõn cinsi, niteliği, kõymeti, adedi, önemli özellikleri, Erzurum - Yakutiye İlçesi Gez Mah. 753 ada, 39 par- selde kayõtlõ 839,30 m2 arsa üzerindeki 9 katlõ beto- narme apartman olan taşõnmazõn 17 bağõmsõz bölüm No’lu 105/6000 arsa paylõ meskendir. Bina içerden ve dõşardan sõvalõdõr. Dõşarõsõ betonite, merdivenleri mer- mer kaplamalõ, duvarlarõ saten alçõlõ, asansörlü, zemin katõ işyeri, diğer katlarõ mesken olan binanõn 17 ba- ğõmsõz bölüm numaralõ daire çelik kapõlõ, üç odalõ, bir salon, mutfak, giriş, hol, banyo WC’den ibarettir, tavan ve duvarlar sõva ve alçõlõdõr. Oda ve salon ahşap kapla- malõ, õslak zeminler seramik kaplamalõ, doğalgazla õsõ- tõlan mesken 150 m2 yüzölçümlü, mesken niteliğinde- ki taşõnmaz 135.557,12.-TL bedelle açõk arttõrma sure- tiyle satõlacaktõr. 1- Satõş günü 01.09.2009 günü - saat 14.20’den... 14.30... Satõş Şartlarõ: Erzurum 1. İcra Müdürlüğü önünde, açõk arttõrma su- retiyle yapõlacaktõr. Bu arttõrmada tahmin edilen değe- rin %60’õnõ ve rüçhanlõ alacaklõlar varsa alacaklarõ top- lamõnõ ve satõş giderlerini geçmek şartõ ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alõcõ çõkmazsa en çok arttõranõn taah- hüdü saklõ kalmak şartõyla 11.09.2009 günü aynõ saat- te aynõ yerde ikinci arttõrmaya çõkarõlacaktõr. Bu arttõr- mada da rüçhanlõ alacaklarõn alacağõnõ ve satõş giderle- rini geçmesi şartõyla en çok arttõrana ihale olunur. 2- Arttõrmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen de- ğerin %20’si oranõnda pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazõmdõr. Satõş peşin para iledir. Alõcõ istediğinde (10) günü geçmemek üze- re süre verilebilir. Tellaliye, resmi, damga vergisi, tapu harç ve masraflarõ alõcõya aittir. Birikmiş vergiler satõş bedelinden ödenir. 3- İpotek sahibi alacaklõlarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarõnõ özellikle faiz ve gi- derlere dair olan iddialarõnõ dayanağõ belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazõmdõr. Aksi tak- dirde haklarõ tapu sicil ile sabit olmadõkça paylaşma- dan hariç bõrakõlacaktõr. 4- Satõş bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133’üncü madde- si gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasõndaki farktan ve % 10 faizden alõcõ ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edi- lecektir. 5- Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin göre- bilmesi için dairede açõk olup gideri verildiği takdirde isteyen alõcõya bir örneği gönderilebilir. 6- Satõşa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatõnõ kabul etmiş sayõlacaklarõ, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2008-8921.. sayõlõ dosya numara- sõyla müdürlüğümüze başvurmalarõ ilan olunur. (İİK. m. 126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkõ sahipleri de dahildir. Basõn: 39205 T.C. ELAZIĞ 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No: 2009/134 Satõlmasõna karar verilen taşõnmazõn cinsi, niteliği, kõymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 - TAPU KAYDI: Elazõğ Kesrik Mah. Kõrkdut mevkii 5776 parselde kayõtlõ dükkân. ÖZELLİKLERİ: Taşõnmaz Elazõğ Küçük Sanayi Sitesi 2. Sokak No: 7’de bulunmaktadõr. Dükkân b.a. karkas tek katlõ bir bina olup, Sanayi ve Ti- caret Bakanlõğõ‘nõn TİP projesine göre inşa edilmiştir. Dükkânõn çekme katõ bulunmaktadõr. Çekme katla birlikte inşaat alanõ 158 m2’dir. Taban dö- şemesi mozaik kaplama, doğramalar demir doğramadõr. Dükkânda WC bulunmaktadõr. Yõpranma payõ % 25’tir. İMAR DURUMU: Şehir imar planõnda ticari bölge olarak tek kat yapõlaşmaya izinlidir. Satõş Saati: 16.00-16.05 arasõ. Muhammen Bedeli: 130.000,00 YTL Satõş Şartlarõ: 1- Satõş 25.08.2009 günü yukarõda belirtilen saatler arasõnda Elazõğ 2. İcra Müdürlüğü’nde açõk arttõrma suretiyle yapõlacaktõr. Bu arttõrmada tah- min edilen değerin %60’õnõ ve rüçhanlõ alacaklõlar varsa alacaklarõ toplamõnõ ve satõş ve paylaştõrma giderlerini geçmek şartõ ile ihale olunur. Böyle bir bedele alõcõ çõkmazsa en çok arttõranõn taahhüdü saklõ kalmak şartiyle 04.09.2009 günü aynõ yer ve saatler arasõnda ikinci arttõrmaya çõkarõlacak- tõr. Bu arttõrmada da rüçhanlõ alacaklõlarõn alacaklarõ toplamõnõ, satõş ve paylaştõrma giderlerini geçmesi ve arttõrma bedelinin malõn tahmin edilen kõy- metinin %40’õnõ bulmasõ lazõmdõr. Böyle bir bedelle alõcõ çõkmazsa satõş talebi düşecektir. 2- Arttõrmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin %20’si oranõnda pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazõmdõr. Satõş peşin para iledir, alõcõ istediğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Tellaliye resmi, damga vergisi, tapu harç ve masraflarõ ile KDV alõcõya aittir. Birikmiş vergiler satõş bedelinden ödenir. 3- İpotek sahibi alacaklõlarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarõnõ özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarõnõ dayanağõ bel- geler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazõmdõr; aksi takdirde haklarõ tapu sicili ile sabit olmadõkça paylaşmadan hariç bõrakõlacaktõr. 4- Satõş bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale ara- sõndaki farktan ve %10 faizden alõcõ ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açõk olup gideri verildiği takdirde isteyen alõcõya bir örneği gönderilebilir. 6- Satõşa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatõnõ kabul etmiş sayõlacaklarõ, başkaca bilgi almak isteyenlerin yukarõda yazõlõ dosya num- arasõyla müdürlüğümüze başvurmalarõ ilan olunur. İşbu ilan tebligat yapõlamayan ilgililere tebligat yerine kaim olmak üzere ilan olunur. (İİK.m.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkõ sahipleri de dahildir. Basõn: 29725 SALDIRIYA TEPKİLER SÜRÜYOR (Eski Kültür Ba- kanlığı Müsteşar Yardımcısı): Asõl düşü- nülmesi ve kõnanmasõ gereken Türkiye’yi ortaçağ karanlõğõna sürükleyen siyasetçiler. Coğrafyamõzda yaşanan acõlardan ders alma- mõzõn vakti geldi. (Oyuncu): Çok merak ediyorum, bu saldõrõyõ gerçekleştirenler tari- hi, padişahlarõn o mekânda neler yaptõklarõnõ biliyorlar mõ? Herkes biraz tarih okusun. (Devlet Tiyatrosu Opera ve Bale Çalışanları Vakfı Genel Başkanı): Bu teşebbüs bölücülük, hukuk ta- nõmazlõktõr. “Memlekette demokrasi var” de- yip adam öldürmek, halka küfretmek, konser basmaya yeltenmek, demokrasi kültüründen habersiz olmak demektir. (Oyuncu): Sanatçõ bizim ülkemizde ne yazõk ki yangõnda en son kur- tarõlacak kişi bile değil. Sanattan, sanatçõdan korkuyorlar. Bu korkularõnõn da bir dayanağõ var. Çünkü sanatçõ tabiatõ gereği ileriyi gören, hayata daha geniş açõdan bakan insandõr. Bunlar aydõnlõktan korkuyorlar. Alperen Ocakları yöneticileri Ortaylı’nın ev sahipliğinde Biret’e çiçek verip özür diledi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear