Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA 13 TEMMUZ 2009 PAZARTESİCUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
İstanbul Y 28
Edirne B 31
Kocaeli Y 26
Çanakkale B 28
İzmir PB 29
Manisa Y 30
Aydın PB 33
Denizli PB 34
Zonguldak Y 23
Sinop Y 24
Samsun Y 25
Trabzon Y 25
Giresun Y 27
Ankara Y 30
Eskişehir Y 28
Konya B 31
Sıvas B 28
Antalya B 34
Adana Y 32
Mersin Y 30
Diyarbakır B 39
Şanlıurfa B 39
Mardin B 36
Siirt B 36
Hakkâri PB 28
Van PB 28
Kars PB 27
Oslo Y 17
Helsinki Y 16
Stockholm Y 22
Londra Y 21
Amsterdam Y 22
Brüksel Y 23
Paris Y 21
Bonn Y 23
Münih Y 24
Berlin Y 26
Budapeşte PB 29
Madrid B 38
Viyana B 28
Belgrad B 27
Sofya B 26
Roma B 27
Atina B 31
Zürih Y 30
Moskova Y 28
Aşkabat A 35
Astana Y 27
Taşkent A 39
Bakû A 31
Bişkek Y 28
Tiflis B 27
Kahire B 33
Şam PB 34
Ülkemizin kuzey ve iç
kesimleri parçalı ve
çok bulutlu, Marma-
ra’nın doğusu ve kuzey
Ege’nin iç kesimleri, İç
Anadolu’nun kuzey-
batısı ile batı ilçeleri,
gök gürültülü sağanak,
diğer yerler parçalı bu-
lutlu geçecek. Yağışlar
Marmara’nın doğusu
ve Ankara çevrelerinde
etkili olacak.
AÇI
MÜMTAZ SOYSAL
Sıra
OKTAY AKBAL “Önce ekmekler bozuldu” de-
mişti. İkinci Dünya Savaşı günlerinden beri “son-
ra simitler, pastalar” diye başlayıp “ardından ah-
lak, terbiye falan” diyerek bugünlere kadar nele-
rin bozulduğunu yazmaya kalksanız sayfalar yet-
mez. Aslında bozulmuş ya da bozulmakta olma-
yan hiçbir şey kalmamıştır. Düşündükçe içiniz ka-
rarıp birinciliği kara renk aldığı için dünyanız ka-
rarır.
En iyisi, Sayın Başbakan’ın nutuklarını dinle-
mektir. O size her şeyin nasıl tozpembeleştiğini,
gayrisafi milli hasılanın nasıl arttığını, teğet ge-
çerken işçiyi, memuru, dar gelirli vatandaşı vuran
krizin bile atlatılmakta olduğunu, AB’de tam üye-
liğe, Kıbrıs’ta çözüme yaklaşıldığını anlatıp içini-
zi ferahlatacaktır.
Belki hızını alamayıp büyük satış başarısı ola-
rak satılmamış hiçbir kamu malı kalmadığını da
söyleyecektir.
Frenlenemeyen satış çılgınlığının Türkiye Cum-
huriyeti’ni hangi seviyesizliklere sürüklediğini
görmek gerçekten yürekler acısıdır. Bu cumhu-
riyet ki, Tevhid-i Tedrisat Yasası’yla başlayıp al-
fabe değişiminden geçerek neredeyse bütün
yaşamı eğitim devrimleriyle doludur, onu yöne-
tenlerin okul binaları satışından medet umar du-
ruma gelmiş olması acıklı değil midir?
Neymiş? Bazı okullar aslında yüksek rant ge-
tirici yerlerdeymiş. Bazısı satılıp yıkılacak, arsaları
üzerinde gökdelenler yükselecekmiş; bazıları es-
ki sultan sarayları olmaktan çıkarılıp pahalı otel-
lere dönüştürülecekmiş.
Tarih bilgisi az olan bugünkü iktidar sahipleri bil-
mezler ya da bilmek istemezler ki, cumhuriyet ken-
di yaptığı okulları kentlerin en iyi yerlerine dikmekle
ve TBMM’nin mülkiyetine aldığı bazı sultan sa-
raylarını okula dönüştürmekle eğitime verdiği
önemi vurgulamak istemiştir.
Yok satan kitaplarıyla ezik insanlara akıl veren
Dale Carnegie gibi moral düzelticilerin sık tek-
rarladıkları “Hiçbir şey başarıdan daha başarılı ola-
maz” türünden acayip sözler vardır. Başarı olsun
da, neyin başarısı olursa olsun.
Oysa, her türlü başarıdan başı döndürülmüş
olanların başara başara hangi başarısızlıklara
düştüklerini gösteren olaylar saymakla bitmez.
Kamu işletmelerini, fabrikaları tüketip sıra okul-
ları becermeye gelmişse, ulusça aklımızı başımı-
za devşirip bu gidişi ciddi olarak düşünmemiz ge-
rekmiyor mu? Kıyıların, ormanların, köprülerin, yol-
ların, mayınsız toprakların ardından satış sırası göl-
lere, akarsularla bütün ülkeye gelince, hele alıcı-
lar dolaylı dolaysız yabancılar ve hatta onların ka-
mu kuruluşları da olunca, vatan hainliğinin sını-
rına dayanılmış gibi olmuyor mu?
Eskiden bunun cezası, asılmak ya da kurşuna
dizilmekti. Tarih bilgisiyle birlikte geçmişin dramatik
öyküleri de zihinlerden silinmiş olmalı ki, bazı du-
rumların gerisindeki ürperticiliğin artık farkında
değiliz galiba.
mumtazsoysal@gmail.com
Değişim?..
Baştarafı 1. Sayfada
Dünya ekonomik kri-
zi de bu yolda AKP’nin
hedeflerini engelleyecek
olumsuzlukları iktidara
yüklemiştir ve yükleye-
cektir.
2002’nin dünyası de-
ğişmiştir.
Değişim büyüktür.
Bugün bütün dünyada
konuşulan konu G-8’in
çöküşü, büyük devletle-
rin kendi dışındakileri
hiçe saymak isteyen ege-
menliklerinin sınırlan-
masıdır.
Ortadoğu’da, Afga-
nistan’da, Irak’ta,
İran’da, Pakistan’da
gerçekleşen değişiklik-
ler, Başkan Bush’un
-Türkiye’yi de dahil et-
tiği- programının tarihe
karıştığı izlenimini ya-
ratıyor.
Başkan Bush’un Or-
tadoğu’daki projesiyle
ekonomideki öngörüsü
yıkıldığı zaman, bu var-
sayımlar üzerine kuru-
lan ‘Türkiye Ilõmlõ İslam
Modeli’ni AKP’nin
ayakta tutması olanak-
sızlaşacaktır.
Belki de Türkiye’deki
iktidarın sinirliliği, ge-
rilimi, aculluğu ve tela-
şı da bu yüzdendir.
Tehlike ve tehdit he-
nüz gündemdedir; ama
makul bir iç politika ve
ekonomi gereksinmesi
de artık çoğu toplumsal
kesimde kaçınılmaz ol-
muştur.
Sendika üyesi olduğu gerekçesiyle kuruma sokulmayan TRT muhabiri, Cumhuriyet’in sorularõnõ yanõtladõ
TRT cemaat kadrolaşmasõna teslim
AYŞE SAYIN
ANKARA - Osman Köse, TRT’nin de-
neyimli muhabirlerinden, ama kurum yö-
netimi tarafõndan deyim yerindeyse “is-
tenmeyen personel” ilan edildi. Hakkõn-
da soruşturmalar açõldõ, maaşõnda kesinti-
ye gidildi ve son olarak TRT kapõsõndan içe-
ri girişi yasaklandõ! Nedeni ise TRT’deki
“kadrolaşma, yolsuzluk, usulsüzlük, per-
sonele yapılan haksız kıyım ve uygula-
malara” karşõ mücadele eden Haber-Sen
üyesi olmak...
Osman Köse, “Kürtçe açılımı”, “ce-
maat-tarikat-akraba” kadrolaşmasõ eleş-
tirileri nedeniyle son dönemin en “tartış-
malı” kurumu haline gelen TRT’de “olup
bitenler” ve kendisine uygulanan “am-
bargolar” ile ilgili Cumhuriyet’in soru-
larõnõ yanõtladõ:
- TRT, her zaman iktidarlar için
önemli bir “iktidar gücü” olmuştur ve ge-
len yönetimler kendi kadrolarını egemen
kılmak istemişlerdir. Ama AKP iktida-
rı döneminde özellikle İbrahim Şahin’in
kadrolaşmada galiba yöntem ve “içerik”
de değişti. Neler oluyor TRT’de?
- Her dönemde TRT’de kadrolaşma ol-
muştur ve iktidarlar orayõ kadrolaşma ala-
nõ olarak görmek istemişlerdir. Ama son 7
yõla kadar yaşanan kadrolaşma hiçbir dö-
nemde yaşanmadõ. İstedikleri gibi kadro-
laşabilmek için “kadrolaşma yasası” çõ-
karõldõ. Son 7 yõlda değiştirilmeyen hiçbir
yönetci kalmadõ. Bu kadrolaşma o nokta-
ya geldi ki, önceki dönemde daire başkan
yardõmcõlarõna kadar inerdi. Şimdi şoförün,
muhabirin görev yerini belirlemeye kadar
indi. Gerçek anlamda bir siyasal kadrolaş-
ma söz konusu. Türkiye’de herkes tarafõn-
dan bilinen bir cemaat hareketinin temsil-
ciliğine soyunan medya gruplarõndan Sa-
manyolu TV, Aksiyon, Cihan Haber Ajan-
sõ, Zaman gazetesinden insanlar TRT kad-
rolarõnõ doldurdu. Özellikle İbrahim Şa-
hin’in göreve gelmesinden sonra 1.5 yõlda
803 kişi işe başlatõldõ. Farklõ kesimden isim
de koydular ama bunlar tamamen vitrinlik,
bu 803 kişi içinde sayõlarõ 20’yi bile geç-
mez.
- Bu “cemaatçi kadrolaşma” ile ilgili so-
mut örnekler var mı?
- Hem cemaatçi hem de akraba kadro-
laşmasõ söz konusu. Bakõn, şu anda Haber
Dairesi Başkan Yardõmcõsõ Ahmet Böken,
Samanyolu TV’nin genel yayõn yönetme-
niydi. TRT’nin yeni yayõna başlayacak
olan Arapça koordinatörü Sefer Turan, Ka-
nal 7 dõş haberler müdürüydü. Kürtçe ya-
yõn yapan TRT 6’nõn haber sorumlusu
Cumali Çaygeç Samanyolu’ndan geldi.
Ahmet Böken, Samanyolu’ndaki kendi
kadrosunu taşõdõ. Merkez Haberler’deki 2
editör, Ahmet Torun ve Cavit Atasever,
Samanyolu’ndan geldi. Yine Samanyo-
lu’ndan gelen Mehmet Çığın, TRT 2 ha-
berlerde editör olarak görevlendirildi, ör-
nekleri arttõrmak mümkün... Ayrõca Sa-
manyolu’ndaki çeşitli programlar da eki-
biyle tamamen TRT’ye geçti. Samanyo-
lu’nda Faruk Bilgin’in yaptõğõ “Açı” ad-
lõ program bütün formatõyla “Açılar” adõ
altõnda TRT’de yayõmlanõyor. TRT’deki
“Büyüteç” programõnõn sunucusu Savaş
Genç, Samanyolu’nun internet sitesinde ha-
ber yazõyor. Ayrõca inanõlmaz bir “hemşeri”
ve akraba kadrolaşmasõ da var.
- Yayınlarda nasıl değişiklikler oldu?
- Dini programlarõn sayõsõ arttõ, diğer
programlarõn da içerikleri dinselleştirildi.
TRT ekranlarõndan “şeriat” övgüsü yapõl-
dõ. Bu dönemde tarikat destekli medya ku-
ruluşlarõnda çalõşanlar, TRT’de program
yapmaya, sunmaya ve programlara konuk
olarak katõlmaya başladõlar. İbrahim Şahin
döneminde ise “dini olan-olmayan” prog-
ram ayrõmõ kalktõ, neredeyse her program-
da bir şekilde dinsel temalar işleniyor.
- Bu kadar ne yaptınız da “istenmeyen
adam” oldunuz?
- İbrahim Şahin’in kadrolaşmanõn önün-
deki engellemeleri kaldõrmak için hazõrla-
dõğõ taslağa karşõ ciddi mücadele verdik ve
AKP hükümeti ilk kez bir tasarõyõ Mec-
lis’ten geri çekmek zorunda kaldõ. Şahin, bu
“yenilgi”den sonra Haber-Sen üye ve yö-
neticilerine yönelik baskõlarõnõ arttõrdõ.
- Size ve arkadaşlarınıza ne tür yaptı-
rımlar uygulandı?
- TRT, yasasõ gereği TBMM tarafõndan
denetleniyor. Haber-Sen TRT’nin gerçek
anlamda denetlenmesi için KİT komisyo-
nu üyeleri ve parlamentoyu da bilgilendi-
riyor. Ve bu da TRT Genel Müdürü’nü çok
kõzdõrõyor. Haber-Sen yönetim kurulu üye-
si olarak benim KİT komisyonu toplantõ-
larõnõ izlememem ve milletvekilleri ile gö-
rüşmemem için görev saatlerim değiştiril-
di, görev yerim değiştirildi. Son olarak da
4 Haziran’da yapõlan KİT komisyonu top-
lantõsõnõ izlememem için sendikal gerekçem
yok sayõlarak, son 15 yõldõr hiç yurtdõşõ gö-
reve gitmezken, 1 haftada 2 kez yurtdõşõna
gönderilmek istendim. Göreve gitmedi-
ğim gerekçesiyle hakkõmda soruşturma
açõldõ. Bana yöneltilen suçlamalardan birisi
de görevlendirilmediğim halde izinsiz ola-
rak KİT komisyonu toplantõsõnõ izlemekti.
Hakkõmda açõlan soruşturmayla beraber, bu-
güne kadar TRT’de görülmemiş şekilde açõ-
ğa alõndõm, yani kurumla ilişkim askõya alõn-
dõ ve yasaya aykõrõ şekilde kuruma girmem
ve sendikal çalõşmalarõmõ yürütmem de en-
gelleniyor. Maaşõmõn üçte ikisini alabili-
yorum. KİT komisyonu toplantõsõ yapõldõ-
ğõ 4 Haziran günü, çalõştõğõm ünitede, ça-
lõşma arkadaşlarõma “işe gelmedim” ge-
rekçesiyle aleyhime zorla tutanak imzalat-
tõrõlmak istendi. Tutanağõ imzalamayan 3 ar-
kadaşõm istekleri dõşõnda Ankara dõşõna ge-
çici görevlendirildi. Ankara Radyosu’nda
çalõşan sendika yöneticilerimiz, Fatih
Eroğlu ve Korhan Rüzgâr da yine açõğa
alõndõ ve kuruma girişleri yasaklandõ.
TRT muhabiri Osman Köse TRT’deki kadrolaşmayı anlattı.
Yargı kararı yok sayılıyor
AYKUT KÜÇÜKKAYA
İstanbul İl Özel İdaresi’nce 25
yõllõğõna THY Do&Co şirketine ki-
ralanan Ortaköy’deki Gaziosmanpaşa
İlköğretim Okulu’nun tarihi binasõyla
(Fehime Sultan Yalõsõ-Naime Sultan
Yalõsõ olarak da biliniyor) ilgili yar-
gõdan yürütmeyi durdurma kararõ
çõkmasõna karşõn “Boğaz’ın kıyı-
sında inşaat” başladõ. İstanbul 2. İda-
re Mahkemesi yürütmeyi durdurma
kararõnõ, “1. Grup korunması ge-
reken kültür varlığı olarak tescil-
li yapının bir kültür mirası olarak
tarihi ve bedii niteliği gereği 25 yıl
süre ile kiralanmasına ilişkin işle-
min yerine getirilmesi halinde te-
lafisi güç zararların oluşması ko-
şulunun gerçekleştiği kanaatine”
dayandõrmõştõ. Restarosyan çalõş-
masõ ise Anõtlar Kurulu’nun 26 Ma-
yõs 2009 tarih, 3710 sayõlõ kararõ doğ-
rultusunda başlatõldõ. CHP’li il genel
meclisi üyesi Aydın Gürhan, “Mah-
kemenin yürütmeyi durdurma ka-
rarı yok sayılıyor. İnşaat çalışma-
larını görünce ‘Acaba mahkeme
heyeti kararõ kaldõrdõ mõ’ diye sor-
dum. Mahkemeden, ‘Hayõr’ yanı-
tını aldım. O zaman inşaat nasıl
başlıyor?” sözleriyle tepkisini dile
getirdi.
? 15 Temmuz 2002’de kasõt un-
surunun öne çõktõğõ yangõnla kulla-
nõlamaz hale gelen Ortaköy’deki Ga-
ziosmanpaşa İlköğretim Okulu’nun
tarihi binasõnõn otel yapõlma girişi-
mi ihale öncesi yargõya taşõndõ.
CHP’li Gürhan tarafõndan mahke-
meye “545 sayfadan oluşan, hal-
kın okul talebini gösteren imza
dosyası” da sunuldu. İstanbul’da,
Boğaz’õn kõyõsõnda yaşanan olayõ İs-
tanbul 2. İdare Mahkemesi’ne baş-
vurarak yargõya taşõyan Gürhan, İs-
tanbul Valiliği’ni dava ederek; mah-
kemeden, “İstanbul İl Özel İdaresi
İl Genel Meclisi’nin 9 Nisan 2008
tarih ve 2008-190 sayılı kararının
‘İl Özel İdaresi adõna kayõtlõ taşõn-
mazõn 25 yõllõk kiralanmasõna dair’
kısmının iptali ile yürütmenin
durdurulmasına karar verilme-
sini” talep etti.
? Dava kabul edilirken Orta-
köy’deki tarihi yapõ, İstanbul İl Özel
İdaresi’nin 4 Aralõk 2008 tarihinde
yaptõğõ ihaleyle KDV hariç yõllõk 5
milyon 400 bin YTL’ye, Türk Hava
Yollarõ’nõn yüzde 50 ortak olduğu ik-
ram şirketi THY Do&Co tarafõndan
kiralandõ.
? İstanbul 2. İdare Mahkemesi
ihaleden yaklaşõk iki ay sonra tarihi
yapõ için “kültürel miras” vurgusu
yaparak yürütmeyi durdurma kararõ
verdi. Mahkemenin kararõnda İstan-
bul İl Özel İdaresi’nin kültür varlõğõ
olarak tescilli yapõyõ kiralamasõ sõ-
rasõnda Kültür ve Turizm Bakanlõ-
ğõ’ndan izin alõp almadõğõnõn sorul-
masõ da kararlaştõrõldõ.
?Yargõ süreci sürerken Anõtlar Ku-
rulu’nun 26 Mayõs 2009 tarihli kararõ
doğrultusunda tarihi yalõnõn etrafõ ka-
patõldõ, inşaata başlandõ.
Tarihi okul binasõnda restorasyo-
na başlanmasõnõn ardõndan mahke-
menin verdiği yürütmeyi durdurma
kararõ metnini İstanbul İl Özel İda-
resi’ne elden teslim ettiğini söyleyen
CHP’li Gürhan, yargõ kararlarõnõn hi-
çe sayõldõğõnõ belirtti.
BURHANİYE (Cumhuriyet) - “Atatürk’ün
kızları” Prof. Dr. Türkan Saylan ve Prof. Dr.
Türkel Minibaş’a adanan 20. Burhaniye Ören Tu-
rizm Kültür ve Sanat Festivali sona erdi.
İlçeye gelen konuklara ve Burhaniyelilere do-
lu dolu üç gün yaşatan festivalde, önceki gün Rut-
kay Aziz ve Tarık Akan’õn katõldõğõ Hikmet Çe-
tinkaya’nõn yönettiği “Sanat ve Siyaset” konu-
lu söyleşi gerçekleştirildi. Çetinkaya, “sanatın içi-
ne tüküreyim” diyen zihniyetin iktidarda olduğunu
anõmsatarak “Nasıl kuşaklar yetiştiriyoruz” so-
rusunu yöneltti.
Çetinkaya, “Bugün 1200 özel okuldan yakla-
şık bini tarikatların, cemaatlerin elinde. Sayı-
sız yurtları ve dershaneleri, 25 bin ışık evi var.
Buralarda yetişen insanlar cumhuriyetin temel
değerlerine bağlı mı? Demokrasi ve özgürlük-
ten söz edenler tarikat yapılanması altında bu-
luşuyorlar, liberaller ve döneklerle işbirliği ya-
pıyorlar. Bunların gerçek amacı ne özgürlük-
ler ne de demokrasidir” dedi.
Sanat ve siyasetin tarihsel olarak iç içe olduğunu
vurgulayan Rutkay Aziz, sanatõn siyasetten ba-
ğõmsõz düşünülemeyeceğini vurguladõ.
Aziz, “Amerika, silahlanmaya harcadığı pa-
ra kadar sinemasına harcıyor. Çünkü bu sayede
kendi sisteminin propagandasını yapıyor. Ben
de sürekli sanatı siyasetle iç içe yürüttüm. 1980
öncesinde 1 Mayıs marşının kitlelere yayılma-
sında o dönem sahnelediğimiz bir oyunun et-
kisi vardır. Çeşitli dönemlerde baskılarla yüz
yüze kaldık. 12 Eylül’den sonra oyunlarımız ya-
saklandı. Buna karşı toplum yeterli tepkiyi ve-
riyor mu? Bırakın bunu, kendine ‘sanatçõyõm’
diyenler ne yapıyor? Örneğin iki ay önce İs-
tanbul’da bir grup sanatçı ve aydın yürüdük.
Ama orada kendine sanatçıyım diyenler yok-
tular. Aralarında bize ‘Siz ne yapõyorsunuz?’ di-
yenler bile vardı” diye konuştu.
Tarõk Akan da, sanatçõnõn yetiştiği ve yaşadõğõ
topluma karşõ sorumluluğu olduğunu vurguladõ.
Akan, konuşmasõnda: “Sanatçı, ülkesinde ve
dünyada yaşanan olaylara karşı seyirci kala-
maz. Sinemada da bu sorumululuk büyük. Ben
bu sorumluluğu ilk planda gözetiyorum ve ye-
rine getirmeye çalışıyorum. Önemli olan eğitim
sistemi. Ülkenizin eğitim sistemi değiştirilyor-
sa, ona göre insanlar yetişir. Bugün eğitim sis-
teminde yöneticiler imam hatip kökenli” dedi.
Festivalde dün de Hikmet Çetinkaya, Serdar Kı-
zık, Turhan Günay ve Deniz Kavukçuoğlu,
“Saylan ve Minibaş’ın Ardından” konulu söy-
leşiye katõldõ. Yazarlar, söyleşinin ardõndan okur-
larõna kitaplarõnõ imzaladõ.
Sanata tüküren zihniyet iktidarda
Yasal süreç beklenmeden THY’ye 25 yõllõğõna kiralanan Ortaköy’deki tarihi
yalõyla ilgili bu kez de yürütmeyi durdurma kararõ yok sayõlarak inşaata başlandõ
20. Burhaniye Ören Turizm Kültür ve Sanat Festivali’nde sanat ve siyaset ilişkisi tartõşõldõ
(Fotoğraf:SERKANYILDIZ)
Karanfillerle uğurlama
İstanbul Haber Servisi - Ha-
va Harp Okulu Öğrenci Alay Ko-
mutanlõğõ’nõn 2009 Yõlõ Tatbiki
Eğitim Kampõ’na katõlacak olan
34’ü kadõn 737 Hava Harp Okulu
öğrencisi, Kabataş İskelesi’nde dü-
zenlenen törenle Yalova Hava
Meydan Komutanlõğõ’na uğurlandõ.
Hava Harp Okulu Öğrenci Alayõ
dün sabah saatlerinde Hava Harp
Okulu Öğrenci Alay Komutanõ Ha-
va Pilot Kurmay Albay Sami Öza-
tak komutasõnda ve askeri bando
eşliğinde Elmadağ’dan Taksim
Cumhuriyet Anõtõ’na kadar yürüdü.
Buradaki törenin ardõndan öğrenci
alayõ, otobüslerle Kabataş İskele-
si’ne hareket etti. Öğrenciler bura-
da düzenlenen törenden sonra kara-
fillerle Yalova’ya uğurlandõ.
4 kişi denizde boğuldu
SAMSUN (AA) - Samsun Yö-
rükler Merkez Cami İmamõ Rama-
zan Öz, İstanbul’dan gelen bacana-
ğõ Sadõk Koçburan ve aileleri pik-
nik yapmak için Yörükler beldesi,
Fevzi Çakmak Mahallesi, Boğazağ-
zõ mevkisinde sahile gitti. Burada
denize giren Ramazan Öz’ün ço-
cuklarõ Elifnur (12), Feyzanur (10),
Hüsranur Öz (14) ve Sadõk Koçbu-
ran’õn oğlu Yusuf Koçburan (13)
akõntõya kapõldõ. Çevredekilerin
müdahalesi ile Feyzanur Öz kurtarõ-
lõrken, çocuklarõ kurtarmak için de-
nize giren Sadõk Koçburan (35) ve
diğer üç çocuk boğuldu.
SP’den Çin protestosu
İstanbul Haber Servisi -
Saadet Partisi (SP), Doğu Türkis-
tan’da yaşanan Çin katliamõnõ pro-
testo etmek için “Doğu Türkistan
ile Dayanõşma ve Zulmü Tel’in”
mitingi düzenledi. Çağlayan Mey-
danõ’nda toplanan SP’liler, “Katil
Çin şaşõrma, sabrõmõzõ taşõrma”,
“Zulme karşõ omuz omuza” slo-
ganlarõ attõ. Mitingde konuşan SP
Genel Başkanõ Prof. Dr. Numan
Kurtulmuş, Doğu Türkistan’da ya-
şanan katliama, hürriyetten, özgür-
lükten, adaletten bahseden insanla-
rõn seyirci kaldõklarõnõ belirtti.
Polis müdürüne son görev
İstanbul Haber Servisi - Gö-
revli olduğu Şükrü Balcõ Polis Mes-
lek Yüksek Okulu’nda geçirdiği ka-
zanõn ardõndan kaldõrõldõğõ hastane-
de hayatõnõ kaybeden polis müdürü
Şentürk Demirci’nin cenazesi, dü-
zenlenen törenin ardõndan toprağa
verilmek üzere Bursa’ya gönderildi.
Florya’daki Şükrü Balcõ Polis Mes-
lek Yüksek Okulu’nda düzenlenen
törene İstanbul Emniyet Müdürü
Hüseyin Çapkõn’õn yanõ sõra Şen-
türk Demirci’nin eşi Hatice, oğullarõ
Ömer ve Eren Demirci ile yakõnlarõ,
arkadaşlarõ, emniyet müdür yardõm-
cõlarõ, şube müdürleri, ilçe emniyet
müdürleri ve öğrencileri katõldõ.
Çiçek’li çarşambalar
İstanbul Haber Servisi - Çi-
çek Bar’õn düzenlediği “Çiçek’li
Çarşambalar” etkinlikleri kapsa-
mõnda Güvenç Dağüstün Trio, 15
Temmuz Çarşamba günü sahne
alacak. Fazõl Say, Genco Erkal,
Zuhal Olcay ve Sertab Erener gibi
birçok sanatçõyla birlikte çalõşan
Dağüstün, Azeri türkülerinden caz
parçalarõna, aryadan alaturkaya ka-
dar geniş bir repertuara sahip.
(Fotoğraf:CİHANORUÇOĞLU)